gilterenin yeni bütçenize “Zami masraf 2 milyar 667 sw Yalnız kazanç vergisinden bir sanede “Bizzat 1 25015 ie (890 milyon sterlin gelir elde edildi örtz Büna bi. tağıy, temak Için terti. Ye Dazırı B. Boşi. KAN Sovvet ticn - 1 Kabul etmiştir My meke Heai t arasındaki t tahiy etmiştir. Yat İa- biiş ohafaza hiz. Mg meeii € “ün, si münzam tir, Geçen sene 995 m tahmin edilen varidıtın $4 mi yon fazlasile Mar kuvvetleri. | söylemekle bahtiyarım. M pang istikame- | kendisinden vasıtasız vergi ola - ediğimiz artt arcatla ödemiştir. senede 390 mil yon varidat getirmistir. Halbuki İ rekor senesi olan 1914 deki vari. İ dat 59 milyondu. Nazır, tahakkuku tahmin edi - Etçmiş olan vergileri saymıştır :. Gümrük milyon yani tahminden yüzde 27 | farla, tütün tahminden 10 milyon İ fazla, şeker 5 milyon fazla, oto- mobiller 12 milyon farla, kazanç taksi sterlin temin etmiştir. Sir Jon Simon, geçen masraf yekünunu vermiştir! Bir milyar 817 milyon. Bunun “dreti 12 kilş- | bir milyar 49 milyonu i 8 99 ve 19 metre | takaslarla, Si şaca razlarla temin edilmi Nazır, mümkün oi yi Arapça, fran- | az istikrar akdetmek almanca ola * | anlatmış ve milli istikraz İ mından geçen sene 8 milyar 163 ini Ve bildirmektedir. | zak 5 anç vergisi bi len mik Londm, 23 Kamarası mi Simonun nütk: İ ve gelen muaz lesi ile dolmuştu, Sir Jon Sirron çesini takdim yağa kali Kkışlanmıştır. Maliye vazırı demiştir kiz Geçen sene, bir milyat 934 eceği zannedil- | milyca olan fevkalâde bütçenin | 116 milyon İngili Bul lam etmeye muvaifak olduk. Fevkâ - iş lâde bütçe için 509 lirası tasarruf Bu paradan 100 mil 768 milyonu ise istik” (A.A.) — Avam | milyondan $ milyar 931 milyona e nazırı Sir Jen ru dinlemek üze. m bir samlin küt yükseldiğini bildirmiştir . Sir Jon Simon mümkün olan bütün tasarrufun © yapılacağını temin eylemişi Munzam vergiye tjbi olan 28- gari kazanç haddi 2000 den 1507 ne indirilecektir. Tütün, is , kibrit üzerinden vergi alı” nacak ve mektup ve telefon üc - retleri arttırılacaktır. Bazı yiyecek madde ği tan ticaret muameleleri üzerinden yeni vergiler alınacaktır. Nazır sözlerini bitirirken 1941 martında bitecek olân bu yil zar- hakkında bazı muştur? Masraf iki milyar sterlin ola caktır. Mi! borç faizi olarak 230 Diğer faiz - masraflar masraf mik #arı yekünu iki milyar 667 mil - yon sterlin (bizim paramızla 13 trilyon 975 milyar 80 milyon Türk Jirası) olacaktır, İtalyanın teslihat programı Roma, 23 (A.A.) — ftalya hü- kümeti, geniş bir teslihat progra. mi tanzim ve tatbik ve hava üs- lerile hava servisleri i ga ve teş kil edebilmesi için askeri hava * cılık teşkiği 7 milyar 600 mil: yon liret kredi açmıştır, Meclise tevdi edilmiş olan ka- nun lâyihası, bu kredinin şu sw retle tevzi edileceğini natık bu - lunmaktadır: 1939 . 1940 mali senesi 3 milyar, 1049 . 