Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ğ — . YZ HART . 1930 KA Amerikan polisi maskeli 3 haydudun peşinde... Amerikanın yüksek sınıfına mensup gayritabii mahlüklar olduğu sanılan haydutlar, genç nişanlıları pusuya düşürüyorlar AÂmerikada, son birkaç ay zarfında sık sık te. —'ü!' eden ve şimdiye kadar görülmemiş tarzda ı"'ZIlklar halkı dehşet içinde bırakmıştır, Bu esrarengiz soygunculukların faili henüz ya- ıştır. Bu vakaların ne büyük ölçüde bir | Slk, ne de cinayet kastiyle yapılmamış olma- '&Ineseleye büsbütün anlaşılmaz tedir, Ve kırlara gezmeğe giden genç bir ağaca sımsıkı bağlamışlar ve kızın yanma dönmüşlerdir. | * Seyretmeğe tahammül C Olduğu yerde bayılmıştır. Haydudlar üç kişidirler. Tecavüz ettikleri za. daima yüzleri maskeli ve elleri lâstik dir. Tehlikeye maruz olanlar, hususi otomobil- ' ftanışmış çiftlerdir. Yaşlılara, “arında kadın bulunmıyanlara hiç ilişmiyen bu düdlar, son defa olarak Amerikanm ismi gizli San tanımmış bir ailesinin genç kızıyla nişanlı- * tenha bir orman yolunda hücum etmişlerdir. Daha evvelki vakalarda olduğu gibi, bunda | Saktan bir kurşunla otomobilin lâstiğini patla, , İşe başlıyan maskeli hayd olar, duran oto. e hücum ederek tabancalarını genç adamın “Sina dayamışlar ve genç kızı sürükliyerek oto- ç den dışarı çıkarmışlardır. Erkek müdafaa te- t Üsüne girişince, haydudların ikisi bir olarak Ağaca bağlı kalan nişanlımın gözlerinin önünde Müthiş bir facia cereyan etmeğe başlamıştır. 'dudlar yarı baygın bir halde olan genç kızı, a. | Sir, soğukkanlılıkla soyarak, üstünden çıkar. | "' elbiseleri, çamaşırları bir yığım yapmışlar bir kibritle tutuşturmuşlardır. Artık bu manza- edemiyen genç adam, k Gözlerinî açtığı zaman kendi iplerinin gevşe- * ve genç kızın da çırılçıplak ve yarı ölü bir HABER — Akşam Postası bir hal ver- eldi- nişanlılar ve ailelere veya üçü birden ağ- tür. küçük bir para için hakiki bir hırsız hayatını teh. likeye koymaz. uğramıştır. Saat ve para çantası alımmıştı. Fakat böyle Amerikan polisi, bu Üç maskeli adamm, Ame. rikanm belki de yüksek smıfına mensub, gayritabil temayülleri olan dejenere mahlüklar olduğuna ka- nidir. Şimdiye kadar hiçbir cinayet işlenmemiş ve mühim bir para çalmmamış olmasma göre, bu ta- arruzların bir nevi sadizmin müthiş bir olduğu kuvvetle zannedilmektedir. Şimdiye kadar yirmiden fazla çift üç maskeli adamm taarruzuna tezahürü kinci Gandi ! t*_ hindli genç de açlık grevi yapıyor el İkinci Gandi İKi İ. Hindistanda Rajkot hükü- » Mmihracenin halkın aleyhin- kanunları değiştirmesi için İt €vi yaparken, Londrada da İ genç, onun gibi, oruç tut- kqaîşlaımştır. qm ismindeki bu genç, Lom İ Versitesinde hukuk talebesi- , Kendisini — ikinci bir Gandi yoladır. Malümdur ki Gandi Mezunudur. kık:“'—îu'ıde üç gün aç kalmaya ,, ” arkadaşlarının da kendisi 51;6:'_' yapmalarına müsaade et- , “'Iilı- bildirmişti. Bunun üzerine * taraftarlarından bir çoğu ;Tltuı gibi ara sıra aç kalır- U N “a.d:t etmemek için bunu bırak- ;h'!ı _kEHdisine bu nokta hatır- « , Aran, şöyle demiştir: Çöy Ndi, bizim kendi başımı” VÜ p 3Pnamızı menetmişti. Hal- i;t t Oun teşebbüsüne iştirak Wlâ'ı ettim. Greve o lüzum İl; .ng'a're. ben de üç gün aç St3)y b.üsraya. brrakılmış olduğunu dehşetle görmüş- Dra, şeflerinin — arzusuna | Kahire, (Hususi) — İskenderiye gümrük muhafaza memurlarından 47T kişi hakkımda kaçakçılıktan do- layır açılan muhakeme neticelenmiş ve 6 sı azlolunarak diğerleri muh- telif cezalara mâhküm edilmişler. dir. Gümrük umum müdürü liva Va. hab paşa tarafmdan meydana çı- karrımış olaâan bu kaçakçılık - işinde Mısırda büyük” bir kaçakçılık işi 'muhakemeleri devam etmektedir. gümrük memurları, idarenin araba- larımı ve diğer vasıtalarını kullan- mışlar, memlekete külliyetli mik- tarda da kaçak eşya sokmuşlardır. Bunlardan başka; Portsaid güm. rüğünden 36 muhafaza memuru da bu şebekeye yardım etmiş olmak suçu ile mahkemeye verilmiştir ve W  li cr YÜZzÜ imşa nlarını Gi a*k;"' Ş".â & çe iH iğel i VAZAN: L.Buseh 35 Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyahı «Düşmanlarımızın beyinlerini yiyiyorum.. Çünkü onların ruhları beyinlerindedir ! » Başaşağı bağlandıkları yerlerden çözülen biçare adamların — cümlesi bir müddet yerde öylece bitap bir halde, yatıp şaşkın şaşkın bakınıp durdular. İhtimal — beyinlerine hü- cum etmiş olan kandan dolayı göz“ leri dahi bir müddet — etraflarında ne olup bittiğini görmelerine dahi mani oluyordu. Pohua bü işi bitirdikten sonra yanımıza, benimle sihirbazın arası" na geldi. Ona: — Şimdi Hulan-Guluya — benim soracağım sualleri sor bakalım! de- dim, Ayakta gözlerine kan hücum et- miş bir halde put gibi durmakta ©- lan sihirbaza ellerimle — bazı anla. şılmaz işaretler yaptım. Sonra Po- huaya: — Sör bakalım, ne anlıyor mu? dedim. Pohua sordu: — Sana ne söylüyor; anlıyor mu- sun.. Hulan - Gulu!? Sihirbaz taş gibi tavrını hiç boz* madan: — Hayırl.. dedi. 'Tekrar işaretler yaptım ve Pohu. aya: — Söyle ki ceddin Guan - Muri sana hiçbir zaman doğrudan doğru- ya hitap etmiyecek!.. Kendisi Duk. Dukların en büyük reisi olduğu hal- de bu zavallı yedi kişiyi bacakların" dan başaşağı asıp, beyinlerini- fış. kırtıpemeden- böylesişkencelerle, öl- dürüy NĞN Poh f sualimi tekrar etti. Sihirbaz yerinden hiç kımılada" madı. Sonra heyecan ve korkusunu gösteren bir halle birkaç defa yut. kundu. Gâyet kindar bir — sesle şu cevabı verdi: : — Onlar düşmanlarımızdır! — Peki, sor bakalım, Pohua: Ne- den hiçbir âdet olmadığı halde bv zavallıların beyinlerini — yiyorlar?.. Pişirmeden, çiğ olarak insan eti ye- mek günah olduğunu bilmiyor mu? Sihirbazın kuru, etsiz: yüzündeki damarları şişti: — Biz düşmanlarımızın beyinleri. ni yiyoruz.. Çünkü onların ruhları söylediğimi ; e b p ş Fıe '; üÜ YEYAM A Flay nehri boyunda oturan yerlilerin tekrar dünyaya avdet etmiş bir ruhu temsil edişleri (Sihirli ağaç yapraklarile başlan ayağa örtünmüş olan b_u yerli, bir mezar başmda, tlünün tekrar dünyaya avdet etmiş sorubunu temsil ediyor Ölünün akrabaları, bu ruh dans ettiği müddetçe - yeniden ağlaşmağa mecburdurlar.) beyinlerindedir!.. Onların ruhlarını yiyoruz!.,, Pişirirsek ruhları semaya uçar|.. Pohuaya şu suali sordurdum. — Peki, niçin ruhlarını yiyorlar? Sihirbaz gözlerimin içine son dere ce büyük bir gayz ve kin içinde, fa- kat ayni zamanda ürkmüş bir halde bakıyotdu. Herifin yüzü yakından daha çirkindi. Ölmüş bir hayvan yüzüne benziyordu. Yüzünde vahşet ve hunharlığı sarih bir surette be- lirten derin ve keskin çizgiler vardı. Alnı ve çenesinin etrafını derin ya. raların yollarile örtülmüş, başı bel- Kızı I1 GöÖölge HABER'İN RESİMLİ ZABITA ROMANI: 112 BU KEŞFimliZ ÇOÖK MUÜH AA HiL SUU ÇAKILLER CIYAR DA ELMAS ÖLDÜĞÜNÜNYÜ DELİZ ğ WHAKLISIN SINİ- LEY. BUCIVAR. DA BuLDUĞU- FAKAT LONGHLAR|EL A LN # RENSE İLE WAL e BUDALALIK ETMELOTMAZ DEDİM |) İCANINİ BU İ$DEN HEN SEN VE KABİ LEN (1STIFADE &DE CEK NUŞİN : YA KIZİLGÖLGE BUNU YASAK | RPUZı KİZİL GÖLĞE KANUNU DER X1 ARANIZA BİiR BEYAZ GİRDİMİ ESİR OLUR VE ÖLDÜRURLÜRSUNÜZ , AYA YA D:wxç_tuaıuza Ğ Va t GA MUZ BiZDE GiD). YORUZ FAKATME MUVAFFAK | (BATIL :TIXATLIR - ÖOLAMADIN DAN BiRi ÖLÜCÜK. DOSTUM YERLİ| (8 ELMASLİR - REİS COK iNAT )İ YA D 2 GEÇ- € Bu KİZİL Göz M%’âğ’“ BENîq GĞE DE NECİDİR İ GÖNLÜM RAazi| BiR. TÜRLÜ AN- LAYAMIS YORUM [lF»'înT TEPİLİRMİ ÇOK YAZIK. TYODRAĞI ELEYiP TODİ Yi DUÖUNDU” ÇARAŞTAN, GO SKA LAY : l RLE DANH LGqNMAğğ:)z’N:EH' ANA 'N ÖL W TT WABkE ğîğğloîğ';şğ'yuuıqıs' . Dım .— AÇ ü EVET Öziyvey. BenKoLAY ANLİŞ. UR' L FİKRİNİ. GIBi BiR YARDIM-3 SOK KARU KIN DEĞİL ANLAMADIM BEN ŞONLARIN DEĞİL AMA ÖZİVEYTOLABILIRKI DİPLÜ- LERİN BİZE NE İNATCA DAVRANIR- DRAZI ON eee A DOŞMÜANDİR | KA KULA TSIMLi DELİKANLEYE AA TIRLIYORSUNYA LONGA KABI. LESİ REİSİNİN OĞLU < Sel AM £ y v Bu DELİKANLI ÖZ)VAY KABİLESİ RESİNIN BiRr Ci KiıZi OTA'YI SEV/YORDU. KIZDAİONU SEV/ YOR KTGANİ KAZI DEĞİKL <. VHAHŞİLER ARASINDI| HORP ÇIKMA SI AA BIR ROMEO İYETİ SEBEP OLUVORUZ MACERAİSİ DESE.İVE ĞU SURÇETLE ” ME FAKİT BU MALÖZAVYEY KUVVET CERİNİN Bi zimilE ÖLH KASI ti ÖLDÜĞUÜUNDAN *âl'glw&':qq BZ di DE V AYA S AA ...'.;* A li olmryacak bir nal almıştı. Fakat herifin gözlerinde melânef ve şeytanetin ve harikulâde bir zekâ sahibi olduğuna delâlet eden fevka* lâde bir parlayış vardı, Benim Pohua vasıtasile sordurdu ğum (niçin düşmanlarının ruhları. nı yedikleri) hakkındaki sualime a4- cı ve keskin bir gülüşle güldü: — Duk-Duklara düşmanlarımızın ruhlarını — yediriyorum ki o kadar canları olsun!.. Benim — adamlarım kaç insan ruhu yerse okadar canları olur ve o kadar defa ölebilirler!« Ölümden korkmazlar!.. Pohuaya: —Sor, dedim ,bu herif ölümderi korkmıyor mu? Pohua sordu. Sihirbaz iğri ve şaşı gözlerini bir manda gibi açtı ve hiddetle: — Hayır!.. diye bağrıdı, Ben ölü. ler ve diriler âleminde de ebediyim! Yüzlerini yerlere — kapamış olan bütün Duk-Duklar bizim reislerile bu muhaveremizi korku ve dehşet i- çinde dinlemekteydiler. Yüzlerini toprağa dayamışlar, bu. runlarından heyecanlarını gösterir şekilde çıkan nefeslerinden havaya tozlar çıkmaktaydı. Sihirbazın benim sualime verdiği cevap onların son derece hoşuna git- miş olacak ki hepsi birden memnü. niyetle gülüştüler. O vakit farkına yardım ki kurnaz sihirbaz bu muhavereden — istifade ederek adamlarını tekrar cesaretlen- dirmel: maksadını beslemekteydi! Derhal enfiye kutuma bir parça magnezyum daha — koydum ve he- men çakmağımla ateşleyiverdim. Magnezyum şimşek gibi parlaya. rak etrafı beyaz dumana — boğunca Duk-Duklar tekrar titreştiler. Sihirbazın yüzü âdeta kümür si- yah kesilmiş, damarları — parmak kalmnlığında şişmişlerdi. A < (Devamı var)