8 Aralık 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

N"d& iki yüz kilodan faz- g%demme malik olanlar bu © bunu harb imalâtı ko- 18 bildirmeğe —mecbur. ka, © demir satışı yapanlar Ş acaklardır. e çıkan Elehram ga « “lt * hükümetinin bir pa. | €Sarlığı ihdas ederek bu | wşadhalıhanrda. Mısırm Ro - iğ; Olan Sadık beye tevdi ei haber vermektedir. Mm!t&mdakı yeni Sovyet ' hbq_ı ©f Naib Horti tarafım. |i edilerek itimat mektu- | ükdim etmiştir. quı':da hükümeti, Holanda. talarm ve bilhassa er « haritalarının ihracımnı ıt'llişm' hh hariciye veziri Aalam i. büyük elçisi Filimonof, h%ul balık şirketi hakkında kol imzalamışlardır, %dh.r:ıîıy yeni Romanya el- yi kabul etmiştir. h— Elçılıgı üç senedenberi tguzar tarafmdan ida- FÇ daktaydı. lı. İh merkezi kısmmda, A, hmum arasında, içinde 22 Unan bir kamyon devrile kişi ölmüş, on kişi ağır l h?a!anmışur %Vuüuk kraliçesi Jeral. dda Versaydan geçerken p . Dastanesi — menfaatine aflmlar birliği tarafm- b 'edilen bir hayır satışt- kselmişlir, t “Siz mebusan meclisi, Ko İ » ıue’hu:ı Marty'nin tevkifine dılmesı için vaki olan ,' ftesrit masuniyetinin ref. hq tfmiştir. ?ada çıkan Stampa gazt« Çh “©yş kanalı şirketi idarâ İ * ' aylık içtimamda, İtal » İdare meclisi azalığı teki h'lr verildiğini yazmnkt!- M - Rüus muzakeralerl teatı edilen noktainâa. lora Halifaksm bir beyaz htıunde neşretmek tasavvüe Unduğu Londradan ha . Or, qı'“"lı'ul-:tıeı'.ı mal Na suçlularının | Çü Muhakemesi Müessesesinin Tophan “"lohıı levazım deposund Malzemeyi, hurda halind :'.'îuş gibi gösltererek bii N hoksan gümrük resfi Sücile bir kaç tacir kacali, j ıîanesme verilmiş, bafğr "ı ı;'eînurlaı-ma da işter tî” Şti ?le gümrük memürları » Muhakemelerine başlanıl * bit tanesinim sorgusu Inunakeme başka bir gü- Umaştır, l!ılar İlya Gabay, Görel, Sa, "Saire olmak üzere on ki- | l'llulı: ve zeytin &h ııll'ı'.ı.c.ıı.tg;ıları "'âe kurulacak olan pamük N ıı& İhl'ac:ılçıl:ırı birliklerinin “â tleri hazırlanarak Tica . | let İne gönderilmiştir. — v - . . * Glı'ıl ticaret vekili ile görüştü şmıı ki Refik Saydam, dün Ana Caı—cı Vekâletine giderek | 'lq tmi Topçuoğlu - ile bir B mşmüşlür. “l-: sıhhi imdat f merkezi .H“İi h'şıîhı[; hastanesinde bir çocuk | lüqa u'“ merkezi açılacak Tâ A Sıhhi otomobili tahsiş, | yemeği belediye kis d 5İ E%EE .gilizler iki günde 20 emi müsadere ettiler e GN S ÇA T SO A T " İ ĞI 0 FONUARKA Büyük bir Holanda gemisi torpille batırıldı Polonyanın iki denizaltı. gemisi Baltıktan kaçarak - İngiliz donanmasına Paris, 8 — Garb — cephesinde dün umumiyetle sakin geçmiştir. Her iki taraf keşif kolları faali- yetinde bulunmuşlardır. Rhin nehri boyunca piyade ateşi teati edil . miştir, Geceyse her iki tarafça büyük keşif kolları faaliyeti olmuştur. Bunun neticesi olarak da her iki taraf topçusu müdahalede bulun. Mmuştur. Ingiliz ve Fransız devlet reisleri İngiliz kralı ve cumhürreisi dün *“ordular mmtakasındaki bir şehir. ide,, buluşmuşlardır.Krala, Gluçes- fer dükü ve cumhurreisine Dala- diye refakat etmekteydiler. Öğle reisiyle yüksek yütbeli birçok Fransız ve İngiliz tabitlerinin iştirakile şehrin bü- yük lokantasmda yenilmiştir. Cum. hurreisi ve kral saat 14 de ayrıl. mışlardır. Tayyare faaliyeti Dün, “Alman tüyyareleri, Şimal denizindeki, münferid İngiliz tay . yarelerine taarruz — teşebbüsünde bulunmuşlarsa da, cereyan eden. hava müsademeleri esnasmda kas natları hasara uğrıyarak *isleri ise' Aikametinde dönüp gitmeye mec . 'bur olmuşlardır. Öğleden biraz sonra, sekiz Al. yman tayyaresi Firth of Forth ci, Yarımda — gahile yaklaşmışlardır, 'Bunlar, on ikiyi kırk beş geçe rad- delerinde İngiliz tayyarelerile mü-, gademeye girmişler, fakat püskür-; iltihak — etti tülmüşlerdir. Hiçbir bomba atıl . mamıştır. Bir Alman tayyaresine isabet vaki olduğu zannediliyor. Deniz harekâtı Londra, 8 — Vilk ve Orsel a« dmda iki Polonya denizaltısı Bal. tıktan kaçarak İngiliz filosuna il- tihaka muvaffak olmuşlardır. Nederland kuümpanyasının Tai- andoen adındaki Holanda bayrağı- nı hâmil vapuru Manş — denizinde bir tahtelbahir tarafından torpil . lenmiştir. Bu geminin hacmi, 8.000 ton i- di. İçinde ancak bir iki yolcu var. dı, Mürettebatm ve yolcuların ye- künu 67 kişiden ibaretti. Bütün yolcular ve 538 kişiden mürekkep tayfanım 47 si kurtarıl- mıştır. Norveç bandıralı on bin tonluk Britta vapuru dün akşam İngiliz sahillerinde batmıştır. Bir tahlisi -< ye filikasma dolan 25 kişiden mü. rekkep tayfa bir balıkçı gemisi tarafından kurtarılmıstır, İngiliz bahriye nezareti, Va« gşington balıkçı gemisinin . Simal 1 denizinde dün bir mayna çarparak -battığımnı haber vermektedir, Sekiz “ölü vardır, İngiltere hükümeti son iki gün gzarfında takriben 20 gemi müsa, idere etmiştir. Geçen hafta içinde İngiliz kon- trolü Almanyaya ait 13.700 tonluk eşya müsadere etmiştir, Bü süretle muhasematın başın- şdanberi 260.000 tonu Fransa tara- *Almanyaya ait 735.000 tonluk eş. ;ya müsadere eylemişlerdir, Fon Papen şehrimizde İki gün sonra Ankaraya dönecek , Alman büyük elçisi fon Papen bu sabahki ekspresle Ankaradan igelmiştir. Fon Papen burada bir iki gün #kaldıktan sonra Ankaraya döne - cektir. —— : Romanya ihracatını yasak etti mi? Piyasada, Romanya hükümeti - | nin petrol de dahil olduğu halde | bütün ihracatını yasak ettiğine dair bazı şaylalar çıkmıştır. Bu hususta malümatma müracat etti. ğimiz şehrimizdeki Romen iktısat müşavirliği bu şaylaları ne teyid, ne de tekzib etmiş, sadece böyle bir karar olduğu hakkında evvelâ Vekiller heyeti toplandı Ankara, 7 (A.A.) — İcra Ve- killeri Heyeti bugün saat 16 da Başvekâlette toplanmıştır. o——- Prost Karabüke gidiyor Şehir mütehassısı Prost Eminö - nünden Beyazıda açılacak olan ge. niş cadde üzerinde telkiklere baş - lamıştır. Prost, yarın Karabüke gidecek, Bir hafta sonra dönecektir. ————o—.