$ İKİNCIKANUN — 1939 —— Yazan: kimim “ başka bir Yi, BİZ Şimdi müsterihti Beraberce J ir Lopez gezintisi yapmağa karar İma Ve bu münasebetle mektubun ' Londraya hareketimizi yaz- «Ben bir mektupla Ropen Ceva: d* mâ Londra şubesile temasa demi Bi rd. wvağım kirr si gm kâfir memleket benins i MMA sebeb olmuştur. kg elimden bir gün evvel bir VD aldım. mağ taneye tavsiyenamenin ili haber alındı. İetimal edil” b, “İ sebebinin işarı ile mekt 20 İde matluptur. Ancak mek“ İP Röpen Cevahirciyana değil İs Balıkpazarı 6 numaraya gön pe. Mlitlir. Aksi hareket çok oğur a. muciptir. | Sai takip eli e & getirmeniz için madam E Yün Londraya hareketinizin T bulunduğunu sö p Mi; a» im Elizle aranızdaki gayri Münasebet de elimizde ilk ie hayatımıza kıymadan tat- Maya Allah belâşmı o versin, Bu 2 He Abu okur okumaz tecennün e &tim Karşıma Çe)işareti çık İt Benim hayatıma bur kadar ya” "an takip edebilmek beni hay- » Üshecte düşünüyordu. Jarmazsınız bas söylediğime. Pa ae Mahkemedeki ifadatımla müey- | ze İlk zamanları bn işi seytan ği bağlanır derler ya, ikin bu de Denim basiretim , bağ ar. Biraz ilerisini muhakeme fp recek kadar ahmaklaşmıştım. Mesam Elizle güya Amerik Mamız münasebetile | te tik, Ne iştiham, ne hi e takatim kalmıştı. Bu se ite de uz et de benim gö ir ie a meşe ve cesaret kalma- — ——— ———— kte bulunduğumu / İ le cezaya mesnet teşkil « İşişleridir. dan rd Eliz beni yatağımda buldu. içeriye | .. rengim solmuştu. Bu sefer 75 Bunu da nereden öğrendin E- Hahraları anlatan ve vesikelen veren: A.K. —I— İk zamanları bu işi şeytan İşine bazal ip ra tevil çaresi bulamıyordum. ve olursa (olsun seni düşünmeğe Zemediğini söyle. Ve şiddetli yaz aecburum. şkork kak görünme! Bu şifreyi çözme - Eğer derdin bu kadarsa bu ko" ,ğe muvaffak olamamana rağmen s€ tay. nin aleyhinde bir maddeyi (ihtiva — Nasıl? ettiğini de kaydederek o biraz zeki — Minareyi çalan kılıfını hazır: görün! ar, Ben her şeyi hesaplı yaparım. | Eliz doğru düşünüyordu. Haki" — Okudun ya, bu müessir olmaz: katen bir de böylesini o tecrübe'et" sa hayatım da tehlikede, mek lâsımdı. Derhal o kalktım've — İşte burası mühim ama, NASİ böylece şiddetli bir mektup yazar hayatımı tehlikede görüyorsun? rak içine de tavsiyenemeyi koydum. — Yahu, sen de bazan pek akıl” ve serilen adres gönderdim. sazlaşıyorsun. i Bir taraftan Ropen Cevahirciyar | Bu mendebur (x) her kimse)çayir mektup yazarak “verdiğine. bu kadar yakından takip eder, ken | adres etrafında: tahkikat yapılarak $i gölgemmiş gibi yaplığımı bilir, söatle tarafma maliyet verilme" | yapacağımı e artık bunun bar) simi, rica ettim. yatım için bir tehiilte olacağını dür Msdemki onlar ket ; oltanüm in ür ve Kİ öm nemişlerdi, o halde ben, de Ro i Cevahirciyana hiç olmazsa bu ahkikatı havale edebilirdim. Ne bileyim ben meselâ sen bir yün beni haklıyabilirsin olur biter, — Delil O gece Eliz benden ayrılmadı ve belki sabaha kadar başbaşa bu şif- e üzerinde durduk, çalaştık. Sabaha — Böyle düşünme Eliz. Bir misal) vlarak söylüyorum, ama, yemin e ” derim ki o gölgemden bile korku e mi Şara ya eN pron. X posta vapuruna. yetişmez İâzimgeli» — Eh, ne yapacaksın şimdi? yordu, fazla üzerinde duramadık. — Emirlerini aynen! Öyiece uykusuz. yorgun ve. harap — Mektubu vermemekte sebeb | bir fialde yola düzüldük. me göstereceksin? Vapurda ikimiz de derin bir uyku — Beraber düşünürüz. çikmişiz. Kalktığım zaman hâlâ E — Bana mektuptan bahsetme ,liz uyuyordu, Otuşdum ve şifreyle miştin. meşgul oldum. Bunu halledemezsem. zaman öleceğimi sanıyordum. o Şifre-halli — Ne yapayım, her ike tam ol diverlardı. Bilmem bu se snülhim bir meseledir, Bur rakamlar İermasıl olduda unutmuşlar, Benim | İsan ayrı ayrı birer hârfsolunası ihti- ana açılmama biraz gebeti! bar nali de vardı. Terkip halindede böyle bir ihtara lüzum görme sullanılmış olabilirdi. Bana yardım eden zaptiye daire” inde bir tesadüfle terkibi şifreyi öylece görmüş olmaktı. Bur itibarla. | duru. terkibi telâkki © ederek öi (24-6) va A (x) harfini koydum. Buna. göre“bic estvel. hazırladım: — Demek daha kuvvetlidirler. | Bir meticealamadım. Bana ümii — Benoe merak ettiğini yazı İçin | (M) Basfini; koyunca: gelmiştir. dekileri okumak hevesine» düştüğü: | Çünkü ikinci'terkip (Z) ve'üçüncü — Demek “artık ketum olma andan onlara zarar gelmiyecek! — Bu daha fena ya! — Niçin? Ne o dedi, Mendakka dukka | | verdiği yokt., EHahbuki Saban kahvaltısından sonra #441, My Mişayı. çağirarak bir ara çekti, Mahcup bir eda ile: — Biras bakar mpsrız, dedi?.. Sizden ulak bir ricam var. Mişa mağrur bir tavırla; — Buyurunuz, sizi dinliyorum, ledi. Aşça sözüne devam ederek; — Tan.cığım: bir delikanlı var, dedi, Delikanlının köyde bir ni yanlısı, daha,doğrusu alâkadar ol. duğu bir kz var. Fakat gelgelelim kizn da, delikanlıya, metelik bile delikaslı İ koz için yanıp tutuşuyor, aklı fikri İzin gözüne girmek. Çocuk orta İ mektebi, bitirmiş., Kız da okumuş” İluk hususunda, ondan geri kalmı- f düşün yor. Bu tipteki köy kızlacının oku: muş, insanlara, okumuşluğa one kadar ehemmiyet verdiğini. tabil Yilirsin!,. Karşılarında böyle bir insan gördüler mi, tepk: bala üşü. şen sinekler gibi böylesinin-üstüne üşüşürler, Aşçı güldü. Bahçıvan. Mişa sa- Dersizlikla sordu: — Peki:sonra?; — Sonras bu; Sen bu-delikan- i Uya-biraz yardım edemez misinz? Bahçıvan Mişaz — Yani-onubir mektebe. falan mı yerleştirmekliğimi istiyorsur?. dedi. ? Magi: — Eyet, dedi: Çocuğun her: ne şekilde: olursa olsun: bilgisini art. m miele e cukla görüşmek ister misin? . Bahçıvan Misa. gülümsedi, Filo. solça başını sallıyarak; — Galiba-biz bu gidişle bahçı- vanlığı bırakıp meyancciliğe başlı- ,yacağız!'dedi. Çağirm'şu- sizin betbaht âşığı buraya da kendisiyle biraz konuşalim:. Çok- geçmeden âşık. delikanlı bakçıyanın yarına geldi ; sıkılgan. lık. ilade eden yüzünde; heyecan ve: ümid okunuyordu. Aşçı, deli Bilmem sen kendin ço-| Bahçıvan babacan bir tavırla | Sadığın sutını okşayarak; — Gel bâkalim koca âşık, de: Mk Sadık, ezilip büzülefek* — Bütün ümidim sizdedir, de- dM.. Sizin için “çok okumuş, çök bilmiş bir adamdir!,, diyorlar. Balıçıvama koltukları kabardı; böbürlenerek: — Üzülme delikanlı, dedi, elbet bir çaresini, buluruz.. Yalnız: bir karar vermeden önce bir iki kişi- nin fikrini almak lâştm., Bahçıvan, o çiftliğin hayvanat mütehassıs: Petya ile görüştü. ele hakkında onun ne nü sordu. İki arkadaş, uzun müzakerelerden sonra deli. kanliyı,. çiftiliğin rasathanesine vermeği ve orada meteoreloji hak» kında: malümat edinmesini temin etmeği muvafık buldular. Balıçıvan, arkadaşı Petyanm böyle bir'fikir ortaya atmasından pek menundu ; Bu — Hakikaten, deği, bu meslek, kızı meftun edecektir. Vahşiler İ bile tabiatla uğraşmışlardır. Buz, kar, yağmur, güneş meihumlar: | etrafında bilgi sahibi olmak. kısı çok memnun edecektir . Petya arkadaşının. sözlerini t€- kid ederek: — Gök; gürültüsü, yıldırım, gibi bâdiseleri önceden tahmin.ve keş, fetmek kızı büsbütün hayrete.dü- şürecektir. Bahçivan Misa: — Lâfın kısası şimdi biz mete- orolog Vasyayı Duraya çağıralım. Sâdığı onun yanma çırak verelim. Vasya, çiftliğindeki rasathane. işlerine-bakardı. Bahçıvanla hay. vanat mütehassıs: onu. yanlarına” çağırdılar: Vasya, kısa bir zamanda Sadı- ğı Canl: bir rasathane haline ge. tireceğine söz verdi. Sadıkın müs- bet ilimlerle olan ilk tanışması bu ilmin zaferi Çeviren : Ferah Ferruh ve gök gürültüleriyle upuzun bir yaz geçti. Bunu seteplere mahsus. sert bir kış takip etti. Sadık, hiç durmadan çalışıyor, rasathane â- İetlerinin en ince teferrüatına ka- dar, her şeyi öğrenmeğe uğraşı yordu. iBrgün çiftliğin metereologu | i Vasya; — Bizim Sadın adamakıllı ye tişti, dedi, Ona yakında merasim» le bir diploma vermeği düşünü. yoruz, Vakia o herhangi bir Sen fakültesinde okumadı ama, bura» da edindiği malümat hiç bir üni- versite talebesinde aşağı değildir. Ben Kolhoz (çiftlik) müdüriyle ve diğer arkadaşlarla konuştum; herkesin huzurunda, yapacağımız umumi bir imtihandan sanra Sa. dığa diploma vererek onu. rasathâ” ne kadrosuna aylıklı bir memur o larak ithal edeceğiz. Tabii bu im. tihanda Sadığın sevdiği kız da bur. lunacak.. Tabiatı tanımak busür sundaki bilgilerini kıza göster. 4 me.kişm Sadık için bundan iyi biz: fırsat olamaz! Sadık'm. bu oku muşluğunu gören İaz, eminim ki; kendiliğinden Sadık'ın. boynuna. sarılacaktır, Bu- cidden ilmin. big zaferi olacaktır, Bahçıvan Mişaz “ — Senin Sadık bur Kalağ” huzurunda #şkılarak sakın | lamasın, dedi. ik Vasya, teminat verdiz * — Buna imkân yoka. Güme. çok iyi yetişti, « N Nihayet beklenilen gün "geldi. Sadık'ın saadetini — Doğrusu merak ru dedi, bizim Sadık'ı teshir eden. kızın gözleri ne biçim şeydir? Nef ; redeyse. Sadık, Jülyetini alıp > ber, Donayan gok söyler. Sen onu fi ik bu halin? Du sırrı daha fazla omuzla” ser e taşıyamıyacaktım. Asabımı r Sd Yordu, Giz dedim. Sana bir sır daha le görüşen başkalarına benzemez- siniz; Annemi, birçok erkekler arasın" da görmek beni çok üzüyor. Ben her an yalnız ikimiz için kiralan . muş küçücük bir ev düşünüyorum. Sen dedi, Esrar kumkuması i ği mn — Böyle yaşarsanız, burağaki — ma e ii a Bu Hinçaklara, ait değil. Bu gibi müteessir olmıyacak musmz? m ip e e 2 Biredi dek e veriyor. Bi İnce z Dün de annemden bunu rica ettim. bir kahkaha kopardı: Ev > ni Razı olmadı. Çok bedbalıtım! ayrılalı epeyce oh 3 halde . galiba onun tesirile ' in, Biyanka hüngür hüngür ağlıyor tini arkadaş! â k m dedim, Eliz, bak oku! yi ça ciddileşti vebir Rolam mırıldandı; Da — iğ halimi ba ” — Görüyorum ki çel bedbalit - tr Hani, dedi. Ben bir şey anla" Se ğe Mâve etti; — Anneni, bütün bunlara rağ - men çök seversin değil mi? — Evet, onu hem seviyor, hem de ona acıyorum. İçimde bir hix bana Onun da benden daha az bedbaht .olmadığını söyler. Onun korkutur ve en râhat “nmda mutlaka tepeme bi- > saadeti kendimi fodada; b İLE ans yüzdendir ki ie ? i ai > gitmek istiyorum. Böyle daha iyi Ir şey sorma Eliz. il ra Yaran ben de o kadar di GM Yalnız korkuyorum. Önce Rolan sorduz. annenizi seviyorsunuz; buradan Das:l ayrılabilirsiniz. — Bilmiyorum, Fakat buradi boğulüyorum gibi geliyor. — Bölki serböst olmadığınız i. gindir, — Hayır, onun için değik.. Er Bim için serbest yaşamakla kapa Mi yaşamak arasında fark yoktur, Fakat butanm Havasına tahammül edemiyorum, Boğuluyotut. Bura da bulundukça, istenmiyecek hi diselerle karşılaşacağımı saniye . rum ve korkuyorum, — Burada sana zararı dokuna-» .cak hiçbir şey olamaz. Emin olu- nuz, Biyanka-sabit bir baluşla Rölanı- süzdü?” — Siz de hakikati söylemiyor» sunuz... Sesiniz bu kadartatlı göz leriniz bu kadat inamlırıcı olduğu halde siz de hakikati saklıyorsu. Duz? Rolan cevap-verdi: — Çünkü bu iakikat sizi bura. dü bir müddet daha alıkoyacak. Öğ renmek isteraçmeniz.. — Şu halde ona bambaşka bağ- larla bağl.sınız. — Kızımâır. ; Araten ilâvesetti: — Demek siz de sevdiniz ve, sevildiniz.. Demek siz de bir evlât sahibi oldunuz?. — Hayatımda bir defa sevdim. Fakat bu aşk beni cehennem azap- larına vürüklemekten. başka, bir: $*y yapmadı. Bu çocukta onun mahsulüdür, Bu sebepledir ki onu, herşeyden çole severim. — Kızmıyâcağınızı bilsem, $i?e çek kıymetli bir doktor tavsiye €- derdim, — Eğer Biyanka hastaysa, tav- siye edeceğiniz doktora, avuç do- Yasi: altın veririm. Araten ilâve etti: — Ben getireyim de &iz bir de- fa tecrübe ediniz. Sanattaki maha- ret'ni tasdik ediniz, Vereceğinizi ondan sonra verirsiniz, Kendisi Benim hekimimdir, Kim biliyor musunuz? Biraz evvel bahsettiği. niz kâtibim, Emperya tekrar titredi: — Ya? Pekâlâ... Benimle bera- ber geliniz. let yüz Emperya misafirlerine karşı gü“- göstererek, salondan gltı,. nü bildir. terkip. (i)- oluyor. Etine muzur gi; | KASAYI e suretle cereyan etti, raya, gelecektir. Biz-kısa karşı nef! - Şifreyi oradan aldım. »i manalı bir kelime" geliyordu. e Sadık, diye. bahığıvana tak- | Araden azg. güneşleriyle, | sl davranalım? << O halde şifreden de;baset. Çö (Deran var) ettik sağnakiı yağmurlariyle; yıldırım (Sonu yarm) ——— m a mm Ay. mmm 148 KAHRAMAN HAYDUD KAHRAMAN HAYDUD 145. gibi itimat edebilirim, Siz anrem- Oo — Fakatnası)'olor? Mademki çek. . Şuhmeşrep kadın, Aratenie. birlik, te, gürültülerin pek-az işitildiği sa kin bir odaya vardı; — Beni burada bekleyiniz. Bİ. yanka şayet hasta ise size haber veririm, Araten-cevap verdi; — Ben de bu zaman zarfında giz dip kâtibimi bulayın; Emperya-ayrılde, Geri döndüğü zaman Arateni, ikâtibini ve. Yiciyo- Grimaniyi omuzlarında taşıyan dev yapılı adamı buldu, Emperya doğruca kâtibe koştu: — Mösyö Pavlo, dedi. Siz he- kim misiniz? — Evet madam, Emsinize Âma- deyim, Sesi ahengiyle titreyen Ermper yü; — Benimle, geliniz!, dedi.” Emperya Pavlonun elinden tut tu. Onu sürüklercesine. götürdü. Birkaç oda geçtiler, Daha küçük bir odâya vardılar, Orada inle - yen op iki yaşlarında bir kız yat. yordu, Pavle, gerçi daktor değildi. Fa. kat genç kızda hiçbir hastalik bu - lunmadığını anlıyacak kadar derin görüşlüydü. Enpçsya, Biyankayı kollama -. sasında sıkar ve öpücüğlere boğar.