SÜKAN e Meni | ir , 1 yaa çe . Mi £ ABSNE Sayi Sanat ve ahlâk Zitr, MİT'te açılan ie esini ser, Jan indiri, Yapan ressamlar da adli le vor, Hâdise hiç şüphe- Şayandır, Fakat, bu, sa, <eMiyer hir yama Eda ezeli, belki alir; Sanat, ter, ” a i cemi wtlak bir hür, Yet İse bir takım ka» #nmekle mükelleftir. a çı SİNİR hiçbir zaman müs, > ir, Mir iel 1 İddin edenler Mr üye, © Könaalte değilim, Ne Bring, el olursa olsun, bir sanat Şi Talyyş vubakkak bir ahlâk bara Pertanei a hava intişar © elmez zi " tabloya bir kimsenin i ylişelerle bakması kabil İ oly Papkasının da onun, ia heyecanlarını tah. mümkündür. Yemiş akarken © yulkundur “nun sadece bedii bir “e elbette iddia ede, si © hareketimiz ressamın lay ya bir hürmetsizlik de Yazı hazı, “98 bu suretle bizde şeli- Mai gi arzusu uyandırması da Mocan akt hassalarımızla bedir ap varış, AİMİZ şey arasında ka, hş Yölek Gy Yoktur: onların birin, ha, Enleek,, Sevilir, Bir şiir veya bes- İZ Pes se» Dir roman © okurken; karken vücudundan to. Cerrit ettiğini iddia eden m söylüyordur veyahut etekten yerlerinin verdiği © zevki Keen p, MAYOR. onun, hakkın İN Ağa, en Üğrendiğ., — siya hap Tİ tekrar ediyor demek. e tuğ sm tam olarak,yani bü, 1 edep, "Maddi ihtiyaçları ile tem “sü hat es oluy in fak, ti kabi genini mevzua göre ayır. 8 Pesğiygeğildirz birtakımı çıplak #ry yç Tinin bizde hiçbir şeh- Yakdırmaması, buna mu, bel veli veya azize resim, Aran aşk ihtirasını sez. ie İhtiras kendi. etimizde i i, Dekdli mümkündür. 1 « Teslimleri, sadece mevzu- Nsteh, Hiherek, © müstehcen veya SİA oha, ERİL diye ayırmak bir İl er Mevzuları, ilk bakışta, N leme, Bözüken birçok tablolarda, ” “ialint şeytanın parmağı Fakat bu yüzden onları Yeya müzelerden kaldır. MAYız: çünkü içlerinde **İ vardır, insanların da, edebilecek oldukları €. ve iy, Baray bitir, i den bek * Kolkn, a gzel 8 İihay Sa, Yard, & Genlerin kasd'e göre oyir- “oi değildir. Falan ressam, serilen İürmetten, bahse. Yeh, >etlen istifade ederek bil, İl arzıların © uyandırıl. Mi Sine bir ai yapabi- sasıl, hiç şüphesiz pek on çe ildir; &ser gene güzel Mere, #ÜZE olabilir. Nitekim nji Li niyetlerle vücuda ge, iz ç SEKİN ahlâk bakımı » fakat çirki ML da Kabilgii” fakat güzel çıkma- e Ve ciddi bir surette tet, ; Şiirlerin, © romanların; gayi lerin çoğunun ah ny bâşi Yeya müstehcen diye ad inesi Lözirgelir, Sanat : Mer; hiçbir vasfından hi, İh eder, » EF türlü ihiradlara te Sin ç,, 0an'dır, yani semavi * tayı * Cemiyetlerin yasaklarını iy, İslemez, onda bir tabiat Yüzden sanatin zaru, milyet hayatının zaruret, rine uymadıkları he, Sanati gaye örülür, yok my any pk Yu ia adap, Ce tehlikeniz, kimseye zarar le kimsenin yüzünü a ay Yarak, kimsenin vücü. Yer Uyandırmıyacak bir o, iç de doğru bir şey de, Sanat tehlikelidir. Gerçi onun kaç, 2d; fakat bu gü nay aktan gelen sefiyet Mefhumunu bilmemek, ği hagi yetti. Tabiat möstehi ilme, liğin ne demek olduz ©29€ sanat da © suretle “bap #aal bu sehlikesine, & halledilemiyecek | | Gazetemizin bu sütünlarını ke. İmen hergün bir şehir veya bir mem İleket meselesine tabsis eder ve eli. İ mizden geldiği kadar etralını cami, ağyarmı mani tetkikler yapar ve önce meseleyi teşrih eder ve belki | alâkadarlarını söyletir ve sonra da | kendi noktai nazarımızı ilâve ede. İriz. Bunların az çok faydalarına göre üzerimize aldığımız memleket vazi- fesinden beklediğimiz mürüvveti görmüş oluruz. Nitekim gene bu sütunlarda zehir li gazlardan korunma münasebetile bir yazı yazmış ve alâkadarı ile gör rüşerek, bu vadideki çalışmanın da- ha şamil ve daha seri bir hale ge. tirilmesi İdzumunu tebarüz ettir. miş ve dünyanın bu yoldaki çalış" malarına dikkat nazarmı o celbede- rek zehirli gaz kurslarından istifa, de edemiyenler için nasl (o bareket lâzımgeldiğini söylemiştik. Zehirli gaz kurslarınm bütün ted. tisatı nihayet altı konferansa mün. hasir bulunduğuna göre haftada iki | konferans verilmek suretile üç haf ta içinde ikmal edilebilecektir. Kon* feranslar ve yani dersler verilirken bir taraftan da broşürler o neşri ve hattâ filmler tertibi o süretile kurs. lardan istifade edemiyenlerin de da. ha seri bir müddet içinde bu bilgi ile techizi icap ettiğini söylemiş ve bunun için matbuatın da sırı celbetmek. düzumunu. ilâve etmiş. tik. Bilhassa zehirli gaz - kurslarının bir mayısta tatil olunduklarını mev zruubahs ederek bu işteki yanlışlığı tebarüz ettirmeğe çalışan gazeteniz kurslar için yaz ve tatillerin ve say fiyelerin daha müsait olduğunu da söylemiş bulunuyor, Mekteplerde tedrisat oluyor, ama talebe için mahalleler mümessilleri yoluyla her aileden 'bir veya iki ki- şi çağırarak kurslarda bu bilgi ile techiz olumuyor, ama, nihayet bun. Jar da yüzde bir miktara ancak ba. liğ olabiliyor. Bu iş pek mühim bir tedris ve dediğimiz kaldeleri dalma tanıma, masına rağmen serbest bırakılmalı. dir. Çünkü sanatin bu hürriyete kati ihtiyacı vardır. Herhangi bir sanat. kârın hürriyetine tecavüz — edildiği zaman, kendilerinin eserleri o nas) olursa olsun, hattâ sanatin rencide edecek mevzulurdan kaçın ması İizimgeldiğini söylü le itiraz ettiği ü hepsi, bülün iddiaları, nazariyelere rağınen, © tam hürriye, tin meslekleri için zaruri oo bir şari " | olduğunu sezmektedirler, Nurullah ATAÇ Rasgele Politika pokeri EVLETLER poker oynuyorlar: Ka» re şu: Çemberlayn, Daladiye, Hitler, Mumo- Jini, Kiminin elinde iki as, kiminde iki ra, va, kiminde bir döper vale var, Ortada e- peyce bir pot mevcuttur. Oyunun İlk devrelerinde birr o blöfe sapan oyuncular kızıştılar ve önce avertü- rü yapan Hitler, bir rest çekerek bir çeki dercib etti, Mussolini de ruva daha geçirerek o da bir milyonluk bir pot aldı, Çemberlamm ve Daladiye: — Pabucu çiyerken belli olar, diyor- lar, Oyun bütün hararetile devam ediyor, Fakat kâğıt gelmiyor, Bir aarlık ahlâkı | r emekli memur gaz kursundan davetli olmadığı için geri çevrilmiş... Bu kari, “ne sobaya, ne lâmbaya, ne oduna htiyac olmıyan bu mevsimde kursların daha şamil bir hale getirilerek devamını,, istiyor kurs işi değildir. Kısa merhalelerle yapılabilir. Büyük salonlarda, mey. danlarda bu yaz müddetince, opar lörlerle ve ayrıca küçük broşürler de tevzi etmek suretile ve icabında tecrübeler yapmak tedbiriyle pekâ. lâ daha süratle, bilen ve bilmiyen, kim olursa olsun zehirli o gazlardan korunma etrafında tenvir Ve irşat edilmiş olur, Neşriyatımiz üzerine Fatih Câbi Ali sokak rumara 29 da oturan ve emekli memur olduğunu söyliyen bir kariimiz, bize kendi i bildiren ve bu z &i ihtiyaçlarını tebarüz etti. ren bir mektup gönderdi. Bu mektubu asağıya aynen dert. sdiyoraz. İçinde görüleceği veçhile (70.000 nüfuslu olan bu semtte an. i cak 5000 kişi kurslara davet edile : ir ve ayrıca davetiyesiz gir- venler de yersizlikten dola. İ yı kabul olunmamış ve geriye dön. müştür, Bu karilmiz, bizim — söyledikleri. mizi teyit eden mektubile, bu vadi- de büyük bir memleket hizmeti ve vazitesi üzerine almiş bulunanların dikkat nazarlarını celbediyor. İşte mektup: Çok muhterem Bayımız; “Sinirlerimizi geren son sivast hâ- memisken ve özlerimiz endişe ile etrafa bakar, ken” gazetelerimizde bomba” ve ze. hirli gazlar hakkında yazılar çoğal. mağa basladı. Bizi bu o husustada irşada koşan siz gazetecilere candan minnet ve şükranlar... Hayvanlara mahsus o maskeden, bebeklere mahsus koruyucu âletler den bile bahsederken biriniz daha ileri gitti ve vok acı bir hakikat ifşa etti: (Böyle bir zamanda bir mayıs ta zehirli gazlar dersleri kapatıla. mâz. Her yurtdaş mutlak ve acele okutulmalıdır...) diye feryat etti, Bu yazıyı okuduk, sevindik. On gündür büyük bir ahbab küt. tesi bu mevzuu ele aldık. Ve anla" dık ki: bu gidişle, yani o senede üç ay tiyatro ve sinemalar gibi kışm okutulmakla şehir halkı obelki or senede tamamer okutulmuş olacak.. i 70000 kişiye yakın nüfuslu semti” mizde bugün ancak 6000 i okumaya | çağrıldı... Ders salonlarını aydınlatmak ve ısıtmak masrafları ile gece vakti, ışın, karda, yağmurda derse git. mek güçlüklerinin ortadan kalkıp devletin paradan, halkın vakitten iktisat edeceği bu mevsimde bu ders leri hangi makam, hangi salâhiyetle da foşmankeye giden Çemberlsyam çek. tiği tek kâğıtla bir ruvayal yapması tehli, kesi karşında pas dedi. Birinel seans bittiği zaman Musolini ve Hitler kazançlı çıktılar, İkinci seansa Ruzvelte girerek oyuncu» lar beşe baliğ oldular. Ortada kıyasıya o- yun ihtiras görülüyor. Herkes kendine or- tak aramakla meşgul, Ruzvelt açık oynu, yor ve tehlikeli bir oyuncu görünüyor. İlk hamlelerde Amerikalı cuları kaçırdı, mühimce eline bir Oyun turlara girdi, Bir aralık oyuncu, larm ellerinde şöyle Musolinl Bu beşli seansta artık ruvalar, aslar mühim değil, Mer oyuncu bir kent mera- kmda. Fakat garib bir şansla hiçbir oyun- ca bir floş bile tutamıyor, Pot onun elin» den ötekine geçiyor ve ne kazanç var, ne Mussolinide üç ruvs ve İki astan mürek kapatabiliyor? Devletin kanunla *tiğ İğtultan hangi hakla bizleri mah ruh ediyorlar? Bu makamı ikaz için nereler baş vuralım? Hayvanların bile dü. şünüldüğü bu sırada biz insanları bu hayatımızla alâkadar derslerden (sinema kapatır gibi) nasıl uzak. laştırabilirler? Maalesef bu ay sonunda kapat. masırda ısrar edi i öğreniyoruz. Bu işle muvazzaf polis | memuruna dün akşam sorduk ve bu cevabi aldık, l | ie ş ders salonuna gittik Kapıdaki memur bizden resmi ça | Zırış kâğıdı sordu. Yok dedik w maksadımızı bü; bir samimiyet | le anlattık, Aldığımız cevap: (salör ancak çağırılanlara kadardı i de fazladan sizler girerseniz yaktâ kalacak hemde intizam bo. zulmasına sebeb olacaksınız.) Hak verdik ove büyük ac çıktık. Önümüz bahar ve yaz. Ne salona ne sobaya ne lâmbaya — lüzum var, Günler de uzadığına göre şimdiki ders saati o zaman henüz gündüz. dür. Bilhassa akşam serinliklerinde daha rahat ders dinlenir. kimyager, ecza” duğu bu kültür kaynağı şehirde birkaç zehirli gaz hocası bulmak acaba bir işmidir? Kışın, oduna, kömüre, elektrik, lüks lâmbası ve havagazine verilen para. larla, ücretli hoca bile pekâlâ her yerde bulunabilir. Bize rehber olu. nuz ve alâkadar kirmseleri ikaz edi. niz. Zira vaziyetin senelere, değil, günlere bile tahammülü yoktur. Sayın gazetenize ve değerli mat- buatımıza bu vesile ile ( bir daha İ sonsuz şükran ve saygılarımızı su | İ narızı, Zehirli gaz kurslarınm bir mayıs. | ta tatil edilmesi için mühim bir ma. zeret ve sebeh olmasa gerektir. Nihayet bu işin tedrisatını Ü be almış vatanseverlerin de bir ya: tatili yapmağa lüzum görecekleri kadar mühim bir yorgunlukları mevzuubahs olamaz. O halde böyle çoğu (o kurslardar mahrum kalmış semtlerde bu ted risata devam etmekte, ne mahzur tasavvur olunabilir? Bir kari mek tubu münasebetile yeniden bu me, seleye temasa lüzum ğ için alâkadarların tekrar di | İ | | Esrarengiz mes'uliyet Yazan: M. DALKILIÇ “Bakırköyünde küçük bir yavru üstü açık olan bir ku. yuya düşerek feci sprette ölmüştür, Hâdise kurbanı Bakırköyünde Niyazibey sokağında 22 numarada oturan sütçü Riza Gengizin oğlu dört ya, şında İbrahimdir. Zavallı çocuk dün bahçede oynarken a düşmüş ve gelen itfaiyenin bütün çok derin olan kuyudan ancak Ve tabii zabıta fabibi görmüy ve tabii cesedin defn'ne ruhsat verilmiş ve pek tabiidir ki tahlikat yapılıp kimseciklerin stun'u tak siri olmadığı anlaşılmış ve biltabi anası babası, kardeşleri, tanı- dıkları göğüslerini parçalıyarak ağlamışlar ve elbette mahalle hal- kına bu Küdise günlerce hazin bir mevzu olacak, Sökiz yüz bin nüfuslak bir sehir içinde ve nihayet 18 milyon. luk bir kütle arasmda böyle vakalar olması da fa Yani her şeyi tabii, Zelzele, seylâb, heyelân gibi önlenmez ta. bint krizlerinden gayri hiçbir kaza hâdisesi tasavvur edilemez ki Ne yanım, hattâ ne şimşek, ne İnhidam ve ne bütün tna topliyabildiğimiz faclalar tabidir. Bunlar hep birer ül, dikkatsizlik, tedbirsizlik, durendişsizlik, hesabsızlık, alâkasızlıktan doğan ve kendi kusurlarımızla tekevvün eden hâdi- lelerinde yapılan tahklkatta ferden bir mes'ul çikarmak münkün olmadığına göre kimseciklerin sunu taksirini bul mamak da tabiidir, Pencereden düşer, parçalanır ölür, tahkikat yapılır ve mes'ul yine kimse değildir. Kuyuya düser, boğular ö- lür, yanar ölür, haşlanır ölür, hastalanır ölür, hendeğe yuvarlanır ölür, otomebil altnda ölür, tramvay altnda ölür, elektrik direğinde ölür ve tahkikat yapılır, mes'ul bulunamaz. Malbulü bütün bu hâ, diselerin girli bir m. üi vardır. Bu yurdun bir kösesinden öbil senna kadar görünmeden felâket ve facia ve Âfet serpen esrarengiz | mesuliyeti kendi benliğimizde aramak gerekirken gözlü, burun saç!” ayaklı, kalbli ve dimağlı bir fert arar dururuz. İki satırlık bir garete haberi içinde dört yaşlık bir cumhuriyet yavrusunsa yine bu meçhul mes'uliyetin kurbanı olup gittiği İspan- ya harbinden çok az bir benimseme İle okur geçeriz, İşte bu gizli mes'uliyetin ilk nüvesi bu benimsenmeyen alâka, sızlıkla doğmuştur ve bu mes'uliyotin menhüus hayatıyctini bu alâ, kasızlık ve benimsememezliğin İleaları mütemsdiyen dokur durur, Sokakta kuyusu, bahçede kuyusu, arsada kuyusu, yang ye, rinde kuyusu, mahalle arasmda kuyusu, bostanda kuyusu olan bir yerde eğer tablat bir sevkitabii halinde kedi gibi bu tehlikeyi kok- lıyarak sezen bir hilkat jend etmezse bu felâketler sürüp gidecek. tir. Ama, düşünsek ki o kuyuyu o ev sahibi, veya o bahcenin mali. ki veya o arsanın mutasarrıfı veya o bostanın müciri betonla ve otomatik bir kapakla kapamak mecburiyetinde bırakılaydı ve aksi takdirle açık ve tehlikeli kuyular sahiblerinin canları ağır cezai hü, kümlerle yakılsaydı, bu yavrucak 23 Nisan bayramı yirmi metre derinliğinde bir kuyuda taştan taşa çarparak tüyler ürperten bir şekilde canma veda ederek idrak etmezdi. Bir Türk yavrusunun bu kaza İle uğradığı felâketten bü tedbir, sizlik mes'ul edilebilseydi, işte o zaman gözlü kulaklı ferdler de ele geşirilebilir ve kanunla (okatlanırdı, haklarından gelinirdi. “Ecel gelir cihane « Baş ağrısı behune” gibi mübtezel, halde ve ahmakça bir tevekkülden kurtulmadıkça hep böyle yüreğimiz ya- narak vahlanacağımız. facialar seyircisi olacağız. En küçlik ihmal bir fetâket doğurur, Bu kuyu hâdisesi kırkı geçen bir müsibettir, Hâlâ böyle feci bir kıssadan bir nasihat alamadık mı? Kazalar bir cemiyetin ayıplarıdır. Ne diyelim has Yakalanan eroinciler Biri yakalanınca şebeke meydana çıktı 7 Zabıt memurları dün kir kısım «roinci dabi yakalamışlardır, Sâ- bikalı eroincilerden Kâzımın Samat yada eroin sattığı haber alınmış, Ticaret Vekili şehrimize geliyor Ticaret vekili Cezminin bu hafta içinde şehrimize gel beklen - mekte Vekil bursda ticaret ve » kületi, rinde tetkikler yapacak ve memur, < bağlanan müesseseler üze“ zarlârını celbetmeği bir vazife bili. riz Mitler yatmış ve bir iki rölansla oyun. lan dört yı Oyun yorlar, Sanırız ki bunda tetatet bakara oy- manacak! kâğıtlar görüyoruz: Fakat kep rezerve bir ful var, Daladiye kent tutmuş, Çemberlayn da dört bacak var. Hitler rölâns ediyor, Mussolini sürrö, lans yapıyor. Daladiye ve Çemberlayn ay- nen görüyolar. Fakat birdenbire Kuzvelt bütün oyunculara dönerek: — Rest! diye haykırıyor. Ortaklar biribirine çiz'yorlar, masası karışıyor. Çünkü Amerikan poke- rine nazaran floş ruvayyal üstünde sayı, sadüf eden aynada görülüyor. Buzün bu kodaman politikacılar, yeni- den cihazlanıyorlar. Yeniden orluklar arı- nunda, krupiye olup kanyot alabilmektir, larla tamışacaktır, işaretli para mukabilinde bir paket erolni bir müşteriye verirken tu - tulmuştur, Kâzımın evinde araştır. ma yapılmış, 19 paket eroin bulun» muştur. Merkeze Mürülüp sorguya çeki, icn Kâzım, bunları kel Hulüsiden:, aldığını söylemiş, Hulüsi bakslan - | mış, oda sabıkalı Bekirden teda» İ rik ettiğini bildirmiştir. Bekir ta kip edilmiş, Çarşıkapıda Haer İs - masil isminde birisine bir paket ero, in satarken yakalanmış, üzerinde 9 paket eroln bulunmuştur. Paketler müsadere olunmuş, sor- İguya çekilen Bekir bunları Musta- İfa ve Marj'n isminde iki kişiden al. | dığını söyle, zabıta memurları bu iki adamı yakalayıp üzerlerini ve evlerini aramışlzraa da bir şey bu- lamamışlardır. Mustafa ile oMaryo kendilerine iftir edildiğini söyle mektedirler. Zabita tahkikata e- hemmiyetlo devam etmektedir. kırmızıdan bir floş mankede blöfe hazırlanmış, Oyun edi Ruzveitin elinin arkasma te, nül sayıldı, iş simdi asıl hüner, bu kumar oyu,