Dünyanın en sicak yeri Basra körfezi methâlindeki Burada dereceli hararet bazan 60 1 bulur. dam yarım adastdır. Musen. Buradaki kayalar kırmızımtırak renkte olup gayet yakıcıdır ve her sene bir çok yerli buralarda sıcaktan ölürler. * * Kaliförniyanın Tular ka. Sabasındaki bu kocaman ağaç, gövdesinden tamamiyle deste- relenmişse de, senelerce düm- düz kalmış ve yıkılmamıştır. vx x Malabar yerlileri, balıkları garip okları sâyesinde avlar lar, Balığı evvelâ çisabetli bir atışla vururlar, Sonra da, ayni derecede isabetli bir dalışla su. ya atlayarak şikârlarını yaka- Jarlar. * kk * Tibet derecesi bazan bir kâç saatte dağlarmda suhünet 60 derece tabavvül eder. Me selâ, öğle üzeri sıfırdan yuka- Tı b5 derece iken, gece sıfır dan aşağı 15 derece olur. Bay Fuat, zengin dalında balık avlıyordu. Birdenbire, müthiş bir gü- bir dos. tunun yatına bağlı olarak san- Şimal deniz. İerinde (yaşayan Fletan - adındaki bu balık, otapkı Kameleon gibi, duğu yere göre renk irebilmektedir , Bunun için, tehlikeyi sezince, gizlen- mek ona pek kolay geliyor. - * * * Avustralyadaki bu “şişe a- aç, kuraklık zamanlarında; hayvanlara gıda ve içki vari. fesini görmektedir. Hindistandaki ilk elektrik tesisatı tuğladan direğin 6s yesinde yapılmıştı. * *# » Birinci Şarlın zevcesi Mari Hanriyet taç giymekten imtina €den ilk kraliçedir . rükü duydu, Ve! “Nedir bu gürükü, acaba,, diye mırıldan, dn, Bay Fuadın çehresi birtlen- bire sarardı. Yatın, gemici kı - yafetine girmiş haydutların & line geçtiğini anladı. Hikâye Kim daha kurnaz? — Özbek masalı — Bir tarlada tilki, kaplumbağa ve Tırıtl ikamet ediyorlardı. Bir gün toplanarak (konuştular ve hep beraber buğday ekmeğe ka- rar verdiler. İlkbaharda da faali. yete geçtiler. Kaplumbağa gayet çalışkan. dı! Hep işile meşgul oluyor, buğ dayı suluyor, fena otları ayki. yor, tarlaya otlamağa gelen hay. vanları koğuyordu. Zavallıcık o kadar uğraşıyordu ki, zayifladı bile. Bu müddet zar tında Tülkiyle Tırtıl da yan gelip oturuyor ve hiç bir şey yapmı- yorlardı. Nihayet hasat zamanı geldi. Bu işi de kaplumbağa yaptı, buğ dayı ayıkladı döğdü ve, çok yo. ruldü zavallı! Bereket, artık buğ dayı evindeki ambara götürecek ve:sonra.rahat edecekti! Birdenbire, karşışna tilkiyle tartıl çıktılar ve: — Merhaba, dediler . Kaplumbağa cevap verdi: — Merhaba, neye.geldiniz? / « Neye geldiniz delâf mı? İ Buğday payımızı almağa gel gik. Kaplumbağa hiddetle bağırdı: — Buğdayı sulamak, topla. mak ve nihayet döğmek İcap et. tiği zaman gelmemiştiniz. Şimdi benden ne hakla pay istiyorsu- nuz? Fakat tilkiyle tırtıl ısrar etti. — Biz payımızı isteriz, çünkü buğdayı, beraber ekmiştik. Kaplumbaği” bür iğ bit “Eürlü * razı olgütyordut. a i GBunün üzerine kurnaz tilki, ' bacaklarına güvenerek şu tekli, fi yaptı: — Hep beraber şu dağın te. pesine tırmanalım ve oradan, buğdayın bulunduğu yere kim evvel gelirse bütün buğdayı o alır. Böylelikle, ihtilâfımızı mu. kadedrat halletmiş olur! Yapılacak birşey yoktu, kaplumbağa ile tırlıl oçarnaçar bu teklifi kabul ettiler, Hep beraber dağın tepesine tırmandılar ve oradan buğdayın bulunduğu yere, aşağıya doğru koşmağa başladılar. Hiç çevik olmıyan zavallı kap lumbağa, daha ilk hamlede, bir taşa çarptı ve bu çarpma netice- sinde bir uçuruma yuvarlanarak derhal parçalandı. Bu sırada tiki de bütün hızıy. İa buğdayın bulunduğu yere gel. di ve sevinçle buğday yığınmın üzerine atladı. Fakat tam bu an da incecik bir ses duydu: — Aman dikkat beni ezecek. sin? Tilki hayretle sordu: — Sen kimsin? — Al... Dostun tırtılı tanıya. madın mı? var? ş — Canım, yarış ettik ya!.. Sen den evvel geldim işte. Ne olmuştu? bunu İzah ede- Him: Hep beraber, dağın tepesinden aşağı doğru koşmağa başladıkla rı zaman, tırtıl hiç belli etme. den, tilkinin ön bacağına yapış. mış ve tlki buğday yıfınmın & zerine atladığı zaman, o da, ye, re inerek daha evvel gelmiş gi- bi tikla” ç Kurrazlığina güvenerek” hak. sızlık etmeğe kalkan - tilki de, böylece, bütün buğdayı kendisin den daha kurnaz çıkan © tırtla bırakmak omecburiyetinde kal, Mrştr. Rakamlarla işaret edilen yerleri, aşağıdaki renklere boyarsa. nız eğlenceli bir tablo yapmış olursunuz. 0: Beyaz, 1: Açık kahve rengi 2: Sarı, 3: Koyu kabve röngi, 4: Gri, 5: Mavi, 6: Siyah. “lâzrmdi. Bay Fuad: “Gidip po- iMise telefon edeyim,, diye söy- Jendi. Sanklalmı kotraya bağir. yan ipi kesti ve en yakın kara- — Fakat senin burada ne işin Çok şükür! Nihayet ufukta kara göründü. Burası belki de Amerika!l Kimbilir? Belki de 1sarz bir ada, Bunu anlamanın en kestirme yolu hiç şüphesiz karaya çıkmaktır. YP AY p Bâyan — Çin ordusunun Oka- dınlardan müte şekkil bir alay teşkil ettiği söy- leniyor, Bay — Desene ki Çin ordu su bir hayli masrafa girecek: Bu kadmlar her gün bir üni forma değiştirmeğe kalkacak. lar ve hepsi de otomobili kıta» lara girmek istiyeceklerdir. Za sies, Otomobilim G3” cidden harikulâ iz de bir şey! Yay ğ ları o kadar mü. kemmel ki en küçük sallantı bile hissedil. miyor. © kadarsessiz ki,en küçük bir gürültü dahi du. yulmuyor. Motörü öyle iyi atnzim edilmiş ki en hafif bir benzin kokusu bile duyulmu yor ve öyle sür'atle gidiyor ki geçişisini bile görmek imkân - sızdır. — Şu halde bir otomobilin olduğunu nereden anlıyorsun? ... h — Azizim, ben başkalarma © iyilik etmekten büyük bir zevk duyarım, Sı - kmtı çeken dostla « rım için cebimde daima on İl. ra bulunur. — Aksi gibi ben de ayni ve- ziyetteyim. Fer halde banada bir iyilikte bulunmak istersin,. — Maatteessüf o on lira şim di başka birisinde.. Fakat tek” rar elime geçince hayhay.. Maelmemnuniye. Kültür İşte size yeni bir (statistik. Muhtelif memlekötlerde senede ve adam başına sarfedilen kâğıt miktarlarını veriyoruz: İngilterede: 26 kilo. 07 gram U.S.A. Amerikada 21K.71 Avusturalyada 19K.20 Arjantinde I2K.11 Holandada 11K.20 »* Fransada SK.60 Japonyada 5 K. 30 Almanya 3 K. 26 İtalya 1K.63 Rusya 1K. İngiltere Arjantin ve Fransa. da bu miktarlar (o geçen seneye nisbetle artmaktadır. Amerikada ise azalmaktadır: Anglo Sakson o memleketinde sarf miktarmın çoğalması i. lânlardan ileri gelmektedir. Her ne kadar kültür kilo ile tartılmazsa da acaba bizde ke- se kâğıtlarını besap edecek 0. İursak adam (başına ve senede kaç kilo kâğrt sarfediliyor? — Bir derdiniz, ü yok mu?, — Hayır. öyle pir gö” yok. ” yi Canınızı sıkan baş £ şey yok mu?. — Hayırt, « ” — Şu halde uy nuzun sebebini a! di” nüz bana ödemediği. yn paraları, siz farkında ©” e üzerinizde büyük bir t* ediyor. Bunları ödediniz bat rahat uyursunüz. gi «8 y i paya dakiler ar pok de “yi . bir #btiya” am Bir sabah geline Bİ soruyor: . — Hastanın dere&si wi : reti nastl?. ye Hizmetçi de gayet sakin sesle cevap veriyor. yp — Korkarım ki deresi ge rareti bir hayli yükseldi © öldü. ds Hüzmeli vermek vel yetinde Valerini e” yi i : çi yedisinden evvel biti€ balbuki pazar günleri Öd “sonra mezun olduğu İSİ ye kadar bütün işlerifii ' ediyor. Benim yerimde a san ne yapardm?. fl — Her gön öğleden mezuniyet verirdim. O * karıki şekilden yn 1 kibrit kaldırarak bü £ syf) ribirinden ayni ©. g “ bulunan dört e > yeti almasını temi f siniz. » HABE LR ÇOCUK SAY” | Bilmece kaps) 20 AĞUSTOS < ye