Norveçte muharebesi ,, ge em Müttefik kuvwvetleri birkaç günde 240 Bire na Kaç a etekte olan 1300 eu, ear İsmindeki Mi Ae denizinde bir irettni, e Sarpişarak bat A be Ni dan, ku ii Alman vap n Eyi miştir, Alman en Bdrndaki 5000 ii Bin ae Stokholmün A “si, Ort civarında kö- TAYA çarpmış ve yp ie, ay a Malilleri birtiği r tom, taş sar bulunan İy e ik etmeti r nda bazı hükü, Nü Nİ Şahıslar 250 yil itme, me sn tahvilâtı | HN pübayaat için e get, kismi İngiltere tey miştir. rn , Kilkadan vi , Yaptığı İsiye nazır lord ere eri p sen Ka bakaedle mak: Sala ii aş «ojesi Kğ — Röyler ajan» e yari, ngitere h Sal müzakerelere * Projesine dair alınmadığını yaz- a eden müzake- Mag, e leket arasın» W “kp Bay A akdi için ahva- dığı keyfiyeti. aşılıyor. Bu ( vaziyet da tb, gn isü yıl 16, Duçenin «le, aitap eden "çalış mak ebe la, ie kalmak ip yedir. Bugün my nesi Hazım Yay “Yeti artmış- | a Sahası değiş- Yabaner bir 4, Ulünan bir > üre Ayı ! e Ya e na ve mü- ra, köre ermiş, Alı. ya 1 a > a umu- te *Pkej 8.24 | Me ek olmak i kadın in ia 6 Bühün ak İZ ki OZ si er. İİ tesbit o- tuğu iyi ki Perkezi fa Bölg a haa, kilometre ilerlediler Trondheymın şimalinde Alman , kıtaları munasara edilmek üzere... Norveç kuvvetle. en hareket etmekte ansız kıtala- rek 240 kilomet re mesafe katedip Oxlonun şimal! ne yetişmişlerdir. Bu kuvvetler Oslo ile Trondhaym arasında baş. iyacağı anlaşılan “İki vadi muba- rebesi” ne iştirak edeceklerdir. Burada Gudbrandsdaal vadisine hâkim olan Hamarın istirdad eşil- diği haber verilmektedir. İngiliz ve Fransız kuvvetleri bu havalidn Niosa gölü barb sabasınadı Almanların hücumları tardedilmiş- tir. Gölün garbinde Brandaflord. da Alman tankları tahrib edilmiş- lir. Almanlar şimendifer hattın: bozmağa çalışıyorlar. Trondhaymın şimalinde de mu- ler oluyor. Burada İngiliz. ler Norveçlilerle birlikte Almanla- rı muhasara etmeğe çalışıyorlar. Taymis gazetesi Almanların vazi- yetlerinin tehlikeli olduğunu yaz. maktadır. PARAŞÜTLE İMDAP! Müttefikler o şimdi Oslodan Trondhayma giden yolları ve des miryolunu tehdid edecek vaziyette. Londra, 23 dirler ve"AAtt& TİuNdNa ya köyu Bu tecriğd etmişlerdir. Müttefikle- rin Andalsnese asker çıkardıkları Mö, ül ark sahilinde düşmanı çevirmek için şose ve de. miryolu üzerinde Dombosa var- dıkları haberi, müttefiklerin önü- müzdeki hedeflerinin Oslo olacağı» nı göstermektedir. Almanlar hâlâ layyareyle Nor- | veçe takviye kılaatı göndermektey seler de muharebeler süratle bü- yük bir şiddet kazanmakta oldu- ğundan damla damla yöre indiri- len bü takviye müfrezelerinin bundan böyle muhsrebenin netice. erinde çok zayıf bir tesiri ola- ik milcerret de- Stenhverdek ki garnizonları Almar ne marüz kain kurtulmuştur. FEÇTEN GELEN HABERLER İsveç menbalarmdar. gelen ha- ra göre paraşütle Dombas yakinine indirilerek esir edilen Al- man müfrezesi 200 kişiden mürek- kepti. Bunların üzerinde çok & teçhizatlarından başka bir de siz postası vardı. Trondhaym yakininde kat'i bir muharebe cereyan edeceği zanne- dilmektedir. İngiliz kıtantı o Hamarı istirdad etmiştir. Bu baber kaydı ihtiyatla karşılanmıştır. Aksayi şimalde, Narvik mınta- kasında 3000 kişiden mürekkeb bir Alman kuvveti bilkuvve yakalan- mıştır. Mütlefikler şimalden ve ce. nuptan kütle halinde ilerlemek