1041 genesi için iki buçuk milyar ve 1941 - 1942 se n de 1 milyar 100 milyon dl EKE ğa JA KLAYIHind Avcı man ALLA BUGUN Matinelerden itibaren ALKAZAR Sinemasında fevkalâde GALA olarak BAŞLIYOR GM EA Lİ Müthiş macera ve sergüzeşt filmleri meraklılarının 4 NAZARİ DİKKATİNE — GUNGADİN. KESİF ALAYI filmleri nden sonra Ameri- z Ma RK O film gleketinin bu Mimlere nuzire alarak hazar. ŞE ladığı senenin en üzel, en heyecanlı müthiş macera filmi ŞE z e im İŞ D'CAZ DÜNYASINDA BÜYÜK BİR İNKILAP ei tn re Mite dansları yaratan bütün dünyayı bir meşe ME Salonları en ateşli şarkılarite süsliyen dans kralı Ak gürel JUAN FONTEN'le çevirdiği ) milyon sterlin ! Yüksek harp Milli istikrazlar bir se- konseyi toplandı nede /ö8 milyonu buldu Paris, 23 (4.4.) — Resmi tebli; Yüskek harp konseyi 22 ve 23 nisanda Pariste sekizinci toplan- Usını yapmıştır. İngiltereyi Çemberla faks, Horbeliş siri etmekte ve bu ş Ronal Campbel, & Kadogan, Sir Cril Neval, Sir İ Dudley Pund ve Sir Edmund İronsid refakat etmekte idi. Fransayı » Reyno, Daladye, Kamminçi, Lore: ak temsil | etmekte ve bu şahsiytlere Leger, gereral Gamelin, amiral Darlan, general Vülmen, general Bolç ve Korben refakat etmiştir. Polonyayı general Sikorski ve Zaleski, Norveçi ise Paristeki sefiri temsil etekte idiler. Müttefiklere taahhütlerini za. manında ifaya ve menfaatlerini her türlü hasmane icraata karşı müdafaaya imkân vermek mak- sadile halen müttefik hükümet. rin dikkatini çeken siyasi ve askeri bütün meseleler hakkın. da umumi noktsi nazar testi e- dilmiştir. Harbin umumi sevk ve İdare. sine müteallik ün meseleler gözden getirildikten sonra, her halde müttefikler arasında fili bir teşriki mesai teminine ma. tuf veni kararlar verilmiştir. Polonya başvekili, Polonva hü- kümet, ordu ve milletinin halen teşkilâtlanmak üzere olan bütün kaynaklarile mücadeleye devam azminde olduklarını konseye te. Yüksek konseye bu gayretleri ilham eden fikir ve ruhu ziya. desile takdir ederek Polonyanin müşterek davaya olan hizmetini sena ile yâdeylemiştir. z İngiliz ve Polonya Paristeki Norveç müstevlisine karşı kral e ci Hakonun sevk ve idaresinde gösterilen kahra manca mukavemet karşısındaki hayranlıklarını hükümetine ib. lâğ etmeye davet etmişlerdir. kümetlerin rveçe yaptıkları yardımdaki at ve müessirlik yı hükümetinin teşek - Sovyetlerin Balkan siyaseti Alman hududu, 23 (A A) — vas": Emin bir menbadan alman ma. lümata göre Almanyanın Roma ?6- firi Von Makenzen şimdi Berlinde bulunmakta ve Ven Ribentropla görüşmektedir. eiketten öğrenildiğine gö- erin Berlin esfiri Şvartz Kef'in Moskovadan Alman hükü - met merkezine dönmesi beklen. lenmektedir. Sofir Molotofun Al- man hariciye nazırı Von Ribbentro pa Yazdığı bir mektubu hâmil bu- lanmaktadır. İyi haber alan mahfillerde hâsri olan kanaate göre bu mektupta seti bakkında malümat verilmek. tedir. Norveç e , müttefik hü. | sovyetler Birliğinin Balkan siya - | İZE ne Orhan Velinin, ne de Oktay Rifatın olmıyan İ yeni, ama yepyeni bir sanat örneği veriyorum. Sakın, Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın (Çocuk ve Allah) &- simli şiir mecmuasından aldım. sunmayın: Hayır, bu daha sosyal, bu daha orijinal bir şair Bunun | süirlerinde bizim hayatımızın de- ları var. İptidaj bir görüş saf- feti içinde maziyi canlandırıyor. Üslübu daha şahsi, kelimelerin nescinde şimdiye kadar duymadığı mız bir ulaş seziliyor. Bütün pilo- resk güzetliklerile,, bütün mahalli renklerile harikulâde bir şiir» İş. te synen yazıyorum: NİKAH Altinci dairede Şehrimizin maruf zenginlerinder Bedestan! bay Murad Mollanın torunu Kolonbeyzade Bay Kudretin kerimesi Bayan Belkisle Misir eşrafından Bay Sünühii Misri'nin i Jera edilecektir; Ve nikâh merasimine mutlaka frakla gidilecektir Tarafeyne bahtiyarlık | Dileriz. Amin! İmzasını koymıyacağım. Bu genç sairin arkaik kelimelerle bir ni- kâh manzarasmı ne küdrelle Çiz. diğine dikkat edin. Nasıl bu esli motifleri seçip bir araya getirmiş ve ona nasil eski hayatın ritmini vermiş. Bir, Tevfik Fikretin: “Evlendiler seviştiler ama muvakkaten Sevda sukuta başlad: beş hafta geçmede mısralarını düşünün- bir de bumı 0, nekadar monoton, nekadar kli- şe. nekadar cansız! Bu, ne kadar yeni, ne kadar taze, nekular ha- yat. İçindeki östilbza eski aile bünyesindeki bozuklukları ne güzel anlatıyor. Artık kafiyeli, vezinii maskara mısralar yazmak». Ama, durunuz, başım dönmeğe basladı, neredeyse ben de inana- cağım. Zaten edebiyatta delilikle akıllılık arasında kıl kadar bir fark kaldı, maazallah unu da kaybedi. verirsem. yır, bu şiir filân değil, VA - un (Tuzak içinde tuzak) tef- rikasmdan gelişiğüzel alınmış bir parça. Satırları söyle alt alta di- ziverdim, o kadar! Fakat nekadar yeni şiirlere ben. «iyor değil mi? İnanmazsanız kar- şılaştırabilirsiniz. Feki, öyleyse Orhan Velinin ve yahut Oktay Rifatm şiirlerinden farkı nedir? Neden onlar güzel de bu çirkin? Mademli hiç bir ölçü kabul etmiyoruz! Türkçenin en güzel mısra Yazık oldu Süleyman efendiye Olunca buna niçin hayran olmı- yalım? Artık yavaş yavaş pek eid. di, pek aklı basında adamlarda böyle şeyleri beğenmeğe başlama. dılar mı? Meselâ; genç bir şairin Şu satırlarmı: Ablacığım, nerede © günler, Yeşil erik yerdik sadece. Dersleri çabuk bitirip Tahrir yazardık her gece. “Kaybolmuş dünya gizlidir. di- ye beğenmiyor muyuz? Peki, öy- leyse?!. Müsnade ederseniz, bu haleti ru- hiyeyi izah etmek için size, (Kra- lin elbisesi) hikâyesini anlatayım: Evvel zaman içinde, yedi düye- le meydan okuyan kratlardan biri merasim günlerinde giymek için ha rikulâde bir elbise istemiş. Öyle bir elbise ki baska kimsede bir eşi bulunmıyacak. Elle tutulamıyacak kadar iner. o gözle görülemiyecek kadur şeffaf. Tüyden daha hafif, rüzgârdan daha yumşak- İ Elbise memleketin en büyük i terzisine bir yük altm mukabili «i. AS EE EAA AN A A KA s BU AKŞAM 2 SAAT EĞLENCE ZEVK - NEŞE ve KAHKAHA MELEK ZÜĞÜRT Kralın elbisesi pariş edilir. Kurnaz terzi, kırk gün müblet ister, kırk