Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
AKŞAM POSTASI Sahibi ve Nejriyat Müdürü n Rasim Us ’desavf Iştanbul Ankara caddesi Tti kutuse : İstaabal 214 Telgraf adreti> İstanbal KABER Yazı İ|lırl telelonu : — 23872 "m . £ 24370 Si 20335 İ.. L Ai&vz â RTLARI | Türirye Cenebu —.IİI P g L Dize 'üv SS 5 #yhik 400 - B.00 ; 'eeELeelüimmeii RSE G YO DSN MA MK y aa —-_————_—— İayata dair Şahadetname ve İiyakat GEÇEV gün Muhiddin Birgen bir makalesinde şahadetna- güı_nlıne'âîeleş;ınden bahsetmiş; onu im, Fakat Peyami — Salanın nü Meseleye dair dünkü Cum Vet'te yazdıklarını okudum. O Bin Söylediği gibi sahadetnatne live Sahibinde muhakkak büyük bir &i at bulunduğunu isbat etmeme. Sbat Dildir. Yalnız şahadetnamenin ettığı bir şey vardır: Sahibi- İftakım imtihanlardan geç- İçin gayret sarfettiğini, çalış- TI, sahsi deha'sı yoksa bile bir- | şeyler öğrendiğini gösterir. ın;* bir liyakat, mükâ/fatlandırıl. Bi #zimgelen bir haslettir. _1”331'11! Safa, Yeni barem !âyiha- Böre, — şahadetnamelilere bü- * İmtiyazlar verildiğini, şahadet- bhğmZI"re ise ilerlemek — imkânı 1'î'ladığınr söylüyor. — Benim %ıv Bime göre yeni barem lâyihası- “Tsite, hattâ lise tahsili görme. deş olanlann da devlet — hizmetin- Olmy Yüksek yerlere çıkmasına mani Teij Yor, Ancak onlar, şahadetna ]&Il;fden daha ağır bir surette i- Or. Üç sene yerine dört senede Ür tlı Fakat işini âmirlerine tak- ll'n'msı eser yazması kıdem şilıa DNmasına yardım edebilir. ı detnameden ziyade liyakate tlğı HABER — Akşam Postası Bohemya ve Moravya Çeklerden ne suretle İnsanların hakları hilâfına ilhak edilmiş olan Bohemya ve Moravya da işler pek de Almanların istedik- leri kadar iyi gitmiyor. Almanyanın bu husustaki şiddeot- li mürakabesine rağmen tabik Çek yadan gelen haberler, dutlarını aşmakladır. İşte en son alman hab2zrlerden bir kaçı: Çek - Slovakyanın yeni —hâmizi Baron Voön Neurath oturmalsta o!- duğu tarihi Hrandehin şatosunu ani olarak terketmiş ve şehrin merlte- zinde bir otelde yerleşmiştir, Söylendiğine göre, şatodaki öda - sı tekin değilmiş. sanlarım iddia ettiklerine göre de | bire şatodan çıkıtp gitmesinin sebe- bi büsbütün başkaymış, Şatonun muhafiz alayından bır nefer hastalanmış, arkadaşı imdat istemek üzere odada bulunan bir zile basmış, Fakat bu zil sıhhi im- dat servisini çağıracak yerde üçü henüz tamamile dağıtılmamış oölan Çek polis teşkilâtinm merkezine bağ t bulunuyormuş. İşareti alan Çek polisleri tırnaklarına kadar silâhlı olarak otomobillerile şatoya gelmiş ler ve içeriye girmişler. S. 8. mu- hafızları hayret ve korku içinde ka iarak silâhlarını brrakmış ve elle - rini havaya kaldırmışlar, İkinci hikâye: Birçok genç kı:.Iı_ırA esrarengiz T etmeli. Peki. Fakat liyakat *'tâllî ölçülecek? Bazan pek parlak hü adamlar vardır; kendilerinde ,.%ı bir liyakat bulunduğu veh. Uyandırırlar. “Yüksek mevki . Setirirsiniz. Arası çok — geçme- Nüaşı]ır ki zekâları bir parıltı: M“d barettir. Böyle — insanlara, k'de #tnamesizlerde ,şahadetnameli olduğundan daha çoök tesadüf mır Bunun içindir ki şahadetna- %e“! bazı imtiyazlar — bahşedil- Di hiç de yanlış bulmuyorum. îh edeyim ki.ben — şahadetna %“'“ ve öyle olmanın sıkıntılatı İyorum. Fakat buna haksız- dl:vemıyorum. Doğrudur: on mMmuntazam tahsil görmüş, %lî“lhanlardan geçmiş bir ikim. lç, Sadece keyfinin istediği şey- "ıu!ler ş, kendini pek sıkmamış den daha imtiyazlı olması