'HABER — Aksam postası Takma dişler! Bir Dap” Başlarafı 10 uncuda — Bir koku duyuyorsun değil mi? Pet- rol kokusu.. Şimdi artık içeriye girmemiz farzoldu. Arkadaşımın elinde bütün hırsızların bildiği ufacık bir âlet vardı; birkaç daki- ka içerisinde pencere açıldı. Açılan pen vereğen gelen kuvvetli petrol kokusu kar şısında ikimiz de geri çekilmeğe mecbur! olduk. Arkadasım: — Burada bir şeyler oluyor, diye mr- rıldandı. Ve cebinden bir elektirik feneri çıkardı. — Aman yarabbi baksanıza bir kere. Gözlerime inanamıyordum. Parker çenesi ve âğzı Okan içinde bir Koltuk üzerinde yatmıştı. Delikan- İmmun etrafıma tahta paraçları ve bir çok kâğıtlar yığmışlardı. Yetde bir de lâmbal 'devrilmişti. Döşeme baştan başa metrol! içerisindeydi. Roland haykırıyordu: — Vay melün vay. Haydi çabuk ol dos tum., Allah vere de geç kalmamış olsak. Delikanlının üzerine iğildiği o vakit se! inçle: — Daha ölmemiş, daha ölmemiş.. Yal- nız bayılmış diye bağırdı. Delikanlı bu pencereye doğru götürü- lürken döşeme üzerine bir şey düştü. İği- lip yerden aldım. Bu altı o takma dişten mürekkep bir briç takırııydı. Parkeri bah! çedeki otlar üzerine yatırdık ve Roland elektrik lâmhasının ışığiyle o delikanlıyı muayene etti, Parker nefesi muntazam alı yordu. Fakat kan içindeki ağzı çok kor- kunç bir halde görünüyordu. Roland bu ağzı yakından muayene etti — Ne var? diye sordum. — Zayallının altı dişini birden sökmüş- ler.. Bu Şarl Follit dedikleri herif bir eli- me geçse yok mu? Şimdi (o başka işimiz yok. Parkeri otomobile (götürelim, pat- ronunu bekliyelim. Parkeri daha otomobile yeni yerleştir- miştik ki ağaçlar arasndan coşkun bir alev yükseldi. Bunu gökyüzüne tırmanan kesif bir duman sütunu takip etti, Roland'fikrini söyledi: — Tâm'zamanmda (gelmişiz. Mister Şarl Follit bu gece evine gelmiyecek.. He- Fif evini yakacağı saatte uzaklarda bulun mak istiyor galiba.. Saatli bir makineyi evvelden ayar ederek yere döktüğü pet rolleri ateşlemek imkânmı O bulmuştur. Haydi şimdi polise gidelim. Belki polis vasıtasile kendisini bulur da takma dişle- Tiri idade ederiz. Sordum: — Bu dişlerin Şarl Follite git olduğunu Mi zannediyorsunuz. — Beki... | | i& benim bu işlere pek akfım er- mez.. Fakat bu işin nasıl cereyan ettiğini aşağı yukarı anladım sanıyorum.. © Mister Şarl Follitin OFordham Havzı yakmak ve zavallı Parkerin kömür olmuş! Cesedini, kendi cesedi imiş gibi göster mek istdiği apaçık meydandaydı. Her noktayı iyice düşünmüş, hiçbir ihtimali gözününder uzak tutmamıştı. Kendi ağ- zında allı tükma diş vardı. Bindenalevh cesedin re ağzında altı dişin takma olma” GE icap ediyordu; onun için delikanlmın atı dişini sökmüş ve altı dişlik bir briçi E mlelâcele delikanlının ağrma © Yerleştir mişti, Forans Parkerin de ortadan kaybo- Juşunu izah meksadile Graham Meredite delikanlının para çaldığını anlatmıştı. Para çalmaktan doğan hicap delikanlının hamisinin evine dönmesine mani oluyor & du. Şimdi Follitin neden bir kâtip aradr Hım, niçin bu kâtihin kimsesiz ve 1/70 boyunda olmasında ısrar ettiğini çok iyi anlıyorduk. Fakat hâlâ o anlayamadığı miz bir nokta vardı. Bütün bu hareket- lerden Follitin maksadı neydi? Niçin bu © adam kendi kendini yakmış gibi gi mek istiyordu? Bu bir sigorta meselesi o!