28 Kasım 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gibi şen ve neş'eli bir yüzle müzmin hastalıklarından biridir. rünmektedirler . ğunu çok güzel bellemişlerdir.. az olduğunu da gizleyemeyiz. de isbat eder, Ü sidir .. Kadınlarımızın eski bir terbiyesi değişmelidir . Yazan : Fransız ve İngiliz gazeteleri kendi halklarma harp yolunuş yaşamaları lâzım geldiğini yazdı. lar, Bu mesele bizim gazetelerimizde de bahis mevzuu oldu. — Halbuki bizde bu meselenin bir ayni vardır ki cemiyetimizin ! WMedeni milletlerin arasımda yaşamış olanlearımız bizim bu büyük kusurumuzu pek canlı bir şekilde görmüşlerdir: Bizde ! kadınlar bulunduklatı muhitlere neş'e vermenin esas ahlâki var zifelerinden biri olduğunu tam bir şuurla kat'iyyen bilmez gö- Halbuki Avrupanın yüksek medeni milletlerinde köylü ka- dından tutunuz da en yüksek kültür pâyelerine yükselmiş olan- larma kadar her kadın, girdiği muhit ve meclislerde neş'eli ol- mak, neş'eyi uyandırmak vazifesinin yalnız kendilerine ait oldur Bizde ise, kadınlarımızm şüphesiz dünyanm en vakarlı ka- dınları olmalariyle övünebiliriz, Fakat herhangi bir sınıfa mensup olursa olsun, muhitine neş'e vermenin kadımın esas ahlâki ve iç timaj vazifesi olduğunu tam bir şuurla bilen kadınlarımızın ı& Neş'e bir cemiyet duygusudur ki bize cemiyet halinde yar şamanın üstünlüğünü arattırır, Bunu da daima kadının yarat- mmmmmawwmm Onun için neş'e vermek, neş'eyi yaratmak kadının vazife- Bu terbiye bizde henüz teessüs etmemiştir. Şüphesiz kadım- lerımızı bundan meneden eski bir terbiyenin, kadmlarm so mızm şuursuz bir itiyadından ileri gelmektedir. Wholühıbiyeiüyıüm&nw. #eec ee eC Tet H. DALKILİŞ — râşî;ğe/efe t Vakıt Asım Ua, "“Mayn harbi" başlıkir makalesinde, Almanyanm tatbika başladığı mayn harbi üzerine müttefiklerin bilâistisna bütün Al. man İhracat ve İdhalât mallarını müsadere ederek Almanların döviz tedarik etmelerine mani olmak hususundaki kararmın, bitarafları da mütazarrır etmekle beraber, Al. manyanın iİlk madde tedarikini müş killeştirerek onu her geçen gün biraz daha zaifleteceğini kaydedi- yor. Muharrir, Almanyanın — böyleca yülnız denizden abluka edilmiş olduğunu, kara yollarından Rus- ya, İtalya ve Balkan memleket - leri ile ticari münasebatta bulu « nabileceğini, fakat deniz yolları kapandıktan sonra Almanyanın iş- tira kabiliyeti tasavvur edilemez- derecede azalacağını bu itibarla halen kara yolile aldığı ilk mad - deleri bile tedarikte —müşkilâta uUğrayacağını kaydederek Alman- yanm bel bağladığı anlaşılan mayn gsilahmma da İngiltere ve Fransanın boyun eğeceklerini dü - günmenin bir hayâl olacağnıı teba- Tüz ettiriyor. Yeni Sabah Hüseyin Cahit Yalçın, buglnkü makalesinde, — Cumhurreisimizin Bağdadı ziyaret edeceğine dair ecnebi gazetelerinde intişar eden ve hükümetlimizce derhal tekzip olunan asılsız haberin kasdı mah- susla uydurulduğu onun bazı Av« rupa gazetelerinde bir maden öca- ğı gibi işletilmesinden — anlaşıldı- ğimi kaydediyor. Muharrir, bir