Ve lag bi altı, on yedi yay Te çocuk sinemada a i Doli Tetmeği pek se Perdede gördüklerini ev- My gile tea kalkışırlarınış. Oyu" / alay mes: bir gün çocuk- kin; » elindeki tabanca pat irmüş, Kabahat kim- | ; li Pörle cinayet filmle | taşrada değil; çocuğun de tabancasını dolu eşi 9 tabancayı çöcü- bileceği bir yere koy» mani Yüz binlerce, hele filmi ise milyonlarca vi i hepsi de evlerine “İL Oyunlara zı kalkış” kat dolu tabanca bulu- Na Yeğin Sikması imkânı da- em boyuna cinayet film- 4 de Mİ demek istiyorum? i Viği de onların sleyhindeyim, hik kölü, pek münase iş kan aşk filmlerinin 1 şan, de çoğu pek külü ve Münasebetsiz filmlerin ie mani olmağa İm- im beraher o cinayet erilecek... O aşk film- ilerin fena tesirleri ol- #mek kabil değil mi? ld: “İnsanların çoğu, olmazlardı,, der; ikanlıların, genç "maya (o gilmeseler tan haberleri olmar,, N we m için aşk filmleri- , menetmek mi bie delikanlıyı sevip Yaramadı mı hemen: Ne, «mı diyeceğiz? 1 Nm gerek bir husumet ; Üz çıkan cinayet we Bali Ban AĞN e Mesul tulmağa kaf- lans kabildir, Ga- ide ih kitaplarını orta- İcap eder, Arkadaşı» i Ni Mez ıkan k Nİ km e ler bunu düşünmüyor” kabahati sinemaya bir inayet bahset- ak sakin adamlardan, NS ler. O zamanda ; sebeb olmıyacakları Onu yeni dinlemiş Yle bir oyun tertip et- 5 a ağnca çıkar, | Ei Yağa dibise gelir; Yere düşer ve beyni ün gözelelerde .. O hikâyenin | ikları a alm mı? 0, 'endini beğenmiş bu- ağ, yani tilkiliği de çocuklarımı il Muyiz?.. te © üeliyor.. Hem feli- , Keyfedecekler, hem Yüzden ilk buldukları Va ıliveriyorlar. O iki ir mesul bulmak hü“ liham ederler, olur vini zannedip kol | dir halen sinema Ve i SİMİŞ olurlar... Hem cüret, de kendileri de bun İM die gösterilecek in- lidir. Tülü ie Karga ler bilir; onu her ço- yildir: biri ağzına bu esnada muvaze- pa kurbanları, Mn inan 8 ay bir daha © hi- İnsanları ve gazetelerin ayn bir sebeb gös” Yaa ri pek yorum elim kazaya iz bir içtimai 4 Her pi Şok kimse de var, * Vur sinema vo Sta © Nurullah ATAÇ devrimini kaydedeceğiz. bir kundak içinde kıskıvrak nışla çocuk uluorta bırak liklerine kurban giderdi. lık etmeğe başlamıştır. temle irşad etmelidir. Kenar mahallelere varmcaya kadar yavruların bahçelere çı. karılması imkânlarını hazırlamak lâzımdır. Tecrübe edileni tek- Avrupa milletlerinin çocuk bahçele, Tar tecrübe ahmaklık olur, rinden mülhem olmak kâfidir. İlk okulların bazı açık hava derslerini, musiki, beden terbiye» si gibi derslerini çocuk bahçelerinde vermeli, çocukları oralara teşvik edici propazandalar yapmalıdır. Çocuk bir milletin kanı ve bir kütlenin müvesidir. Bu itibar- Is çocuk bahçeleri bir belediye isi değil, bir devlet işidir ve en ihmal olunan, en mühim meseledir, Bu bahçeler ayni zamanda arsalarda yavruların koşmaca ve salre gibi tabii ve İnsiyaki oyunlarına misalt sahalar ve yerleri ihtiv etmelidir ki levs ve tehlike içinde oynıyan çocukları da bu. ralara çekebilelim. Onları mezarlıklarda, çöp sandıkları kenarla- rında oynamaktan kurtarabilelim, Bir tecavüz suçlusu üç seneye mahküm oldu Ağırceza Oo mahkemesi, Bey. köozün Ömerli köyünde komşuların- dan 40 yaşlarında Nazireyi bir be. hane ile sokağa çıkarıp, sonra ten- ha bir yerde kendisine zorla teca - vüz eden İsmaili üç sens hapis c8- zasma mahküm etmiştir, —— Mev'üt Sevgili eşim ve babamız Hopa eşralından ve Kafkasya tüccarla- rından merhum hafız Cafer Sadık Kara Hasanın ruhu işin 25.2-939 cumartesi günü öğle namazım müteakip vasiyeti üzerine Beyazıt Soğanağa camiinde mevlüdü şerif skutulacaktır, Ailesi namma Kara Hasan Çocuk bahçeleri bir bir Devlet meselesidir ELEDİYE, Tozkoparanda bir çocuk bahçesi yaptırmağa karar vererek bu hususta tetkikata başlamış. Fikrimizi söylemeden önce, sile ve cemiyet hayatımızın, pek göze görün. memesine rağmen çok müllm tezahürlerine sahid olduğumuz bir Birkaç yıl önceye gelinceye kadar bir mevkii, gılasmı Allah veren bir kader ve talidi, Ele geçen pa- muklara, yünlere sarılan yavru, kafasından aşağıya kadar kalın bağlanarak gıcırtı salmcaklarda büyütülür, uyumadı mı afiyon şurubu verilip sızdırılır, uyudu mu e e e me ei ei ağladığı vakit yıkamakla korkutulur. Mutlaka kıza. mik, kızıl olacak, mutlaka boğmaca gibi batıl bir ilikad ve ina- » Havadan mahrum kalır, güneşten mahrum kalır ve işte böylece bir yaşına kadar ölen yavrularm yekünu korkunç rakamlara baliğ olur, ana ve babasmm bilgisiz- Birkaç yıldır ki çocuk arabaları, aileler arasında bir eşya modası gibi yer almış ve bu yavrularm sokağa çıkarılmalarını, biraz hava ve güneşe kavuşmalarını temin etmiş ve bu hal aileler arasında çabucak taammüm etmeğe başlamıştır. Ancak birkaç yıldır Ki banyolu evlerde, sokaktan arabasiyle döndürülen yavru yıkanıp öyle yemeğe oturtulmuştur. birkaç yıldanberidir ki çocuğa zamanmda meme ve yemek ver. me başlamış, çocuğun karnını doyurmak Kin ağlaması beklen. memiştir, Bu işte doğum evlerinin olduğu kadar, yabancı müreb. bilerin ve nihayet halk bahçelerinin büyük tesiri olmuştur, Görenek taklidi ve bu da inanışı tevlid etmiştir. Ana, komşu- sunun evlâdmı temiz, düzgün, rahat ve sihhalte görünce oda onu taklide savaşmış, fakir olsa da evlâdına biraz daha fedakâr. İşte bu hal, aile hayatımızın bir inlalâbıdir, fakat başlangı, cıdır, Bugün çocuk bahçeleri mevzubahs olurken, böyle bir inkı- lâb başlangıcını gözönünde bulundurmak lâzımdır. Çocuk bahçeleri, bir belediye işi değil, yine bir devlet me, selesidir, Mer semtte, her yerde halk bahçelerinin, parklarm bi- rer kısmında küçük mikyasta ve ayrıca İstanbulun olduğu gibi bütün memleketin her köşesinde müsait yerlerde büyük mikyas- tn çocuk bahçeleri yapmak ve buralarda daha fazla mekteb çağı, na kadar olan çocuklara göre maarif, sıhhiye, dahiliye, gibi alâkalı teşekküllerin müşterek çalışmalariyle en son tecr. belere müstent tesisat yapmak lâzımdır. Bu bahçelerde annelere, dadılara, mürebbiyelere ve yani gocukla beraber bulunanlara, onları yetiştirenlere her fırsatta te mizliğin faydaları ve İeablârı, çocuk bakımı öğretilmeli ve bun- lar için açik hava müsamereleri yapmalı, seyyar filmlerle bedava öğretici filmler göstermeli v6 yani halkı, çocuk bakımında sis- HABE | | 3 doğumun ailedeki Ancak nafla eserse Bir tecavüz Suçlusu üç | Harp malülü erlerin malülü erlerin toplantısı Harb malüllerinden çavuş ve ör. ler dün Veznecilerdeki bir kahvede toplanmaya karar vermişler, fakst içtima için müsaade alınmamış ol- duğu için toplant: pazartesi günü. ne kalmıştır. O gün Veznesilerdeki cemiyet merkezinde toplanacaklar- dir. Ekmek ucuzlatılacak Belediye İktısat ve Müşavere heyeti dünkü toplantısında ekmek | işini tetkik etmiş ve ikinci nevi ucuz ekmek çıkarılmasına, birinci nevi ekmek fiyatlarından da bir miktar tenzilât yapılmasına karar vermiştir. Vali Ankaradan idöndüğü za- man bu noktai nazarlar kendisine anlatılacaktır. R — Akşam Postası çuk yıl kadar önce uzun uzadıya mühakaşalarına ve dedikodularına sebep olan bir mesele yeniden can. lanmış bulunuyar. Bazi yerli mensucatın ve bilhas- sa elbiselik kumaşların kerarları- i naÇekoslovak veya İngiliz ve ya- hut Alman fabrikalarının marka. İarı vurülarak piyasaya sürüldüğü &trafında yeniden hortlayan bu şikâyetler, ayni zamanda yerli mensucat satıcı ve komisyoner- âmil olmaktadır. Hatırladığımıza göre, o tarih- lerde bazı mensucatçılar, bu hâ.| İ değil, lehine bir hareket olarak le yerli mallarının, Avrupa malla- rından farksız olduğunu halk an. lamış olur ve bir iki yıl sonra artık bu vaziyete lüzum kalmadan kalk kendi malmı Avrupa mamulâtına tercih oeder,, diyerek kendilerine bir kaçamak yolu bulmuşlardı. Halbuki bugün vaziyetin gene devam ettiği ve yerlimallarına böy İece ecnebi firmalarının markala- rı vurulduğu görülüyor. Bu sözlerin üzerinden tahmin clunar. müddet geçtiği halde hâlâ| yerlimalında bu hileye tevestü: et- mek için bırakılmamıştır. Halk, yerlimalımın değerini an. Jamış ve şuurla tercihini yapmış olduğu hâlde tacirlerden bazıları iyde fazla menfaat görerek bu ted- biri terketmemişlerdir. Gerek bu iş hakkında ve gerek- se yerli mamulâtı ile bugün vâzi. yete göre bir kiyas temin edebil- mek için manifatura ve pamuklu mensucat tacirlerinden (Mustafa Ecdiz ile görüştük. Bize ayrıca pamuklu mamulâtın bugün rayici hakkında izahat veten ve mensu- catçıların şikâyetlerini mucip bir nokta olup olmadığını tebarüz €t- Gren ve bir taraftan da Avrupa- dan mensucat ithaline neden lü- İ zum olduğunu izah eden Mus. tafa Erdiz ezcümle diyor ki: '— Benim elimden yünlü geç- mez. Halbuki bu iddia yünlüler üzerinde yapılmaktadır. Ne dereceye kadar doğru oldu- gunu bilmiyorum, fakat, ben de sizin gibi kuvvetle işistim, Bu işi bütün mensucatçılara teş” mil edemeyiz. böyle hareketleri şiddetle menet- mek lâzımdır ,Bundan zarar gö ten halk ve memlekettir. Bir kaç adamın meselâ 7 firalık bir kumaşı 9 liraya satıp fazla p&- ra kazanması ve yani hile yapması önüne geçmek lâzımdır. Doğrusunu söylemek lâzım gs- İlirse memleketimizde yapılan ku- maşlar ve alelümum mensucat ile Avrupa malları arasında pek bü- yük farklar yoktur. Ancak çok 2 fir mallara münhasır olan bir hu- süsiyet görülebilir, Fakat hakikat- te bu mal lüks mahiyetindedir. Bugün Türkiyenin bu kadar lükre ihtiyacı yoktur. Maahaza bu söz, Avrupadan lerinden bazılarının ithamına da| diseyi memleketimizin (zararına İ izahma kalkışmışlar ve "bu suret-| Kendi hesabıma! dir. ve sevinçle kaydedebiliriz ki, fab- rikalarımızın her' türlü, ber çeşit imal ettiği mensuca: derhal satıl- mâktadır. Fakat memleketin ihti- yacmı kâfi bulunmadığı için Üst taralı Avrupadan celbolunmakta- dır. Bilfarz mensucatçıların, Avru- padan mal ithalini istemediklerine göre böyle bir vaziyeti kabul et- sek, memleketin ihtiyacını önle. mek için kâfi derecede imalâtımız da yoktur, stokümüz da yoktur. Bilhassa pamuklu levazımda Ar- | rupa ile alite itibariyle rekabet edecek mamulâtımiz göz önünde- idir. Vaziyeti daha sarih bir şekilde tebarliz ettirebilmek için bir misal veteceğim. Bugün $ lira değerin- de bir kumaş ile 12 lira döğerinde bir Avrupa kumaşının yeri pekâlâ doldurulmaktadır. Bu mühim bir farktır bence, Metresinde 4 lira fark, Avrupa kumaşının kalite farkından değil, gümrük ve saire farklarından ha. sıl olmaktadır. Sağlamlık ve nesiç ustalığı ba- kımlarından da Türk mamulâtın- dan aslâ şikâyet olunamaz, Müşterilerimizin bir çoğu bu memnuniyetlerini sarih bir şekil Hiç ek Evvelki o akşam, Kuruşeşmede tam mahasiyle bir hiç yüzünden feci hir cinayet olmuş ve hir kömür İ âmelesi hiç tanımadığı bir işçiyi bi. çak'ıyarak öldürmüştür. Hâğiseyi anlatabız: Kuruçeşmede Denizbankın, işten sonra amelelerin yıkanıp temizlen- mesi, için bir banyo duiresi vardır. Kuruçeşme kömür depolarında çalı. şan işçiler akşamları burada te - mizlenirler. Evvelki gin de geç vakit 25 yaş, larında Mehmet oğlu Murad bura» ya gelmiş, yıkanıp temizlerdikten sonra giyinmiş ve dar koridordan dışarı çıkmağa başlamıştır. Fakat bu sırada paltosu yıkanmak Üzere bekliyen oradaki adamlardan biri. rük Mustafadır, Kabadayı ve kavgar! bir adam o, lan Mustafa hemen: “Kör müsün?, diye Murada çıkışmış ve onun “gör medim” demesine yürüne bir tokat indirerek cevab vermiştir. Bundan sonra Murada mukabele etmeye kalkışmca, Mustafanın Ye- âdi #ökiz arkadaşı bir olup onu yere yılımışlar ve öldüresiye tekmeleme. ğe başlamışlardır. Bu sırada Murad da, üzerinde taşıdığı bıçağı çekmiş, kendisini döğenlerin elinden kur - tulmak Özere rasgele'sullamağa baş lamıştır. Bir müddet havada dolaşan bıçak no çarpmıştır ki, bu da amele Yö-| Mensucatçıların birbuçuk yıl önceki bir dertleri hortladı! Yerli malları Avrupa mallarının yerini doldurabiliyor mu ? Mensucatçılar İfabrikalarımızın bugünkü istinsaline nazaran Avrupadan mal getirmeğe mecbur mudurlar? Mensucatçıların bundan bir bu-jmal itbal olunmamas; demek değil de izhar etmişlerdir. Size bunu Bugün gene memnuniyetle | tevsik edebilmek için de bir misal söyliyeceğim . Bundan bir kaç yıl önceye ge. linciye kadar yerli mamulâtını sa” tan bir iki küçük müessesecik var- dı ve bunların kârları pek azdı Çünkü o zaman yerli mamulâtının satışı yoktu. Bugün her türlü mensucat üre“ rinde Avrupa ve yerli satıcılar ay. rılmıştır ve dikkat ederseniz gö“ rürsünüz ki yerli mamulât ve men sucat üzerine iş yapan mücsseses ler çoğalmıştır. Bu vaziyet talebin fazlalığına işarettir . İstanbul piyasasında hâkim © lân Avrupa malı Almanların mal, larıdır. Buda bir takas meselesis * dir. Diğer milletlerden itbalâtımız gok azdır. Ben de hiç şüphesiz bir manifas turacı olduğum kadar da mensu- catçıyım.. Fakat kendi hesabıma şikâyeti mucip bir noktâ görmü. yorum Yalnız bir kaç kişiye münhasır bir hilekârlık varsa nihayet bu bir ticaret davası mabiyetinde değil- dir, Mevzii bir iştir, Hem yerlimalının üzerine Avru- pa markası vurulmâsına ihtiyaç ta yoktur bence.. Alnımızı gererek kendi malımızla iftihar edebiliriz.,, yüzünden bir işlendi Kuruçeşmede bir kömür amelesi başka bir e ameleyi öldürdü nihayet Mustafanm boş böğrüne saplanmış ve onu kanlar içinde ye. re yığmıştır. İste bu anda etraftakllerin şaş « kınlıklarından istifade eden Murad da tabana kuvvet kaçmıştır. Yaralı Mustafa derhal Beyoğlu hastanesine kaldırılmışsa da çok yaşamamış, ölmüştür. Her tarafta aranan katil ise, yi- ne Kuruçeşmedeki kömür depola . rindan birinin kayıkhanesinde yaka lanmıştır, Dün akşam adliyeye teslim edilen Murad şunları söylemiştir: “. Öldürdüğüm adamı tanımi- yorum, Kendisile hiçbir münasebe, tim yoktu, Bekârım. O akşam 17,50 de yikandım. Giyinip dışarı çıktım. Koridorda yürürken psltom nun üzerine. değdi, bana: “Kör müsün, dedi. “Görmedim kardeşim,, dedim, Bana tokat attı. Bu sırada altı yedi arkadaşı bir oldular, ben! yere yık- ler, tekme atmağa başladılar, Be,” ni öldürmeleri işten bile değildi. Canımı kurtarmak endişesine düş - tüm, On gün evvel Tophsneden yirmi kuruşa aldığım bıçağımı ba. yada salladım. Tesadüfen ona Tas- gelmiş, yaralamış". Alt tarafın bilmiyorum, Okumam, yazmam yok tur, Hak, ergeç yerini bulscaktır.,, Havagazı fiyat tarifesi değişti Dün belediyede toplanan tarife MELİ İİİ İİ iyonu 935 yak ilk üç yanan Gizli bir âlem İLMEM okudunuz mu? Rasgele Evlenme, doğum, ölüm ve boşan. malarda kanuni müddetleri (içinde nüfus kütüklerine yazdırılmıyan vakalarm “tza- siz ve pulsuz olarak kütüklere yazdırılması için verilen müsaade üzerime: 2.729.980 gizli doğum, 1,597,018 gizli ölüm, 852,676 gizli evlenme, vakası meydana çıkmış. Demek Türkiye içinde milyonlarca evlenip mile kuran v değilmişiz. Bu görülmemiş cinayet midir ? ONDRADA görülmemiş bir cinsyet, başlığı altındaki yazıyı elbette Ha» gizli doğup, gizli ölen, yüz bir âlem ve millet varmış da biz farkında binlerce gizli © yani topyekün gizli berde okumuşsunuzdur. Bir adam, hiç tanımadığı bir kırı, ye, raltı tramvayı altına yuyarlamıs. Milletler arasında ne büyük telâkki farla var: Londrada görülmemiş cinayet olan bu hâdise, bizde razmerre tramvay eğlencele- rinden madaddur. Yalnız bir farkla: Orada tramvaym altına itiyorlar, bu. rada tramvay allma alıyor, havagâzi fiyatalrını tesbit etmiş» tir, Komisyon, tetkikat . neticesin- de Istanbul havagazi . fiyatlarını bir para nokşaniyle 5 kuruş 29 paraya indirmiştir. Kadıköy - Üsküdar bavagazleri» ni de bir para fazlasiyle 5 kuruş 38 paraya, Beyoğlu . cihetindeki havagazi tarifesini de iki para ilâ- vesiyle 5 kuruş 38 paraya gikar- İmıştar.