Pompa e m a SM KAŞ AM vet alırsmız!,. Muhakkaktır ki bu, asrımızın osasanasassananasasanmaaninananaanınasanaana00000n 400 0000 sake, gok defa birinci plânda bir mesele gok güzel bir söz söylüyorlar: — Eğleniniz. diyorlar, daha iyi çalışmiak için eğlenecden kuv- ait bir düsturder, Bu bulumdan, kıs geldiğini man, bilhassn dünyün şu kasvetli harb havası içinde, bu ihtiyacı Kış eğlenceleri ararsanız... Yazan: H. DALKILIÇ AYIN Dahiliye Vekilimiz kaymakâmlarin bir İ i i enerjiyi koruma hıfzmeabhasina düşündüğümüz zar gibi düşünmemek kabil olmuyor. Değil yalnız, Ankara, İstanbul gibi büyük şehirlerimizi, fakat bü. İ tün şehirlerimizi kış manzaralariyle bir defa gözönüne getiriniz. Kış eğlenceleri namına usarılmak bilinmiyen stnemalardan ve 5 pis havalı, kasvetli meyhânelerden başka ne vardır? Gençlerin erkekli kızlı kış sporları spor eğlenceleri | yaptığı 5 mamur sahalar, şehirlilerin ailelerle akın ettiği kış eğlence yerle ri, hattâ doğru dürüst türlü türlü Demek ki medeni bir millet için her sehirde bir $ehir tecessüs etmesi katiyyen lâzmi bir hassa kışın, şehir büyüklüğünde tiyatrolar, klübler nerede?... hayatı ihtiyaçtır. Zira şehir hayatı, bil- mektir, Bugünkü hayst şartları içinde bu ihtiyacın her zamandan daha zalim olarak hissedildiğine şüphe etmemeliyiz. i Çalışan insan tipinin teroddl ; bir sile hayatmn teessüsü ti etmemesi, dolayısile de çalışma hayatmın, yani bir millet enerjisinin tereddiden korunması, topye- kün bir tabirle, milli hıfzısskhamız için bütün şehirlerimizde bil. b nn olm my tin mukaddes olduğunu bilmeliyiz. o a Yeni Sabah Hüseyin Cahid Yalçın, bugünkü makalesinde Finlandiya harbini mevzubahıs etmektedir. Muharrir, Finlandiyanın birkaç milyon nüfu- sa malik olduğunu hiç hatira ge. tirmeden koca Sovyetler Birliğine saldırmak, Leningradı ilk hamlede ele geçirerek Avrupanm şimali şarkisinde muazsam bir impara, torluk kurmka hevesine düştüğü nü ve kendi topraklarında sükü- netle Olurin Sovyet askerlerini topa tutmağa kalkıştığını ve niha, nr müdafan mecl Sovyetlerin ileri hareketile kargt- Tartığını kaydetmektedir. Hitlerin kendi kaçsa beynslialel hukuk kaidelerini değiştirip değiğ- tiremiyeceğini tetkik etmektedir. Muharrir, Almanlarm istedikle, ri yerlere istedikleri kadar mayn dökebilscerleri hakkımdaki iddiala- rmı ve kara sularile hava hudutla” rı hakkmda ileri sürülen yeni na, zariyeyi kaydederek bunların bey. nelmilel hukuk kaldelerine uygun olmadığmı. Hitlerin bitaraf mem- böylece tanımamak yoluna girme” si İngiltere için mühim bir tehdid olmamakla beraber, kücük memle, ketlere karşı korkunç bir tazyik silâh: olarak kullanrlabileceğini te, bartiz ettiriyor. Tan Tan başmuharriri Zekeriya Ser. tel, “Niçin barbediyorlar7” başlık- h makalesinde karbin sebeblerini izah ederek, “Nazizm” in asıl he- defi İngiltere imparatorluğunu par çalamak ve dünya üzerinde Nazi hegemonyasını kurmak olduğunu ve bu yüzden harbin çıktığını an, atarak yazısını şöyle bitiriyor: “Hâdiselere bu gözle baktığımız zaman Almanyanm niçin evvelâ A- İl HABER'İ RUHLAR Yazar: Nezike MUHİDDİN elle ihsan Naci sordu; — Nasıl oyun istiyorsunuz? söyleyiniz! Bir'genç cevap verdi: : — Sana nasıl oyun istediğimizi Ismail Dayı söylesin... O çok bi. lir, Çök oyun görmüş “o. — Haydi, İsmall Dayı! Söyle şuna,, Bize arlattığın oyunları an Tat şuna! İsmail Dayı, beyaz gür çenber sakallı ihtiyar bir köylüydü. Aya- fa kalkarak: ) — Azah! dedi: Bu oyun oyun değil! Ben İstanbulda Abdiyi, Kel Hasanı, Naşidi - gördüm... Sizin 2 j vusturya, Çekoslovakya ve Polon. 