etli) i (0) London. ina gözya- m atmış- İng tbigçilerin meki 8 ak*lialite Sin, eş #alon, eti. kah / VE. ve kğ- ” Me, bl İlkyid ted. ” r 4 A YELE FEY * yazi Pr3 DI Lİ u iş Bile Sülmyar Sine Dir Bülhe te. mahiyette mi / Ay İkeap, Beden Pa keke simdiye ka İN Merle, bövle bir y Kii, mami ii N ün te- 2 Sn iş Fölteren Hiçbir iğmı ilâm ZİN Sahar Kv Ciiy : A a üçin Balkanla. i Yete yek bir harbi Aa hb Ruslar ta- x Ra ie karı- ta yapı - / Hai Şu bale gö. d di “ bir nükte, Pr, Brüksel, 29 (A. bildiriyor: Almanya » Belçika ve Almanya Hollanda hudutları bir marttan İ- tibaren kapanacaktır. Aben polisine birkaç gün evvel hususi yol vesikası için müracaat eden Öpen mıntakası balkma bu vesika verilmemiş ve kendilerine yakmda hududlar kapanacağı için buna hacet olmadığı söylenmiştir. A.) — Havas Finlândiyaya HABER — Akşam Postam Diğer taraftan her gün için Al- manyaya gitmekte olan şark kan- tonları âmelesi de bu (o tedbirden haberdar edilmiştir. La Haye, 1 (A.A.) — Resmi Hollanda mahfellerinde beyan e dildiğine göre | matttan itibaren Alman » Hollanda ohududunun kapanacağına dair hariciye neza retine hiçbir haber gelmemiştir. giden Ingiliz gönüllüleri Fin subaylarına itaat edeceklerine dar yemin ediyorlar BiR GÖNÜLLÜ FİN MAKAMLA- RINA KAÇ LİRAYA MAL OLUYOR Londra, 29 (A.A.) — Finlândi ya elçiliği Röyter ajansına İngi” Hz gönüllülerinin Finlândiyaya hareketleri hakkında talsilât ver” miştir. Bir İngiliz gönüllü grupu yol dadır. Keza Londradan hareket eden 300 Macardan mürekkep; diğer'bir grup da yolda bulunu * yor, bir kaç yüz gönüllüyü ihtiva eden esas İngiliz grupu da pek yakında hareket edecektir. Bu gönüllüler, Vetminsterdeki Finlândiya bürosuna müraçaat € den binlerce kişi arasında sıhbi müayeneleri- yapıldıktan sonra ayrılmışlardır. Bir çok kadın ve ihtiyar da müracaat eylemişti. Fakat onların Finlândiya davasr" na olan muhabbetleri Finlândiya harbi gibi çetin bir mücadeleye müsaid olmayan bünyelerinin za" Seçilen gönüllüler Finlândiya elçisile ve yardım komitesile bir mukavele imzalıyorlar. Bunlar Finlândiya davasına sadakatle hizmet ve Finlândiya subayları « nın emirlerine itaat edeceklerine dair yemin ediyorlar, Finlândiya" daki enternasyonal gönüllü kuv" vetleri saflarma hizmet edecek * lerdir, Bütün memleketlerin tebeaları İngilterede gönüllü kaydediliyor- lar. Binaenaleyh Finlândiyada harp edecek İngili zalayları yal - nız İngilizlerden mürekkep değil fakat Avusturyalı, enternasyonal | Letonyaltları ve diğer memleket lerden gelenleri de ihtiva edecek” tir. BİR GÖNÜLLÜ KAÇA MALOLUYOR Hesabedilmiştir ki, her gönül Finlândiya bürosuna 200 İn - lirasına malolacaktır. Fin - lândiya hükümetinin bizzat Fin lândiyada gönüllülerin iaşesi için yapacağı masraflar bunun hari" cindedir. Bir gönüllü aynı Finlândiya askerinin maaşını alacaktır, Harp ten sonra kendisine veya varis - lerine ayrıca bir ikramiye verile- cektir. Demek oluyor ki, her gö" nüllü günde 2 şilin alacaktır. Bundan başka sakatlanan gönül İüye ayrica bir para verileceği gibi harp sahasında ölürse aile sine de tazminat verilecektir. im Ingiliz Başvekilinin yeni bir nutku Çemberlayn istihsal ve ziraati teşvik etti Londra, 29 (A.A.) — Ziraat kazanmak için elzem olan şeyler toplantısında bir nutuk söyliyen | duracaktır. Buna binaen yiyecek B. Çemberlayn, İngilterenin en büyük endüstrisinin halen ziraat olmasına rağmen memleketin ek” seriyeti itibarile endüstrileşmiş bir memleket olduğunu kaydet * tikten sonra ezcümle demiştir ki: Geçen yıllar zarfında ekonomik sistemimiz geniş bir zahire itha' Mitına istinat etmiştir, Bu sistem barış zamanında mükemmel bir şekilde işlemekte ise de harp 2& manırda zaruri olarak yeni vazi- yet hasıl olmakta ve muhtelif hacim ve tipte mal ithali icabet - mektedir. Memleketi muazzam bir teslihat fabrikası haline çevir bir teslihat fabrikası haline çevi" riyoruz. Fakat ihtiyacımız olan bütün ham maddeleri bu memi kette istihsal edemeyiz. B. Çemberlayn kafile halinde seyahat usulünün emniyeti te min etmekle beraber vapurların muvasalatını da geciktirmekte olduğunu o söylemiş ve sözlerine şu suretle devam eylemişti: Mutat bâzı maddelerden kendimizi mah- rum etmekliğimiz lâzımdır. İt - halâtımızın bacmi iki tahdidi âmile tabidir: Elimizdeki vapur” lar ve yabancı dövizi kaynakla” rmiZz. Döviz menbalarımızın bir hu dudu vardır. İhracat ticaretimizi idame hayati bir meseledir. İt halâttmızı tahdit e*—eek harbi olarak ithal ettiğimiz maddelerimizin istihsalini arttır” | mek icabeder. B. Çemberlayn hükümetin zi © raate ve çiftçilere yardım için her şeyi yapacağını söylemiş, fakat hazinenin tükenmez bir merba olmadığını ilâve eylemiştir. Başvekil bundan sonra fiyatla rın yükselmesi meselesine temas etmiş ve çiftçiler tarafından elde edilen fiyatların istihsali arttır * mağa imkân verecek derecede ol' ması icabedeceği hakkında zira at nazırı tarafından yapılan beya” natın harp kabinesince tasvip © dildiğini bildirmiştir. B. Çemberlayn nutkunu şu cümlelerle bitirmiştir: Zirâatin harpten sonraki vazi derpiş edilemez. at ziraatin harpten sonra çök mesine müsaade edemeyiz. 5 Mart Salı Akşamı SARAY SİNEMASINDA vE Vin ELENEN Mânyanın Holanda ve Bel- ka hudutları bugün kapandı Romanyada Ham petrol ihracı menedildi Bükreş, 29 — Nesre« mirmameyle oklanik benzi İ çinde yüzde 60 oktanik ben lunan ham petrolün ihract mene- dilmiştir. Ayni zamanda bir kısım ecnebi dövizlerinin serbestçe alım ve salımı menedilerek nebi döviz mübadeleleri fiat usulüne rücu edilmiştir, Bu tedbirin yalnız dahili piyasa için değil fakat Romanya ile mü. nasebette bulunan bütün memle . ketler için istisnai bir ehemmiyeti vardır. Filistinde Arapların Yahudilere sattıkları toprak Londra, 29 İngiltere hükü- meti Filistinde arabların yahudile- re toprak satıgı meselesini tanzime karar vermiştir. Bu nizamname - nin metni ve tatbikata ait talimat konsey azasma (bildirilmek üzere milletler temiyeti umumi kâtipli - ine gönderilmiştir. Avam kamarasmda, müstemle . kât nazırı Makdonald bu kararı büdirdiği zaman şiddetli münaka- şalar olmuştur. Makdönald, milletler konsey arasından istiyenler olursa bu pizamnameyi müzakere için konseyi içtiman davet edebilecek - lerini söylemiş ve muhtelif sual - lere de cevaben demiştir kit "e Eğer bu nizamnamenin tatbikinı geciktirmiş olsaydık Fi. ilstin suihüne zarar vermiş olur ; duk.,, ön bir e- Bir İngiliz generalinin teklifi Buz denizine yönderilecek filo Londra, 29 (A.A.) — İngiliz generali Gug, neşrettiği bir ma - kalede, İtgilterenin Buzdenizin- deki Rus münakalitm: kesmek suretile Finlândiyaya yardım et” mesinin lüzumlu olduğunu kay” detmekte ve bu işe İngiliz filo” sundan küçük bir kısım kâfi gele" ceğini ilâve eylemektedir. Arşidük Otto Kanada da bir Avustur- ya lejyonu teşkil etmek niyetinde Nevyork, 29 (A.A.) — Avuş * turya talıtınm talibi Arşidük Ot Hababurg dün Nevyorka | te Vi gelmiştir. Deyli Niyuz'un bildirdi harp edecek İngiliz alayları yah ğine göre, Arşidük Otto, Ameri" kada bulunduğu esnada banker Morgan ile görüşmek niyetinde “ dir, Arşidük'ün niyeti Kanadada bir Avusturya lejiyonu organize etmektir. Seksen senelik bir gazete kapandı Tallin, — Estonyadaki Alman akalliyetinin organı olan Reyalşe Çaytung 80 senelik bir intişardan Sonra yarından itibaren faaliyeti. ni tetil edecektir, Estonya Al- manlarından son kafileler mert İ bidayetinde trenle ve nisanda d£ vapurla hareket #decektir. 1, 7000 tonluk bir vapur- | dan haber yok Kopenhaz, 29 (A. A) — | penhag deniz mahfilleri 7000 ton. Tik Danimarka bandıralı Mariland İ vapuruna kaybolmuş gözü ile bak. maktadır. Vapur geçen ay 34 kiş lik mürettöbatile cenubAmerika- sından Danimarkaya hsreket et - amam ni işti, cemiyeti | yam 2 CEVAP SEYAHAT DÖNÜŞÜ. - HALİT FAHRİ OZANSOY'A CEVAP.- CAHİT TANYOL'A CEVAP. - BİR ŞİİR A NA'YI yıllardanberi öz- lerdim: Güzel şebirdir, insanlar: içinde de çok sevdiklerim vardır. Gerçi orada hayatımın ân“ cak İki yılımı geçirdim ama içim - den kendimi «deta Adanalı say- mak gelir. Belki de orada iken genç olduğum içindir, Yarı-yıl tatilinin (sömesir, sö, riestir, semester diyorlar Ya! yarı yıl demek bana daha munis geli- yor) ön gününü seyahatle o geçir- dim: Adana'ya, Tarsus'a, Mersin'e, yu'ya gittim. Sevdi. rçok kimseleri gördüm; Y ri birçok kimseler tanıyıp yıllar- danberi tanıyormuşum gibi sev- dim. İki haftadır yazı yazmayı- gm bu küçük seyahat yüzünden- di Yola çıkmağan birkaç gün ön - ce, Halid Fahri Özânsoyun Son Poata'dn benim için yazdığı uzun yazıyı okumuştum, İtiraf edeyim ki okurken hayli sinirlenmiştie: Çok çirkin ve çok Boğuk bir yazı idi, Hemen cevap verseydim belki yazımda o sinirienmenin izleri bu- Junabilirdi. Fakat yolda, Adana'nm mükellef Atatürk parkmda, Tarsu- sun münis beledi, ye bahçesinin ha- vuzu başmda Mev lâna (o türbesin - de İnsanm içine mökün geliyor, Halid Fahri Ozansoy'a olan öfke. mi de unuttum. Zaten neler söy lüyordu ki? Ben kendisini kka - nıyormuşum, çünkü © kitapları binlerce kari tarafından okunan, piyealeri her yerlerde oynanan bir şalrmiş... Hayır, Halid Fahri, Kıskanmıyorum (seni; yazılarımı sevmiyorum, işte o kadar. O yazı- ları sevsem, beğensem niçin yalan söyliyeyim? Sen de - bilirsin ki ben şiir okumaktan, bana zevk veren manrumeleri, mısraları he- men her gün tekrar etmekten son derece hoşlanırım. Faki olsun, Y ni ölsün... Yalan söylemekten, hassa yalanı yazmaktan hazget- mem; senin-şirlerini de beğens #eydim saklamazdın. Bak, ben pek işime gelmiyecek şeyleri bilo söylemeklen . çekinmiyorum: Bu gazete benim fikralarimı kendi ar- zumla kestiğim ilân edilmişti; işin doğrusunu yazdım. Sen bana: “Haber'in fıkracılığmdan atılmış. diyorsun; bunu ben itraf etmeseydim sen nereden bilirdin de başmma kakardm? Oktay Rifat'm Şehitlik'ini bo. Gentmişsin. İnanıyorum, Halid Fah- ri, sen o şiiri gerçekten oanlayıp beğenemezsir, nafile kendini yor. ma; o gilrleri sevmek zoraki ola- sak şeylerden değildir. Onları gerçekten anlamak için birçok id- dialarından, wuhabbetlerinden vaz geçmek Jâzumdır. Şimdiye kadar vazdıkların karşısında bir gün bir haşyet duyabilirsen, Paravan'daki, Sulara dalan gözler'deki, öteki ki. taplarındaki şiirin sahteliğini 86 yebilirsen, işte belki o gün Oktay Rifat'ın ve onun gibi yazanların şiirini anlarsın. ... AHİT Tanyol, Aramak'ta Arif Nihad Asya hakkında yazdığı bir makaleyi bana ithaf etmiş, Teşekkür ederim ama #e - bebini pek anlıyamadım? Acaba şimdiye kadar Arif Nihad Asya- Yazan: Nurullah Atoç içm bana dan biç tmediği: sitem etmek mi İstiyor? Arif Nibad Asya'yı taarnazdım, bu sefer Adana'da gördüm. Ne Bü dar sevimli bir adam! Ayetler'i e. velen de bilirdim, yani birkaç defa okumaya kalkıştım, fakat hiç bir göferinde beni sarmamiışti. O ki- tapta güzel şeyler yok değil; bağı parçaları okurken bir zerk duyu - yordum; fskat, ne yalan söyliye- vim? Çabucak unutuyorum, içime işlemiyor. Halbuki Arif Nihad Asya'nın yazılarını beğel mera. rasında Sabahattin Eyüboğlu ve Orhan Veli gibi zevklerine #imat ettiğim kimseler var. Cahit Tanyol yazdığı makelerin, Arif Nihad AB, ya hakında kaleme almmış ik telkik olduğunu sanıyor; yanl. yor: Ondan evvel Orhan Veli de bir makale yazmışlı; nerede çikti ğmi bilmiyorum, bugünlerde Of“ 1 de görüp soramadım. “Biz ne Fund Köprü yazımından Şerefli hir alime, n8 de İnce zevkile Türk matbuatını kasımda sürük- lüyen ve sonra: “Ben sizden deği. lim,, diye kıs kıs gülen bir Nuruj- lah Ataç. Bunlat şimdilik Edirneli Nazmi'nin ya- van mısralarile Türk giirine kay. naklar göstererek tatmini efkâr &- dedursunlar." Bu sözlerden valla» hi hiç bir şey anlamadım. Edirneli Nazmi'yi Türk şürine kaynak diye göstermek şöyle dursun, şimdiye kadar öyle bir şairin admı bile duymamıştım; zaten şimdiye ka dar 'Mirk şiirine kaynak göster. mek de hiç hatırımdan geçmedi. Cahit Tanyol kendisinin Köprü. ye ve bana benzemediğini söyle mek İstemiş; benzomesin; heye benzetse benzosin, bana ne? Fa - kat bana da benim yazmadığım iğ” eri isnat etmesin. Yine bir taraf. ta benim için diyor ki: “Nurullah o Ataç'ın Arif Nibadı tanımaması, Ahmet Kutsi Teceri beğenmemesi ihtimal Asyalı olan her şeyden nefret odişinden ileri geliyor.” Tuhaf şey! Ben Asyalı olan her şeyden niçin nefret eda . yim? Bizim divan edehiyatımız ir mıdır? Fuzuli, Baki, Nefi, Avrupalılardan öğrenön Ahmet Kutsi Tecer'den de, Arif Nihad Asya'dan da daha Asyalı. lıdır, Ben kendimi Avrupalı veya Asyalı diye düşünmüyorum; yire i asırda Türkiyede yaşadığım için elbette bendo o Avrupanm da, Asyanm da birtakım tesirleri var; her iki kaynaktan gelen şeylerin hazılarını anlarım, bazılarmı arla- mam, ... RAMAK mecmunsnm o Ba, yısnda: İlhan İleri'nin “Yağmur” isimli güzel bir şüri yar. Bir parçasını alıyorum: “Genç uykuların bazıma ©r- meze gür orman, - Rüyalarmn kuytu bağından, . Daldan 'dala salkımlar sat mı? Her fecrin alev ruhunu içmezse bu kuşlar, « Her mevsim rik boşluğu sesler gağa- lar mı?” Aramak'ta böyle güzel gürler okuyoruz. da Cahit Tanyol'un yer. siz sistemlerini unutuyoruz. Nurullah ATAÇ Imperi Pek yakında Beyoğlunun i Sevimli ve kıwrak sesli o Argentina büyük sinemasında mm gem» 'GÜN MATİNELERDEN © İTİSAREN ÖZHAN IKENE DUNNE ve SAKARYA Sinmmasına GUZEL BİR FRANSIZ FİLMİ SAHRA YILDIZ GERMAINE ROUER , JEAN SERVAS ve MAXUDLAN tarafından oysanmış kuvvetli, İhtiraslı ve büyük aşk filmi AYRICA: ÇILGIN BAKIRE Istanbulda ilk defa MELWIN DOUĞLAS tarafından fransızca sözlü gayet gürel bir komedi, İliveten: FOKS JURNAL dünya ve harp haberteri. <4 AMMAN