Iarşahade'tnamelılere bazı — imtiyaz İap t'“hşeühlmeqını doğrüu bulmıyan:- Ve fik Zannederim işi sadece edebiyat ;h% ikir Meseleleri bakımından dü- Yorlar, Kendi kendilerine oku. s;hüâahîanlar arasında, münevver diha d, — şahadetnamelilerden çok lıa,_iet İâyık insanlar bulunabilir. Şar Hiy nerenin, hangi fakülte- h,, Olursa olsun, insanı muhakkak mîzm“nener bir imtellectnel et- Kğgpi *dece birtakım haklar iddia Merumek için alınmış şahadetna L de vardır. Fakat — bu, gene 'klr Yörum, bilhassa — edebiyat ve di Peseleleri bakımından böyler %“nlarda bilhassa şahsi zekâyı, 'dı]ıh:ğtıdat ve meslek aşkına itibar Inqlml İâzımalır. Fakat devlet hiz- böyle değildir. Devlet me kqdaîeeuennde şahsi zekâ, istidat dg &ranacak başka — meziyetler rd“'- işte intizam, — sadakat, îq Emirlere şuurlu bir — itaat, ınb" çok sıkıntılı olmasına rağ. Tp İhsana hiçbir şöhret temin et- lv Ek vazifelere de son derece ih: '1— 4 İsragat. Bir memur için bun elb"tte zekâ kadar ehemmi- a“lnarı:hr Memur budala da r demek istemiyorum; hayır, bunlar budalalarda bulunabilecek vasıflar değildir; fakat öyle yüksek bir zekâ sahibi olmağa da mütevak. kif değildir. Şahadetname, yani ilk okuldan üniversiteye kadar devamlı bir tahsil insana bu - meziyetleri verir, onda bu meziyetleri inkişal ettirir. Bunun içindir ki şahadeetnameye verilen ehemmiyeti hiç de garipse: miyorum, Hele biz uzun zaman y Uız şahsi meziyetlere, şahsi Jiya kate itibar eettik; çocuklarına tam ve sıkı bir tahsil vermek arzusu en müreffeh ailelerimizin bile ananele rine dahil değildir. Hükümetin şa- hadetnameli'ere imtivazlar bahşet- mesi bu bakımdan da — doğrudur: bizde de tahsil ananesinin kuyvet: lenmesine hizmet eder. JANSLAR şu haberi A lar.) Hakikaten şaşılacak — şey! torpil icad etmiş olmıyalar!... : * * * tında sanki hakikaten protokolu İcabıymış gibi her yatlçının cenaze çınm mezarı başındaki nutuklar okur, ölülere hiç kimse bulunmamış!... parlak bir misal!.. iddiasındaydı, Polonya hu- Fakat daha iyi malümat alan in—ğ Von Neurath'in gece yarısı birden- | veriyorlar: ! (Almanya Baltık devletleriyle an- laştı. Alman gazeteleri son paktlarla sulh yolunda yeni bir adım atıldığını yazıyor- nasıl oldu da sulh yolunda bir adım attı? Allah bilir, adım biçiminde yeni bir Zavallı şiir kralı ! AVALLI Florinalı şiir kralı! Haya, ölen edebi- merasiminde bizzat — bir çelenk gibi hazır bulunur, her edebiyat. ihtifallere koşar, cebi hümayunun- dan ihsanlar, atıyeler saçıp dururdu. Halbuki adamcağızın kendi cenazesinde Bu müthiş tezat, (kavaidi edeb) e ne Merhumun kaderi hakikaten — garib- miş: Zavallı ölmeden evvel şiir Beı_ki muradına nail — ola- madı, Fakat öldükten sonra İnsani nan. körlüğe meazhariyetle kral oldu!... tecrid edilecekmiş ? Çek vatanperverleri tarafından bütün müessese, atelye ve fabrikalarda'ti amele erea gizli bir emir verilmiş . “Mümkün olduğu kadar az çalışınız! ,” ,bir şekilde Prağ şehrinde — kaybol- makta imişler. Bu genç kızlardan bazılarının cesetleri bulunmuş, bu kızların hepsi de Südetli yahut da Slovakmışlar, İçlerinde bir tek Çek olanı yokmuş, Ügüncü hikâye: Çekozlovak ordusunun — tesis etmiş olduğu tahtalarz petrol de- poları kapılarının sırrını Naziler bugüne kadar keşfedememişlerdir. Bu kapıların açilip kapanmas: için bir takım tertibat mevcuttur ki bu tertibatın nasıl işleyeceğ' Almanlarca meçhuldür. Bu depo. larr meydana çıkarmak için çalıştır tilen Çek ameleleri bıyık altından gülmektedirler. Bunlardan kır:! Vikizi, Almanlar tarafından, icap et- | ÜĞi gibi çalışmadıkları için tevkil #dilmislerdir. Dördüncü hikâye: Alman idaresi, Çek ailelerin: çocuklarını Alman mekteplerin. göndermeleri için tazyik etmek- tedir. Fakat alman netice sıfır - dır. Faraza Bruo şehrinde mev- cut 26.000 çocuktan yalnız 500 ü Alman mekteplerine devam et - mektedir. Beşinci hikâye: Bütün müesseselerde, atelye ve fabrikalarda Çek vatanperverleri tarafından verilen bir gizli emir vardır: “Mümkün olduğu kadar az çalışınız...,, Ve bütün çalışanlar bu emre famamen riayet etmektedirler. Altıncr hikâye: Sokaklarda bir çok Alman as- kerleri öldürülmektedir. Fakat bu cinayetlerin failleri bir türlü ele geçmemektedir. Pilsende on dört S. S. zabitinin üniformaları kezap ile yakılmıştır. Çekler bir taraftan müstevliye karşı bu pasif mukavemeti göster mekte dursunlar, Almanya diğer taraftan Çekyayı tamamiyle orta- a!|dan kaldırmağa ve orasını tam mâ nasiyel Cermenleştirmeğe bütün gayretiyle çalışmaktadır. Bu işe general Mentz memur e- dilmiş ve vazifesine şiddetle baş- lamıştır. Yanında binbaşı Fischer, Gestapo direktörü Reichert kısım şefi Von Lerner de bu işle meşgul olmaktadır. Bunlar, mücadele etmek üzere Nurullah ATAÇ | karşılarında iki gizli teşekkül bul- Memlekette bir edebilsin !.., Almanya kraliyet Nereden AAT dedik de, bizim radyo sayfa- smda yazıldığına göre Amerikada- ki radyo istasyonlarından biri krallığı başlamadan evvel: kagoda 3!... kışta iİnsana fantezi gibi hakikatler yatan hâdiseciklerdir. geçen bir vasiyet muhaveresidir. içmediğini sordu. madım !... bir bardak süt iç!.. dedi, tirebildi mi, bilmivorum Fakat hayret hissetmiştim, Bunların İstanbulda nerede derece merak etmiş, buna hattüâ Vakıâ bu muazzam binanın suna yatmıştı. değildi. genç bir Faslıydı. Yine o vakittenberidir ki bir hararetle çalışılıyor! Bir Millit Müdafaa meszlesi , * " A ve iki acı hâtıra.. ANA çok büyük hayret vermiş iki şey var ki ikisi de ilk ba. hum Ahmet Cevdetle yine merhum baro reisi Lütfi Fikri arasında İkisi de tevkilhanede mevkulfken hemen konuştukları bir gece yarısı, Lütfi Fikri Ahmet Cevdete İsviçrenin Şimdi ismini hatırlıyamadığım bir şehrindeki istasyondan süt içip Öbürü mes'ut bir tahatturla hemen bunu ha. tırladı, ihtiyar yaşlarına rağmen... Bunun üzerine Ahmet* Cevdet Lütfi Fikriye vasiyet etti: — Ben ömrümde bu kadar lâtif, bu kadar nefis bir lezzet tat- Lâütfi, şayed sağ kalırsan İsviçreye git, o Lütfi Fikri söz verdi. Merhum baro reisi bu sözünü yerine ge- ye kadar gidilip içilecek kadar hasret duyulabileceğine sonsuz bir Ayni nevi hayreti duyduğum diğer küçük hatıra da, İstanbu- la bir tarihte gelen (Beni Ammare) isminde bir Faslının muazzam sirkidir. Bu sirk, dünyanın en büyük sirklerinden biriydi. Şehre gece çıkmışlar, vagon şeklinde muazzam sürü sürü kam- yonlar dolusu seyyar sirklerini alacak bir yer arıyorlardı, Ertlesi sabah, o zaman henüz apartımanlar yapılmamış olan Taksimdeki hali Talimhane meydanında büroları, gişeleri, ahırları, locaları, tesviye edilmiş meydanları, anfiteatrları ile muazzam bir saray kurulmuş oldüğünuü görünce şaşırdım, muhakkaktı, Fakat bir gecede yerler tesviye edilmiş, kazıklar ça- kılmış, elektrikler çekilmiş, hayvanlar yerleştirilmiş, herkes uyku- Bizde olsa böyle muazzam bir binayı, velevki portatif dahi ol. sa, değil bir gece, bir