- masa gerekti. Çünkü mademki Follit kendini ölü gösteriyordu. o Sigorta para sından nasıl istifade (edecekti? O vaki! aklıma birdenbire mister Ceymis Palisei geldi. Bu adam ölünün hir tek akrabasıy- dr. Tabii mirasını da o alacaktı, O halde Ceymis Paliser ölünün mirası aldıktan sonra doğruca ecnebi diyarlara giderek © Follit ile paraları paylaşacaktı. Vakia bu Follit için biraz tehlikeli bir işti. Çünkü hayatını, parasını ve istikbalini Paliserin! eline veriyordu. Halbuki Parkerin anlat-| tıklarına bakılırsa iki adam biribirile iyi geçinemiyorlardı. Fakat bütün bu nokta lara rağmen en akla uygun gelen ihtimal bu düşünceydi. Aklıma gelen bu düşünce” leri Rolanda anlattım. O sadeye tebessüm! citi, Sözüme devam ettim: — Sani bir müddet saklanacak. Sonra İngiltereyi trekedecektir . — Öyle mi zannediyorsunuz. Bekliye- Jim. Yalnız caniyi telâşlandırmamak için polis müfettişi ile uyuştum. Gazetelerde küçük bir yalan havadis yazacağız, şunu okuyunuz, Bana uzattığı kâğıt parçasında şunları okudum: “Voking civarında mister Şarl Follitin oturduğu Fordham Havz bu ge ce zuhur eden bir yangın neticesinde tamamile harap olmuştur. Ev sahibinin dahi eviyle beraber yandığı zannedilmek (edir, Standiş sözüne devam etti: -— Bu havadis gazetecilerin çok koşüna gidecektir. Şimdi Parkeri Mereditin eyine götürelim. Zava'lının bakılmağa ihtiyacı var, Delikanlının dişlerini çekmeden ev- vel uyutucu bir ilâ içirmişler. Üç gün sonra Roland bana telefon etti: — Ber Pelmel sigorta kumpanyasında” yım. Siz de çabucak Oraya geliniz. Derhal sigortaya gittim. Ronald yangın gecesi Vokingde gördüğüm polis müfetti- şi ve şirketin müdürlerinden birisile bera- berdi. Roland beni görünce < — Tâhminleriniz büsbütün boş değil miş, dedi. Follit hayatını otuz bin İngiliz lirasına sigortaya koymuşlar, evi de beş bin liraya sigortalı imiş. Şimdi mister Ceymis Paliser paraları almağa gelecek. Polisle beraber bitişik odada biraz bekle yiniz, Vakia yapacağım iş biraz kanuna aykırıdır ama hakikati meydana çıkar mak için bunda mahzur görmüyorum. Biraz sonra mister Paliser geldi Roland onu görür görmez: — Zannedersem mister Ceymis Paliser ile müşerref oluyorum. Lâtlen oturunuz. Gelen adam bir iskemleye oturdu ve: — Başıma büyük, çok büyük bir felâ- ket geldi, dedi. — Siz Şarl Follitin en yakın akrabası" staz öyle mi? Birmingamda mı oturuyor) sunuz? — Evet, iki senedenberi orada bir ev kiralamıştım, — Vokinge sık sık gider amcanızı gör rür müsünüz? — Çok sık giderdim. O da beni görme“ ğe gelirdi. Bunun'a beraber birkaç haf tadır uğrıyamamışlım. — Son günlerde evine gittiniz mi? — Doğrusunu söylemek (o lâzımgelirse oraya son zamanlarda çok gitmedim, Am cam bir kadınla evlenmek istiyordu. Ben bu evlenmeği uygun görmedim, Bu yür den aramız açılmıştı. — Onun bir kâtip tuttuğunu biliyor muydunuz? — Evet bu delikanlıyı bir, iki defa da orada görmüştüm. Amcam bir gün telefon la bu adamın bir ar para çalarak evden kaçtığını dâ söyledi. Evet tamam, Amcam bana yangın olduğu gün telefon etmişti, — Bu kâtibin ara sıra, amcanızm elbi sesini giyerek ev içinde biliyor musunuz? Paiiser sıçradı: — Bunu bilmiyordum. — Amcanızın evlenmek istediği kadının dolaştığını da Izumu mi — Kendisine ölen amcarızdan okalan bir şeyi hatıra olarak vermek istiyordum. — Pakst amcamdan hatıra olarak ne kalabilir ki, o tamamile yanmadı mı? — Mer yangından bir seyler kurtulur Sonra oebinden bir briç (üzerinde altı «ma diş çıkardı ve masa üzerine koydu. Bu dişleri görürce mister Paliser öl! ü| kadar sarardı. Boğuzı tıkanıyormuş gibi ellerini boynuna götürdü. Roland bu defa sert bir se! İ — Canmiz mı sıkılıy halbuki bu şaşılacak şeye sevinmeliydiniz. Nasıl olmuş da ateşler bu dişlere dokunmamış» Tar, ben sastım doğrusu . Paliser kekeledi: — Anlayamıyorum doğrusu, dedi, Un cemm bu takma dişlerini ben ne :*58- yım? - Eğer bahsettiğiniz kadın bu dişleri bir hatıra gibi kabul etmek İstemezse siz kullanırsınız. Zaten size Jüzumu da var. günlük zabıta hikâyesi Mister Paliser, Rolandın kendisine ya- maştığını görünce geriye çekilmek istedi: — Bana dokunmayınız, diye haykırdı, bana dokunmağa hakkımız yoktur. Bu sözler üzerine Roland bana emretti: — Başını sıkı sıkıya tutunuz. Bi Fi sonra Şarl Follitin kuzeni tomamile değişmişti. Bıyığı ve gözlükleri düşmüş ve ağzından da ortadaki iki dişi eksik <r dişlik bir briç çıkmıştı. Roland bize döndü: -- Şimdi size dedi, yangında diri diri yaner. Şari Folliti takdim ediyorum, dip diri karşınızda duruyor. Sefir: — Bana methamet ediniz, dıye miri» daadı; Röiand haykırdı; — Siz, kâtibinize merhamet eltiniz mi? Bereket versin ki biz vaktinde yetiştik de zavallıyı kurtardık. Vakia onun kurtul ması seni dedar ağacından kurtardı. Yal mwz ölülirmeğe teşebbüs ve kasden yangın çıkarma suçlarile beş alir e sene hapisle işin içinden sıyrılacaksın. Sonra Roland bana döndü: — Görüyorsun ya dostum, dedi, tahmin lerinde çok yanılmarım, Ben de senin gibi düşünüyordum. Fakat bir nokta mütema" diyen kafamı tırmalıyordu. Ne diye am ca, iyi geçinemediği kuzeni ile müşterek İş yapsın? Tahkikata buradan başladım. Ceymis Paliser isminde birisinin Bermin- gam civarında oturduğunu gördüm. Bu adam iki senedenberi orada oturuyormuş. İhtiyar bir hizmetçisinden başka kimsesi yokmuş. Ve ara sıra aylarca meydandan kaybolurmuş. Sonra gittim Şarl Follitin evindeki ihtiyar hizmeti kadını buldum. O da bana patronunun kâtip tutmadan evvel Sik sık evden kaybolduğunu, bazan aylarca gelmediğini söyledi. O vakit ak- lımdan bir düşünce geçti.. “Sakın bu iki adam bir olmasın,, diye düşündüm. Çün bir arada gören yoktu. Parker bile ikisini yan yana görmemiş, yalnız seslerini işitmişti. Amca bir kuzeninin o olduğuna başka" Jârını inandırmak için çok karışık bir İilleye müracaat etmisti, Amca Wokingde yokken Birmingamda görünüyor, yeğen ortadan kaybolunca amca meydana çıkı" yordu. Dişlerin söz söylemekte ve çehreyi değiştirmekte mühim col oynadığını bi- len Şari Follit ağzında altı eksik diş için iki takım briç yaptırmıştı. Biri altı dişli, diğeri dört dişli. Eksik dişli briçi aşzına lakınca sesi bambaşka ( olüyordu. İşte bunun için Parker İâboratuvarda iki ki- Şinin konuştuğunu sanmıştı, Binaenaleyh amca içerisindeki kâtibile beraber evi yak tiktan sonra yeğen sıfatile sizorlaya mü- racaat ederek, hem evin, hem de rahmet tik ar nın sigorta paralarını alacak afiyetle yiyecekti, Eğer vaktinde yetişmiş olmasak Parker diri diri yanacak ve kim- se işin farkına varmıyacaktı. Roland bir Jâhza durd'ı ve sonra; — Dostum karnım acıktı, haydi yeme- Ke gidelim, dedi. 2 sene içinde 2617 tayyare! Br” Baştarah 11 incide lar da o nispetle geniştir. Fransanm 6000 tayyarelik bir ordusu olursa tayya- reci adedi 150 bine çıkacaktır ki bu as. kerleri o zaman kara ve deniz ordusun- dan almaya, binacnaleyh diğer iki or. en sonra bizmeite muhafaza. iye İbtiyaç vardir. 'rwz tecrübeden alinan netiçeye va nözsretine beş Senelik bir Jen tahsisat vermek lâzımdır. #lik bütçe ve iki senelik bir min bir bava sanayilnden azami bil değildir. ve İngilizler fabrikalara açık zar brrakiyorlar, yeni ne Berlin. no da Tondra inva edecekleri tayyare» bedi arttırıyorlar, orlar, çünkü bili. b senelik plâna söre bü müddet zar- fında 4.590 tayyara Saşa edilecektir. İki dömek ayda 299 tir. Yani, 1938 nisanından 1940 nisanma kadar her ay 200 tayyu- 27 BİRİNCİTEŞRİN. “Holivuttaki havailer Corc Brent yeni taret yi Konstanz Vort ile evlen, riyor.. evleniyorlar. Evlendi y1 tabil, balayı seyahatine $” “Nereye gidelim?, İşte, aralarındaki “fikir & ileri çıktyor ve daha, evle lulamak üzere çıkacakları 9 tini kararlaştırmadan bos” Kadife elbis€ nasıl temizli fh iz ve fırçalan?, li İİ Baştorü lenir. Havları düzeltilecek ia slatılarak bu keten üzerin* olarak iğnelenir, Mevsim sobanın yanma, yazsa kadife tamamen kuruyunca?” rada bırakılır, Yalnız bu BÜ 2 teabit şekli mlihim bir rol © Sefil feyi kenarlarından başlıyarik “ay * İ | ep” Baştarafı 8 incide Gloria Suvanson da ikinci kocası ile 5 sene yaşadıktan sonra ayrılmıştır, 3 senelik evlilik hayatından sonra ay- rlanlara misal Ode Şarlo ile Con Krav forttur. Çarli Çaplin de, Con Kravtort da, biri ilk karısından, öteki ilk kocasından, üç sene yaşıyarak ayrıl mışlardır. Çarli Çaplin, ilk karsı olan Lita Grey ile evvelâ büyük bir “aşk izdivacı,, yaptığını ilân ederek evlenmişti. Fakat sonra geçimsizlik kendisini göstermekte gecikmemiş ve Şarlo, sinemanın o zaman ki bu neşeli komiği, bu işte de daha fazla citliyete tahammül edememiş ve üç sene sonra boşanmıştı. Kocasile ancak 3 sene oturduktan son- ra boşanan kadın artist de Con Krav forddur. Yıldızım, gene bir artist olan ko cası Franşot Ton ile evlenmesi (Okadar boşanması da ani olmuştur. Hattâ evlen dikleri zaman nasıl pek fazla kimse duy” madıysa boşandıkları zaman da bemen hemen kimsenin haberi olmamıştır. Hat- tâ, Con Kravford, Franşot Tondan be şandıktan sonra uzun bir müddet onlari bâlâ evli sananlar görülmüştür. Gloria Svansonun 3 sene evli yaşamış artistler arasmda da ismi geçiyor. Artist ilk kocası olan Vallas Beri ile 2 sene ya- şamış, ikinci kocası ile ise — yukarda da söylediğimiz gibi — 5 sene (geçinmeye muvaffak olmuştu. Glorianın ikinci ko cası bir Markiydi. Belki artistin onunla daha fazla evli oturmasına sebeb adamın zenginliğidir. Son kocası olan Mikel Far- mer ile ise Gloria Svanson 3 sene yaşa mıştar, “3 sene evlilik hayatı, koleksiyonuna girenlerden biri de Cin Harlovdur Geçen sene ölmüş olan zavallı artist Mak Griyo' ismindeki ilk kocası ile üç sene yaşamış" tr. Fakat, ondan ayrıldıktan sonra evlen- diği Pol Bern ile 1 seneden fâzla yaşama” ya muvaffak olamamıştır. 2 sene evlilik hayatı geçirmiş olan ar tistlere daha fazla rastgeliniyor ve bunla” rın çoğu da kadın artistlerdir. . Meselâ, Karol Lumbard, Vilyam Pavelle iki sene beraber yaşadıktan sonra ayrılmıştır. Cincer Rovers de “2 sene evlilik haya tr,, serisine dahil bulunmaktadır. Lilyan Aires ismindeki kocası ile evlendiği za” man henüz pek genç olan artist beraber Oynadığı artistleri kocasının kıskanma” sı yüzünden, ondan ayrılmaya mecbur ol muştur. Key Fransis de Mak Kenna ile iki sene yaşamıştır. Film çevirmek için Avrupa” ya gelen artist, transatlantikte tanıştığı bir adamla evlenmek üzere ilk kocasın dan ayrılmıştır. 15 ay, yani beş mevsim evlilik hayatı geçirmiş olan artist Margaret Sullavan- dır. Vilyam Vayler ismindeki kocasile se- vişerek evlenmiş olan Margaret bir sene sonra başka aşklar peşinde koşmaya baş lamış ve bir iki ay daha kocasile yaşadık tan sönra ayrılmıştır. Kocasile 1 sene yaşayıp boşanan yıldız- lardan biri Loretta Yangdır. Grant Vay- tersle bir sene yaşamış, ondan ayrıldık- tan sonra da bir daha evlenmemiştir. Bundan sonra en kısa evlilik o rekorla” rını kıran artistlere geliyoruz, Bunda er- kekler kadınları geçiyorlar, Liyun Lang, Vays Orsattiile birayevli kalıp bosanmıstır.. Fakat Core Brent daha bü yük bir rekor kırmış, - karısı Konstans Vortla ancak on beş gün yaşadıktan son- ra ayrılmıştır. Core Brentin bu boşanma hikâyesi hak kında anlatıllarılara bakılırsa hâdise haki- katen bir film mevzuu olabilecek şekilde cerevan etmiştir; lerden ketene yapıştı. , vaftakıyet elde ame Şayet bu işi yapmağa eki? sanız o vakit 500 gram Da > suda eritir ve bu mahlülü Mİ süngerle kadifenin arkasın* Sonra wlakken üzerine bir Ütülersiniz. Bu da ayni iİR bilir, Kadifeler nasıl temisl” Kadife üzerindeki Jekel&” mahlüliyle çıkar (şekil 2). Bir ya bez parçasını (bez pau” yidir, çünkü pamuk kadife ler bırakabilir) bu mahlüls mek kâfidir, Bon söneler içersinde p*? lan yünlü kalifelerin pek #lâ ceğinl unutmayınız. Hattâ kadifeler bile yıkanabilir. ihtiyatlı hareket etmek parçasmı yıkadıktan sonra © linde bir tahtanın, meselâ Dİ vazınım Üzerine sarmalı ve bir bez parçasi beraber sarsa ” malıdır. Bu bez parçası kedi” ğını çekecektir. (gekii 3). Eğer kadifenin hepsini Vi miyor da yalnız lekeli fikrindöyseniz o kısmı bir © Üzerine koyar ve ğj ğınız fırçalardan birisinin © rak o fırçayla silersiniz, yali K nir (şekil 4). Resimli Hafta" Cumhuriyetin I5inei Fevkalâd? ğ .. nüshas! Şimdiden müvezZil i tenbihte bulunme temin etmeniz iM olacaktır re İnşa edilecektir. 1938 kânunusanisinden 50 eylüle kadar 362 tayyare yapılmıştır. Buna geçen ay yapılan 62 tayyare de dahildir. Buna göre, ayda vasati 41 tayyare yapılmış oluyor. 372 tayyarenin 123 ü bu senenin künu- nusani, şubat ve mart aylarında Yyapii- mıştır, yani plânın disindadir. O helde plâna dahil 4.500 tayyareden bügüne kadar ancak 240 : yapılmış olüyor. Bugünden #onra da: 1938 teşrinlevve- linden 1940 nisanma kadar 4.560 tavya- re yamlacak demektir. O halde avda 200 değil, 2585 tayyare ioşa etmek lâ » zımdır. (İntram.)