pe Dün ün ve bug ünün hab Maarif Bütçesi kabul edildi Bu yıl 450 yeni muallim Maarif ordusuna katılıyor. Maarif Vekili Hasan Âli Yücel, muhtelif hatiplerin sual ve tenkitlerine cevap verdi Ankara, 25 (A.A.) — Büyük Milet Meclisi bugün Refet Cartler'in baş, kanlığında toplandı. 1939 yılı bütçesi, rin müzakeresine devam edildi. Msa- ri? Vekâleti bütçesi tizerinde söz alan birçok “batiplörin mlitalcaları ve bu mütaleainra karşılık olarak Maarif Vekili Hasan AN Yvosi tarafından ve, rh cevaplar dinlenildi, Mari? Vekil Hasan Ali Yücel ver, diği cevapta ezcümle demiştir ki: — 1989 yıl bütçesini hükümetiniz Meclise 16110.000 lira olarak takdim etmiştir. Bütçe epelimeninde bazı A, Yeler yapıldı. Ve ellerinizde bulunan Mâyihada görüldüğü gibi 16.164.400 1. ralsik bir bütçe takdim etmiş bulunu. İ | yoruz. Şu halde geçen seneye nisbetle! Maunrif Vekilliğinin bütçesi 1,5 miyon Hira bir fazlalık göstermektedir. Geçen sene maaş fastı 5,5 milyon li, Tâ iken bu sane 6.097.000 liraya çeki rilmiştir, Bu sene 450 yeni müslim Ka4romuza iltihak edecektir. Benebi memleketlerde tahsilde bu, Yanan talebemizden 35 kadar, müsiki ve meslek öğretmen okullarmdan 80, İstanbuldaki yüksek öğretmen okulun. dan 6), Gazi terbiye enstitüsündeki kurslardan ve ami smıflardan 273 ka. dar münliim tavzif etmek imkân ha, sn olacaktır, Bütçedeki fazlalık bunları bavzif mecburiyetinden doğmaktadır. Bütgemizde maaştan sonra görülen!” fazlalık Ücrellerdedir. Yardımcı öğret, sini tesis etmek Gzeredir. Bu müsse seyi kurup İşlettikten sonra pek tabil olarak Sihhiye Vekleti de bunu Mas, rif Vekilliğine verecektir. Diğer fn, külteleri de imkân basi o oldukça teşkil olunarak Ankarada tüm biz Üniversite kurulacaktır. Çünkü "Türki, yenin merkezi büşşehir olan Ankara 8ya: zamanda Türk kültürünün de merkezi ve başşehri olmalıdır, VEravo sesleri, alkışinr). Talebe mukyajma (gelince, hepiniz görüyorsunuz, ben bu mevzularla çok alâkalıyım, Hattâ bazylarmın kanas, #ince beliri de şiddetliyim. Bu işte Ba, berim yoktu, Döktordan rice ederim. Hangi mektepte olmuştu, söylesiiler, tahkik ederim, alâkadar olurum ve bu işi düzeltirim. Ankara, 25 (Hususi )— Mecliste Maarif bülçesi görüşülürken ilk sözü 1 Osman Şevki Uludağ (Konya), memlekette projesix İmar hareket lerine önayak alanların tarihi, kül türel ve ;medeniyel âbidesi olarık mevcut bast eserleri hiç Jüzum yokmuş gibi ortadan kaldırmakta bels görmediklerine işaret etmiş, ve şunleri söylemişlir: — Eğer Maarif Vekâleli bunları kat'i olarak tesbit etmezse ve müdz- balede bulunmuzsa ve devlelin diğer şubeleri de benimsemezlerse' yavaş yavaş bu kıymetli âbideler ortadan kalkmış bulunanektır. Konya mebu inenler ip Kanunu mahaimüzce LE çe İsu bundan sonra memleket dabilim YA 18 saat ders verdikten sonra fazla | J€ tcaret Yapan müesseselerin ilâh” olarak kendisine okutturulan ders sa. Atleri için verilen ücretler mühim bir yekün tutmaktadır. Bu ücretler gazetrierde de görmüş. sünüzdür, mali sene sonuna doğru mu, allimlerimizin şikâyet mevzuu olur. Bü parayı ber sene tam alırlar. Fakat Milinâğile yüzünden biraz geç aldıkla, ri için yikâyet ederler. Bunları düşü, petek astma, iki yüz bin lira fazla koyduk. Bununla techbür şikâyetleri haddi asgariye inecektir. Geçen sene 1500 eğitmenimiz vardı ve ondan evvelki senelerle 1900 yu. varlak hesap ki binlik bir kadro ile çalışıyorduk. Bu sene bunu 2900 — 4009 e çıkarıyoruz. İki binlik kadro ile 60.000 köy çocuğu okutuyorduk, bu sene buna 70.009 ilâve ederek 130.000 köy çocuğu okutacağız. Şimdiye kadar 600 köyde ayni Upte köy okulu yapılmıştır. Önümüzdeki sene aldığımız tertibat, Is 1400 köyde yeniden mektep yapmak imkâr: has olucaktır. Orta öğretmene gülince, daimi inki, gaf halindedir. Ecnebi dili öğretmenlerinin adedini aöyliyecek olursam hayrelinizi mucip olasaktır. Çünkü 256 muallime daha ihtiyacımız vardır, Mevcut muslim. lerin lyakatlarını yenilemeleri ve ken, âllerini yaptıkları işlerde tekâmül et. #irmeleri için önümüzdeki yıllarda kurtar yapıp bunları bu kufslara göndermeyi de düşünüyaruz. Bülyormnuz. Ki, bizim mektepleri, mizde Uç ecnebi dil okunur. Frantz, ca, almanca, ingilizce, İngilizce için bir kag sene evvel memlekete getirilmiş 6. len ve echebilere ingilizceyi öğretmekte mütehassıs bir zât bizim için kitaplar yaptı. Gerek yaş Ve gerek bilgi dere. cenli bakımından bungi kelimelerle İn. gülzce tedrin edileceği bu kitaplarda tesbit edilmiştir. Ve Ingilizce tedri, salından heyeti umumiyesi itibariyle memnunuz. Halbuki diğerleri için Franszca ve Almanca #çin mütenddit © usulerde mübteli? Jitaplar vardır. Bunler ge. Tek öğretme bakımından, gerek tsle, benin mektep değiştirdiği zrman ayrr kitap olunması yüzünden © uğradığı müşküller bakımından mahzurluğur. Bu mahzuru bertaraf elmek için Fran, mx dn! ile meşgul olan emrimizdeki ecnebi mütehasırsları ve aynı mret, Je Alman dili meitbbnasıslarını tele usul ile ve senenin muayyen zamanlarında Kitabın muayyen yerlerini okutmak Gihellerini tesbit etmek şartiyle kitap, Jar yazmaya meimir ettim. “Yüksek tahsil mevzuunda gerek İz. tanbul, gerek Ankara Üniversiteleri Üzerinde dikkatle, ihtimamla durmale, tayız. tedris bakımından, Kitap belr. mmdan ve bazı arkadaşlarm temas ettikleri fakir (talebenin bem tahsfi, bem hayatlarını Kazanma imküinme temin balermmdan Hâzem gelen tedbir. deri almaktayız. Kabul edilmiş bir kanunla Sıbiye larında Türk diline hiç bir kıymet ve ehemmiyel verilmediği noktasında israr etmiştir, — Bir fotoğraf filmi alınız. İçinde ingilizce, fransızca, almanca, * halli srapça birçok tarifaameler . olduğu halde türkçe bir şey. göremezsiniz. Mâçlarda da aym bal,, Bunun için Türkiyede ticaret yapan müessesele- rin mutlâk surette Türk diline elen: miyet vermelrini Maarif Vkâletinden rica ederim, dedi, Sözünü mekteplerdeki çocukların saçlarına, mektep elbisesirine, -mu- alimlerin boyanmaları o hakkındaki karara intikal eiliren Osman Şerki Uludağ: '— Bir baba tanıyorum, dedi. Ken- dim kadar tanıdığım bir baba kendi kızının mektebinde verilen bir mü samereye davet ediliyor.. Baba gidi- yor, Kızını arkadaşlariyle sahnede örüyor. Erken ayrılmaya o mecbur Iduğu için müsamere bitmeden kal- kiyor. Ayrılacağı vakit dışarda kız nı bir daha görmek İsteyor, çağırlı. yor. Kızı karşısına geldiği vakit ts- aıyamıyor. Saçları ondüle olmuş, gör lerine remiller çekilmiş, yüzlerine al- bk, pudra hepsi mükemmel, Baba kızıyor, git yüzünü temizle, diyor. Biraz haşince söylüyor. Kız