— Yetim maaşlarında ühim bi Dap Baştarafı 7 incide “Harb zamlarının 31-12.341 den itiba ren İtası ve 8.1-540 tarihinden 3-12.341 tarihine kadar harb zammından olan mat. Yabatın İş'arı ahire değin verilmemesi şarliyle vize edilmiştir. Maaş sahiblerinin bu gibi İşlerden an. Wimamasr; onların imatlubetının zıyama sebeb olmaktadır. Birçok maaş sahibleri önceden müracaat edebilmiş Olmaları dolayısiyle bu gibi zammiyatı alabilmiş ler, birçokları alamumışlardır. Buradaki (iş'arı ahir) tabirinde mury- yeniyet yoktur. Ne zaman olduğu tasrih edilmemiş bulunduğuna göre, gerek bu hususa ve gerekse diğer hususala ait tebligatin yine alâkadar malmüdürlükle. rl veya kırdırma vaziyetlne göre emlâk ve eytam bankasınca eshabina yapilma- 8i ve bu suretle hahlarmın zıynden mu- hafnzası icab eder. Resmi senetlerin bir tarafında tabak kuk ettirilen harb zamlarının itası hak- kındaki karar divanı muhascbatça tetkik ve tescil olunmasına mukabil diğer taraf- ta tediyatın İş'arı ahire değin tehiri göz- terilmektedir. Bu vaziyetin meşkükiyeti karşismda kalan mâaş sahiblerinin kendilerine sit mukarreralla malümattar hale getirilme- si lâzımdır. Bundan gayri birkaç meseleye daha temasa etmemiz mümkündür. Hükümet, Eytam ve Aramile sit yoklama usulle- rinde iki noktaya ehemmiyet vermek vi ziyetindedir. Sahibi maaş sağ mıdır, ev- lenmiş midir? 'Tahdidi sin saten kayıtlardan arlağı- labilir, Bu itibarla sahibi maaş olan eğer zevce değil de ktrsa veya erkekse Kön- disine bu maaşın tahakkuk ettirileceği son yıl hangisi ise bunu alt olen makam kayıttan çıkarabilir. Binaenaleyh yokla- malarda bunun kıymeti yoktur. Yoklama kâğıtlarına resim yapıştırı!- sabiblerini bizzat görmek ve öylece vize #tmek vaziyetinde bulunuyor. O balde resim yapıştırmanın manası neğir? Yoklamalarda resim © yapıştırmanın fazlalığı bu suretle görülmektedir. Bu her yoklamada maaş sahiblerini yeni bir masrafa sokmaktan başka pratik bir kıy- met almaz. Cüzdanda zaten maaş sahiblerinin re- #imleri yapıştırılmış bulunuyor. Vize sı rasında eshabt maaş bizgat bulunduğuna nazaran voklâmalardaki bu resim kaydı- Bi hazfetmek gerektir. Bu suretle yokla- r dert var! ı malarda bir nokta kalıyor demektir. O da maaş sahibi kızların evlenip evlenme. dikleri ölhetidir. Bunu yoklama! temin etmörin mümkün olmadığını ve pratik bİriş bu Tunmadığını anlamış bulunuyor. Nikâb dairelerinin evlehmeler strasın- du maaş sohibi olanları tesbit edörek ait bulunduğu malmildürlüklerine bildirmesi dala ameli ve daha müspet görülmekte- dir. Bu suretle yoklamaların bazfi, ma. aş sahiblerini bir masraftan, uzun'bir zahmetten ve pek ameli faydası görül- miyen bir üsülden kurtarmış bulunacak- tir. Hele yoklamalarda maaş miktarı ve salre gibi zaten malümları ilâm mahiye- tinde bulunan kayıtlara da asia almadığı tebitdir, Her yoklama Anmda rahiyelere, kaza- lara, malmüdürlüklerine dolan binlerce maaş eshabinm bu tohacümü karşısında bin bir müşküllâta uğrıyan devlet daire- lerinin de tâli mahiyette bulunan bü vazi- yetten tablia edilmeleri mümkün ola- caktır, | Velhâsıl eytam ve öramil ve mütekaj. din maaşlarmda henüz sabit ve ptatik, şikâyetleri dindirici bir usul vazedil. miş değildir. Yeni mali seneden evvel bu cihetleri hallederek binlerce vatandaşı bu İşin 0- züntülü tezahlirtinden kurtarmak büyük bir temennimizdir. Ebedı Mnli Eser Atatürk Albüwü (350) ye yakın hatıra, (68) Alanın doğuşundan ebediyete sit en karsklerisik resimlerini, münasebetlerini gösteren hatı sayfa nefis bir kap ve tab' İnlikaline kadar en büyük men kibelerini, Trablusgarp, Çanak- kale, İstiklAl harplerine ait ebe“ di balırılarını, Yalovadaki hü sesi hayatını, deniz gezintileri" ı ylarına Yugoslar, İsveç, İran, (o İngiliz ralarını, Ankarada, Beylerbeyi lüzum Çok az mikdarda basıldı »i, Tarik ve Dil kurula; Erdün devletlerinin büyüklerile sarayında, Büyük Millet Mecli- sinde ve manevralarda, Florya daki hayatıma si thususl resimle- rini tesbit eden “Atatlirk Albö- mü. Türkiye matbuntında Ata- nın fani varlığına o nit yegine eser halindedir. Tatlhi kıymetine paha biçik mez albüm 30 Kuruş HABER — Akşam postası —— itelya- Fransa Waçı çin iki taraf da uazırlanıyor 4 künunuevvelde Napolide oynanacak dian #ransa - İtalya maçına İtalyanlar büyük bir ehemmiyet vermektedirler, Ba münasebetle İlalyan tek söşisisi Mösyö Pozzo'tun İsviçreyi 7-0 yenen takımda bir değişiklik yapmasi mühtemeldir. Bu moyanda Avrupa » İngiltere maçında sa- kütlanmış olan İtalyan santrforu Piola- nin da takımında oynıyacağı ânlaşılmak- tadır. Fransiz milf takımının yaptığı antrer- manda sol haf oynaması mukarrer olan Snella muvaffak olamadığından İtalya - Fransa karşılaşmasında yine eski 80 muavin Dian'ın yer ame öğrenilmiştir. Ing iltere Fatbo! in takımı Mançester, 28 (A, A.) — İngiliz mii takımı, Gal mili takımına 4-2 mağlübi. | yetinden sonra, $ büyük muzafferiyet kazanmıştır. Avrupa mühtelitini 3-0, Norveç milli takımını 4-0, İrlanda milli takımını 7-0 mağlüb etmiştir. Bu petieeye göre, İngiltere mill! takı- mı, 1800 denberi İrlandaya karşı en bü- yük muvaffakıyetini temin etmiştir. Bu karşılaşmada bilhassa, Totenbam klü- bünden sağiç Hall biribiri arkasmdan beş gol atmak suretiyle eşi görülmemiş bir rekor tesis ederek, bugüne kader milli takımlara girmiş olan oyuncuların hiçbirine nasib olmıyan bir muvaffakı- yet kazanmıştır. Yedi golden geri kala- #1, iki golü Lavton ile Matthevs atmış- lardır. Britanya şampiyonası için yapılan karşılaşmada kirk bin seyirel bulunmuş. tur. Bu muvaffakıyeti kazanan mil! takım şu suretle teşkil edilmiştir: Vudley, Hopgud, Sporston. Kulis, Vulingtam, Merser, Şmit, Hal, Stevenon, Mathers, Lavtor. Sağ gri İngiltere go! bralı İngiltere ilkinde Everton kiüb mer kez muhacimi Lavton 13 golile “gol kralı” uovanim muhafaza etmektedir. İ- kinci olarak Lida - takımından Hudson Paraşüt nasılb Hava sporlarının bu mühim Hava sporlarının ve bavacılık âleminin ep mühim icadı olan paraşlit, pek yüksek- lerden sukut öden bir İnsanım inme hi zin azaltmak için yapılmış bir dilettir. Parayi, bazılarınm zannettiği gibi, ya- km senelerde İcat edilmiş değildir. Pa- raşütün icadı tâ on yedinci asra kadar çıkar. Piskopos Veransiye yazılarında, 1617 senesinde Venedikte böyle bir #let gördüğünden bahicder. Fakat şüphe yok ki o zamanlar parâşütçülük tecrübelerini bu dereso cüreti olarak yapamıyorlar, dı. Pataşttün hakik? tecrübeleri daha pek yakmlarda yapılmıştır. 1183 senesinde Fransada Monpelye koleji fizik profesörü Lönorman Sebas- tiyon S0 parmak kutrunda iki şemsiye İ- le bir teerübeye girişmiştir. Birer elinde bülunan bu geniş şemsiyelerle bir evin birinci katından aşağıya atlamıştır, Pro * fesör hikikaten banda muvaffak olmuş- tur. Ondan sonra dünyada birçok balon- İ cuwlsrm muhtelif yöksekliklerden paraşüt tecrübeleri yaptıkları görülür. Son senelerde bütün havacılıkta oldu- ğu gibi, paraşlitçülükte de meydana ge- len yenilikler, teknik terakkiler suyealn” de birçok memleketlerde, Fransada İn - giltarede, Amerlkads ve Sovyetlerde ps- raşytle-atlamak Adeti bir spor halini al. Buştır. Kadın ve erkek paraşütçüler hava meydanlarında tecrlibelerini yarış dere - cesine çıkarmışlardır. Yilakublanyada bir İngüiz 500 metre yükseklikten ardı ardıma tam «tı kere atlamıştır. Keza Stark adında bir Ame rikan paraşütçüsü de 800 metre hav&- Ânn yirmi altışar dakikalık fasıla ile ğ0- Kuz saat on iki dakikada yirmi bir defa stinmıştır. Bugün 29 yaşında olan Stark dünyanm en marnf paraşütçülerinden bi. rislâir. Şimdiye kadar tayyaresinden 000 den fazla atlayış yapmıstır. Bir Sow- Yet pilotunun başımdan geçen çok heye- sanlı bir vaka paraşlitçülük (tarihinde Hüyük bir hüdise sayılmaktadır. Macar milli takımının maç'arı Macar futbol takımı kânunuevvel ayı İçinde Fransa, İskoçya, Almanya ve Lilk- semburgda beynelmile) temaslar yaps- geler alieida 6 | KAHRAMAN HAYDUD perestiş edercesine, ölürcesine seviyor. Onun aşkıda Sen- yör, sizi temin ederim ki &si- zinkinden farksızdır. Belki de daha ateşli... —i— VENEDİK AŞIKLARI Umumi şenliğin son gürül tüleri de nihayete ermişti. Ar- tik Venedik uyuyordu, Sen * Mari - Formoz kilin, sinin arkasında bir ada vardır. Burası aşk adasıdır. Her sene hükümet burada, on iki bâki. reyi evlendirirdi. Güzel ve lâ- tif bir bahçe, Burada büyük bir ii yeşil tepesi üzerinde öten bir bülbül sesine uzaktan bir çalı” kuşu cevap verir. Gecenin, dünyanın sessizli- ğine nağmeler | söylediği bu $ırada, kanalın dalgacıkları, biribirleriyle öpüşüyor, biri - birlerine, bir şeyler fısıldar Büyük bir sidr ağacının di- bindeki gül fidanları yanında iki kişi bu aşk gecesine başka bir zevk veriyordu. Aşklarınını ebedi saâdetleri yüzlerinden okunan bu iki kişi, Leonorla Rolandı., Leonor, bu gece tarif edile- miyecek bir derecede güzeldi. Tavcında ,oturuşunda, yürü » yüşünde başka bir zariflik, başka bir güzellik vardı. Gür saçlarının kalın bukle k cazip yö rünüyor. İri siyah gözlerinin ılık bakışlar; parlıyordu. Onda bu akşam her şey vardı; Mahcubiyet, saffet, 4- salet, ateşli bir gençlik... Rolan da, insanda tabiatın &n kuvvetli bir adamı hissini uyandırıyordü. Gerçi kuvvetliydi. Sakin bulunduğu | zamanlarda bile kolunun her hareketi bunu an” latmıya kâfiydi. Buna rağ” men elleri yumuşak, boyu ör- ta ve inceydi. Biribirlerini | seviyorlardı Venediklilerin, onlara Vene- dik âşıkları demekte hakları vardı, . Şimdi, Sidr ağacının * kolları altında zevk ve neş'e içinde konuşuyorlardı. Büyük bir saat, uzaktan gece yarısını haber verdi, İki- si de titrediler, Çünkü Rolan, Uç aydanberi, her akşam Dan- doloların evine gelir, nişanlı. siyle konuşur ve bu saatte sev» gilisinden ayrılırdı. Rolan ayağa kalktı. Leonor hıçkırır gibi: — Bir kâç dakika daha! de. di. Rolan metin bir tebessüm. Je mukabele etti: — Hayır, dedi, Babaniz, her gün cumartesi gününe kadar konuşmalarımızın gece yarı- sm; geçmiyeceğine dâir bana gelmektedir. caktır. KAHRAMAN HAYDUD 7 vaad eden o mes'ud günümüze korkma! Sen bana, zevcine kadar devam edecek, Artık o oitimatet.. günden sonra da aşkımızı, bü selerimizi, böyle bir kudutla tahdit edecek değiliz ya... — Demek, Allaha ısmarla- dık. Demek yarına. Ob ya rabbi acaba yarın gelecek mi? — Şüphe mi ediyorsun, el- bette gelecek.. Yarın" baba - mı sarayında, herkesin gözü önünde, aşkımızın ve kalbi. mizin timsali olan yüzükleri - mizi takacağız. Sekiz gün sonra da bir daha, bir daha ayrılmamak üzere İârleşece- ğia. Haydi artık. Git, yat ve rahat et. Uyu,.. — Söyle, söyle . söyle.. — Haydi uyu, uyuda ri ya un seni yârıma getirsin... B.n her uykumda kendimi da. İma senin yanında görürüm .. — Sesin © kadar tatlı ki Ro- lan.. Mademki ben seninim daha niçin bekliyoruz. Her akşam, bu aytılış dakikalarım- da, ne kadar heyecanlanınm bilsen... Bu akşamki heyeca nım biç te diğer akşamlara benzemiyor, Kalbim gık. yor, kafamda me'um bir düşünce var.. Bana öyle geli- Daha — Zevcim. Oh. bu. ke lime.. Bu tatlı kelime ne ka" dar tatlı, ne kadar cina yakm. Sen bu kelimeyi ilk defa kul. Janıyorsun... Beni âdeta sar- hoş ediyor bu kelime, Bu sırada, tam bahçe ka- pısında idiler.. Relan kapı aralığındaydı.. Bizibirlerini tetkik ediyor” lardı. Sabırlar: tükenmişti ... Kolları titriyordu. o Nihayet uzattı. Vücutlar birleşti. Si. kı sıkı sarsılarak sarıldılar... Dudaklar biribirini aradı. ÖL dürücü bir aşkın verdiği hata” ret ve şiddetli ilk büseler.. Leonor, bu büsenin dudak azında bıraktığı aşk titre. mesini muhafaza ederek kaç- tı. Şimdi Leonorun hissini an- lamak imkânsızdı; Bu küçük yaklaşma, vücudunda anlatır Jamaz bir halsizlik, yüzün - de tarif edilemez bir renk ya- ratmıştı.. Rolan kapıyı kapadı. Sen. ra saadeti içine gömülerek bahçe duvarı boyunca yü- rümiye başladı. Eski kilise- nin içinden geçerek kendisi- ri bekliyen goöndelüne doğ. Tü yürüdü. Birdenbire, gecenin * sükü- tunu kulakları tırmalayan bir ses yırttı: — Yetişin.. Imdad.. * öldü- rüyorlar,. İmdad.. imdad... > öl Pilot bir gün le uçmaktayken “ii atmış, fakat gi muştar, Paraşüt iz Md gibi arza doğru yel #Ö kat kendisinden ka bir pa: Yadindii bulunan mıştır. Bu lim yere inmeğe ” Son pr“ P açil 4 Kânunuevvsi koslovakya » yeni sonrs ği ii bolcilerin proter9oifi yg son beynelmilei yo sonrs yeniden teşk © f bol federasyonu F eek, Çek Buttoleliei matör olarak © Ingilter€ Takımları Italyan cem İngiltere - emi teklif işe Ç hepi timada zarar vE “ geçilmişti. Mi tarihinde sı kuyvetie ge talya karşı” vette olan faydalı