7 Ağustos 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

7 Ağustos 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—5 ark karşılaşma N ni, e malzemesile yüklü üç şa, , alem, Bahırrahmer, Mithat. ie Ka kizgin askeri ma » Vurup bir konvy istemele. nk e kendi talilerine havale e- k 026 salıverildikten son. Aa Ethem kaptan olmak üzere Ni Yunca yola çıkmışlar, korku için TOta üzerinde seyre koyul- he Şök güzel, Karadeniz < MİS$eY muntazam,her şey Yolunda bir seyahate giriş. SEF, : sir EE F JE Kaptanın içinde bir hissikablel unuyor, muhakkak Rus kap una uğrıyacaklarını tanın ağzmı biçal aç- Hf Zİ bindirilen, piyade alayları Rizlenmişti, Mithatpaşa va. 1 d€ tayyare vardı. Bunlar, "dusunun yekünu 5 - 6 ta. | ge ven hava kuvetleri malzeme. e € birini teşkil ediyorlardı. in ye Umumi karargâh bu kadar | gâh bu kadar kuvveti niçin muhafazasız yü i 6 2 £ Z r ; : » m ilk bakışta kendi kendine #ualdi. Ve.. cevap verilme. | Müşkül olan bir sual, kanlar iskele ve limanlar w. dalı, vasıtasile umumi baş Yurdukları zaman, önce AK bu idiye almış, ndanlığından sormuştu. VE hodgüm amiral, doranma İ SON EŞ. teyabı vermi: » Osmanlı donanmasının Ööyle bir ihtimali düşünmi. iyecek derecededir. Ge izlerimizde imişler gibi » Esüsen işte islim ü donanma ilk tehlike işa- | Süratile vak'a yerine ye- Ve vaziyettedir. Farzıma. donanmasının bu gömi düşünülse bile onlar Se Ni tutmadan donanmamız Rus gemilerini de peşine inanma getirir.,, da kaptanların istek- Ve.. kendi talilerine bira. arım inlaç et. e > E ii z / £ : ğ Tİ 7 iz EEE Mi il FE 5? İN çe darken Mustafa, Sarı km «ez İsmail kaptanlar ay- Mn, “İLİ bulunuyorlardı. Fakat Büzelliği, ambarlarda yanık Şarkıları söyyliyen Meh- : PeŞesİ, denizin durgunluğu Bilen bir hava içizde başla aş bu üzüntüyü çabucak Varilerin kalbindeki'en ini hissettire hissettire , i, eken açıklarına kadar her da. artan neşe havasile tefken bordalanırken en ne mlülemin süvarisi Et. İ Ül iy köşkünde dürbün ga ya erdümen Ali ilerde 2 #öntçg larmda, kayalıkta bir nek sd baba ber ç Ay Ali, , ve rada, kayahıkta bir gemi | si kendi dürbününü o » baktı. dikatle'baktı... büsbütü - üzüme ge id sbütün sa, N ? &ibi bir sesle söy. ve ahkazı Yep, karaya > EVE. Yanmış bir ge : JA vuran Darçalarma benzi- S8, Yazan: Rsa; Ümen, birdenbire, süvariye! v ısadası yanlarındaki kayalık- arda bir nokta gösterdi 52 Rahmi YAĞIZ | — Acaba bir kazaya mı uğradı dersin beybaba?.. — Zannetmem.. Görünürde hiç insan yok. Hele kayalıklara birdaha göz gez- direlim. Ethem kaptan bunları söylerken ma. kine telgrafma da stop etvrini vermiş; geridekt Bahmahmerle Mitbatpaşaya da işaretle durmalarını bildirmişti. Bezmialem yavaş yavaş yoldan tü... Çok geçmeden olduğu yerde, gemi ankazından bir mil kadar açıkta durdu. Süvari ile serdümenin dürbinile yap. tığı araştırmalar boşa çıkmış, ne gemi ankazının civarında, ne denizde-ne de Eşekadasının kayalıkları üzerinde hiç sana tesadüf edilmemiş! Maamafih süvari bu araştır li. görmedi. Bilhassa, böyle kot vaziyet içindi bir rastlanan bu ankaz birkaç saattir yavaş yavaş azalan düşmân kor. kusunu yeniden. körüklemişti...- Ethem kuptana seslendi: | — Bana bak Ali! | — Buyur beybaba! | — Koş. ikinci süvari : Sadi kaptana söyle. bir flika indirsin. 6 Gemici gön. dersin. Bu enkazın civarında (o araştırma yaptırsın? Ali yaydan fırlayan bir ok gibi kaptan kiöşkünden ayrıldı. vardavelalarda kayi kaya merdivenlerden indi. İkinci güver- tede Sadi kaptanı buldu. Süvaritin emri. ni söyl ptan da gemi enkazın görmüş onu. seyrediyordu. Süvarinin &mrini 2 baca'de savcak Ilikalarından üçüncü sünü denize indirdi. Yanma 5 kişi aldı. Bizzat. enkazın bulunduğu kayalık iy. ülkeme ramazan pçeayame Etem kaptanla diğer süvariler bu ara- manın neticesini “sabırsızlıkla bekliyor »« lar, Sadi kaplanın dönüşüne intizar e. diyorlardı Sadi. kaptan beş çifte kürekle motörle- şen flika ile 10 dakikada enkazm yanı. na yaklaştı. Kayaların müsait bir nokta sında karaya çıktı. Hâlâ duman tüten g€| mi parçasının yanma gilti. ! Görünen parça arka kısmı yanmış, suda siyah kömür haline gelmiş tamamer. lerle “Bandırma, yazısı görü or fakat gerek ateşten kahve rengi bir hal alması gerekse sularla bozulması yüzünden w. zaktan okunamıyacak bir durumda bü - Tunuyordu. Bodoslamanın tahlalarından bir kısmı yanmış bir kısmı da sularla sönmüş, be. yaz dumanlar içinde kalmıştı. Sadi kaplan . adamlarile beraber bu parçada taharriyata girişti. Aradı, tara- dr, bir şeyler bulamadı. Bezmiâlem ikin. ci süvarisi bu İşle uğraşırken iki tayfa - da Eşek adasının kayalıklarını bir defa dolaşmak istediler. Gemi enkazının biraz uzağında kayaların arasında yarı çıplak bir ceset gözlerine ilişti. (Oraya doğru koşarlarken Sadi kaptana da seslendiler.: — Sadi kaptan.. Burada bir gemid var. Ya baygın ya ölü... Biz orsya ko- şuyoruz.. İki tayfa, başka bir şey (o söylemeden kayalıkların arasında kayboldular. (Devamı var) Okspor Dün de muvaffakıyel'i atışlar yapı dı İstanbul, 6 (A, A.) — Okspor kuru- munca tertib edilen ok atış müsabek: Jarmın sekizincisi bugün saat 15 de okçulardan İbrahim vo Bahir Özok bhakemliğiyle yapılmıştır. Müsabakalara uzun menzil atışlarile başlanmış, kısa puta atılarile nihayet verilmiştir. Atışları on amatör sporcu istirak et- miş ve çok İyi neticeler alınmıştır. di ik b e 4 EY e m m e 4 Sspor rhhiyatı serisinden: Festival o münasebelile getirtilecek Slovya, Nasyonal ve Olimpiyakos Kuvvetli ekiplerdir. Çekoslovakyanın meşhur Slavyası, Mısırm Nasyonal klüp ve Yunanista- mta birincisi Olempiyakosun festivalin spor temaslarından futbol maçlatını yapmak üzere şehrimize geleceğini ev- velce haber vermiştik, Slavya, Türkiyeye ikinci gelen ec- nebi ekibi olmakla beraber bize teknik futbolu ilk gösteren takımdır. Bu #eneki merkezi Avrupa kupas: maçlarının son karşılaşmalarında Slav- yalılar, bu turnuvanın şampiyonu ad- dedilen İtalyanın Gujova klübünü mağ lüp etmeğe muvaffak olarak - hem de 4 - 0 gibi büyük bi farkla - turnuva dan elemine olmasına sebep olmuşlar. | dır, Bügün tam formunda olan Slavyanın antermânsız Türk futbolcularla yapa- | cağı maçların neticelerinin lehimizde olacağı biran bile akla getirilemez, Mısırın Nasyonal klübü futbol takı- munda da, beynelmilel bir şöhrete malik olan kardeş memleket, milli futbol eki- bine dahil altı sporcu bulunmaktadır , Mısırlıların da takımlarımız tarafından yenilmesini pek mümkün sâymıyoruz. Yunanistan şampiyonu Olimpiyakos ise; geçen sene şehrimize Pire muh teiiti ismile gelen ve muvaffakıyetli maçlar yapan takımdır. Yunanistânm beynelmilel futbolcu « larından Vazgos, Depuntis, Simyenidik Gramatapulos ve Langos, Olimpiyakos Kadroğuna dahildirler, l OOYunun gazetelerinin yardıklarına gö Pe, Olempiyakos takımı bugün “de tam | formundadır. Nitekim bundan bir iki ay kadar evvel şehrimize gelen Fener bahçeye yenildikten sonra Galatösaray ve Perayla berabere'kalıp, Şişliyi mağ- lüp eden Enosis - Panatinaskos futbol. N iel Geçen hafta pazartesi günü Londratn: sabekaları yapılmıştır. i ne Türk gençi ideal spor iği için en dağcılıktır Yazan; Dr. Rasim ADASAL Üç ayda bit çıkan “askeri sıhhiye mecmuası, nın son nüshasında yenç âs- ker hekimlerimizden bir meslekdaşımın askerin dağ talimi hakkında yazdığı etüt bilhassa dağ sporuna temas eden sıhhi mütaleaları itiberile istifadeye şayandır ve son zamanlarda bütün Avrupa devlet. lerinin dağclığa verdikleri ehemmiyet çok büyüktür; çünkü tayayrelerin düz a- razileri daha kolaylıkla o bombalayabil- dikleri modern harplerde dağların gerek meloz ve gerekse geniş savaş sahası teş- kil edecekleri tabiidir. Esasen harp tarihi de gözden geçirilir. se en eski zamanlarda dahi birçok ordu. ların yüksek da astıkları ve bu yol- da iyi talim görmemiş (olan askerlerin yorgunluk ve hastalık dolayısile yarı ya. rıya azalarak sonunda mağlüp oldukla- ir. Namağlüp telâkki o edilen Ve koca Romayı yıldıran harp tabiyesi üs- tadı. Anibal en kuvvetli askerlerini Alp dağlarında gömmüş ve bu yüzden gayö- #ine'erememişti. Son Habeş harbi de dağ. lık arazide yürümenin ve harp etmenin ne kadar güç olduğunu gösterir, İstiklâl harbinde bizi zaferlere ulaştıran âmiller arasında Türk askerinin sarp dağ mınta. kalarındaki çeviklik ile o mukavemetini katmak lâzımdır. . Xİ E cularından kurulan mühtelit takım, İs- tanbuldan dönerken Olempiyakosla kar şılaşmış ve bu müsabakada Olimpiya- kos çök hâkim bir oyundan sonra yediği üç gole mukabil yedi gol'atarak açık bir galibiyet kazanmıştır. AT LA Vayı Siti sladınde büyük atletizm mi. Amerikah atletlerin de iştirak etmiş olduğu bu karşılaşmalardd, tatil günü ol. masına rağmen seksen. bin kadar meraklı bulunmuştur. Yukardaki - resimde bu karşılaşmalardan. sırıkla yüksek alama müsabakasında 4 metre 20 sanlim gibi. Rüzel bir derece yapan Amerika Varmer dem atlarken görülüyor. e Aİ 1 ik ii Ga ieisi m ŞO m PN Ge a e Binaenaleyh dağcılık yani dağ “sporu her şeyden önce binicilik gibi çok lü zumlu ve milli bir spor telâkki edilmeli. dir. Çünkü yurdumuz hesapsız ve güzel deniz kıyıları yanında bü kıyılardan do- gu sınırlarımıza kadar uzanan derece de- rece yüksek birçok dağlara va tan teşkil eder, Medeniyet ehramma tırmanmak husu. sunda azmimiz ve ( çalışkanlığımız bu hızla devam ederse dağlarımızın tepele. rinç kadar dişli ve“ eletriklitren ray- larmın bir gün varacağı omuhakkaktır. Fakat ne de olsa bütün medeni tekmülle rine rağmen Alp dağlarından (bir türlü vâzgeçemiyen büyük Avrupa ulusları gi. bi biz de Toroslarımzdan, keşişlerimizden veya Munzur dağlarımızdan vazgeçeme- yiz. Türk vatanının yalnız plâjlı deniz sa hillerinden ibaret olmadığını takdir e- derök en ücra köşelerde bile şeref hissi ve milli heyecanla bir vazife kabul eden her Türk genci her yerde bu güzel dağ. iarla karşılaşacak ve yeşil bir oovadan başka bir yesil ovaya ovarmak için oto. mobilden ziyade atm üstünde olarak mu- hakkak bir dağ aşacaktır. Baza kaymakamı, müddetumumi, jan. darma kumandanı, asker hekiri veya hü- kümet doktoru gibi sıfatlar taşıyan her vatandaş vazife icabı olarak çok“defa güneşin doğduğu andan battığı ana kadar şirin yurt vadilerini ve ovaların! çerçeve- liyen dağlara zaman zamân tırmanmak ile mükelleftir, he Üç sene öncü Bir kiş “âballi Trabzon mıntakasmı Erzincan ovasma bağlayan karlı İspikür dağına çıktığım zaman da. Za tırmanma ve yürüme taliminin ne ka. dar lüzumlu olduğunu anlamıştım. Daha sonra da bir şube muayenesi seyahati do layrsile o havalinin birçok yerlerini gez. mek fırsatını bulunca dağların sinelerin. de ne yaylalar, ne cennet gibi yerler gör. düm! Dağda hayat deniz hayatma naza ran çok daha normal ve daha gönül açi- cıdır. Deniz kıyılarında insanı kmçılışan şehvet bilâkis semalara doğru yaklaşan dağ tepeerinde yatışır; insan oralar da birçok hırslardan sıyrılarak hafifleşir ve geniş bir ufuktan gördüğü dünyanın azameti karşısında biraz da dindar ke. silir. Peygamberler bile Allahlarile daha yakından anlaşmak ve ilhamlarına inaz- har olabilmek için dağ tepelerine çıkmadı lar mı? Eski Yunan ilâhelerinin ve AL lahlarının mukaddes ve ebedi ikametgâh ları Olimpos dağı idi. En eski Türk ta- rihi dahi mukaddes dağ efsanelerile dolu dur. Filozof Beniçe “Zerdüşt böyle söylü- yordu..,, meşhur kitabında şehirlerin gü- rükülü ve bozuk ahlâk havasile dolu sah nelerinde yorulan âlimi dinlenmek ve in. sanlığını idrâk ettirmek (için dağa çı. kartır. Dağ deniz kıyılarınm aksine olarak bü tün sene müddetince yani yaz ve kış spor ve istirahat sahası olmaya müsaittir, Ve Avrupanın Chamonix gibi karlı dağları her sene binlerce insanın, obaştan başa bir gençliğin tavaf ettiği spor kâbeleri- dir. Ban kendi hesabıma pazarları İstanbu la civar dağlarım ormanlarında kamp ku. Tup kaynakları başında hir yemek yeme. yi ve ciğerlerimi de tertemiz oksijenle şi şirmeyi en candan bir zevk bilirim, Ge- çen hafta Kayış dafındaydım. Ve ta Ka dıköyünden oralara kadar (yürüyerek kampını kuran bir Türk ailesinin bütün uzuvlarile temas edince hepsinin Avrupa | da bulunmuş olduklarını anladım. (Alpinizm) ismini alan dağ sporunu bir Avrupa malı olmaktan kurtaralım ve binicilik gibi Türk gençliğine en ideal bir spor olduğunu “kabul ederek Uludağ merkezlerimizi biran evvel çoğaltalim, Dr. Rasim ADASAB

Bu sayıdan diğer sayfalar: