Le e e aşa e İİ m e zi. Lİ e nl menim amm İnn e > Mer ne hal ise. Şimdi ne yap. Mak hiyetindesiniz? 5— Açık söylemek lâzırısa ne yar Belki I ben de tayin erlemiyorum. şe bu akşam gene Mandarene — Bana ihtiyacmız var mi nda Hayır. İsterseniz siz deson an gelin. Beraber gitmezsek da. iYi olur, > Pekala, ... şa) long yemeği klübünde yedik. Sonra Kal yirmi üç sularında rene gitti, Medhalde San ei onu görünce: «© Geldiğinize bilseniz ne sevin- — dedi, Geçen akşamki hâdise, dolayı çok mahcubum. Mües. uy böyle Bir hâdise ilk defa ni si O dört kavgacının isimleri- <lüp azaları listesinden (derhal a imi söylemeğe bilmem lü- Var mı? Esasen orları hiç ka. ie #tmemek lâzımdı. Fakat direk. tda vini, benim birkiç gün bu- bir sırada, on- bulu" La 84 Yazmak gelletinde bul Müş, ga m. mi garı unutalım, Hadise be. aba ziyade eğlendirdi. Ma İşi böyle almakla büyük neza- Bösteriyorsunuz. Buraya hiç üze yeceğinizden korkuyordum ve rd upla tarziye vermek niye- Kine İse şimdi mesele kapandı. eniliyo. pek beğendim, iyi eğ. * Hem, belki de benim siz. Özür dilemem lâzrm.. — Niçin? saç, Yüsaadenizi almadan beni alt Bötürmesi için Doytu kandır- dolayr.. Arkadaşım biraz Sk kayi kolay kandı. Day ne #hemmiyeti var. M, tak, , 2rboş'da olen bizi ele vere- kağ olmadığınızı anlayacak “ir zekidir. Oyun salonumuzun â uygun olduğunu iddia e. | bic grup içeri girdi: Karson, bir e dir, — lektrikçi ve elinde alet çantasile mu- Me anin yerlerile mukayese e | avini... Salonun bir köşesine gitti. iler, Karson sigorlalarıa ama herhalde temiz bir yer. Size bir içki ikram etmeme müsa- VR eliniz Farlang, biraz tereddüt!» 4 Yetişmişti. Biraz sonra artis- İle kaldırdı. Bu esnada kendi- konuşmak istediğini o kulağına ir. — Gene Mandarene geldiniz. Gelmiemek elimde değildi kit, i Genç katin sinirli bir tavırla mu. Mabenm sözünü kestiz e a omplimandan hoşlanmadığı- 2e daha evvel de söylemiştim. e gündenberi ne yaptınız? 1 doktor Vangı ziyaret Atm, & > Mah Li hayretle, Furlongun yü- baktı, — Niçin? em davet ettiği için... > Ünün evine gitmekten korkma, “muz m? ” a Biraz korktuğumu itiraf ede. > Peki, sonra ne oldu? > Çay içtik ve tatlı tatlr geveze- İE ettik, > gti düşündü, sonra kendi ken- ne hitap ediyormuş gibi Omni. ki; ve Bu İşe aklım ermiyor. Doktor “8 muammejı bir adamdır. Ba. ” beni korkutuyor ama onun çok nbr hisleri tesliyebile- ne kaniim , Salon birdenbire kapkaranlık ok 4 Orkestra sustu, Karanlıkta biri. irlerine çarpanların gü'üsmeleri 2. ; Karsonun sesi bağırdı: may Parlar, baylar, merak et- Ydiniz.bir sigorta yanmış olacak, imdi tamir edilir. “Sârsanlar, mum ve otirkaç smbası yaktılar. Biraz sonra K; İON gene gölündü. Furlorgun ma. < Jsasının yanından geçerken: — Can sıkacak bir hâdise, dedi. 3igortaların hepsi sağlam, kaşka bir arıza olacak. Elektrikçi aramak it - te adam gönderdim, nerede ise ge” birler, is Uzaklaşınca, Furlong, ertiste sor du: — Başıma vurdukları zaman sa- londan çıkmağa yardım eden siz miydiniz? — Evet, poli$ çağırmamıza im. kân olmadığı için size yardım ettim, Çok canınız yandı mı? — Yok, mühim bir şey değil... O. yun arkadaşınızın size vardım Zini sanıyorum. O bir genç kız de gil mi? — Evet, bazan © numar'as:nda bana refakat bir ahbabım.. — Onu tanır gibi oldum. — Neye böyle kaçamaklı konuşu. yorsunuz? Kindisini (tanıdığınız. dan emin olduğunu bana o bizz&to Söyledi, — Anjelâ Farrendi değil mi? — Tanıyorsunuz demek? — Burada ne yapıyordu? — Numaramda