* 8 MART — 1939 “ | Ezber ere : giz 24370 İçilir #4 Or. İM 233 i TAlsöNe SAKAT rar ÜR Ke, ETü : in ör ei > e nn Ö Batıl itikatlar EÇEN günkü Haber'de, gârip i G 5 bir klübe, Paris'in “Hurafele- Manmıyanlar klöbü,ne ait Yesim: | pir. O klübün azaları, uğursuz Sa bütün işleri hiç korkmadan Yorlarmış: meselâ (O herayınon ii SÜ günü bir sofra buştna on üç | Ouduyor, fuzlukları deviriyor, Si, lerine açık çakı veriyor, kapa- | ğer, p 8 şemsiye açıyorlarmış. Bizde yle bir klüp olsa araları, seya- Sıkmak için muhakkak ayın son basını bekler, tırnaklarını pa- Bünleri keser, çamaşırlarımı $i günleri yikatırlar, iç eda bah itikadı. ol e ia uğursuzluğa hiç inan ilmem var mıdır? Varsa b. İlç şüphesiz ki en koyu din Arasındadır. Hes türlü hayrın Kerin de ancak Allah'tan gelebi- e fömamile iman eden adam, ile açık biçak verilmesinden m, viseleri üzerinde örümcek lik Na hiçbir iyilik veya fena- ik, İlyem.ez. Benimde birçok batıl ta Batım vardır; ayna kırılmasın- / Üye ok korkarım; on üç adedine ka- e, im ama yeni hilali gör ç,, saman cebimden para çıkarıp ! severim; ayakkaplarımın ey- Pia, Sığını giyer, fukat evvelâ solunu rım... Bunların o münasebetsiz- Aş ğunu bilirim ama ne yapar vazgeçmek elimde dir, yanı, Bü» le A MMA. Sima sunu Hslerseniz vazgeçmeğe un taraftar değilim; çünkü insan» N an a babi #iikatların bulun» süne Zaruri olduğuna kaniğim: ie. leri terkedecek olursam ha, eee gelir, hem de onlar ha- kendilerini | pek © farkettirmeden keçeleri için daha fazla tesir eder- far k PARS İran batığ iti- N olduklarını pekâlü bi- i May Onların icabını icra eder: lee od kendime gülüyorum; içim- İğ ağı yduğum korkunun yersiz ol- len vi farkındayım; demek ki on- 1 dezeceye kadir hükmedebili- iğ ek Gerçi Obların esiriyi | o olduğum bir esaret... N dig Yerine benim hiç hükmedeme- 2 Yİ iyet sanı etler, hür- esareti bir hür Ünyada en kötü zl z samlan esaretlerdir, Bega Pir #ey daha var; o benim, Hiğim yn bilâına hareket et Mim sk, n&İ bir sebeble, ca- dir. 0, bir büdise olması kabil. dim bilirim bunu, batıl itika- pıma geldi sanıp eat eitiğim için bar Me iin p batıl itikada daha ui, hhş şöphu Ünü; kalk ha nadir. Pildeof Kevser, hi doktoru — eni e KUİRİ İçin bir Yene, mat etmiş; hastadır; iyileyi <Bveki kalbiniz Pakat biz > ASMİrmek de kabitdir Tetek olursak 0stalık bina e b, et bir > erinizde hı, in a Şe İnanmadıklarım, hh için klüp teşkiy edeilere Yebiien si tereddir elneden söyl, * ONlAP batığ itikatlara en in se insanlardır, Kapalı yer- ri iie Kezmeğe ne ihtiyaçla ile her Yörekte ET yin oğ üçünde on üç Oturmağı hatırına getirir ira ehemmiyet veri- rin Menettiği şeyleri ve Batıl itikat. ten ii kurtulmuş insazı, Nurullah ArAç HABER — Akşam Postası grmeassamsassanasassasanasse sm sararan rare semANE SEA NEEERARARAMARAMMNN ANAMA NUmN v4 BA KARMA Zulanlar olur. olunamıyacak masraf ve külfeti same devam eressezsssensasesnesesssenesommasessn mesane 00aes0s0me0sesased0nsmeo0asas0sanasnas00ae0s00sm000sı ” Halk Plâjları YLEDİYE Floryadaki Küçükçekmece plâjını halk için be, dava uçmağa karar vrmiş ve böylece denizlerden hal. kın bedava İstilailosini temin niyetindeymiş. Yaz yaklaşırken plâj meselesi canlanır ve her yıl başımda halkın denizlerden bedava istifadesi tesmmül olunur, fakat mev- sim gelir, plâjlar açılamaz, denizlerin muhtelif yerlerine de (bu- rası thlikelidir!) diye levhalar aatlır, fakat halk yine girer ve bo- Mor Geçenlerde bu sütunlarda halk hamamları açmak litzumunu tebarüz ettirmiştik. Halk plâjları meselesi de, bu davanm bir mü, temmimi mahiyetindedir. Fakir halk deyince akla gelen, her tür. Yü nakil vasıtaların lüzum gösterdiği masrafları dahi yapamı- yacak olandır. Küçükçekmecedeki fanbullu, ancak orta halli geçinen olabilir, Deniz banyoları hafta da veya on beş günde bir yapılacak bir lüle eğlence değil, her gün duyulan bir ihtiyaçtır. İstanbul denizle muhat oldüğu hal, de yazın bslk denize girmekten mahrum kalır, Plâjlar pahalıdır ve bu kifayet otmiyormus gibi, hepsi İs, tanbulun uzak sayfiye yerlerinde kurulmuş olduğu için, İstisgar plâja gidip gelecek İs. müstelzimdir. Hele alle halinde plâja çitmeğe kalkışmak bir yıkım olur, Fakat halk, bu büyük ihtiyacın z6bunu olarak, tehlike levhaları. na ehemmiyet vermeden nerede mekten çekinmez, bu tehlikeler maz, olmamakta haklıdır. Çünkü sahil bulursa orada denize gir- doğurur. Halk mütenebbih ol- kısın mahrum kaldığı yıkanma, Ha ve temizliğe ancak yazın deniz banyolariyle kavuşabilir. Fa. rasız olması, fakir olması, memleketi muhat denizden, tabiattan istifade etmemesi için bir sebeb teşk etmez, Bedava halk plâjlarının tesis edilememesi, her seyden önce, vatandaşlarm hayatı için bir tehlike tevlid ediyor. Halk plâjları açmağa niyet ne büyük bİr sermaye, ne geniş bir plân ve ne de şamil bir büt- ge İşidir. Bu İş yalnız İstemek ve azmetmek işidir. Fnkaz tahtalarile i bile İstanbulun her semtinde müsalt yerler bulmak mümkündür ve her birinde müsait yer bulup halk plâjı açmak lâzımdır. Dikkat olunursa halk, ekseriya plâjlarm yanmdaki sahiller. de denize girerler, Bunun sebebi, cesi teşkil etmesidir. Bu itibarla belediyenin bedava halk plâj, Jarı olarak kuracağı deniz banyo mahalleri mümkün olduğu ka- dar geniş bir muhiti tatmin edecek mevkide olmalıdır. Yani, hal kifayet etmez, Nihayet bu iş, denizin bivaz da bir yaz eğlen. kın topluluğunu temin edebilmelidir. Belediyenin, halkın umumi ihtiyacı ve sıhhati bakımlarından bedava halk plâjlarmı mevsimin plâna alması iktıza eder. yaklaşması dolayısiyle o birinci Küçükçekmecede bir balk plâji kurulması bir sey temin et- ki de yol masrafı edinmek daha yerinde olur, mümkün olur ve haşlar. tatmin etmekten surfnnzar bel. layısiyle celbe bile müsait olmıyacıktır. İşin büyük plinlara müstenit ideal şekillerinden önce, bu derdi önliyecek, alelide, basit ve emin banyolar yopmağı hedef Dedik ya, niyet kifayet etmez, filiyat lâzımdır. Wer yıl bir kaç yiiz vatandaş kurban veriyoruz. Kaldı ki, temizlik mücadele, si, yalnız halkın yere tükürmesini menetmekle değil, halkm yar, kıs bilhassa yıkanıp temizlenebilmesini süratle temin etmekle Denizbanktan açıkta kalanlar | Kıdem sıralarına göre vazifelendirilecekler Denizbank kadrosunda yapıdan tasarruf münasebstile muhtelif tah rihlerde gazetelerde yapılan meş- riyat Denizbank Umum Müdür- lüğünce şu şekilde tavzih olunmak tadır; “Denizbankın ihtiyaçtan fazla görünen maaş ve masrsilarının hakiki ihtiyaç derecesine intibak ettirilmesi için iktisat Vekâletin. ir,| ce büdce kazanamesile verilen di- rektif ilzerine Bankaca Oalmmış sİ ölan tasarruf tedbirleri neticesin- de, onu eskidenberi Denizbank ” | mülesseselerinde çalışanlardan ol mak üzere, kırk memur açıkta kal | mıştır. Bunların kıdemleri sırasınca İk iktisat Vekaletine baglı teşekkül” lere yerleştirilmeleri Vekâletce takarrür etmiş bulunmaktadır. Gandi Açlık — grevinden vazgeçti Londra, 7 (A,Aâ.) — New.delhi, den bildirilliyorş Gandi tarafından Rajkot dev - leti ahalisi namuna ileri sürülen ta. leblerin büyük bir kısımı, bu dev. Jetin hükümidarı tarafından kabul dilmiştir. Bunun üzerine Gandi, açlık grevi yapmaktan vaz geçmiş. tir, Tunusta Fransız tabiiyetine geçmiyen Italyanlar huduttan çıkarılıyormuş Roma, 7 (A.A.) — Gazeteler Tunusda yaşayan İtalyan ahaliye karşı Fransız makamlarının hatt karcketini yeniden büyük bir şid. detle tenkit etmekde ve Fransız tabiiyetine geçmekden imtina gös teren italyan amelenin kütle ha. | Bazı geceler aç yatan beş yavruya yardım bekleniyor! Hamal Ismail “Bunların babası ve annesi Türk cemiyetidir hayatını yurdudur, Türk ve ha Yeniköyde Mine sokakta 3 numa» ralı evde oturan hamal İsmailin re- simde gördüğünüz gibi yetişmiş dört ve henüz biri küçücük olmak üzere beş çocuğu v Hamal İsmail ayni zamanda karı- sıra ve anasma da bekmak mecbu- riyetinde bulunduğu için bugün ba sında beslemek vazifesile mükellef olduğu yedi can var demektir. Bu a* det kendisile 8 olur. Hamal İsmail, eline geçirebildiği birkaç paradan 30-40 kuruş ayıra- rak mahalle mümessillerine vermiş ve çok çocuklu ailelere yardım tah- sisatından kendisinin de istifade et- tirilmesi için istida yazılmasını rica etmiş, fakat, kendisine ne müracaat numarası verilmiş ve nede netice hakkında bir şey bildirilmiş. Bu işleri bilmiyen hamal İsmail, yedi nüfus ailesile perişan bir hal de bulunmakta ve hiç bir yerden “Çok çocuk yetişlirmekle vala nıma bir hizmet yapmış olduğumu Türk nüfusuna güçlü kuvvetli evlât yetiştirmesi de bence hizmet” tir. Ben'hamalım. Başka türlü yur- duma ne tarzda hizmet edebilirdim! Fakat şimdi pişmanım. Cünkü ço” cuk arttıkça sefaletim de arttı. Hamalım, kazancım o kadar az ki ekmek bile tedarik etmeğe muvef- fak olamıyorum. Yediğimiz, içtiği z bilirsek ne mutlu, Bazan hiç iş ol muyor, para kazanamıyorum. O za- man yavrularımın aç uyudukların azapla seyrediyorum. Elimden hiç bir şey gelmiyor ki yapayım. Ben muhtaç isem, yavrularıma bakamıyorsam, mensup olduğum cemiyet bakamaz mı? Çocuklarımı okutamıyadağım. Doyuranıyorum ki okutabilmeği düşüneyim, Kendi hesabıma yorulmaz bir a damım. Ne yapalım, babalarımız cahildiler, Okutmadılar, O zaman okumanın faydası yoktu. İşte simdi bu yüzden hamallıklan başka yapa cak iş bulamıyoruz. Bunda kabahat kimsenin değildir. Fakat yavrular” mın günahı ne? Kaç kere alâkadar dairelere müra» caat ederek çocuklarımı leyli yazdır mak istedim. Reddettiler, Usul böy» le imiş, nizam şöyle imiş. Bunlar cumhuriyet yavrularıdır. Nizam ve usul, yavrularına bakamıyan baba! nm elinden alıp bakıp büyütmek ol malıdir. Ne yapaacğımı şaşırmiş bir | haldeyim. Haydi ben, karım vem| nam bu yoksulluk içinde ölüp gide! lim. Mukadderat böyle imiş devip her türlü azabı sineye çekelim. Fa- kat bu minimirilere merhamet edil-| mesini istiyorum. Mahalle mümes- illerine müracaat ettim, Alâka bile göstermediler, İstida (yazmalarını yalvardım. Fakat yazıp yazmadık” larmı bile söylemediler. İçim yanır yor. Ve ben yalnız hükümetimden değil zengin o vatandaşlarımdan da lihde dışarı çıkarıldığını tebaruz (rica ediyorum. ettirmektedir. Ru yavruları Türk vatanma l& zin mea çi Hamal İsmail bakmaktan yık bir halde yetiştirmek için kur- tarı ölerini uzatsınlar, Yavrularımı okutsunlar, * büyüt sünler, Ben yalnız onları dünyaya getiren bir eritek vasıtayım. Karım da dişi. O kadar. Onların babası ve annesi Türk yurdudur. Bütün Türk cemiyetidir. Yalvarırım size, bu derdimi gazete nizde bildiriniz... Not: Muhtelif vesilelerle çok ç0- cuklu ailelere temas ederek memle- ketin bu vadideki derdini tebarüz ettirmiştik. Bundan önce de on ço” cuklu bir âile babasının hazin ve e lim derdini ve şikâyetlerini yazmış tık. Böyle ailelerin yavrularına yal- nız çok.çocuklu ailelere yapılan mu- ayyen ve Dir delaya mahsus mua Limanın genişle- tilmesi projesi Unutulan bu iş tekrar ele alındı 987 senesinde yapılan tetkiklerle İngiliz mütehassısları tarafmdan plânları hazırlanan İstanbul limanı nın tevsi ve ıslahı projesi bir ara. lık her nedense bir kenara birakti, mıştır. O zamendanberi uyumakta 0- lan bu proje gimdi tekrar 616 alm- mg bulunmaktadır. İstanbul limanmm ıslah ve tevsi işi İngiltereden temin olunan kre- dinin Denizbank hissesine isabet e. den kısmının yeni vapurların #ipa, rişinden sonra kalacak kısmı ile te- min olunacaklır. İngiltereye sipariş edilecek va - purlarm siparişi malüm olduğu W- zere bu işe bazı dedikodularm ka. rışması Üzerine durdurulmuştu, İk. twat vekâletinin siparişlerin yapıl- ması İşin bir karar verilmesine in- tizar edilmektedir. Vaparlarm #iyarişi ile bersber Denizbankım krediden istifade ede- ceği mütebaki kısımla şu üç iş mey. dana çıkarılacaktır: 1 — Haliçte kurulacak tersane, 2 — Kuruçeşmede modern kömür depoları inşası. 3 — Limanni tevsi ve ıslahı. Bu üç mühim İşe sit projeler de hazırdır. Vekâleten emir verilir ve rilmez Üç işe ait birden İngiliz fir. malariyle tomasa girişilecektir, BLI EA LELE Serseri mâyinler ARADENİZ'de muhtelif mevkilerde olmak üzere iki serseri rülmüş ve imhası için müfrezeler gönderil. miş, tertibat almış. Millet vapura gibi emektar sinas bir geminin bu Ilmansız ve melcesiz hırçın sularda basma gelen felâket henüz unutulmamısken burada aklı başında gemi dolaşacak değil a, elbette serseri maynlar ndan mayn gö. Ajansın 'NADOLU ajansının 6 tarihli bülte- ninde Şebinknrahisardaki hava va» siyeti bildirilirken “rüzgür fırtması” tabiri ve vazife- görülmüştür. Rasgele Ajansı mazur görürüz. Siyasi fertma olmadığını tasrih için börle hareket etmiş olsa gerek. Adaları bir tabiri n su derdi hallolunuyor DALARIN su derdi bu yıl şeytan kulağına kurşun hallolunacakmış. , Ama, su vapurunun adularda yanaşacağı yer hakkında ihtilâf çıkınış, iskele mesele- si etrafında tolkikat Başlamış. İskele için «iz üzülmeyiniz. Tek sü vaparu #da önünde (görülsün, yüze yüze karşı çıkacak ve omuzlarmda adaya nakle. decek yüzlerce adalı bulunur, merak bu, yurulmasın? diyerek (elim nlatıyor âciz kaldığı beş evlâdı, kanı ve annesi örüsnda venetle hiçbir şey temin edilmiş ol- maz. Türk yekünuna birer ilâve olan çocuklar, cemiyetin bu işle alâkalı müesseseleri tarafından mal bulun- İ muş gibi kapılmalı ve kucaklanma- İlıdır. Yoksul yavrulara yardım mü- sasebetile yazdığımız bir yazıda bu işin devletleştirilmesini istemişlik. İşte bir hazin misal daha! Haber gazetesi, temiz bir Türk evlâdı olan hamal İsmailin bu yavrularını oku- tup yetiştirmek üzere manevi evlât olarak alabilecek zengin, kudretli ve vatansever, hamiyetperver kari" lerine müracaat eder. Bu yavrulara uzanacak el vasıtalar yurda en bü” yük anilli Hizmeti yapmış < olarak ih olabilir. Irak Kralı Radyoda bir nutuk söyledi Askeri siyasetle uğraşmaktan menediyor Bağdat, 7 (A.A.) — Gazeteler Kıralın ikinci emirnamesini neş. retmektedir. Kral emirnameleri, Erreşid mıntakasında örfi idare ilân etmekle, “hudbin (sebebler dolayısıle karışıklık çıkarmak iste. yen -eşhastan,, hahseylemekde ve wızam ve sükunun hainlere karşı alınacak şiddetli tedbirlerin idame olunacağını bildirmektedir. Kral, radyo ile neşredilen bir nutuk söylemiştir. Bu nutkunda, orduyu siyasete ber hangi bir suretle karışmakdan menetmiş, tazyikden şikâyeti 0 lanlara saray kapısının açık oldu. ğunu söylemiş ve kalkı wüteyak. kız davranmaya davet etmiştir. Amerika Sergisinde Türkiye pavyonu Amerikalılar büyük bir alâkayla takip ediyorlar Nevyorkdan gelen haberlere göre, Türk pavyonunun inşasına hararetle devam edilmektedir. A- merikalılar, pavyonumuzun inşâ“ siyle ve sergiye iştirakimizle çok yakından alâkadar olmaktadır. lar. Diğer milletlerin pavyonları kü- bik şekilde binalar olduğundan bi zim mimari tarzımız derhal gö. ze çarpıyor. Sergide'bütün milletler hazır- lıklarını gizli tutmaktadırlar. Biz de bu meyanda teşhir edeceğimiz eşyaların mahiyetini kısım kısım meydana çıkarmaktayız. Türk pavyonu nisanda tamam- lanseak bir mayısa kadar da da- hili dekorasyon bitirilmiş ola caktır.