Fransız fıkrası Suzan — Bak, bende de karında oldu- Hu gibi ayni yerde ben var. Piyer — Sahi! ama #en karımda böyle bir ben olduğunu nereden biliyorsun? Suzan — Dün gece Hanri söyledi. Aşk Yaşlı adam genç kadına ilânıagik et - mişti. Kadın: — Böni sevdiğinizi söylüyorsunuz a. ma, deği, bunu neyle ispat edebilirsiniz? Adamcağız boyun büktü: — Bu yaşta aşkımı size ancak dilimle ifade edebilirim. Zengin kain peder Genç kız, gene makul Dedi ki: — İyi ama sevgilim, aşk ve sevgi iyi şey ama, yalnız sevgiyle yaşıyamağız. Para da liz. Delikanlı itiraz etti: — Niçin yaşanmasın ? Babam sana ö- lan sevgisi bizi yaşatmağa kâfi gelir; © zengin adam! düşünüyordu. KADIN MANTIĞI — Eskiden Cemali deli gibi severdim. Şimdi yüzüne bile bakmak istemiyorum. — Ah şn erkekler, nekadar maymım Iştahlıdırlar yarabbi! semmğ o) — Yeni mürebbiyeni neden öpmek Is. temiyorsun? — Öper miyim hiç, Sonra babama yap- tığı gibi beni de tokatlar! İşaret memuru — Biraz bekle, daha Yazin araha toplansın ön annen benim ne kadar mühim mevki sahibi olduğumu fo toğrafa balımca anlism. — İtalyan karikatürü — Fransız fıkrası Saatini kaybetmişti. Kalabalıkta pek ziyade yanına sokulmuş olan kılıksız bi rinden şüphelenerek onu polise yakalşi” ta. Beraber karakola gittiler, * Şikâyet adresini vererek ayrıldı. Evine döndüğü zaman saatini orada nutmuş olduğunü görerek hemen tar yüzü karakola koşup komiserin yan çıktı: — Affmızı rica ederim. Dedi. Saati buldum, evde unutmuşum, Komiser itiraz etti: — Göç kaldmız. Yakalattığmız adi sizin anatj çaldığını itiraf ettirdik. Hazırlal| Üriversiteye devam ediyordu. sınıfta ikinci defa dönünce İzmirdeki Bi kardeşine telgraf çekti: “İkinci defa döndüm, Geliyorum, Bab mı bu habere hazıris,,, Kız kardeşinden gu cevabi aldı: “Babamı bazirladım. Şimdi sen hazıf — Şa genç benim yüzümden istikbalini kaybetti, yi > Bi — O'da bir şey mi? Başka bir genç Benim yüzümden-iki bacağını kaybetii; olomobilimin sltmda kaldı. — Fransız karikatürü — Cesaret Ispanvada Ebre cephesinde “gönüllü” müfrezele, rinden birinin kumandanı, maiyetindeki küçük zabitlerden birine emretti: re cöphesindo fevkalâde işler yapmak i- çin can atıyor, fakat müfrezesi sakin bir mıntakada bulunduğu cihetle buna mu vatfak olamıyordu, İkide bir söyleniyor. du: ; — Ah, bona müsaade etseler çabu - 5 | cak “kızıllar” m hakkından gelirdim 8. ma... | 2. e vu rk — Müsâadö #İsek ne yapardı? — “Kınllar” m siperlerine kadar gi- der ve hor seferinde size yirmi otuz esir getirirdim. — O halde git de getir bakalım. Kahraman “gönüllü” ağrıyla yakalan miştı. Birkaç metro ölede olan düşman siperlerine kadar karanlıkta sürünerek gitti, Birkaç dakika sonra bağırdığı du- yuldu: — Yüzbaşım, çabuk gelin. Kırk tane esir aldım. — Getir buraya öyleyse! — Getireyim yüzbaşım ama esirler be- nim gitmeme müssade etmiyorlar, Ayrılık — Kızcağız bana çok ıınmıştı, hattâ tevazuu bırakarak çügmea Aşıklı diye- bilirim, Fakat ben ondan artik bıkmış- tini, “Ayrılacağımı kendisine söylediğim zamâh kavga edeceğini, ağlayıp bağıra - cağını bildiğim için söze başlarken “me tin ol,, dedim “sakm ağlama!,, ve karari- mı kendisine bildirdim. — Tabii tahmin ettiğin gibi zavallı kiz hüngür hüngür ağladı değil mi? — Hayın. Ben de asi buna sinirlendim ya! lara taarruz edeceğiz. | Düşman siperlerine mümkün mertebe rak yolu tetkik et ve gel Filo alışık Ind mihracesinin otomobil” de rahat etmek için bulduğu çarel Bana! Şi İl klerini anlat. ; Dört saat sonra geri geldi, Kumanda- nu sordu: —E, »e oldu? Anlat. Yollar nasi? Topçu geçebilir mi? Üstü bagı yırtılmış ve bitkin bir hele gelmiş olan muhatabı cevab verdi: — Topçu geçer efendim. Süvari de ge- gör, tanklar da geçer. Fakat piyade ge çemez, — Neden? mitralyöz yuvaları mı var? — Mitralyöz var mı bilmem. Belki var. dır. Fakat öyle azılı bir köpek var ki, #ormaym. Az kaldı beni parçalıyordu. CENNETTE — Solla vuracakmışım gibi yaptım ve sağla vurdum. Kendime geldiğim zaman buradaydım. — İngiliz karikatürü — Hediye İki gocuk konuşuyordu. Biri koltuklar rm kabartarak anlattı: — Babam bana gümüşten çatal biçak kediye etti Üzernide “sevgili oğluma, diya yazı da var. Öteki çocuk: — Benim babam da bana hediye ver- di. Dedi. Gene çatal bıçak... Üzerinde “istasyon büfesi, diye yazı da var. Hodbinlik — Korkak! Şatode kalmış! — Fransız karikatürü — ti — Benimle evlenseniz ne tatlı bir ha- yat yaşardık. Ömrümü sizi sevmekle ge- girirdim. Genç kadın dudak büktü: — Ne hodbinsiniz! O esnada ben mey- le vakit geçiririm? HAPİSHANEDE NEZAKET — Sizi pifama ile kabul ettiğim için af fımızı dilerim bayan! — Otomebilinle bir rekor yaptığın döğ ru mu? — Evet; bir ayda tam on kaza yap” “İ varı — Dü akşam hep zenci le dans etil. — Ne yapsın, zavallı, matem tutuyor. — Yransız karikatürü — — İtalyan karikatürü — — Oradan çeldi yavrum, ip koparsa koca alâmet tistiine düşer.