” HABERİN TARİHİ ROMANI: 26 Yazan: Muzaffer Muhittlu “ Taşa tutun, meluneyi taşa tutun. Asmalı kahpeyi?!,, f | —. © mar etti, kıyafetinden sarayı şaha - “ayan ve beyan belli oluyordu. Havf Bulak cevap vermeden elini ku- yağınm arasına sokarak ufak bir torba çıkardı. Bu torba üç yerin - den mühürlü idi. Bulak hürmelkâr adımlarla Miraym oturduğu sedire kadar yanaştı. Ve torba yavaşça“ cik Mirayın kucağına koydu. Miray bu torbaya bakmadı bile. Ve Bulak: — Bu yine sende dursun, dedi. Şimdi söylediklerimi can kulağile dinle.. Ben bugün öğle üzeri şehir den ayrılacağım... Sen şehirde üç gün beklersin. Üçüncü gün sara- ya gider.. Olcaylonun huzuruna çık mak Üzere müsaade istersin, Söy- Myeceğin sözlerin mühim bir dev- let sırrı olduğunu, bizzat İlhanı a- zamdan başkaama söyliyemiyeceğini anlâtır merak uyandırır ve encami meraka nali olursun. Olesyto ile karşılaşınca ona: “Ha- kanım, dersin, başımdan &kla hayret verecek bir sergüzeşt geç- ti. Akşam haneme giderken Üünüm- de bir kadın peyda oldu, bana iş- nelerine mensup risvandan olduğu ve tereddüt arasında mütehayyir kaldim. Fukat merek galebe etti, yanaştım, Hatun bana, sen mert bir adama bebzersin.. Hakana ve devlete bir hizmet etmek İstersen bu torbayı al ve bizzat hakana ver diyerek bu torbayı elime sıkıştırdı ve bir hayal gibi uzaklaşip nabedit oldu.,, Der ve torbayı sunarsın, Son ra hakânm huzurundan derhal çik- mağatesetbis eyle, eğer hakan tor bayı sen orada iken açarsa Kelle- win uçmas, da mümkündür. Bu badi reyi sağ ve selim atlstabilirsen Tebrizde bir iki gün saklanır, Af» roditi'nin akibetini beklersin. Fa- bişenin ölümünü haber alır simaz derhal Tabrandan çikar, Kazvin'de bana iltihak edersin. Bulak cevap verdi: . — Emirleriniz harfi harfine tat- bik edilecektir, Uğrunuzda canım ve başım feda Miray: — Haydi kardeşim, yolun açik olsun., Tanrı emuinin olsun. Afrodditi bu gece bir türlü uyu- yamıyordu, Gözünün önünde hayal ler birbirini kovalıyor, hünkür Os- manı düşünüyor, onunla vedalaştı - ğı anı hat HABER'in Edebi Romanı * i İN Durmadan çırpınıyor kalkıp git mek İz . Bütün bu buhran ile kalbini gitgide zayıflatır yordu, Hastabekıcr başhemzirsri vyan dirdr.. Başhemşire nöbetçi dokte vu kaldırdı, yor, alnmda Osmanm | gemi çıkarıldıktan sonra, z — Hayır. Yalnız ara sıra “kimse! açmıştı. (Devamı var) EZ İİ LZ EİN SİNİ ETE 2 ea b GE EM GA GA GN LALE RE EEE TET Ra as ihtilâç ve/du. Het dakika öksürük ge'mesire öplşünü yeniden duyuyordu. Sonra bir an için Gazanı düşünüyor, al- dığı ber vazifeyi yerine getirerek | O Asmalı kahpoyi, asmalı. Gazanı kendi elile öldürdüğü daki- ca srmn ürperişi bi |, AfTOdİtİ kendini bir direğe bağ defa daha duyuyordu. Bin bir hülya | 42259 Gördü. Bütün halkın gözle- içürlinde © geçe bir delgmlikter rinde okuduğu İntikam ve nefret Mi raki manasi kendisini bekliyen akibeti Zi ad rallisi Ağ İ anlatıyor, halk hâlâ bağırıyor; rüyanın bütün heyecanile titriyerek | — Hakanımızı o öldürdü. SAT ve rüyasını düşünmeğe baş-| — Öldüran. öldürdü. Büylik bir meydanın orta yerin- Birdenbire ufuk kararıyor. Bar- deydi. Kalabalık bir meydan, Bağı | daktan boşanırcasına bir yağmur ran halk birbirini itiyor, sokaklar | bağlıyor. Bu korkunç sağanak kar- bir sel gibi bütün insanları mey. | 9:5:nda halk tıpkı meydana gelişi gi dana boşaltıyorlar. Herkesin ağrın.