Alman gazetesinin Sofya muhabirinin bildirdiğine gö- Te Sofya gazetelerinin Relsicum- hurumuzun İrak ziyaretini Anka. ra üçüzlü muahedesile Sandabat misakımım birbirine bağlanacağına bir delil saymakta —olduğunu ve bunun da Ruszyanın Hindistan Okyanusuna doğru yolunu kapa - mağı İstihdaf ettiğini yazdıklarımnı kaydederek Alman — gazetesinin maksadımın Bsadece Türkiye İle Sovyetler birliği arasında bir em- niyetsizlik ve şüphe uyandırmak olduğunu işaret ediyor ve şöyle diyor: “Sözün dostluğun ve milletler arası şeref ve haysiyetin ne demek olduğunu bilen ve —bunu-bütür tarihi ile isbat eden Türkler doöst yaşadıkları Ruslara karşı hiğ bir zaman düşman tertibata girmözler ve Ânkara muahedenamesina de mert, samimi ve dürüst bir surette sadık ve bağlı kalmaktan geri dur- mazlar,” Cumhurivet Yunus Nadi, “Milli ekonominin hayat unsuru: Su" başlıklı maka - lesinde, Aydm havalisinde pamık. çuluğu.n gittikçe her gücüyetenin dört elle sarıldığı bir iş olmağa doğru ilerlemekte olduğunu, Men- dires kenarma yerleştirilen motör- lerle halk vu çekerek pamuk f danlarınm ihtiyacına yetecek ha - yati maddeyi oradan almakta ol - duklarını ve bu gidişle İzmir ha - valisinin Adana mmntakası ile boy ölçüşebilecek bir hale yükseldiğini göreceğimizi kaydöderek memle - Dahiliye Vekilinin seyahatı Vekil ile Milli Şef ara- sında telgraflar teati edildi Ankara, 28 — Dahiliye vekili Fa. ik Öztrak, Antekya, İskenderun ve Beylânda tetkiklerde bulunduktarnı sonra Adanaya geçmiştir. — Vekil Adanada da tetkiklerde bulunmuş, rüdesseseleri gezmiş, Seyhan bara- jt İnşaatını tetkik etmiş, âbidesine çelenk koymuştur. Faik Öztrak Adanadaân — Tarsüsa ve Mersine gidecektir. ş Dahiliye vekili Hatayda iken Mil- li Şefe bir tolgrafla halkın tezahü. Tatını bildirmiş, Millt Şef — teşek- kürle mukabele etmiştir. Ayni mü- nasebetle Faik Öztrakla Başvekil n. vasında da telgraflar teati edilmiş- tir. orase (e X Avrupaya gidecek ' talebelerin harcırahları Tekrar Avruraya gidecek talebe, lerin harcırahları dünden itibaren tediye edilmeğe başlanmışlır. Bu talebeler devlet — hesahına, Fen, Hukuk, İktisat, Felsefe, Arke- oloji, Tarih ve İçtimal ilimler şı. belerinin son sınıf talebesidir. ) ——— Poliste itiraf, adliyede inkâr.. Tophane Dikimevinde çalışan ar- kadaşı Behramı, beraber sevdikleri Perihan adındaki kız yüzünden ta- banca ile yaralayan Celâl dün adli. yeye teslim edilmiş, ikinci —sorgu hâkiminin kararile tevkif olunmuş tur. Polis müdürlüğünde itiraf eden carih adliyede gene inkâra başla- mıştır. ——— O— - > Ekmek fiyatlarına on para zam yapıldı Belediye daimi encümeni ekmek fiyallarına on para zammedilmesi bakkındaki teklifi kabul etmiştir. Ekmekçiler değirmencilerden mü temadiyen şikâyet etmekte ve de- girmenciler un — fiyatlarımnı — art- tırmakta devam ederlerse — ikinci bir zam talebinde daha bulunacak- larını söylemektedirler. ——— Motorin yağı kıtlığı Şehrimizde mMolorin yağı kıtlığı başgösterdiğinden, bu hol — devam ederse deniz motörleri çalışamıya. caklardır. Alâkadarlar İktisat — vekâletline, motörle balik tülân — balıkçıtar da belediyeye müracaat etmişlerdir. rlnin hayati ehemmiyetinl tebarüz .