mv a e er 1 BİRİNCİTEŞRİN — 1938 Hayata dair şer e e Anket VRUPA'nn zengin kağmlarından A biri bir gün şair Gabriele d'An- nunzio gereline ziyafet çekmiş ve sofra- da: “Üstad, aşk hakkında e düşünürsü- nüz?,, diye sormuş. Meşhur İtalyan şai- ri: “Bu xualinizin cevabi kitablarımda bulursunuz, şimdilik yüssade edinde karnnnı doy: im, demiş. Bu söz insana evvelâ bir terbiyesizlik gibi geliyor ama yerden göke kadar hak- it; zaten biraz düşününce asil terbiyesiz. in şairde değil, o unu anlıyoruz. liğin, münaseb suali $oran kadında ol Eserinin büyük bir kısmını aşkı anlat. mağa tahsis etmiş bir adama: “Aşk hak- kinda se düşüğüyorsumuz?,, demek onun yüzüne karşı eserini pek k iyi bilmediği. mizi itiraf etmek & midir? Yazdıkla. gi rm: ehemmiyet vererek, tamamiyle 8n- lamak hevesiyle okumamışsak, iliş ceklerini de can kulağı ile dl“ eceğis miz hiç de malüm değildir. Gerçi kadın. cağızın maksadı belli: misafirine, sözle- riyle öteki davetlileri hayra etmek, par. Jak bir nutuk çökmek fırsa' tiyor; fakat o zaman da öteki davetle, re karşı bir kabalık etmiş sayılır: onlar Önnunzio'nun eserini bilmiyorlar mi? gölrin asıl düşüncesini anlamak için bir Üz ağımdan İşitmeğe mi ihtiyaçları var? Herhnlde İtalyan şairinin © abin; pek beğendim ve bittabi anket meraklı. ları hatırıma göldi, Ozlar da bir adama erirleri beğenir. yezirleri hakkmda gi coreyanla- Sını vermek İs- gidiyorlar: “Hangi mu siniz? Aruz Ve İece fikriniz nedir? Sanatta han ra taraftarsınız?,, diye soruyorlar. Hal. buki bütün bu Büzllerin çovaını 9 #dam- ların eserlerinde, lâzımgelen bütün iza, hatla beraber bulurlar, B“ yorgunluğa katlanmadıkları için gidip sual sormağı tercih ediyorlar. Anketlere büsbütün düşman mıyım? Hayır; hattâ bazılarını bö de alâka ile takip ederim, lüzumlu “9 faydalı bulu- Tum. Bunlar, « samanlarmi5i2” zihinleri İşgal edeli ve o muharirifrin benüz bir makaleye; bir kitaya yev8i etmedikleri meseleler hakkında yapıla? Anketlerdir, Kırk yıldanberi yazan, Konferanslar ve. ren bir sdama, zaten meşgul olduğu me. #eleler hakkında fikrini soran hiçbir manası yoktur, Bunlar © meselelerin ay. dınlanmasına değil, bilâkis karışmasına sebeb olur, Nurullah ATAÇ gem va Karabük sanayi şehri Imar plânının hazır. lanansına başlanıyor Ankara ve Karabükü ziyaret etmiş o- lan mimar Prost şehrimizdeki çalışmala. rına başiaimışlır. Aldığımız malümala nazaran Türki yenin ilk sanayi sehri olarak kurulacak olan Karabük gehrinin umumi plânı hazırlama işi mimar Prosta verilmiştir, Mütehassis peojesini hazırlıy; proje üzerinde yapılaca cap eden rötüşlerden sonra esas plânla- tın hazırlanmasına geçilecektir. Mimar Prost Karabük sanayi gerkezi Ve civar araziyi gezerek şehrin kurulaca- Kı saha, izasyon, İstasyon, su ve e lektrik tev yakımıtdan tetkiklerini ikmel . Mütehassıs bilâhare Ka- rabüke gene gidecektir. Karabük, bizde kurulacak ilk sanayi şehri olmakla beraber burada yeni kuru: İan fabrikada çalışanların ihliyacı ve z2- rurt alış veriş in gerek fabrika İ- daresi gerekse halk tarafından bazı bina- lar yapılmıştır. Maamafih esas şehir için bu binalar feda edileceği gibi fabrikadan açıkta olacak şehirden de < bu bianların kısmı azamı hariç kalacaktır. Sümetbankın fabrika mühendisi me mur ve ustaları için Karabükte derhal yaptırmak mecburiyetinde bulunduğu bi” nâlar da'yeni şehrin plânlarının yapıl masında evvel inşalarma başlarmakla berâber Yumi plâna aykırı düşmiyecek tir. va e HABER — Akşam postası Yeni bir paraşüt icat edildi ei Rurzinski ve orkadaşları ba” lontn madeni kısmı önünde 8 Bir İngiliz mühendisi ma bakırsından gayet bü; olan paraşüt icat etmiştir. Şimdiye kadar, paraşüt kullanmak için | biraz tecrübeye ve maharete ihtiyaç var* dı. Tayyarede, kaza esnasında (insanın Sokuk kanlılığını muhafaza etmesi, ar kasma paraşütü geçirerek kendisini, pa” râşütün açılacağı bir vaziyette boşluğa bırakması lâzımdı. Birçok kazalarda yol ların, hattâ pilotun bile paraşti tü vak tünde giyemediği ve bu yüzden kazaya kurban gittiği görülmüştür. Paraşütün tâyvafeye. takılarak insanı tayyare ile beraber parçalanmaya * rüklediği ve Ya havada açılmadığı da oluyor. Yeni icat paraşütle bu mahzurların ö nüne geçilmiştir. Bu, her yolcunun tay” yareye girerken giyeceği (bir elbisedir. Sutta a gayet kolaydır ve insa ma hiçbir ağırlık vermemekteğir. Tayya- ı Minnepd saka geçen gür lerden biri te bir kazaya uğradığı zaman da ayrıca hiçbir harekete lüzum yoktur. Den kendisini boşluğa bırakması kâfi Taşüt kendi kendine açılıyor ve yolcuyu hiç bir tehlikeye maruz bırakmadan ra“ hatça yere indi i Havada altı gün. Lebliler balon işlerinde rekof kırmağa çalışıyorlar, Balonla Stratosfer mıntaka" sına çıkmak için bir Lehli mühendisin teşebbüse giriştiğini, fakat Çekoslovakya Yâziyeti münasebetile bu tecrübeyi geri bıraktığını yazmıştık. Bu tecrübeye te sebbüs eden mühendis © Burzinski, buh- ranlı vaziyet düzeldikten sonra uçmaya karar yermiştir. Bugün için Lehistan balon. sahasında başka bir rekor kazanmış bulunuyor. Bu da, balonla havada en fazla kalma müsa- kasındaki bir Leh balonunun o kazan dığı muvaffakiyettir. Müsabaka geçen hafta Belçikada ya” pılmış ve milletlerarasında olan bu mü: sabakaya muhtelif memleketlere mensup sekiz balon iştirak etmişti. Lehli tayya Gilerin bulunduğu “Polonia TI. isminde" ki balon Bi hav anarak 6 gün Lohistanm cski başvekili ve devlet re- isi Paderevekl ayni zamanda büyük bir piyanistiir ve Hayatı siyasetle sanat a- rasında taksim olunmuştur. Bugün ihtiyar bir yaşta bulunan Pa- derevski bir İngiliz gazetesinde hatıra , larını neşretmektedir. Son tefrikalardan birinde anlattığı bir fikra hakiksten çok merakisdir. Paderovskl o zaman Cenevre sulh kon- feransına Lehistan murahhası olarak iş- trak etmiştir ve o günlerde de Lehistan koridoru ve Danziş serbest İmanı işleri görüşülmektedir. Murahhas, mütemadi»: yen plânlar çizmekte, projeler hazırla makta, vesikalar toplamaktadır." Öyle ki, dört gün dört gece mütemadiyen ça- Jışmış, hemen hemen hiç uyumamıştır, Paderevski anlatıyor: “Mesele halledildikten sonra İlk iş o- Jarak derhal odama çekilip uyumağa karar verdim. Fekal, yalağa girmeden Bu str gün ni intdi ME kiler ya: rındaki yiyecek ve içeceklerle geçinmiş ler, nihayet yiyecekleri biterek aşağı in weğe mecbur kalmışlardır. t, onlar dan daha fazla kalan olmadığı için müsa* bakayı kazanmışlardır... kazanmışlardır. “ fiatyada “Kfatsolini devri şeirleri,, silisabakasının ? eşinelsi geçen 210 ya- kont Ciano da bulunarak kazanan şair miştir, pılmış ve merasimde hariciye nez İere mükâfatlarını bizzaf kendis Buzlar üzerinde boks yapılıyor Amerikada boksörler buzlar üzerinde çarpışmaya başlamışlardır. Bu Şekilde IK mü de Joe Reno İle Rafavz Ros arasında yapılmıştır. Bu üsabaka bilhassa hakem için çök zor olmuştur. Resimde ayağı kayıp düşen hake kurtarmaya kokar ken görülüyor. Hem Başvekil, hem de meşhur piyanist! Lehistanın eski Baş- vekili hatıralarını yazıyor övvel, o gün gelen mektuplara bir bâka- yım dedim, Bunların bir kısmı eşten dost tan gelen mektuplardı, bir kısmı siyasi tabliğler, telgraflar... Hepsini ertesi gün okuyup cevab vermek Üzere bıraktım. Fakat mektuplardan biri beni fazla meşgul etti, Amerikadan gelen bu mek, tupla, tanımadığım biri musikiyo dair bir gey soruyordu: Bethofenin piyano i- çin yazılmış bir sohatınm “andante,, kıs- samı pedale basarak mr çalmalı, basma- dan mı? Günlerce gürültü içinde geçen bir ba, yattan sonra musikiden bahseden bu mektup bana yeni bir his ve inşirah ver« mişti. Mektuba cevab yazmadan uyumak istemedim. Derhal cevab verdim vo A- merikalt müsiki meraklısına Bethofenin bü parçasının nasil çalınması İkzımgeldi- ini yazdım. Çünkü istenilen izabatı vermiyecek olsaydım muhakkak ki bütün geoco rüyamda bu meghur parçanm yan. Luş şeklide çalındığını işiterek rahatsız Garip bir kontra aleti p Dudak boyalarının evsafıni bile tayin ediyor Bir genç kız, dudak boyasının kelis ol olmadığım muayene elliriyor Bundan elli sene evvol icad ettiği Betle müşterilerini memnun eden birde) canm torunu bugün birçok kimseleri meli nun edecek bir icad ortaya koymuşturu'du Lovibond'un elli sene evvelki müştesi rileri dalma kendisine biralarının” begi” ayni'renkta olmadığından şikâyet eder gi “, lerdi Bunun Üzerine, biracı düşün »ibayet bir âlet icad ediyor, Bununla, bis, ranın derecesini ölçmek ve birayı beğ, zaman ayni kıvamda yapmak mümküse dür. İ Ondan sonra da Lovibondun müşterlel leri bir daha biradan kiç şikâyet etmi i yorlar. Biracmın satışı da gittikçe ari yor. Lovibond'un torunu bugün, dedesindeni elli sene sonra, ayni esas Üzerine daye) nan bir âlet fead etmiştir. Londra bir sergide teşhir olunan bu âletle yağ niz biranın değil, daha birçok mayi mağs delerin en has cinsi ile karışıklarını kons trol etmek kabildir. Alet gunlart kontrola yarıyor: Bir zeytinyağndaki vitamin derecesi nedir? Süt “pastörize” edilmiş midir, 85 dilmemiş midir? petrol halis midir, kars gik m? Bir miktar kandaki hemoglobin adedi nedir? dudak boyasmın cinsi İyfi mi fena mı? Aletin esası, maddeleri renje lere ayırmaktır. Malümdur ki, her renk bir miktar kırmızı, mavi ve sarıdan mila rekkeptir. Bu üç rengin az veya çök bu,” lunmasına göre maddenin rengi döğigir; Binaenaleyh, her maddenin halis cinsine de renklerin ne nispette bulunduğu bili nince, bu nispetin fazla veya eksik ols duğunn göre madder karışık olup ol. madığını anlamak kolaydır. i İşte kontrol &leti, her maddedeki mia Tekkep renkleri ayri ayrı üç renge ayağı makta ve bunların nispetini bir rakamla göslermektedir. Alet bir mikroskop gibidir. Muayeng edilecek madde İçine konuluyor, kapanıs yor ve yukarsımdaki adeseden bakılarak netice görülüyor. Aletin daha birçok #ahalardn tatbik & olacaktım.,, dileceği anlaşılıyor, M— a Ga Çekoslovakyanın mukadderatı OST gitti, gürültü bitti. Ne doğru, ne yerinde bir söz, Hakikaten bütün gürültü postun başındaydı. O gidince gürültü de bitmiş, ve rahat nefesine Kavuşmüuş oluyor. Kâbuslu uykulardan, menba suları kadar temiz, berrak u dı mı, patlıyacak mı, patlıyor mu diye heyecanlanmalardan “ “Harp, ni lügat kitaplarından çıkarıp atacak kadar kati bir sarahate, bir ri Fakat bu, bize göre... hâdiseyle tarafı için: “Evet!,, dünya derin ykulara, patlar kelimesi» batlığa, yakından alâkadarlarda da böyl ; bir tarafı için de: “Hayır e Çek başvekili yanıyor: “Dostlarımız bizi terkettiler, zavallılığını, zayıflığını, acı acı haykırıyor. Bu bağırış, w cümlesile iç acısını, Şüphe yok ki içler & cısıdır. Bu sesten uzakta bulunanların, işitmemek için kulaklarını, Börmemek için de gözlerini kapayacağı geliyor. Bana öyle geliyor ki, Çekoslovakyanm mukadderatı isminde y kadar kimse farkında değilmiş. İki manasile bugün “ “Çek, şimdiy da “Çek,ip gittiğini, çekilip gittiğini yazılmış da iyor, yarın göreceğiz. #