benim: €ynuyor du. — Mis Farren mükemmel bir kâ- tibedir. Bütün gün gâzetede — çalış tıktan sonra gecelerinin bi? kısmı. nı da burada geçirdiğine göre bir müddet istirahate ihtiyuç hissetme- sini tabit görürüm, — Yanlış düşünüyorsunuz. Bura- ya o,. Nasıl söyliyeyim.. Sonra hep sini anlayacaksınız. — Niçin şimdi değil? — Emin olmadan size söylemeğe cesaret edemiyorum da ondan.. Ba. kın, orkestranın ( çaiabilmesi için Biribirimizle çok gevezelik ettiği. mizden Karsomun * şüphelenmesini ! Vals oynamağa başladılar. Kapı önüne geldikleri sırada üç kişilik HABER — Nakleden: F. K., zünü kırptı. Furlong atık tanıdığı” na emin olmuştu. bu adam Komiser Riddi, Masalarma Mah Li sordu: —— M. Doyla, burula oAnjelâ ile karşılaştığınızı söylediniz mi? — Hayır. — Bravo! — Bravo neden? — Anjelâ Farren buraya devam etini gazeteden öğrenmelerini İs. tem'vordu da. . — Bu kadar esrar olmağa nelü. zum var? Bes hakikati öğrenmeğe döndükleri ozamer *İça'ışıyorum. — Ben ve Anjelâ Farren de ayni : gayı yi takip ediyoruz, aman susun. Yarı karanlıkta masalarma doğru gelen Doylu gösterdi. xvi Furlong 6 gece, bir daha Mah Li ile başbaşa konuşamariı. Bir müd- t sonra Doyl ile beraher bardan çıktılar. Bir taksiye siyerek Vest “ Ende doğru yürüdüler, Doyl sordu: — Karson sizi nasıl karşıladı? — Fevkalâde iyi karştladı. Özür diledi, ben de buna lüzum olmadığı. nı söyledim. Bunun üzerine bana! içki ikram etti ve fevkalâde nazik davrandı. — İşleri yoluna koyduğunuzdan dolayı sizi tebrik ederim dostum. Kesit bir sis içinde sessizce yürü. yorlardı. Deyl biraz sonra sordu: — Ne düşünüyorsunuz? — Meseleyi başka bir seviyeden tetkik etmeği galiba “unuttuk diye düşünüyorum, — Ne gibi? — Mandarenin direktör muavini mal etmemeli — Vödunun m alâkadaş oldi" Bumuz hâdise ile alâkası ne? — Böyle bir alâka olduğunu izah edecek vaziyette değilim, çünkü bir Akşam Postası (Dünkü nüshadan devam) Bu sırada katar müfettişi kori. dordan geçiyortlu. Bu sözü duy- du. Elini kasketinin viziyerine değdirerek büyük bir nezaketle : — Affedersiniz, Mein Herr,'de di,. Katarı idare eden Herr Lutze idaremizin birinci sınıf ustaların. dandır, ... Trenyolları idaresinin birinci smıf uştalarından olan Herr Lut İze'nin muavini Paul da çok açık göz bir insandı, Karanlıkları yara. rak uçar gibi giden Jokömetifin kazan: #ltımda yanan ateşin ğında ustasıtun çatık kaşlarını ve bu çatık kaşlar altmdaki gözleri. nin sabit bakışlarını görünce çap- kım, çapkın gülümsedi; —Ne ousti?. Evde gehe bir mârâza mı çıktı? Diye sordu, Bu sırada 237 numaralı loko- motif bir küçük istasyona girmek üzereydi. Her Lutze muavinine cevap vermedi. Makası yol kes. İ meden geçti ve ancak istasyonu Jiki vagon boyu geçtikten Sona | bareket manivelâtmı hızla çeke. i rek treni'durdurdu. Bu duruş o kadar nt olmuştu ki muavin Pavl az kalsın elinde. ki gelberi ile beraber lokomotifin külbanmda soluğu alacaktı. Ya. nan ellerini üfleyerek işittirecek bir sesle mırıldandı: per — Ah mel'ün karı, ne ettinse | gece yolcular bu hetifin elinden i neler çekecekleri ».* İ Kocasının evinden kaçan Süzet İde Hamburgda . oturan annesinin | » | ii ışık yaktılar. Dansedelim olmaz mı? | Lödunun öldürülmesi bâdisesini ih. İ bu akşam bize ettin. Bakalım bu Çeviren : SUAT Tİ basını . içiyordu. Cüre'tkâr bir insana pek benziyen tek gözlük. lü bir adam da vagon lokantasının bu tenha vaktinde oraya gelmişti. İ nihayet o bir kad Ve bütün masalar boş olduğu hal de gelip kendi masasına oturmuş. tu. Bu masaya gelmenin münası aşikârdı. Oradan, buradan lâf açmağa başlamışsa da ona bir müddet tek cümleli cevaplar vererek muhâve. reye girişmek istememişti, Fakat nihayet delikanlmın üstüste açtır dığı ve genç kadının ilk kadehini bin naz ile fakat kadehler arttıkça gitgide daha kolaylıkla kabul et- 6ği sarap muhavereyi — kızıştır. mıştı. Hattâ bir aralık delikanlı baygın gözlerle kentlisine bakma- ğa başlayınca Süzet onu kahkaha. larla teşvik edecek kadar işi ileri- ye götürmüştü. Bundan büsbütün cür'et alan delikânlı genç kadı. nın güzelini masanm üstünden alıp okşamak ve öpmek İstemişti. İşte tam bu sırada trende ni bir sarsıntı olmuş. Masanın üs - tündeki şarap şişesiyle garsonun getirdiği kompostolar, tek gözlük. İünün östüne başına, yüzüne gö“ züne dökülüvermişti. Tek gözlüklü düştüğü yerden kepaze rezil bir tavırla kalkarken: — Oh alfedersiniz Meingna. digste diyordu. Ve böyle söylenerek de dört nala kendi kompartimanına doğ- Tü koşmuştu. Esasen pek tenha olan birinci mevki kompartimanda biraz sonra el ayak çekilmişti, Şimdi Süzetin tek başına işgal ettiği bir kompartimana siyah el biseli bir hayalet girivermişti, ğu dolabı gösterdi. Dans esnasında Furlorg bu gru tiği ke kabul | pa mümkün olduğu kadır yaklaştı yin ikiyi aldıktan sonca Mah Li| ve elinde bir ceb limbası tutan e. karz «arsın görmek üzere Yu.) lektrikçi muavinine dikkatle baktı 3, Salona çıktı, Numaranın son. | Elektrikçi bunu farkederek sol gö. lundu. ! i Jalâkasını göremiy 248 — Yavrum, bir kaç gün evvel sana ettiğin teklifi iyice düşün. dün mü?. — Hangi teklifinizi baba?. — Venedikten ayrılıp başka bir yere gitmek teklifimi?! — Size cevabımı vermiştim. — Evet, doğru. Fakat bu zalim bir karardı. — Neden zalim bir karar di. yorsunuz?. — Çünkü benimle beraber kaçmağa razı olmryarak bana bir kızım olmadığını anlatmak iste. âin... Leonor sustu. Dandolo, boş yere teskine ça- lıştığı bir heyecan içinde devam etti; — Kızım, belki zannettiğin. ve gi düğümden daha az mücrimim.. Leonor, bırak sana her şeyi söyleyeyim. Çünkü bil- mehi elzem görüyorum.. Benim kabahatim, evet, kabahatim, sa. na'karşı olan derin sevgimin şid. detinden olmuştur: — Biliyorum baba, biliyorum. Eğer başka türlü zannetmiş ol saydım, şimdi burada, sizin ya. nınıdda bulunmazdım., — Leonor! Sana söyleyecek - Terim yalnız bundan ibaret değil dir. Sözüne devamla: — Beni dinle, henüz bilmedi. nun olduğunu söyledi. damın Petüzrevin katli şey bilmiyorum. Fakat bu adam çe" | yanına gidiyordu. teye dahildi, binaenaleyh Manda.; Yemek yemeğe vakit bulmadan rende olup bitenleri biliyordu. Kar. | terene girtiği i sop, bana bizimle kavga eden a /Fakat hiç te in damları klübe aza yazanın Lödu- keyfi olmadır için bir İbeklemişti.. Nihayet yolcuların — Olabilir. Fakat ben gene bu a.) yemekten İğndüklerini gördükten hâdisesile | sonra yemek vagonuna gitmişti... Vagonun en nihayetindeki yemek masasma oturmuştu. Henüz gör. Orun. (Devamı var) KAHRAMAN HAYDUD gin bir vak'ayı öğrenmeni istiyo. rüm,. Hem bulâzımdır, Hiç Ool- mazsa bu vak'a sana Rolan Kan. diyanonun şimdi yaşamakta ol. masının betim sayemde olduğu- nu isbat eder. Bunun için de yav- rüm sana O İcci geceyi hatırlat. wek mecburiyetindeyim. eonor ayağa kalktr.. Yüzü bir müddet sapsarı olmuştu, - Baba, dedi, hangi hatıraları deşmek istiyorsunuz ?. — Söylediğim isim, kalbinin her an düşündüğü bir adamın ismidir. Deşmek istediğim batı- ralar ise senden ziyade beni a. zap içinde inleten hatıralardır... Beni her halde ve mutlak dinle. mnelisin.. Çünkü eğer ölecek ©- lursam kızımın Jânetini mezara kadar beraber sürüklemek iste. mem, Leonor başımı önüne eğdi, sa. kin ve mülâyim bir salla ile; — Fakat, ben size lânet etmi- yorum, baba, dedi. — İhtimal, fakat bütün bu fa- ciada, baştan sonuna kadar be. nim vâzifeme ihanet ettiğim ka- naati var, İşte bu noktada alda. nıyorsun.. Mütecesir olacağını biliyorum, Fakat bu yanlış ka. naatin geçmesi için sana her şc- yi söyleyeceğim. Leonor daha ziyade cesaret buldu. içine çıkmağa müddet Kıskanç kâdın kocasının yaptı. ği neviden bir hareketle intikam 5 hevesine düşmüştü. sen tenha olan birinci mevki vas gonun koridorunda biraz konuş. nma çekilen Süzet onun kendi ya- Tina gelmesine müsaade etmişti. Evvelâ işe şarap kadehini ka.| bul etmekle başlamıştı. Sonra esa | olacaktı. / Kıskanç bir k kabele etmek ist düşünür ama. , insandır, İşte Şüzet bütl halelerini yavaş Hâzmedilen tap, trenin sargın leklerin yeknasall İakların dibinde bir erkeğin güzel Düşüp kırılan yerine bir başka olan delikanlı ge de diz üstü dur Birden bir sar Delikanlı eller rerek boğuk bir sut üstü yere y orada raflarda gel dar bavul, paket şapka kutusu va pat küt genç âşr tü. Süzet neş'elibi verdi. Tesadüfün bu züppe âşık ö hale gelivermişti. lünç manzara ka' velki bissiyatın d faza etmeğe imki Büyü çözülm netinin son b. etmişti. Bu trende tesa iki kıskancın bulu zeti tamiri müm çılgınlığı işlemek Herr Lutzer ka! aldattığını tekrar manivelâyı o kaf meseydi ve bu zil na o bavullar dür bir vaziyete sokn Suzetin, kıskanç! şeceği uçurum | Herr Lutzer, yüzünden kıskan muşlar, sonra kendi kompartima - | musunu ve Berli amda sinirli, sini (Lütfen $ KAHRAMAN HAYDUD çerleridiniz. Siz buna da ceta- fet edemediniz, Altiyeti inliyerek bağırdı: — Sefil! Bunlar senin son tahkirlerin olacaktır. Aynı zamanda da Rolanmi. zerine hücum etmek için otur- duğu yerden fırlamak istedi. Fakat ufak bir hârekette bile bulunması kabi! olamadı. Rolan, bir şimşek sür'atiyle Altiyerinin kollarından yakala. mış onu oturduğu koltuğun &. zerinde çivilemişti. Ellerini yâ- vaş yâvaş gevşeterek bıraktı. Ve devam etti: — Beni sükünetle dinlemenizi söyledim. Esasen söyleyeceğim sözlerde çok değildir. Evet, siz ne bir asker, ne namuslu bira. dam, ns de bir haydutsunuz... Dört kişi İle bu geceki taarruzu. nuz ise hakkımızda vermiş oldu- gum bükmü tasdik etti. Altiyeri, benim nazarımda siz bir âlçaksı. nız. Altiyeri tekrar oturduğu yer. den kalkarak Rolana hücüm et- mek İstedi ise de vazgeçti. sa. dece ağımdan köpükler saçarak bağırdı: — Alçak olan sensin. Nite- kim kuvvet sende olduğu balde beni tahkir ediyorsun. Rolatı omuzlarını silkti: — Burada ikimiz de yalnızız. Sizin elinizde bir Benim kılıcım is Kastroçyonun On kaldı, Binaenaleyh Ne çekiniyorsunuz Rolan böyle sö larını kavuşturmu men sakin bir va? Aliyeri ayağa ' yaklaştı, Hançer t karı kaldırdı, Rolanın hayatı fe bağlıydı. Hiç y danmadı. hakaretle süzüyet, Sadece Altiyeri — asabi hançerini fırlattı, Rolan güldü: — Beni öldürm demiyeceğinizi pe yordum. Korktum Başkumandan bağırdı; — Hayır, yalan — Bilâkis korkt nim.. Eğer beni ö sanız arkadaşım nun da sizi geberit nu düşündünüz?. — Mel'un, şeyti —İşte size $i bunlardan ibaretti yörum,Altiyeri! S nız., Sale alçak dı timsalisiniz.. Bin; lâyık olduğunuz