—— 350 sokak lâmbası Geçen seneden artan üç yüz elli sokak lâmbasının asılmasına baş. lanılmıştlır. Bu hafta dokuüz tane Büyükdereye, dört tane Topkanpıya, sekiz lane de Erenköyüne takil - mıştır. — Celâl Bayar şehrimizde Sabık başvekil Celâl Bayar bu müşavirliğe m&ümat gelmesi icab I sabahki ekspresle Ankaradan gel- ettıgmı bildirmişstir. miştir. ea Ai e HİABER 'Aksam Posta& Te bi ei ÂArleme li I, ADYOR İfından olmak üzere müttefikler | Çekyadan sanayi mümessilleri geld: Dün gelen Çek banka müdürü ile sanayi grupu mümessili Sirkeci garında... Eski Çekoslovakyanm tanınmış bankacılarından M. Vebr ile başlı- ca demir ve makine sanayil grup- ları- mümessili fabrikatör M. Fürst'ten mürekkeb bir heyet şehrimize gelmiştir. Heyet Sirkeci germda,; mali ve iktiısadi mücsse, selere mensub birçök iş adamı ta. refimdan kargılanmıştır. Almanlar henüz bizimle ticaret mukayelesi yapmamış olmakla be- raber eski Çektezlovakya ile Tür- kiye arasındaki klering anlaşma - —< ğ SA K sının devam etmektle —olmasından istifadeyle piyasamıza demir mal- zeme ihraç etimek ve mukabilinde ne bulursa almak üzere bu heye, ti göndermişlerdir, Daha evvel gelen Çek rejisi mümessilleri piyasamızdan yarım milyon kilo kadar tütün satmala - rak Praga dönmüşlerdir. M İi d İstanbulda 121 Macar arlisti var Bunların bir kısmı Mısıra ve Suriyeye gidecek Belgrad turizm Dürosu mü - messili buğgünkü konvansiyoönelle şehrimize gelmiştir. Mümessil, Türk . Yugoslav tü- rizm ve iktısat işlerinin daha iyi | bir şekilde cereyanı için çalışaca .. Bını söylemiştir. Beş Macar kadın artistinden mürekkep kalile de bugünkü tre- nin yolculatı arasındadır. Şehrimizde bulunan 120 kadar Macar artistinden 20 si Mısır ve Suriyeye kadın artist girmesi hak- kındaki memnuiyetin kaldırılma. sı üzerine evvelki akşam buradan gitmişlerdir. Diğerleri de seyahat hazırlığı yapıyorlarsa da kâli iş bulama - dıklarımı söylüyorlar. Konyansiyonel bugün dört sa- at gecikmiştir. Çeviren EFDAL NOGA H reeriryorrrY — Siz Ömer Hayyamdan da fenasınız, dedim. Hiç — olmazsa o gençlik ıstırablarından sonra ha- yattan zevk almak yolunu bulmuş ve materialism'ini neşeli, hoş bir şekle sokmuştu.. Kurt Larseri: — Ömer Hayyam da kim? diye sordu ve ben o gün, ertesi gün ve daha ertesi gün hiç çalışmadım. Gelişi güzel okuduğu eserler a- rasında meşhur rubaiyata tesadüfl etmemişti. Bü yeni keşif onu bü- yük bir define bulmuş kadar se- vindirdi. Rubaiyatın belki dörtte üçünü ezbere biliyordum; geri ka- lan kısmını da pek zorluk çekme- den hatırladım. Tek bir — mısrain üzerinde saatlerce durup konuştu. Bumuz oldu. O, o mısralarda be- nim keşfedemediğim öyle teessüf figanları, öyle isyan ifadeleri bur luyordu ki hayretten şaşa — kalı- yordum, İhtimal mısraları ben o- kuürken onlara kendim neşeli bir ahenk ilâve ediyordum. Halbuki o, ayni mısraları öyle başka bir .tonla okuyordu F 'ınlar. Ömer Hayyamın kalem. ” n çıkmış Ol. maktan çıkıyor, — Kurt Larsenin malr oluyordu. Hele şiirin bir yerine Kurt Lar- sen bayıldı. Burası acem şairinin şen felsefesine, neşeli hayat düs- turuna tamamen zıt bir ifade taşı- yordu ve ihtimal ki şairin bir te- hevvür anında kaleminden fırla- yıvermişti, O dört mısrar okudu- ğum zaman Kurt Larsen: — Bravo! diye bağırdı. Mü-> kemmel!Küstahlık ha! — Hayatın sonu, için,bundan daha iyi bir ke- lime kullanamazdı. ” Boş yere itiraz ettim; beni söz yağmuruna tuttu, binbir türlü fi- kir ileri sürdü. — Hayat zaten başka türlü ola. maz, Hayat öleceğini bildiği — za- man daimâ isyan — edecektir. Bu, onun elinde değildir. Nitekim vâ- ız da hayatı ve hayatm eserlerini boöş ve beyhude buldu, onlara ruh sıkmtısı dedi, onlarz kötülük at- fetti. Halbuki ölümü, yani boş ve beyhude olamayışı daha kötü bul- du. Herkesin bilâistisna karşılaşa. cağı bir tek âkibet onu — üzdü. (8| ayni vaka, ayni âkibet Ömer Hay- yamrı da jizmüş, beni de üzüyor, hattâ — seni bile düşündürüyor. Çünkü sen de ahçı bıçağını bile- meğe başladığı vakit ölüme karşı isvan ettin, Ölmeğe — korktun; o içindeki hayat, seni teşkil — eden, enden daha büyük olan o var- lık ölmek istemedi. Sen — bana şimdiye kadar hep — lâyemutluk sevkitabilsinden bahs*ettin. Ben de sana hayat sevkitabiisinden bah- sediyorum, O da — yaşamaktır ve ölüm yaklaştığı vakit lâyemutluk sevkitabilsine tefevvuk eder. Ni. tekim sende de böyle olmadı mı? İnkâr edemezsin; çılgın bir kokni biçefint “iledi diye ebedilik sevki- tabiin vyok oluverdi, Ondan bugün de korkuyorsun. Benden de korkuyorsun. Onu da nikâr edemezsin. Seni gırtlağından şöyle vakalasam - eli bir hamlede gırtlağımı — kavramış ve nefesim kesilmişti - ve yavaş yavaş şöyle l sıkarak canını çıkartmağa başla- X 9 un SÖN MACERALARI 39 EVET Bu BE. NİM "TABLOM., HAYIR - Bik GENC KIZ TABLOYU KUR- X:0 TAR Di.. FAKAT BU TABLO, ĞÜN - zAvAu.ıuı?. — - ETE REiSi fnü&'l'hlı Ş-.ın._ sııvst;ııono:ı-3’= tü ;:2'. NU SiZE VERMEK FİKRİNDE DEĞİLDİ. BUNA MUHAKKAK TE- Z KADİTEN-:: N LE BAKABIıLIR AHN Ri B Bili UŞAKRA Mi EDİYORSUNUZ ? BİRAZDAN AN- LARSINIZ. . « Kurt Larsen ömer Hay- yamı öğrenince, bir detine — bulmuş gibi sevinmişti sam ebedilik — cevkitabiin uçup gidecek, onun yerine hayat — için çırpınan, ona müştak olan hayat sevkitabiisi kaim olacaktır. O za. man kendini kurtarmak, yaşamak için mücadele edeceksin değil mi? Gözlerinde ölüm korkusu görüyo- | rum, Ellerin havada çırpınıp du- rüyor. O âciz“kuvvetinin hepsini yaşayabilmek için sarfediyorsun. Elin koluma yapışmış., — o kadar kuvvetsiz ki sivrisinek kadar hük- mün yok. Göğsün inip — çıkıyor, dilin dışarı fırlıyor, cildin morla. şıyor, gözlerin sulanıyor. — Yaşa" mak! Yaşamak! — Yaşamak! diye haykırıyorsun; hem şurada ve şu anda yaşamak istiyorsun, — istik- balde ve başka bir taralta değil. Lâyemutluğundan — şüphelenmeğe başladın değil mi? Ha! ha! ondan emin değilsin. O riske girmek iste mgiyorsun. Emin olduğun büu ha. yat hakiki öyle mi? Ortalık — git- gide kararıyor, kararıyor. Bu ö“ lüm karanlığı. Mevcut olmamak, hissetmemek, kımıldamamak ka- ranlığı yavaş yavaş etralında top« lanıyor. Gözlerin bir noktaya di- kilmeğe başladı. — Camlaşıyorlar. Sesim sana zayıf ve uzaktan ge“ liyor. Yüzümü — göremiyorsun. Buna rağmen hâlâ çabalıyorsun, pençemden kurtulmağa uğraşıyor* sün, Tej ' ivorsun, Vücudun bir yılan vücudu gibi toplanıp düğüm düğüm olmağa başladı. — Göğsün zorlukla hâareket ediyor. — yaşa. mak! Yaşamak! Yaşamak! - Ondan sonrasını işitemedim. O- nün kademe kademe tarif — ettiği karanlık etrafifii bürümüşr*ken-e dimden geçmiştimt-A yakdığım ezakan man kendimi yerde buldum. O da oturmuş, ağzında bir yaprak siga- rası, gözlerinde o Mmahut merak 1- sığı beni seyrediyordu. — Ey, seni ikna edebildim mi bari? diye sordu. Şundan bir yu> , dum iç. Sana bazı suâller soraca- ğım., Yattığım yerd> red makamında başımı salladım: - . İddialasını: ->4 şedit. Bunu, bü ük — müşkülât ve a- cıyla söyliyebilmiştim. Beni temin etti: - Yarım saate kadar bir şeyin kalmaz. Hem artık bundan sonra fiili ve bedeni tariflere girişmiye- ceğime söz vzziyorum. Haydi kalk artık. Yesde oturduğun kadar da iskemlede de oturabilirsin. 3u ca. svarın miydim? Ömer Hayyam ile Vâız hakkındaki mümakaşalara tekrar başladık. Konuşmalarımız yarısına kadar uzayıp gitti. KISIM XII Son yirmi dört saat bir vahşet karnavalına sahne oldu. Bu vah. şet ve hunharlık sari bir hastalık gibi gemiyi istilâ etti. — Nereden başlıyacağımı bilmiyorüm, Vakaların patlak vermesine se“ bep olan Kurt Larsen. Kan dava: ları, kavgalar ve garazlarla — hâd bir hale gelen gemi — mensupları arasındaki münasebetler bir kib- ritle parlayrveren sonbahar otları gibi, kötü ihtiraslar halinde par- layrverdi. 'Tomas Negriç el altından haber taşıyan casusun biri. Başkamara. da olup bitenleri kaptana yetiş- — tirmek süretile onun tekrar gözü- ne girmeğe çalışıyor. Consonun söylediği bazı şevleri Kurt Larse- ne onun fitnelediğini Conson kaptanın gemide bulun: durduğu eşyadan bir takım balık. çı muşambası satın almış — fakat bunları kötü cins bulmuş. Tabit gecikme- miş. Her fok balığr gemisinde ol- — havadisi yavmakta da duğu gibi Gbostta bir nevir dük- kân var. . (Devamı var) biliyorum. EEÇüR « oyuncağı değil — geces — Ti zeMI Ş rd | K G M F e. GA Nİ Yü ÖÖ7 G ağeğ Ç A N d L h