rtozi mi Kiâsik neye derler ? Klâsik fasulye plâkisi nasıl olur? Klâsik gez- menin zevki neresindedir? Klâsik ev kadını kime derler? e Yazın: Osman Cemal KAYGILI 4 nleriş İstanbulda çıkan bir ecne- Ny a “Klâsik neye derler? bunu İç Jİ edene şu kadar mükâfat Nan, bir müsabaka © açmışmış. O ma Metbannın kalem 'odasın Na ğe bana da sormuşlar ve a erine “Klâsik neye derler, ki, ması nedir?,, diye yakında bir May demiştim ki işte onu şim- ç m: ta, N N Mn MAnasını iyen he - e ye, Elbir. Lügatler, ilim L kpa onu kendilerine gö- K Ya v4 adamakıllı tarif eder - Mag SİN biz simdi burada o herke- e e bir tarafa bırakalım da Mari, İresinin bugünkü manaları. i SUR nerelerde ve nasi) kul. Evlelim; | N beş, altı yıl kadar önce, İk Da emi çıkan giindelik bir İh iy röportajları yaparken fi Merhum Feyziati lisesinin yi ye pehlivan güreşleri yepı- ti pa KN bir yazı yazmak üzere o- ti, Miray, *m, Fekat, beni burada en Me “den gey, ne oradaki yağlı e Beyine D6 başka numaralar, <7. Beni, daha içeriye gi- tg ez ka N binm dibindeki davul, zur- O nişi. İki bacağı diz ka- N ertaş, ©3İk zurnacı ile kisa boylu Nana, avuc amma da tuhaf, ay- b iv oynak, hoş, enfes ve i Pohlivan havaar çalıyor - yi tatlı bir bayli dinledik. *a boylu, tostoj , parlak davul- Dam ktm pehlivan havası böyle? kadar İstanbulda bu çegit tang böyle davul çalış, tok - N k kullanış hiç görmedim. Yalı davuleu da bana şu kar. a ; ie Salar bep klâsik, biz ise Pe © sebebden benzemez bi- Ni onlamakine,. Yoksa onla- Mena, havasıdır, bizimki de, aa klâsik kelimesinin bugün. U N tarifi! Aşık Keremin, A- Küykü — Ferhadm aşkları birer İyi, günün aşklarıysa ekstra ğ Mk tültra kübiktir, Ni & a Pas, düğün kızartması, pilâv ya da Ymak bugünkü düğün der the göre tam birer klâsik an bir Yerde, önümüze bol do, yer bol Ydanozlu, bol sarmsaklı, kia Yağlı ve az sicak bir fa- “ka, E“tirilmişti ki, bizim mu. handan bir lokma gelir al. niş Yapıştırdı : i böylesi Pilâki yeme - tam manasiyle kldalk İsi yiyeceğiz! ei ev kadmı) sözü. / Sol ne opamundur Evine, i Ni » Çocuğuna düşkün, ev Ni Nal İeyi e esini, dikiş dik - ç ve böy Soğ bilen kadınlar i- r o Yorlar: klâsik ev ka, 4 Ne Yeni damadı için de şöy- 1 Me Miş eti la kı, “OİASIZ, muti, terbiyeli, kon Rig, İMAR Gapkasını Fy, gayet YAZ, kış ceketinin önü i- " » | Aş, NR tğ Di, kırıklık ve bütün ağrılarınızı derhal keser. | | ( Mikli... Yani tam bir klâsik kalem efen- | | i Bl disi! Aileyle birlikte bir pazar gezmesinden göyle bahsediliyordu: Bir gün önceden kuru köfteleri, patlı- can dolmalarını, cigara böreklerini, ha - zırladık. Ertesi sabah da erkenden yağı- mizi, sirkemizi, turumuzu, biberimizi, domatesimizi, hıyarımızt, çay takımımı xi aldık, Daha güneş doğarken ver elini Yuşa tepesi deyip dayandık ve o gün o. rada akşama kadar yedik içtik, yan grl- dik, yattık, uyuduk. Akşam da geç vakit mehtabt seyrederek geriye döndük ki bu, bizim için o gün tam klâsik bir gez- me oldu, Ya buna ne dersiniz: Dün gece, evde, yine bizim köroğlu İle öyle klâsik bir ağız kavgası ettik ki, bü- tün komşular bize parmak isırdılar! Bu da bir başka türlüsü; Kaç yil var ki, göyle bol şimgekli, bol gök gürültülü, bardaklardan boşantrcası- na bol selli, klâsik bir yaz yağmuru gör- düğümüz yok! Alın bir daha: Yok hastaydım, yok mühim İşlerim vardı,'yok bilmem neydi, yoksa ben sisi unutur muydum? filân gibi birtakım klâsik ara nağmelerinden sonra beni bir atlatış atlattı ki olur gey deği! Bunu da yeni duydum: Klâsik ayran içmek istiyorsan Beya « zıttaki Ali ağaya! Bu da yenilerden: Bırak şimdi o klâsik mavalları da biraz da asri tarafından masala başla! Bu dahi bu günlerde bir hayli revaçta olanlardan: Kadmlarım o yalandan, yapmacık ağ maları, o klâsik gözyaşları kadar be sinirlendiren bir şey yoktur? Klâsiğe en son misal: — Ben ömrümde bu kadar klâsik bö. dük görmedim! İşte (klâsik) kelimesinin son zaman - larda nerelerde ve nasıl kullanıldığına birçok örnekler! Müsabakayı açan gazete şimdi iyice öğrenmiştir artık, klâsiğin ne demek ol- duğunu! Osman Cemal KAYGILI ———— Istanbul Radyosu 24 AĞUSTOS — 1994 ÇARŞAMNA 18,50 plâkla dans musikisi, 19,15 kon, ferans, Fatih lalkeri namına Vildan: Aşir, (Sporlar, genç çocukları nasıl yeliştire, lim), 19,65 Borsa huberleri, o 20 saat aya ri, Granviç rasalhanesinden naklen, Faide ve arkadaşları tarafından © Türk musiki si ve halk şarkıları, 30,40 hava raporu, 20, 43 Ömer Rıza Doğrul | tarafından arapça söylev, 21 Sant ayarı, Bedriye stüdyo orkestrası Riza ve arkadaşları tarafından Türk musi, kisi ve halk şarkıları, 22,10 müzik ve var yete: Tepebaşı belediye bahçesinden nak, len, 22.50) Son haberler ve programı, 23 sant ayarı, son, erlesi günün 19,15 radyo orkestrası, 20,20 Rumen yar kıları, 20.55 viyolonsel kanseri, 21,30 ka, kafe könser, 19, bando, 21,10 operet müziği, 2230 plâk, 23,30 hafif müzik, ve cazbant, 1 sere, natlar, VARSOVA: 20 viyolonsel konseri, 20,30 salon orkes trası, 23 plâkla Fransız müziği, Diş, Nezle, Grip, Romatizma refakülile, 31,30 Vedia! HABER .— Akşam postası : 24 AĞUSTOS — 1938 ÇARŞAMBA Hieri: 1357 — Cemaziyelâhır: 27 orman dağa vüneyin Bat ö,19 1865 Güneşin Sünbül burcuna girmesi e ea 5,19 12,16 16,02 18,55 20,35 328 Lüzumlu Teletonlar Yangın: İstanbul için: 24222, 4464, Kadıköy için p Beyoğlu için: 0020, (sküdar i- Bakırköy, Bebek, Büyükdere, Fenerbahçe, Kandil köy, Kartal, Büyükada, Heybeli, Kınalı, için: Telefon muhabere runa yangın demek kâfidir. Rami itfaiyesi: 22711 Deniz itfaivesi 34, .20 Beyazıt kulesi: 21996, Galata kulesi: 40061 Sıhhi imdat: 44998. Müddeinmumilik: 201, ü 21382. Tarabya, yangın : Beyoğlu: 44783. Beşik- 8. Cibali! 20722. Nurosmaniye: ödar - Kardıköv: 60773, Havagai: İstanbul: 24378. Ka 60790. Beyoğlu: 44642. Taksi Otomobili İstemek İçin Beyoğlu ciheti: 49084. Bebek 36 - 101. Kadıköy ciheti 60447. Denizyolları İslanbul acenteliği: 22740. Karaköy: 42162, Pazartesi Tophaneden 16,30 Mudanya, 20 Bandırma, Salı Tophaneden 9,30 İzmit, 16,30 Mu danya, 19 Karabiga, 20 Bandırma, Gule- tadan 12 Karadeniz, Sirkeciden 10 Mer- sin, Çarsamfıa Tophaneden 16,30 Mudanya, 20 Bandırma, Sirkeciden 15 . Ayvalık, 15 Bartın. Peryemtir Tophaneden 9.30 İzmit, 16,20 l , 20 Bandırına, Galatadan 12 köy: ciheti: Banlırma, 18 Bartın Pazartesi Fontansden Oİmroz, 9,30 İz- wlan Sö Mudanya, 10,30 İzmir Mudanya. Sirkeriden 15 Ayvalık, Roma - Bizans, Yunan eser- Köşk, Askeri Müze ve sarnıç lar, Ticaret ve Sanayi Müzesi, Sıhhi müze, (Ba müzeler hergün saat 10 dan 16 ya kadar açıktır.) Türk ve İslâm eserleri müzesi: Pazar tesiden başka hergün xant 10 dan 18 ya kadar ve Cuma günleri 16 dan 17 ye ka- dar açıktır. Topkapı Müzesi: Hergün saat 13 ten 16 ya kadar açıktır. P'emleket Dışı Deniz öğ Seferleri e Romanya vapurları: Cumartesi günleri 13 de Köslenceye; Salı günleri 18 de Pi- re, Reyrut, İskenderiye. alyan vapurları: Özma günleri saat 10 da Pire, Brendizi, Venedik, Triyesle, Hİ ye İstasyon Müdürlüğü Telefon 70. Avrupa Hattı Semplon ekspresi hergün Sirkeciden sast 22 de kalkar ve Avrupadan geleni saat 7.25 te Sirkeciye muvaxalat eder. Kanyansiyonel 20,30 da kalkar, 10,20 de gelir. Edirne paslası: : Hergün sast 8.50 de hareket eder, 19,53 de gelir. Anadolu hattı Hergün hareket eden şimendiferler: Saat $ de Konya, 9 da An'sara 15.15 de Diyarhakır ve Samsun, 15,30 da Eskişe- hir, 1910 da Ankara ekspresi, 20 de A- danazarı, Bu irenlerden saa! 9 ds hareket eden Ankara mühteliti - pazartesi, çarşamba ve cuma günleri Haleb ve Müsula kadar seler etmektedir. MÜNAKASALAR: İnbisarlar idaresi için, bistesinde cins) » ve miktarları yazın o muhtelif renk 1713 kilo roatban mürekkebi şariname ve nü. muneleri mucibince açık eksiltme usulle satın alinacaktır. Hepsinin imühammeh bes deli 4318.10 lira ve muvakkat (o teminalı 136.35 liradır. Eksilime 25,R,938 tarihine rasilayan perşembe günü saat 10 da Kaba başla levazım ve mühayaat şubesindeki «. lum komisyonunda yapılacaktır. GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? Mânevralarda hazır bulunmuş olan mi, safir heyetler memleklerine döndüler, Alemdar Sineması IKI FILM Gönül dedikoduları İcabında günde 3 kaşe alınabilir. MENE AM 2 tâzatı ; Karakol gezen Rus destroyerleri Rahmı YAĞIZ Yavuzu ve Midilliyi göremediler uga— Amiral Kolçak bundan ötesini düşün" mek istemez bir tavırla yüzünü turdu, Sustu... Şekanof tekrar sordu: — Peki, ne tarafa rotayı tebdil edelim? — Şimali gârbiye.. En yakın liman O. desadır. Oraya kapağı atmak meçburiye. tindeyim... Tam yolla Sıvastopola ileriiyen Kagol, 9 kerte bir dönüşle şimâli garbi istika- metini aldı. Bir kaç saat seyirden sonra Odesaya geldi. Limana girdi. Demir ma” halline funda etti. j Odesa vali ve kumandanı ile liman re. isi ve şehir erkânı amire) karşılamak üzere gemiye geldiler. Kolçağın bu mu. azzam (1) muvalfakiyeti oOÖdesada bir! şenlik havası meydana getirdi. Şehir baş- tan başd bayraklarla donandı. Türk esir- leri başta esir alay komutanı yarbay Sa” im onu takiben kaptanlar, subaylar ve en geride eratla mürettebat bulunan bir ka. file halinde karaya çıkarıldılar. Derhal hazırlanan bir tren esirleri (Orlofa) gö. türdü. Oradan Moskovaya gelen kafile! alay yapılmasına sebeb oldu. Çer esirle. ri bizzat gözden geçirdi. Bu ihtiyatsız harekelten hakkile istifade eden Kara- deniz Rus donanması kumandanına ni- şan, rütbe ve takdirname gönder Kolçak Odesa limanmı o yeniden mayin hatlarile tahkim ettirdi. İçeriye çekildi. Bir hafta buradan bir yere kıpırdamadı, Amiral Şosona gelince: Mütehassıs Alman denizcisi kumanda köprüsünde heykelleşen bir duruşla böy gösteriyor, gözleri enginde, Karadenizin geriş ve mavi ufkunda (çakılı, fikrinde canlanan Kolçağın hayaline içerliye içer. liye kumanda mevkiini muhafaza ediyor, ini peşine takıp kimbilir hangi tarafa savuşan Rus amiralini kıs. ırmak, ondan hesap sormak, cüretinin in tikamnı almak için kendi kendini yiyor. du. Saatlerce yol alan Yavuz, her istikame- te seyretti, görünürde mütearız Rus do” nanmasına ait ne bir ize tesadül etti, ne de bir esere rastladı. , siyah gölge. li kanadını Karadenizin ucsuz enginine indirirken Yavuz Sıvastopol yolunda iler ledi. Ve sabahın ilk ışıklarile daha şafak sökerken, limanın yakınlarına kadar 80. kuldu. Uzakta, liman ağzında tki Rus destro. yeri dolaşıyor, karakol yapıyordu. Sıvastopol, Karadenizdeki Rus-donan- masının sığındığı en mahfuz limandı. Ha fif kruvazörlerile destroyer filotilâların- dan mürekkep Rus donanması burada duruyor, içerden ve dışardan o mühtelif mayin hatlarile kapatılan Sıvastopol ye- nİ bir taarruzdan masun bulundurulma. ga çalışılmordu. Karakol yapan destroyerlerin dürbin. leri, ışıksız ilerityen Türk gemilerine, Ya- vuzla Midilliye tesadüf etmemişti. Gece, li saat kamarasına çeki- len, biraz gözlerini yuman amiral Şoson Sıvastopola yaklaşınca kendisini uyan. dıran Akkermana ilk olarak şunu sordu: — Limanda bir fevkalâdelik var mı? Akkerman: — Bilmem, dedi, ne fazla bir ışık şen. liği, ne de göze çarpacak bir hal göreme. dim. Maamafih bir defa daha bakalım. — Siz stoper emrini verin.. Ben de şim di yukarı, kumanda kulesine geliyorum, Akkerman ami emrini yerine ge- Girdi. Yavuz yol kesti, Stoper etti, Şoson da çarçabuk zırh kuleye çıktı. Dürbün le bir defa Sıvastopolu gözden — geçirdi. Koca şehir, derin bir süküt içinde bulu. nuyor, sabah mahmurluğu ile ağır ağır uyanan nazlı birgelin gibi henüz gözleri. ni açıyordu. Şoson Mdilliye işaret kal. dırdı. Sancağına aldı Pırıldakla şu emri yazdırdı: “Şahrin cenup istikametine (açıl, ateş menziline girince toplarını limana kor şanze et... Midilli bu hareketi yaparken Yavuz dai tekrar yürüyüşe geçti. Limanın tam &. nüne ilerledi. Karakol yapan iki dostro.) yer birdenbire ufukta peyda olan Yavu. za, alaca karanlıkta üzerlerine gelen göl geye doğru ilerlediler. Birdenbire bumur Osmanlı amiral gemisi olduğunu görün-- buruş.! ce var huzlarile limana doğruldular, kaç mağa başladılar. Bu esiada oMidillinin top sesleri gürledi.. Lâhzada kaçan dost. royerler etraflarında yükselen su sütun, larının arasında kayboldular. e Yavuzda toplarını şehre, şehrin Üzerine doğru mağ rur bir kuruluş yaslanan büyük kışlaya doğrulttu. “Hazır,, haberini alan Şoson, dişelrini sıka sıka, mermilerini Kolçağın kalbine gömecekmiş gibi hâkim bir diki. işle ateş zaviyelerini tanzim eden iri ej- derlere, 28 lik toplarıma: — Aleş, emrini verdi. Müthiş bır patlama, kulakları sağır « den, kalplere korku, dehşet, ve. bilinmi. yen korkunç hisler ifadesini (dolduran ürkünç bir taraka yeri, göğü denizi sars. t. Topların ağzından < fırlayan, pamuk kümelerine benzer beyaz dumanları, şeh rin üstünde meydana gelen bir toz, ve sİ- yah duman bulutu takip etti. Şehir kuleleri Türk mermilerile yıkı- lan, göklere savrulan kışlası, limanı kap layan karabulut ile korkunç bir heybete büründü, Yer yerinden sarsıldı. Limanda demir üstünde duran Rus destroyerleri, ateşten kurtulmak için ölü zaviyelere (1) kaçış mağa başladılar. Daracık saha bir hercü. merç içinde kaldı. Biribirine çarpan gemi ler, Yavuzun cehennemden selâm getiren 28 likleri altında inliyen şehir bir mah. şer nümünesi gösteriyordu. Şoson bu acıklı sahneyi hoşnut gözler- ve mağrur bir tavırla süzüyor. biribirini takip eden salvolar Sıvastopolu kuruldu. Zu gündenberi karşılaşmadığı dehset içinde bırakıyor, yakıyor, yıkıyor, tozu dumana katıyordu. Bombardıman 15 dakika sürdü. ve... Bu 15 dakika, Sıvastopolu, Karadeniz. deki bu müstahkem Rus < sahil şehrini harabeye döndütmeğe kâfi gefdi. N Bombardımanm 12 inci dakikasında ancak kendine gelebilen Rus sahil topçu. su birkaç.mermi savurdu. Fakat düello şeklini almaktan çok uzak (acemice bir mukabele olan bu ateşle cevap o vermiş, mukabele olan bu ateşle cevap vermiş, larına düşmek suretile bir tesir yapmak, üzerlerinden ve çok yüksekten aşmak ta. uzaklarda, suya dilşmekten başka bir e- ger meydana getirmedi. 15 inci dakikada Soson ateş kes emrini verdi, Midilliye kaldırılan o işaretle bu kumanda ona da tebliğ edildi. İki gemi de ateşi kestiler. Yavuz ön de Midilli arkasında limanın önünden bir defa dolaştılar, sonunda İstanbul yolumu tuttular... Yavuz Sıvastopolu döğerken Mi- dilg de toplarını Jimanm içindeki ticaret ve harp gemilerine çevirmiş, sula. rı biribirine katan salvolarının bütün deh şetini destroyerlerin üzerine teksif etmiş. ti. Üç Türk gemisine karşı yapılan taar ruzun intikamısı biraz olsun alan, Rur lara dehşet ve korku veren bir saldırışla toplarının ateş kudret ve kabiliyetini Sı. vastapolda ikinci defa deneyen muzafler Türk amiral gemisi, kahraman Yavuz, dönüşte Odesanm da hatırını sormağı ih. mal etmedi. İlk bombardımandaki harabiyetini he. nüz telâfi etmemiş olan Odesa bir defa daha Yavuzun toplarile korku Ssar'aları geçirdi. Kolçak bu akibeti evvelden kestirmiş Kagolu limanm emin bir tarafına çektir- miş, kendisi de karaya (çıkmıştı. Odesa Türk mermilerile tekrar sarsılırken Kol- çak karada bulunuyor, gemisini de mih. maemken ateş hattının dışında tutuyor. du. Bu son deniz tâarruzunun <— Ruslara verdiği zarar, taarruzdan sonra yapılan blârçoda şöyle bir hasar miklurı göster. di; Gafil avlanarak 15 dakikada bütün binaları yıkılan Sıvastopo) şehri, ağır ya- ra alarak harb sonuna kadar saf harici kalan 4 destroyer, 2300 ölü, bir o kadar da yaralı.. ş i (Devamı var) (1) Ölü zaviye dig ateş altında bulu” nan mıntakantn arizi ve arzı sebeblerle ateşten dışarda kalan kısımlarına denir, .