30 Ağustos 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

m, 9) AGUSTOS — 1958 | ayata dair 5 S&manımızın ESİ bir tutmak elbette kebil £. Aktllıyla akıllı olmıyan, Müliksez arasında ister iste- z rk gözetiriz, Gerçi akıllı olm. MİR bir kabahati yoktur, öyle Yeya kendi elinde olmıyan | b, > *6beblerie iyi, derin ve doğru Yay, kabiliyetini kaybetmiştir, Ah- mldafaa Setin de birçok eyler veya bu hallerin veraset yüzünden Öyle ama insanlaç SİNİN, harekotlerinin neticeleri” Yet vermemek elden gelmez. a, “GOR, bunu isterse hizmet et Veğ, “adiyle Yapmış olsun, cezasını ; Yakı My a tai, M5 Marş t, Bor ferdin iradesi var. li «t eder, Akıllıya dr nb- Mt çikan da tenbelden fazla hür. i Mbürla karşılanır. Dokur on *erini sayan bir insan kargı ir: bir da, asalet aş evetle, asilzadeye imti- ilmesini doğru bu Yapalım? kuvvetli Milzade de ekseriya büyük ibadet derecesine Börüyor,, er var, Fa- #din, kuvvetlinin, asilzadenin Müdafaaya kalkişanlar bin Ettirmeğe mesbür dl vay adama, ahlliki:, çalışkan a- i Göslerilmesi hemen her Ediyor; onları müdafsa için Sözleri herkes > lü # a : imi z # varan #FEŞ ER # 4 4 oluyor. #4 £ ; güyet kolay- PÖE; Battâ mildafaaya lüzum ekl akellıder, mâdemki iyi bir “emki galışryor, o halde cc. St görmek, cemiyet tara- Wak onun sarih hakkidır., Kabil. Yari zekâ, akik, çalış. v İmtiyaz arasmda bir illet i Mayer görüyoruz; halbu- # 77 FE gs 4 .t e âdelik ile hürmet va | Üzere o münseebeti bulamı- Ma ERebet, geçmiş usirlar için hi Bia İşin yok, Orta , Zaman in- i t a | iğ ““löye birtakım kakler bah- f e 233: , 7 - — ti, le tabi bulmuşlar, biz bula- Mİ bir insana, ailesi eskidir : iŞ, “dilmesi bize son derece Ws Me Aramızda, asilzndelere erinin eskiliği dolayısile- ten bir adam çıkmea şaşi- Heçmiş asırlardan; kalma bi adeti bir ölü diye bakı- 1 beliçi » Kil, sü gün yine dün, | eğe başlar; fa- i Ay My kabij deği, r. Bugün zekâ. Kane 5 di a c ie aklâkm saltanatı vardır, Asariye halinde böyle, içi. | Per | emiş İlikatlar böyle... Nurullah ATAÇ SE İf Bu tar Karımuandan: Mn, larca m sin is ni den 5, merasına eylülün bi- ? alir, 3 Teen olahüs — selerleri a, > de Şişliden kalkacak Vi ksim, Galalasaray, k İnünü, Diyanyolu, r kapı, durak yerlerin e köy Yer İle hareket edecek leyla ag köyden asfalt şoseye KAN eray Ambarlıya gide- | üz, “ab Sai tarikle svdlet ede- 8, i kı İlay olu anların malümu ol. R — Mührümü kay- isin; a acağından eskisinin Yokiy,* Sıkar, Zonguldak'a eczacı Semt Yücerk HABER -— Akşam postası Jandarma uğruna tah- tını terkeden kraliçe! Onelya ve elektrik! diği şalga- nun, elekiriksiz yetişen şelgemla mukayesesi Bir otel dolandırıcısı Aynştaynın yeğeni, süsile yiyip içip yan geliyormuş Pariste, isminin Aynştayn olmasın - dan istilâade ederek, kendisini meşhur âlimin yeğeni olarak takdim eden ve bu vasıta ile bir çok kişiyi dolandıran bir Alman yakalanmıştır. Hans Aynştayn isminde ve 28 ya. şındaki bu sahtekârın kullandığı usul. lerden biri şudur: Büyük bir otele geliyor. Mükellef bir odaya yerleşiyor, Sonra, yazıhane- ye inerek Londraya, Nevyorka, Berli. ne telefon ediyor ve kendisinin Aynş. taynın yeğeni olduğunu, bu vesile ile anlatıyor. Ekseriya, aradığı numara ce- vap vermemektedir. Esasen onun mak sadı da birisini aramak değil, bu vası. taile Aynştaynın yeğ: olduğunu yüksek sesle ilân etmektir. Bavullarının bu telefon ettiği yer- Yerden geleceğini söyliyen Hans Aynş- tayn, ertesi sabah dolşamk Üzere biraz tokağa çıkıyor ve bir daha görülmü- yor. Gecelerini bu suretle en mükelle* ötellerde bedava geçiren, güzelçe ye. mek yiyerek banyo yapan sahtekâr bu şekilde bir çok otelleri dolandırmıştır. Nihayet, ayni hâdisenin başka mes - Jektaşlarında da tekerrür ettiğini gö. ren otelciler polise müracaat ediyorlar ve Hans yakalanıyor. Tevkif olunduğu zaman, sahtekâr gene Aynştaynın yeğeni olduğunu id- dia etmiş ve bunu isbat için bir çok vesikalar göstermiştir. Bunlardan biri pasaporttur, Fakat polis, bu pasapor. tun dört senelik olduğunu ve müddeti. nin çok geçtiğini görüyor. , İkincisi bir hüviyet varakasıdır. A. mesrikanın meşhur gazete sâhibi Hörs- tün imzasınr taşıyan bu vesikada, Hans, Aynştaynın'yeğeni olarak tak - dim ediliyor ve kendisine Fransada mü habirlik vazifesi veriMiği bildiriliyor , Bu vesikâda bir de Hansın hususi kâ- tibesi diye güzel bir kadın tesmi ya- Pıştırılİmıştır. Fakat, polis vesikadaki Hörst imzâsının taklid olduğunu mey. dana'çıkardığı gibi, kadın resminin de Pransız artistlerinden birinin fotoğrafı olduğu tesbit ediliyor. Hans Aynştayn sahtekârlık ve do- ii . ad ! başakları fışkırtacağım,, Prenses kızını bir sihirbazla evlendirdi; bu adam şimdi bir keşfini ilân ediyor “Kayalardan buğday Enstantane düğün ! — Benimle evlenir misin * Bu yeni keşifle dünyada kuraklık kalmayacak, ei çöller cennet haline girecek landırıcılık cürmü ile mahkemeye ve. nebat yetiştirmektedir. Evvelâ kraliçenin aşk o macerasından bahsedelim. Bu, ayni zamanda, tarihi bir hüdisedir; Madagaskarın şimalinde Komor ta- kım adalarından Mohelinin kraliçesi olan Moşamba ada henüz istiklâline sahipken bir Fransız jandarmasını seviyor ve ©- nunla evlenmek istiyor, Pol ismindeki bu jandarma o sırada açıkta bulunmaktadır. Kraliçenin kendi- sile evlenmek istemesi © şüphesiz ki onu memnun ediyor. Fakat, açıkta bulunmak la beraber, gene hükümetin bir memuru olduğuna göre, Fransanın himayesi altın” daki bir yerin resmen sultanı bulunan bir kadınla evlenmeyi muvafık bulmuyor ve bunu, hükümete karşı iyi bir hareket say mıyor, Fakat, kraliçe Moşamba Fransız jan- darması ile evlenmekte rsrar ediyor. Ni- hayet, kraliçeliği bırakıp Pol ile evlen meğe karar veriyor. Bunun üzerine, Moheli adası 1895 de Fransaya hak olunuyor, kraliçe de sev- gilisi İle evleniyor ve bir çiftliğe çekip yaşamaya başlıyorlar. Bugün aradan 40 seneden (fazla geç- miştir. Kraliçeye Fransız hükümeti tara” fından o zaman tahsis olunan para, bu- gün pek az bir şey tutmaktadır. Kraliçe- nin kocası da ihtiyarlamıştır. İki prens ve bir prenses olmak üzere üç çocukları vardır. Elektrikli sihirbaz Moheli kraliçesi ihtiyar kocası ve ço” cukları, adadaki çiftliklerinde oldukça sıkınlılı ve müşkül bir hayat yaşarlar- ken bir gün bir “elektrikli sihirbaz, çi kageliyor. Bu, Onelya isminde aslen İtalyan, fx kat tebea itibarile Fransız olan bir genç- tir. Kraliçenin çiftliğine girmiye muvaf- fak olan bu müteşebbis genç, prenses ile evlenmek istiyor. Kraliçe ünvanını taşıyan ihtiyar ara, Prenses kızını da büyük ve zengin bir kimse ile evlendirmek, bu suretle, hiç oi- mazsa ömrünün sonunda tekrar servet, ve saltanat yüzü görmek arzusundadır. Fakat, Onelya, onları, son derece büyük bir ikbale eriştireceğini söylüyor ve mil- yonlar vaadediyor, Buna nasıl ve hangi vasıta ile muvaf- fak olacaktır? Bu, uzun bir müddet için bir sır olarak kalıyor. Fakat, herhalde kraliçe, kendisi- ne saadet getirecek olan sihirbazın sözle“ rine İtimat ediyor: Kızını Önelyaya veri- yor... Bugün, kraliçe Möşâmbanın damadı i tutmuş ve ailesine milyonlar ka- zandıracak keşfini ortaya koymuş bulu nüyor, Onelya, geçen sene prensesle evlendik- ten sonra Fransava gelmiş ve tecrübele- rine başlamıştır. Keşfi hakkında bulun duğu bir beyanatta Onelya şunları söy- lüyor: — Dünyayı yeni başlan, tesis edece- Kim. Öyle ki, keşfim sayesinde, en çorak yerler münbit bir arazi haline o gelecek, kayalardan buğday başakları fışkıracak. Bu suretle tabiat kanunları (değişecek, dünyada kuraklık ve çöl kalmıyacaktır. Bi çöller birer cennet haline girecek, Moheli kraliçesinin damadı ei rilmiştir. Fakat o hâlâ, kendisinin meşhur âlimin yeğeni olduğunu iddia- da devam etmektedir . “lzımdı... rın içinde nebat kaya paraçları kor. bunların arasnda to sebze yetiştirebilirsiniz. — O halde şoför, çek ki- lisenin önüne ! İngilterede Gretna Grin kasabası ve , oradaki kilise günün her saatinde ve ! resmi muamelelere lüzum görmeden sulü çıkarmış oluyor, n nikâh kıyan bir yer olmakla meşhur - Bu usul üzerinde eskidenberi uğraşıl- E dur, Okuyucularımıza vak'aların geç. maktaydı. Fakat Onelya bu sahada en |İ iz; günlerde bahsettiğimiz gibi, “son büyük muvaffakiyeti elde etmiştir. Bul! yi: kaç ay içinde bile burada evlerien- 5 iin, ca öld e e SORCü İ| ler çok olmuştur. Bilhassa küçük yaşta tesisat ve makine gibi şeylerini hazırla- sevişen gençler, evlenme yaşını bekle- muş ve tecrübelerini yapmıştır, Kullan- diğe isil aldiğ e mim meden evvel, bulundukları şehirden ae .— ve aldığı neticeleri şöyle AN- Ji kaçın buraya gelerek nikâhlarmı kıy. atıyor; Depe d ktadırlar, “Dörder metre uzunluğunda iki anten İl “Greta Grin bugün daha merakı yaptım. Bu antenler havada daima mev bir hâdiseye sahne olmuştur: cut olan elektriği alıyor ve biriktiriyor. Giaskovdan Londraya gelen bir o- Gara me iyiliği Gi tobüs, Gretna Grinden geçerken şoför n i A yolculara; vi yorum, Tell fa rel de : Te o ve un — İşte burası meşur nikâh yeridir, öz e ii bal Yâzım. || SiYor, buradaki kilisede her istediğiniz da ir istikamette bulunması. Azar |” yaman, her istediğiniz kime ile evle- — nebilirsiniz.. Görüldüğü gibi, Onelyanın usulü çok im : c tipefitir. Fukat Kristof Kolomb, yü- Bu sözler yolculardan bilhassa bir ai ağa AL AA ğer genci alâkadar ediyor. Glaskovdan marta bahsinde dediği gibi, düşünmek kalktıklarındanberi otobüsteki bir kız. (dan gözünü ayırmıyan Con Dugvid is. jminde bir genç, hemen kızın özüne gi- «diyor: — Benimle evlenir misiniz? diyor, Elen Frizel ismindeki kız kıpkırmı. zı kesiliyor, Utanıyor, sıkılıyor. Fa. kat: — Evlenirim, cevabını veriyor. Bunun üzerine şoför otobüsü. kili. senin önüne çekiyor. Otobüste karşı. laşıp sevişen iki genç, kilisede nikâh. şlarını kıydırarak tekrar yola çıkıyor - lar ve Londraya evli olarak geliyor « lar. i Bundan sonra otobüsün Gretna Gri. ne her uğrayışında evlenecek bir çift Şikâcağı ümit ediliyor. Bu asri sihirbazın bütün bu işler için kullanacağı vasıta elektriktir. Toprağa elektrik vererek ve nebatların gıdalarını bu suretle temin ederek mahsul yetişecek olan Önelya yeni bir “elektrik ziraat,, “Elektrikli sihirbaz,, bu usulle çok iyi neticeler almıştır. Kumluk ve çorak bir arazide çok güzel buğday ve mısır gibi hububat yetiştirmiş, çok büyük şalgam- Jar elde etmiştir. Ayni usulle yetiştirilen patatesler, bu nebata arız olan “dorifor,, hastalığından da kurtulmaktadır. Elektrikle ziraat usulü (tatbik edilen topraktan gayet çabuk mahsul almak da kabildir, Meselâ, gayet çorak ve bu usul tatbik edilmeden mahsul alınmasına im kân olmıyan bir yerde, elektrikle bir bu çuk ayda buğday yetiştirilmiştir. Diğer taraftan, bu usulle, toprak ol mıyan bir yerde bile, kayaların, kumla- yetiştirmek kabildir. Meselâ, büyük bir sandık içine kum veya ; tirilen bu mahsnller şüphesiz ki sahibine büyük bir servet getirecektir . Onelya şimdi bu keşfini, büyük mik- yasta bir sermaye ile işletmek üzere bir müesseseye satmak niyetindedir. —— hum eker ve antenleri dikerek buğday, mısır, fasulye, patates gibi hububat ve Az masrafla ve gayet kısa bir zaman zarfında ve çok iyi bir cins olarak yetiş- Rasgele Doğmadan Hafız ve Lokman hekim G AZETECİLERİN, mürettiplerin, makinecilerin bir doktoru vardır, A> dı Hafız Cemal; Soyadı da Lokman Hekimdir. Bir gazetede: Lokman hekim üç yaşında, Serlevhasımı gördüğüm zaman bir hayli garipsedim, Hafız Cemali ben el. liden eksik tahmin etmezdim. Meğer ne kadar da gençmiş diye düşündüm. Hem doktor, hem Hafız olan bir zatm doktorluğunu şöyle bir tarafa bi- rakalım, yalnız hafız olabilmesi için en az kaç yaşında olması icap eder? - di- ye zihni hesaba giriştiğim sırada gözüme, yazının alt tarafı ilişti: Lokman hekime uzun ömürler temenni ederken. Bu vaziyette siz olsanız: “Yeni mi doğdu yoksa?,, diye irkilmez misiniz?; Doğmadan Hafız ve Lokman hekim... Okuyucularım müsterih olsunlar, Doğan, Lokman hekimin çıkardığı mec- muanm 24 üncü nüshası, üç yaşında olan da gene bu mecmuadır.... Afra ve Bul G AZETBLERDE, bir kaçak resmi gördüm.Kim ve ne olduğunu anlamak merakına düşerek yazıyı okuduğum zaman isminde takılıp kaldım. Bu adamın zaten kaçmaya niyet ettiği soyadından da belliydi. Nasıl ol- muş da bu soyadını tescil ettirirken kendisinden şüphelenmemişler diye dü şündüm, Arabul... Bu kaçağın soyadı. Haklı değil miyim? Meydan okuyan bir i- sim.. Ara ve Bull R