| bi birbirini (ezerek uzaklaşıyor ve da ayn! ses yükseliyor: sokaklarda kayboluyor. Şimdi mey- edin fahişeyi dan bomboştur. din. — Taşa tutun, tatun, meluneyi taşa Recme- ( Devamı var) Skalus ve Telis denizaltı gemilerinin batması, bütün dünya millelle rinin nazarı dikkatini, denizalkı gemilerinin mürettebatım kurtarmak için kullanlan vaslalar üzerinde topladı. Tulonda denizaltı gemileri” | ni çıkaracak kocaman bir vinç mevcuttur. Bu muazzam makine ile tec. rübeler yapıldı. Bir denizaltı gemisi batırıldı. Makine de örkasından denize daldı. Denizaltı gemisi kurvelli sincirlerle vince bağlandı ve biraz sonra her ikisi de suyun yüzüne çıktılar. Resimde bu tecrübeden iki vaziyet görülüyor: o Yukarda sular üzerinde vinç, aşağıda bolan Zeliha yatağının üstüne nöbetç or iğildiği zaman onu tanıdı. Demek hiçbir şey rüya (o ve kâbus değildi. Böyle rüya, böyle kâbus o. Tür muydu? Doktor karşısındaydı. Gecenin bütün tafsilâtı gözünün önünde canlandı. İşte doktor, işte kan istiyen adam, İşte bütün ümi- dini bağladığı insan kollarmı on doğru uzattı, Yerinden kımıldamaması tekrar /kan zayi etmemesi için onu omuzun idan tutanların hiçbirine değil artık doktora bakıyordu. | — Doktor bey diye simsikt tut İteğu ellerini açtı. Sağ vumruğunun İiçinde buruşmuş ve kanlanmış bir | niz. Benim böyle İseşliratik vardı, Bu olmaz şeydir nala || Zeliha konuştuğunu zannediyor. |. menime bea Yeş lirayı kan denim çok pa'am * Tuma verecek onu kurtiz mı ben ihya eleim. İ verim, dizi dizi incilerim var,. Par am buldum. Adam getirdim. İşte beş lira.. O çocuğa kanını verecek. Ora bu beş lirayı veriniz. Sonra ben ona daha çok para vereceğim. Çok para, doktor bey çocuğum öl mesin,. Çocuğumu kurtarınız.. A| Otomobilin içinde adam kan yor, satı Siz rahat durunuz. Üzmeyiniz kendinizi... — Kuzum, döktör bey, yavrum istediğini Sen alıyorum. — Ama ben anlamıyorum dökto bey ben, Ben anlayamam.. Bax zocuğumun öldüğünü anl atamazir ve nefesi tıkanmatına rağmın ko. İnustuğu kanaatinde idi ve bunları İ söylüyordu. Doktor bey söyledikler yi değ; dam dışarda dışarda, otomobil var. |“ sJöldü mü? Peki LA AY hakkı vardr. He ması lâzımıdı Zabita aderimin intihar (ettiğine) ip oldu? Ne yaptığımı anlayamadınız galiba? Altıncı kata çıkıp boş kovanı tabancaya koydunuz, değil mi? — Evet. Titredi ve mırıldandı: Ne korkunç bir haldi o! — Demek bu işi yapan sizdiniz! - Evet, bendim. Evvelâ (o kork tum ve bu işi yapamıyacağımı san dım. Fakat yapmak lâzımdı, bune mecburdum. Aksi takdirde bende bir katilin şeriki cürmü olmak töb meti altında kalacaktım, Korkudan titriyerek, ölünün yanı başında dır -an tabaacayı aldım, — Mongardın pimizin kayı nasıl zah ster misiniz? İşte.. Çantasını karıştırdı. — İşte, tabancadan © çıkardığım kurşun, Mongard boş kovanı yeni bir kurşunla değiştirmişti. Niçin? Hellis cevap vermeksizin oKurşu” vu aldı ve tetkik etti. o Bu, Parso nun yazı masesirin çekmesinde gör olduğu kurşunların o aynıydı Çekmede gene kurşunlar vardı, genç Matmazel Verpenin cesareti onu hem hayrete düşürmüş, hem mem. nun etmişti. Kızcağız öyle mahcup ve piırık cinsten değildi. Muvala- kğ etse Hellis için ne fevkalâde bir yardımcı olabilirdi. — Fakat hâdisenin bir intihar ol- Zu yolundaki