SESLERLE . HABER —'Akşam Postası İL <5 KA RABI Cenubuşarki cephesinde Morveçliler ricat mec- İburiyetinde kaldılar Takviye kıtaları almazlarsa... la A 280) ton İngi- Nk Mi Bu kömürle üye, p. İalyan vapurla- yanm İngiltere- MYdn takriben ye deş milyon dp, Silereriin şark hi- db yy dar İtalyan vapuru Üçe, eN Tapu da kömür b Pca e, ende Yaklaşmak» e ey ene 20 m ç Vi Mg #dncektir, k Ya Perii 1S Körreer ars- Man * bir infilak heti- ç a Bniykar AE Monkovadakı yer. maya yikiek Bovyet reisi il vermiştir. | , | | Sugeyi gene bastı a Köyünde yeni ie Siler yıkılınca Vip hiy hücum etti e âdın öldü xe ea > Dün sabahtan tı Meriç nehirleri v 78 yükselmeğe Kayi defaki seylâp 9 sular iki saat $ Meriçte 4,75 » Bundan sonra cay, Ka betmiş ve | ka 5,06, Meriç- a, a, “ Te ir, sonra dur işa, Üatle © yükseli dan na ik A araziyi, Edir. p Ye Ve demiryolunu, O leş rik fabrikası gir N a «zar istilâ eyle aç 1400 nüfuslu 1 sene merkezden ni tig elan Bilyük sed Sn Vara #ilarin taz. Ni köye, Yıkılmış ve içum etmiş | bie A mm istilâ eden a, San, , Kurtarılması 1 Könderilmiş ve Yerlere Bakle "” a vkmek ve ot gön Yet müdürü ve x kına uğrr e, <P oden ted Ax Hery, Pan v Tray ların anlat. İle 30 ün İ nehirlerin aa hi, “İN Kdlrne ci müsevi © kadın Mi basmıştır. lanan tar. Pi Rak T Dağ isinde, Yak | | t İ mi amüdaian etmektedirler İ arruzlar yapmalarından İ manlar binlerce Norveçiiyi Almanların bu muvatfakiyetleri mühim telâkki edilmiyor | Şarki Norveçte kıtlık başgös- terdiği haber veriliyor Paris, 15 — Norveçte Norveçlilerle iahlâr aradikdaki darp çok şiddet- İi bir gekülde cereyan etmektedir. Seykulceyşi yolları (ele g İwi arat arasında muharebeler yapılmaktadır. o Almanlar oOslodan irmek içi İ memleketin içine doğru muvasala yol Jar: uzunluğunca © inürikün olduğu çok ilerlemeğe çalışmaktadır. makaat Norveçin seferberli- ğini güçleştirmek ve iorvecin garp manlarında karaya çıkan diğer Al maa müfrezelerile teulusu göçün Nörveçliler ise köprüler, telâkl noktaları ve gul ukerin.eai ge- giller gibi muhtemel güfuz nel Bu su Bundan | de seferberlik süratik ikmal edil tedir, Norveç h küvvelleriyin do- nanmasının bakiyesi düşmana taar ruz etmeğe başlamıştır. İSVEÇE GEÇEN NORVEÇ ASKERLERİ Stoktolm endyomı,klliyati Norveç askerinin İsveç hududunu geçtik. lerini haber vermektedir. Altan. arm, Kongsvingerin on kilomet. xe şarkında Senderge kadar ilerle diklerini” söylemektedir. Şimalde, Norveçliler daha faz. Ja mukavemet göstermişlerdir. Geri çekilmek (mecburiyetinde kaldıkları zaman, Norveçliler de. mir yollarını kesmekte ve yolları tekamaktadırlar. Bir Alman para. isveç ajansı aşağıdaki tebliği neşretmektedir: Bu sabahı İsveç hududu yakt rada Scarplasese'de şiddetli mu. harebeler olmuştur. Almanlar, bu mintakada İsveç hududuna muhtelif noktalarda vasıl olmuş. lardır. Norveç kıtaatı İsveç top- raklarına çekilmiş ve ellerinden silâhları alınmıştır, ALMANLARIN HEDEFİ STOKHOLM DEMİ YOLU Stokhölmde çıkan Afton Biadet ga- zetesinin Kongsvingerdeki mubhabiri- ın, Kongsveingeri altı mil mesafeye yaklaştıkları zanne dilmektedir. / iman kıtaları Stokholm - Oslo demir vo'una ulaşmağa çalış» makladırlar, Kongsvihgerin 17 mi O garında Sikarnes noktasında da Alman kKrtaatı bulunduğu söyleniyor. Söylentiğine göre, Almanlar dün ış gal eilikleri, Norveçin uzak cenuku garkisindeki hudut şehri olan Kornde Jayı tahliye etmigier ve Norveçliler bu mntakalarda baskın suretile ta ne göre, “Alman Haldene çeklimişlerdir., CENUBU ŞARKİDE ALMAN MUYAFFAKİYETİ Röyter ajanımın Stokholmdan öğ- rendiğine yöre Almanlar, o Norveçte rkl cephesinde büyük müs vattak'yetler elde etmektedirler. Al- ordunun kısmı küllisinden ayırmağa mu. vaffak olmuşlardır. Arlasıldığı- na göre, Alman tabiyesi şimalde bir gedik açmayı ve Norveçlile. korkarak | ri dağlık araziye çekilmeye mec- bur birakmayı istihdaf ey ek” ii Kongsvinger'de vaziyet telâkki ediliyor. Sosyal demokraten gazetesi, bu mınta. kada, harekât yapan Alman as- kerinin sayısını 16 bin tahmin etmekte ve şehrin Norveç kıta. ları tarafından gösterilen kah - ramanca mukavemete rağmen her an işgel edilmek ihlimali karşısında bulunduğunu söyle - mektedir. > Bununla beraber, askeri mah. filler, Almanların takviğe alma- lari hali müstesna olmak üzere bu muvaffakıyotlerin büyük bir ehemmiyet arzetmediği mütale. asmdadırlar. Almanların, elle - rinde bulunan ağır toplar, ve di- f âhlar tayyare ile nakle. dilemiyecek şeyler olduğu be - lirtilmektedir, İki Alman tayyaresi dün pet. rol fıkdanından dolayı İsveçte karaya inmeğe mecbür olmuş- lardır, Bu da gösteriyor ki, Ar manlar Norveçte şimdiden pet. rol yoksulluğu çekmektedirler. ŞARKI NORVEÇ'TE KITLIK İsveç gazelelerinin bildirdiğine gö- re Elverun mrtakasmda bulunan Nor veç krtaları ricat etmişlerdir. kuvvetlerinin kısmı küllisi Yorma neh rini geçmiştir. Emin addedilen mevzi- lerde tahkimat yapmaktadır. Stakholm Tidningen © güzetesinin muhabirine göre Norveçin şark min tahalarınds Kıtlık baş göstermiştir. veveç NORVEÇ KABİNESİNİN İÇTİMAI Helslaki radyosu Norveç bükümeti nin Norveçte “bir yerde, toplandığı. nı bildirmektedir. o Kral ve veliaht topianlıya iştirak etrilşierdir. Mt rldafan nazırı hava midafas asr, tahliye, seferberlik ve inşa van ziyetleri hakkında izahat vermiştir. “KUKLA HÜKÜMET, İSTİFA Eri Londra, 5 (A.A.) — Almanlar tarafından kontrol edilen Oslo radyosu, Kisling hükümetinin is. tifa ettiğini bu gete haber ver. miştir. , Spiker Oslo belediye meclisi reisi Cbristensenin riyaseti altın. da teşkil edilen hususi bir komi. tenin, Almanlar tarafından İşgal edilen Norveçteki mıntakaları i. dare edeceğini ilâve etmektedir. Ruzveltin mühim bir nutku Her ihtimale karşı tedbirler aldık “Eski dünyada cereyan eden her şeyin, yeni dünyanın sulhu ve refahı üzerinde tesiri vardır.,, Vaşington, 15 (A.A.) — Cum. hurreisi Rurvelt Panameriğan ker hitabesinde demiştir Yeni dünya, her milleti ki milletlerin tamamiyetine ve is. tiklâline hürmet etmesi prensipi. ni kabul ettiğinden harbi bertaraf etmiştir. Biz, fikrimizce, devamlı bi sulhun istinat edebileceği pren. sipleri temsil eden vasıtalarla, A. merika milletleri arasında sulhu tesis ve muhafazaya muvaffak olduk, Her birimiz başkalarının dahi. li işlerine mudahale hakkından vazgeçmişizdir. Memleketimizde n sürüyor, zira, aramızda çıkması muhtemel her ihtilâfı, şiddet tat. bik ederek değil, dostane müza. kere yolu ile adalet ve nısfet dai. | resinde halletmeye azmetmiş bu. lunuyoruz. Bizler, bu nısıf kürre sakinleri, yeni bir beynelmilel nizam ara. mak ihtiyacında değiliz. Zira, bu nizamı bulduk ve mistik haykı. rışlarla şiddetli harekât yaparak değil, Biz, milletleri ezmeden, hükü. metleri esir etmeden, günaheız insanları, kurdukları yuvalar zorla çekip 'çıkarmadık. Irk üs. tünlüğü nevinden manasız dokt. rinler icat etmedik. Amerika mem leketler arasmda nizam, kin ve HAROLD LLOYD (LUh)nin immun, EN SON ÇEVIRDI AVUNUN KIZI ÜRKÇE SOZLU FILMINDE n daha şen ve daha muvaffak olduğu görülecektir ndai PE K sinemasında a. tedhiş yolu ile tesis edilmiş de. dildir. BE nizam, hüsnü niyet sa. bibi insanların nihayetsiz ve fül eseridir. Bugün hiç bir hayale kapılamayız. Biliyoruz ki, eski dünyada cereyan eden her şeyin n sulhu ve refahı ü. zerinde büyük bir tesiri vardır, Bundan dolayıdır ki, her ihtima. İe karşı koymak üzere tedbirler aldık. “Korsikayı ve Tunusu isteriz! ,, İtalyan gazeteleri gene neşriyata başladılar Roma, 15 (4 4.) —D.N, B. ajansı bildiriyor; Giornale d'İtalia gazetesi, ha- li hazir vaziyet Akdenizin istik. baldeki imkânları hakkında neş- rettiği bir etiltte, bu meseleyi « sasından aydınlatmanm zamanı geldiğini yazıyor ve diyor ki: "Fransa, Korsikanın, yani ha Bs İtalyan ananes! taşıyan bir an | in “mani "amesi bah- sinde hiç bir £ kabül etmeye “işgali, bu sebeple, senelerdenberi iki memleketin arasmı açmış ve her iki memleket arasında, halledi. lemiyen meselelerden biri olmuş- tur, Fransanm İtaiyaya karşi tat. bik ettiği siyaset, Avrupada ve Akdenizde hegemonya muhafa- zasına matuf bir plâna göre de vam etmektedir. Fransa dalma İtalyanın tabif ve sivasi ve mil li menaflii aleyhine hareket edi- vor. Bugünkü ( ihtiljfta, İtalya nım açık ve tabii hakkı Fransa nın emperyalist ve askeri siyaseti j ile çiğnenmektedir. Fransanm Akdenizdeki vaziyeti h. milf değil emperyalist bir menfa i at icabıdır., | bunlar kendi kendil | debilir, SES'IN OMÜUNEKKİTLERİ, - SUPHI NUR! İLERİ'NİN Pİ. RI, . CAHİT SITKI TARANCI. NIN YENİ ŞİİRLERİ. İLİRİM ki, Keziban, yepi €debiyalı dalma sevdiğin, hiç olmazsa merak etti- için oSew mecmuasmı da okurs Şürlerinin Kepsine de- ğilse de birçoğuna ben de hayra- nım; fakat makalelerinin birçoğu. na da hayret ettiğimi gizliyemiye- ceğim. Bu gençler kendilerine pek i güveniyorlar, nedir? yazılarım. una. İlhan Berk'i şiirleri ile tanırsın; id verici, hattâ güzel- son saymında gikan dnir not- rakale dersin? ba fenası bana öyle geliyor ki İl- han Berk de ne demek istediğini pek bilmeden (yazmış Yazısında bir şey yok demiyorum, hattâ baz ehemmiyetli geyler bulunduğuna kanilm; fakat İlhan Berk bunları İyice söylemeğe, kendi kafası de olsun aydinlatmağa çal mış. Hattâ cümlelerinin düzgün ol- mastra bile lüzum görmemiş. Ke- siban, daha yeni yazmağa başla mış bir gencin şevkini kırmak is- tediğimi sannetme; bende böyle hisler olmadığını, bana bonim ka, dar yakın olan sen, elbette bilir- sin. İlhan Berk kendisinden ümid beslemek istediğim bir 6 mubarrir olduğu İçin yazılarına dikkat etmesi lâzımdır; yoksa bizim, yanl kendisini #even- lerin de halimizi zorlaşlırir. Ses'in yine o sayısında Mahir Bülend. Faruk Nefir'in eserini tenkid etmiş. Mahir Bülend, Fa- irini sevmiyor; na bir diyeceğim fiz sevdiğim, hem de çok sevdiğim #nsanlardandır, fakat şiirinin kala- cağına ben de kani değilim; belki müntehabat kitablarında üç beş manzumesi yaşar, işte o kadar. A- ma Mahir Bülend'in tenkidinde bir zörakilik seziliyor: Faruk Nafiz'de bulunmıyan kabahatler aramış, bulduğu bazı vasıfları muhakkak birer kabahat diye göstermek iste. miş. Meselâ: “Hasretlerimin yok mu tesellisi diyordum” mısral Yahya Kemal'in: “Ya Rab! hele kalb ağrılarım durdu diyordum, mısraa benziyormuş ve bu da Fa- ruk Nafiz'in eskiden söylenilmiş şeyleri tekrar ğini, vi intihale düştüğünü Böyle şey olur mu? Bir şair mısramı “diyordum” kelimesi ile bitirdi diye başka bir şairin öyle biten bir musra söylemeğe hakkt olmıyacak mı? Hele Mahir Bü. lend, Faruk Nafiz'i: “Hastasına, benzin uçuk, gözlerinin çevresi mor” mısramt Ahmet Haşim'in: halkalarında” tiği zaman, zanne. ne demek istediğini musrama diyorum bilmiyor. de bir kimsey der; Mahir Sı lühana dikmeği de yasak edecek! Genç münekkiğ, Faruk Nafiz'in şiirlerindeki takdim ve tehirleri de birer kusur saymağa kalkıyor. Halbuki takdim ve tehir nazmın güzellik unsurlarmdar biri olabi- lir. Gösteri misallerin hazıla- rında belki hakkı var, yani onlar, da takdim ve tehir serbestisi iyi kullanılmamış; fskat bir kısmında bana hiç de şive bozukluğu hiesini vermiyor. Gençler bu yolda tenkidlere gi- rişmeseler daha iyi edecekle e fenalık e. hattâ sevmedikleri şairle- rin sövilmesine sebeb olur. Ses'in o sayısında Suphi Nuri İleri'nin de aşk hakkmda bir kon- feransından parçalar var. Ben yan, liş yazmadım veya sen yanlış oku- madın, Keziban, aşk hakkında bir konfere Suphi Nuri | İleri aşk hakkında bir konferans verm İş bununla da kalmıyor, Keziban, ak Suphi Nuri İleri neler söylü. yor: “Konferansıma, sevdiği kadın için koca bir İngiliz krali nu feda eden pirimiz sekizinel, BE vard'ın namı hürmetle yüded rek başlıyorum” diyor. Pirimiz Se- kizinci Edvard Allah Suphi Nu- ri İleri'den razr olsun! dünyanm ahvalinde, hâdiselerde hiç de gü- lünecek şeyler yoktu. Pirimiz So- rl Yoksa Suphi Nu, ri İleri mizah muharriri olmağa mı kalktı”. Hasılı Suphi Nuri İleri aşk hak- kmda bir konferans vermeğe kalk- miş; fnkat âlim olduğu için öö bu hissi konleransmda dahi ilmini göstermek istemiş. Yalnız kendi hissettiği © aşktan o bahsetmiyor, Yazan: Nurullah Ataç 3 UZAKTA Köliban'a mektup (Hoş. Onu da el âleme bildirmesi- ne ilçbir lüzum yoktu ya!) başka kiraselerin de aşx hakkımdaki söz- lerini bildiriyor. Meselâ Louis La, velle: “Aşkin insan hemi kendisi. ni, hem de sevgilisini tanır” diyor Yani Suphi Nuri İleri bize aşka adele ilmi bir metod diye tavsiye ediyor. Ben d. © aşk hak- kında başka La Roehefoue: bir sörünü » hatırrmda kal - sikrede, yim: “Kendini beğenenler; âşık ol- dukları zaman sevdikleri kimseden de kendi aşklarmı a şunun bunun söyledikle. düşünmez; aşkmı kimseye karşı kendi kendine karşı da mazur göstermek lüzumunu oOduğy- maz; kayran (Oolmaz- Ama doğrusu ben böyle geylerden pek anlamam, Keziban; bela insa- nm âşık olsa ân, olmasa da, aşk hakkında konferans vermeğe kalk. masını hiç anlamam. Ses mecmussındaki mensur ya- zıların hiçbirini de beğenmediğimi sanma, Keziban; Asaf Hület Çele. bi'nin “His İhtilâfları” çük yazısı çok hoguma g onu gairin o sayıda çikan şiirinden bile daha güzel buldum. Amabu belki gilrini hiç anlıyamadığım gindir. Abidin Dino'nun hikâyesini de henliz ozuyamadım... *.. AHİT Srtkı Taraneryı ta- mırsın, Keziban, hem güzel hikâyeleri vardır, hem de ne bir galrdir. Çoktan bı vimli yüzünü göre kiye'de değil de onun sa'da, Paris'te, yahut başka bir şehirde Bazan radioda sesini d mak kabilmiş; fakat ben bir t radio dinlemeği' âdet od muharebo i dar merak edersem edeyim, gaze. telerde okumağı tercih ediyorum. Cahit Sıtkı 'Tarancı'am çoktandır gürlerini okumamıştik. İstanbul'da iken vezinli, kafiyeli gürler yazar- di; bunlar eskinin devammdar iba, ret değildi: Cahit Sıtkı'da öteden beri bir araşlırina vardı: hece Vezninde yeni (kalıplar, yeni ryihme'ler tecriibe ederdi. Onun sanatine biraz yakmdan bakılmca bir gün serbest nazma geçeceğini farketmek pek âlâ kabildi. (Hiç birimizin bunu farketmemiş olma- miz, esasen farkeği! ecek pek bir şey olduğunu göstermez) Cahit Sıtkı Taraner Fransa'ya gittikten sonra yolunu daha ko- Jaylıkla bulmuş. Vazlık'ın 1 nisan sayısmda okuduğumuz şiirleri bize adeti yeni bir gair ifga etti Zan. nederim Cahit S:tkt Tarancı Fran- #aya gittikten sonra Jules Super, vielle'i daha çok okumuş; yeni gi- irlerinde o $ tesiri, hiç olmaz. s4 O şairin tesirine benzer bir şey göze çarpıyor. Cahit Sıtki'nm şüri ne kadar da insanlleşmiş! Bak, Keziban, #ana onun yeni şiirlerin. den birini okuy İMKANSIZ DOSTLUK Değil kardeşim, dal yeşil deği, gök mavi değil. - Bilsen! ben han, . gi #lemdeyim, sen hangi âlemde! - Aklından geçer mi dersin aklım. dan geçen şeyler? . Sanmam! rüz. gir ve yıldız payımız müsavi de. il; - Sen kendi gecende gidersin, ben kendi gecemde; - Vazgeç deşim, ayrıdır bindiğimiz gemiler. Bu şiirde vezin de var, hatti kafiye de- Fakat vezin o kadar ge- niş, kafiyeler biribirinden o kadar uzak ki adetâ serbest nazmin zev. kini veriyor. Zaten Cahit Sıtkı'nm serbest nazımla da bir r Onu da okuyayım, Keziban, çünkü çok güzel: rini SILA Gün bitti. Akşam serinliğile başlıyor memleketim; Doğduğum köy göründü, Sâkin yıldızlarile gittikçe yakmla» san sema» Dört nala kalktı atım sevincinden; Uçaraktan gidiyorum sılaya Çocukluğumda “uçurduğum uçurt. malar olacak, Bacalara takılan şu beyaz bulgtlar! Belki de rüzgârda namaz beridir ihtiyar annemin! Herhalde beni bekliyenler var. Cahit Sıtkı'nın yeni, hem de bu kadar yeni şiirlerini okuduğums bilsen nekadar seviniyorum. Gençler arasında en çok sevdi. Bim şairlerden birinin, Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın yeni bir kitabı çıkmış. Sana bugün ondan da babsedeme. diğime çok Üzülüyorum; fakat ki. tabi henüz göremedim, hattâ çik- tığını bile daha yeni öğrendim Fakat herhalde iyidir, çünkü Fa. ni Hüsnü Dağlarca iyi bir şairdir.