mülees- sir olup ağlayor. Bayılıyor, Bu kır 11 yaşındadır. Kızın bayıldığını du. yan mektebindeki alâkadar lar ko- şuyorlar, vakayı haber alınca baba- ya diyorlar ki: “— Ne yapiyorsunuz? Biz falan berberden makyajcı getirdik, bu ço- cukları boyamak için. Konya mebusu sözlerini şöyle fa- uamladı: “Mektep sahnesinde görülen mek- tepli çocuk temiz mektep yüzü ile görünmelidir. » (Çek doğru sesleri). Bunlara çere bulmasını Vekilden ri» ca ederim.” Nevzat Abbas (Bursa), kürsüye ge- lerek Maarif işlerini sistemleştirmek, Maarif sistemimizde kemiyet (ve keyfiyet meselesi, ilk tabsilin mecbu- riyet ve meccani Maarifimizde ahlâk ve ideal, dilimiz, Maarif ve ter- biye tarihimiz hakkında mütalenları- nlattı, ve Maarif Vekâletine, ter- biye vekâleli namı vermenin daha doğru olacağını söyledi... ECNEBİ DİLİ MESELESİ Samih Erkman (Tunceli), çocukla” rın orla ve lise tahsilinde ecnebi di- li öğrenmediklerinden şikâyet etti, metod olmadığını ve bunun 48 sene denberi devam ettiğini söyliyerek Pariste bir müddet bulunan bir za- tin Almanyaya gesmek için giden diğer bir zatın mekteplerde lisan ho- cahğı yaptıklarını; “hepimiz türkçe biliriz, fakat kaçımız türkçe hocalığı yapabiliriz” diye sordu Sarih Erkman, bundan sonra, li- seden çıkan çocukların Avrupadaki Vekâlelimiz do Ankarada Tip Fakülte yüksek mekteplerini takip derecesin- vira de bulünmadıklarını, Nisan dersleri- ni mekteplerden kaldırarak önün ve- rine diğer derslerin ikame edilmesi nin daha doğru olacağını söyledi. İLK MEKTEPLER Hacer Dicle (Kastamonu) ilk mek teplerin her sınıfında en aşağı ali mış, yetmiş #lebenin bulunduğunu, sınıflarda oturacak sıra bülunmadı. Bını, dersin ayakla takip edildiğin söyledi. “SÜT YE HOCA” Doktor Saim Al (Müze), veremli hocaların ders vermelerinin . doğru ölnayacağını, İ çocüklürn iki düşma- ne olup bunlardan birinin süt, diğe tinin de hoca olduğunu, sütün kay nahlacağınt, fakat hocanın kaynalıla- uuyacağını söyledi. Bundan sonra bir meklebe devam eden 200 çocuğun kırkının nezleden, gripten, veremden hasta olduğunu söylediyerek bunun için bütçede ay rılan paramtu çok az olduğuna işaret edi, KİTAP PARALARI İ Sezai (Kütahya), ilk tedrisat usa. ilöne temas ediprek he şekilde mek- tele devâm eden çocukların bircok müşküllerle karşılaştıklarını, - kitap İ paralarının çök fazla olduğunu, ilk rından yarı fiyat daha aşağı salılma- si lâzım geldiğini, mekteplerde gra- mer dersinin çok zayıf olduğunu, vekiletin bunun için ne gibi tedbir- ter aldığını öğrenmek istediğini, lise. lerden değil, yüksek mekteplerden merun olan tajebeye bile bir mevrw verilse “memnuniyet verici bir neti- ti. 5 MİSELERE MÖCUM Nazmi İlker (İzmir), hselerimizde her sene olan. büyük. tehacümü İşaret ederek lise tahsiline devam edecek orla mektep mezunlarının bir seçim, bir imtihana (bi tutmanın doğru ©- lap olmıyacağı esası Üzerinde durdu, Ankarada bir umumi kütüphsne te sis edilmesini ve ilim mevzuları İ- çin mükâfatlar verilmesini İstedi. EKALLİYET MEKTEPLERİ İstamat Özdamar (Eskişehir) eka)- liyet meklepleri tabirine itiraz eti ve hn mekleplere “husus? zneklep" demenin doğru olacağını ifade ede- rek, bu mekteplerde riyazive ders- lerin'n türkçe olarak okululmasını istedi. Vekâlelin bu mekteplerdeki baza musllimlerin müzayakalı | hali ile meşgul olmasını rica elti. “GALATASARAY” KELİMESİNE İTİRAZ Fund (Konya), Galatasaray keli. mesinin değiştirilmesini İstedi ve de di ki: — Memlekete Fransız demokrasi: sinden pek çok şeyler vermiş olan bu müesseseye böyle tamamen şaha. me bir İsim vermek ve çocukları bir nevi imtiyazlı çocuk halinde göster. mek, benenizce doğru değildir, Maarif Vekilirden bu meseleye yakışacak ve bu kelimenin çok fevkinde bir kelime bulmasin: rica ediyorum, Berç Türker, ilk mektep öğretmen- lerinin aldıkları maaşın azlığından bahselti, muallimlerin başka işlere kaçtıklarını söyliyerek muzır sinema filmlerinin çocukların körpe dimağ ları üzerinde tesir yaplığım ifade et- ti ve buna karşı tedbir alınmasını t6- menni etti, Ahmet Hamdi Dikmen (Konya), eğitmen teşkilâtından bahsetti, Ali Kâmi Akyüz, eski bir maarifçi s1 üyle tecrübelerinden bahsederek bil bassa Darüşşalakanta yaptığı hizmet-| leri e'rafiyle anlattı, bugün mektep | İ dedi derde ölorite olmadığını söyledi, Türkân Öz (Antalya), gençlerin ahlâk! terbiyesinden, bedil ve bir, kelime ile insan! terbiyesinden bah- setti, asıl meselenin çocuklara veri. | birinde ana mektep kitaplarının bugünkü fiyatla-! ce İle karşılaşılamıyacağını iye et. | *OBUE' İdat programlarından bahsetti, İdi A Amerikada denizaltı faciası (Baştarafı 1 wide) gâyretten sonra su yüzüne çıka « fılmıştırı Dalgm çarınm deniz altındaki ilk üç seyahatinin her biri iki saat devam etmiştir, Son inişidine dalgıç çanı, 150 kâdem derinlikte kablolara takıl - mıştır, Dalgıçlar, çanı kurtarmak için 4 saat hummalı bir surette çalışmışlardır. Bu esnada müret- tebattan hayatta bulunan 5 kişi ile çan içisde inmiş olan bir kişi sardalye balıkları gibi biribirine sarılmış bir halde oksijen ve He. Tium ile teneffüs ediyorlardı. Ceman 33 kişi kurtarılmıştır. Sgualusda kalmış olan diğer 26 Donanma yüksek kumandanı, felâketzedelerin cesetlerini su yü züne çıkarmak için bu sabah fe sir vakti tekrar işe başlamalarını | dalgıçlara emretmiştir. Hayatta kalanlardan Thomas ad, demiştir kiz “— Seri dalma hareketimizi bi- dayette normal bir surette yaptık, fakat birdenbire gemide bir tarz. fm bozuk olduğunun farkına var- dık, Makinelerin iyi şilememekte olduğunu gördüm. Bir müddet sonra hava supabından su girme ğe başladı. Mürettebat, suyu dur durmağa gayret etti, Su girmemiş İolan kabinelere çekillik. Baş tara- fı Bavaya kallımış olan tahtelbahi. rin teşkil etmekte olduğu zaviye, Jinsana dehşet veriyordu. Herkes a ve karanlığa rağmen &0- huna kadar soğukkanlılığını, mu hafaza ettik, & ? Tahlisiye: balonunun kablosu kırılmadan &vvel'son defa olarak yer almış olan Sgualus “denizaltı gemisi kumandan: teğmen Nagu- in, 6 asker ve bir mütehassıs has. taneye sevkedilmişlerdir. Dalgıç» İar, gemide kalmış olan ölüleri çı karmak üzere yarın sabah tekrar işe başlıyacaklardır, kaldığını işaret ederek: — Millet işinde benlik işi dil ile başlar. Dil üzerinde siki durmay milliyetleri üzerinde fazla sıkı dura- mazlar, dedi ve çok alkışlandı. Antalya Mebusu, bundan sonra mekteplerdeki okuma kilaplarına “Türk gençliği ancak Türkle evlene bilir” şeklinde yazılar yazılmasını ri- ca etti #iyatro mevzuuna geçerek son günlerde Ankarada bulunan o- peertte Türkçenin fena konuşuldu. Bunu, seçilen o mevzulerın silelere hürmetsizlik ifade ettiğini söyledi. Ahmet Hasip Altuna, maarif İşle rinin her birine ayrı ayrı temas ede rek düşündüklerini uzun uzadıya an- dali, Süreyya Örgeneren imaarif işlerin: de alınmış tedbirler hakkında vekil. den irahat istedi, dil işinde istikra- rın me vakıt hal olacağını ve bu şln ne gibi geye ve esaslara islina ettiğini sordu. KIZLARIMIZ İÇİN TEMENNİLER Şehime Yunus, hemen her sene ba” xt değişikliklere uğrayan lise müfre- milf. redatin değişmesine rağmen talebe randımanının matlöp derecede srt madığını işaretle programların müs- takar olmasını temenni etli, İzmirin kadın mebusu bundan soü- ra sö ü kiz lalebeye naklederek — Kız falehe ne kadar tahsil Ya parsa yapsın, berbangi bir mesleğe sülük ederse etsin, nihayet günün olacağını unutmasın. lecek telkin, terbiye ve takip edile: İ (Bravo sesleri ve alkışlar) Esasen bu cek battı hareketi bir proje veya birj vazife aldığı vazifelerin başında ge- talimatname ile hocaları mutldka ten- vir etmek, gidecekleri yolu sarih bir sörelte göstermek ve ondan sonre kendilerine vozife vermek olduğunu söyldi, Avrupadaki talebe müfettiş lerinin adetçe arttırılmasını İstedi. Rasih Kaplan, mekteplerdeki et nehi Tisan tedrisatı işl hakkında mü- talealarını lir. Bu vaziyet karşısında demek is- temiyorum ki kızlarımız talısii elme- sin, elsin, en yükseğini yapsın ve ni. hayette de evvelâ evlâdıni istifade ettirsin.” Şehime Yunus liselerde vekâletin kızlar üzerinde bü telkini yapmasını istedi ve kızlarımızın bir çok kötü söyledi ve kendi dilimiz) maceralardan bu sayede uzaklaştırı» tedrisatının dahi bugün şok zayıf labileceklerini beyan etti, Gate 1 e İV gl ie. İN ü kişinin. ölmüş olmaları muhtemel. dir hâ Ruamın ilâcını ararken Kendisine hastalık. aşılayan g enç âlimin cenaze merasimi . Veteriner Kemal şehrimize getirilen cenazesi merasimle kaldırıldı | (Baştarajı 1 incide) edilmiş nâşı bu sabah Fransız bandıralı Teofil Gotye vapuriyle şehrimize getirilmiştir. Nâşı muhtevi 500 kiloluk mad: ni tabut, vapurdan selâm resmin ifa eden bir askeri manganın bu- Junduğu Cür'et romorkörüne in. dirilmiş ve Türk sancağına sarıl- mıştır. Bu sırada Fransız vapuru san- cağmı ölüye saygı eseri olarak yarıya iridirmiştir. Tabut, zomorkörle Haydarpaşa rıhtımına götürülmüş ve orada bir top arabasına konulmuştur. Cenaze alayı, Askeri Veteriner Tatbikat mektebi müdürü Tuğbay Rıza Tinayın kumandasında teş- kil edilmiştir. Alayın önünde bulunan bir as- keri bando tarafından matem ha. çıkılmıştır. Alâyla sera İle bir piyade ihti- ram kıt'ası, cenazeyi taşıyan top arabası, Veteriner Mektebi profe- sör ve talebeleri, Milli Müdafaa Vekâleti muhtelif teşekküller na. mına gönderilen çelenkler ve di- ger bir çok zevat bulunuyorlar - dı. Profesör ve talebelerin gö - Eiğlerine merhumun resmi vâr- dı. Veteriner mektebi önünde te İvakkuf edilerek Kemal o Cemilin hatırasına hürmeten kısa bir sü- küt duruşunldan sonra yola devam edilmiş ve Karacaahmet mezârlı. gına gidilmiştir. Burada tabut, Kemal Cemil gibi ii m uğrunda kendisini Rua- ma feda eden hocası bakteriyolog binbaşı Ahmedin mezarı yanında açılan kabre indirilmiştir. Çiçeklerle örtülen ilim kahra” manının mezarı bâşırlla Veteri » ner Mektebi emrazı entaniye pro. fesörü İbrahim tarafından bir hi- tabe irad edilerek merhumun fe dakârlıkları ve meziyetleri anla tulmış ve kendisinin ruama ilâç bulmak için çalışırken hastalığa tutulan Türk ilim adamlarının üçüncüsü olduğu, Paristeki mu. vaffakıyetli tecrübeleriyle beynel- milel bir şöhret kazandığı tebarüz ettirilmiş, hatırası yadedilmiştir. Bunu müteakip genç bir stajiyer talebe de heyecanlı sözlerle, he nüz otuz yaşırida iken ölen Ke - mal Cemilin yüksek vuhune ta. #iz ve tebil etmiştir. Hazır bulunanların göz yaşları a- rasında dinlesen bu hazin hitabe | râsimi sona erimiştir. .Bundan' evvel ayni hastalıktan ölen profesör Ahmet ve Hüdai ile birlikte bu üç ilim kurbanı için her yıl 26 mayısta bir ihtifal ter. tibi kararlaştırılmıştır. öğrendiğimize göre son kurban Kemal Cemilin ölümü çok dikka- te değer bir hâdise ile vukva gel miştir: Ruam hem insanı, hem de hay- varları öldüren müthiş bir hasta. tektir. Kemal Cemil, Pastör müesse- sindeki denemeleri neticesinde bu hastalığa tutulan hayvanları Ö lümden kurtaran bir ilâç bulmağa muvaffak olmuştur. Bu liğcm insan üzerinde şifa tesiri olup olmadığını meydana Çı karmak maksadiyle kendisine tat- bike karar vermiştir. Kendisine şiringa ile mikrobunu aşılamış ve hastalık bulduğu vası çalmarak saat dokuzda yola! lerden sonra du alarla defin me-| “p Cemilin bugün j il ilâcı da kullanmıştır. 1lâç le müessir olamamıştı Ruama tutulanlar 15 gi düğü halde Kemal Cemil dunda hastalığın müzmin yaraları çıkarak senelere€ muş, kendisine müteaddit yatlaz yapmak icap etmişğfi ameliyattan kurtulacağı ç nurken ağlebi ihtimal bay # için kullanılan ilan dan kalbi durmak suretiyle © etmiştir. ii İ Nâşın o vakit getirilmesin€ İbüs edilmiş, fakat cesetteki talk mikropları dolayısiyi€ imkân bulunamamıştı. Son ela, artık sıhbi kalmadığına dair verilen | Fransadan memleketimize # mesine müsaade edilmiştir. 3 p | Kuyruklu yıldı görülemedi Dün gece saat 2245 def ren görüleceği rasathane ğü tarafından haber veri ruklu yıldız gökyüzünün olması yüzünden görülemii Gece şekrin meydanlarli laran birçok meraklılar, 9 Açılmasını ösaatlereç (o bekl fakat bütün ümitleri boşa tir. i Polis rn » Benzin parla; Dün Fatihte Muradpaşs “# İlesi bir yangm tehlikesi ' jtir. Bu mahsllede oturan Zevcesi Zehra, benzinle le&€ lerken yanmda bulunan benzin ateş almıştır. Kadısfi İğ gırları tutuşmuş, kollari vw kısmen yandıktan sonra 4 büyümesine meydan ateş söndürülebilmiştir. Tramvay arabâ çi çarptı Dün Erenköy ile Bostar5 * y da İşliyen vatman K , resindeki tramvay sürücü “g fanm yilk arabama çarpa” y bayt tamamiyle parçalamıf E Mustafa başmdan ağır j ralarmıştır. Vatman yakalanmıştır. i < Yangın Dün gece Eyübde KarlÖj kağında Mehmet isminde “8 70 numaralı klübeden Y mıştır, Ba yerle yanmdaki 12 klübe tamrmile yandıtar teş söndürülmüştür. iKarısını tehdit 9 Dün Demirkapıda Müs8? Wi bir kadın zabıtaya mü rek kocası tarafından did edildiğini bildirmiştir. Tahkikat yapılıyor, Köpek girdi » Dün Yedikulede, Hafi” kadına ait köpek başıbof #i yüzünden, komşusü yedi yaşmda Sevimi 18f' Kuduz olmak ihtimali tutularak köpek “mi #linmaşlir, emir e ill İNİ