birinci günü, boş bir bavulu koltuklayıp saraya £i- ver. Haşmetmeabın elbise giyme me- rasimini kutlam in bülüm ve zirler toplanır. Terzi kraldan s0- yunmasını rica eder. Bavulu açar, parmaklarını çıkarıyormuş gibi yapar, çırçıplak duran kral kolunu kaldırır, bin iti. na içinde terzi olmıyan elbisenin sonra ayni su- sür kolunu Bir iki adım »p bakar. Aptallasan kralm karşısında o sanatiyle mağrur bir tavır alarak: — Haşmetmeab, der, görüyor- kunuz en küçük bir pot bile yok. Size nekadar yalaştı! Vi dunuzda hiçbir rahatsızlık bisset. miyorsunuz ya, efendimiz! — Hayır! — Kollarınızı #stediğiniz gibi oynatnız? Kral çıplak kollarmı havada sal. — Sıkmıyor ya efendimiz! — Hayır! — Lütfen biraz yürüyünüz! Kral birkaç adım yürür. — Ayaklarmıza takılmıyor ya! — Hayır! — Mükemmel! Vazifemi emret- tğiniz gibi yapmış olmakla bahti- yarım- Kral, verirlerine döneri — Kibisem nasıl, gtizel mi? Diye sorar. Yerlere kadar eği, lerek hep birden: — Harikulâde. Bilhassa efendi. mize o kadar yakışıyor ki— Derler. Haşmetmcab, çırılçıplak sarayda dolaşmaya başlar. Her gö- ren: — Ne güzel elbiseniz var elen- dimiz! Diye eğilirler. Merasim günlerinde kral bunu giyip meydana çıkar ve herkes İ- çin elbiseyi methetmek bir vazife olur. Bir yün kral, ayni elbiseyle ata binmiş, saraya dönerken yoluna bir çocuk raskelir., Haymetmeabın elbise efsanesinden haberi olmıyan yavrucak hayretle ağımı açarak: — A. der, bizim kral hazretle. ri çırılçıplak ata binmiş! Bu söz bir şimşek gibi etrafı dolaşır. Kral, elleriyle “vücudunu yokladıktan sonra: — Ay, ben çıplak mıyım? der, senelerdenberi böyle çırılçıplak m dolaştım! Gtrafındakiler başlarını önlerine eğip kalırlar. Bu hikâyeden şu neticeyi çıka. rabilirim : Belki bir g bir ilkmekteb talebesi, bu sürlerden birini oku- duktan sonra: — Ay. diyecek, bu şiir benim. kilere nekadar benziyor! Ben do işte tıpkı böyle yazıyorum. Cebinden o kendininkini . çıkarıp ortaya koyacak: Bakacağız ki sahi- den arada hiçbir fark yok. O zaman biz de, kralın elbisesi, ni methedenler gibi başlarımız yerde kalacağız! Orhan Seyfi ORPON seven dostlarımdan hın bana ait bir ihtarını gösterdi. Geçen haftaki Haberde, Hümide ait yazımda (üs- ünden İki sene evvel» rasgelm'ştim.) diyecek yerde (üs. tada, iki sene tim ) de yiv kları mecmualara man müs, a yazı Yaz genç muharrir. 1 n değilim. Unutulmak bi unutmak da biraz hakkım. Fakı insaf: elden birakmam layırhah Omeslekdaşıma evveli hatamı ihlar ettiğinden dolayı, bu kadar dik- sonra yağ yö” ) SİNS ZAFERİ Ya A” De yi inkılâp yaratmıştır. Şimdi blitün Amerika- “inden oynatan bur neye kasırgası SİNEMASINDA 'MiLYONER İhtişamlı ve zengin sahneler içerisinde geçen nefis bir film. Başrollerde; N akşamdan İTİBAREN SEE sims fseceklir ii... aldır ması rica ölünür. Telefon: 4305 ARAK ARAK KASA Ayren: METRO JURNAL en son dünya ve harp havadisleri, Numaralı biletler sabahtan saldırabilir. Tvi: 40858 0 ARAKAN AŞ