6 Eylül 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER'in Tarihi Romanı. Sadri paşa, masa altından, hocanın ayağına basmak istedi; takat... Böyle bir hâdisenin çıkışr günden | güne nazikleşen Suriyedeki Osman. (lt vaziyetini tehlikeli bir hale so - ' kabilirdi. Binaenaleylh emri almca “vali bunu evvelâ âyân ve eşrafla O birlikte alâkadar yüksek Trütbeli memurîarln. konuşmak, tatbikı im - ık&nı varsa bu İmkânm tesbiti ve ,Cıma.l paşaya arzından sonra faa - |liyete geçmek, Umumi red keyfi . yeti halinde de bunu bir mazbata ile sakallı diktatöre bildirmek ka. rariyle Sadri paşanm evinde gizli- — d6 toplanmağı kararlaştırmıştı, | BSadri paşanm ziyafet gecesinin ”ertesi günü bu karar şu toplantı İ- | le filil sahasma intikal ettirilmişti. 5* “Vali, Cemal paşanım emrini okudu, “Toplantı sebebini bundan sonra an- | & latarak müzakereye göçilmesini tek li! etti, Meseleyi enine boyuna sa “atlerce müzakere ettiler. Vali ve — kumandan da iştirak ettiği halde — Haleb üyân ve eşrafı bu - teklifi | şiddetle reddediyorlar: O —— ÂAşalri isyana teşvik etmek L — çin İngiliz casuslarma değil, bu em. —Fin tatbikma lüzum vardır. Diyaorlardı. Yalnız müfti arada bir söze karr- — —— Emir her şeyden üstündür. Mldemkı kumandan paşa hazretle- rl böyle emir buyuruyorlar, şer'an Obünun ifası müceyvvezdir. — Şeklinde münakaşayı körüklüyor. N fardı. ğ I — Bu münakaşalar saatlerce sürdü. - Masanm altında Bessiz sedasız bir :avşan uykusu kestiren dedelerden — Nutki bir aralık gözlerini açtı. Bu- "Ştı_nduğu vaziyelti, etrafmda sıra - - ânan bacakları göürünce rüyada ol- duğunu zannetti. Gözlerini uğuş - çürdu, dikkatli dikkatli etrafa bak- ©1 Yanmda hâlâ uyuyan arkadaşi ustaîzı dedeyi — koluyla yavaşça eren hatırladı: — — Eyvah, akşam girdiğimiz ma- G& altında uyuya kalmışız. Şimdi Ühe'[uıtafa dede de Aarkadaşmın sarsmalariyle kendine geldi. O da Te çir eı'hıi açmca ayni gaşkmlığı “Öösterdi. Masanm üzerinde müna - ,gşı bütün şiddetile dvam ediyor, ! verdiği şer'i icazete birer Gatib kesilen Haleb eşrafı biribiri dımdan mukabele ediyorlardı. D deler kulak kabartarak mü - şeyı dinlediler. Nutxgi, — işaret '_ agmı dudağının üzerine bas - :':ı arkadaşmım kulağına hiç Haft M inir 4? ”* Bi BZ HABER'İNLEDEBİ (ROMANI j .Öda kapısınm yumruklarıdığımı, “alm bir sesin: “Aç,, diye bağırdı: ıı“m duyuyor gibiydi. Kapıyı açma- 1nca, dışardan zorlamışlar, tahta- 'ar çatrıdayarak biribirinden ayrıl- CUşŞ, ardına dayalı sırık düşmüş, i- Tİ, sırtları gocuklu dört erkek gir- Sişti. Üzerine saldırmışlar, yorga- çarşafı bir yana — savurarak, o- ıı- iç gömleğile açıkta bırakmışlar- (1. Bağırmak istiyor fakat sesi çık- :Iyordu Erkeklerin dördü de kar- ;ı:na dikilmişler, ona bakryorlar:- Kandilin ışığında yüzleri kırmr (» gözleri kanlı gibi görünüyordu. Zeynep düşund.ıkçe sol bacağım: sancıyı yüreğinde duüyuyordu. ğcudu'ıd'ı dolaşan yabancı eller, u sömuüran aç düdaklar.... İıatıriama': istemiyor, başını sal- — Nmem' ninem!.. ' sesle hiçkiriyordü. kek, ona doğru iğilerek, ellerini .al» ünden çekti: —— Zeynen ağlama gayri!.. Bun- an öte kimsecikler sana — dokuna- —. sekek .. # ı Daha yavma, söylüyordu: sıldadı: Yazan; RAHMİ YAĞIZ ses çıkartmamaya çalışa çalışa fi - — BM tutulursak hapı yut - tuğumuz gündlür. Öteki de ayni jestle ve ayni tarz la mukabele etti: — Peki, bunlar çıkıp gidinceye kadar burada mı kalacağız? — Elibette,., — Sonra nasıl çıkacağız? — Elbet bir çare düşünürüz, yo. lunu bulur, çıkarız. İkisi de sustular. Tekrar halmm Üüzerine uzandılar. Müftinin şer'i sebebler ortaya atarak İtirazı, mü. nakaşanım uzamasma sebeb olduğu ifin. Sadri paşa yanma tesadüf e- den hocanm ayağma basarak ih - tar yapmak istedi, Kendi ayağını müftinin bacaklarmı hesabiryarak masa altından bakmadafı uzattı. Â- yak burnuyla hedefini araştırdı. müftinin ayağını bulacak yerde Nutk? dedenin yerde uzanmış ba . şma doğru yaklaştı. HâlA derin bir düşünceye dalmış olan dedenin ar. mut biçimi iri burnuna dokunun- ca ucuyla oraya bir tazyik yaptı. Nutkf dede bu canmı acıtan dar- beyi, eliyle ağzmı kapatarak — gcs çıkarmadan Savuştururken Sadri pa şanın müftiye meram anlatamıyan ayağı birkaç tekme de koluna in. dirdi, Bu aralık müfti kendiliğinden susmuş, tekme faslı da nihayet bul. muştu. Nutki dede bir eliyle burnunu tutuyor, ötekiyle nefret ifade eden hareketler yapıyordu, kadaşmın kolunu tuttu, Kulağına fenldadı: — Erenler ben fena halde sıkış- trm, Nutki dedenin hayretten gözlen faltaşı gibi açıldı: — Aman canım, kendini tut! Öteki yerde kaszkatı bir vaziyet aldı: — İmkânı yok, tutamtyacağım, Dedenin sözü 'ağzında kaldı, Yaş. r mevlevi abdestini tutamamış, ko. yuvermişti. Halmm üzerinde bir yılan kıvrılı- şıyla ilerliyen tslaklık yavaş yavaş masanm altmdan çıktı, valinin a- Tam bu srrada Mustafa dede ar- |. sayılı arsanın tamamı müzayedesi yapılacaktır. ilân olunur. (6998) HABER— Akşam Postamı Adalar Malmüdürlüğünden Veraset. vergisinden borçlu Hey beliadada Bülbül sokafında — (83) 14-9-939 perşembe günü saat 14 de birinci İsteklilerin kaza idare heyetine gelmeleri , Deniz Levazım Saııhalma Komisyonu ilânları ı 3000 kilo erik reçeli 3000 kilo ayva reçeli 2400 kilo vişne reçeli eksiltme ile alınacaktır. belli gün ve saatte Kasımpaşada müracaatları. (6962) * 27.300 kilo çubuk makarna 2.100 kilo tel şehriye ! 2.100 kilö arpa şehriye l1 — Tahmin edilen bedeîlen'le 1 — Yukarda cins ve miktarlarile tahmin bedelleri yazılı üç ka- 'lem reçel, 22 eylül 939 tarihine rastlıyan cuma günü saat 14 de açık Tahmin bedeli 1191.00 1191.00 1056.00 3438.00 2 — İşbu üç kalem reçelin ilk teminatı 257 lira 85 kuruş olup şart- namesi hergün komisyondan parasız olarak alınabilir. 3 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunda yazılı vesikalarla birlikte bulunan komisyon — başkanlığına BU * Tahmin bedeli 6360.90 489.30 489,30 7339 50 miktarları yukarda yazılt üç kalem yiyecek maddesinin kapalı zarfla eksiltmesi 22 eylül 939 tarihine rast- İryan cuma günü saat 11 de yapılacaktır. 2 — İşbu üç kalem yiyecek maddesinin ilk teminatı 550 lira 47 kuruş olup şaitnamasi hergün komisyondan alınabilir. 3 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun tarifatı dahilinde tanzim e- decekleri kapalı teklif m2xtuplarını en geç belli gün ve saatten bir saat evveline kadar Kasımpaşada bulunan komisyon başkanlığımna makbuz mukabilinde vermeleri (6960)| ... li ——— < Tahmin edilen bedeli 1650 kilo yün çorap ipliği / 4042,50 lira 1950 kilo yün !anilâ_ ipliği 5655.00 » : AŞT . 9697.50 — Ö> y 1 — Yukarda cins, miktar ve fahmin bedelleri yazılr iki kalem yün ipliği, 23 eylüâl 939 tarihine rastlıyan cumartesi günü 10,30 da ka- palı zarfla alınmak üzere eksiltmeye konulmuştur. gün komisyondan alrmmabilir. 2 — İlk teminatları (727), lira (32), kurüş olup şartnameleri her- 3 — İsteklilerin 2490 sayılr kanunun tarifatı dahilinde tanzim ede cekleri kapalı teklif — mektuplarını en geç belli gün ve saatten bir sa- at evveline kadar Kaszmpaşada bulıman komısyon başkanlığına ver- meleri, (6959))| Devlet:Demiryoiları ve «Limanları işletme Umüum -idaresi- ilânları sulile satın almacaktır. Muhammen bedeli 2700 lira olan muhtelif cins ve ebatta 19550 a- det kuru pil 22,9,1939 cuma günü saat (10:30) on buçukta Haydar- paşada Gar binası dahilindeki komisyon tarafından açık eksiltme u- Bu işe girmek istiyenlerin 202 lira 50 kurüuşluk muvakkat teminat ve kanunun tayin ettiği vesaikle birlikte eksiltme günü saatine kadar komisyona müracaatları lâzımdır. Bu işe ait dır. (7002) şartnameler komisylondan parasız olarak dağıtılmakta diye, kısık, ! yakları arasmdan geçerek ilerledi. ( Daha var) © kudurmuş itlerin elinden kurtara- yımı dirken!,. Nah sağ koluma bah! Zeynep, gözlerinin yaş perdesi ar- dından, erkef'a srvadığı kolundaki üstü kanlı çevreyi gördü. — Senin bir tek sözün beni yüre- ğimden vurdu. “Kızlarınız bana benzesin!,, dedin. Zeynep, senin gi bi, kara üzüm gözlü bir güççük gr- zım var. Ayılıverdim Zeynep. Ar- kadaşların üzerine atıldim. Savulun ulan hergeleler diye bağırdım ve a- falladım. Sıyırdım kamayı.. Zeynep, 'o gecenin bütün faciası- nı, erkeğin sesile yaşıyordu.. Fırtı- nanın uğultusu, gözü dönmüş, az- gin dört erkeğin boğazlaşması. Gü- rültüler, sesler , homurdanmalar, iniltiler.. Ellerini yüzüne örterek: V — Allahını seversen sus! Diye yalvardı. F-kat, erkek, onun kısık dudaklarından sızan valvarışı duymadı. — Bir aralık senin vere şı.nldıqı- nı görünce, saldırdım üstlerine, Do- muzlar gibi bozazlaştık. Gözümü açınca, seni bir vyanda kendimi bir yanda buldum. Bacağındatki yara- leri ilân olunur. (6999) kAL L Adalar Malmüdürlüğünden Kazanç vergisinden borçlu Burgazadada Gökdemir aralığında sayılı evin 330-2790 hissesi 14-9-939 perşembe günü saat 14 de bi: rinci müzayedesi — yapılacaktır. İsteklilerin kaza idare heyetine gelmıe ( — Yazan: CAHİT UÇUK li ğ G tu. Kendi kolumu bağlayarak, seni kucakladım. Buraya getirdim, Bura benim süt anamın evi, onu savdım, Pekmez ağdası yaparak, yaranı ©- nunla sardım. Kız Zeynep, bundan sonra burada oturacaksın. — Süt a- nam iyi kadındır, Ona bir can yol- daşı lâzımdı zaten.. Ben her gece gelir seni görürüm, Zeynep, başının içi uyuşarak, er- keği dinledi. Gözlerinin önüne ken- di evi, kara tosunu, akkız gelmişti. Baceğırcaki sarmıyı, bir kere daha vüreğinde duydu. Erkek, tahta kanakları yarı örtü: lü pencereden — dişarr bi'ervordü |— Bir bıçak ta ben yedim. Seni, dan akan kan pıkhtılaşmış, donmuş- Odanım içine, sezilmez bir ağırlıkla | cağfile kuruyarak, odaya karanlık doluyor, köye dönen sığır ların, davarların, bahçelerde — öten horozların sesi duyuluy'ordu. Zeynep, mırıldandı: —Süt anan beni ister mi ki? Erkek, başmı çevirerek ona bak- tı: — İstemez olur mu? Süt anamı ben bakarım. Nedersem onu yapaır. Ortalık tekmil kararınca, gidip se- nin malını, davarını getiririm. Zeynep, ses çıkarmadı. Kaderinin önüne açtığı yola gitmekten başka çaresi yoktu. Vakit vakit vücudunu kavuran ateşle dalryor, alnımm sı- yayılafı gül sirke k'okusu, ona çocukluğunun | cağını şaşırmıştı. İşte bu sırada her ĞİZLA L İfg d Hindenburgun itimat ettiği adam fon Papendi, Hitlerle mücadele &- den, ihtiıyar mareşali nazi şeli aley: hine kışkırtan da gene fon Papern- di. Şimdi, Hindenburgla — beraoer, iditleri tam manasile mahvedecek harikülâde bir plân hazırlamıştı. O esnada nazi partisinin — Berlin teşkilâtı şefi, 1934 de — öldürücen, Gregor Strasserdi. Fon Papen, Hit- lerle Strasseri, doktrin meseleleri- nin ayırdığını bilmekteydi. Strasse- rin, şefini atlatıp iktıdar mevkiine geçmek emelini beslediğini de bil- miyor değildi. Fon Papen işte bunları düşüne: rek başvekâleti Hitlere dağil Stras: sere vermeği tasayvur ediyordu. Bu tedbir hem kanuna — tamamile uy- gun hem de Hitlere son ve kati dar- beyi indirecek bir tedbirdi. Gayriresmi olarak bü — tasavvur: dan haberdar edilen Straszer tekli- fi hararet ve sevinçle kabul etti. Hitlere gelince, bu manevrayı öğ- renince müthiş bir yeis ve — kedere | düştü. Partide ikilik muhakkak gö- |. rünüyor ve Hitler bir ihtilâf halin- de Rayşverin kendisinden — ziyade ifon Papent - Strasser taralını tuta- cağından emindi. Strasser ile bir kere konuşsa onu belki kandırabilir, Führerine sadık kalmağa ve teklif edilen başvekilliği kabul etmemeğe ikna edebilirdi. Bu fikrini anlatınca kendisine sa- dık kalan yardımcıları — Strasseri bulmağa koştular. Fakat bütün a- raştırmalar beyhude oldu. Strasser sanki yer yarılmış yerlere karışmış- |, tı. Nerede olabilirdi? — Hitlerin a- damları bunu bir türlü keşfedemi- yorlardı. Gregor Strasser - kaybol- muştu, kimse onun r2rede Olduğu- nu bilmiyordu. Bu vaziyette, artık yapılacak hiç| bir şey, binaenaleyh Hitler için kur tuluş ümidi kalmamıştı. Fon Pa- penin plânı tahakkuk edecekti. Hitlerin erkânıharbiyesi ne yapa- kes bedbin ve meyusken fon Ribent top Hitlerle arkadaşlarının bulun" dukları odaya bir fırtına gibi girdi. Neşe lie haykırdı: — Arkadaşlar, neden böyle keder li duruyorsunuz? Halbuki işlerimiz yolunda gidiyor. Hattâ — hiçbir za- man işlerimiz bu kadar iyi — olmar mıştı. Siz bu fikirde değil misiniz? Ben kendi hesabıma herhangi birinizle, yakında iktidar mevkiinin bize ge- çeceğine dair bahse girebilirim. Sonra Hitlere yaklaşarak: — Müsaadenizle Führerim, dedi, sizi evvelâ ben tebrik edeyim, AZİ FED!“ W —— HARİCİYE NAZIRLIĞINA Çev.ren: FETHI KARDE$ da bu suali sordular. Fon eti j işteki sırrı anlatmağa başladI: Fon Ribentrop, ihtiyar n“ğ Hitler aleyhine çeviren âah“ ınd' fon Fapen olduğunu anladığI W eğer imkânı varsa işleri Y'OI““' yabilecek yegâne adamın % da antak kendisi olduğunu ; dü. Bunun için de fon Wnk nuşması İâzımdı. J Fon Ribentrop ile fon Paptf Ki ahbabtılar ve fon Papen Of“wy,ı bir minnettarlık borcluydu. *7 tinı ona borçluydu; Kudü#ıîâî' yarısı evine koşup gelerek ordusunun yaklaştığını haber kendisini esir düşmekten M nı unutmasına imkân olamaz” Şu halde fon Ribentropun —. Papenle konuşması muhlmııjâ- dalı 'olacaktı. Ancak buna gf etmezden önce yapılacak datâ jet le ve mühim bir iş vardı: #“— burgun başvekıl tayin etmesi w mali olan Strasseri Berlinden laştırmak... Herşey fon Ribentropun dğ.ğ düğü gibi oldu. Gidip Gregof çüret serle konuştu. Bir saat kadar bu mülâkatın sonunda Âl taliini değiştirmeğ» vesile % den bir hâdise oldu; Strasstf tele Berlinden kaçtı. o('" Şüphe uyandırmamak içit gi ailesini gönderdi ve kendisi :'ın*” ların peşinden telâşla kâçti. î“ı' hbududunu geçti ve küçük bif yan köyüne iltica etti. — ! Strasser neden böyle tam M 'olacağı sırada kaçtı? Takip # gayeye tam erişeceği sıradâ birdenbire bundan vazgeçti? Wj Fon Ribentrop, Strasserle 'ı konuşmuş ve bu mülâkat 0““ linden uzaklaştırmağa kâfi ti. Ribentrop ona Hıtlefewj* ten vazgeçmesi şartile bir w& bulunmuştu? Yoksa gi '_" kında daha hayırlı olacağın?! latmıştı? Kimbilir? Bu bir sırdır kiwl ancak fon Ribentrlop tarafmd';gı şa edilebilir. Çünkü Strassef gdir: yaşıyanlar meyanında W 1934 senesi 30 haziranında, igali re “kanlı gece,, denilen 8'“ edilenler arasında Strasser d’ lunüyor. Strasser Berlinden unu’şîr Ribentrop fon Papeni ziyarett ? miş ve ona: — Bu kadar mahirane ğınız şatranç oyununa dvflf’w memenizi rica ederim. demişti- W kü evvelâ Hitleri mat € M kullanmağı düşündüğünüz y aydınlık günlerini yaşatryordu. En tarisinin uzun eteklerini savurarak bahçelerde koşuyor, taze otlarla ör tülü toprağı eşerek çiğdem çıkarı- yor, ninesinin buruşük- yüzünü, parlayan gözlerini kendine bakar- ken görüyordu. O zaman, yastıkta* ki başı iki yana sallanıyor, uzun kirpiklerinin altlarından sızan danmr lalar, biribirine bağlanarak, yanak- larından iki yana akiyordu. Stonra herşey, eski ve yeni hayatx bir hamur gibi yoğrularak, şekille- ti eziliyor, karışryordu. Bir aralık, bir ses duydu. Bu ses karanlıkları yırtarak gelen bir ay- dınlıktı. Zeynebin yüreğinde bir ser vinç belirerek, vücüudu bu duyguüy" la ürperdi. Kara Tosun böğürüyor- du. ; Uyanan ruhunun, vücuduna ver- diği emirle yerinden fırlamat isti- yerek, üstündeki yorganı attı. O zaman, gene bir ses duydu: — Çocuk — musun a kızım! yat yattığın yerde! Zeynep gözlerini açtı. Yatağının başında, yüzü öfke çizgilerile kırış- mış, çatık kaşlr bir kadın gördü. Köşedeki sandığın üstünde bir kan” eee a Ae , * Z 4a SIR kayboldu. Kendisini bulmak © Ne olmuştu? kün olmuyor. Bundan başkde Hitler ve yanındaki — arkadaşları (Devanu vEf! EDEBİİROMANI dil yanıyor, ocakta kütükler # dıyordu. Biraz sonra kapı * İçeri, erkek girdi: — Süt ana Zeynep nasıl? — gt Kadın, îlk önce Zeynebe, Erkek, yatağa doğrü 3 — Eşyalarını, öküzü, keçiYİ dim Zeynep. Yüreğin ka SUN.. - Zeynebe bir tas ılık süt Wîr Hemen daldı. Karışık, mıkl killeri seçilmiyen bir rüya up,nf du. Kulağına bazan — kon çarpıyordu. t — Gül gibi karın, çowğu;:;:ş bu orospuyu kapat, Başı v dam her şeyi yapar. AÂmaâ bark sahibisin. — ÂAyşe, Zeynebi duymamalı süt ana. sun? Ayşenin kulağına gid den bilirim... git (Devamı V6 e| n k YA #'w AF S A v € niı_—îı n anğer a: YZ ——— — —— -— P <OW A ZF

Bu sayıdan diğer sayfalar: