HABER—A Türk sanat ve fikir hayatı üzerinde taslaklar YBaştarafı 3 üüncüde) gu kumaşı (Karacaoğ- | hükmü, 4— Bir kemsi ölçüsü, 5 — Bir yarın iştiyeki, "güzel" Bak duy ve lan) da Hasmasiyot Kalitesi (Fuzuli) de, A VE estetiği (Baki) de, Mu mantık ve aklı (Nabi) de,! Beliğat ve hırçmlığı (Neri) de, Vive ve zarafeti (Nedim) de, ran ve inceliği (Şeyh Galib) de, ye od ve sistemi (Kâtib Çelebi) — Bir kültür kuşağı — Bir cemiyet ö gibi ları içinde taşıyan; mesafeleri ve istikametlerile, ha. im pe şahsi hakiki bir dünyayı temsil eden öz #anatki entellektüsi t z Türk Ortaçağ sanat ve fikir a. damına üstünkörü bir göz atan, 0- nun inandığı, bağlandığı ve sevdiği hiçbir geyi de onu ikri bir muvazene içinde bulmaya mecburdur, ve| T eri v AİN ölçüsü (Nalmâ) da, MAS ve kalp bilgini (Ebueuuğ B e ip bilgisi (Ebussuu erdi) aç, | , | Giy “*RÜ ve merakı (Evliya Çele. Mi) ge Mata G a isik cevheri (İbrahim Hak. mimsemese da : ferdi içtin | Vekor zevki Yesari) de, İ | Sİ fikri (Sinan) da, | Türk Ortaçağ sanat ve fikir ada ik ruhu (Dede Efendi) de,İ mr, ba ettiği cemiy iz Sütün bunların hepsi, başka İdevam ettikçe bütün haşmetile ya. | ig Mikyas ve kıratlarda hep-İşadı. Cemiyeti ans zeminini kaybe, ai der etmez de, bütün heyetini göztü.| ey ve kabaca: |Zira o, bir kemal ve vahdet ânmm «JK Ortaçağ sanat ve fikir ada- i ve ağaçla toprak ve gök bendine g | arasındaki düzen bozulur bozulmaz, | 3 7 Bir dünya görüşü, bu unsurlardan hiçbirinin U tereddi| tayı Bi eğya ve hâdiselere bakış | ve ssttrabına iştirak etmeden sönü.| Veni, vermeğe mahkümdu. 1 ortak yemi, öre: Meşhur sinema artisti Deanna Durbin in tıpkı bir benzeri bulundu nl yenç artistle ayni günde doğan ve sesine Mcaya kadar herşeyi aynen Deannaya benziyen! bir Macar kızıdır SR gazetesi fevkalâde me v adl mektedir. 9 A meg, Sikânım son irdiği eri Ye genç sinema artisti De- Durbinnin tıpkı bir benzeri astar, Fransız * öyledir. De, Rin inna Durbinnin yeni bir fil da GC ilk gecesi verilen müsamere- tin ir bulunan seyirciler sinsma" iğ an yanar yanmaz: Yep, P€ Deannanın ta kendisi! di- ağıdır, Par; Sâkir 5 Re i v3 yetişti Anag Suk £ gazetesinin ta tün başlar sinemanın en arka a hüda birinde oturan genç An İlmişti, Pilhakika güzel De- dıy. Oâda oturuyordu. Salonu dol j pe 2 arasında bulunan binler- “tiikâre hemen Deannanım et- tıra olarak aslının Deanna Durbinin benzeri karşısında!.. Hakiki Deanna (ile benzerinin pozları ve vücutları gibi sesleri de eştir. Yani Macar kızının da De- anna gibi fevkalâde güzel tatlı ve şakrak bir vardır. kaç ne olduğunu şaşıran genç ayet; Duş in tiyorsunuz, ben Deanna Hr değilim, diye kekeledi. - İnan dona kalmıştı. Buna kim: Sırada e istemiyordu; Fakat bu den bi tanınmış film (o rejisörle; Ti kızın yanma geldi ve: bin gz dedi filhakika Deanna Dur | den , Zilsiniz "Fakat ona kendisin: Min p benziyorsunuz. z Mladen sonrasını tabif anla! Stüdyo, e Rejisör kızı ohemen Sevip, « Bötürmüş, kısa bir film erek tecrübe imler Şimdi Deanna Holivutta benzeri» ni heyecanla bekliyormuş, Ilk okul tarih varit- metik kitapları - Maarif Ve- silliğinden: R $ film ü e nı Sim Durbine benzediği an oki tir. Bunun zerine hâdise deşı, da bildirilmiş ve genç kız, di; Büzel bir ti olivuta m edilmis kon! Holivuta ag miştir şia hakiki Dearna ile iki kız * temsil ederek bir film çevi- İlkokullarda okutulmak üzere yar tlacak tarih kitabı için açılmış olan rüsabaka neticesinde matlüp evsaf tap bulunamadığından müsa akanın yeniden açılması ve bu yıl Man kitaplardan yapılması garuri imüştür. i ig işin en garip tarafı yapılan duğ, 2t neticesinde halis Macar ol işılan bu kızın Deanna ile tün, olması üstelik de ayri)” ke, AYNİ enatte doğmuş olması İlkokullarda okutulmak üzere ya” nlacak aritmetik kitabı için açılmış yan müsabakanın görülen idari ve ni lüzuma binaen mefsuh (sayıl yeniden açacak müsabaka göre hareket edilmek İle bir anlaş ja tedrisatın vekâletce yazdırılmış Maa 29 (Husust Şüra oplantısını müsteşar misyonu reisi Mehmet Emin | aldr, rapor üzerinde umum vanatta bulunduktan sonra, İstan bul tesinin her sene çoğalan talebe adedi ile daimi bir o buhran geçirdiğini, bü buhranı bertar lebilmek için Ankara tıp fal evvel açılmasının e iltesi” zaruri unu ve yüksek at enstitü" süne bir de tabiiye şubesinin ilâve- üksek mekteplerin daha ve- nin bii rimli ve daha rahat çalışmalarının nı İfade edere) Bir diğer çare de, dedi, bütün yüksek mekteplerin elden idaresidir, Bu suretle, Iş- lerin daha norma) bir surette zeroyan edeceği kanaatindeyim, üksek mektepler arasında böy: ma mevcut olmadık- ça dalmi bir inkişafa mazhar olmaları da kabil olmıyacaktır.” Erişgil, bundan sonra üniver- sitede ilmi tahriratın tevsli, ve tekâmülü için fakültelerimizin »irer. sanat mektebi halinden telerdeki asistanların ve doçent lerin bu maksatla çok fazla ol- ması İcap ettiğini, doktora ve- ron talebeyi bu suretle hazırla- ma fanliyetine geniş mikyasta yer verilmesinin zaruri olduğu- nu söyledi. Talebenin bihak. kın yetişebilmesi için de hariç- te iş sahibi olmaması, dersinden ve vâzifesinden başka hiç bir eyle meşgul olmaması olâzım- geldiğini izah etti ve nihayet Ankarada bir milli kütüphane tesisi için çok kalındığını ebarüz ettirdi Cerrahlık ayrılmalı ihtisasa Saim Ali Dilemre, tıp fakülte. sinde çocuk çerrahisi şubesinin masmı ve bunun bir ihtisas haline getirilmesini istedi, bu ürkiyede kanbur, miktarınm 315 bin ıldığunu yazan bir güz serdiği bu rakamın çok noksan slduğunu, bu kırık, çıkık, gibi sakatları tedavi edebilmek için ertahlığın ihtisasa ayrılması üzumunda ısrar etti. Tevfik Ararat, yü çolak dal enin k öğret. Hatay Valisi başladı Arsuz ve giderek Suveydiye nahiyelerine halkla görüşmüş,bu rahi: yaçlarını, halkın di eylemiştir. Valimiz bugün de Kös rinde bir tetkik gezisi yapmış dan başka ilk okulları ve li yaret etmiştir. bun Sa Baretesi işin eli zar ya © yor Va MAZ, geren seneki r devam O Yazıyor. Ü mi yetimiz vali muavinliğine ta yin edilen Akif İşcan bura gel sine başlamı bir| Vılâyet dahilinde teftişlere | rif Şürası nen okulunun yetiştirdiği tale. »enin birer profes iştirilmelerine sek mektep mezununun bir senede hocalık etmesinin o ka» ler kolay bir şey olamıyacağını öyledi. Ali F yonunun mekteplerin at Başgil, plân komis raporunda ( yüksek maddi devresine İstanbul üniver- itesinde 3 k fakülte »İr merköz binasına sikişmiş 9). temas etti; bi luğunu söyliyerek: “— Bu binanm bizi dalma korkutan va ürküten bir bali ardır. Tıp fakültesi lâboratu- arlarında iştlale müsalt birçok deler bulunuyor, Maazallah bir yanam zuburu bizi daima #orku içinde yaşatmaktadır. Bi na pek dardır. Duvarları kal lırmak, sınıfları birleştirmek 1bi tedbirlerle bu sıkıntının ö- aline geçm fakat mümkün olmuyor. Başgil bundan sonra tedri sat meselesine temas ederek Ü. diğer üniversitelere nazaran da - ha fazla olması sebebinin yar - dımcı kitaplarm çok az olduğu - “ ü söyledi Fakültelerin birinci &rnf im -| tihanlarımâa çok iyi talebelere tesadüf edilmekle berâber kötü talebenin de tutar tarafı olma - dığını ve maalesef bu gibi tale - belere biraz fazla tesadüf edil - diğini, buna sebep olarak da ana dilimize vukufun çok az olduğu mütalâasında bulundu. İlk, orta, yüksek öğretim bah- inde en çok üzerinde durulması lâzım gelen meselenin ana dili; zi iyi öğrenmek, ve ana dile bi hakkım vâkıf olmak suretiyle |talebe yetiştirmenin kabil ola - cağını tebarüz ettirdi, Bu ana di. le olan alâkasızlığın bir diğer se- bebinin de yabancı dillere verilen fazla kıymetten doğduğunu, bu - run da bir moda haline geldiği- ni söyledi. Orta tedrisat İ cevap veriyor Bayri Ardıç, orta tedrisat u * İmum müdürü), Tevfik Araratın İ mütalânlarına cevap verdi. Orta | tedrisat raporunda her türlü nok sanlara temas edildiğini, encü - menin hiç bir zaman mükemmel müdürü memekle beraber göslerilen bu faaliyet hakkında mütalâada bu- urken biraz omunsıfane hare ket etmek lâzım geldiğini ifade yulunan hatiplere: | “<— Ne hukuk mezunu hocalar vardır ki, fevkalâde meslek ada- Imadırlar. Hakiki bir ilim adamı, İlim mektebi mezunlarından daha kiymetli mesaileri görülmüştür. Bu bakımdan yüksek mektep me #unlarının lise hocası olması yö- “ilunda ileridenberi tatbik edil »« mekte olan usule vâki itirazlar olamaz. Biz bu işlere, büyük bir 1 muvaf - fak olmak için de uğraşıyoruz.,, Bundan sonra Tevfik Ararat kürsüye geldi, Hayri Ardıçın bu kadar şiddetli beyanatının yerin- İde olmadığını ve kendisinin “Tise- çalışmalarını niversitemizin ders (saatlerinin) bir rapor hazırladığını iddia et-| jdi ice mülkiye mektebi me “il zunları vardır ki, bir çok mual lerimizden talebe yetişmiyor, ho- calarımız ehliyetsizdir.,, gibi bir ütaldada bulunmadığını ifade etti. İ Mehmet Erişgil © tekrar | kürsüye geldi. Komisyon rapo- İru hakkında vaki olan itirazla. ra cevap verdi. Raporda Üni. versite gençliğini senede yirmi gün kadar köylerde kamp kur- | mak suretile gençliğin nımak â kararını anlattı, Bu organ İnu vücuda getirmek için ne gi. bi tedbirlerin alınması geldiğini ifade etti, Edebiyat Fakültesi Dekanı Hâmit — Plân encümeninin Üniversite binası hakkında be- jyan ettiği mütalealara istinat izim İnaşsının ihtiyaca kâfi gelmediği. İni, belediye kanunları mucibin. ce bir apartıman merdivenleri. nin taş olması lâzım gelirken | Üniversite merdivenlerinin ah. şap olduğunu, bubakımdan bi- nanın emniyetbahs olmadığın söyledi. Edebiyat fakültesinde dersin takririnden ziyade semi. nerlerde hususi faaliyet şartile talebenin kendi kendine ye' mesi esas* N t |, İsmail. Hâkkı' Baltacıoğlu; Üniversite davasınm halli, Üni. olduğunu, Üniversite öğretme. ninin gayesi presizion olmadı. seğe kadar bütün okulların gayesi olduğunu, Üniversitenin gayesi büyükleri ilim tekniğine, | e etmek olduğunü uzun | anlattı. Ayrıca Üniversitelilerin bey- uzadı di ve her memlekette üniversi. te inkişafınm zaruri şartlarını gösterdi. Bu sirada profesörle. rin ecnebi dilinde kitap neşret- se talebesinin en aşağı fransız. ca, ingilizce ve almanca gibi İ dillerden ikisini bilmesi lâzımgeldi- gini, bunun için de ecnebi dilini o- | kumakla değil, Galatasaray | sesinde old gibi o öğreti Jlizım geldiğini anlattı ve hâlen İecnebi dili tedrisasında tatbik j edilmekte olan metodlar hak- kında şiddetli tenkidlerde bulun- Baltacıoğlu ayrıca memleke. timizde yapılacak beynelmilel ilim kongrelerinin İ hemmiyetini tebarüz ettirdi ve Cumhuriyetin Maarif Vekilin. den Türkiyenin muhtelif şehir. lerinde muhtel:f ilim mevzula. rma git beynelmilel kongreler toplamasını diledi. Plân komisyonunun Üniver. İsite kampları hakkındaki tekli. fini pek büyük bir alâka ile bunların yeni bir ağı olan yeni eğit- imen ve öğretmen merkezle. rinde kürulmasmı ve onlarla | birleştirilmesini istedi. Son söz olarak bu kadar hı bir teşkilâtın filizlerini an. cak hayat bildirebilir, dedi. Ikinci celse Öğleden sonra sasi 16,30 da toplanmak üzere celseye niha- et verildi. eden tin celse Ha açıldı sonra reisliğinde memleketi | © ederek bugünkü Üniversite bi.| © versite konsepsiyonuna beğlıli, ğını, çünkü bunlar ilkten yük. z nelmilel tabiatini tebarüz ettir.| meleri, üniversiteye girecek li-| et bitirdi Üniversiteliler köylerde Senede yrimi gün müddetle kampa çıkacaklar Üniversiteye giren gençlerin tahsil kifayelsizliği iddiası yeniden münakaşalara yol açtı DE işleri reis muavinliğine müşavere he dan Hamdi ikseki tayi gazetesi i kursu 90 doktor, iştral vekteplerle liselerde e İs- edilecek perlere kıymet tak- İ dir etmek üzere takdiri kıymet ko- misyonları teşkil edecektir. DIŞARDA: i aliye nazırı, İngiliz m olmak üze- ik olarak on kadar İtalyan Jandarma bun kânharbiye re h, beraberinde Tarvarth ve gidecek ve 0 rh pe şı Bartolis olduğu halde İtalyan ordusun: e bulunduğunu haber edir, F. $, R, cumhuriyeti yük” , 1989 bütçesini tasvip Bütçenin varidat faslı ,000 ruble, masarif faslı 24,540,408,000 rubledir. Bu eelede Plân nunun mesleki tedrisat | kında hazırladığı rapor müza. ”İ kere ve kabul edildi. Bu raporun müzakeresi sıra- sında söz alan hatipler, raporu her bakımdan mükemmel bul. duklarmı ifade ettiler. Derhal tatbikine geçilmesi için Vekâ. letten temennilerde bulundu. lar. Memlekette sanat mektep. lerinin inkişafı ve tekâmülü ba. kımından çok yerinde olarak verilen kararların devlet ve hayatında çok hayırlı neticeler tevlit edeceği kanaatlerini ifa- de ettiler. Sadrettin Celâl memleket kültür hayatında çok değerli karar veren Şüra âzalarını Ma. arif Şürasınmm toplanmasında ve büyük bir fazilet ve samimi. yet havası içinde bu kararların alınmasında çok büyük yar. damları dokunan keynetli Me; arif Vekiline teşekkür etti, Ismail Hakkı Baltacroğlunun Maarif Şürasmın* bütün Türk ilimlerine hürmet ve mu. in sunulması yo. takriri alkışlarla kabul Bundan yet ve