MİRİ, © Takke ile Kuşak, alatu i ie > HLMSEEAD — 1939 yay | SM POSTASI Mi Nejriyat Müdürü Hasan Rasim Us EVİ tanka kara caddesi Çi Ve leri tfelmez 788) Alaturka, alafranga iartik eski” tan hoşlar. Tİ i ki Gerçi içimizde eski gün Mh. , “etini duyduğumuz olu i iç, kat ona dönmemiz kabil olsa İle yi — sıkılırız. Yemeklerimiz “ na yor; o kadar | ğ sa v © Z. Pilâvm re tamamile 2 ; İka orum; onlar in “f, am eder, fakat birer ma Sia hususiyet o olarak Ode 4 Ül, “ler: eski sofra adabı, Sİ sırası ise devam n yiz Solradan kalktıktan sonra iç SÖZmize yıkamıyoruz; bu. b Yağlı yemeklerden vazge- » ği Avrupalıların roi m doğru gideceğiz. . Tanga mı oluyoruz? Har al z el alafrangalık sadece Av- . İk AT taklid etmek, onlar gibi ri Na Ala arzusunu göstermek değil ş ri da bir züppeliki R İn ahyalini, âdetlerini kö” kame vardır. A'af da, Avrun: gibi var! gar ıhtiyaç, içten geen değildir. Onun halinde ai ay yak v “Bu N şüpbesiz | a yapmıyor, böyle vi » dersiniz. Halbuki bi Yaşamamızda böyle Hareketlerimiz üzenti. değil.. Bunda olaf. olmadı mı? Elbet- İn lar başlamasalardı belki 7 Şa : abuk değişmez, bu kadar ! Ab tleşemez, uzun müddet lik devresi geçirirdik.” Biz 2- 1 taklid etmedik ama es- er İlere onlar sayesinde alış-| a 0 hareketleri mesi, kimse de gülme- tür onlar zarurileşmişti, asıl ; : in lu lösü gülünç olacaktı; » alaturkalık gülünç oldu. ik #iltİğiniz bir arkadaşı başın e“ Belinde K kuşak ile görürse yeni ze, bunu bü i ie * Saymamanıza imi iakat dikkat &- m çok daha hafiflerine ka Sadece beyaz, tertemiz ti “tik tuhaf geliyor. z Hayatıntızdan atar vi birtakım alaturkalıklar nda, hattâ sofra ilah!,, çekip nüyor, Alaturka | ni A Beyirmek hiç de terbiyesiz ik Mazı, iğrenç de bulunmar-| har n 6 İnsanlara öfke di alamıyo- v İmer iğrenmiyenler bile ete İni İğrenmeğe © alıştırmak Yep: > Bunu züppelik saymama | İN er Yat şartlarına uymağa | “e. Bilâkis herkesin ya.| ek kadar alaturkalık May ri ayıplamalı, — onları ix. Vebu gibi hallerden y e çalışmalıyız. Bir mem dr iade dedab, bir türlü ter eri Bazı hususlardı : AYat şartları ip bazı a da eskileri idame etme” metleri geçen bu te ne gitmiş ve ilk iş Parkın olduğunu sormak olmuştur. «e şunları söylemiştir; Şehrimize gelen arnavut ricali Bu sabah da Elbesan emniyet teşkilâtı şefi ile yüksek dahiliye memurlarından biri geldi Abbas Kuji Arnavutluğun işgali © esrx İtalyanlara karşı yapılan hareketlerin mühim bir kısmını tertip ve'idare eden o eski İş odra kumandanı #olönel Kucuk Ula; zevcesi bayan Lödmila iki çoc ba sabahki Konvansiyonu ile Yuzosla i kısa bir zamanda gm almasında ve İtaly müddet karşı ko; sında bii hiz miş Arnayut kumandanınm zevcesi, Sirkeci | ya rından doğruca Özipekpalas oteli nerede ; a Bayan Ulağa Rasim Baksi vek İstanbula gelecektir. Zevcim çok eski bir askerdir, U mumi harbe Kafkasyada iştirak et Bayan Lodmila, çocuklarını Gül: | miş ve sonra meziyetlerini yakın bone parkına götürerek gezdirirken |dan takdir eden Arnavut kralı Ah- xerdisile görüşen bir muharririmi:İmet Zogörün emrile Arnavutlukta iki askeri teşkilâtı yapmıştır. o As.