suretile Trondheimdeki Alman kıtantımı çevirmek için süratle bir demir çember teşkil etmeye çalışıyorlar, ,Afton Bladet gazetesinin ver- diği bir habere göre, ilk İngiliz müfrezaleri Trondheim'in elli ki lometre cenubunda demiryolu - nun stratejik telâki noktası o. lan Störene varmış bulunmak - tadırlar. Yol Storenden Trondhayma git- mekte ve bu şehirden batı cenub. da Dembos'a Ouzanarak orada Gudbrandedal hattma mülâki ol- makiadır. Bu bat Osloyu Hamar üzerinden Romsdal koyuna bağla makiadır. AMERİKAN AT 1 ört Amârikanın o&holm elçiliği ataşemiliteri muavini olup Dom- basta bulunan yüzbaşı Lesley bu şehrin dünkü bombardi sında ölmüştür. Losley Norveçte Glen ilk Amerikalıdır. TAYYARE AKINLARI Tayyare faaliyeti devam ediyor 3imarkadaki Alborg tayyare üs- defa bomb: man edil. miştir. Bir İngiliz tayyaresi üssli- 36 dönememiştir. Tayyare meyda- da hasar çoklur. 40. 5ü Alman ta dilmiştir. İki hafta zarfında yapılan h hücumları neticesinde İngilizlerin asgari 120 Alman tayysresini tah- rib ettikleri tahmin ediliyor. İki hafta yarfinda Almanlarin Norveçte 120 den fazla tayyaresi tahrib adlümiştir. Son haberlete (göre Namsos, Trondhaym ve Levonger şehirleri hava bombardımanları neticesinde birer harabe haline gelmişlerdir. Almanlarm nevmidane mukaveme- tina r#ğmeli, mittefikler Mer la rafta süratle ilerlemekteğir. ingiliz erkânıharbi- ye kadrosu takviye edildi Londra, 28 (A.A) — Başvekâ, neşredilen bir tebliğinde er. nıharbiye reislerinin işlerinin çoğalması ve muhasematm in&i, şafı iledaha da çoğalar cAğI nazâ- ra alınarak 24 saat nöbet ral Tom Filip deniz er. »i reisi tayin e- i birinci İngiliz kol kuman sir Conjl umum! erk ye ikinci reis. miştir, hava erkânıharbiye re- 8 omuavini olan mareşal Pevis bu erkârıharbivenin ikinci reis. ğine tayin edilmiştir. nezareti şeflerinden n hava konseyi e, servisi şefliğim Alman ajansının bir tekzibi Roma, 22 (A A)—D.N.B ajansı bildiriyor: Fransiz hükümetinin, Yugoslav» yaya karsı bir tasrruzda bulunul- duğu takdirde İtalyayı harbe gir. miş telâkki edeceğini İtalyan hü- kümetinin bildirdiği hakkındaki ha, borler resmi -menhalardan tekzib edilmektedir. üzen Isveç Almanyayı protesto etti Düşürülen Alman tayyarelerinin sayısı dördü buldu İsveç Üzerinde in uçuşları pek mektedir. Stokholmde çi“ Londra. 23 — Alman tayyareler: sık tokholm Tidningen,, gazete zar günü İsveç üzerinde 28 tayyare uçtuğunu, bunların büyük bir kısmının teşhis edildiğini ve Alman oldukları sabit olduğunu, artık bu tayyarecilerin hepsinin de yollarını şaşırdıklarını iddinya İm, kân olamıyacığını kaydederek bu vaziyete nihayet verilmesini iste - nel , İsveç hükümeti, Alman tsyyare- lerinin İsveç arazisi Üzerinden uç- mak suretile İsveçin bi ihlal ii olmalar metinden taleh etmiştir. İsveç top- çuları tarafmdan düşürülen Alman tavyareleri dördü bulmuştur. İsveç harici söylemeğe salâk miştir ki: tayyareleri, mütcad - alar arazimizin üzerin. imal nezaretinin söz etli bir rüknü de. den geçerek bitaraflığı işlerdir. Bu hareket tabi! ç hükümetini kümeti nezdinde protestoda bulunmağa ve dünkü gün bil » fazla yapılan bu uçuğla- rrürüne mâni olunma, n isaheden bütün il BULUNAMIYA. 'CAĞI MINTAKALAR hükümeti, Varmland ve Dal landda 25 ninandan o itibaren ecnebilerin . İkamet edemiyeceğini bildirmiştir. Varmland doğrudan doğruya Norvaş hududu yakininda Dalsland e İsveçin batı sahili müstahkem mıntakasında bulun- maktadır. TOPLANAN STOKLAR İsveç hükümeti bütün memle, kette mevcut 100 kilodan fazla kendir yağı stoklarını bugün saat 14 ton itihsren müsadere etmiştir. Bilâhare mevcut oruhsatiyelere tevfikan elâkadar makamat bu $loklardar bir miktarmı serbest bırakahilecektir. a ULAN EKS) BUGÜN 7 iPE |EEK )CUK BAYRAMI MÜNASEBETİLE , Ek 2 Büyük Flim Birden -İ-FİRAVUKUN KIZI | TÜRKÇE SÖZLÜ) HAROLD LOYD-LUl £ Dayanılmaz derecede gülünç sahnelerle dola büyük komedi | hükümeti, bu a gi al Trür etmemesini Alman hi 2-BAŞÇAVUŞ MENEN İnsanı heyecandan ttreten müthiş ve maneram bir mevzi, harikulâde hareketli ve canlı Film, YRANSIZCA SÖZLÜ Başrsllerde: AL Bugün sanslar: N CUKTTS - FAY HOLDEN - WALLACE BEERY Saat 7 ör başlar, Grerleri sant 8 de 2 fi AMAN A Sonra kendisinden “us » birden Alman bü , | “Vuslat,, - Gül, bülbül. - Naili'nin bir beyti- Sokak'ın şüirleri - iki şikâyet LBETTE evvelâ Yahya Kemal'in “Vuslat,ından bahsedeceğim, Keziban, O şiiri bir baltadanberi mütemadiyen okuyo- şumda bir kere kadar birçok OoOmusr ni, a tamanuni Yahya Kemal'den din- n ki am, şiiri de bir kere olsun kâğıt üstürde gör Benim gibi bildikle- rdan öğrenenle- rin, kulaklar ımı terbiye elmemiş olanlaı hazin 2 Ne güzel « Onun böy- izel olduğunu dinlerken de sez im ama, doğ” rusu, bir harika olduğunu farket- ştim, Hani Fransızların bir Lamartine'leri vardır, medheder 0, bütün ömründe , Şirini söylemek İ miş, bir türlü muv: tar, Sadullah Pi le Lac , tu : âk bir müsveddesi deni başka bir şey değildir. Sana çoktunberi mektup yazma" amıştım, Keziban; onun için belki sen beni hâl& eskisi gibi romantik İ şiirden ho maz, romantikleri sevmez Sanırsın. O gençlik ukalâ- lıklarından artık vazgeçtim, ($im- di de belki yaşlılık ukal gelmiştir ama o başka mesele) Gönlün coşmak ihtiyaçlarını insa“ na zaman Ğ daha i iyi öğ şiirlerinde de, böbürlenmeler altı da, bizi tâ içimizden vuran Sesi Guyul Bütün bunlar Yahya Ke mal 'in “Vuslat ının romantik ol duğunu söyler Ama Yah- va Kemal'in gi; şürin bilhassa şek duğunu, hiçbir coşkunluğun şekle itibar etmemeği #zlar göslermiyeceğini bilen Şar rin romantikliği, Her mısrağ bizi kavrıyor; her mısra; ezeldenberi işte bun e de, her mısrağı ile uwlu, zaruri bir eserin doğ” muş olduğu hissini veriyor. Bil miyorum zaman bu İşi için ne di- yecek? Fakat zaman bu şiiri be- enmiyetek olursa kend in ka bir şey isbat etmiş olmaz. “Vuslat,ı birkaç gençin yanın» in h dudu olmadığı” bülbülü de, da, kineyi de içine slabileceğini ve birini alırken ötekileri e mecbur olmadığı al ari Zız?... Şiir ne bülbül ile gülde, ne İ de makine ile nasırda Kezi şiir ancük seste, bize sahih sin, sahih bir vecdin ifadesi oldu- gunu sezdiren (şekildedir. Şairin malzemesine, yani kullandığı keli- melere karışmağa hakkımız yok- tur; bizim ondan bekliyebileceği- miz ancak chanl'dır. Bu ckanf'ı duvamıyanlardır ki şiiri manada, kelimelerde aramağa kalkarlar ve bir adama nasırdan bahse için şair değil, yahut gülden, bülbilden bahsettiği İçin İDİK n değildir derler, Abdülh: sın; onu tarı bedbahtlık olurdu, Geçen ona tele fon ettim. Naili divanını okurken beni hayran eden bir beyti, “Kâ- küllerin ki çir-i cebin üzre buldu tâb — Göslerdi cezr & meddini derya-yı iztirâb,, beytini on ööylemek istiyordum. İnsan böyle güzel bir şey öğrendi mi, onu be men dostlarına, hele güzel şeyleri anlayıp sevdiklerinden emin oldu- Ru dostlarıma bildirm; iyor. Çe- cukler mektepte öğrendiklerini ev de tekrar elanek isterler meselâ: “Anne, bi musun? mış,, derler; aslardıkları büsbütün mahvolmüyor; beni, N ilinin beytini Abdülhak Şinasi'ye söylemek için telefona koşturan da hiç şüphesiz o arzu idi... Çok şükür ki Abdülhak Şinasi: “Ben onu çoktan biliyordum demedi; is kendisine de bildirdiğim İ- çin mennun olduğ ledi. ,E DASIİ Şinasi Hisar'ı Yazan: “UZAKTAN Keziban'a mektup luğunu sordum; İransızca bir kelime di heyecanından le cevap ver- mmet...,, dedi, aatteyim; “Vuslat, şiirimizde değil, dün- sayılacak eser lerde: ndir; onun yazıldığı bir devire de dığımız için iftihar duya biliriz. Keziban. S OKAK mecm: sayısını gö: ? Daha yeniçiktı. Bilmem Iı sevdiğim için mi- daha evvel be! â gecikince artık ç maması lr da korkmağa başla” Az mi hücuma uğradı!... , gençlerin her yeni ham” n aleyhinde kim varsa onâ bir kere çatmağı kendine borç bik di. İsmindep'tit da içinde mam zum, mensur De varsa her şey bir bessüme kadar sevin haz duymaz ci in bir romanını £i lk, Baki okuş çekime okudum,, diyorum ve ir türlü ilamuyo Nedim, Yillon, dururken, roman da ol mensur yazıyı okumanm mana mı var? Sen de, Kezi ş tubumu iti Yahut beni in şu şiiri bak re e kadaf YALNIZLIK Ben yalnalığı Gökte uçar gördüm Ben yalnızlığı Garip naçar gördüm Ben yalnızlığı Gelip geçer gördüm Evet, Keziban, biraz kolay bir şiir; fakat gene güzel değil mi? Benim hoşuma gi ama doğrusu Cahit Külebi'nin S okek'ın birinci sayısında Şıkan i, yada, ii “Yalnızlıkla beraber çı” » ile "Yaşa- daha çok sevdim. Ön ları mecmuada; Orhan Veli'yi taklit ediyor; mus vaffak oluyor, oluyor ama bence a edi dine mahsus bir şiiri iy lesin. Sana Sabahattin Kudret'in, gene Sokak'ta çıkan çük bir şiirini ol Bana kocaman bir deniz Arada sırala düşünmek Ve onun karmakarışık havasında Gemiler, insanlar sarhoşlur Uzundur direkleri gemilerin İnsanları mahzen Bunda da Orhan Veli'yi hatır» latan.bir şey»var ama bu daha ho* şuma gitti, 1. İ, Dinamo'nun “Ağaçlara, isimli güzel i de buraya al mak isterdim ama mektubum z0* ten çok uzun oldu; bir şikâyetim yar, ona yer kalmıyacak. İKÂYETİM de Sokek mecmuas ından. Benim Ar almış, İ ma üç lüzumsuz p rantez ilg” ş. Parantez nede © kunmaması da caiz olacak kelime” ler için kullanılır, halbuki Sokak © işareti has isimler için kullanı yor; kendisi ne yaparsa yapsın 2 ma ben yazıma karışmasın, Hattâ tavsiye ederim. kendisi de yapmasın Bir şikâyetim daha var: Sokak muharrirlerinden biri, Ali Ölmez” Ç 'a mektuplar yazı i benim im” dünyada senden başka da Kezi ir İE vâp dır, Keziban, hattâ çoğu senlit Şi” bi yalnız vehimler âleminde de de- ildir; fakat Ali Ölmezoğlu bu is mi bana bırak di, ben on beş yıldır Keziben'a mektuplar Yy um. Başka isim mi ? Atğe ye, yahut Zeyneb'e mektuplar r£ güzel olur... Fakat hoşuma da git- medi değil: benim on beş yıl bul- duğum bir serlevhanm bugün bir genç tarafından da beğenilmesi ho” cek şeylerden mi?... Za” rettiğim kadar ihtiyarlamamışına, Keziban; daha baharlar umabili- rim. Nurullah ATAÇ