Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
K İ D M ni " ür TU e gar - - A H n emk F AA R. ? — ASA S L di eei w Di * “ETYE AU S yor! lim, lolunamıyor. emrivakil yapmıştır. tiğini farzedelim. etmişlerdir: Eski Polonyanım ihyası, Nazi rejiminin ilgası. siplerden dönebilsinler, bir sulh istenilmektedir. maz, demek oluyor. Mutlak bir hakikat beliriyor: Sulh halli kabil olmıy-a_n_ğir muadele oldu ! Yazan: M. DALKILIÇ ULH fikriyle iİnsanlar bir hayli avlandılar, Şimdi, biribi- ri peşine geçen Tacialardan sonra, gayet garib bir vazi- yet hâasıl oldü: Hiç kimse kafasında sulh meselesini halledemi- Almanyanım sulh teşebbüslerinde samimi olduğunu farzede. Lehistanda işgal altındaki yerlerden çekilse dahi sulh hal, Zira Almanya, Polonyada, nihayet, Almanların bu- lunduğu yerleri tekrar iade edemez ya. Etse bile Poloııyı.ııııı diğer yarısı Sovyet Rusyanın işgali allında, Belki de Hitler, eski Polonya fikrine dönülememesi için bu Hattâ Rusyanın da Polonyayı tahliye et- İngiltere ve Fransa girdikleri harbde cihana iki hedef ilân İngiltere ve Fransa mağlüb öolmadılar ki ilân ettikleri pren:” Kaldı ki Avrupayı kât'iyyen Alman tehdidinden Belki, hakiki manasında, bir Avrupa sulhü de bu olabilir. Binaenaleyh Avrupa sulhü için daijma bir tehdid olan bu. günkü büyük Almanya, eski küçük Almanya olmadıkça sulh öla- O halde, sulh, bugün için halli Sulhü ancak harb halledebilir. kurtarmış imkânsız bir — muadeledir, Ja( cefi Gaz,ele AİEAYooAACA VAKİT Asım Üs, Almanyanın — sullı tek- liflerinden bahsederek “sulh,, keli- mesinin iki tarafta — başka başka manalar aldığını, Hitler: — “adalel ve sulh istiyoruz!,, dedikçe karşı- sında Çemberlaynin: “Biz de sulh istiyoruz, fakat Hitlerin dediği gibi altı'ay sonra yeniden harp şekline girecek bir sulh değil. Biz de ada- let istiyoruz, fakat kocaman bir Leh milletini, kocaman bir — Çekoöslo- vakyayı Almanyaya esir eden bir adalet değil,, cevabımnı verdiğini kaydeden muharrir, bu dela Ber- lin ve Romada hazırlanan sulh tek- lifinin de aşağı yukarı böyle bir hi- laplan sonra öyle bir cevap ile ne- ticeleneceğini yazıyor. — Muharrir, Hitlerin ağzından Almanyanın ta- Teplerini müdafaa ettikten — sonra bu müdafaadan — ne İngillere — ve ne de dünya efkârı umumiyesinin bir şey anlamadığını tebarüz ettiri- yor. YENİ SABAH Hüseyim Cahit Yalçın, — “Balkan bloku,, başlıklı — makalesinde, A- man hariciye nazırının — Moskova dönüşünde türlü türlü —maksatllara | âlet oldukları şüphesiz bulunan ha vwadisler arasında bir de güya Bal- kan devletleri hariciye — nazırları- nın Berlinde toplanarak bir Balkan iltihadı esaslarını müzakere edecek leri haberinin çıktığını — mevzuu- bahs ederek bir tecrübe balonu ol- ması çok mühlemel bulunan bu ha- berin garip hattâ gülünç göründü- Bünü söylüyor. Bu haberin, Moskova anlaşmaları arasında ortaya alılmasının Bar- kanların taziyeti hakkında demok- rasilerde tereddüt ve şüphe uyam- dırmak maksadına matuf — olacağı akla geldiğini kaydeden muharrir, Balkanların milliyet ve istiklâl aş- kile girişilmiş çetin bir mücadele- nin evlâtları olduğunu, hiçbirisinin samim'! ve hararelli sulh taraftarlı- B LLL HABER'İ| Yazan: CAHİT UÇUK NL 1, S Zeynep, dikili pazen — hırkasını kavuşturmaş, entarisinin uzun e- tekleri dalgalanarak cna doğru yaklaşıyordu. Beyaz başörtüsünün sardığı küçük yüzü vorgun, göz- lerinde sessiz yanan bir — ateşin pırıltıları vardı. Çakır Hüseyinin yanına gelince dürdu. Örem yüzüne baktı, Er- kek, korkusuz ve küstahtı. Ceketi söl omuzunda asılıydı. — Kıvırcık Ter Ğj ît' .l. ğinı millelerinin şeref ve haysiye tinden ve isliklâlinden — fedakârlık yapmak derecesine vardırmamış ol- duklarını ve bü itibarla — Berlinde loplanaı'ak Alman nüfuz — ve hâki- miyeti —altlına girmelerinin asla mevzuubahs olamıyacağının — tabit bulunduğunu tebarüz eltirerek di- yor ki; FEL ASN ÇAS FO NUK “Herhangi bir Avrupa nüluzu Balkanlara girerse bu âyrı ayrı her” |" Balkan devleti için bir felâket ola- cağı gibi heyeti umumiyesi ilibari- le de bültün Balkanlılar için bir e- saret vücuda gelirecektir. — Çünkü ecnebi nüluz ve tesirinden islifade ederek Balkanlarda — komşularının zararına menlaat lemin edecek de let bunu isliklâl ve — haysiyelinden yaşlığı fedakârlıklarla ödiyecektir. Bu fedakârlığı kabul — eltirebilecek hiçbir menfaat (asavvur olunamaz.,, Muharrir bundan sonra, Balkan- liların dar görüşlü davranıp tefer- rüat içinde boğulduklarını, Türki- ye - Yunanistan sağlam dostluğu misalinde görüldüğü kadar küçük kavgaların üstüne fırlıyacak derece de siyasetle olgunluk göslteremedik lerindi kaydediyor ve artık Balkan devletlerinin #özlerini açmaları lâ- zimgeldiğini söylüyor. CUMHURİYET Yunüs Nadi, “Sulh taarruzu,, baş- lıklı makalesinde, sulh taarruzunun sırasında en şiddetli harp laarruz- ları kadar kuüvvetli bir silâh oldu- ğünu, fakat buünun şekilleri alâka- dar elkârı umumiyelerin ehemmi- “yetli bir kısmınâ mülâyim gelmek | şartile mukayyet bulunduğunu kay dederek — Almen hareket tarzının hatalı tarafı hâlâ tehdit fikrine sa- rılmaktan bir türlü — ayrılamaması olduğunu tebarüz elliriyor. TAN M. Zekeriya Serlel, busünkü ma- Ekmek Fırıncılar mayalarını ileride Erenköy fabri- kasından tedarik edecekler Dün belediye iktısat müdürlü. ğünde iktısat ve belediye kimya” hanesi müdürlerile hıfzıssıhha müşaviri ve sıhhat müdürünün iştirakile bir toplantı yapılmış, yeni ekmek nümuneleri tetkik e- dilmiştir. Üç nümuneden bir ta - nesi beğenilerek tahlile gönde .- rilmiştir. Bundan sonra bütün İstanbul halkı aynı tip ekmeği yiyecektir. Yeni çeşni her cihet. çe bugün satılmakta olan ek * mekten daha iyidir. Erenköyünde inşa edilmekte olan maya fabrikası süratle ta - mamlanacaktır. Bütün fırıncıla - rın unları ekşitmek suretile ma. ya yaptıkları anlaşılmıştır. Hal . buki Avrupadan nümune olarak getirilen mayalarla yapılın ek - mek çök beyaz olmi ştur. Bütün fırınlar mayalarını Etenköyün - deki fabrikadan tedarik edecek « leridir. Aynı zamanda fırınlarda sıhhi noktalara çok dikkat edile. cek, bilhassa amelelerin yatıp kalktığı yerlerle ekmek yapılan | kısımlar ayırılacaktır. — Yeni mahkemeler - Yeni ihdas edilen altmcı, ye. dinci ve sekizinci Aasliye ceza mahkemeleri de faaliyete başla . mışlardır. d Istanbul - İskenderun postası İstanbul - İskenderun arasın” da ilk. poşstayı,çuma, günü şeh « rimizden kalkaçak Konyı vapu « rü yapacaktır. ' ' — —— ——— İhtikâra karşı tedbirler İhtikârla mücadele hakkında yeni kararlar verilmiştir. 31 a . ğustosa kadar — memleketimize gelmiş olan malların eski fiyat . larından satılması, 31 ağustostan sonra gelenler için ide, maliyetle- ri tetkik edilerek normal bir zam kabul edilmesi kararlaşmıştır. 31 ağustostan evvel gelen mal- ların eylül başından sonra paha. hılandırılması ihtikâr sayılacak - tır. Bu yolda hareket eden tica . rethaneler seddedilecektir. — Pasif müdafaada Pasif mühlafaa işlerinde kulla. rılacak kumların halk tarafından sahillerden meccanen tedariki ka rarlaşmış, alâkadarlara bildiril . miştir. elde edeceğini umduğu menfaalleri şimdiden elinden kaçıtmış bulun- duğunu, Almanyanın da müşkül vaziyeli karşısında İtalya için bu günkü vaziyelin devamında fayda kalmadığını, onun için sulh tekli- finde Almanyaya yardım ederek i- şin içinden mümkün olduğu kadar az zararla çıkmağa çalışacağını ve- ya sulh ümitleri "almazsa vaziyelini kalesinde, İtalyanın — bitaraf kal- müakla Balkanlarda ve perçemi alnına düşmüştü. * Kalın sesile sordu: — Ne istiyorsun kız? Zeynep, kıpırdısızdı. Yalnız. dü- dakları oynadı. Dişlerinin arasın- | dan paslı bir ses çıktı: — Acık seninle konuşacam.. Çakır Hüseyin, yüzüne baktı: — Bü ne surat be? Babani, ana. nı mı kestik? Kocanı mı boğazla- dık? Zeynep. duymamıs gihi davran” dı. yanında düşük kulak'arı, 15- lak saçları. korkak gözlerle duran kocasını gösterdi: — Buna içirmiş, elînde'ı bir ge- net almışsın. Onu sorma ” galdim. Ne senedi bu? iğilerek — onun ELİE Honlisİ Ği a üRĞL ae Slal e İĞ H, AĞ e YAK Akdenizde | mekledir. DEMRETOINAE * GEKEEEL N ALLAALLA v layine mecbur olacağını kum kaydet- | Gönüllü hemşireler Dün sabah derslerini gördüler , Kızılayın gönüllü hemşsire kur- su dün sabalı 'açılmıştır. Kursa müracaat edenler çok olmuş, fa- kat ilk tahsil mecbüriyeti yü - zünden hepsinin müracaati kabul edilememiştir. Kabul — edilenler 110 kişidir. Kursa girenler dün ilk olarak profesör Muzafler E. sat tarafından verilen mikrobiyo- loji dersini dinlemişlerdir. Kursa girenler arasında yüksek tahzsili- ni Avrupada yapmış iki bayanla avukatlık eden bir diğer bayan ve üniversite mezunları vardır, Gönüllü hastabakrcıları yetiş - tirmek üzere haftada üç gün pro. fesör doktor Muzaffer Esat, dok- tor Şinasi Hakkı ve Zeki Zerren, baş hemşire Fatma ve Esma ta- raflarımdan muhtelif dersler ve . rilecektir. Her ders iki saat sü. recektir. Tedrisat hem nazari ve hem de amelidir. Kurs 10 hafta devam edecektir. Kursta müuvaf- fak olanlara Kızılay tarafından bir sertifika verilecektir. Lüzum hâsıl olduğu zaman gönüllü has- tabakıcılar hastanelere davet &.. dileceklerdir. —— ——— Toprak ofisleri İdare Meclisi Reisi Ankara, 4 — Belediyeler ban- kası idare meclisi azasından Ha - san Fehmi, toprak mahsuülleri o. fisi idare meclisi reisliğine tayin olunmuştur. ! -— —— — Adalardan göç seferleri Denizyolları İdaresi dan şehre 'dönecek goçler için pazartesi, çarşamba, cuma ve cumartesi günleri hususi sefer * ler tertibine karar vermiştir. Se. ferler bugünden itibaren başlı . yacak, Kınalıdan saat 10 da ve Büyükadadan saat 15 de günde iki defa vapur hareket edecektir. —— Belediye 28 kamyon alıyor Belediye beheri 1900 lira olan 28 kamyon almaktadır. Bunların 10 tanesi arazöz ve 10 tanesi de çöp kamyonu yapılacaktır. ——— — 0 Ayasofyadaki ahşap barakalar Ayasofya camii/ avlusu içinde Mmanzarayı bozan ahşap bina ve- ya barakaların istimlâki tekarrür | etmiştir. —H Kaçak bir hedef gemisi Karadenizde Karaburun açık . larında dört direkli bir hedef ge- misi görülmüştür. Top atışların- da kullanılan geminin Karadeniz devletlerinden birine ait olduğu ve demirini kopararak denize a. çıldığı tahmin edilmektedir. Gemi aranacak ve limana ge- tirilecektir. Çakır Hüseyin, Zeynebin kuru fakat sert ahenkli sesile, — afallar gibi oldu, Yumuşak söylemek is- ter gibi duraladı. Sonra bir kah- kaha attı: — Meraklandın ha? Zorlu bir iş değil!. Bugün Ahmetle şehre git. tik.. Senin bahçenin ikrarmı be | nim üstüme verdi. Balıçe artık be- nim,, ; Zeynep. birdenbire — hatırladi. Bahçeyi Ahmetten satın aldığı za- man, ikrar muamelesini — yaptır- mamış. kısa bir müddet sonra or nunla evlenince, unutulmuş — git- mMmişti, — ÂAnladın m? Zeynen, dönerek kocasısa bak. ti. Ö, omuzlarını kılmış, titriyor” . |e — Ona ne çatıyorsun, diyeceğin varsa bana söyle... Çakır Hüseyin, alay — ediyordu. Zeynep, yüreğinde büyük bir ö- kenin, sel gelmiş bir dere gibi taş tığını hissediyor, kanı — beynine yükseliyordu. Kısık bir sesle bağır dı: — Yariın gider bü işi düzeltir. sin. Yoksa ben adamın evini başı- na geçiririm. Budalayı — kandırıp. ibahçcmi almanın ne demek oldu:- ğunu ğörürsünüz.. Kapiınm ışığında, ince bir kadın vücudu belirdi. Hüseyinin omutzu- nu dürterek: — Ne duruyorsun?” — dedi, Ka. pında itler uluyor da, susuyorsun? Kanı kurumuş 'herif,. Zevnep, cevap verecekti. Hüse- Adanâda yapılan araştır- Adalar -| Petrol ma:ar müsbete gidiyor Ankara, 4 — Adanada son ya- pılan petrol araştırmaları müs .- pet netice vermiş ve 000 metre asağı inildiği takdirde petrol bu. ! lunacağı ümidi kuvvetlenmiştir. İlk büyük sondaj tesisatı bu- rada kullanılacak ve bu günlerde ameliyeye — başlanacaktır. Son * daj Adanaya 10 kilömetre mesa- fede Hocaali mevkımde yaplıla - caktır, ——— ——— İzmirde zelzzle İzmir, 4 — Evvelki gün şehri- mizde bir zelzele olmuştur. Zayi- at yoktur. Dikilide de iki zelzele olmuş ve eskiden yıkılmak üzere kalan dört duvar daha çökmüş- tür, ——HKLZAZX— Kırtasiye fiyatları neden yükseldi ? Kırtasiye ve defter yapıp sa - tanlar dün ticaret odasiında top- lanmışlardır. Oda — kendilerinden | fiatların yükselme sebebleri hak kında malümat istemiştir. — Piyasada azalan maddeler bollaşıyor Dün muhtelif vapurlarla lima. nımıza tıbbi ecza, çimento, ma- deni esya, kimyevi madde, cam ve şap gelmiştir. Piyasada azalan maddeler gittikçe bollaşmakta - dir. Fiatlarm da düşmesi beklen- mektedir. Son bir ay içinde de Bulgaristandan 4.5 milyon — kilo mangal kömürü gelmiştir. — İngiltere ile ticari anlaşmamız İngiltere ile yaptığımız ticari anlaşğmada ihracatm yüzde altmi şI takas ve yüzde kırkı da ser - best döviz esasma göre yapıla . caktır. İngiliz resmi müessesele- rinin hükümet hesabına memle - ketimizden mühim miktarda mal almağa hazırlandıkları haber ve- rilmiştir. Bilhassa harbden sonra Almanya tarafından çekilmiyen ihracat maddelerimizin İngiltere tarafmdan almacağı haberleri pi. yasada büyük bir memnuniyet v- yandırmıstır. ———i kman Köy mektepleri Üç smmıftan beş sınıfa çıkarı- lan köy mekteblerinin dördüncü sınıfları bu sene tedrisata başla - mışlardır. Beşinci sınıflar da ge- lecek sene açılacaktır. Köy mek- tebleri tedrisat programları da beş sınıf üzerine tanzim edil - miştir, Köy mekteblerinin ilk üç smıf. larında bu yıldan itibaren kitab listesinde yazılı kitablar okutu - lacak, dördüncü ve beşinci smıf- larda da şehir mektebleri kitab- larından istifade edilecektir. 180 bin köy çocuğuna dördüncü ve beşınci sınıf tahsili temin edil. | fade ettiği şarllardan hısımlarılî"_ yin, eliyle karısımı iterek bağırdı: — Gir içeril.. Senin kahpelerle yüzyüze gelmeni istemem!.. Kadın, sendeliyerek çekildi. Ça- kır Hüzeyin, Zeynebe doğru yürü- dü: — Evimin önüne gelip de eşiği- mi kirlet diye kim sana izin ver- di? Zeynep, düşmemek, yere yıkıl- mamak için hütün kuvvetini top: 'uyor. gülmeğe çalışıyordu: —- Evinin temiz sandığın eşiğini, şen bende iken, atlayanlar kirleti- vor, her koyun kendi bacağından asrlır. Başını geriye çevir de ken- li karmmna bak!.. Çakır Hüseyin, sıçrıyarak, Zey- nebin üstüne atıldı. Yakasını tu- tarak, çekistirdi: AKŞAM POSTAS! Sahibi ve Neşriyot Müdürü . Hasan Rasim Us İDARE EVİ: Istanbul Ankara caddesi Pasta Kutunu - İstandul 218 Tekgrgl adrani İştantai HAĞLA Yazı işleri lele'onu; 23872 İdare . - 24370 Hân - mııııııııııııııııııııı—ııııı Süyülür h—ı-iı-mıı—— ..- ....'.... M .. DABÖNE ŞARTLARI ğ L Ecmedi ı Senclik .M Kr. 16.00 Ka r : © aylık 475 » 440 . B Baylık * n : & YTayhk . 1.25 -a K a e e N G İ F AR T a e Düşünceler — DARELERİNİ küvvete istinât l ettiren devlet — adamları fertlerin hürriyelinden — istihfafla , bahsediyorlar. Hattâ bunlardan b'-i rişiklidar mevkiline yeni geçliği “.! ralarda;etrafa meydan okuyan bif lavırla:“Biz halka hürriyet değilı'*I Mek ve kundurd vereceğiz,, diyof” duü Söylendiğine güre hürriyeti Gf mMmeğe muvaflak olmuşsa da ek | ile kundurayı temin edememiş.. Bütün bir milleti bir surette düşüf” mMeğe mecbur edip tenkid ve müW kabeyi boğunca işlerin iyi sıddl" ğini sanıyorlar. Asıl fenası, zamanımız fikir ıdll" larının bir kısmı da onlarla beraw oluyor. Hürriyete artık modası geçmiş wıu maâtah diye bakıyor. Halbuki IIW adamının hürriyetten feragal Kİ sı, kendi kendini öidürmesi | mektir. Mademki yalnız harek a ni değil, düşüncesini de emirlef? J bağlıyor, demek ki arlık kın düşünmüyor, Fikir — adamının îl yYeğâne hikmeti - vücudu, duşüî" | nreklir. Düşünmüyorsa, — başkalar!” nin düşündüklerini mürakabes + kabul ediyorsa kendisi, bir fikif adamı olmak haysiyelile, — yoktul” Bittabi mesele bu kadar basit dö ğil: o fikir adamları du hürriyt isliyor, fakal ancak kendileri ıcı"' idarelerini kuüvvele islinat elti devlet adamlarının yaptıklari, ol rın düşüncelerine uygun « geli Fakat otlara şunu — söyliyebiliri? hakiki fikir adamı, kendisinin / da islifade etmesini isliyen ad dır. Yalnız kendisinin hür olma$” nt İsteyip hasmının zöorla sust ! masına razı olan fikir udamı, | siyelini feda etmiş demektir. —»— ELKİ milyonlarca inslf"' 'I ölümüne sebeb olâcak “1 harbin, bazı davaların :aferine met edeceğini memnuniyetle Söfu yenler var. Demek ki © davallf:; asıl gayesi insan oğlunun — saadt' değilmiş; demek ki o da alar il“.' oğluna kiymet vermiyormuş. Bö! olmasaydı o davaları — müdafan ' & denler, milyonlarca insan içil lâket demek olan bir hâdiseye mefi nuüniyelle bakamazlardı. “Büyük, güzel bir fiktin ınlM uğrunda birkaç milyon ınsnmn,"ı zü mü olur?,,Anarşist şair Laur' Tailhade: — “Gü'importe la VİİBJ güeldücs vağues humanitös? - 'belirsiz birkaç insancağızın ha na da bakılır mı?,, dermiş. Hep | melün ııhniyeı. Böyle düşünet * üır damlar günahların en — büyüğü? rl gürür günahinı işlemiş nluı""'Iı Zaten çoğu da, ölecek dört beş : vön kişinin İçinde kendilerinin b ışw lunmasına razı değillerdir. Lat Tailhade gözünü feda etmişti; lar üç günlük rahallarını bile (4 elmezler. d&l Nurullah AT-'İÇ EDEBİLİRO) — Ne dedin? Bir yol daha ’üf le! Ne dedin? | Zeynep, kendini tartakhyal'l ıf' keği umurlamıyor, korkmu — Karmın da kahpe oldM söyledim. Ben açık yapıyoruü- gizli... Çakır Hüseyinin yakasından aynlarak gerildi. Onun yanaîı,..a şakladı. 4 | şZeynep, tüzgârla iğilen biftğ gibi sallandı. Sonra dimdik, “j dı yememiş gibi durdu, Sol y ateş rengi a'mıştı. Güldü: - 1 — Bana tokat atacağına döv! Bak .sesi çıkmadı. — Susu)” Kusuru olanlar susarlar besbelli" (Devamı var) — elı 'cn- fay