e na İBERİN TARİHİ ROMANI: 28 Yazan: Muzaffer Muhittin Cellât: Haşmetlü efendimiz Afroditinin boğulmasını irade buyurdular dedi Cetke aldığı emri yerine getir. İK ila dar ve loş dehlizlerde *R omuzuna bir elin değdiğini — in iradeyi? x “> Haşmetlü efendimiz Afroditi boğulmasnız irade buyurdular, > Bu işi biraz tehir eyle. Hâ - yp ide sevkile verdiği bir emir- inan olsa gerektir, Sonra bu firini makul » Yoyun bükü Baik durdu, huzuruna girdi. ümden kur - hâkanm bir araya toplan - m Osmana hitaben: m Hân, ehamdülilâh ine düşman mağlüp ve mak imden geru evkatı geri- Vie ti Bszaya meşgul olmanız ma, Mv münasi, dediler, da: 4,91 Köse Mihalı davet edelim, “Her nereye derseniz vara « sonra öse tir,, dedi ve bundan A bir terkere yazıldr. azim Seferimiz üheyya ol - mi » tircek gelesin; Mi. Cemi gaziler » Mağ Ur. Hemen sana muntazımız, 3 rildi, BU suretle Köse Mihal ,Hiken “iş ip edelim: sey bundan fevkalâde Mücez olarak Mihal Beye ağır hi. i,, #iydirdi, Bir kat daha muhab - gösterdi. Oğlunu hiz - indeki mahallin A, Metini uhdesinde ipka ile, bir aa Yerdi, Mihal Beye sancak 1, Sesi Sultan Selçukinin vaktile 0 Hüna göndermiş olduğu san ia Mazire gibiydi. Yani kendisinin | ve Köse Mihalin maiyeti | 4, “inden olduğunu gösterir bir | el idi, ama wlü siyasetine ma» Ki Addolu: işbu muamele Os.| hay ik âleminde ilk defa vaki olu- | yoran Germiyan oğluna karşı yaza etmek üzere oğulların - Ni Orhan Beyi Saltıkalp ie Kara gönderdi. Bir oğlunu > ere saral alıkoydu. Kendisi | la tarafma | tekfuru Os - çıkıp dehalet mansabmda olundu ve ricası üzerine a Miz, biri hizmeti oOOsmaniy i ir “ân sırasila Lefke, Mekeçe, ş yila, Bu hisarların tekfurları| “*blebici tekfuru gibi hareket dehalet etmelerile aynı im . mazhar oldular, mansabla -| ae katındılar, mülkleri de ha | İ Masun kaldı. a, Veni fethedilen yerler bak N Malümatı küliyesi bulunan SA Gavuşu, tokfurların itaati) en ölen tey ei Wp tekrar Bizans İl a- ba mütabaatları müsteb'ad ol Wi İfade ve “olmıya cemaat ki , illetlerinö rücu göstereler,, *yanı millâhaza eyledi. Bunla. <a istida etik. döine tefvizini — Bu hukkâmı tamamen mülkle. rHnden ve diyarı aslilerinden mah « rum bırakâma; »ka ederim, Lâ. kin Samsa çavuşun sözü dahi ihti - yatı mutabıktır.,, Dedi, Beygehir Osuyunun o Sakaryaya! munsap olduğu mahalde Lefke mül bakatmdan bir ufek hisar Samsa çavuşa temlik etli, Böylece Samsa çavuş mülâhazai vakrasmın fiile çıkmaması için tekfurlarm harekâ- İma nezarete memur edilmiş oldu, Bundan sonra Osman Hin Akhi, na hareket ett. Tekfuru birkaç bin süvari ile karşı çıkmakla rn sar taraf siddetli bir harp vukubuldu. Tekfur | mağlüben kaleye çekildi. Kale taz- yik olundukta müdafanda ankat ka- larak Karaçiş hisarma kaçtı, Akhi, sar eyadii Osmaniyana geçip yağ ma olundu. Badehu Geyve üzerine varıldı. | Osmanlıların harezetini haber alan| Geyve tekfuru kaleyi boşaltarak a- halisini simış Kurudere denilen ye, re tahşit eylemişit. Burası bir müs- tahkem vadi olup sarp, mürüru İm- kânsiz bir methalden başka geçidi yok idi, Osmanlılar bu meğhali zorladılar, | Vadiye girdiler, Mevcut kajkı kılıç tan geçirdiler. Geyve tevabilnden (Tekirpmar) namile maruf ve meş- ur kalenin de zaptı icap ediyordu. Lâkin mülkün messlihi külliyesi ciheti, bir aydanberi meggulü harbı merkezi hükü- n etmekle Te. Aykutalp. oğlu Kara Aliye bırakrlârak mevkip”Yo- iz döndü. (1),, Mehmet Hüdabende Karaman 0 . ğullarım teğibi için Çoban Bey ku- mandasında muazzam bir. orduyu Anadoluya sevketmişti. Bu ordunun maksadı pek malüm değildi. Hattâ Afroditiden alman bir habere naza, ran ordunun Karaman oğullarmı tedibi müteakip Osman ülkelerine doğru hareket edeceği de anlaşır - yordu. Hünkâr Osman bü vaziyet karşı- #mda icap eğen tedbirleri almak İ, | çin merkezi saltanat Yenişebre dön Miki İS ARAYOR. 2 2) BAZA AN a SY TA ”İnm gazabmı Miraya çevirmişti, Na. İN? GK MARDI BÖYLE MAE meğe mecbür kalm Afroditi, bu işi dana geti | Raşit, yalnız Karaman | değin, Ertuğrul oğullarmdan da kor kuyordu. O pekâlâ biliyordu ki İl - hanlarm bu Başmet ve şevketleri İ bir sabun gibidir. Yakm bir istikbalde bir nihayet verile. cektir, Bittabi onun işine de bu gel- mezdi, Bu tarihte hapis cezası yok. r böyle bir mağlübiyet veya nlik erız olursa Raşidin de si gidecekti, Bu itibarla Vezir Karaman oğullarınm tedibi . ölkullnrmdai bu g lmesini istiyordu. Oleaytoyu bu fikre sevketmeğe muvaffak olmuştu. Bu fikirle idi ki| Afroditi iğamdan kurtarmış, Hika- İsti olan Marya da gelecekti. Bizans | hliktimdarı Andrenikos o Paleologos 0 arasmda hâsl olan bü ten vezir Raşit Olcay » daha şimdiden toheyyüg #fak olabiliyor ve silâh olarak da Maryayı kullanıyordu. emiri Osman, | Maryaya fena muamele 'e dir şevketlim, diyordu. Karaman oğullarının ne nisbette tedibi icap ederse, Osmanm da o nisbette yola getirilmesi gerektir, Olcayto Gazandan da mağrur ye cebbar idi, Muhakeme etmeğe lü m — Tâlân etsinler! 'Tâlân etsinler, ama, neyi? Osman —Uş daha goktular, ama, Osman kuvvet. leri de daha musllem idiler, Hattâ Köse Mihslin dediği gibi, Moğollar belki de vukubulacak harpte t ve saltanatları- 1 bile kaybedebilirlerdi. Zaten Os- man ordularınm maneviyatı çek kuvvetli bulunuyordu. ( Devamı var) hir Elâp olup şev (1) Sayfa 609 - 610, İŞSIZ KALIRZİPEK vE BEKLER EY SAN —i AYPA asa j AC DİR SN V TALARCA Bus € İte oldukları yüzler! ni müteakip Ertuğrul oğullarının da |” Torman insanları arasında: 32) YAZAN: L. Busch 35 Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyahı Bogazlarına kadar toprağa gömülmüş olan — Evet! 'Toprağa diri diri gö. ülmüşler! Baksana bazıları 15 bla başlarını oynatıyorlar! akika boğazlarma kadar ömülmüş olen bu zavel- Mların henüz canlı ve hayatta ol duklarıma şüphe yoktu. Fakat öm rü ı manzara kadar insana dehşet nefret veren bir man zara görmedim. Topi Vi bir halde bulunan ağızları nm şeklinden anlagılan bu biçare sanlar bu suretle en merhamet zcesine bir işkenceye maruz br raktlmış bulunuyorlardı. Hans gözleri önündeki Oman. zarayna baktıktan sonra âdeta göz rine inanamıyormuş gibi dönüp züme bakmağa başladı: — Buna dayanamıyacağım! dö — Aman Hans! Olan bir kere.. Bizim yamyamları 1sla ha memur olmadığımızı bir defa daha hatırlatırım.! Müdahale et- meye kalkmak delilik olur! — Fakat adamların yüzlerini , |boyamışlar mı? Ne kadar kor kunç bir yüz almışlar Mütehasams kimyagerler ta- rafından senelerdenberi tetkik ve tetebbii edilen ve (bütün de adm esir ve faydası mü. KEŞİFTİR Püskürtmeye Jüzum yok. Yak- mak lüzumu hissetmez, Hiçbir zahmeti yok. Yalnız odanizm ve ya elbise dolabmizım herhangi bir köşe, sine asiiması kâfidir. Sizin başka bir meşgaleniz olmadan ASEPTA tableti vazi- fesini kendi gö Kürkleri, © elbiseleri, çama- şırları, halıları, ve saireyi tah. Eczanelerde ve büyük bakkaliş Şark İspenciyari LAMA EA KEND: | NA iŞ | IÇİN TEŞERİ TMEDI- DiNLE KABADAYI... SENİ iŞE ALDIĞIM ZAMAN İŞ“ DEN ANLAMMOR DANE ZDİR... Ez ea.) a aiyek'2. ) MADEMKİ iŞ SARA: zavallı a damla: Hayır! Vakia bu topi diri diri gömülmüş insanlarm yüzleri kanlı bir kırmızılıktaydı. Uzakta ateşlerin aydmlığında hakikaten kırmızıya boyanmış gibi görünü” yorlardı, Fakat bu boya değildi. Daha müthiş bir şeydi. tüylerim diken diken olr »İhalde: — Hans! diye mırıldan yi dikkat et! Bu boya d — Evet, evet. boyaya benzemi kapadım. Hans heyecanla sordu: — Kaptan! Nen var, ne oluyor” sun? — Hans! Bu adamların yüzleri. nin derilerini soymuşlar! — Ne diyorsun! — Evet! Yemin ederim ki deri lerini soymuşlar! — Vay gaddar va; — Evet! Hakikaten görülme miş bir gağdarlık! derilerini yüz müşler?.. yamyamlar rib öden GÜVELERİ kökünden yok eder, Yemek salonuna, yafak öda- sma, banyo odasma, mutfağa, aptesanölere köyacak olursa, NA, Sinek - Sivri Sinek ve bütün bâşaratı uzaklaştırdı- ğ gibi fena kokuları da izsle eder. Sari hastalıklar mikroplarmt taşıyan haşaraltan korunmak için EVİNİZİN, APARTIMA- NINIZIN içine bir veya birkaç ASEPTA tableti asmak kâfi. dir. re mağazalarında satilir, Tâboratuvarı, İstanbul, ZANve GİZEN lim SUNU BUNU BANA SORMA VERİR ŞEY GRENME , İnsanların canlı bulunduğuna şüphe yoktu — Sonra da toprağı gömmüş ler! Bu pe zulüm yahu! — Hakikaten müthiş işkence. per çekiyorlar za fakat. Hans homurdana homurdana küfürler savuruyordu. — Ne fakatı k Dedi. me a buna Illar!,, pek canım sıkı Zira ormandan eri be adamların n nlar olduk! İmiz, anlamamız k — Evet?.. — Halbuki ben ormanlardan av lanan bu adamların nasıl mahlük“ olduğunu görmek için son dere ne yapacâ, rak ediyordun, ü bu adamların & m evlenmelerir goril insanlar olduğu! yordum! — Goril inse — Evet! Yarı hayvan, yarı goril insanlar!.. — Acaip şey! Hans il fa ğim bu meseleyi duy'unca düşmüştü. — Demek bu toprağa gömülen” tam n değil! diye miri; yordu. Şu halde pek vok, desene! Bunlar insan değ — Nasıl insan değil, Hans! Gör. müyor musun ki kafalarının şekille erle iş ı tahmin edi- türe hayrete yor! bu pek anlaşılamıyor, ba yüzleri de hakikat zü mü, değil mi? Bunu tal bil değil ki! — Insan! İnsan! Bu muhakkak rücutl arı da ne bis mi“ bu mahlükların im? Hakikaten insan mı, gor Bazutolar reisi Patharanm Nan | Huta ziyafetleri için ormandan ay ladıklarını söylediği ve ( gorillerle münasebeti olduklarma kati yen şüp he etmediğim b: böyle İ derileri soyullıp tanınmı bir hale konmuş olmaları hakikaten be. ni son derece meyus etmiş Reis Patharayı Boğazlarına kadar toprağa gü adamların başucunda ve ateşlerin Şe ez arm Of vücuda geti” Yümseğin Fakat görüyo! İ üzerinde ayakta duruyordu. halinden fena halde anlaşılıyordu. Arada 81 ruklarını göğsüne bir sevinçle al du. Bu a kalıyor? İstersen şu hu ri çil yavrusu gibi ö — Hayır, Hans, Ne olacağını, larını tamtamile görelim. — Zannederim! (Devamı var)