| — Zevcimkolonel. Ulagay, Arna: | ker olmadığım için Arnavutlukteki vulluktakı savaşın. sonunda, kendi | son harpler hakkında o teknik söz sile beraber Yugoslavyayag iltica € Söyliyemiyeceğim. Ancak şu kadar den 300 Arnavut askerini yerleş-) isaret İtirmek üzere Belgradda kalmıştır. edebilirim ki Arnavutlar, nakıs silâhlarile vatanlarını milda- HABER a Poslan $ siyaret ediyor, nında aya) azim ve kahramanlıkla şımaktadır. biç kimse şüphe edemez. vİ ethitlerle, yasanan anana saanen ns saasmyasmen Filistinde Meşhur bir Sinagok Yandı Taberiye, 18 (A.A.) — İhtimal bir kast neticesi olan bir yangın, ikinci asrın maruf Yahudi ilâhi, iyatçılarmın en marufu haham | Nur yüzünden şöhret kazanmış o. lap meşhur bir ziyarelgâh olan| mevkide inşa edilmiş bulunan sinagoku tahrip etmiştir. İ Hasarat yüz binlerce İngiliz Ilirasma baliğ olmaktadır. Aynı mıntakada yine bir kast eseri olan diğer bir'yangın kül Üyetli mikarda asfaltı mubtevi bulunan bir depoyu tahrip et . miştir, Sulh ( Majino | su... Yazan: M. DALKILIÇ AYIN dısır Mariciye Nazırı Abdillfettah Yahya Paşa daf Türkiyeye derin bir sempati veren bir gelişle mii Ba ziyaretin hedefi hiç şüphesiz kardeş bir millet $ olan Mısırın da herhangi bir taarruz karşısmda mukaddes tama- i miyet ve toprakların miidafaasına koşmayı sulh namma bir vazi- fe olarak merlçe üzerine almış olan milletimizle derin bağlılıkları İ bir kat daha detinleştirip esaslandırmak olacaktır. Bu emelin ta- i i Ter | i İ i : hakkuk edeceğinden bizim asla şüphemiz yoktur. Zira Türkiye Avrupanm sulh bayrağını da harb bayrağı ya. | tişımağa karar vermiş olan dul rüst ve şerefli devletleriyle el ele vererek dünya üzerinde yeni İ bir sulh dünyası yaratmak gayretlerinde en halis bir vicdanla ha- reket etmekte ve yeni kurulan yekpare bir sulh ve müdafaa cep- hesinin cenab Avrupasmadaki bayrağını bir kahraman azmile ta- ti ve Saxdabad paktı İle, Türkiye, Avrupanın altına ve Akdeni- zin şarkma geçilmez muazzam bir sulh İstihkâmi kurmaktadır, Akdenizin necib ve şerefli bir milleti olan Mısırın da bu mu- szzamı ve heybetli istihkâmların bir cephesini teşkil edeceğinden i İ : İngiliz « Türk, Fransız . Türk, Sovyet - Türk, Balkan Antan- i Bu suretle sarfolunan insan takati üstünde miwkaddes ve ul- £ uhdeye alınan ağır ve ulvi fedakârlıklarin dünya. ; nm bu bölgesinde sulh ebedileşmiş olacaktır. Zira bu muazzam istihkâm, İnsanlığın bir sulh Mağinosudur ve geçilmesi, nüfuz edilmesi imkânsızdır. Fransız denizaltı yemisi 115 metre derinli- ğinde batmış Paris, 18 (A.A.) — Föniks de. nizaltı gemisi mürettebatını kur. | ti tarmak İçin hiç bir ümit kalma, | yla çemiyetn Süğemn olmama miş olmakla beraber iki kruva zör, üç âvizo ve iki misi kaza mahallinde dolaşmak. tadır. tahlisiye ge, Füniks denizaltı gemisi ilk ha, berler hilâfma olarak, Camrakn Körfezinde batmış değidir. Bu körfezin derinliği pek ender ola. rak yirmi metreyi gecer. Deniz. Ter kilometre açıkta bat . di ve manevi en kötü şersit içinde mıştır. Burasının derinliği hari. alara göre 112 ila 115 metredir. körfezin şimal sahi, mize imkân yoktur, Bugün alaturka yaşamaya göstereceğimiz müsama Birkaç güne kadar bu işleri bitire| fan için he mümkünse yapmışlar —İ|ve adım adım çekilerek İtalyanları ağır zayiata uğratmışlardır. İstanbulu çok güzel buldum. Bu yu Özipekpalastaki dairesinde ziya: Gerek Binaenlayh böyle bir derinlikte, denizaltı gemisi suyun tazyikine dayanıp parçalanmasa dahi için. dekileri kurtarmağa imkân yok. tur, -İ ettiği ibin ebliğir de. Düşündüğüm gibi: a a ya Ceza evi mi, ıslahhane emi ? Yazan: SUAD DERVIŞ İmralı adasındaki mahkümlar. dan biri tek başa olarak İmralı" dan Ankara hepishanesine yolla” | #slmış. Bu