| ettiriyor. Tan j M, Zekeri Sertel, bugüntü makalesinde Romanyanm vaziye « tini tetkik etmektedir. ' Muharrir, Romanyada — kabine değişikliklerinin Romanyanm için- de bulunduğu müşkil — vaziyetin bir ifadesi olduğunu kaydedarek şöyle demektedir: “Balkan ve Tuna memleketleri kendi aralarında anlaşın kuvvetli bir blok vücuda getirmedikço bü- yük devletlerin siyasi manevraları durmayacak, bunun' neticesi Bal- kanlarda sulh ve emniyet garanti ket ziraatinde suyun ve sulama İşle altına almmış öolmayacaktır.” Atatürk | : ae A aa A sun fakriri yük Millet Meclisin- de müzakere edil bilir mi? Ankara, 27 (A. *ı.) — Büyük Mık— let Meclisi bugün döktör Mızh:ıf Germenin başkan toplanınış ve celsenin açılışını müleakip Böz alan Ticaret vekili Nazmi Toüpçuoğ. lu, şu beyanatla bulunmuştur.: “— İstanbül mebusu Rana Tar- han arkadaşınazın Pazarlıksız saliş kanunu hakkında Dahiliye vekili i- le tücarel vekâletine tevcih edilmiş şifabi bir sual takriri vardır. Da. biliye vekilf arkadaşımız seyahat ta bulunuyorlar, bendöniz de — çok müslacel işler karşısında henüz 'bu kanunu tetkik etmeğe imkân bulu- madım. Önbeş gün tehirini rica ©. derim.,, Ticaret vekilinin bu talebi tastip edilmiş ve rtuznameye Heçilmişlir. Meclis, Reisicumhur — ve Büyük Millet Meclisi-, bülçelerine munzanı tahsisat verilmesi hakkındaki - ka nun lâyibasımı kabul etmiş ve ar- zühal enecümeninin 25 haziran 1938 tarihli haftalık karar celtvelindeki bir kararın umümi heyetçe tetkik edilmesine dair sabık Yozgat mebu. su Emİn Draman laralından verilen takriri müzakere eylemiştir. Sabık mebusa ait takririn meclisçe müza kere edilemiyeceğine alt usül mese: lesi süzerinde — geçen müzakeredet sonra bu cihelin toyini için takrir teşkilâtı esasiye encümenine tevdi edilmiş ve çarşamba günü toplar. mak Üzere müzakereye nihayet ve- rilmiştir . Nafıa Vexıli Mühendis mektebini ziyaret etti Şehrimizde bulunan - Nafia vekili Ali Fuat Cebesoy dün Mühendis mektebine r''erek, mektebi gezmiş, ihtiyaçları, lâboraluvar ve büro fa- aliyetleri etrafında izahat almıştır. Bu sırada vali Lütfi Kırdar mok- lebe — gelerek, vakil ile — görüş: müş, sonra beraberce Taksime gi, derek belediye gazinösunu gezmiş- lerdir. Nafia vekili bu akşam Ankaraya dönecektir. Vali — konservatuvarda Vali ve belediye reisi BU di-Kır- dar dün İstanbul konservaluyarı. nin yatı kııruını ııyırel ellııîşılr Sohacı acı hirsiz Avizede bıraktığı par- mak izlerile yakalandı Bü la semileri halkına yaka silktiren Kadiköylü Ahmet Sıtkı — adındaki kurnaz hırsız nihayet — yakayı ele vermiştir. Üç haftada üçü İstanbulda ve al. tısı Beyoğlunda olmak Üzere dokuz ev soyan ÂAhmet Silkı, gözüne kes uydurma bir mektupla gitmiş, 80: ba kuracağını söylıyerek içeri gir. miş ve eline geçen . kıymetli eşyayı toplıyarak savusmuşlur,. — Suçlunun son