Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
v 4 d':“hşmısilı Viyana hakem | , Ç aysonra Âlman- y ce:;'.!“lknyı yuütüvermesi Hu Gu:““ dünyada derin akisler V Ütan leler efkârı umumiyeye K € hhm:hı'“k fikirlerini yazıyor- mwr » Almanyanın müttefiki Pi a Çika etlerin “dirije,, matbua- İt ç Tlar müstesna, umumiyetle Pa Hüdet Y S Pit eder © tecavüz — siyasetini : Mahiyettedir. AT :ln bir kaçını Anadolu. a- | di haklen alıyoruz: h. &rtik biliyoruz ki, | ' Südet Pu " Hiterin — Avrüpada son ç 'l'hhdl, tını teşkil etmiyor- __ â ârtık bu metalibatın an- K İ y OGini kabul edecek vaziyel- f ht h:_î""“'— Büugün hiçbir suretle i %*Y #it olmıyan, Almanyaya V, 1 arzu etmiyen ve fakat bu- y ” Silâh faikiyeti karşısında ım_ lopraklar üzerinde ga- * l“lt, T dalgalanmaktadiır. Berlinle Tuna arasında he: : m“k“cmet edebilecek tek " & etti. Hitler, orta Âv- küçük dvletlerine ders ver Ü %îiünvıya bir nazi vaa- li n Nîkl e olduğunu ve Alman hi Psl e İ N"’er Times (Amerikan) ıh?_lnm Boöhemya ve Morav- İkak4 Sliklâline nihayet verişin* Ürüry, SEMlddet için, her ne ba> NUT '”:bğîir hiç bir bahane yok- Ü suretle yapılan hare- İ hiı.î."f Hitlerin verdiği — bütün Ü “İlmm“ ve vadiler serisi de İi ha Sür. Nazilerin — iktidar Belmesindenberi, —Alman khml'fnımile sarih — surette, .ıuı lpı Böstermiştir.,, h:;:hluket. medeni bir dev- %'H 1Yacak iğrenç bir şeydir. İi (P karşısında efkârı umu- p e » Yduğu istikrah cihanşü- 'ıl']f kall huk“ndan böyle nasyonal sös- C el şmlünîn sözüne itlimat et- İ & kalmamıştır. İ Times (İngiliz) l K hlîîhâh tinayet... Dünkü hâdi- İN g edilebilecek en hafif ke- | "*üurı' Dünkü hâdiselerin hi- n medeni dünyaya nefret Sing Yaymıştır. Almanya, ken- Pt Yok çirkin bir şekilde kir- İn. d, * bu, nazi rejimi kaldıkça OD Bük edecektir. Artık Alman- y . ün , 'ıı_ Bi h İ L b h l l R | KI A komşuları tahdit altın- zihniyeti ölmüş ve def- 1 İ | t Post (İngiliz) | | .& Git lınküf*ıîlet.l ile politik veyahut .W hlq Anlaşmalar imzasının fay- Ç *Zira, Hitler kendisinin İ ini Ber anlaşmanın — ancak qu%?“îunı gittiği müddetçe ıhh N Nu İsbat etmiştir.,, ! kmm Kronikl (İngiliz) T!leyraph And Morning be’“rupıdı cereyan eden hai Hici hâdiseleri büyük Bri | hi hefretle takip etmektedir. A &Uçaklığa şahit oluyoruz.,, ıîi'&lhç"" Ekspres (İngiliz) ş l-h_ı_li Zorlamadan söyliyebili- | q::!:el vicdan, adalete ve | Ogı.ıc hürmet prensipine kar- ük' küstahça — yapılan bir Boyan Na karşısında, yaralan- I;u:ı içindedir. Münih muka- hx *" İmza etmiş ve bir çok Iştır. Bugün bu taah- | #mektedir. Fransa ve İn- b Klepı ç Kendisi ile birlikte im- Ülr, kâğfıt — parcasını, yıri- İngiltere ve Fransa, Çek .“».“:“nuıı. memleketi itimad- u?!it' *slim eden tebliği meşru İt , ha h aladığını kabul edebi- a) Kikatte, tehdit — altında |* îl'ı_ıit Ağa mecbur elmişlerdir. | P'ın ©© tebliğin kıymeti olur MÜlyap; V© İngiltere için, Prag * h r, Pevcuttur. Fransa ve İn- Taarla, PSizliği tanıyamazlar, ta- dlrhr." Vi B Paristen (Fransız) (Devamı 4 üncüde) Maksatlarını göslerdi.,, HRBER — Akşam Postası memurları D ettiğinde şüphe edilemez. muliyle tebarüz ettirmekti., — Muvaffak tihbar cümlesinden bulunmaktadır. hilinde telâkki etmektedir demektir. bir memurun vaziyetine muadildir. mek vazifesi hâsıl oluyor demektir. baliğ olur. tesviyesini temin-etmektir. < kanaatindeyiz. katleri nispetinde diğer vkâletlerin veya ne tayinleri mümkündür. Denizbank yeni bir teşekkül olduğu den tayinleri mümkündür. Açıkta — kalan — Denizbank — messlesi ENİZBANKTAN kadro harici kalan memurların vazi. yetleri etrafında yaptığımız neşriyatm, sırf bir haksız- lık halinde tezahür eden bir vaziyeti tahlil ederek alâkadarların dikkat nazarlarma koymak gibi bir memleket kaygusuna İstinat Matbuatın en yüksek vazifesi, memleket meseleleri etrafın, da muttali oldukları hâdise ve vakıâları bitaraf bir tenkid ve tahlil gözüyle, devletin, hükümetin, alâkadarlarım nazarı dikkati- ne vazetmektir. Türkiye Cumhuriyeti rejiminin en karakteristik ; yüzü, halkı ile, partisile, hükümetile, devletile, matbuatıyla tam bir bütünlük göstermiş olmasındadır. DBu bütünlük içindeki va. zifemize güvenerek Denizbanktan açıkta kalan memurlar mese- lesinde mütevali şekilde yaptığımız neşriyat, herhangi bakımdan olursa olsun bir haksızlık halinde görülen bir vaziyeti bütün şü. müsterihiz. Çünkü: sevinçle haber aldık ki alâkadar iktısat ve- kâleti, bir ehliyet elenmesi gibi bir esasa bile istinat etmiyen bu açığa çıkarmak işine lâyık olduğu chemmiyeti vermiş ve açıkta ; | kalanların sicillerini tetkike başlıyarak ilk merhalede 20 memu. ? run münhallere tayinini karar altına almıştır. Vaziyetlerinin bir iki güne kadar tebliğ olunacağı da bu İs- Bu neticeye âmil neşriyatımızdır, demek istemiyoruz. Her. hangi bir hakkm tezahürü, cumhuriyet rejiminin tabii bir neti- cesi olduğuna göre ergeç böyle olacaktı zaten, Fakat, bu kadarla iş bitmiş olüyor mu? Bizce hayır. Çünkü, mademki iktısat vekâleti kadro harici kalan memurları, ehliyet derecelerine göre münhallere tayine karar vermiştir, o halde açılıta kalanları filen kendi kadrosu da- Herhangi bir sebeble olursa olsun bu memurların vaziyeti, şu telâkki karşısında, dalresi lâğvedilip merkez emrinde Bu takdirde açıkta kalanla- ra tazminat değil, açık maaşı verilmek ve tayinlerine kadar ge. çen müddete alt açık maaşlarımı tahakkuk ettirerek tesviye et- Açık maaşının mikdarı kanunlarla tayin olunmuştur. her memur tevekkül mecburiyet ve mükellefiyetindedir. Bu asıl maaşın bir kısmr olduğuna göre yine büyük bir yekün tutmaz ve hattâ tasarruf olunmak istenilen aylıkların yüzde bir miktarına Memurlarım bugün duçar oldukları müşkülât gözönüne alı. | nırsa, İktısat Vekâletinin münhallere tayinden önce bir vazifesi daha tebarüz eder, bu da hemen bu memurların açık maaşlarının F 'ıımm unan memm mükteseb' haklarının kaybettiı*ll': 4 memiesi de lâzımgeldiğine nazaran, böyle maaş alanlar mevcutsa bunların aldıklarmı da açık maaşlarına mahsub etmek gerektir Burada bir nokta akla varid olur: Hükümet bir küldür. memur bir vekâletten diğerine, o vekâletin müsaadesi ile geçebi. lir. Vazifenin gayesi, hedefi birdir. İktısat Vekâletinin bugünkü münhallerine nazaran ancak 20 memuru birinci merhalede terfih edeceği görülüyor. Geri kalan 28 memurun da ehliyet ve liya- için, memurların ehli- yet ve liyakatlerine hizmet müddeti müessir olamaz. Ancak tah. silleri, evvelki işleri, sicilli ahvalleri, tayinlerinde âmil olabilir. Gerek bakım, gerekse organizasyon ve neşriyat şubeleri tam birer ihtisas bölgeleri telâkki edilemiyeceğine göre açıktaki me- murlarım sicillerine ve vaziyetlerine göre diğer vekâletlere yeni. Ancak elde memur maaşları teadül kanunu vardır. Yeniden tayinlerde bu kanun esas olmak lâzımgelir. Fakat bu memurla- Not « Maarif vekâleti, mekteplerde m- uaşeret adâbı öğretilmesi hakkında bir tamim yaptı. Mektepler, şimdi- lik koönferanslar şeklinde yapılacak bu muaşeret telkin ve tedris işinin programını bizzat hazırlıyacaklar- dır. İşe süratle başlıyarak çocuklarda muaşeret âdabının itiyat haline ge- tirilmesi matlup — olduğuna göre, mesai programınım rolü çok mühim- dir. Bundan önce (x) iki muhtelif ta- rihli yazımızda mektep — çocukları- *|nın nakil vasıtaları altında — ezilip can vermeleri hâdiselerine temas e- derek bunun ruhi ve içtimal sebeh- lerini tebarüz ettirmiş ve bu mü- nasebetle mekteplerde yaşama bil- gisi, moral ve muaşeret tedrisine ih- tiyaç bulunduğundan bahsetmiştik. Müteakiben maarif vekâletinin bu isabetli kararını görerek sevindik. Yalnız tutulan yolun pratik olmadı- ğına kani bulunuyoruz. Bu münasebetle mektep muallim- leri ile görüştük, Türkiyenin mua- şeret muharrirleri ile görüştük. Or- taya çıkan çok mühim neticeleri ya- zacağız. Lise muallimlerinden bir — zatla görüştük, Bu vadide — değilse bile memleketin içtimai meseleleri üzerin de tetkikleri olan bu — muallimimiz diyor ki: “Maarif vekâleti emir — verdi. Bu iş tahakkuk ettirilecektir. Mektep müdürleri toplanarak müaşeret yo- u üzerinde mevzuları tesbit edecek- Te EA A n Tz Rr n aPi edeceklerdir. Büunun, böyle mühim bir mevzuun olduğumuzu — görerek kalan Buna nazar, belki de hiç müfit olmıyacak bir netice vereceğinden korkarım. | Bu iş takip işidir. İtiyat haline gelebilmesi için çocuğun, talebenin mektepte muaşeret yolundaki hare- ketlerini, telkin edilenler nisbetinde tatbik edip etmediğini — kontrol et- mek lâzımdır. Büu ayrı bir çalışma işidir. Hiç bir muallim, bugünkü ta- hammül ettiği dersler yekünu kar- şısında bütün talebeyi takip mana- sını veren böyle mühim ve — derin kontrolü müstelzim işi üzerine ala- maz, Bu alelâde bir konferanstan ileri geçmez. Muaşeretin didaktik — olması lâ- Bir dairelerin münhalleri. Günuün e lâzım, ama, tatbik yolu yanlıştır., Gene muüallimlerimizden biri di yor ki: “Bu işin iki safhası vardır. Tale- beyi bir muallim veya mektep idare" | si ancak mektep içinde takip ede- Dışında takip — vesaitinden mahrumdur ve nihayet tesadüflere bilir. bağlı bir takip varit olabilir ancak Halbuki muaşeret talebenin yal- nız mektep içi hayatı için değil mek | tep dışt hayatı için de lâzımdır ve daha esaslı olarak ikinci safha için talebeyi hazırlamak gerektir. Bu iş başlı başına bir meseledir. Mektep müdürleri veya muallimleri y A A | ese — Müaşeretin talebede - itiyatlaştırılması - gpayrı bir mesai İşi midir ? !Bu mesele etrafında muallimler ve muaşeret m harrirleri şayanı dikkat noktaları ileri sürüyorlar ,|debunu — bilmezler, bilmiyebilir -| Bilseler bile — programlaştıram: bilirler. Bunun için maarif müd yetinde alâkadar mektep müdür ile ve muaşeret muharrirlerinin zurile bir toplantı yapmak ve es | program hazırlamak icap eder. Hattâ bunu vekâletin — yapır .| daha muvafık ve daha pratik ol du.,, Memleketimizin bu vadide an birkaç muharriri ve müellifi varı Bunlardan 1939 Türk bibHyogra sına bir muaşeret kitabı ilâve eti olan Süheylâ Muzafferle görüşt diyor ki: başarılmasıma kâfi olmaktan zarfı- Hdon tayin değil, _î'ekâlet değiştirmek mah olacağına göre mükteseb hakları ihmal olunamaz. edeceği her türlü hizmete amade bulunur. ye meselesi gecikecek ve mmurların münhal olmaması iyetinde Yurdun faal, dürüst, çalışkan gençlere ihtiyacı vardır. Su veya bu vekâlette olsun, hedef memleket hizmetidir. Buna lâyık olan memleket genci, cumhuriyet hükümetinin kendisine tevdi Yani, demek iİsteriz ki, bütçe zarureti ile açık maaşı tesvi. vaziyeti karşısmda tayinleri teahhur edecekse, pek âlâ bunların diğer ve- zımdiır. Bunun için de ayrıca mua- şeref muallimleri olmak icap eder,ta lebeyi draşrıda, içeride, sınıfta, bah- çede, merasimde, — müsamerede ve bütün mektep hayatında dahi gez- melerde dışarı hayatında takip ede- cek, onları mektep içi, dışı ve hayat ve cemiyet bakımlarından muhtaç bulundukları muaşeret adâb ve w mümkün olur., kâlet münhallerine tayinleri suretile vaziyetlerinin korunması Hakkı yerine getiren alâkadar âmirlerin, köndi sun'u taksi, ri taallük etmeksizin bugünkü akıbete maruz kalan bu memle- ket evlâtlarıdan geri kaacak yirmi üçünü de bir an eyvel bu vaziyetten halâs etmeğe himmetlerini tekrar taleb ederiz. sullerine alıştıracak, bu yolda öğre- nilecek, şeyleri bir programla tatbik edecek ayrı ve müstakil muallimler lâzımdır. Bunun başka türlü tahakkuk ede- Dal. sinden tanımak mümkündür. , Çemberlaynin antika | şemsiyesi 40 Sene evvel karısı tarafından kendisine hediye olunmuş Çemberlaynım tarihe geçen şemsi- yesi esasen antika sayılabilecek bir şeydir ve 40 senelik bir mazisi var- dır. Bu şemsiyeyi İngiliz başvekiline bundan kırk sene evyel karısı hediye olarak almıştı. Çemberlayn bu hedi- yeye o kadar kıymet — vermiştir ki, eskidiği halde elinden bırakmak iş- ftememiş ve şimdiye kadar dört kere tamir ettirmiştir. İngilizler Çemberlaynın, eskidikçe tamir ettirip kullandığı ve hiç elin- den bırakmak istemediği bu şemsi- yeyi artık müzeye kaldırmanın za- mani geldiğini düşünüyorlar. Fakat Cemberlayn henüz bırakmak niye- tinde değildir. Şemsiyenin bu hikâyesini Çember ceğini ümit etmem. Fikir çok yerinde, çok güzel, çok laynımn karısı geçen gün bir kadın birliği toplantısında anlatmıştır. Dünyanın dört gözü AKIİT'ta sayın Asım Us, “Orta Av- rupâ hâdislerinin istikameti” adlı başmakalesinde: _ “Orta Avrupa hâdiseleri bütün dünya. nm dört gözünü açacak bir şekil aldı,, di- yor. Üstad, bugünlerde — burnunun ucunu görmiyen dünyayı, dört gözlü vasfetmekle, gözlüklü demek istiyen bir telmih yapıyor hiç şüphesiz, Haksız mı? Dünyannı artık gözleri görmez olduğu muhakkak, Çemberlayn gibi feleğin çemberinden geçmiş emektar bir diplomatın bile uzağı görmediğine göre bir idrosefal olan dünya. ken, lâfla peynir gemisinin yürümiyeceği. Rasgele Aya sayın Âsım Us'un bir yakını büyülten gözlük taktırmış olması çok mu? Peynir gemisi IDA maddeleri hakkında tetkikat yapmak üzere üç ay önce — teşkil edilmiş olan belediye iktısat müşavere he- yetinin belediyeye ve İstanbul şehrine na- fi olacak bir faaliyet gösteremiyeceği an. laşıldığmdan lâğvina karar verilmiş. Etrüsk gibi koskoca gemi yürümez: ni cedadımız söylemişti. Küllü şey'in yer- eu ilâ aslihi. Radyolu kahveler AZI belediyelerin radyolu kahveleri kafeşantan addederek buralardan belediye vergi ve resimleri tahsil etmek istedikleri görülmüş, —dahiliye vekâletine şikâyet olunmuş. Bittabi böyle şey olamı- yacağma karar verilmiş, Radyolu kahveler kafeşantan - telâkki olunursa, bülbül, kedi, saka besliyen kah. _ı-aleı- de niçin Gardenbar olmasın? v uh. Onu, yüzünü görmeden de şemsiye- “Ben eserimin bir yerinde şa | sanaatim olarak muaşeretin mek lerde, meslek mekteplerinde tale 'e, subaylara, askere, memura, | lise, jandarmaya, — ameleye ted edilmesini lüzumlu bulduğumu barüz ettirmiştim, Maarif vekâletinin bu hareket en çok sevinç duyan benim. Fal muaşeret sanıldığı gibi yalnız seli vermeği bilmek, yürümeği öğrenim değildir. Muaşeret, insanların — biribiri birinin diğerlerine, diğerlerinin rine karşı cemiyet münasebetleri | kımından en doğru hareketler tanzim eden bilgidir. Bunun içtimaf, milli, ferdi, maş beynelmilel variyantları — vart Muaşeret cemiyet tekâmülü ile n vazi neşvünema bulur. Bu öyle sanıldığı gibi — basit | iş değildir .Bugünkü cemiyet mı |serete yicdandan fazla — bağlıd Muaşerete mekteplerden başlamı en doğru hareket olur. Milletin n vesi talebedir. Onu — hazırlamal cemiyetimizin muhtaç olduğu mı şeret temin edilmiş bulunur. |— Müuaşerete muhtacız, bundan şi he edilemez. Fakat maarif vekâle nin tuttuğu yol pratik ve — müsl bir neticeye varamaz bunda da derece şüphem yoktur. Bu apayrı bir branştır. Muaşe tin talebede itiyatlaştırılması as tır ve zaten böyle olmadıkça bu İ; amelt hiçbir kıymeti yok demeki İtiyatlaştırmak takip ile mümki Talebenin mektep içinde ve şeh de, evinde ve hayatında, irfan se yesine göre tekâmülü takip edilm üzere muaşeret bilgilerile hazırle ması çok mühim bir mesai yolud! Bunu maarif vekâletinin bizzat | hakkuk ettirmesi lâzımdır.Munşe! konlerans şeklinde de olsa anc tedris hüviyetile olmak — lâzımd Ve yavaş yavaş tedrisat program rında yer almalıdır. Muaşeret öğ timinin en lüzumludan — başlamı şarttır.Tasnifli,sistemli,programlı mak gerektir. Talebenin hazmea bileceği şekilde — hazırlanması ic eder. İlk, orta, lise derecelerine göre yarlanmak lüzumu ihmal alun: maz. Herhalde bu iş daha fazla me: ve daha hassas bir alâka ister..,, (*) 18 şubat 1939 cumürlesi sa sı, 5 mart 1939 pazar sayısı, Sıcak havalar doğum nisbetini azaltıyori u Alimlerin tetkikatma göre, sıc havanın dünya nüfus vaziyeti ü rine büyük bir tesiri vardır. Ha ne kadar sıcak olursa doğüm o & da. azalmakta veya doğan çocuk! Lüyümemektedir. — | Meselâ 1930-35 seneleri zarlın dür.yada havalar, diğer senelere n betle sıcak gitmiştir. Bunun netir İsi olarak da o seneler zarfında d ğan çocuklar, fazla inkişaf edemi) cekler, ciliz ve çelimsiz kalataklı dır.