seyahatin gayesi de mahkâmun Anki hapishanesin- de mürettiplik öğrenmesi ve av- dette İmralrdaki mahkümlara bu- nu öğretmesi imiş. Katilden mahküm olan bu adam serbest bırakılınca ofirarı düşün. memiş, şurada, burada vakit ge- şirmeğe (o kalkışmamış, (Hemen Ankaraya gitmiş ve ailesi Anka- tada oturmakta o Paslunduğu hal de, evine bile kaçamak yle uğramadan doğru Ankara hapis. hanesine giderek kâğıtlarını tes- lim etmiş. Herkesin nazarı dikkatini celb. edecek ve üzerinde ehemmiyetle durulacak bir hâdise... Bu, Türk ceza sisteminde pek kısa bir mazisi olan bir tecrübenin zaferi ve dünya mikyasındaki bir davanm cevabıdır. Hapishaneler cezaevimi, yoksa ıslâhane mi olmair. Mütcaddit defalar içini gördü- güm sabık İstanbul hapishnesin- de; mahkümiyetini geçirmek bir ceza, hemi bir cehennem azabı ol- duğunu tahmin ediyorum. Bence burada birkaç sene değil, birkaç ay, hattâ birkaç hafta yatan bir bi, çârenin buradan çıktıktan sonra, iznkân: yoktu. Hele buradan bir mahlükun serbest bırakıldığı va. “| kit kaçmağa teşebbüs etmeden bir şehirtlen bir şehre gitmesine ve gittiği şehirde diğer bir hapisha- neye teslim olmasına ihtimal ve rilemezdi. Çünkü İstanbul kapishanesire atılan mahkümun nefsini rslah et. mesine kimse çalışmamakta, made günlerinin doldurulması beklenil- | mekteydi. Halbuki bu son hâdise bize öğ. setti ki İmralıda ilmi ve şödike bir sistem hâkümldir. İmrali müdürü; şüphesiz idare ve İmralı ha, yeni âdabın yerleşmesini 20r-| şehrin bazı yerlerini Tirana benze- ret ederek görüşmüşlerdir. hakkında şimdiye kadar rivayet yere devam”ettirir . kadar « zındır, Bunun için bugün alatur arda gördüğümüz, güldü. | kala, bilhassa gençler (o arasında, kendimiz | ©" y olduğu gibi züppeliktir. Bunu unutmamalıyız. laştırır, terbiye ikiliğini o beyhude)tiyorum ve (hiç yadırgamıyorum.! Zevcim geldikten sonra bir ev arr yarak burada yerleşmek niyetinde Alaturkalıktarı elimizden geldiği Jaşmağa çalışı namız Keİyiz., stiyenlerle mücadele Jafrangalık züppelik Soy Tahtelbahirlera ne oluyor? İVİ çiviyi söktüğü gibi galiba felâ- ket de feliketi söküyor, Yahut da we yere felâket geldi mi, bizim yerli çorabların söküğü gibi geliyor. İşte denizaltı gemileri faclası. Şaşı- larak şekikle biribiri peşine değil, yalnız kendi milletlerini, bütün insanlığı matem- lere boğacak bir fecaatte batıp duruyor- lar: Amerika denizaltı gemisini İngiliz Ttohis tahtelbahiri, onu da Fransız Phe, nix tahtelbahiri takip etti. Şu dünyamız ne nesib oldu vesselâm! Su Vassel kuyruldu yıldızının bu belâlar dünyasına bir göz bile atmadan kuyruğu- nu alıp gilmekie nekadar hakkı var: Karaları durur, denizleri başlar Dünya insan oğluna © rahat yüzünü göstermemeye sanki yeminli gibi, Tam sulh oluyor, ortalık o sakinliyor diye insanların nefes alacak gibi olduğu “rada bu sefer denizler tepinmeye, insan oğlunun yüreğini oynatmağa baslıyorlar.. Herbirimizin yüreklerimizin o oynıya oynıya köçek haline gelmeyisine hayret e dilir! Hakikaten en şaşılacak şey felâketin bir yere musallat oldu mu oluşudur. Herkes: — Yahu, şimdi de şu tahtelbahirlere ne oluyor”. Diye sormaktan ketidini alamıyor. ni haber verdiğimiz mandanı Draç kahramanı Kupi ve savaş arkadaşı EE RAE niyet teşkilâtı şefi Kurt Ş sabah eski kral Ahmet Nurullah ATAÇ büyük kardeşi ptens mi; dır. Prens, çocuklarından birinin has Evvelki gün şehrimize geldikleri. | talanmasından çok müteessir bulun Arnavut ku.| maktadır. Arnavutluk harekâtında Abbas | ehemmiyetli faaliyetleri görülen El ak em-İbasan emniyet teşkilâtı şefi Rasim kuti bul Bolsi ve dahiliye nezareti Zogonun| memurlarından Fadıl Yoka da şeh. Celâl Zogoİrimize gelmişlerdir. Rasgele Hakikaten garibdir; o Tahtelbahirlere me oluyor, böyle biribiri ardına batıp gidi- yorlar? Acaba, insanların artık merdee harbleri bırakıp kalleşçe o harblere başla” yışlarını İzzetinefislerine o yediremeyip de birer birer küsüp gidiyorlar mı? Yoksa karalarda da büyük balıklarım küçük balıkları yuttuklarma onlar da mr fena halde içerlediler?., Zira: Böyle biribiri peşine batan tahtelba, hirlerin üçü de garib bir tesadüf olarak üç büyük demokrasinin denizaltıları,... *a# Arifane tarifeler... APILAN teftişlerde, her sene ga- zetelerin çınzır çımgır bağırıp dar. malarma rağmen, plâj ve gazinolarda pa- zar ve bayağı gin tarifesi olarak iki tür- lü tarife kullanıldığı yeni görülmüş, Gayet de tabii: zira İnsan kulaklariyle görmez a! gözleriyle görmek lâzım... Her ne halsr, gazetelerin o yazdığına göre halkm esasen gezinti günleri pazar günleri olduğundan böyle iki yüzlü tarife kullanılmasına şiddetle mâni olunacakımış, Ne yapılacağım zannedersiniz?., Şüphesiz şu: prens, gerek Arnavut kumandan.! Ye İları şehimizde kalmağlı kararlaştır.! Öğretmen okulları ve ev aratmağa başlamışlar» yüksek! 1u)) na tebdil olunmuştur. Gazinocular hemen: — Baş üstüne, bayım, tek tarife AY sun? Diyecekler ve bayağı künleri de pa- xar tarifesini asıverecekler!, Arife tarif ne hacet! i ..v. . Memurların tahsili ve tahsil memuru AZETELERDE, bizde sik sik ola- kelen İspirtizma © hüdiselerinden bir tanesi daha haber veriliyor: Belediye Kadıköy © tahsil memuru, tahsil ettiği paralarla birlikte kaybolmuş! İki gündür bulunamıyor. Birlikte kay. bolan paraların mikdarı da bilinmiyor. Bu da zamanenin tuhaf bir halidir: Eskiden para kaybolurdu. Şimdi para İle beraber onu taşıyan adam da kaybolu- yor... Acaba adamcağızı paralarla beraber çalanlar mir var? Bir yankeslelliğe mi, yok. sa kafa kesiciliğe mi kurban gitti? Yahut, şeytanm akla getirdiği gibi: Bu adamcağız para tahsili ederken hir yan» dsn da yeni barem kanunu ile memurlar da ber şeyde tahsil istiyorlar diye para- larla beraber kaybolmayı da tahsil etmiş olmasın?! Mim rin sıfatları senelerdenberi tual eteniş bul Yimin öz türkçe mukabili olan öğ retmene tahvil edildiği halde mu | vermiş bir suçludan bir cemiyet ailim mektebleri elân eski isim- lerini taşımakta devam etmekte |ona iptidai demek doğrudur. idi. Maarif vekâletinden verilen mir üzerine bu mekteblerin ising- | sslâh etmek, kimbilir ne gibi saik- leri ve mühürleri (öğretmen oku-İ ler ve âmillerle suça kadar sürük. Jinde işittiğimiz mekdih- alâğa otmadığını bize dişe, hem de fazlasiyle isbat #sil bir bâdiseye sebebiyet İntikam almak istediği müddetçe Cemiyet böyle bir hâdise failini lenmiş bir ferdini, dü bele ve uçurumdan yükseltmeğe, bize kadar çıkarmağa © muvaffak din is medeni ve ileridir. tecribesi ve bu tecrübe- nin muvaffakıyeti suçlunun teczi. yesini değil, ıslâhını isteyen biz- leri çok sevindirmiştir. tüğü mez- Bu işi muvaffakıyetle başar- makta olanları tebrik etmekten İİ kendimizi alamıyoruz. Suat Derviş SİNG SING HAPİSANESİNDE Amerikalı hırsız — Beş sene sonra bu saatte beni almağa gel. meği unutma! — Amerikan karikatürü —