Kış sporları Buzda hokey dünya şampiyonluğu Zürih, 5 — Buz hokeyi dünya şampi» yonasma iştirak edecek olan ekipler dört grupa ayrılmışlardır. Her grübun başımda bir şampiyon takım bulunmaktadır. Bup- lar, Kannada, İbgiltere, Almanya ve Çe - koslovakyadır. Diğer ekipler Brükselde 21 sonkânunda gruplara seçlleceklerdir. Bu münasebetle Brükselde yapılacak olan toplantıda turnuvanm $#istemi kat'i #u- rotte tesbit edilecektir. İsviçre fik turları final karşılaşmalarında hazar itibara e- Immamasını İleri sürmektedir. Grüp kar- glaşmaları, Balde 3 (li 5 şubat tarihleri arasmda her gün yapdacaktır. Bir günlük istirahatten sonra, 10 şubatta final maç- ları yapılmaya başlıyacaktır. Bu maçlar da iki gün sürecektir. Kızakta dünya şampiyonluğu Roma, 5 (A. A.) — 28 ve 29 sonkânun tarihlerinde Kortina D'mpezzoda yapıla - cak olan dötrlü Bal dünya şampiyonasma şimdilik Almanya, Fransa, Romanya, İs- Yiçre ve Belçika kaydolunmuşlardır. Avusturalyalı tenisçiler Avrupada bir turneye çıkıyorlar Londra, 5 — Avustralya tenlsçileri ge- İecek yaz Harry Hopman'm riyasetinde Avrupada bir turneye çıkacaklardır. Ha- bar almdığma göre bu turne birkaç ay sü- Holandalılar o Almanlarla karşılaşmaktan vazgeçtiler Roterdam, 5 — Hollanda futbol fede- rasyonu, Alman beden terbiyesi birliğine müracaat ederek, Hollanda « Almanya müli takımları arasmda 11 jikkânunda ya- pılması mukarrer olan futbol karşılaşma» sından vazgeçilmiş olduğunu bildirmiştir. Hollanda federatyontnun bu kararma sebeb olarak, maç esnasinda sükün ve a- sayişin. temin edilemiyeceğinden çekinen valinin maçı menetmiş olmasmı ileri sür- Beşiktaş idarecileri Gazetecilere gösterilen müşkülât Boks Hamburg, 5 —- Avrupa şampiyonu Vi- yanal Lasek 15 ravnd üzerinden tertip edilen karşılaşmada Amerikalı ağır siklet garopiyonu Dudası sayı hesabiyle mağlüb etmiştir. Viysnalı Romus fle Fransız şampiyonu “Altınbakkal,,, ism nereden alıyo Evvelce burada bir mahalle kadar çok altın yapmağa mu“ o olmuş ki... Bugün bir zahmet edip şöyle bir İstan- Evvelki gün Beşiktaş klübü Mdarecile-| çar puiz arasında 10 ravnd üzerinden ya") bul mahalleleri arasında dolaşalım, İs rinden basılarmın gazetecilere karşı bir takım müşkülât çıkardıklarından bürada stada gelen birçok kimselerden ayrıca hü. viyet varakası sormak gerabetini göster- mişlerdir. Bu hareket yalnız gazetecilere karşı yapılan yersiz bir müamele değil, bu davetiyeleri onlara gönderen spor teş kilâtmm salâhiyetinden şüphe stmok ma. Basını da taşıyan bir mahiyet alır. O idarecilere şunu da anlatalım id, spor teşkilâtı gazetecilere o davetiyeleri kayıt sz olarak kullanmak için vermektedir. Bu davetiyelerin her hâmill stada çirebi- Bir. Esasen adedleri malüm olan dave- tiyeleri tanımamak, ve bunlaris stada ge- lenlerden hüviyet sormak Beşiktaş klübü Mdarecllerinin hakkı değildir. Spor teşki. Mita herhalde bu noktayı bazı Beşiktaş £- darccilerinden iyi düşünmüştür. Bu manasız hareketin bütün yükünü, Beşiktaş kltibünüin pek yakmda başına geçmiş olan ve senelerdenberi hüsnünl. yetinden emin bulunduğumuz bütün Idare heyotine yüklemek istemiyoruz. Çünkü Beşiktaş klübü buzünkü Idare heyeti için- de böyle bir hareketi tasvib edecek bir ekseriyetin bulunamıyacağma eminiz. Banun için birtakım zevatm ihtimsl kendi kendilerine yaptıkları bu lüzumsuz gayretkeşlik karşında Beşiktaş idare heyetinin harekete geçmesini beklediği. mizi burada kaydedeceğiz. İngilterede Lik maçları Londra, 5 — Lig maçlarını bü baftakt geticâleri şunlardır: Arsenal - Birmingham Aşstonvilis « Kariton atletik Blakpol « Layçester siti Brentford - Midlesbürg Derbi kanti - Tiverpol Everton - Çelsea Grimebi tovn - Lids unaytd 00 Sunderland - Bolton Vanderers 22 Wolverhampton « Preston Vanderera 30 si 20 11 21 22 “1 KAHRAMAN HAYDÜD pilan maç bersberlikle neticelesmiştir. Stokholm, 5 — Fskultunada yapıdan en- ternasyona! boks maçlarmâa Avrupa ha- fif siklet şampiyonu Murach, bütün kar. gılaşma müddetince hâkim döğüşmüş olan olimpiyad üçüncüsü Erik Argene sayt he- sabiyle mağlüb olmuştur. SEY Londra, $ — Nukavt olmak Üzere bulu- nan Eddie Philippe usul harici yaptığı bir vuruş neticesinde Büyük Britanya ağır sıklet boks şampiyonluk unvanmi dör - düneü ravndda Len Harveye terketmek mecburiyetinde kalmıştır. Ayni zamanda yarı ağırda da şampiyon olan Harvey bu süretle Amerikaya göç elmiş olan Tomy Farr'ın yerine geçmiştir. Tenis İsveç Kralı kupası Berlin, 5 .— İsveç kral kupası maçının dömi finalinde karşılaşacak olan Danimar- ka ve Fransa ekipleri şu oyunculardan to- rekikip' stmekleğir: Danirtarka: Anker Jakobson, Helçe Plugman, Niels Körne Velşum Ramus. Transa: Jan Borotrs, Kristian Boussus, Bolilii, Jak Brugnon, KARENİN HAYDUD tanbulun öyle mahalleleri var ki bunların bir tanesi dahi insana bayram günlerin de Cinci meydanmın uyandırdığı zevki ve heyecanı verir. Meselâ: Altınbakkal... Evvelce burada bir bakkal, bir mahallej bakkalı o kadar çok altın yapmağa mu vaflfak olmuş ki bu semte bu bakkala at- fen (Altmbakkal) demişler. (Sürpagop) mezarlıkların tam karşısına düşen bu yokuş yıllardanberi tamir yüzü görme“ miş, eski varlığına tam muhafazakâr bir imanla bağlanmış, üzerinde yürüyenlere kendini çukurlarile, yığılı taş tümsekle- rile hatırlatan emektar bir yoldur. Altın esası kaldırıldığındanberidir ki adı altm kendi taşsız bir toprak halinde kalan bu yol üzerinde sırayla mahalle o bakkalları görürüz. (12) kadar bakkal gördüğünüz zaman hayrete düştünüz değil mi? Söyle” dik a, bütün bunlar hep birer Altınbakkal olmak hevesine düşmüşlerdir ve gariptir. ki bakırı altın diye okutabilmek imkânı- nı bulmalarına rağmen hâlâ teneke bak” kal bile olmağa muvaffak (olamadılar. Kapılarından başmızı içeriye uzatınız. Mallarınm üzerlerine astıkları etiketlere aldanıp da: — Yahu buradaki rakam okunmuyor, kaç bu? diye sormayınız. — Eski işler kalmadı. Diye söze başlayan bakkal sizi hiç ol” mazsa kendi. hususi mamulâtından oldu: Kunu söylediği domates salçasını almağa mecbur eder. Buralarda ve umumiyetle mahalle bakkallarındaki mallarm nere- letden alındığına hayret duyarız. Meselâ bir Timon bu kadar susuz ve küçük ola" maz. Nereden bulmuştur, hayret vermez! mi? Ve kıssı alelbevaki/ Üzerlerinde kirli ve ömrüne - sürmüş sarı bir ciübbemsi şey giyerek mahalle a” ralarında: — Bakkal, bakkalis, bakkal geldi! diye haykırarak dolaştıklarını görünce İstan bulda adamakıllı seyyar bakkal olduğunu da anlamış bulunursunuz. Şöyle biran için bir kenardâ durup sey» rediniz ve dinleyiniz. 35 — Sakkal cularının seslerini r? bakka bırakan zerzevatçılari lerin ince, uzun v8 vatandaşların nârâları, hel kundura boy: bir müddet ne getirir. Ve beygirin birkaç den birinin ca futbol topudur. yavrularının bu / İştetam'bu «rada Leonor kendisin gelmiş ve göyzlerini ş Kendisini babasının kolları arasmda buldu. Murıldandı : — Baba, baba! Beni buradan götürünüz. — Evet kızım gidelim, kaça" İm,. Bu ev meş'um bir ev.. Leonor ne söylediğini bil meden mütemâdiyen tekrarlı. yordu: — Gidelim.. Buradan uzak, çok uzaklara gidelim. Size söylüyorum baba.. Görmiyor musunuz. Boğulacağım nere- deye... Leonor ,sanki dondurucu bir kış varmış gibi titriyor, dişleri biribirine vuruyordu. Yanakla- rt pembeleşmişti.. Alnı bak mumu gibi sararmıştı. Dandelo kızını bir kolundan tutmuştu. Bir kaç saat evvel gülerek girdiği bü salondan Leonor "şimdi böyle bir vaziyette çıkr- yordu, » Bu mrada, birdenbire Rola. nın annesi düşes dö Silviya göründü. O, oğlunun uğradığı #elâket- ten sonra kocasının gâddarca- ma tevtifini görmüş, üzerine atılanların €lerinden bu ihti- yar kadından umulmıyacak bir küvvetle silkinerek kurtulmuş. ti... ona doğru koştu ve ağlayan bir sesle bağırdı: — Kızım gel, gel! Bizi öl dütüyorlar. Beraber ölelim. Bizi bu ölüm yuvasında yal- nız mı birakacaksn?. Leonor bir dakika kadar bu perişan kadını süzdü. Onun büyüyen gözlerinden çıldırmak derecesine geldiğini anladı. Şiddetle bağırdı: — Ben., Kızınız ben mi?. Düşes bü cevaptan 'bir şey anlamamıştı, yahut aplamak istememişti. Zavallı ihtiyar an- ne. Dünyada hiç bir annenin uğramadığı bir felâketle karşı” Jaşmıştı.. Leonorun, oğlunu kurtarmak için belki hayatını bile feda edeceğine kaniydi, — Gel kizım.. Düşünelim... Halkı kışkırtalım. . Sarayda taş taş üstüne kalmasım.. İhti- yar Kandiyano ile masum ni. şanlını, oğlum Rolani kurta - rakım. Leonor, yanaklarından 2 kan yaşlar arasında bir kahka” ha salrvererek bağırdı; — 'Nişanlımı mı? O öyle mi? Madam! Gidiniz de şub meş- rep Emperyadan, Rolan Kan. diyanonun kimi sevdiğini #0 FURUZİ, » İşte bu dakikada felâkete uğ- yayan anne, Leonorun ne de- mek istediğini anlamıştı. Leo- nor artık Roları düşünmiyor. du. Boğazma bir şey kandı. Güçlükle: — Nihayet sen de öyle mi? diyebildi, Aczini gösterir bir şekilde ellerini yanalarma birakıver- di. Sonra hırçın bir tavır aldı. Anlaşılmaz bir kaç kelime mı- rıldandı., Kekeledi. Kudurmuş gibiydi.. Merdivenleri çılgın ca itti, Bir saniye tereddüt e- diyormuş gibi durdu. Sonra, tekrar koştu.. Nihayet binler. ce tüfeğin gürülüleri arasın- da, pis kokular neşreden tneş'a lelerin parlak kıvılcımi; siya- ları arasında göründü. Leonor, her ân biraz daha artan hir hiddetle çöğalan bu insan der yaşının gürültülü dalgaları a- rasında düşesi bir defa daha gördü. Şimdi kalbinde, ona karşı, hereden doğduğunu bilme . diği bir cazibe, daha şiddetli bir temayül vardı, Arkasından bütün kuvetiyle bağırdı; — Anne! Anneciğim! Bi- raz önce ben sana yalin söyle- #miştim, Kalbim dalma Rolan (çin çarpacak. Onu kurtara" İlm, anneciğim, , Leonor, bütün “kuvvetiyle a- tilmak istedi. Sön derece kuv. vetsizdi.. Çehrösi solmuştu .. Kendisini koşarak şu felâket- ten uzaklaştıran babasının müş- fik kollarına düştü. —I. CEHENNEME DÜŞÜŞ Rolan Kandiyano, düklü salonundan çıktıktan sonra, en gizitörle (o birlikte, "10, lar meclisinin bitişiğinde bulunan üç tenha oday: sür'atle geçti .. Bir başka salona girdiler. Föoskari bir kapı açarak: — Buraya girinir.. dedi. Az sonra çağırılacağınızdan emin olabilirsiniz. Rolan kısabir tereddütten sonra İçeri girdi.. Bu tereddüt dakikasında sanki hayatının bütün zevkleri toplanmıştı, Artık bir defa girmiş bulunu- yordu. Kapı arkasından ağır a- ır kapanmıştı. Birdenbire bü- tün gürültüler kesildi. Rolan birdenbire ânibir teessiire düş” tü.. Etrafına korkarak bakındı. Kendisi dar ve basık bir 6. dadaydı. Etrafı, ancak, tatvan dan düşen hafif bir ziya âydm- Jatıyordu. Odada ne bir pence- re, ne bir eşya, nebir iskemle vardr, birimizi kay Tursunuz. bir ata sözü dahi alak