soyduğu evde bir avize özerine bıraktığı parmak izle- rinden kim olduğu — anlaşılmış, ve Galatada kaval sokağında melresi Melâhatin evinde yakalanmıştır. Son günlerde İstanbul ve Beyoğ- tirdiği evlere ile reisi! tarafındam j 28 IKINCİTEŞRİN — L we )Nemlekelder. . M Sabık bir mebu-| Galip Efganinin — mürakemesi Dünkü celsede Yemen veliahdinin mektubu okundu “ Pefapalas ötelinde üç ay oturüp NF para vermediği iddiasile Ye Galip Biğani aleybine seki; zınci asliye ceza — mahkemesinde, Perapalas oteli sahibi Misbuh lara- findan açılan muhakemeye dün de devata edilmiştir. Galip Biğüni Yemen veu.ıhılı ile sunıştiğına dair dca'ıc:ha' taralın, dan ileri sürülen iddialara — karşı, Seyfülislâmın bir mekltubunu mah- ikemeye vermiştir. Tercümesi oku- nön müektup'a veliaht Galip Elgu, üiye sıhhat diliyor, dualar ediyor- du. Şahit olarak çağrılan Perapalas Öteli müstahdemlerinden Montero hastâ olduğundan muhakeme baş- bir güne bırakılmıştır. Şehir meclisinin dünkü içtimar Şehir meclisi dün vali Kırdarın riyasetinde toplanarak bankalar is- likrazı maddesinden 100 bin lira- nın İstimlâk borçlarına münüakalesi hakkındaki teklifin encümen maz. batasını tasvip ülmiş, — vapurlarda radyoların oparlörlerle çalmaması hakkındaki takrir oküunmuş, — çar- şamba günü taplanılmak üzere İçti- man nihayet verilmişlir. —— Bolu ve Tokatta kar yağdı Bolu, 27 denberi devam eden yağmurlardan sonra, bu gece başlıyan kar, devam etmektedir. Şehirde beş santimetre kar var. dır. Tokat, 27 (A.A.) — İki günden- beri devam eden yağmurdan sonra, bugün sabaha karşı Tokatla kar yağmaya başlamıştır. Fasılasız yağ makta olan kar ber tarafı kaplamış- tır. ——— Yıkıl:. - anartıman suçlularının muhakemesi Birkaç — ay evvel Yenişehirde Mangasar “addesinde “Atlas,, isim- li apartıman çökmüş, enkaz allında kalan sekiz kişi ölmüş, birçok ki- şi de yaralanmıştı. Binayı tamir cimiyerek — ölüme sebebiyet vermekten ikinci ağır ce- za mahkemesi tarafından muhake- me allına alınan makarnacı Yani, Aleko ve Evyenyanın mühakeme, lerine dün de devam edilmiş, va- kada yaralananlar ve komşular din- lenilmiştir. Mahkeme diğer şahil- lerin çağrılması İçin — duruşmayı başka bir güne bırakmıştır. —H Valiler arasında tayin ve naikller Dahiliye vekâletinin son kararnamesine göre Sıvas |- valisi Muhtar Giresuna, Giresun — valisi Feyyaz Tunezli vali muavinliğine, Kars valisi Akif Sıvasa, — Mardin vâlisi Ömer Cevat Karsa, Tüunceli vali müayini Sedat Billise, — Biltlis valisi Rıfat Bilecik valiliğine, Bi- lecik valisi Ali Seyfi de Dahiliye yekâleti memurin sicil umum mü., dürlüğüne tayin ve — nâklölünmüş- İardır. * tayin P L BİABERLİNİ EDEBİLSİROMANI d9 İK B 6 n MUHİDDİN Yazan: Nezihe bam AR £ Başı dönüyordu. Biraz da, onur odanın açık penceresinden sokağa bakan ve hiç şüphesiz — kendisinı gözetliyen İhsanı acındırmak ihti yacile başını duvara dayadı. Bi. - kaç saniye yukardan gelecek mer- hamet ve şefkati bekledi. Bu ümit' İhsan cıgarasının artığını fir' * rak camı