İZ yaşında, bahçede görüşüyorlar. bir iskemlede sallan Un akşama kadar git- » Bu herif hoşunu- Bezer? Sinirlerime do 8 yor mu?, erkekler kür yapı pe düşünüyersi iç Kocama . A Nü sa” üfen kocama sa- mek arzusunu hisset m derim *Ya © daha iyi çıkamazsat.. olursa ne felâket?,,, N, İŞ düşünce, Fakat itiraf i Das kur yapmadım. A vi Mh için ben de sizin $a Num. .Zaten erkeklerin 9lmak, benim için en ezin a? larının. ia gördünüz mü. Damanı mı? Hayır.. Son i Fİ görmedim. Sevgili orum. Şimdi ge- Shiyor Börüşürsünüz, w Mademki benim bu «Act vaadettiniz, siz , iv, ki Km ben bir şey Eğer ağzım açaca * ayi aranı, Bayan Enise iğ Delikanlı ve kadtii. . Her şeyi bozacağım.. Deli gibi- Evt.. âdeta çılgın. . Hakkınız var, anlıyorum, bilmem ahbap olduğumuzdan mıdır, bende Nerlmanı sevimli bulu; dan hiç gü eğil, Fakat, saçlarmın rengi © kadar tatlı ki!,. Bazıları boya kullandı- ğını iddia ediyor, Zannetmem ya!,, Fa- i z ine yakışan ren- gi o kadar güzel seçiyor ki, her kadın buna muvaffak olamaz. — Ne âlâ., Ahbaplarınızı himaye e diyorsunuz.. — Pek tabii değil mi? Şu Ahmet Feriduz geçen gün diyordu ki: “Bayan Ner mı? Ne mal olduğunu anla - mak için bir defa alınabilir. Evet, -r defa için bir kadın!., (Omuzların sik kerek) ne çirkin söz... Memduh — Bu Feridun ne vahşi Böyle şeyler söyleyeceğine cambazha « nenin bütün oyuncularına yanan met resine baksın., Neyse. Biz kendi işimi- z€ gelelim. Nerimana benden bahsede* | ceksiniz, değil Artık bütün diniz.. mi? Zaten vaadettiniz .. ümidim sizde.. Beni methe- Enise — (Pek nazikâne) düşündü gümü söyliyeceğim.. Fakat bana iyi bir İ san'at yaptırıyorsunuz. . — Doğru,. Kendi namuslu, leke siz bir kadın olduğunuz için, yapacağı" nız yardımın kıymeti daha büyüktür, — Obok, tiyatroda işitmiştim; akt. rislerden biri diyordu ki: “Ben cıgara içmem; fakat başkalarınn dumanm - dan da müteessir olmam., — Hattâ başlalarma t bile tak- dim edersiniz. — İyi biliniz ki bunu başkaları için yapmam. .Pakat Neriman: o kadar se Ne BOURIDAN l verim kil Sonra, siz ikiniz sanki biri- biriniz için şyaratılmışsınız. — Ne muhterem bir kadın, we kıy- metli bir dostsunuz!., (Elini öper..) (Hizmetçi, bayan Nerimanın geldiği- ni bildirir. Bayan Neriman salona gi" rer, Selâmlaşırlar. Bir kaç havai söz. Memduh ayrılır.) Enise — Ne kadar geç geldin, Neri- man? Çay mı, şarap mı istersin? San deviç yer misin? Neriman — Hayır, hayır.. Teşekkür ederim. Hiç iştiham yok! (Bununla beraber çay masama yaklaşır, tabakları muayene eder; hepsinden birer parça 16 Ikinciteşrin — 1988 ÇARŞANBA Hicri: 1357 — Ramazan: 23 fuar Mabak Öğe imdi Aya 6,48 11.59 14.34 16,50 18,25 5.06 MUNAKASALAR: Kâraağaç Barut deposu tapa, saçma ve i rında şartname ve pro) inim inde ihale edileceği inşası pencere tecdit ve değiştirildiğinden heyeti umumiyesi len yeniden açık ek siltmeye (o konmuştur. Keşif (2941.30) Tira ve muvakkat (220.60) liradır. Eksi) hine rastlıyan cuma günü saat 14 te Ka" t şubesinde ki a Fasl lü Frankoya isvan ettiler. Kadın değil mi? Hikâyeci de Insanın iştihasmı büsbütün arttır, * yor, (Pasta yer.) Neriman — Çok mu misafir geldi? Yirmi, otuz falan. Enisç — Hayır, iki; Feridun ve şim- di gördüğün Memduh.. Neriman — Sahi, Memduh neye bu kadar çabuk gitti?, Galiba bana bi rüâz tutkun.. Ne dersin?, Sana hiç açma- dı mi?, —Hi — Garip, Halbuki pek şaşkın haldeydi.. Ben içeri girince pek sarar Dikkat etmedin mi?. — (Hiç ehemmiyet vermiyerek) Bur gün benzi soluktu. Midesi bozuk.. — Geçen gün Selmaların evinde ba- na pek muhabbetkârahe davrandı, — Ya?.. İyi çocuktur. Ve, yi giyinir. — (Menuniyetle) değil mi?.. Hem de pek zeki. . — Çok.. Yalnız, benim hoşuma git - müiyen bir tabiati var,. Her kadına ilân aşk eder. Çok baya Hem böyleler! pek müstekreh ve taürai olur. — Zannetmem. Filhakika kendisini pek iyi tanımıyorum .Fakat anladığrıma göre hem terbiş hem ketum., Hattâ cesaretsiz... — Evet, aksini iddia etmiyorum, Fa- kat, kadınlardan & bir tavırla bahse- der ki!., Bir kaç Jâkırdısından anladım: Seni kendi işin çıldırmış — Ne diyorsun! . — Evet, evet.. Hattâ biraz kendisini zahmete koysa seni kolayca elde ede bilecekmiş.. — Bü nasıl Jâkırdı? İnsan ne çabuk aldanıyor!.. İyi ki bunları bana i din. Ben de ona göre hareket edeyim... (Saat yediyi çalar) Aman, saat yedi.. Gideyim artık, (Gitmeğe hazırlanır). snediyer. BURIDAN Enise — Canrm neye acele ediyor- sun?. Neriman — Gitmek lâzım, Bu akşam lokantada yemek yeyiveririz. Geç ka İrsam kocam çok kızacak, , (Samimiyetle öpüşürler. Neriman sür'atle çıkar, On beş gün sonra, Mem- duhun evinde,, Karanlık bir oda.. Al çak ve büyük bir yatak.) Memduh — Kalkıyor musun bebe- ğim? Güzelim, sevgilim! Neriman — Evet, gitmek lâzim. Ne ACI şey... Memduh — (Hafifçe) Memnun mu” sun? Başka bir şeye ihtiyacın yok mu?, — Hayır, hayır. — Yarın Enisenin evinde buluşaca- ğız değil mi? Ah, sevgili Eniseye bir ziyaret borcumdur.. — (Gülerek) Ne ziyareti? — Gülecek bir şey söylemedim. Öy- leya şeğer Enise olmasaydı. .Şiiphesiz eğer sen istemeseydin hiç bir şey yapa- mazdım, hiç.... Evet, o sana evvelden haber verseydi, seni sevdiğimi söyle * meğe hiç bir zaman cesaret edemezdim, İtiraf et., Sen de Enisenin sözlerinden sonra karar verdin değil mi? — (Şaşkm) Ciddi mi söylüyor sun, Allah aşkına! — Öyleyse daha gülünç (Kahkaha- larla güler) Peki ama, sevgilim, sen - den her bahsedişte ö lundu kit, — Kabil değil . — İnanmıyor musun?, — İnanmıyorum. Meselâ on beş gün evvel orada biribirimize tesadüf etmiş” ik. Ben gittikten sonra sana ne dedi?. — Mide rahatsızlığına müptelâ oldu. mürailik yaz kapandığını zannetti (Lütfen sayfayı çev açaktır! N ediğine ve tecrübe ettiği Di a zeerenin önüne otur - Nel kulesini ve şehrin man Ve diyordu, Bu sırada bir - Alnına götürdü. Başmda e bir Şeyin kırıldığını hisse“ iy &. Sonra bu ufak acı geçti . Ky Mazak güldü. Biraz sonra bu , eni hissetti, gözlerini Le i Kendi kendine muril- iyi beni seviyor, öldürmi - bende onu seveceğim, e e ru 'ün kule sana artık elve. a “rada kulenin damında bir öm Bu, Gotye Nelin Üni damında Margari- e yalin gördüğünü söy. N 8 Kulenin üzerinde kimse “in serada yükseldiği bu çe gark kendini tamamen Haki # metnundu. Onu bu hale a * Sitesinin dibinde kalmış vya karışmış olması ve kra- Yaptığı tesirdi. iin hayaller gö- N kendine şutrsuzca söyle- N Yordu, iye hayaz karşısında: dr Ni lânet eden adam! ma yalvarıyor. Stra kapama, Bu zavallıların, m İstemiyorum! Artık ye İzan atılanlar kâfi | NE Arman yarabbi! Cani bun DĞN Miildonmun müthiş gülüşünü a Kendinden geçti, bay. h Yatağına düştü, Vga Oditine geldiği zaman, Geç Yerin, YS Yukarı doğru çıleyor.. Onu bırakmayınız, LO, m A Li imdld diye Bayii. Odasının kapısı hakikaten açılmış ve içeri bir adam girmişti. Margarit korkunç hayali görüyor sandı ve elleriyle yüzünü kapadı. Fakat gelen Gotye değil, kont dö Va- İuvaydı.. Kont kraliçeyi görünce titredi. Bu güzel kadın ne kadar değişmiş, harap olmuştu, Fakat kalbinde uyanan mer- hamet derhal söndü. Margarit dö Bür- gony can çekişiyordu.. Evet ama, henii, ölmemişti... Söyleyebilirdi, kendisini de mahve- debilirdi, Onu şuturmak lâztmdi. Kraliçeye doğru ilreledi, Alnından a. kan soğuk terleri sildi: — Margarit, zehri içmen lâzım, diye homurdandı., Kraliçe her şeye rağmen karşısındaki adamı tanrmakta geçikmeği. — Fakat sen, sen Gotye değilsin. Valuvasın,. Oh! ilk âşıkım Valuva.. Son nefesim de bu eksikti.. diye bağır- dı... Valuva, korkulu nazarlarla kapıya baktı: — Sus, sus! diyorum,, dedi. Margarit susmuyor, bağı — Âşıkım!,. Hepiniz gi ğim adamların bâyalleri ve sen Büri dan! Sen de p!, Sen de Gotye!., Ci, diniz, ben istemiyorum. Ses birdenhire kesildi.. e Deliye dö- nen Valuva, titriyen elleriyle evvelâ hançerini çekmişti.. Fakat kan çıkarma- nm tehlikesini düşünerek onu derhal attı, Ve şaşkın şaşkın bir çare aradı... Bunu da derhal buldu! Valuva, Margaritin uzun ve güzel saçlarını yakaladı. İp gibi büktü ve kraliçenin boynuna doladı, Sıktı, sıktı.. Saç iki ip balini almıştı. Bunları düğümledi ve kuvvetle sıkmağa başladı. Sönra her şeyin bitmiş olduğuna kani bir vazi- yette ağır ağır gevşetti, düğümü çöz” dü., Saçları omuzlarına dağıttı. Büridan sert ve kat'i bir sesle cevap verdi: — Monstenyör, o vakit babam oldu * gunüzu unuturum. Siz affederseniz, bil mukabele ben de affederim. Valuva, hançerinin kabzesini sıktı ve Bıçrayacak gibi toplandı.. Büridan kolların: kavuşturarak: — Monsenyör neye karar verdiniz? diye sordu. — Ya reddedecek olursa *?. — O halde Luvre gidip kral bulaca” ğım... Biliyorum, ben. cellâda teslim e- eden evvel de Bakınız krala ne söyliyceğim; “Şevketmeab, istemedi. ğim halde, kraliçenin hayatın; benden öğrendiniz. Kzaliçeyi hapsettiniz., Bur hâta istemediğim halde benimdi mili gene benden öğ eder. Evet, kraliçenin hi mazur görülecek bir cihet vardır, Çün kü, Margarit henüz pek genç yaşında, babası Bürgonya dükünün sarayında bulunurken, alçak bir adam kendisin; kandırdı ve felâketin en müthiş uçu- rumlarına yuvarladı. Margaritin âşık olen bi adam, mezhtim pederiniz kralın Bürgonya dükalığı sefirini Şarl kont dö Valuvadır! . Bu sözleri en Valuva sapsar: ke silmişti, Korkudan âdeta alıklaşmış, de- nim bu m işidileceğ şünerek mahveimuş. Fakat kendini ,3b k topladı. — aağ diye söylendi. Sen bu wrrr kabul etsek bile, timeyacaktır. — Kralın bana inanmıyacağına emi. nim! Çünkü bünun tara intikam” la uydurulmuş bir yalan olduğunu nacaktır, — Ey, o halde?, — O, kraliçeye £ Valuva setsemliyerek; — Kraliçeye ded — Evet,kral sözlerimi dinlecrra sonra, Lurvra mahpus olan kraliçeyi sor guya çekecektir. Kraliçe de, sözlerimi deliller göstererek tasdik edecektir). Valuva ayağa kalktı, Bu müthiş haki- kat gözlerinin önünde tecessüm etmiş - ti, Eğer dan Krsl Lüiyi görecek o. Jursa mahvolacağını anlad:, — Sefil, sen buradan çıkamıyacak* sın!. diye bağırdı, Büridan, adam çağ Valuvayr k — Bir meme müsaade ediLiz, monsenyör. E- ger buradan çıkacak olursam size dü- şünmek için yirmi dört saatlik vakit bu. rakıyorum. Eğer çıkmıyacak olursam bir saat bile vaktiniz'cimryacaktır. Çün kü hu anda benim çıkmamı bekliyen bi“ ri var,, Eğer o bektiyen adam muayyen vakitte i göremiyecek olursa Luvre koşacak, derhal kral tarafından kabul edilecektir. Çünkü, kral kendisini tanır, dur! dedi. kaplan gk bi ürktü., — Lansölo Bigoru ha 1. diye homur. r merhametle bakan A dikmişti. Nihayet delikanlı bu sükütu bozdu, — Mönsenyör, Angerrand i. Şimdi de sa- larımı yerine müsade ediyorum. yam saat beşte eğer Gotye ile Marinyi Tanplden çıkmazsa saat altığa ben de Luvte gi- ei iğ Alek il ününe ie