neşriyat Mongardı şaşırtmiş ve bilmediğimiz — plânını İ | aitöst ötimiş olmalıdır. Buna &ızmıs indü“mü? - O mu? Bilâkis büyük bir yük- ten me mii memnun oldu. Gözeteler “intihar,.dan bahsettikleri güne kadar onu rli ve heyecanlı görüyordum. O gün bu hali değişti ve bana “gördünüz mü? doğru söy- Vüyordun. Hâdise bir İntiharmış. demeğe bile cüret etti, Ben de ken. isine kısaca: “Öyle ise ben artık “idebilirim, değil mi,, dedim, Gitmeme itiraz edemezdi. Biribi- rimizden gayet soğuk, el sıkışma" dan ayrıldık. Bana elini uzatsaydı liksintiden ölebilirdim, bu katilin elini sıkamazdım. — Mongard katil değildi. Düşü nün sonunda o da öldürüldü. — Katil kim o halde? — Bilmiyoruz. Mongard kimseyi itham ediyor muydu? leketlerde yüzlerce köylülerin çalış tığı çiftliklerim var benim oralar. dan para getiririm, Doktor hastabakıcıya bir şeyle fısıldadı. Hastanın asabını — biraz! şturmak İçin bir müsekkine in.| iyaç vardı, -— Öldü diyorlar. Hepsi öldü di- yorlar ona doğru mu bir kere doğ" mu olup olmadığımı öğrensem.. Dok or Allah aşkına, eviâtlârın varsa onların başı için töyle... Çocuğum . O ölünce ben be beş lirayı ne yapacağım. Sara « uyorum müslüman değil misin! İr an değil misin. Sana soruyorum doktor bey,. Bu beş Wrayı ben şim li ne yapacağım diyorum . Doritor konuşmuyordu. “avam etti, s—wât'a'ırm başı için, sevdikleri: aşı için doktor gl bunu da ou tetemiz bi rtabuta, yepyeni bir ta l mu? Memduh öldü mü? İöldü mü? Ölmedi o değil mi? istedikleri para değil mi?.. Onlara avuç avuç para veririm. Uzak mem mta koyunuz. Hastabakıcı mukavemeti kalma" “İĞNE CİNÂ' yöğrenemiyetek, fakat ben sızdan aldığını da onların arasına) koydu. — Tabutu olsur.. Yepyeni olsun. | *' e OP biliyo” um.,, diyordu. Mongard bu mallâmatını hayatile dedi, Benim Morgardı ziyaret et. Liğimi zabıtaya söylemiş miydiniz: Hayır. Genç kız ayağa kalkarak etti, — Annemin yanına dönmede önce sizinle görüşüp hakikati söyle mek ve ayni zamanda bir şey sor mak istedim. Sorabilir miyim? — Rica ederim. — Hakkımda ne nuz? — Hakkınızda mı? Hellis hislerini açığa vuracak ka. Jar cüretkâr olamadı: — Siz böyle maceralara karışma” ğa lâyık değilsiniz. Anneniz stırab devam düşünüyorsu İ çekiyor. Onun yanma gidiniz. Sizi itham etmeğe nasıl cesaret ettiler? — Bu itham beni okorkutmadı. çünkü lekesizdim. Düşünmeden, gayriihtiyari bir ha reketle genç kızın ellerini (tutarak mırıldandı: — Ben sizin iekesiz olduğunuz dan emindim. Genç kız ellerini çekmedi. Gülüm sedi ve tatlı bir sesle: 'eşekkür ederim, dedi, H.ç konuşmadan böyle dakikalar ca elele kaldılar. a 13 HAZİRAN — 1059 71/ LİLİ — Peki söylerim, Şişe kırıkların! ben de görmüştüm. Bir dakika Dek” verdi. Sütçü giti. Fakat ne garip İ fakta bir şey eksilmiş gibi geldi. 17 Hellise mit XV Paris emniyeti umumiye müdürü dünde komiser Tülliye, arkadaşlar! komiser Tayller ve Şapsüye, iştir tak ökimine vermek üzere hazırl” dığı tâporu okumaktaydı. Arkadif ları o okudukça tasvip ettiklerini Airiyorlardı. “I8 nisan 1889 da Paris” doğmuş ve 1919 da İngiliz tebiiy& tine geçmiş olan ilk ismile Ogüsler” sonraki ismile Oslen Parsan Paris'* jsengin bir ecnebi maskesi (alt ecnebi bir devlet hesabına gizli 8 hk yapmaktaydı. Faaliyeti 1954 den itibaren nazarı dikkatimizi mişti, anak karl bir delil elde lemediği için harekete | geçemiyö” duk, Bununla beraber se ayder beri faaliyette bulunmuyor gibiydi Şim utde Parsonun sekiz 9” dir faaliyette bulummamasile, KE disinin gizlice torossut edilmesi © rasında bir münasebet bulup hanmradığını kestirmek müşiü Muhbirlerimiz onun yaşayış İri ne değiştirmediğini ve göz kaps” xvi Helis, matmazel Verpen gittik. ten sunra oturmuş, hayalâta. dak mıştı. Kapı çalınınca birdenbire uy” kulan uyanmış gibi yerinden sığ cadı. Bu sefer kim gelmişli? sisi Kapıya koştu, kimseler Y Bu hilenin gayesi ne olabilirdi? Dı şarı çıktı, Başını kaldırıp yedinci kata, iğilip besinci kala baktı, kim” se görünmüyordu. İçeri girdi. Kapı gene çalındı. Servis merdiveninden çıkan birisi kapıyı çalıyor olmalıydı. Koşarak mutlağa girdi ve silâhmı (cebinde hazırlayıp kapıyı birdenbire açtı. İnkisarı hayal! karşısında küçük İsütçü kız Marinin arkadaşı duruyor dü. -- Bahşiş için geldiniz değil mi? girin içeriye. — Teşexkür ederim efendim. Kı. nlar yişe için de rica (edecektim. Paronlarıma şişenin kırıldığını söy lerseniz parasını benden kesmezler Şiseyi M. Parsonun (o inliharındar Sir gün evvel düşürüp ( kirmıştım. O da gördü. Çünkü kapıyı kendisi m olan annenin koluna bir mof fin şırınga ediyordu. —- Onu görmek isterim.. Onu gör|di mek isterim. Onü görmek.. görmek.. Zaten anlaşılmıyan sözler | büs- bütün biribirine karıştı. Hasta biraz sonra dalmıştı. ktor odasına doğru ( Kiderker urun penceresinden içeri saba un ilk ışıkları süzülüyordu. — Çok şükür dedi sabahı oluyor sss Ertesi sabah daha a'aca karanlık” İta eski vezne'ları merkezlen müdü yete sevkettiler. O mülü-iyete p' İsrken el'erinde ke e Avni "üyorde Muhaeheci Ali: “cenazem var, roktu.| dikin! yrtkayese edemez. T bulunduğundan da haberdar dığım temin ediyorlar... Şapsü: — Fakat, dedi, İrma onun dört senedenberi daha seyrek (o Sey çıktığım söylüyor. Öyle ama İrmanın elinde kiden Katelina gibi bir muhbir tu. Binaenaleyh eski vaziyetile yek Pazsonun dansözle alâkası < o“ ları nazarında şüpheli görüldü bu sebeble (ordan çekindiler. Bur nun Üzerine kendisine İş vermedi ler, yahut Mongardn gizli mezar se verdiler. Tayller atıldı: ou Kalonel Jak sokağın binada görünce şaşırmıştım. par” nun yanı başma kadar sokulmaf muvatiak olmuş. Kumiser: ç : — Bu sökulmanın sebebini Gi meliyiz. dedi. Mongard boş z bu zahmele girr ya? Raporü kumağa devami ediyorum: m “Osten Darsonun, Katalina is” İtanılan ve 1 ieteştin 1905 de PE İdinyanei eni simli bir metresi Serli yapan bu kadın hakkında malâmat alnrıştık. apartıman kapıcısma bir sigara marlamak istedi. Ceplerini m uk para bulamadı. İdâlden para aldığı zaman nin cebine ihtiyat olarak bir * ye ralık sakladığını hatırladı. Elini leğinin cebine soktu, Paray! madı; — Âh. Alan bunu de Eİ vermişim! diye düşündü. O saha kovuşta kendinden EE in bir halde yatar annenin sö ir enliyen doktor bey hademti* veli eyler söyledi. Üstü kanı vii a, bir tabutçuya verik erek M sa yepyeni bir tabut yaptırıldı ... nde hayat Bİ si temp0' yi veni İstanbul »wwelki gibi bep ayni am ediyo'du. İstanbu'un İyünü barlamış, yeni bir geek 2” #iye o sarah muhasebe sefine habe | asyordu. Yırakarak hastaneye gitti. Prens Osman da bu sabah müt hiş bir başağrısile uyandı. Ağzı pas! gibiydi. Bir votka içtikten oöonra BİTTİ!