7 Ağustos 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

7 Ağustos 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aron — 1918 MESELE) i a iz ictimaf © yardım işleri bir par e ateli. Sıhhat ve içtimai ilâtını kuramamış veya iptida memleketlerin gür bo Ni bir nesil yetiştirmelerine ayşe Yacağı gibi, yaşama ve terak K ka da çok azalır. i Mağ Söyesirle, Türkiyede her işte ki, Bibi sakhaç işlerinde de oldukça i b, onlar atıldı. Fakat bu adımlar , Ç lar ile müsavi bir şekilde yü- e İ edemediler. Sikhat ve içtimai muavenet İş. ilar, asri bir teşkilât kur. e “VVE, asırlarca bakımsız kalmış, İçinde Yüzmüş memleketimizde, iç ibi, “dig gibi müthiş Aâfetlerle <tmeğe mecbur oldular. Mi bügün bile devam edil- : e büriyeti bulunuyor ve sıhhat bâlâ rahat bir nefes alması ei. Sırf memleketi korkunç “ Saran bu âfetlerle uğraşmak, a * paraların hepsi bu işlere Sıhhat ve içtimaf | işlerinde, Mm Çok ihtiyacı olan hastanele- ii bakım evlerinin kurul Beri bıraktırır. | es kar niyetle öreniyoruz ki, kileti artık bütün bu noksan” mak Ne lamağa karar vermiş bulu, radan gelen haberler ara- Mitirları nihayetsiz bir sevinçle Hi bugün muhtelif hasta LN Müztatip vatandaşları kabul Yatakir 146 umumi hasta- i Kür. Bundan başka 2400 ya” akıl hastalıkları hastahane- lila a yedi doğumevi, 829 dteze MA adale d . Xb5 yataklı beş ema verem mücadele dis Ne 7 emrazı zühreviye dispan Si, etm dispanseri 2 sıhhat e O muayene evi mevcuttur. hastahanenin yatak | ii Bre her on bin nifus başma etmektedir, Diğer Av | hi vekili Sıkkat ve içtima! Muanenet Dr. Hulüsi Alataş İleti almış olduğu tedbirlerle memleketimizde bu nisbeti daha ziya - de fazlalaştırmak için çalışmakta ve ilk hedef şu yakın yıllar zarfında bu nisbeti yine on binde asgari on beşe çıkarmak için tedbirler almaktadır. Bu takdirde bugünkü hasta yatak a- detleri enaz Üç misli artmış olacaktır. Halen 62 vilâyetimizden 56 sında vilâyetin büyüklüğüne göre herbirin- de bir veya birkaç hastahane vardır. İstabulda ise resmi ve hususi ve her türlü hastalıklara mahsus olarak 39 hastahane mevcuttur. Vilâyet nüfu- silebastahane adedi nisbet edilecek olursa burada on bin nüfusa 80 kağar yatak isabet etmektedir. ki bu nisbet aşağı yukarı en ileri memleketlerde" sor maktadır. Vekâlet dünyanın memleketlerindeki sıhhat ve içtimaf muavenet omüesseselerini, bunların genişlik ve çalışma tarzlarını esaslı bir şekilde tetkik ederek memleketi - mizin bu sahadaki ihtiyaçlarını haki- bütün medeni HABER — Aksam nastan dıhhat, içtimai yardım iş- *rinde vaziyetimiz nedir! let yeni ve büyük bir proje ile sıhhat işle- de inkılâba lâyık bir kalkınma hazırlamaktadır mak üzere yalnız umumi hastalıklar işin mevcut bulunan 146 hastahane ve 8659 yatağa mukabil bu nevi hastaha- neler ve bunların yatak adetleri diğet bir kısım memleketlerde şu nisbette dir. Belçikada 20'000 yataklı 350 hasta. hane Çekoslovakyada 60,551 yataklı 284 hastahane. Danimarkada 23,683 yataklı hastahane. İsviçrede 13,944 yataklı 150 hasta” hane, Japonyada 996'984 yataklı 2961 has tahane. Meksikadâa tahane, Fransada 244,000 yataklı 1836 has. tahane. 