aydan evvel kurmaya ihtimal vermek kahil Bu yıldırımlı yaratıcılığı ecnebi bir memlekette gösteren adam da Avrupalı kafası taşıdığını , O vakittenberidir: bizde süt işinin halli için talimatname ko- misyonları çalışıyor! O süt işi ki her an doğan Türk milletinin ye- gâne gıdası, yegâne katili, asla şaka götürmiyecek bir umumi sıh- hat meselesi, Türkiyenin can davası olan bir nüfus meselesi değil, belki bülün şümulile kat'iyyen bir milli müdafaa meselesidir. Nt Yazan: M. DALKILI; görünen, fakat altlarında büyük Biri (İkdam) gazetesi sahibi mer- hemen son sözlerini #ECERECERRERES FENERA KMN istasyondan nefis bir bardak süte tâ İsviçre. böyle bir yer bulacaklarını son gülmüştüm bile... portatif kurulur bir bina olduğu sonradan yakmdan gördüğüm tek süt fabrikası kurulmak İçin _—mım Kumkapıda bir genç boğuldu Sandal salası feci bir şekilde nihayetlendi Dün Kuml-apı açıklarında bir de niz kazası olmuş, bir genç boğul muştur. Fenerde Aynalıçöşmede 38 nu marada oturan Koçonun kızı Elen ile Çakmakçılarda büyük Yen handa gömlekçilik yapan Maksut Kumkapıdan bir sandala binerek gezmek için denize açılmışlardır. Sahilden epey uzaklaşan iki genç banyo yapmak İçin soyunmuşlar |ilk olarak Maksud denize atlamış. tır. Fakat aradan dakikalar geç - miş ve genç.bir daha su Üstüne çık mamıştır, Eleninin feryatlarma ye- tişenler, gencin cesedini dahi bula- mamışlardır. Yerli Mallar sergisi Temmuzun 22 sinde Galatasarayda açılıyor 22 temmuzda açılarak ağustosun 5 1ncr günü akşamı kapanacak olan bu seneki yerli mallar sergisi — için fevkalâde hazırlıklar yapılmakta- dır. Galatasaray mektebi salon ve balıçesinde şimdiden tetkiklere baş: lanmıştır. Bu yılki serginin, tezyinat ve eğ. lence balıımlarından çok güzel ol- ması için hususi komisyonlar teşkil edilmiştir. Bilhassa — paviyonların kuruüluş ve tezyinat işleri bu komis- yonlar tarafından koöntrol edilecek ve serginin her cihetçe güzel olma- si temin edilecektir. Serginin kapanma tarihi İzmir luarımın açılmasından 15 gün evve- le rastlamaktadır. Bu suretle şehri: mizdeki sergiye iştirak etmiş olan: lar ayni zamanda sonradan İzmir fuarına da iştirak için rahat rahat vakit btulacaklardır. — Ca'ntasaray sergisinde tenvirat işlerine de ehem miyet verilecek ve geceleri sergi çok güzel ve hesaplı olarak tenvir edile: cektir. müşlardır. Bunlardan biri (Mavi gömlekliler), diğeri 'de (Yeminli kardeşler) cemiyetleridir. Bu iki teşekkülün de silâh ve cephane - leri mevcuttur. Tanınmış, riyaziyeci, — erkâfır- harbiye akademisinden diplomalı olduktan başka felsefe doktoru o- lan Çek lisanını bir Çek kadar gü- zel konuşan general Mentz 26 nisan tarihinde mareşal Göringe bir plân göstermiş ve onun tas- vibini de almıştır. Bu plân bir ih- tilâf halinde Bohemya ve Morav- yanın ne suretle Çeklerden tecrit edileceğini tesbit etmektedir. Bu plâna göre Çekya altı mınta- kaya — ayrılmıştır . — Bunlardan “Drohende Gefahr, ,ismi verilen Rasgele Yoksa üdebayı kiram, zavallı Flori. nalının mezarı başma gelince dayanamaz, — tabutundan fırladığı gibi kendi mezarı ö- nünde kendine manzum nutuklarını okur diye mi korktular?!.. * * * 0 da bir şey mi? İR dakikada neler oluyor? larında okuduk: a Nevyorkta bir dakikada 40 kişi tele- fonla saati soruyormuş,.. Bu da bir şey mi ki: İstanbulda da dakikada 40 bin kişi Eminönü meydanında santi soruyor!... * * * — Londrada saat 9, Nevyorkta 4, Şi- birinci mmmntaka Prague, Plissen,. Diye edebiyatçılar m— külü yok ki sırf insani olan böyle bir son vazileye royalist olmıyanları dahi mecbur ö ÜK S Morovoko Üstrovo ve Silezyanım kömürlü mıntakalarını ihtiva et » mektedir. Bu mıntakada bulunan 750 bin kişi umumi seferberliğin ilân edildiği gün buradan kaldırı. labilecektir. “Yakın tehlike mınta- kası,, ismini taşıyan 2 ve 3 üncü mıntakalarda bulunan 400.000 kişi ise seferberliğin ilânını takip ede. cek on beş gün zarfında bu mınta. kada bulunan 200.000 kişi de ihti- yaca göre peyderpey Almanyanın ziraf mıntakalarına sevkedilecek - lerdir. Kadınlar ve çocuklar ailenin er. kekleriyle beraber gidemiyecek- lerdir. Bunların iaşesile hükümet meş-| gul olacaktır. Çocuklar hususi Al- man mekteplerine tevdi edilecek, BÖO R AMAYA LÜĞ AAA TEARP T MA Sulh yolunda adım mı? —— haber veriyormuş,... Adamcağız, bunu sağlam, bizim Tak- sim, Köprü, Beyazıd şehir saatlerine ayni zamanda bakarak bilebiliyor!!., * * # Ağzı süt kokan tekzipciler ! işini tetkik eden — mütehassıs komisyonun işini bitirdiğini, rapo. runu hazırladığını ilk (Haber) haber ver- diği vakit diğer gazeteler tekzibe savaştı. sülun. su gibi mış!.. biliyor ? neşriyata lar. Ne garibdir ki iki gün sonra ayni ha- beri kendileri veriyorlar!... Havadis turfandacılığımda da zahir rekabet böyle!.. Her ne halse, yalnız bizim eskittiği- miz bu savaşın yeni bir tarafı var: Komisyonun raporuna göre sütler biz- de de bazı Avrupa memleketlerinde ol- kâğıt şişeler içinde satılacak- Şişeler kâğıttan olunca şu halde halk süt şişelerini ellerinde , taşımak zahmetin. den de kurtuluyor demektir. Zira bizim sütlerin kola İle yapıldığı düşünülürse, demek ki, Aarzu edenler bu şişeleri karınlarına — yapıştırıp taşıyabile- ceklerdir!... Mim kadınlar da askeri elbise dikim « hanelerinde çalıştırılacaktır, Maamafih bu plân muvakkat birplândır (Üçüncü müdüriyeti) * in ikinci (A) şubesinin gayesi çok daha geniş ve ilmidir. Bu şubenin teşekkül gayesi (Büyük —Alman« ya) içinde ki bu yabancı taazzuvut tamamiyle eritmek ve onu Cer« men tazyiki altında tamamiyle or“ adan kaldırmaktır. Hayat sahasının temizlenmesi, ber halde çok güç bir iş. Reich, Böohemya ve Moravyada 600 Al- man mektebinin faaliyete geçiril- meszine karar vermistir. Kısım şea Fi Vilhkelm Lielumann'nın kontroül altırıla 5000 Alman mürebbi, üç aylık Çek lisanı kurslarına devam etmektedirler.' Bu suretle 1940 senesinde Bo “ hemya ve Moravyada mevcut ilk mektep ve İiselerin yuzdc 50 si Zermenleştirilmiş olacaktır. İktisadi sahada alınacak tedbir- ler bizzat Göring tarafından imza zdilmiş olan bir emirname ide tasa h edilmistir. Alman sanayiininin temayüz et« niş, üç yüz adamı, Linz ve Avus- uryaya Çek lisatını öğrenmek ü- ere gönderilmişlerli:. Pu üç yüz dişi Çekçeyi öğrendikten — sonra Bohemya ve Moravyaya gönderi- |lecekler ve oradaki sanayi hare « ketlerini tam kontrolleri altına a* lacaklardır. Diğer — taraftan Düseldorfa üç kilometre mesafede Ruhrun askeri ve sanayi mıntakalarımın ortasın- da geniş bir arazi üzerine, kullanıl mış tahtalardan bir yığın küçücük baraka, büyük bir sür'atle inşa e- dilmektedir . Burası âdeta geniş ve eski bir takım mahallelerle doldurulmakta dır. Bu barakalar henüz tamamile boşturlar ve üzerlerinde Çek lisa- niyle yazılmış bazı ibarelere tesa düf olunmaktadır. Bu nevi bara- kalardan müteşekkil mahalleler sa (Lütfen sayfayi çeviriniz)