10 AĞUSTOS — 1939 RE MAL HATRI 2 LE e 7 RE li. İLA ANT OR HABERİN TARIM ROMANI: 70 Yazan: Muzaffer Muhittin Gregorius Afroditiye:““Idam edileceksiniz ?/!,, dedi ye ren Ürpererek ayağa kalktı, (larını kaşıyarak mütereddid bir ta, |2u keşfetmeyişinize hayret ettim bir sesle: viria düşünüyordu. — Ne dediniz? Sonar birdenbire karar (overmiş Diye sordu, gibi başmı kaldırdı: pa PİS ayni melân bakışlarile | — İşin açıkçası budur, dedi, eğer Bibi druuyordu. Gayet soğuk, İbenim sizden yapmanızı istiyeceğiri ln tekrar etti! İseyi röddediyorsanız sizi beş daki- edileceksiniz, dedim. |ka sonra adamlarımın nezareti a) . - İn Bördüğünüz vazifeler kendi- | inde derhal yola çıkarıp haşmetli ihbar edilmiştir! Atroditi derhal kendini topla- ASU. Karsısmda her türlü denaeti | kida kadir olduğunu gördüğü bu AM bangi maksatla bunlardan Setmekte olduğunu © bir türlü SAlAMEYordu, BA deni adam bir kadma Ham © İrCeğin; ö Mn yi karşı nası! söy herhalde (o mel'unca bir olduğuna şüphe yoktu. Aftoditi vaziyetin biçbir tered Bötürmiyeceğini anladı. Ayak. tekrar arab kupasını gayet 80- eükkanhiski © doldurmakta olan a rlumu tehditkâr gözlerie süz- | Mi haz VE, dedi, ne demek SL &8? Niçin beni buraya getirdiniz, | Bözlerden maksndınız ne? Bütün | ein anlıyamıyorum! Yoksa beni İM. b mz etmeye savaşıyorsu - n, tğorlun, Afroditinin bir dart. büğlangıcı gibi asabi bir sesle ie ne sıraladığı bu #ualle. Yiria, $on derece lâkayt bir ta» yin, 009, rica ederim asabileşme- ti, Ben sizi çok zeki, çok akiih taniyorüm, Vahim zaman, N İd muhakemenizin salâbetini Bizans imparatoruna teslim etmeye mecburum!,. Halbuki Bizans sara, yı her ikinizin de şimdiye kadar ne ler yaptığınızı, ne gibi vazifeler gör düğünüzü tamamiyle biliyor. Bina- önaleyh siz oraya gider gitmez en büyük eszayı göreceksiniz? fazla da bekletzmem! Zira her an İznik kalelerinden içeriye Türk süvarilerinin girmesi ve bir harb çıkması tehlikesi vardır! Söyledik- lerimi şimdi anliyor musunuz? Afroditi şimdi dehşetten büyü müş gözlerle bu iblis adüma bakı- yordu. Karşısında, idam edileceğin. de yine kendisinin ictinab ettiği bir yere omu teslim edeceğini perva. sızca söyliyen ve alçakça söyle - mekten çeklamiyen bu udarı önünde #ohuna kadar soğukkanlılığını mu- hafazaya azmetti. Yüzüne müstehzi müstehzi bak. makta olan Gregoriusa: — Evet, tamamiyle anlıyorum!.. Dedi. Beni idam olunmakis tehdid ediyorsunuz!,. Fskat bu mertçe lüt fu yapmaktan muksadınız nedir?.. Gregorlus, Afoditiyi böyle bir anda kendisiyle sc: bir şekilde istih- za ettiğini görünce düdaklarmı sırdı, Bir müddet cevab İYeceğinize eminim; Sortra, | Herhalde fena geyler düşündüğü 5 emin ederim bi sizi herhangi | bs İstlevab niyetinde değilim. Çün- PN benim tarafımdan büyük bir Mak olur!,, Brasen isticvab e bir cihet yok ki! Ben her Pi biliyorum, sizin ağımızdan öğ. Meceğim Hisbir şey yok! ! Alreğiy; sert bir sesle: Ye halde benimle böyle kapal Böğiey konuşmaktan mersmmiz 2 Benden ne istiyorsunuz”. “SEoriue eliyle tuttuğu büyük Vb kadehini bie daha yuvarladı. Afroditiye döndü, Büsbütün m azmiş gözlerine kan hücum et- ML Şaşkın bir halde olmasma Wa karşımda hâlâ büyük bir baky duran Afroditiye seri sert > Demek açık konuşmamı isti . İamz, öyle mi? *Dögi, örer. gk alar, Bregortuy bunu söyliverek yavaş in bilvük teş masanım önüne ka Yürüdü. Kuru parmaklarını kaş e YAKIT Kitabevi ün ve yarın tercüme külliyatı “ 41.50 5 ci seri Kr. 4 © Profundis s0 > hukuki ve içtima leleri 7 a Enâtyr, 35 43 Cizli harple, 75 4g, Pisraeelinin hayatı o 100 47 Metafizik aedir? > 4g #0 Adam 75 4g İtİYekin tesirleri 7 4 Politika Celsetesi 75 Estetik 25 w 610 M,,,, *TİRİN fis 610 kuruştur, Alania; 20 iskon- 3 ra yüzde tag pir, Kalan 488 kurşun Kurumu pesin aimarak möte. yüzünün müthiş buruşmasından an "laşıtıyordu. Kendi kendine konuşurmuş gibi: — Bu bekikatleri hiç tereddüd #tmeden yüzünüze karşı söylemek. ten maksadım soluyorsunuz, değil mi?.. — Evet... — İzah edeyim: Herhalde şüphe- siz ki boşuna değildir! Bu kadar aski bir kadın olduğunuz halde bu- vermedi, | doğrusu... Afroditi amabi bir el hareketle mel'un adamım sözünü kesti: — Sizin dimağınızdaki tasavvur. larınızı aynen tasavvur edebilmek #- çin benim de sizin kıralta bir inen onam lâzemgelirdi!.. dedi, Acı bir hakaret darbesi daha yi. yen Üregorlusun şaşı gözleri büs . »ütün oynamağa başlamışlardı, Gregorlus, Afroditinin kendi yü- rüne karşı savurduğu bu hakareti solâmamazlığa geldi. Yalniz zehirli tr gülüşle gülerek: — Siz lüzumundan fazla açık ko Süçuyorsunuz'.. Dümekic iktifa etti. Sonra hemen “üs vid: — Miroak» dedi, niçin bana kar, 41. belki vayLurız bile elimdeykeon hâli sahte ösreket ediyor, hiçbir ş6y bilmiyor gibi davranmak İsti- yorsunuz?.. Biliyorsunuz ki sizinle ve Mirayla biz bir tek mesele üze, rinde anlaşamıyoruz!,. Afroditi hayretle sordu: — Bir mesele mi, dediniz? Fakat hangi mesele!,. İyice sarhoş olmağa başlamış ©. lan Gregorlus birdenbire adetâ ba- gırdı: — Defineler meselesi!.. dedi. Afroditi titredi. Fakat yine ken- disini toparladı, Sakin bir sesle: — Pek âlâ, dedi. Dofineler me, s&lesinde benden istediğiniz nedir? — Ha... Sizden istediğim... Sizden istediğim şu: Mirayı bir hafta kadar bir müd- det defimeler meselesile uğraşmak. san menetmenizdir!,, Bu sözü işiten Afroditi bir anda çocuk gibi bir sevinç nidası kopa - rarak yerinden tırladı, ellerini 86- vinçle biribirine çarptı, Grezorius kadınm bu baline hay- relle bakıyordu. .Afroditi kendisini tutamaksızm büyük bir heyecanla: — Demek Miray sağ, sizin eli , rizde değil!.. dedi. (Devamı var) YAŞLI ÇINAR SUAD DERVIŞ Kapıya iki kere daha vuruklu, İhtiyar bir gözünü açtı. “Bir fır - tna olacak,, diye düşündü. Fakat yorgun başını kaldırmadı. Doktor öğleden sonra gelmişti. Üç batın teşkil eden âile efradı büyük baba. nin etrafında toplanmışlaridı. BU - yük baba bu sene ikinci defa ola. rak bir kriz geçiriyordu. Bu belki de sonuncusu olacaktı. Janselen damadma: —Gitde Antlenile Bussüyü bul, demişti. İp ve âletler odunluk ta duruyor. Onlar gece çalışacak - lar. Ağacı devirirsek önümüz açı- lacak ve koskocaman bir çayırlık kazanmış olacağız. Allahtan ihtiyar bu işin farkın da değildi. O ağacın kesilmesine tamamiyle muarızdı. Fakat evde büyük baba ile bu iş için münaka, şa etmezdi. Arada bir küçük kızı şeka olsun diye ve bir gözünü kır- pârak; — Büyük baba derdi, bir sabah gözünü açtığın zaman karşında a- Haş yerine Doroak yolunu bula - caksın, O zaman ihtiyar kızar ve; — Ben artık, derdi, ömrümün sonuna geldim. Öldüğüm zaman beni onun gölgesine gömeceksiniz. Sonra başını havaya kaldırarak ağaç çileği kokan havayı teneffüs &derek konuşuyor, konuşuyordu. Büyük babanım bu inadına bütün âile tahammül gösteriyordu. O ni. hayet burasının sahibi idi. Güneşe hasret çeken aile onun. elinin bir ptex hareketile olduğu yerde kalr » yordu, vim O, muhakkak ihtiyar bir adam- dı. Fakat nihayet, yaşına rağmen canlı bir adamdı. — Ey gençler, diye bağırırdı. Sizi bu ağaca böyle düşman eden sebep nadir? O sizin hepinizin do- Buşunu seyretti, Gidip şu mezar , lıkları şöyle bir dolaşın, orada ya- tan bütün ölüler bu ağaç için ne düşlindüklerini size söyliyecekler- dir. z Çeviren : İlkbahar gelmişti. Fena bir ilk. bahar... Erik ağaçları çiçek açmış: her taraf yemyeşil olmuştu. Fakat fenalık tabiatte değildi. İhtiyar bu ilkbahar kendini iyi hissetmiyor - du, Şehirde olsa bir sürü (doktor gelir, bir yığın ilâç tecrübe edilir. di. Fakat köylerde perhiz etmek Ve kendi yaşını unutmağa gayret etmek lâzımdır. Seksen üç yaşmda idi. Tabif bu yaşta böbrekler mmü- kemmel işliyemez, insan geçen se.) şiddetle eline çarpaıştı. Janselen menin şarabını eski İezretile tada- mazdı. Evvelâ bacaklarında bir dermansızlık ve sızı hissetmeğe başlamıştı. Sonraları rahat uyku uyuyamamağa, yemek zamanları midesinde iştihasını tamamiyle ke- sen bir şişkinlik hissetmeğe başla- dı, İhtiyar bu halinden hiç kimse. ye bahsetmemişti, O mağrur bir a- damdı. Fakat arada bir tarlasında sürülmüş bir yol karşısında hare - ketsirkalıyor ve eliden giden genç Uiğin hasretini derinide duyuyordu. Eu gençlik kendisinden çok uzak- ta değildi. Ona her an tekrar ka. vuşmak mümkündür gibi geliyor- du, Hasta bir hayvan gibi yalnız - lık arıyordu. Diğer taraftan işleri de onu endişelendiriyordu. Dua şanları ona günde on kere çalıyor- muş gibi geliyordu. Çalmadiğına emin olduğu balde bu çanların çal. dığını duymak ve bunun bir galat bis olduğunu bilmek pek de hoş bir şey değildi. İşte, bir akşama 'doğru çanlar tekrar çalmağa baş- lamuşlardı. Yoksa Fransada sefer- berlik'mi'ilân edilmişti? Yok ca - mum,.çanlar çalınıyor, kulakları çın hyordu. Çayırm üzerinde iri bir gölge yatıyordu, Üzerinde de sineklerin uçuştuğunu gören aile efradı: "Eyvah, diye bağrışmışlardı. Bü- yük baba öldü galiba. Fakat pençler yanilıyorlardı. Büyük baba ölmemişti. Büyük bir gayret sarfile yerinden doğrul - muştu. Herkesin yüzüne ayrr ayrı baktı ve sanki hiç bir şey olma. mış gibi onlardan piposunu iste di, — Bu sefer ölmedim hepinizi geçmiş olsun. Çünkü o herkese karşı biraz hır çın ve sertti. Herkes bütün bu &- lemi kısa bir zaman sonra büsb tün terkedeceğini pek iyi biliyor . dul Günler bhâdisesiz geçiyord Fakat Pantekot yortusunda sihir» bazm değneğini daha büyük b ağlaşan kızlarını yatmağa görkler- di. İbtiyâr, uzandığı yerde «rk ve zorlukla nefes alıyordu. t her şey bitmiş addedilebilirdi. İhtiyar çınar ağacını kesmek şin daha bekliyebilirlerdi. Fakat bir komşudan gündelikle tutulm olan Anten ve Bussü ancak akşam için serbesttiler, İşte bunun. için ağacın işini de bu akşam b tirmek istiyorlardı. mış olan ve bağrında bir sürü küs şük yuvacıklar barındıran bu ma« azzam ağaç biraz sonra çimen in zerine devrilmiş olacak. Büyük baba balta seslerini işitiyor, fakat düşünmüyor. Tam düşüneceği zi man da kalbi duruyor. Kızlarından biri; bal çenesini bağlıyorlar. O h nefes alıyor, fakât kimse bunun Sabahın saat dördü. Güneş do mak üzere. Kadınlar birer birer & ünün yattığı odayr terkediyorlar, Dışarda şafak sökmek üzere s5 ra ne oluyor, biliyor musunuz? Biş ağaç keser gibi İnsan ölmüyor. Bir gayret sarfederek “di. ei PLANŞ 52 m ağı a #ıLa bergerle | The Sheop Farm A: Dis Sena. tere 1 AĞIL | & ÇOBAN KÖPEĞİ 1. F: ia bergerle ” 8. FP: le chler de berger 2. KOYUN PARKI (yazlık | ağ) 2. Fi: le pare sux moutonu 2. İ: the shsep-fold (the pen) 2. A: die Sehafhiirde (der Pfereh) 3. KOYUNLARIN KIRKIL MASI a yapağı (yim) | 3. F: la tonte des moutona | a İa toison ğ 3. İ: the sheep - shearing | (shear « hog or shearling | - a sheep once shorn) a the fleece 8. A: die Sehafschur a das Viles 4. ÇOBAN ARABASI 4. F: Ta roülotte du berger : *be #hepherd'e sihettme der Seh$ferkarren | tke sheep , #hed A: der Schafstali | 6. ÇORAN 5. İt *he shoepdog 5, A: der Sehiferhund a çohan değneği (gürebisi b dağarcık bası) ile, tahrası ile, ucunda demiri ile) (giyecek tor, 6. F: le berger (le pâtre; en houlette) sace) İ podsie: Ie pasteur) İ a la howlette (de biten de berger avec Sa b la panmetiöre (la be" 6. İ: the shepherd a the shepherd'a staff (or #hepherd's erook) with the sand - spoon b the shepherd's pouch İC& A: der Behifer (Behafhirt, Hirt) a der Sehiferstab saft Gem Bandit) b Me Pirtentasehe