indirdi. Zeynep Liliyi a- ramağı düşündü. Belki biraz mü teselli olurdu. Fakat Lilinin sor muamelesi kalbini buz gibi don- durmuştu. Kimsezizdi. — Nefsine bile güvenemiyordu. Sokağa atıl- mış bir paçavra gibi — sürüklene sürüklene caddeye çıktı. Hâlâ ku- laklarında çınlayan o emrin tesiri altında Mecidiköyüne giden tram vaya bindi.. Sersem — ve perişan kafasile düşünüyordu. Niçin onu Mecidiyeköyüne göndermek iste- mişti? Gözleri par'ıyarak: — Yoksa? Yoksa ! - diyordu - Biraz sonra kendi de gelip ona ümit edilmez bir sürprizmi yapa- caktı?! Yer tayin etmesine bakr lırsa bir maksadı vardı. Hem de Mecidiyeköyüne! İlk buluştukla- rı yere! Bu güzel ve tatlı ümit bit kin vücuduna yeni bir kuvvet ver di; Oh Allahımı! Eğer 'tazından yelip onu bulursa hayatları, bu yeni saadet'e nasıl parlayacak! Çektiklerinin hepsini he mesut olacaktı!! Mahzun gözlerinde veni ümidi nin canlı sevincile Zeynep, onun: la ilk tesadüf ettikleri gazinonu" otrafındaki kırlara doğru yürüdü Tekrar geri döndü ve uzakltan ge len her.erkeği kalbi çarparak ona unutarak V benzetti. Tekrar kıra doğru yürü- dü... Onu gören bir randevu bek- lediğini derhal an'lardı. O kadar dalgındı ki arkasından birinin: -— Zizi, Zizi! diye seslendiğini duymadı. Biraz sonra koluna bir el dokununca heyecandan düşme- mek için kolunu tutan eli gözleri- ni kapayarak yakaladı.. İhsanı görmek ümidile gözleri- ni açınca Sami ile karşılaştı! — Gene ne istiyorsuri benden” Sami - hayretle: — Beni beklemiyor muydun? — Ne münasebet! | — Sen mahsus yapıyorsun Zi- zi. Beni büsbütün ateşlemek içir yapıyorsun. Fakat yetişir artık.. — Neler söylüyorsun sen? Ben sa zannadiyorsun?! Satni bü Tyıç karlımna karsı din 'aSa İhtirasa rafmen dıdatların da istihzal'r bir gü'üşün görünme- sine mani olamadı:. — Seni çok iyi tanıdığımı bilir- lim. Rahat rahat konuşuruz. Zeynep onu itti: — Ben - seni-beklemiyordum. İt sant bekliyordum . tularak haykırdı: | istedi, meş? Onu da bil batavım? — Onu da bilivorum!.. Üe randevusu var! " — Nerede?! Koluna girmete — davrandı ve — İhsanı mı? İhsanla dün ge- ce konuştük. Ö burâya — gelmiye- ceki - Ne-müthiş ne müthiş yarabhim' Zeynep mutlaka çıldırmıştı. Yan- lış İşitiyordu. Acaip bir sesle bo- — Tİhşan ge'miyecek mi dedin? — Evet gelmiyecek., İşi var or Pnun.. Seni meşgul etmemi benden — Senden beni mesgul etmen' istömez ©.. Ya'an! Onum ne İşi va” Solma sin Zizi! Kadına naz yakışır ama bu kadarı da fazla. Burada vakit geçireceğimize gel gazinoya gide- — Sizin odadal Zeynep bir fişek gibi — fırladı.. Bir rüzgâr gibi havalanarak koş> mağa başladı. Kovulmak sokağa atılmak değil, etrafını — öldürücü kamalarla çevirseler gene arasın” dan rüzgâr gibi sıyrılıp geçecekti. Koşuyor söyleniyor.. Koşuyor söy laniyordu: — Öldürsün beni! Ben — ölmek istiyorum.. Ölmek istiyorum ben! Evin kapısma ne zaman geldi- Yini, yukarı nasıl çıktığını bilmi- | yordu.. Kapınm önüne her şeye galebe çalan bir tecessüs- le kulak verdi. İçerden hafif ses- 'er ge'iyordu. — Seni seviyorum, Selma! Yal- “ız seni seviyorum.. Etlketin sesine — kadın — cevap veriyordu: — İnanmam sana., Ya 0? Ni- çin onunla beraber yasıyorsun? (Devamı var) (A.A.) — Birkaç gün- | gelince ' ea A eç ——.—_ AKSAM 909; Sahibi ve Neşrigut Hasan Rasim İDARE 5w iştanbul Ankafâ 'elgrart F ÇN “ir ı.' 4 aylık 935 —'y-------- | yürütmeğe çalışan bir — Cahil TG"W" 4 ÜHTEREM meslel Aramak'ın I.“ıu'îî"îı Mİİ" ymsmda çıkan “Nurullah mektup” isimli yazmız! Şırıdı'.e kadar yazdık! sini bilmiyorumi; ancak yit görmüştüm: Hemen SUV"YC üf” bu mektubunuzu, okuduĞ öfgcl : yazılarmızdan İyi bu!dwçin dgl' übü mişsiniz, öfkslendiğiniz İ bol sıfatlı, akademik güzel olmağa çalışan ıfadwue zı unutmuşsunuz, dahâ : daha kemikli bir di! ınıüfk“””Fı üre, çeti Yazmızda - söyledikleri! lff'; veriyorum sanmayın; o. gl" sele, Medhetmek, muı' kimseye kendisinde olmü'î; yetler izafe etmek deme ,# baklı medihlerde olur. menin arapçadaki maw“ds ıî’" söylediğiniz hususiyet V M herhalde türkçede öyle # yoruz, ugwptl w Ben hem essayiste old ı ledim, hem de yazlîll”jıı ; müsvedde yığınmı andn'd'ğ iki Böz arasında bir tezâd g, sünüz, Anlamadım, muhakkak İyi yazı dem dlu ki! Destan müsveddesi Ben moralistim, m:ğ&!'w ; örf ve âdat hakkın inde ” bedilyat meseleleri ııl" kat yazdıklarım beni u miyor; şekilleri bozuk. ganlıkları var... Bu kıw biliyorum. Bu kadarı da D ge j kıymetsiz bir şey değildir' g bunu, kalmak için kâfi bir ? te sayamayız. Benim sarmısak hakkmd’upğ zımdan bir nevi istihfaflğ diyorsunuz, İşte sizlerd xâ tahammül edemiyorum. e)' güzel, mühim, esaslı bir ş : deği ğunu iddia edecek sizler mevzuâ elıeıll!"*ıyl yorsunuz, sarmısak zılacak bir yazmın âdİ bir şd mağa mahküm olduğunu sunuz. Hayır, öyle bir # Zaten ben sarmızaktal dim; o yazımda bazi yolda tesadüf edıeı:ekli!fı taciz etmekten ko keyiflerini yerine getirm gü"ıi kokulu seyler yemekw melerinden şikâyet et moralist mvzuu... muharrir elinde, !nun M çok köşelerini aydmh (i yacak bir mevzu olabilir iyi değilse kabahat mevzü bendedir; onu, mevzuu gikumığa kalkanlarda d8 * gibi, Son beş on sene 1*;5”6’ larrma bahsettiğim — Kit edwd birinin dikkati celbetm lüyorsunuz. Acabha bunlar ti?.., İçlerinde benim de ehemmiyet vermedikleri” lir; fakat emin olun İi hef şılamıyacakları da yard .WM Veli'nin, Oktay Rifat'ın _,;ğ a nüA %& n&. —i&%&î&.îâ&şı KK bL.. Neyse! bu ıöıl da değil: Bana ait !ey yala ?j size bir şey tıvaıye ğ kalenizin altına, beraber Buyilkadn'dl S“"v. lediğimi iddia ettiğit d, yazmışsmız; ben, eşekl? 59' ğu yerden geçerken! Türk edebiyatmda akademi urln' %x% demişim. Demiş olabî F ciddi olduğunu iddla İ qır' # muada tekrara ne | " tık ırkadulurmıslı her söyliyeceğimiz lerde, mecmualarda GIW:::P mali olduğunu mu düşüP Bunları yazmak doğrÜ Hem ben zannederim medim; belki: “BP!"" budur” demi—ılmdl!'ı yalnız su veva bu akad ınn gı değil, bütün akade .# hürmetsizlik vardır. Belki daha lı:onue"“” % ıw" ,4 ı' lektaşım, Hosça kalm ah M

Bu sayıdan diğer sayfalar: