27 ŞUBAT — 1939 Çİ Mimsan 1997 de Miz Hezgâha konulmuş olan "Beşi, indirilmiş ilk saffı harp gemisi dir. Gemi 35 bin tondur ve ci Corc,, geni on dört senedenberi İngillerede de- toplan 35,5 santimelreliktir. a Israr beyhudedir M, Rokur.| ya, burada kendimi itham ediyo - ha” başkalarını ihbar değil... Ça- Söylemiyorum, aynen yazabili- Mn deği mi? > Evet, söyleyin, İİacn devam etti; loezoyulosmn kızmı seviyordum İresan hâdise HABER — Akşam Postası emme ——— Bravo genç kıza! Yazan: Mih. Zoşçenk)> mi Kısımda ge-, Bu yıl yaz tati zirdim. Orada b duğum esna- İda, fevkalâde dikkate üeğer bir uâdise cereyan etti. Beğeneceği İ nizi tahmin ettiğim için, 2. te de anlatayım: tirahat evlerinden birinde istirahat etmekte olan iki delikanlı, şöyle kafalarını lemek üzere bir birabaneye girerler, Otada bir hayli içtikten sonra, biraz da dışarıda gönül ef- lendirmek için sokağa çıkarlar. Her halde daha cazip, daha gü- zel bir eğlence bulamamış olacak- lar ki, sokaktan gelip geçen ka. dınlara, kızlara sataşmağı başlar- İlar. Vakit biraz geçce imiş. Bu iti- İ barla o sıralarda sokaktan gelip geçenlerin sayısı da o kadar fazla değilmiş. Bizim iki kafadar, bir köşe Ha. şında pusu kurarak mürasip bir Kırımila, biraz vermişler.. Delikanlılardan o biri, | tapkı biraz önceki kadma yaptığı gibi buna seslenmiş. Ayni şekil İde, genç kıza da, çok ağıt bir'ti kım tekliflerde bulunmağa baş mış. Bu sözleri işiden genç İaz ilk j önce irkilmiş.. Sonra duraklamış.. Daha sonra, delika! yaklaşarak sormuş — içinizden hanginiz deminli| sözleri söyledi? , Delikanlılardanbiri, ağzındaki cıgârayı çıkârmaksızın : | — O sözleri söyleyen bendim, İdemiş.. O kadar hoşuna gittiyse lonları tekrarlayabilirim, Genç kız bir adım gerileyerek / elinin bütün kuvvetiyle bu küsta- bın suratına bir tokat aşketmiş. i Tokat o kadar şiddetliymiş ki, de- ilikanlı güçlükle ayakta durabil - jmiş.. Mühendis kızın bu âni vuruşu, m — Evet, “Bu e mek akıllarma ge Nakleden: F. K. yapin. Masa, * siğmi yavaş ya- vaş ufki olarık kım'ldağı. Pence- amak onu gi , re istikametinde köşelerinden birisi “av,, ın zuhurunu beklerlerken, | delikanlıların ber ikisini şaşkına uzaktan genç bir kadının gelmek- | çevirmiş. Hele tokat yiyen Meli. te olduğunu #arketmişler, Güya | kanlı, ağzındaki cıgaranın külleri kırk yıllık ahbapları imiş gibi ka- | ve ateşleri gözlerine dolduğu için diye düşüne — Çok ku ra etmiyor di tedilecek kâğıt ner Pinle evlenmek emelindeydim. | / bir taraftan kız beni sevmi. , er taraftan babası | İzdivaca hş, , akat etmiyordu. Delirerek ö-| ipa” kaslınnı kızı olan matmazel | , arasıra buhranlar geçi- bu buhranlar esnasında hafı, da tamamiyle © kaybediyordu. banu bilmekteydim. “on Üğ , Mistindüm. Kendisini mütend- Ipnotize ederek İrademi İclkine çalıştım. Fakat kız İp- he tesirinden o kurtulunca Kene kaçınıyordu. Muvaffal etm bir gün evvel, yani 12 Maş #abahr Spanopulosun oda -| Oh, Mtronumla aramızda bir kav. | a Kızıyla evlenmeme razı ol- Me onu tehdld ettim. Reddet» | Kay mar gösteriyordu. Orm, o! Nip, Kİrdiğim zaman, benden çiz- Mi, © bana şüpheli görünen bir Sağ görmüştüm. Bu kavga ü | *ndisinin — aleyhimde bir N kazırladığından süphelendim. Anlımağa karar verdim, | yanmdan çıktıktan i olmadığı gibi bu iş ha- de bırakmadı, Bu ise İabildir. Çünkü izah etmiş ol- Ebi kendisi irsen malüldür. yim kâğıt tarafımdan ko ayi Bokura teslim edilmiştir Me merbut bulunmak- 1 ig, Serda: | İ e kâğıt yanınızda demek? | Np, Yanımda değil, burada. | “e S3 mı? SM ve Niye, Bimandanberi? 5 eze Spanopulos tarafın. N verildiği gündenberi... 4 Araştırma yapmıştık, | atra mam demek! | Set, adan iyi çalıştınız. | a Bing sırrmı keşfettiği. a Hançeri meydana | naz Bu sirrm > Ke Sanmıştım. İçin cetveli saklamağı Börmediniz değil mi? | meydana — hastalıkları mütehassıs ol. || 1 İçin İzm bu halinden istifa. | çin — Şimâi anlıyacaksmız. Yanıma geliniz. Şu sağdaki tik çekmeyi Bo- nuna kadar açınız. Tamamı, ; Şimdi selda, en altiaki çekmeyi de açınız. ve s0- etleri necek değil mi? Haydi canım ç6. çük olma.. Münakaşaya başlama» a plânını üzerinde döndü, geniş bir göz açıl. çd. Bu kırmızı müksvva altında ge, « (niş bir dosya duruyordu. Benua takdir etti: — Güzel buluş doğrusu. — Değil mi ya binbaşım. İnsan bu masanım Üzerini massif tahta sa- styor, Japonyalı Rokura dönerek kur - naz bir gülüşle: — Bürayı araştırırken, dedi bu- an Yarin vatmâdğtğız mı? —ddai eideine birgök”defa- ar vurdum, fâknti ses tamamiyle lolu geliyordu. — İçersi boş bir yerden dolu se. si çıkartmak o kadar kolaydır Yalaız bu boş lâf: bırokmız. Rica ederim, bu dosyayı alınız. Çabuk masayı kapayınız. Mükemmel. Hangsi masunm zerine iki kolu- nu dayıyarak eski vaziyetini ald: ve iznhat vermeğe başladı. (Devemi vor) KAHRAMAN HAYDUD ünden öde- anlat baka. ( #öyledin. Bambo hir âına seslenerek yanlarına çağır- muşlar.. Kadıncağız, aslını bit, mediği için durkalmış, Kadının duraklamasından istifa- deveden “delikanlılardan biri, sar- boşluğun arttırdığı bir küstahlık- la, önvar türlü küfürler savurarâk kadına, olmıyacak tekliflerde bu. Kanmdğa başlamış. Zavallı kadın fevkalâde mah. cup olarak, hemen erden uzak- laşmağa koyulmuş. Karının bu mahcubiyetirilen, bü sessişde ka- çışmdan scesaretiemem.- delikanılar büsbütün keyiflenmişler, İşte tam bu sırada, köşe | i. dan bir-genç kız görünmüş. Son- radan âtlaşıldığına göre, bu ora- daki sanatoryomlardan birinde te- davi edilmekte olan Liza isminde genç bir mühendismiş.. Genç kız, o gece keriisini ziyaret eden bir arkadaşımı geçirmekten geliyor muş. Delikatılılar genç kızın bu yal- nızlığından istifade etmeğe karar — İşte Bambo! lik defa bü. Sün şairleri, bütün muktedir ka lemleri hayran edecek bir söz işaretle Aratenin büsbütün afallamış,. İ Genç kız, böyle küstah bir yü: z€ temas eden elini mendiliyle sil- dikten sonra yoluna devam etmiş. ilk şaşkınlık dakikaları geçtik. Jten sonra, kızı dövmek veyahut daha fena bir hakarette bulunmak Üzere delikanlılar kızm peşinden | koşmağa başlamışlar. Bir müddet koştuktan sönra, genç kıza Yetiş | mişler ve onu ellerinden tutmağa çalışmışlar, Tam: o. sırada, o civar larından A. oradan mesele kimbilir nasıl neticelene- İ eczacı” - | cekkmişt.. | Ectac: A, dükkânın: kâpayaral evine dönüyormuş! Tki sarhoşun genç bir kıza taar. İrez etmekte okduklarmı görünce, derhal bunların yanına koşmuş. Ve genç kızı bunların elinden kur tarmağa çalışmış! Koskocaman iki erkeğin müdafaasız bir kıza saldır- malarınm hiç te erkekçe bir ha- reket olmadığını onlara söylemit.. KAHRAMAN — Gene Rolan Kandiyano işi değil mi?. — Hayır.. Bu sefer senin met. reslerin mevzuu babis... — Ya?.. Ne demek, metresleti- — Sen'Biyankayı evinde mi. safir edeceksin.. Onu metresleri- ne yeni bir atkadaş olarak tanıt- malın? . — Ya çığlığı koparırsa?. — Sen onun göz yaşlarını ku. rutmasını bilirsin. Bunun için de sana derş verecek değilim ya? Şimdi plânımın ikinci kısmına geliyorüm.. Bu birincisine raza- ran daha eRemmiyetlidir, — Hele sen anlat.. — Metreslerinin arasmda & çik göz, kabiliyetli bir kaç kişi var değil mi?, — Hepsi öyledir.. — Onu bugünkü düşüncele, rinden uzaklaştırarak yavaş ya- vaş serbestliğe, şuhmeşrepliğe #lıştırabilirler mi?. — On beş günde tamamdır. — Hepsi bu kadar da keğil. Hele bu plânr tamamiyle yerine getirelim, seni altınla tartacas gm. Ar birdenbire bağırdı; sabırsizlığını teskin etti, — Beni dinle, dedi, sen Vene- dikte oturmaktan hâlâ usanma- diri m? — Bu güzel şehirde oturmak- tan usanılır mid, — Fakat ben çok sıkıldım. — Seyahat mi edecek$in?. — Evet. Fakat yalnız seya- hatten sıkılacağımı sanıydtum « — Demek kendine bir arkadaş arıyotsün., — Evet! — Kolay. Ben senin hangi is. teğini reddettim ki bunu da ede- yim.* — Her halde metreslei rada bırakmak istemezsin. — Niçin bırakmak istemeye. yim. Büyük İfritin yanına gi derken onları götürdüm mü? — Fakat bu sefer ki ; seyaha- tinde onların ida yanında bulun. maları lâzım. — Ha! Anlidım.. Kimseye mi satın almak mi İstiyorsun? — Hayır.. Onlar gene senin yanında kalacak. — Nasıl? Doğrusunu söyle: mek lâzım gelirse, onları ben, ne altm, ne gümüş mukabilinde birakamam.. — Senin olsun onlar.. Kaç ta. ne?. — Yedi.. Yakında adetlerini dokuza çıkarmak niyetindeyim .. — Ya ben bunlara birini daha ilâve edersem. — Bana da iki yerine bir tans aramak düşer.. — Beni iyi dinle Araten... Bir zambak kadar güzel, saf, masum gazallar gibi vahşi ve muhteriz bir kız var.. — Güzel mi?. — İnsanı çıldırtacak derece- de imdi Bambo sevdiği kız bak- kında bütün Kislerini döküyer- du ve bunları anlatmaktan bü- Çeviren: Ferah Ferruh Bu sözlere sinirlenen sarhoş. lar, genç kızı bırakarak eczacıya saklırmağa (başlamışlar. Sarhoş- lar hem saldırıyor, hemde küfre- | diyorlarmış. Eczacı, herşeyden önce kısı kurtarmak ve tehlikeden uzaklaş- trmak emelinde ciduğu için, ona, bu sarhoşların hakkından tek ba. şına geleceğini, kendisinin rahat, rahat evine gitmesini rica etmiş. Genç kiz eczacının bu şötleri ü- zerine yoluna devam etmeğe ko. yulmuş.. Fakat bu patırdıdan İsti- fade eden sarhoşlardan biri, dal gınlığına getirerek, eczacıya fe- na bir yumruk irilirmiş.. Eczacı yere yuvarlanmış. Yoluna devam etmesine rağ. men hâdiseyi dikkatle takip eden kız kendini kurtarmak isiyen bir adâmin böyle yere yuvarlandığı- ni görür görmez derbal geri dön- müş. Sarhoşlar, genç kızın kendileri- ne doğru gelmekte olduğunu gö. rünce her nedense titremeğe baş“ lamışlar ve tabana kuvvet kaçmış- lar, Genç kız eczacıya yaklaşarak; — Sizi yalnız bırakıp gittiğime çök müteessirim demiş.. Ben bura da olsaydım, bi itlerin sire tokat atmasına mâni olurdum. İyi kalbli ve merd eczacı: — Hayır, bayır, demiş, sizin gi. dişiniz isabet olmuş.. Aksi takdir“ de bu bergeleler sizi dövmek küs“ tahlığnı göstereceklerdi. Da Kır; # — Bu biraz şüpheli, diye cevap vermiş, Çünkü biz ikimiz onları pekâlâ karakola kadar götürebi- lirtdik, Genç kız eczacı kallaşma yar, dım etrhiş. Onu eczahaneye kadar geçir“ miş. .Beraberce eczahaneyi açmış- lar. Gene beraberce, eczacim yas ralarını betelerini sarmışlar. Ertesi gün eczacı bu hâdiseyi bana anlattı, Ben bu kızın hüviyetini çok (Lâtfen sayfayı çeviriniz) HAYDUD 345 yük bir zevk duyuyordu. Araten sükünetini muhafaza e diyor, endişeyle Bambonun renk, ten renge giren yüzünü seyredi- yordu. Bambo anlatmasında devam eti; -— Benden güzel olup olma“ dığını soruyordun. Buna bir ka. râr verebilmek için onu şöylece bir görmen kifayet eder, Bana gelince, gene onun güzel olup olmadığını söyleyemem... Bunu taktlirden âcizim, Onun cazibesi karşısında takdir hissim dumura uğradı.. Güzellik ne demek ?., O insan: çıldırtabilir.. Yalnız o- nu sevdiğimi biliyorum. Onun karşısında titremekten başka bir şey yapamıyocum.. Onu dünya- dan, herkesten kıskanacak kadar seviyorum. Bambo sustu,. Heyecanından sıksık nefes alıyordu. Kadehine şarap doldurarak bir hamlede içti. Devam etti: ki — Anlıyor musurı, Araten, des di. Nihayet dünyanm en salim bir adamı olarak tavsif etti, Bambo, bir güzellik karşısında bugün zebun bir haldedir. Her. kesi ayakları dibinde görmek 1s4 —— prim sam er