i İ i Yi ar kapayan maskelere rağ. ği nala ar cemiyetin muhte. mensup olduğunu an. İkmak, Müş İn ük değildi, * bil in seviyesinin miherk ta- ; Ri sort kişi bunlar. arasın. birinin iskemle- i takılmış olan smo- en cebi meydana çıkardığı panta. t i bir şekilde kabarık. Pı tenine Doylün yanma gelmesi G tdi klerine fasıla verdi. vi taz İçmi ki di Pele içmiş olmalı ki dili Binde alilisin vesselâm! Mah Li se. PE istiyor, in NE ayağa kalkarak © artti Doy; a Vermon dedi, size dostum Ge e nlongu takdim ederim. ei dun Rülümsiyerek divana Si DAştiğamıza memnun oldum. nda farketmiştim. < aranız pek güzeldi. © Kotplimana üzüm yök. Man deği #örlüyorum, kompli” “İmasayg £ evkalâde idiniz, Doyl fin, O Den sizi Çinli sanacak Güzeteçi Sen, Sözlerini kesti: if Panya içelim, Bu akşam “esim Yerinde garson. bip getirilince Deyi, alay. LE Tikle artist şe. ei Mis Vermon söylendi: Sona gan M. Doyl! Ma Buruc, " döndü; — * e yepiyoru: B in r iz Siz itiraz yollu salladı: g5 &r kurmarlaz değilsiniz. lir, m bir fenâ huyu olabi. Yanaz yl. Fakat sizin fena hu tu değil radakilerin huylarının av Pürlo, SAR Sordu; “e ayni değil galiba? “ Benip ytl değil galiba? bir şe enimki mi? Kadmlerın hiç İsmi , SUYU yoktur veyi | Dsi pi; yoktur veya onların! 8 birden vardar açi SE İse meziyetlerin hepsi .. a İni Danş...” yor, pekâlâ. ag eker çıkalım mr? | Map, MeMruniyet log aka kalka. Beraber Bağ talar. Artist koridorda “ke, 9 düğmesine basıp bekle. ÜN m, bir ampul yandı. Bu, bar yü eri olduğu için © asansörle yi ia alnı bildiren Cimminin nı. “etiydi, Mi very» Üzerine Furinog ile bera. Bir kay, <rdivene yürüdü, Çıktılar, » eni AŞİK tüvalet odası şeklinde j Artiyg, Şiki kapılı bir yere girdiler. İ DE ğ ng z g B salona Mah Lide 2İONE on dansa davet etti, a 1 — Nedeni bir erkeksiniz! Düyek koruşmağa lüzum gör” < i nuz? Müz iç va Xüzel dansediyorsur > #Y düşünemiyorum. e tel Muhakkak esrarengiz bir e ii #tmekte ısrar ediyor. Kİ abay torsunüz. Deyi ile be. i ÜRE e mediğim bu yeri görmek Yoruma n deâletile geldim. Gö. Bİ Manu, Dundam devkal iâde Pam Kim ze larını Fürlangun dudakla güldü; i |te yaşıyan bir ge ey — Bana kur yapmağa lüzum./dar budala olduklarını düşünüyo- yok, canımı sıkar. rum! — Anladığıma göre bura alışık| — Beni de budalalar arasıra it. olmalısınız. bal ediyor musunuz? i — Erkekler beni budala koymak istiyorlar. Böyle bir muhit zmn dü namus lu olabileceğini çin asıl onlar budala... Caz susmuştu, Artist: — Şuraya oturalım, dedi. Sizinle koruşmak istiyorum. Bana bir cığa. Ta veriniz. Cıgaradan bir iki nefes çe bir müddet kaşları çatık, cıgaranın yanık ucuna bakarak, dalgın ve dü. şünceli durdu. Sonra (birden Fur. longun yüzüne bakarak: — Buraya niçin geldiği — Söylemiştim biraz evvel, — Niçin kaçamak yoluna o sapı. yorsunuz, ben biliyorum: Pettigrev meselesi için değil mi? Furlong anlamamış gibi görün. mek istedi. Fakat kadın sabırsızla. narak onun elini tuttu: — İnkâr etmeyin. Bana güvene- bilirsiniz. Ben Ge ayni şeyi arıyor” dum, Fakat bu iş tehlikeli, çok teli. keli... Furlong elân tereddüt ediyordu. Genç kadın hiddetle devam et: — Sizi aldatmağa çalıştığımı m sanıyorsunuz? Aksini isbat için de lil mi göstereyim? Kim olduğunuzu Sir Peter tarafından bu işin tahki, kine memur edildiğinizi biliyorum. Ayni zamanda geçenlerde Baron Karstun katilini de sizin yakalattı. ğınım biliyorum. Yani siz bir detek- tifsiniz. — Bunların hepsi doğru. F bunlarla bu namuslu bara şim ooJasasında De ianaselk vakk... 5 Kahkaha ile güldü; — Namuslu mu? aşağısını dükten sonra da ayni kanaatte misi, niz? — Bunun ne ehemmiyeti var? Ku mar her yerde oynanıyor. Mah Li gene sustu. Furlong Sor. du: yerine nemedikleri i “İfazla bir gör İ Nakleden: F. K. — Niçin ithal o etmiyeyim? Size yardım emeğe çalışıyorum ve $iZ anlamamakta inât ediyorsunuz. Furlong nihayet karar verdi: İ — Pettigrevi tanıyor muydunuz? | — Evet, İ — Buraya gelir miydi? — Evet, stk sık. butılar belki de manasız şeyler Ehetnnüyeti olan bildiklerimdir. » Ne biliyorsunuz? -» Niçin söyliyeyim? Bana inan. amiyorsunuz ki.. Furlong sükünetle mukabele etti: Size niçin inanmam İâzımgel. diğini de ben size sorabilirim. Fa- kat sormuyorum, çünkü size itimat ediyorum. Dikkatle ona bakarak sordu; — Sahi Tatlı bir sesle mırıldandı: — Teşekkür ederim. Sonra devam etti: — Katilin kim olduğunu öğren. mek istiyonsu, sizin vazile niz. Ben de 5 iğrenmek is. tiyorum. Niçin mi? O benim bile. Ğ ademki ayni gaye için lışıyoruz, mütckabilen biribirimi- ze yardım edelim. Fakat (ihtiyatlı olmalıyız. Burası emin bir yer de. ğil, — Niçin? Etrafına endişe ile baktı: — Şöyliyemem., Size yardım et- mek istiyorum. Fakat şimdi daha söylemem mümkün değil Neden ?anlayamıyorum. — Ah erkekler! Sizin o yerinizde bir kadın olsaydı çoktan anlamıştı. | — Pettigrevin katli hâdisesile ne. İ den bu kadar alâkadar oluyorsu. nuz? Göz göze geldiler ve Furlong ni” hayet anladı: -— Altedersiniz. Onu seviyordu. “İfrank vermen lâzım. (Dünkü nüshadan devam) Bazı vazife ve mesuliyetlerin var. Bunları sana söylemek için acele | etmiş sayılmam. Büyük bir serve. tin mesuliyetini yüklenmiş bulu - nuyorsun.. Seni müdafaa edece- ğim.. Bu akşam senin kırkardeşin olan Gilbert yarm br düşman ke. >, | Silecektir.. Ha.. aklımda iken söy. leyeyim.. Bana hemen dört bin Yapılacak bir sürü muamele var. Bunların tafsilâtını sana sonra veririm, Be- nim gibi fakir bir insan için en ufak imaşrafın bile bir ehemmiyet i vardır. Sana teşekkür etmiyece, İ ğim. Senin kalbinin ne kadar yük sek olduğunu bilirim, Bir yudum likör almaz mısm?. i Ben bir parça içeceğim. Zaval| yavrucuğum; Gilbertten başka ki artık onu saymak ta doğru ol. İmaz, yegâne yakın üakraban be İnim.. Ben ki senin zavalir anneci- igok severdi. Hattâ zengin olduk. tan sonra da bana karşı muamele. si değişmedi. İlk zamanları için zâhmet çektiler. Tabii sen hiç bir şey bilmiyorsun.. Fakat bilmeni isterim., Ben senin babanın, ço- cukluk arkadaşı idim. Onları ben evlendirdim.. Freyziand, Abonkis | sokağında küçük bir dükkân tut. muştu, Karı koca bu dükkânın arkasın daki ufak, kapıcı odası gibi bir o. dacağızda yerleşmişlerdi. O 2a- manlar Sesil çok sevimli ve güzel. di. Üç sene evvel onu kaybettiği. miz zaman bile hâlâ güzeldi. Sa- bi, bit yüdüm kör istemez Mi. sin? Ne ise, bu karı koca kıtkana. at yaşamak mecburiyetinde bulu. nuyorlardı, İşte o zamanlar baban bir me- mur tuttu, Hatrlayacaksın., Ri. goilles.. Sonra da Gilbert doğdu. Baban için bilbaşsa bugün fena bir şey söylemek istemem, Fakat Annesi neden bunu istemişti | Çeviren : SUAT DERVİŞ kıskanmağa © başlamıştı. Sonra) Odada bir sessizlik olmuştu... Gilbert kırmızı saçlı olarak dün .| Dört bin frangı cebine yerleş. 4 yaya geldi. Baban bundan da bin | tiren Pilip dayı çoktan sıvışmış» |bir müna ç.kardı. Dünyanın en)|tr. Luicen başını elleri arasına al, namuslu -kadını olan annenden | mış düşünüyordu. meler şüphe ediyordu. oArtıkİ Birden bütün hatıraları görle- hayatı bir cehennem haline gel-İri önünde bir şelâle gibi akmağa mişti. Rigoilles kapı dışarı edildi. | başlamıştı. İ Üç ay sonra dükkân yandı İ Bu hatıralar o kadar berrak idi — Ya Rigailles ne oldu?, ki... — Memleketten çıktı, gitti. Şimdi o küçücük bir çocuktu. Sonra baban belki kırk iki meslek Annesi evvelâ endişe, sonra da tecrübe etti, Maamalih şunu İh sia bakıyordu ve ... 4 söylemek lâzımdır ki hayatta ce.! “Babana güzel bir sürpriz yap. sur bir adamdı. Bir ara mekanik | mak istemez misin . diyordu. Yala uraş makineleri satmağa başladı . : lâzım.. Ona söylemeyeceğine ye, min et... Bu ikimizin arasında kas laçak.. Bak kocaman bir delikanlı ile konuşur gibi konuşuyorum se. ninle,. Peki, peki anladm.. Hiç ül söylemiyeceksin sevgilim. arasında bir sır ola « dır.. Babanı çok se. | değil mi?.. Onun çok he- şuna gidecek bir şey elbette yap. mak istersin.. O halde onun gibi tebessüm etmeğe, gidişini onun- kine benzetmeğe çalış. O nasl güler bilirsin değil mi? Ne güzel, dir.. Evvelâ yü şöylece bu- ruşturur.. Küçücük ağzının ke. narlarını biraz sarkıt. Hal, Tas mam işte böyle. Şimdi biraz gü. lümse.. Bravoo!.. Bir daha yapa” bilir misin? Haydi, bir daha! A. ferin evlâdım.. ü Baban seni böyle gülümser gö- rünce ne kadar şaşıracak... Sana g güzel bir şekerleme vereceğim .. Sonra da sana daha ne güzel şey. j der öğreteceğim, Sonra güzel şeyler biribirini ta- Baban sokaklarda makine satma- ğa uğraşırken annen de güya bu makinelere alâkadar olan bir ka. dın gibi geliyor, bir makine satın alıyor ve bu suretle etrafta alâka uyandırıyordu. Birdenbire her şey! * değişti.. Hiç ümid edilmedik bi | anda zengin oldular.. Fakat bab: in erkek kardeşiyim. O beni) kıskançlığı tabii değişmemiş. | versin, (Hi. Annenin beğenilmesine © kızı- yor, Gilbertin kızıl saçlı olmasına kızıyordu. Nihayet sen doğdun... ive her şeyi düzektin.. — Ben mi?, — Senin kendisine benzediğini gördüğü zaman herşey düzeldi... Sen belki yüzünün hatları İtibari. le teker teker ona biönzemiyor- dun; fakat bu hatların bir araya gelişinde bir aile benzerliği var. dı.. İşte böylelikle içi rahat etti ve sadete para işleriyle alâkadar ol- mağa başladı. Lucien rengini ne kadar sarar. dıl Sanavanlattığım bu şeylerin tesirile mi?. Bir yudum. Jikör al- sana), nız ona hiç bir şey söylememen Luicen dizleri üzerindeki peçe, | Kip etti. Faraza, mösyü Freyziand. teyi fırlattı ve babasının bulun- | Ve biraz sinirli girdiği zamanlar duğu odaya doğru yürüdü. Gil, | Sindeki bastonunu hiddetle ka. bert orada geceyi geçirmeğe ha. | PrdAki portmantoya atardı. zırlaniyordu. Geniş bir koltuğun | ( Şimdi o da annesinin kendisine Üzerine yastıklar o yerleştirmekle | 1ldığı güzel bastonu aynı hareket- i meşguldü. le ve tıpkı babası gibi portmanto. -— Ne düşünüyorsunuz? Omuz silkti: muz değil mi? Genç kadın ayağa kalktı. — Bazı erkeklerin neden bu ka. 220 — Saray baltacıları, tirendaz- bölüklerile, arkibüzcüler ise bü. kümet reisinin himaye ve tazimi bahanesiyle (Oerkenden amiral gemisine naklcdilecekler. “— Baş kumandan nerede bu- lunacaktır?. — Saraydan hareketinden ii. barez hükümet reisinin yanm. da... — Doğrusu böyle sadık bir dosta lâyık bir hürmet. Cenâro! Bu tertibin sizin zekânızın ese- ri olduğunu anlıyorum... Bun - dan delayı sizi tebrik ederim... Şimdi gelelim fesatçılara, bun - lar hakkında ne gibi malümatı- nız var? — Monsenyör, zanneder . sem, sizin bildiklerinizden fazla bir şey değil. İhtilâlçilerin plâ- mını benden Gaha iyi bilirsiniz... İlâve edebileceğim bir şey var. Ga, o da başkurmandanın muha- fızların amiral gemisine nakle- dilmelerini pek muvafık bulma. dir, Filavaki plân mucibince, Altiyeri hükümet reisini mera sim esnasında bu gemide tevkif edecektir. Bu sırada, karada, kuvvetli bir müfreze boş saraya yürüyecektir. Sen Mark kilise. sinin çancısı, vak'ay: halka ih- bar için çan çalmeâk emrini alir. Diğer kiliseler de, kendisine cevap verecekler. O vakit as- (Devamı var) KAHRAMAN HAYDUD kerler şehrin muhtelif noktaları. Ar işgal için karaya çıkacaklar. Gir, — Şimdi Foskarinin buna mu. kabil tedbirini görelim., — Bu da gâyet basittir; Me- rasim alayı, Lido rıhtıma va- #ıl olunca, hükümet reisi, ken. disini amiral gemisine götüre - cek ölân gördola binecek yerde, yanında bulunan Altiyeriyi ter. kif edecek, ayni zamanda ibtilâl rtisleri de saraya mensup zabi- tan tarafından tevkif edilecek- lerdir.. Zabitandan her birine, tevkif edeceği adamın İsmi şuba, tın birinci günü söylenecektir ,, Amiral gemisine gelince, o an- da buda, yanına yanaşan ve kendisini batırmakla tehdit © den iki harp gemisinin arasın- da kalacaktır. — Bütün iyi fikirler gibi ba- sit, fakat polislerden biç bahset. miyorsunuz, — Ağamlarım, Venediğin he- men her yerinden bulunacak. lar ve: “Yaşasın Foskari!,, di- ye bağırarak halkı teşvik ede. cekler, Fakat, onları başka tür- Jü bağırtmak imkân: da vardır. Kandiyano, sert bir jestle: — Adam sen del dedi. Bıra. kınız istedikleri kadar yaşasın Foskarihdiye bağırsınlar... Ben- ce daha iyi Çenaro! Plânmızda anneni mes'ud etmedi. Son derece kıskançtı, Hem de delicesine bir i kıskaçnlık.. Artık Rigiellesi bile — Lucien halin; Yüzünden beli yat!. KAHRAMAN HAYDUD — Mösyö Cenaro, dedi.. Be- ni belki şimni tar:rsınız. Polis müdürü yerinden sıçra. dı, Boğuk bir sesle bağırdı; — Monsenyör Kandiyano?... Rolân sakin bir sesle tevap verdi: — Eğer ismimi bu kadar yük. sek sesle söylerseniz herkes du- yar, Sonra beni tevkif etmek mecburiyetinde kalırsınız. Ve yahut ta ben sizi tevkif ederim. Kido Cenaro bir ön içinde bü. tün itidelini toplamıştı. — Beni affediniz monsenyör! dedi. Zatı devletlerinin butaya teşrife tenezzül buyüracağınızı hiç ümit etmiyordum.. — Niçin? Mademki ikimizi de alâkadar ©den müşterek menlaatlerimiz var, Siksik gö. rüşmemiz tabi olur. Daha doğ- rusu ben bu fikirdeyim. Nite, kim dün akşam Venediğe geldim ve bu sabah ilk işim sizi ziyaret oklu, Şimdi size soruyorum. Beni tevkif ederek “10” lar mec. Tisine vermek için sizin münasip zamanınız gelmiştir. Kido Cenaro bu sörleri bir nevi dehşet içinde dinlemişti ... Rolan ne demek istiyordu?, Polis müdürünün âni karar. lar vermekte ne kadar tecrübeli olduğunu okuyucularımız bi- Jirler, Bir saniye içinde Rolanı çok İcna, | YA fırlatmasını öğrenmişti. Sonra Haydi, git deldaha güç temrinlere başladılar; (Lütfen sayfay çeviriniz ) 217 tevkif etmekle neler kazanabiles ceğini düşündü: Poskari kurtulmuş olacaktı .. Roların idamı Venedik halkı. nı dehşet içinde berakacaktı .. O zaman kendisi büyüyecek ve her istediğini elde edecekti... Bir de bunun aksini düşündü. .. Kat'i kararını verdi. Ayağa kalktı.. Rolanın önün. de hürmetle eğildi; — Monsenyör, zatı devletini zi tevkil etmekten vazgeçiyo- TUR. — Niçin? Fikirlerinizdeki bu değişikliğin sebebini çok me. rak ediyorum.. — Pek basit monsenyör... Ev. velâ: Sire karşı (hissettiğim minnettarlıktan.. . — Minnettarlığmızı bana faz lası ile ödediniz. . Bu bir sebep teşkil etmez.. — Saniyen: Düşündüm, taşın dım, hak ve adaletin sizin tara- fınizda olduğuna kanaat getir. dim.. — Bu da kâfi bir sebep de. gil mösyö.. Sizin gibi bir adam hareketlerinin adalete (uyup uymadığını ancak en son nokta- da düşünüc.. Hayır, buda değil. Mademki bana karşı fikirlerinizi samimi olarak söylemekten çe- kiniyorsunuz, O halde onları, si- 5€ açıkça ben söyleyeyim.