149 13,880 yataklı 262 has- İngilterede (204,883 yataklı (1327 hatahane, Bulgaristanda 7218 yatakir 70 has- tahane. Yuanaistanda 7556 yataki; 87 hasta- hane. Yugoslavyada 22714 yatakir hastahane, Irakta 2960 yataklı 50 hastahane. Kudüste 2896 yataklı 46 hastahane mevcuttur, İşte muhtelif memleketlerdeki bu hastahane ve yatak adetleri bunların nüfusları ile de mukayese edilince biz de on bin nüfusa beş yatak isabet et, mesine mukabil Belçikada 24, Dani- markada 63, İsviçrede 33, Japonyada 14, Meksikada 7 Bulgaristan ve Yu nanistanda ll yatak düşmektedir. 184 Devlet sıhhat ve içtimat muavene: delin; üzerine — al bulu, it. ve izli muavenet ela hükümet programlarının da tesbit ettiği vechile hazırlanan bu projenin biran evvel tahakkukuna kati ihtiyaç görül. düğg hususları tesbit ederek ve muh” telif senelere şümullü geniş bir iş prog ramı hazırlamış ve faaliyete geçimiştir., Loyt Corç'un “Versay muahedesi hatıralaıı: 28 İtalya Afrikada müstemleke istiyor.. Lord Milner italyanın Habeşis- tanı alacağını evvelden nasıl haber vermişti! Orlando İtulyada, Pariste dünyanm en kuvvetli devletlerine karşı koyduğu için bir kahraman olarak karşılanmıştı. Bun. dan sonrs halka karşı, yine böyle kah- ramanca hareket etmiş olarak kalmak mecburiyetindeydi. İdareci ve devlet adamı bakımından harikulâde bir adam olan Nitti İtalya- da Krispinin tesis ettiği emperyalist mektebe mensub değildi. Tittoni de ken- disinden evvel hariciye nezaretinde bu. lunmuş olanlar gibi fazla İhtiras yoktu. Gerek başvekil, gerek hariciye naziri daha fazla harbden sonra İtalyadaki da- hili vaziyeti gözönünde tutuyorlardı. Almanya (omuahedesinin imzasından sonra Vilson derhal Amerikaya, ben de İngiltereye gidince yeni İtalyan nazır - larıyla gerek yeni, gerek eski hiçbir mesele hakkında görüşmeye imkân kal, mamıştı, Fakat müzakerelere kısmen mü babereyle, kısmen bizzat Nitti ve Titto- niyle görlişerek devam etti ve 1020 ye kadar sürdü. Cumhtirreisi Vilson, Ümitsiz bir halde hasta olduğu halde, İstirya bhududunun hallini alâkayla takip ediyordu. Kendi - sinin rizası olmadan hiçbir hal şekli - Din kararlaştırılmamasında da israr gös- teriyordu. Bununla beraber, Fransa ile İngilte- renin gayretleri İtalya ile Yugoslavya arasında bir anlaşmaya , varılması için doğrudan doğruya yapılan birer teşebbüs şeklini sldi. Zeki bir Sırb olan Pasiç İle ve bana muktedir ve sebatkâr bir idare adami 0- larak görünen kral Aleksandr il görüş- melearde bulundum. Pasle. wevmiyordu, bunun da mesele Üzerinde büyük bir tesiri vardr. İtalyanın harbtde Avusturya ile beraber çarpışmış olma- smı fena karşiliyordu. Bunun İtalyaya nekadar pahalıya msi olduğunu işaret ettiğim zaman verdiği cevab şu oldu: — Harbedecek yerde kaçan bir ordu dâba fazla zayiat verir. Yü, etlerinde bu nisbet çok NS İçtimat muâvenet vekâ » İ 4 EY ie ve Çorçil ale istesindel ni Baldvin ve Winston Çerçili işsizler liste- A Yazılmışlar ve İşsiz karnesi almışlardır. Fa- en değ eski İngiliz başvekiliyle eski bahri- Ng alin adaşlarıdır. İngilteredeki işsizler lis, 8 Bariş vin ve 2 Çorçll vardır. Bundan başka bu Toya Saplin, 153 Con Bul, 783 Valter Seot, 405.000 Con, 406,500 Şmit bulunmak- il ) mhaf bir bahis... im garib iddialara girişen adamlar pek na b Ron nehri kıyısında Pale şeh- e E. Dübar isminde birisi otomobili ile i anından nehre atılacağı halkında Maya irkaçıyı "lâ bahse girişmişlir. a rm bereber, muayyen santte limanda ribtrm üzerinde toplanımşlar- Saatten birkaç dakika evvel bir oto- li siaydş, Ve Dübarm otomobili göründü. Ni Sm Yürüdü ve nehre yuvarlandı. | ler idle haykırıştar yükseli iyor, kadılar bayılı. i NS da lar Arabaysa nehrin bulanık su- N , Ie beraber kaybolmuştur. p iş ela, NE dakika beklemiş, #onta, memnun bir a zerinde Yüzmeğe çalışan Dühar görün- e mr Havadis veren gazete bu hn izm giriştiğini yazmıyor. Ümid «- NE e ekme Ubara sulara gömtlen otomobilinin i aş Sldiği *omobil almağa ve belediye tarafın. i ii milphesiz olan para cezasını öde- Kk Tt miktarda olan. NE kaş dispanserler gibi müesseseler hariç ol" ki bir şekilde tesbit etmiştir. Meselâ Büyük işi başarmak için devletin ha- memleketimizde akıl hastahanelerile | zırlamış olduğu program ve bu program verem toryomları, doğum evleri, | etrafındaki düşüncelerimizi yarın yaza- cağız.. Dünyada en cok kavun yenilen memleket U sene Milanoya her gün vagonlar dolusu kavun geliyormuş ve kavunlarınm Milâno çarşılarında görünmesiyle tükenmesi bir oluyormuş. Hakikaten yer yüzünde en fazla kavun sarfedilen memleketlerden bi. risi ve belki birincisi Milânodur. 1936 senesi 15 tommu- zundan 25 eylülüne kadar bu şehirde 8,5 milyon kilo ka- Yun yenmiştir. 1937 de yenilen kavun miktarı beş mil. yon kiloyu geçmişti, Bu seneyse bu miktarın çok daha yükseğe çıkacağı sanılıyor. Kavunlar Milânoda hemen her köşebaşmda kurulan sergilerde satılır. Yalnız halkın sıhhatiyle çok fazla &- lâkadar olan İtalyan belediyesi her sergi başıma bir me- mur tahsis etmiştir. Bu memurlar hem kavunların çü- rük ve bozuk olmamasına, hem de fiatlarda ihtikâir ya, pilmamasma dikkat ederler, Hava raporları, has- talıkları da haber verecekler! ASATHANE hava raporlarınm ne işe yaradıkla- rn: hepimiz biliriz. Tayyarecilor uçmadan evvel dalma hava roparlarını okurlar. Gemiciler açık denizler. de kendilerini bekliyen akıbeti bu raporlardan öğrenme- ğe çalışırlar. Çiftçi ekinini dolunun, harmanmı yağmu- run tehdit edip etmediğini bu vasıtayis anlamak İster. Hava raporları, bu hizmetlerden başka, doktorların da işine yarıyacak diyorlar. Güneş üzerinde lekeler göründüğü vakit hastalıkla. rm çoğaldığına ötedenberi dikkat edilmiştir. Bu Jekeler- Nihayet, Vilsonun İtirarma orağmen, Yugoslav murahhaslarıma gunu bildirdik: bir anlaşmaya varılmazsa, İngiltereyle Hipnotizma edilen şantöz UDAPEŞTEDE Liviya Manisk ismindeki genç kı- zın sesi bir mucize telâkki ediliyor. Bu güzel ka- dının sesinin hakikaten yeryüzünde eşi yoktur, Şimdiye kadar üç oktav birden yükselen insan sesine rasgelin- memişti, Normal #es 13-14 nota arasmda dolaşır. Hal- buki Liviyanm sesi 23-24 nota arasında dolaşıyor. Fa- kat bu çok güzel sesli kızın şimdiye kadar halk karşi- sında şarkı söylemesi mümkün olmamıştı: zira kalaba- İk karşısma çıkar çıkmaz utanmadan, doğan bir sinir buhranına tutuluyor ve ağız açamıyormuş. Bir doktor, bu utanmanın önüne geçmek için kızı hiytotize ettikten, yani sun'i surette uyuttukten sonra sarkı söyletmek imkfninı aramış ve bunda tamamiyle muvaffak olmuştur. Hipnatizma uykusuna dalan şantöz halk karşısında birinci konserini vermiştir, Kızı tedavi eden doktor, bu suretle birkaç konser verdikten sonra, onun ku huyundan vazgeçebileceği, ar- ik uyumadan şarkı söyliybileceği kanaatindedir. 16 hastalıklar arasındaki münasbetleri rakamlarla tesbit Için istatistikler yapılmış, uzviyetimizin bu lekelerin de- ğişmesiyle çok alâkadar olduğu anlaşılmıştır. Bu alâka- nin mahiyeti heniz keşfedilememiş olmakla beraber günün birinde çu çeşit kava raporları okursak şaşmıya- ım: “Dikkat, birkaç güne kadar tifo başlıyor!,,. “Bugün- kü hava yılancık yapmağa müstalttir!, çarşamba günü yarım baş ağrıları, perşembe de brongitler başlıyacak, tar!,, ilâh... Fransa Fiume meselesinde İtalyaya mü zahir davranacaktır. Bunun, derhal bir anlaşmaya varılma. sına büyük bir yardımı oldu. Sırblar Dal- maçya sahillerini ve oradaki adaların hiçbirini kaybetmek istemiyorlardı. Bundan #onra Nitti doğrudan doğruya Yugoslav hükümetiyle müzakerelere gi- rişti, 1920 de başvekületten çekildiği zaman müzakerelere, önün yerine ayni mevkie gela Gioletti devam etti, Niha, yet, iki memleket arasmda Rapalloda bir muahede imzalandı, Bu müshede Malyayla Yugoslavya arasmdaki hudut- hart tesbit ediyordu. Almanyanın denizaşırı müstemlekele- ri pay edilirken İtalya tamamiyle hariç- te kalmıştı. Bu da 1915 te, İtalya itilâf devletleriyle birleştiği saman yapılan Londra mushedesinin ahkâmma muha « Mfti. Muahedenin 13 üncü maddesinde şöyle deniliyordu: “Yransayla Büyük Britanya, Almanya- nm zararına olarak Afrikadaki arazileri- ni çoğalttıkları takdirde, bu iki memle- ket İtalyanm da müsavi bir imtiyaza hakkı olacağını esas İtibariyle kabul e. derler; hususu ile Eritrea, Somalya ve Libyadaki İtalyan müstemlekeleri ile, Fransa ve Büyük Britanyanm bunlara mücavir olan müstemlekelerinin hudut « lariyle alâkadar meselelerde,,, Himayoler hakkındaki müzakere es - nasinda İtalyan murahhafları Alman müstemlekeleri üzerinde kenğilerine hiçbir pay istemediler, fskst, 18, jincü madde mucibince, “müsavi bir imkiyaz,, talebinde bulundular, Şahaan, ben İtalyanlara İngiliz Somal- yasını ve Jubaland'ı vermeye hazırdım, elverir ki Fransızların da ayni şekilde İtalyaya yer vererek Londra anlaşmasın daki taahhütlerini yerine getirsinler, İngiliz Somalyası meselesinde arka - daşlarım baha itiraz ettiler, Onların ba- na karşı aldiklari vaziyeti, lord Milner. in bir mektubu gösterir. Bu mektub bu- gün, Habeşistan hâdisesinden sonra, da. ha hususi bir mans iktisab etmiştir, Lord Milner 16 mayıs 1919 da Paris- ten yazdığı bu mektupta şöyle diyordu: “Sayın başvekilim ; “Dünkü görüşmemiz bende fena bir tesir biraktı. İtalyanlara Afrikada Iste- dikleri bütün araziyi, hepsi değilse bile hemen hemen tamamiyle vermek ne demektir zannedersem bilmiyorsunuz. Fransızlar İtalyanlara Fransız“ Sömal- yasını verseler bile bizim de İtalyaya ve- rilen bu “müsavi imtiyaz, a müsavi bir arazi vermemiz lâzımdır. Halbuki, Fran- $iz Somalyası İngiliz Somalyasiyle mu - kayese edilirso pek küçük bir şey ka. Wir (68000 mil murabbama mukabil 8000 mil murabbar). Halen mevcut İngiliz müstemlekeleri- ni taksim edilebilecek bir şey saymak doğru bir düşünce değildir, çünkü bizim asıl servetimiz bunlardır ve muhafaza etmemiz lâzımdır. Jubaland'ı vermek de büyük bir feda- kârlık olur, çünkü burası şarki Afrikada bimayemiz altında bulunan yerlerin mü- him bir parçasıdır. Şüpbesiz ki, gerek şarki Afrikadaki İngiliz müstemleke a- damları, gerek İngilteredeki pamuk zi- raatçileri bugün burasını vermek iste - miyorlar. Fakat 30.000 mil murabbamda bir yer olan Jubalandn yalnız iktisadi kıymeti vardır. Buna mukabil, İngiliz Somslyası öyle değildir. Buranm elden çıkarılması im . paratorluğumuzun “İltisak noktaları, n- daki sevkülceyş mevkilerimizden birini zayıflatacak ve Habeşistanla Arabista - nın istikbali için tehlikeli olacaktır. (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: