— m e ye EN saadetin yalnız şöhret ile temin olunacağına emin bu.İna aynı hisle bağlanmasıydı. Sevgi İunan bir kızdım. Yeğine gayeni, herkesin nazarı dikkatini celbedecek kadar işler yapmak, göhretlen göt rete koşmaktı. Zaten genç kızların bir çoğunu hergünkü basit hayatın emin sükütundan ayırıp oŞşantüz, dansöz veya yıldız olmağa sevkeden işte bu kuvvetli arzudur. Bu gaye ile yola çıkanların bazıları hedefle* rine erişmiş ise de açlık ve hakaret bir çoklarını yarı yolda bırakmıştır. Ben bedefime eriştim: fakat bu- günkü vaziyetimi birkaç sene evvel meşhur olan kıza niçin tercih etti. ğimi anlatabilmem için evvelâ Pol Royal ve David Kindseyden bahset- meliyim. Davidi mektepte tanımıştım. On Yedi yaşında, hayalperest bir kır dım, Dünyadaki ehemmiyetsiz mev kilmi düşündükçe nekadar üzülür slırap çekerdim! Daha küçük yaşta iken o makyaj yapmağa başlamıştım. Giyinişimi, saçlarımı hoşuma giden her yeni Kravford olduğuma katiyen inanr- Davidin niçin benimle alâkadar ol duğunu aniyamıyordum, belki de bana acıyordu. Onun temsil grupu na dahil olmaktak! maksadını da anlamıyordum. Uzun boylu, berrak mavi gözlü, temiz yüzlü David rol yapmaktan o kadar uzaktı kil, Kendisine herhangi bir rol veri diği zaman sıkılır, şaşırırdı. Fakat bütün bunlara rağmen kazanmak için o kadar çalıştığım, uğraştığım f itibar ve alâkayı, David hiç uğraş- madan elde edebiliyordu. Sınıfm mümessili ve voleybol (takımının kaptarıydı. David Kindseyin arka- © daşr olmak bütün mketep nazarın- 1 da kiymetini arttıracaktı. Buna € © min olduğum andan itibaren onun. İa tanışmak için vesileler aradım. Bir gün cebir dersinden sonra ya” nuna giderek: “Lütfen şu meseleyi halleder misiniz?,, dedim, böyle şeylere hiç aklım ermiyor, sınıfta $ sormağa da çekindim; bana yardım ödeceğinize emin olarak (o size gel Gri gözlerinin müstehzi bakışıyla i süzdü: “Bu meseleyi hallede- İ tim, eğer bugünkü oyunun provasın dâ unuttuğum yerleri bana hatırla. tırsan., İşte arkadaşlığımız böyle başladı. Ondan sonra birçok günler Denimle MW eve kadar geldi ve bir (defasında gençliğini tok sözlüğüyle; “yüzünü böyle boyamağa ne lüzum var Bri yet? dedi. Boya yürünü çitkinleşti iyor; emin ol erkekler boyalı kır İardan hiç hoşlanmazlar.,, Hiddetle bağırdım: . “Başkaları İİ hakkımda ne düşünürler düşün. sünler ehemmiyeti yok David; fakat mademki sen istemiyorsun bir daha # boyanmıyacağım!,, Memnundum; çünkü beni sevme" | istiyorum David, ne dersin, aceb ğe başlaıdını anlamıştım. İstediği şekille hareket etmeğe razıvdım. Fa“ kat mektebin en çok beğenilen tale" besi tarafından sevilmek için değil, K sevdiğim için... AAVİT'le temin edemediğim ehemmiyeti mevkii bana kazandırır diye tanışırm. Fa kat çok geçmeden sevdiğimi anla dum, Seviyordum... Hem de şimdi- ye kadar hiçbir erkeğe karşı duy i Kamalı sarsılmaz bir aşkla... İşin en garip tarafı onun da ba. dolu gözlerini yüzümde gezdirirken! “O kadar sevimlisi ki, Briget, der di. Tek kusurun