1211201) eleleti Ped Ed yayı işgal ettiğini, Hitlerin nutuk- larmı, Almanyanın harb gayeleri» ni ve Nazizmin büyük davasmı ko. laylıkla anlıyabiliriz.., Cumhuriyet Nadir Nadi bugünkü makale- sinde Sovyet , Fin harbinden balı” setmekledir. Bir tarafta Avrupa - nin en genç, en ahlâklı, fakat en küçük milletinin. diğer tarafta dünyanm en kocaman bir devleti, nin çarpıştığını ve nihayet kısa bir zamanda Rus çizmeleri altında €- gilecöğinin tehmin edilebileceğini, anerk diğer Baltık devlellerinir. bilhassa -İsveğ donanmasının müş” terek o hsrekelile Finlandiyanm «İ elddi bir mukavemet imkânma ka. vuşacağmı ileri sürerek: "Fakat Finlandiyanm dostu olan bu devletler, dostlsarma yardım etmek cesaretini gösterebilecekler midir? Şinheli olan nokta büdur. Hiçbir yerden müsbet bir ses çık | madığı takdirde asil ve merd bir | milletin daha istiklâlini kaybetme, | sino gahld olacağız, demektir. | diyor, İstanbuldan tiftik yükleyen vapur battı Limanımızdan İngiltereye gö - törülmek üzere 600 balye tiftik yük leyen Yunan bandıralı İvoayen ve- puru şimal denizinde bir mayne sarparak balinıştir. Vapurdaki mallar sigortah oldu- Bundan tüccarlarımız zarar görme. mişlerdir. Şehir Meclisinin dünkü müzakereleri son toplantısını yapmış, müzakere. "ve münukaşa ettiği birçok şehir iş - leri arasında Zeyhep Kümil doğum erine de yirmi beş yalak ilâvesine karar vermiştir. Şehir Meclisi, dün kış devresinin | | yaptığınız bu maskaralddarı biz evimizde çoluk çocukla, eş dostia konu komşu ile her gün yapıyo - ruz... İhsan ellerini oğuşturarak cevap vermeğe çalışıyordu: — İşte iyi ya. Tam hayattan alınmış modem komedi, — “Moden gomidi" babandır “| zevzek(. Biz buraya tiyatora sev- retmeğe geldik. — İşte tiyatro elendim, bundan Alâ tiyatro olur mu? — Mademki tiyatoradır. Hani sizin tavan süpürgeniz? Hani gaz tenekeleri?.. — Onlar eskiydi babalık... — Eskidiyse, yenilerini alrverey diniz, Katır: deve mi bu soyha- lar? Biz buraya etek dolusu para saçtık ya!.. — Peki ne istiyorsunuz? » Paraları geri verin, yahut da güzel cafcaflı bir oyun gösterin... Biz bu oyunu beyenmedik!. HABER — Akşam Postasi LELE Sa kirden slemlikeller. Dün Herekede vukubulan Tren kazası Bir casus on beş sene hapse mahküm oldu Ayrıca yedi sene de sürgün kalacak Yabancı bir devlet hesabına ca- susluk yapmak suçundan birine! ağır cera mahkemesi tarafından muhakeme. edilen Dr. Fuat Sabit, Rıza Bakıröz ve Süleyman Nurinin dün muhakemeleri bitirilerek hak. larında karar verilmiştir, Mahkeme, Fuat Sabit ile Rıza Ba. kırözün suçlarını sabit görmiyerek, Tberaetlerine Süleyman Nurinin ise kanal ameleliği yaparak vesair bir sürü işlere girerek askeri plânla - rumızı, memnu muntakalarımızın krokilerini elde edip yabenci bir memlekete vermeğe teşebbüs ettiği. ni sabit görmüş, 15 sene 2 gün ağır hapsine ve hapis müddetini geçir » dikten sonra Çoruma sürülerek o- rada yedi senç alıkonulmasına ka- rar veribişlir. Doktor Fuat Sabitle Rıza Bakı röz hemen serbest bırakılmışlar - dir. Maarif Vekili Pazartesi günü Mecliste beyanatta bulunacak “Yanlış kitap” ve diğer barı ma- srif meselelerine dair müstakil grup tarafından verilen şifahi iak- rire Masrif Vekili Hasan Ali Yö- cel Mecilsin pazartesi günkü top - lantısındn cevap vererek beyanatta bulunacaktır, DE nemi Yeni İran büyük elçisi Ankarada Yeni İran büyük elçisi Kâzımi, dün Ankaraya gelmiş, İstasyonda merasimle karşılanmıştır. Büyük elçi Relsicemhura itimat mektubunu birkaç gön sonra vere. cektir, Sammy Almanyadan vapurlarımız etirilemi yetirilemiyecek Bunun sebebi ablukanın şiddetlendirilmesidir Almanyadan getirtmek (Üzere olduğumuz “Doğu”, “Egemen” ve diğer iki vapurumuz, müttefikler iasafından Alman İhracat eşyası için çıkarılan müsadere kararı ü - zerine gölirtilmelerinden vazgeçil - miştir. İngiliz ve Fransızlar Alman ih racatı olduğu için gemilerimizin xapledileceğinden, harbin sonunu beklemekten başka çare kalmamış. tr. Dumlupımarın teknesinde sakatlık görülmedi Ağır cezalı mahkümlar adası İmralının önünde karaya oluran Dumlupınar vapuru dün kurları) - m9, limanımıza getirilmiştir. Vapuruı nesi dalgıçlar indi » rilerek muayene edilmiş, biç bir sakatlık görülmemiştir. EDE RE GC A CV 20 İhsan Naci, gülerek: — Başüstüne şimdi başka oyun gösteririz. Z Derhal arkadaşlarına koşarak: — Başımız belâya çatacağa ben ziyor, haydi! Çabuk başka oyuna başlıyacağız. — Nasıl: başka oyuna? — Ne olursa olsun, bir oyun iş te! Çabuk yüzünüzü gözünüzü bo- yayml,. Beş dakika sonra nerde açıla - rak oyun başladı. Korkudan kendilerini şaşıran biçare aktörler, hakikaten tatsiz tuzsuz tekerlemeler yumurtlaya - *ak tehlikeyi savuşturmağa ça - lışyorlardı. Fakat seyirciler gere vutmadılar. Ve nutuk söylemeğe alışan İsmail Dayı bu sefer ken - diliğinden kalkarak eliyle sahneye geniş bir işaret verdikten sonra: — Bu da onadı kil! diye ban- gır bangır bağırdı. Siz nasl oyun Cusunuz be? Bu ne oyunudur an- sıl koymuşlardır. , biribirlerinin üzerine atıyorlar 1 ölü, 15 yaralı var Dün sabah Hereke nunda bir tren kazası olduğunu son dakikada aldığımız bir haber üzerine dünkü nüsbamızda kısaca yazmıştık.. Bugün kazanın tafsi- âtın; veriyoruz: Ankaradan İstanbula gelen yolcu treni sabahın saat 5,15 inde Hereke istasyonunda bir marşam diz treni ile çarpışmıştır. Deniz kenarındaki makasta ilerlemeğe başlayan Ankara treni ayni hat üzerinde duran Marşan diz trenini görmemişti. Çarpışma sonunda lokomotif ile vagonlar biribirlerine girmişler, marşan. dizin beş vagonu raylardan dışâ- rıya frrlâyarak devrilmişlerdir. Müsademe o okâdar şiddetli olmuştur ki, yolcu treninde uyu” yanlar yerlere yıkılmışlar ve bü. yük bir telâş ve heyecana düş müşlerdir. Müthiş gürültüyü işi” den köylüler de vak'a mahalline koşmuşlar ve hemen yaralı olup olup olmadığını araştırmağa baş iayarak marşandiz treninin arka vagonlarından