6 ncı, beynelmilel tayyare sergisi açıldı Harp tayyareleri birinci plânda geliyor! Sergi, bütün milletlerin var kuvvetlerle harp hazırlığına kiymet verdiklerinin açık bir misalidir Pars beynelmilel tayyare sergisinden bir köse Birçok ecnebi me etlerin de iştirak ettiği 18 ncı Paris beypelmilel tayyare sergisi İkinciteşrinin 25 nde Cumhurreisi Albert Lebrün tarafından parlak bir ge kilde açıldı. Sergiye Fransızlardan başka Almanlar, Po Be Ameril , İngilizler, lonyalılar Holandalılar, Çekoslovaklar iştirak et retle gerek her memleket * yinin ayrı ayri tetkik * rekse sergiye iştirak eden modeller ara sında - kat'i olamasa dahi , ulak bir mu- kayese yapılabilmesi mümkün olabilece ği Için sergi çok ehemmiyet kazanmıştır. Töşhir olunan modellerin hemen kısmı aramı harp tayyarelerine alttir. Maama - fih dört mötörlü bir seyabat Atlantik Okyanusu © yelerde ders üçuşları için hazırlanmış 0 lan yine dürt motörlü Ğ re, Bahrimuhitleri k bir şekilde ha- girlanmiş bir deniz tayyar m maketi ve daba bazı seyahat tayyareleri de Sör gide yer almışlardır. tayyaresi, erinde yüksek sevi Modellerden birçoklarınm henüz tecrü- beleri yapılmamıştır. Esasen sergi do, Füdan doğruya inyyare modellerini teşhi den ziyade muhtelif memleketlerin en ye, ni motörlerini ihtiva etmektedir. Şüphesiz ki her memleket külün tayya- re modelleriyle sergiye iştirak etmemiş Hr. Bu bakımdan, sergiden mukayese İle kat'i bir büküm çıkarmak imkân: yok gi: bidir, Her memleket tayyare sanayiin - deki üstünlüğünü göstermek lzere ancak birkaç model yollamıştır, Dünyanın dört bir tarafından modelleri gürmeğe gelen! mühendisler vardır . Sergiyi açan Albert Lebrün ovvelâ ser. giye İştirak eden memleketlerin model lerini gözden geçirmiş ve bilhnsa Polon- yalılar tarafından yapılmış olup #alorun en muvaffak layyareleri $ıfatni kazanan modellerin inceliğine hayran olmuştur. Almanyaya tahsis olunan kısımda biz. zat Alman hava sanayii ümümi kâtibi modeller hakkında ziyaretçilere izahat vermektedir. Bu modellerden bilharas “Dömnie,, marka çift motörlü bombardr- Man tsyyaresi herkesin nazarıdikkatini gelbetmektedir. İngilizlerin yeni bir modeli olan “Hur. Hkan,, avci tayaresi herkesin takdirini kazanmıştır. Holandahıların “Foken M çift molörlü tayyareleri de çok beğ nilmiş, Çekoslovazyalıların dört motörlü Muazzam ve muhteşem seyahat tayyare- si herkesin takdir nazarını üzetine topla- miştir. Amerikalıların da “Şuas Vug., ve “Kur ts, isimli moğeileri hoşa gitmiştir. Fransızlar sergiye müteaddit motörlü tayyarolerden Potez Marsel. Bloş mo; Gelieri ve Dövuatin avcı tayyaresi ve “406) Moran,, markalı tayyareleriyle iştirak etmişlerdir. Bu modeller Pransanm hava kuvvetle- Hnin Kısmınzamını teşkil eden tiplerdir.) Oarlet 510) modeli çift motörlü Far #E taryarosi gayci az sarfiyat #cdel dimasızdan ve bilhassa her t ra) yapan bir İ Kral Karol o Fransada, o Cumhurrelii üzerine İrebilmesinden fevkalâde takdir görmüştür. Ami9 ve Breye medel Arazi leri de sergide yer almışlardır. Sergi umumiyet Kibarile harp tayyare- sanayininin meşheri halindedir. Son 3ç- feci neticeler harp sanayinin memleket nelerde ilânı harpsiz herplerden alman müdafaasındaki ehemmiyetini pek veh bir gekilde öğretmiş olduğundan bütün milletler tayyare modelleri üzerindeki çalışmaların: bu noktada teksif etmizler ve hakikaten çok mükemmel modeller 61 de etmişlerdir. Sergide, ilk defa olarak, sivil tayyareci- liğin pek gölgede kalmış olduğu göze çarpmaktadır, Tayyare sanayli ileri bulunan mewle- ketlerin iştirak ettikleri bu sergi beynel- milsi tayyare sanayiinin bugünkü vaziye- tini gösterdiği gibi, aynı zamanda ayrı ayrı bu memleketlerin tayyare sanayii hakkmda bir hüküm verebilmek ve bir mükayeso yapabilmek dâ kabildir. Sergideki modeller dikkatle tetkik olun duktan sonra: 1.— Pölonya t are modöllöriziğ &n büyük muvaffakıyet kazanmış olduğu; 2 —- Polonya tayyarelerinin ve Alman ların 17 Dornir modellerinin Fransızlar tarafından sergide teşhir olunan model lerden dalın mükemmel ve dalın ince bir şekilde yapılmış bulunduğu; 3 — İngiliz sa motör kuvvetleri modellere faik olduğu; avci tayyarelerinin bilkas, bakımından diğer 4 — Sergiye iştirak eden, Fransız, Al man, İngiliz, Amerika, Holanda, Belçika ve Polonya memleketlerindeki tayyare sanayiinin büyük bir hızla terakki etmiş| bulunduğu neticesine varılmıştır. 15 nci beynelmilel tayyare sergisi her haliyle bütün milletlerin varkuvvetlerile harp hazırlıklarma kıymet verdiklerinin ve sivili tayyareciliğin tamamen ihmal © Yunduğunun açık bir misali olarak gürül mektedir. Lebrön'le beraber av eğlencesinde © | yy Gy ATATURK ALBUMU HABER — Akşam poktaş Arada 6iz Anket, anket, anket! Yakında daha ne anketler göreceğiz ! Yazan: Osman Cemal Kaygılı Bazı genç meslektaşlar, son zamanlarda bu anke işini o kadar harciâlem yaptı" Jar, onu o kadar güneye (kullanmaya başladılar ki hani nerdeyse Odünya bütün ilmi, edebi, içtimai, fenni; feieli meseleleri, bizim gazetelerde makaleli fıkralar şeklinde değil de hep anket şek- linde okuyuculara sunulacak! Hatta geçmez ki bir genç muharrir, ga“ zetesine yazmak için gelip de'benden bir şeyler sormasın! İyi ama a kardeşim, se nin bara sormuş olduğun bu meseleye da"! if ben niçin sana boş yere çene yorup ne fes tüketeyira! Tatil senin Okadar, belki senden daha çok benim de elim kalem tutarken ben ne diye, burları bedeli mu kabilinde bir gazete veya mecmuaya yaz” a bedava tarafi sana an“ fazla anket r, düşün ki vara, yoğa açmış oldukları vüzüsxlen, salt kalemlerile Vara, yoğa bu anket usulünü kim or taya çıkardıysa aşk olsun öna doğrusu! Ortada önemlice bir mesele, yahut me raklıca bir mevzu mu var? Çağır hemen, ayağına ve diline Üşenmez — genç muhars rirlerden birini, semt, semt, kapı kapı ir, ünket namı altında alay meş toplat ve bedava tarafından dol- ütunları! r iki yıl içinde, acaba İstan bulda nelere da & yapılmadı ki ve) ha nelere dair yapılmıyacık ki? Bu yeri gidişatma (o balüyoru rum ki yakında, bazı alarında ve (anket) namı altın rt dâ göredeğiz: — Hayırsız adayı size verseler orada ne yapardınız? — Kırmızı turptan reçel maz mı? — Mecnunun başma yuva yapan kuş leylek miydi, çaylak mi? — İki ördekle bir kaz üç mü eder, dört- mü? — İncili çavuş klâsik midir, romantik mi? olur mu, ols a Nicaz peşreyi Uz a? — Ne için bazılarına yufka yürekli de- öz de hamur kalbli deme: — Rüyanda üç gece üstüste Mazhar Osman: görsen ne yaparsın? ah Ataç mı daha zeki, yoksa pısındaki kebabçı Ilafız mı? — Nasreddin hoca karısından mı kor kardı, kaynanasından mı? Bernar Şöv işkembe (çorbasını mu wer, bozayı mı? Nihayet: — Tavuk mu yumurtadan çıkar, yu murta mı tavulğan? İş, baltada bir, battâ iki lünoe sonunda olacağı da mi budur ve her şey tadında, kıvamında ge“ rektir. İnsan kırk gün baklava yete br karmış! biz ise kırk gün değil, bu bir kaç yıl içinde, belki,*yüz kırk gi » anket, yedik, anket içtik, anket yuttuk! Yeter yahu, şunu biraz kısa kesin, işi tat aralından birazda Aydin havasına ini da herkese: ah artık bu dirtmeyin! çalabilir anketlerden! de- Osman Cemal KAYGILI Ny” ikinci Tadı yapılıyor Resimli Hafta neşriyatından Atatürk Albümü, kıymetinin mükâfatını gördü. Kısa bir zaman içinde mevcudu tamamön tükenen bu eserin ikinci” tabina başlan- mıştır. İki gün içinde piyasaya çıkmış bu- lunacaktır. Tedarik #tmiyenler sesle etmelidirler. gag yy m Bayanlar kendilerine ya güzellik DA bir soğunu yerir takım âletlere bağlı olduğundan, yahut masrafi bulunduğundan, veya çok za" mana muhtaç olduğundan şikâyet eder- ler. Halbuki bu tedbirler arasında çok ba” sitleri, çok az masraflı ları vardır. Yalnız bu mevzulara yazı yazanlar, bu basit, masrafsız tavsiyeleri yazmaktan ürküyorlar. Okuyucuların bu tavsiyeler karşısında “bu Okadar basit şey yazılır omuz silkecekleri o düşüncesi, rleri daha büyük mevzularda ya- zi yazmağa teşvik ediyor. Biz bugün bu endişeye rağmen kanın vücuttaki deve tıran, bu suretle (o vücuültz meydana çıkaran, şişi bi bir gey... ri İçinizden bir çok” ları bir friksiyonun harikulâde tesir lerini ve nasil yapıldığını tamamile bil- mez. Halbuki friksiyonun tabi olması İ- or tarafından tavsiye edil- miş olmadıkça gece yatmadan evvel yı pılan friksiyonlar gece uykuya mani o lur. Eğer gündüz kendinizi yorgun tandır, Herkadının sinirli ve hateketli bir ha- yat içerisinde faaliyet ile dolu geçen gün lerden sonra tam bir gün istirahat hakkı vardır. En mütehassıs kadın doktorları, her bayanım altı haftada bir defa bir pa” zar günü mutlak surette İstirahat etmesi âzım olduğu fikrindedir. Bu istirahat al manı yirmi dört saat devam edecek ve tam bir istirahat olacaktır. Bu yirmi dört| saat içerisinde. evde oturulacak, ziyaret kabul edilmiyecek ve ev işlerile uğraşı! mıyacaktır. Bu saatler otamamile kendi malınızdır. İstediğiniz gibi, canınızı madan, geçire! niz. > Okumadan hoş lanıyorsanız, bir kitabı açarak bir taraftan okur, bir taraftan istediği niz gibi hülyalara dalabilirsiniz. Sabahle- kal ya a yur, yakı ok dü uy bir dalgınlık içerisinde dönlönirsirlz. Bu günün muavyen Ye Saati yoktur, Kamınız acıktığ Bu program en iyi bir. temin etmek İ de bulunanları, gezmeğe gönderebilirsiniz. Kimse ile mü” 2 BERINCİKANUN — 103 B KADINLAR VİN ir HAB Sağa: Mavi yünlülen klâsik biçimde rop dö şamır, Düğmeleri “e gd Solda: Yünlü kumaştan güzel bir ey elbisesi, Yaka ve ©? dvi Pümrüt zümrüt mavlal yenginde satendendi. di ii Altı haftada bir ta” aw) bir istirahat lâzı ” siyonlar $ friksiyonla, e kalçalar, bacaklar, e kollar, eller ve arka oğulur. si yapmak için kollarımızı mil pe iyice oğmak lâzımdır. Bu. £ ii bi ve sert bir hale k lap Geze T, e Eden ; saçların başı ÖDE eğneli ve Pi n yo kadar ku” 2 a mümkü: daima tercih etmek a n çak kuyu lonya kolan Bazıları VE hı Josyon: kullanır ni a kolonya daima bu losyonlar © tır. Friksiyon çok çabuk. oldukç li yapılmalıdır. Fi yap gm olmamalı ve YE palamaktari ütkmemelidir. Friksiyon bittikten var” w bornosuna sarılmalı ve 9? hat etmelidir. Bu istirahat “öm valtı etmek de mümkündür. ta tuvaletinizi yapmağa Dale Soğuktan ürkenler, sinirlileri yuşuk kalan kadınlar dsi de bunlardan m! Ea g4 İİ in seydiğ hassa, eğer * g GE yemek lis den İstifade ederek iz ile de m MR Nr nız mektuplz ya çev meşgale olabilir. KEİ Unutmamalısınız lacak işler bir V #lencedir. Dİ Bu istirahat gür aynı sü dinizde bulam& aya yapar ve sinen rak uyanacak, b görünecek, hayatın” lay tahammül eğ”