gösterişe fazla dü kün olmandır. Bir gün gelecek bu huyundan da vazgeçeceksin ve zaman dünyanın en güzel kadını 0 Tacakşım.,, Merakla sorardım: “Ama bütün bunlara rağmen beni seviyorsun de- gil mi David? Ben evvelce hakikaten fazla tesir altında kalan saçma bir kızdım. Fakat artık değişmeğe, İs. tediğin gibi olmağa çalışıyorum... Dolaştığımız bahar kokulu kır yollarında beni biraz daha kendine çekerek fısıldadı: o “Elbette küçük sevgili, her şeye rağmen seni çok seviyorum; hem göreceksin, evlen dikten sonra o saçma (o heveslerden hiç biri kalmıyacak.,, en mesut günlerinmiş... Kolejin son sınıfındaydık, David mektebi bitirir bitirmez çelik ticare- tiyle meşgul olan babasının fabrika sırkda iş alacaktı. Küçük rahat bir evimiz olacak, rahat (o yuvamızda daima düşünecek, yalnız. biribiri Mektepteki bütün kızlar bana ira- reniyor, Davidin niçin beni seçtiği" ni bir türlü akıl erdiremiyorlardı. Yıldız olmak hülyasından tama. mile vazgeçmiştim. Artık idrâk e diyordum ki dünya benden daha güzel, daha istidatlı kızlarla dolu ve bunların hepsi de ayni hayal pe- Düşünüyordum: Acaba bunlar” dan kaç tanesi rüyalarını benim gi. bi kalblerine gömerek iyi bir anne, bir ev kadını olmağa razı olacak?... Senelerce şan ve şöhretin sürükleyi- G hayalile yaşıyan ben gene her günkü âlelâde hayatımı devam et tirmeğe razı olacak mıydım? Şüphelerimi yenmeğe — çalıştığım sıralarda oturduğumuz şehirde bir tayyare istasyonu yapıldı ve bütün şehir gençleri tayyareciliğe merak sardı. Kız, erkek herkes fırsat bul. dukça tayyare meydanına koşuyor, pilotlarla tanışmak için fırsat gözlü yordu. Biz de sık sık tayyare ma nevralarını seyre gidiyorduk. Bütün kadınların arkasından koştuğu Pol Royalla işte bu ziyaretlerimin bi rinde taniştım. Pol dünya sürat rekorunu kırar ve yaptığı uzun uçuşlarla şöhretini birkat daha arttıran o kıymetli br tayyareciydi. O zamana kadar ta nınmış bir kimse ile bu kadat yakın dan taras etmemiştim. Bütün esl hirs ve arzularım yeniden kabarma Za başladı. Ben de uçabilseydim.! Parmakla gösterilen meşhur kadın pilotlar arasına katılabilseydim! Heyecandan fitriyen sesim'e Da vide sordum! “Kanatlarımı germer muvaffak olabilir miyim? Gülerek beri temin etti: “Bol p&- Ta ve sağlam sinirler olduktan s0n* ra elbette, Maksadımın ciddi olduğunu tah min etmiyordu. Mağrur başımı dan okurcasına kaldırdım: * *arimden emindim.,, Gözlerindeki tteseöm” birdenki re kayboldu: “Ne garip kızsm Bri- $; dedi. Evlendikten sonra uçma in vakit bulabileceğini mi zanne. diyorsun? Bir zamanlar artist ol iniz yerlerde arıyorsun? Yakında yarım olacaksın, bu heyecan sana kâfi gelmiyor mu?,, Sesisinin yalvaran tonu beni muaz sep etmişti.. Hislerimi anlıyamıyör du. Ben heyecan değil, dünyadaki shemmiyetimi yükseltecek bir bâdi e arıyordum. Ömrümün sonuna ka dar babasının fabrikasında çalışma" a kanaat eden Davidin kır li Jarzusu, yükselmek hissi olmadığı i. İcin beni anlıyamazdı. e Gözlerim, gayri ihtiyari sahada dolaşan Pola takıldı. Davidi hakikaten (tahmin ettiğim kadar sevip Sevemediğimi düşündüm. günden sonrâ tayyare mevda- ımı ekseri zamanlar tek ba- şıma ziyaret ettim. Nihayet, Polun nazarı dikkatini celbetmiştim. Sık sık yanıma geliyor, tek ayağım o tomobilinin çamurluğuna dayıyarsk benimle uzun uzun konuşuyordu. Tayyareciliğe çok heves ettiğim halde ders almak için kâfi miktarda param olmadığını (söylediğim za. man “kolayı var, dedi, sabahları er- kenden gelirseniz size parasız Uçuş dersi verebilirim. Fakat dikkat €& İ"İ din, kimse duymasın. Sonra genç kızlarım hücumuna uğrarım.,, Yüzüme bakan siyah (gözlerinin derinliklerinde anlryamadığım öyle bir şey vardı ki beni hem korkutu* yor, hem de sevindiriyordu. Fikrimi annemle babama söyle. diğim zaman çok kızdılar, bilhassa Davidin hiddeti hepsine galebe çal- ii ea ini esl Royfi ile beraber dolaşmak, dedi. Bir genç kızm yeri tayyare meyda" nı olamaz, Eğer sen de o tayyâreci- lerin kizlar hakkında söyledikleri a- layir sözleri duysaydın bana hak ve- rirdin. Yakında karım olacak bir kızın başkaları tarafından alay & dilmesine tahammül edemem, onun için hemen bu sevdadan vazgeç. Ayni hakaret dolu sesle cevap ver dim: “Sen basit düşünceli, basit bir şehir çocuğu olduğun için beri an lamana imkân yok, Uçmağa ahdet. tim ve uçacağım, Buna mani ola MAZSIN.,, “Haklısın, dedi, belki mani ola- mam, fakat şunu iyi bil ki ne seni, ne de kendimi gülünç mevkie koy" mıyacağım.,, David her zaman beni kızdırır, sonra istediğimi yapmağa müsaade ederdi. Fakat bu sefer öyle olmadı. Dedidiğini yaptı. Artık aramızda hiçbir bağlılık kalmamıştı. İlik önceleri çok üzüldüm, ağla. dım. Sonra hayatın bana daha he- yecanlı, daha enteresan şeyler va&” dettiğini düşünerek teselli buldum se muntazaman derslerime devam attim, İk uçuşların eğlenceli olduğu nu söylemek doğru olmıyacak. Havalandığımızı anlar anlâmaz İkorku ile titremeğe başlıyordum, fakat vücudumu sâran korkunun altında meşhur olmak hirsr'saklı oluğu işin çabuk müzaffer ol - dum. Birinci #olo uçuşumu yaptığım yün, kadehlerimiz ellerimizde sa“ “Yakmda Amerikanm en meş hur kadm pilotu olacak kizin şe- refine!,, diyerek bardağını boşalt- jtr. “Bugün tayyareyi yalnız bâşı- İma idare ettiğimi düşürdüğüm İ saman as teti; kalbim durna isdim. Hakikat olduğuna hik inanamıyorum. Gülerek beni kendine çekti; "Uçmağa karar verdiğine mem nunsun değil mi?, ,, “Memnun olduğumu söylemeğe bilmem lüzum var mı? Pol?. Bu büylk iyiliğini hiç unutamıyaca. ğim.. Kimbilir belki bir gün bu karşılığını vermek Grsatini bülabilirim!.,, #'Hemen şimdi!, İdiyerek beni kendi dairesine doğru sürükledi .. Oraya lik defa giriyordum. Kol- larına almak istediği zaman hiç mukavemet etmedim. Fakat diva" na doğru götürüldüğümü görün- ce korku ile Hoğrularak “Hayır, hayır, Pol, hemen gitmeliyim! de &im, Buraya kiç gelmemeliydim . Korkuyorum Pol, rica ederim br rak beni gideyim.,, Fakat o bir taraltan mütemadi öpüşlerine devam ediyor, bir ta- raftan da “çocukluğu birak sev. gilim.. Biz seninle birçok yerler dolaşıp hayatımızda büyük deği- şiklikler yapacak, büyük işler be- şaracağız.,, diyordu. Gayri ihtiyari söylendim. “Oh, evet, evet, dünyayı dolaşep büyük işler başaracağız, büyük işler... Amerikanın en meşhur kadın tayyarecisi olacaktım. Pol öyle söylemişti. Başım dönüyordu, ya- vaş yavaş odada he şeyi sisli gör. meğe başladım. Hattâ yüzüme şok yakın olan güzel esmer yüzü bile... » Pol tekrar içki hazırlamak için itişik odaya geçtiği zaman bir - denbire Davidi hatırlayarak O ses* siz, muztarip ağlamağa başladım . Kendimi artık muzaffer değil, çok küçülmüş görüyordum. Eve gi- dip arnem ve babamla yüzyüze gelmekten oçekiniyordum. Yalnız onlarla değil, bütün tanıdıklarım İkv Polun odaya girdiğini görünce ayağa kalkarak âdeta yalvarırca. wna: “Pol delim, önümüzdeki hafta iilevlandelaki yarışlara iştirak et. İmek üzere şebri terkedeceğini söy lüyordun. Beni de beraber götür msz misin? Hem oraya gittikten sonra rahatça evlenebiliriz. Söyle Pol, beni de <götüreceksin, değil mi? Beraber gideceğiz.,, VİMİ terketmolen evvel, Polla evleneceğimize da- ir bir mektup yazarak odama b raktım. Evleneceğimizden o kadar emin olduğum halde sevinmiyor * | | dum.. Çünkü ODavidi tamamiyle söküp atamaıştım. Pol beni teshir etmekle beraber Dayi kı. dar mesut edemiyordu. Sevgisini Davlölüki Kadar dinli" göremiyor. dum. İhtiraslı aşk sun'ileşmeğe baş. lamıştı; fakat evlendikten sonra tekrar eski kuvvetini bulacağını ümit ederek bekledim. Evlenemi- yeceğimizden bir an bile şüphe et- memiştim, Halbuki Klevland gel. dikten sonra o gayet sakin bir tavırla kat'iyyen evlenmek fikrin. de olmadığı gibi evlenemiyeceğine dair bir kontrat dahi imzalamış buluzduğunu ve bana bir söz ver mediğini söyledi, Şaşırmıştım.. Hiddetle bağır - mağa, tehdit etmeğe başladım. Fa kat Pol Jâkayd bir omuz silkişiyle “dinle, dedi, bana gelmesini şana teklif eden ben değildim, Sen ken- din istedin, geri dönmekte ve İs. tediğini yapmakta ssrbestsin.. Fa- kat unutma ki neticede zararlı çı- kacak gene sen olacaksın. Ben hiç bir zaman seninle o evleneceğimi söylemedim. Bütün bunlar senin kendi düşüncelerin,. Maamafil e- ğer şimdiki saçmalıklarından vaz. geçeceğine söz verirsen gene be Tuzağa düşürülmüştüm. Tek. rar evime dönemezdim. Söylsdik. lerinin hepsi doğruydu. Aptalca hareketimin cezasını şekecektim, Ne yapacağımı, nereye gideceği. mi bilmiyordum. Çok ( alçalmş, şok mevmit olmuştum. Beş para- sız yabancı bir şehirde bulunma. ma rağmen daha fazla alçalmamak için bütün #mitlerimi kıran o ada. mın yanından kaçtım. LK önce intihar etmeği ak“ lımdan geçirdim; sönra saatimi, whf yüzüğümü ve aüne- min hediye ettiği elmas işlemeli Xüçük altın gerdanlığımı satmak- ta karar kıldım. Biribirini takip eden o boş, karanlık ve ümitsiz günleri hatırladıkça sağ kaldığıma bâlâ hayret ederim, Günlerce iş aradım, bulamadım. Nihayet bir gün paraşütle atlam” müsabakaları yapılacağını duy- dum. Son kuruşumu otobüse vere rek doğru tayyare meydanına git- Müsabakayı seyre gelen ka- UNUTMAK KOLAY MI? Ççeviran N Lütfiye Gürlü labalığı heyecanlandırmak için h$ yatımı tehlikeye koyan bir erkek veya kadına on dolar veriyorlar ” dr. Az çok tayyare de kullandıği * mı öğrendikleri zaman bu müs#* bıkağa muvaffak olduğum takdir“ de bana daha başka işler verecek” lerini; söylediler. Böyle (tehlikeli müsabakalara genç ve güzel kırl8f iştirsk edince halk daha fazla alâ” ka gösteriyordu. Çok korktuğum halde sefalet” ten ölmekten ise atlıyarak ölme ği tercih ederek kararımdan dön” medim. Hayatta bazan ne tesadüfler oluyor! Bir zamanlar hasretini çektiği” niz ve artık düşünmekten usandığınız hayaller hiç ummâ” dığınız bir anda hakikat oluveri * yor, İşte benim hayallerimi haki ” kat yapan da o paraşüt müsabi” kası oldu, Müsabakayı idare edö” © adam örta yaşlı müşlik bir tayy#” reci idi. Beni evine kadar götür“ rek kendisi kadar müşfik olan K# risiyle tanıştırdı ve o kadar özledi” ğim sile hayatını bana yenide” tattırdı, Bir taraftan uçuş hakkındaki malümatımı genişletecek yeni Y€* ni şeyler öğreniyor, bir tarafta Ma her fırsatta paraşütle atlamak (devam ediyordum. Nihayet vi yüklerin tavsiyesiyle reklâm iŞ yapılacak uzun bir uçuş müsabi” kasına İştirak ettim ve kazandı” Bütün gazeteler benden bahseğ yor, sokağa çıktığım vakit bü”. tün gözler bana çevriliyordu. Fakat çok geçmeden anladım yi umumi âliksy:ı muhafaza etmek için daima yeni heyecanlar yari” mak lâzım gelecek; çünkü sizdö bir resim, bir imza koparabilmitf ümidiyle yolunuzu bekliyen yarin daha yeni simalar gö: mevcudiyetinizi bile unutuyor. © nutulmamak hırsiyle her tehlik€ yi göze aldım. Daha büyük uçuş yaptım ve düştüm. Bütün *” mitlerimin son uclan felâket acısın: benden başka duyan olani dı. Bir daha uçmak değil, yüfÜ mek ihtimalinin bile çok a£ i Eunu söylediler. Annem gelip ni aldı, tekrar eve götürdü. tekerlekli sandalye üzerinde çen o karanlık çünlerde yegi” tesellim beni görmeğe gelen yeni halkının gazetelerde ismimi 6k” dukları zaman ne kadar iftihar ©“ tiklerini dinlemek oldu. d Sızlayan kalbime “İşte lâyık duğun ceza!,, diyordum. O kadar acı ve ıztırap çektikte” sonra bu akibete erişmek, ani? min bir buçuk sene içinde beyi” Jaşan saçlarına, babamın tebessl münü kaybetmiş müteessir yüz ne bakarak dalmi vicdan azabi” kıvranmak..... Polle olan maceram: arfertikii ni biliyordum ve gene biliyor ki evimizi kaplıyan ağır, havayı hiçbir kuvvet dağını câk ve ben hiçbir zaman onlarâ İeleri için teselli merbar olan Fi ların verdiği saadeti tattıran” cağım. D Bir AVİDİN beni gör gelip gelmiyeceğini merak ediyordum.. Geldi. sl de tekrar gelerek benimle e mek istediğini söyledi. Onu yordum, eskisinden daha bir sevgi ile... , Pela karş beslediğim bie mi aşk değil çılgmlıkmış. Fakat vidin bir hiç uğrunda feda ceği temiz sevgisini yeniden kabul gi meğe hakkım yoktu, ona lâyiX (Devam 14 üncüdü,