birinde gardifren Geyveli Ali Rızanm ölüsünü bulmuşlardır. Kaza sırasında yerinden yü varlanarak iki vagon arasına 5r kışan Ali Rızânın başı ikiye ay. rılmış, beyni akmış ve zavallı he men ölmüştür. Ceset kaldırıla rak- İstanbula gönderilmiştir. Kazada on beş kişinin ağır ve hafif olmak üzere yaralandığı tesbit edilmiştir . Hâdise yerine Gebze müddsi. umumi vekili ile komiser Salâ * haddin gelmiş çilk tahkikata el Devlet Demiryolları müfettiş” lerinden bir heyet te ayrıca tah. kikata başlamış, kazanm mes'uli yeti üzetinde görülen yolcu kar tarı şeftreni Necati ile makinist Ekrem ve bir de Hereke istasyo. nu hâreket memuru Rahmi sorgu ya çekilmişlerdir. Hareket memuru Rahmi yolun kapalı, makinist Ekrem ise açık olduğunu söylemişlerdir. Ayrıca makinistin treni istasyona fazla süzatle sokmasının kazaya 8€ bebiyet verdiğini, hareket memu ru iddia etmektedir. Beş vagonun yol üzerine dev rilmesi yüzünden dün saat üç bu. ğa kadar trenler muntazam se- şe yâpimâamış aktarma suretiyle pöstalar nakledilmiştir. Hâdise mahalline bir çok ame“ le gönderilerek yolun açılmasına ve telgraf tellerinin tamirine baş. lanılmıştır. 12 numaralı katar makinist Ekrem kazayı şöyle anlatmıştır: “ İşaret eme baar ğunu İyordu. t otuz beş kilometre bir sür'atla maka” sa gireceğim sırada makas bir. denbire kapandı. Soğukkanlılı - ğımı muhafaza ederek, bütün fren teribatınm hepsini kullan - lamadım. Orta oyunu desem ha - ni kavuklarmız? Karagöz desem oda değil... Bize adamaktilı oyun gösterecek misiniz? He mi, yoh mu? Sesler İsmail Dayıya uyarak yüksekli: — Ya oyun, yahut sopal.. — Vallah tepelerizi.. — İhsan Naci tirtir titriyordu. İsmail Dayı: Hani bu tiyatorarın kanto- $u? Kantosuz Üyatora olur mu? Kanto tiyatoranın tuzu biberidir.. — Ya, ya... Kanto isteriz, kan- İhsan Naci titir titriyordu, yanına koşarak: — Aman, dedi, İçinizde kante bilen yok mu? Kadınlar: — Biz korkarız, dediler. Kan - toya çıkamayız. istasyo. | EDEBİ ROMANIKİ İ. 3 drmsa da kâr etmedi. Ben maka, sa girdiğim zaman mârşâindiz tre- nin arka vagonlarından bir kısmı makasın dışarısında kalmıştı ve korkunç kaza vukua geldi.,, Şef tren Necati ile makinist Ekrem nezaret altına alırmış, kendilerine işten el çektirilmiş * tir, Kaza tahkikatmı derinleştir. mek üzere Demiryolları idaresin- den bir heyet bugün Ankaradan Herekeye gidecektir. Kaza yüzünden Anadolu hattm. dan gelen trenler İzmitte, İstan- buldan gelenler de Gebzede kal- mışlar şâltı saat sonra mubtelit bir katar yapılmış ve yolcular sev kedilmişlerdir. Yol kısme açıla, bilmiştir . Belediye kontrolü Reislik alâkadar memurların dikkatini çekti Belediye reisliği tarafından şu « belere yapılan bir tamimle, satıcıla, rın sabahları sekizden evvel avaz avaz bağırdıkları, eğlence yerleri - nin geceleri 23.30 da kapanmaları, lâzımgelirken, dış kapılarını kapa- yarak içeride eğlenceye devam et- tikleri, sırtta eşya taşındığı, sokal lara tükürenlerden ceza alınmadı - Bı, lokanta ve aşçı dükkânlarının temizliğine bakılmadığı İleri sürü. lerek bunlarla alâkadar olmıyan memurların şiddetle cezulandırla » cakları bildirilmiştir. uu —— “ fakirler belediye hesabına yıkanacak Belediye, açmağı düşündüğü pa- rasız hamamları henüz işleleme - diğinden, şehrin kalabalık semile - rinde bekâr odalarında oluranla - rın muayyen günlerde hamamlar - da sabun ve yıkanma parası bele « diye tarafından verilmek suretile yıkanmalaraını muvafık görmüş » tür. Makinist ve hareket memuru di ği İspanyol vapuru limanımızdan gitti İki seneye yakın bir zamandan- beri Haliçte mahcuz bir halde de « mirli olarak düran Macellnnos a- dındaki İspanyol gemisi, dün ak- şam llmanımızdan ayrılmıştır. EE ANE A Üç aylık maaşların tevziine başlandı Emlâk ve Eytam Bankası, şehri - mizdeki emekli, dal ve yetim ma « aşlarının tediyesine bugünden i - tibaren başlamıştır. Tediyat ayın on dördünde ta - mamlanacaklar. — Sami, kardeşim. Derhal gra- mofonu kur, biz de hemen Ziziyle bir kanto oynıyalım, Derhal en oynak bir kanto ba- larak gramofona koydular, Ihsan eski bir frak giydi, Zey - nepde yırtıkça sarı şifondan u - zun bir dekolte giyerek sahneye çıktılar. Kanto başladı. Seyirci gençler, bu oyundan pek şikâyet etmek irtemiyorlardı, Fa - kat İsmail Dayı, ve arkadaşları, buna da itiraz ettiler; — Bu frenk kantosu, biz türk- çe kanto isteriz diyorlardı. — Sarflı kız kantoya çıksın. Onları susturmak için Selmayı telleyip pulluyarak çiftetelliye çı - kardılar. Fakat İsmali Dayılar ge ne tatmin edilmiş olmadr'ar. — İle sarılı kız çıksın! diye di- retiyorlardı. (Devamı var) Ni — 4981 i BİRİNCİKANU AKŞAM POS e — se gra Hayata da yp 01! ' Musiki ve sın&i” £ çi K EmisiLa birçok “asi da anlaytığın İK. ys gom vardır... Siz belki Bİ niz, mahsus söyli pi : nız; gerçekten o kad” ii gey ki bazan benim Ö€ esi eğik cağım geliyor, Faksi ni w le bir adam var, Her “N düşünüyoruz demiyoru... İN dığımız noktalar da olayi ik kat hemon daima ogi yoruz: dilimiz bir. Be şüncelerindeki muanesi rum, onun ne demi kavrıyorum; o da beni” mi takib edebiliyor... 129! #ında böyle biribirlerini” anlıyanlar, bir #ikirde ii bin kat daha nadirdir. ? af “İl rinin bir olduğunu sanlar vardır ki af kaçınıp da maksadisrmii nın içindekileri bir ker9 Söylemeğe muvaffak olsa, rmda müdhiş bir nu görürler, yes Geçen gün o arkad KB8 yordum, Sinemadan SÖZ. gök arkadaş benden çok Sin b için arasıra sinemay& y hi çk filmlere öfkelenir ik gider. Yine filmlerin k İ yağı şeyler olduğunu ve musiki der), hele musikiye ettiği kötülük zan kalkıp büyük bir bir eserini, babalarmı! gibi slryor, manasız bİr tiveriyorlar, Arık siz 9*, ÖJÜU güzel besteyi duysam © sigNi filmi de hatırlamakta ii iile esen ili * | r deli m k ye benzi, Bildi. hattâ sinemanın gli , serlerinin çok fevkindö bestekârm eseri le mette de değildi. imdi De Senfoni'yi ne il y tursam o filmin bil i onu oynıyanların çehre k mün önüne geliyor v8 pi , lacağım zevki bozuyor. Sr N besteler gibi İstedikleri gibi ken: etmekte dovam derim Beethoven'in X deği il fonisini de bi grk8” çok romanları Yarn daha ieri gidip ©, Divina Commedin'sin!. azl m mandi ka'kmıyacakları ne kadaşımn endişesi adamın endişesi; yani “e” minde pek meri e 'ü vi d lı ş <lerinde büyük © mağara Kandil. | kir etmeği bir hor? Hayri