HABER — Akşam postası MN gözler e Ü koltukta oturan kör, niye m bebeklerini onlara bir tavırla sord : 28 Yapıyorsunuz? o > <, dostum... Kitap cku- T yaklı Glen ki, imle başbaşa. Y dada üzücü bir süküt Ni Yün duvarda asılı du- Vin td Rebii artık gitme. alk, Osmana veda etti, Siya kadar geçirdi. Ku- #Süç kadının kulağına ve Skin, « Zavallı Osman: aç o müteessifim ki. im üzerime diktiği za- YOL sanıyorum. mz Onu bırakayım mı? Mâ ne der?.. Fakat.. Ya Senin uğruna her fe. O tin çekinmem... Azar günü geleceksin Kiz hareket yolu tut- ni Olaya Eni tayin ederiz Mi, ün izdivaçlarında Os Miş, etmiş olan Rebii, bir Büzel kadının b üleyici a bakışlı gözlerine da. iy Yl rası iya «evmeğe ai Benç, yakışıklı, mit- tir Kn neticesinde Osma” Ne, elemlerini döke. kucak arayan Leman, Sa, — buldu. ilkönce kak e Big, nu verdi, , Sin Ostnanı pek seviyor. er ve alâka- k ye danında derin bir âzâ&p i 8 ik Lemanın sikli ve , b b te, yada iradesi elin- Mağ, 5 kama kşuna git Mh seslerine kulakla” DM Rebii, odasını karanfil Ky İt ve İ€, Leman gelmesi- ma önlerde işittiği en MÂşukasının ayak sesi- z ai â koşüyordu, Mi Rebü, çılgın bir Ni açılır açılmaz, NE * değil, Lemanın ko. “cc, sevgilisini ku - Silan kolları sarktı; beklemediği bu zi. u *yecanından dizleri hi toparladı; DR yl,” Sensin ha!.. Hangi Ke ağ beni beklemiyor a da içeri gire- ek ciddi ve mühim a, a Vi tutarak odaya gö. a Müstehziyane konu iğ 18 güzel kokuyer).. Ş ala Siçek bahçesinde sa. bu Şiçekleri benim ii ğin mi? lm Beldim?.. Nasıl ağ değilim, dostum., ha pimiyle geşti.. Nia ilde, Osmanın göz- *Yor, © dehşetten tüyleri Ne iye omuzlarından ey > anlatıyordu: RR Sik, gelin kazadan son. “m zaman katiyen İNE ktorlardan bir kıs- Mİ olduğunda bir. iye uğraşıyordu. Ke ça gn Yazan: Hikâyeci İçlerinden bir ikisi, yüzde bir de olsa, gözlerimin zaman geçtikçe iyiliğe yüz tutacağı kanaatindeydi... Bu hayattan kurtulmak için intihardan başka çare yoktu. Fakat,, Leman: öyle seviyordum ki... Onun etrafımda dolaştığını hisset» tikçe, güzel sesini duydukça, kendimi öldürmeği unutuyor, o iki doktorun yüzde bir ihtimalile kendimi avutuyor- dum... Bir gün, gözlerimin önünde sönük, oynak bir ışığın parıldadığ mâ, ne de bir başkasına bunu söyleme. dim. Belki aldanıyordum, Hatırlartın değil mi, bir gün kârım, ve ben gezmeğe gitmiştik. Bir ara” beni kır soframızm başında yalnız bırakmış, karımla birlikte civarda çiçek toplamak için uzaklaşmıştınız. Sıcak beni boğuyor, terler alnımdan sel gibi akıyordu, Terimi silmek, sıkıntımı hafifle için bir aralık gözlerimdeki siyah bağı kaldırdım, Siyah bezi kaldırınca, gözle- rim şiddetli bir ışık karşısında kaldı. Aruk yavaş yavaş görmeğe başlıyor. dum, Ayağa kalktım; sizi aramağa koyul- dum. Fakat., Birdenbire, hiç bekleme. diğim bir manzara karşısında bül dum. Sen, karımın boynuna yap tın; öpüşüyordunuz, Başıma bir yıldırım düşseydi bu ka. dar şaş yacaktım. Bu günden #onra, benim için nanıl bir cehennemi hayat başladığını tasav- vur edebilirsin sanırım. Haftalarca ıztırap çektim, Bir türlü kararımı veremiyordum. Karımı, bu ihanetinden sonra daha çılgınca sevi. yordum. Rebii, şimdi beni dikkatle dinle, dos- tum... Leman benim hayatımdır, onsuz yaşıyamam, Sana teklifim şu; Ben bir müddet daha kör rolünü takmacağım. Sen, bir daha dönmemek üzere, bu dan uzaklaşacaksın... Pek uzaklara gi. deceksin... Asla mektup yazmıyacaksın. Leman senin ne olduğunu, nereye ve niçin gittiğini bilmiyecek... Seni öldürmemek için kendimi nasıl zorladığımı bilmezsin, Beni al kalkışma... Yolun açık olsun, Rebii HİKAYECİ sset - | tim. Fakat, nedense, ne sana ne karı - | Yazan; İkimim “Eş toplanacaktır. 7 mebusan me icebelim dövayi milin oluna n molimunuz maswnc rağmen tecmülen ve usulen tebliğ eylerim efendim. Mektup şapografla teksir edilmiş bulun” duğu için bü tehdidin münhasıran bana yapılmamış olduğu ve hakikaten nizam- namemiz muktezasınn — bildirildiği mu hakkak Fakat k ılan dil tup Hmçak mesais mış bir hale geldi kendisine (s0s imdi. Bu mek- an çık” nın da reisi ve öle Diğeri, ei et etmezsem ne olurse olsun bu: beni izale edebilmeğe ka dar uğraşacakları nokt. Çaresiz gitmek lâzımgelecekti. o Ropen Cevahirciyandan aldığım bir tezkerede de Merzifondan hareket etmiş bulunan Mardiros C vazilemin devri ve derhal Mi üzumüu bildi- ili: yetimin yordü » n yaşmda terütâze bir Helikanlıydı. Çok âteşin olan bu genç! de mühim yer almış abet ismin* oğli Merzifon mekte- » çok kuvvetli bir eleman ha- line getirilmiştir. Efkereli olan Civanyan aidiği bu mü- him vazife mayısının 31) istinaf maHkemesince 48 KAHRAMAN HAYDUD lâhım gibi bulunmak ister sin? Cevâp vermezden önce iyi ce düşün, .Çünkü yapacağın iş- ler pek dehşetti olacak. , Haydut yemin ediyormuş gi- bi elini uzattı. — Bu dakikadan itibaren vince sürükledi. Altiyeri bu sekiz gün zarfın» da hiç gözükmemişti. Yalnız başına Olivali adasında bir ser. seri gibi dolaşarak geçirmiş, sıksık evi: önüne gelmiş, hiz- metçiden güzel kızın sıhhatini mi“ Aas nm am ye sukulmu n aları Ha mektep olan bir şak , büsnü ahlâk s sının çok dostuydum. anına giren me ali 8, Giy an geldi, ker ttim, Zaten ferre r vardı, ne defter. Otelimder mühür ım pek kolay nm kün olduğu ka Tüum. ni elinde Anlasyan ame mevcuttu. İki ni görüyordum. F ika Hınçak komitesine o mensup olanların hepsi müstear adla yadolunur- lardı. Hattâ elradın da kayıtları böyley” di. Asker teşi ci defa olarak bu is mış olsa ge, eti görmüştük. Buj şal üzetinde fazla duramadan daha müh işlere dalmıştık. (9, (40), ( gibi. üç Hatıraları anlalan ve v biriydi.! vazile- başka da ne) esikaları veren: Hınçak komitesi en ila, gelm taşırdı. . ğı için bundan m görmedim. Civanyanla k öpüştük vedalaşuk, Bu kr müddet zarfında biribirimize fyice bağ" lanmış, iyice ısınmıştık. Cerek vapur, gerek araba (ve gerakss katır ye culuğu ve hattâ ayakla yaptığım üzerinde mühim ibi bir kala” hüm bile etim. Belki buraya bir paşa ve büyük bir adam geliyordu. Onunla ay- me tesadü! etmek garip bir minnet- meydana getirebilirdi. Halbuki öğrendiğim zaman hayretler çinde kaldım. Bu hazırlık bana imiş. Ro ahirciy dahil olmak üzere birçok tanımadığım ermeni gençleri, naflan bazıları ve hattâ aç kadın ve Kayayan >ebidelikyan Agop öğrendiğim bazı bü can, Vahram mumi) Derevenk rahibi Daniyel an Karabet), Artin, oraya gelmiş buluni n eden bu merasimi, bir ehemmiyet verip'de tahkike lüzum görme* melerine hayret ediyordum, Hetlâ bir ari“ hk Tomayana: saniye — Teşekkür ederi (Devomi var) KAHRAMAN HAYDUD 45 bile korkmuştum. O dakikada. ilmediğiniz ki kendi hâkkaktı, —Devart ediniz! — Bize doğru atıl şeyler bağı da, üzerin z. Bir yordunuz. Bu sıra © mizraklı askerler bi hareket etti ve sordu: — Bu ihtilâl neden çıktı? — İhtilsi mi dediniz? Juana haydi kizim, sen odana git am olursa seni çağırırım. Genç kız ayrıldı. Haydut yavaş bir sesle'de - mu - emrinize İtaat edeceğim.. İste. yeceğiniz şeyler ne kadar müt- hiş olursa olsun yapacağım. İşe kimden başlamak İizimsa şimdi söyleyiniz. Önce kimi öl- düreyim?. Rolanın annesi boğuk bir sesle cevap verdi : — Leonor dö Dandolo!, , ia LEONOR Rolâanın tevkifinden sonrâ, Leonor, yarı çılgın bir halde ve ateşler içinde sekiz gün yat. tı. Ölümle mücadele etti. Niha- yet genç ve kuvvetli vücudu hastalığa galebe çaldı. Babası, hastalığı sırasında, her an ölüme doğru yaklaşan kızının başı ucundan aytılma- mişti. Dandolo kızını çok seviyor- du, Onun hastalığı müddetince için için ağlamıştı. Bu ince vü. cüdün her gün biraz daha eri- diğini görerek tarif (edilemez bir azap içindeydi. Onun ölümün pençesinden kurtulması, babasını, büyük se- sormakla iktifa etmişti. . Dandolö kızının kat'iyyen yileştiğine emin olduktan son- râ gene istikbal endişesine düş. müş, kızında uyanacak yeni aş- kın kendisini ikbale sürükleye- ceğini, servete kavuştu'acağı- nı düşünmiye başlamıştı. İki ay süren nekahat devre. sinin sonlarına doğruydu. Bir gece Leonor, bakçeğe, 6 büyük Sidr ağacının altında oturmuş- tu, Büyük ve zevkli aşk dakika- ları yaşadığı bu ağacın altında, oturmak ona neş'e veriyordu... Artık ağlamıyordu. Nişanlısı- nın başma gelen vak'anın kal. binde açtığı yara yavaş yavaş iyileşmiye başlamıştı. Babası, ruhi haletini anlamak için eski hatıralarını yenilememiş bulun saydı, belki aşkını bile unut. muş bulunacaktı. , O gece Leonor, kalbinde fazla bir helecan, ruhunda ga- rip bir w iç ellerini elleri içine Delik ettiler, Her şeyi gözü. , Atalarma daldım. kollarım arasına alarak buraya getirdim, Hayığuk bunları. söylerken k halk Bağl ol - — Evst hem ns mağlübiyet. Sen Mark-meydanında yüz, ka- nalın dalgâlar: arasmda belki üz de mec- yör Satanas kap'sım kabil olmadı. Fakat siz neden adar Oluy« nuz? Haydi haydi, söyleyini. Siz kimsiniz? Sizi evinize gö- türmek isterim, Nerede oturu. yorsunuz? Silviya bunları işitmemiş gi vap verdi: — İhtilal hakkında hiçbir $ey bilmiyorum madam. Bili » yorsam Aflah kahretsin beni Bu hususta bildiğim bir şey varsa o da havaya tüfek atma. miz ve “Yaşasın'Rolan Kandi- diye bağırmamıza mü. kabil benim yirmi, adamları - ma dai ikişer ekü almalarıdır. 8i baştan aşağı dikkat kesilmişti, Derin bir he- yano!,, it devam etti? er işin aslını Bilseydim yüz ekü de verseler candan bağırmazdım. Ne söyledikleri. ni b — Ne söylüyorlardı? — Sesiniz titriyor. Bununla beraber siz harikulâde cesur bir kadınsınız. Bu halinizle ba na itimat veriyorsunuz. Bünun için üyorum: Diyorlardı ki bu bağırmalarımızm neticesin. de Rolan Kandiyano hapsedi- lecek... Eğer böyle olduysa ya- natim. Buna sebebiyet veren - lerden biri de olduğum için Sr musunuz madam?