31 TEMMUZ e iç a Bire aziz redaktörler, sev n etelerden kadın- iâde bir nüsha çıka- Sizin bir kardeşi | da olmam itibarile , im Smm tica ederim. pu Mİ Söyle vir sevgili o kapıyor dana a vi tâz Sikiştniz! Gazete- n relay, gk bir köşe ayırınız! kadinlara. erkeklerin YARA hak AM benim de diyecek- dim için çalışıyorum. Masrafın yarısını siz görüyorsunuz, yarısını ben. Bu, benim çok hoşuma gidiyor. Hembu hareket kadınların müsavatı © Şiatna pek uygun düşüyor, Kadın teklifime razı oldu — Yalnız, dedi, düğün masrafını ya- rı yarıya yapmamız lâzım, . Nihayet bu kadınla evlendim. Aziz kapıyoldaşlarım, biraz daha sı- kışmız! Şimdi hikâyemi bitiriyorum.. İşte böyle kardeşlerim, ben mayıs a. yında evlendim, haziran ayında ise karımı * kocalı olması itibariyle - işin- den çıkardılar. Kadın gülerek eve geldi: — Kocam olmanız itibariyle bana bakmağa mecbursunuz, dedi. Karımla bir tek kelime konuşmadan, vaziyeti anlamak Üzere doğru karımın galıştığı yere gittim, Söylediklerime ih. Zocçenko yanma akraba ve taoükatından bir kız buldum. Ağzı köpük içinde, harıl şocuğu alsa, bu yunurcağın paralarını Unut ulmuş harıl bu şiarı müdafaa etmekle meşgul da gene ssnin vermen lâzım geliyer. dü, Sonra, seselâ kaymvaldenin de canı i i Buykadın, yani şu ağ köpük içi ea ii tiyatroya SE çekse bir şia r Vi Ase ile Ae int 5, size takılsa, buyurun ize, < oeli da paralarını... > Ja alay ediyorlardı. Bazıları ise, şiarı ee e ” eğe biraz * — > fevkalâde beğeniyorlar, fakat tatbikat iliş #öpce e Sea — Halbuki kayınvalde fevkalâde Yaşlı | «4 bunu tamamen ters anlıyorlardı, dının içerisinin, yani ahlâkının, teli bir kadın ols da, sahnede oynanan şey- matının güzel ve iyi oluşu idi. leri gözlüklerinin yardımiyle bile gör- Meselâ: Bu gibilere göre, tiyatroda, işte böyle aziz kardeşlerim, bu e li mest, gene çık paraları. Bu revayı hak | sinemada, tramvayda, kadının paşasını | dencağız güzel değii. Saçları - gali e, edilmiş, y ir çok gürül | >. vermek, ona yerini terketmek bu ştarın | bir hastalık dolayısiyle - dökülmüştü. Vadi Mike âni şu kadın - icabatındandı. ğ Alt dudağı da, her nedense, aşağı doğ- a bii €n a oşiarı, Bu ru sarkiyor, kadına haşn bir mânzera e, “kobi Bk epi en basit, veriyordu. Fakat ie yüzü kırmızı | kimse kulak bile vermedi.. Şiardan A erkeky, ç evdn bile kanun ve sıhhatli id. bahsedecek oldum, kahkaha ile güldü bir yer, tema tlâcak, her Fikrimi oga açışgk İçin kadınm ya» | Ter, : kan, atina zaman, bu mu - rına yaklaştığım zaman o, etrafma Sevgili yazıcı arkadaşlar, muhterem eca, tükrük saçarak, müstakbel kocasının | mürettip yoldaşlar, peki, bu böyle nasıl z e İk aradar, in kendisi, iğim beş para sarfetmesine ta- | olacak? Beni bu vaziyetten kim kurta- iy eş da b yı geçmeden Bu raftar olmadığını söyledi. Ben ona: racak? Bu fok balığı suratlı kadınla Ortada büsbütün — Fakat, dedim, pu evlenmeden;ön- | örarümü körletmek için ne günah işle- y vesta ei yanında ceki kanaatlerinizdiğ Evlendikten son- | dim?. ir Mi maya tiyatroya o ve ra bu kanaatlerinizi değiştirirsiniz! O püzel, o cazip şiar nerede kaldı ? a Verme gitsen, gene para “Vapur batarken kadınlar ilk önce çık- | Onu, o tahlisiye simidini bir daha gör İap ediyor: Kadın, malı, erkekler ğgnizin dibini boylama- | miyecek eiyiz?, kıdırl, fikrini müdafaa etmeğe başlar- Çeviren: Ferah FERRUH e Padişah kelleleri beraber, ölmekte beraber,. | Yazan: M.M. | ği *rim, kadınların müsa > Bak Ben bunu bir m. Bu sempatik, bu ran Uatuldu mu? Bu şiar Mae, gyz Kalaradı me? hip, /Mda, inkilibim en Ve yakut, meselâ, yatında kadın ol duğu halde tramvayda gidiyorsun, bi- let paralarını gene senin vermen 'âzim gelir.. Vermesen, ağlama, sızlama, bin bir rezalet kopar. İşte kardeşlerim, bu şiar böyle arla- şılmıştı. Ben, tam iki sene kendime uygun bir köri aradım. Nihayet buldum, içn kendi patâymı Aziz mürettipler, aziz kapıyoldaşları, bu iş nasıl olacak? Bu Söyle oldrktan sonra kadınla erkek arasındaki müsa- vat nerede kalır,. Mademki ortada böy- le gürel, böyle cana yakın bir şiar var, ne diye zahmet çekin şunun bunun İ masrafını biz erkekler çekelim?! Aziz kapıyoldaşlarım, şöyle biraz daha sıkışmız?.. Sevgili mürettip kâr « deşlerim, sizi zahmete sokuycrum diye bana darılmayınız!. Görüyorsunuz ki ben, siz erkek kardeşlerim için çalışı" yorum, İşte böyle kardeşlerim! 1918 yılında kadınla erkeğin müsavâtı hakkındaki şiar ilân edildi. Ben bu şiarı, bunun delâlet ettiği mânayı öğrenir, öğren - mez, hiç vakit kaybetmeden evlenmeğe karar verdim. 1919 yılında, kendime, bu şiara uygun bir kari aramağa başla- dım. Fakat maalesef, bu şiara, tamamen uygun olabilecek, istediğim gibi bir ka- dın arkadaş bulamadım, Bazı kadırlar, böyle bir şiara ihti- yaşları olmadıklarını söyleyerek bu şiar Sevgili kapı yoldaşlatım, biraz daha sıkışımız!, Vak'anım en meraklı, cn tat- yerine geliim. Nazik mürettip arka” daşlar, aman büyük puntu ile diziniz, çünkü işin tam can alacak moktasmdı- yın . bo Işte böyle kardeşlerim, uzum arama» Yardan sonra, kendime, şiara uygun bir kadın bulabildim. Ben hu kadını klüp” Yaşamakta yg yg yg SUBAY'ın Kaçırdığı kız Her genç kızın, her kadının ber sevenin okuyacağı ince, içli bir aşk romanı Yakında HABER'de yy yy yy katen, paralı olarak nereye gittiysek, kendi parasını, kendisi werdi, Böyle hareket etmiyen kadınları da ayıpladı . Bun uzun tecrübelerdgn sonra, niha. yet kadınla evlenmeğe karar verdim: — Sizinle hayatımızı birleştirelim, hayat arkadaşı olalım, dedim, Siz ken. diniz için şalışıyomuunuz, ben de ken- — Şu halde, dedim, kanaatletimiz bi. ribirine uyuyor. Müsaade ediniz de ta- nışalım. Tanıştık.. Ahbap oldiğk.. Her yere beraber girip çıkmağa başladık. Haki » Osmanlı tarihine dayanarak hazır. lanan bu tarihi roman, okunmıya değer bir krymettedir. Yalan bir zamanda HABER'de oku- yaçaksınız. | öm. Mel eamasazora senenamenel BUKIDAN 161 BURİDAN e Bürge de ne? dedi. Bir , bölün 469 değin enin aslanları Ü imei ölürken mrland e 1. i ÜN man hatırasını uyan- Pip, , | * Yeniden sustular, 4 Zaten A devam etti: a aaem bunu söylemeseydi v Aden Zİ * in di layan görmüştük. Bötürdüm. Gotye- Mine vak'adan bizi gelen uşak ta ar- Yi istedi. Fakat onun Üüsün düştüğünü gördük ... iğ benden ve kardeşim sağ kalmamış » Arkamızdan şato- N. Baz köylülere san nasıl geçtiğini - Babamla anne. bize yardımlarını Yalnız kalın Mezatı üstünde #ttik. İşte hi. Hf de ğ Nel vilibin gözleri parladı. Büridan: — Siz mukaddes bir elem için geli * yorsunuz.. Allahım intikamı elinizde, ben bu intikamın yolunu şaşırtmıya kalkarsam, mükaddesata hürmetsizliz göstermiş olurum. » dedi. Büridan bunu söylerken bitişik bah- geden aslan kökremelerine küfürler ka- rışıyordu. Hepsi de ,bahçeye bakan kapalı pen» cereye yaklaştılar. Büridan iyice gö- rebilmeleri için perdeyi azıcık kaldırdı. Aslanların asabileşmeleri o havanın fırtınalı olduğuna delâlet ediyordu. Fil- hakika, kimsenin farkında olmadıkları bu fırtına bu odağa kopuyor ve bütün Parisi tehdit ediyordu. Aslanlar, ağızlarını açarak geniş ka- feslerinin içinde dolaşıyorlar, ikisi de kavga ediyorlardı. Kafesin demir parmaklıkları arasın « dan ucu çatalı bir demir sopa ile kav- ga eden aslanları, bir ağam ayırmıya çalışıyor ve küfürler savurüyordu Büridan: — Strajilda1, - dedi. Arkadaşları da yavaşça: — Strajilde! « diye tekrarladılar, Lansölo: — Beni asacakları gün kahkahalarla gülen adam. - dedi. Giyom: — Preoklerde beni kralın askerlerine göstererek öldürtmek istiyen canavar! diye homurdandı.. Rike: —bBenide!. »-dedi. Gotye müthiş bir kahkaha fırlatır ve: — Bizi çuvala sokarak Nel kulesin « den nehre fırlatan adam! - dedi. y Büridan: $ e — —— yük bir mevkii bulunduğu sıralarda Nel konağı adını taşıyan wetrük, yarı ha- Tap, eski konağı biliyoruz. Bu konağın üzerinden bir rüzgârının estiği muhakkak, Acaba valetiyle Angerrand dö Marin. İclâket yi ile Filip, Gotyenin babası Tierri aş rasında müthiş bir rekabet mi vardı? Acaba bir aşk faciası mr geçmişti. Yoksa senyör dö Nelin kral gü: zel Filip yanında nüfuz sahibi olmasm- dan şüphe mi edilmişği, Senyör Tersi katledilmişti. Bu katle sebep belki hu olabilirdi. Fakat karısı ned$i öldürülmüştü? Bu meseleye dâir Filip dö Nelin verdiği malümattan baş. ka biz şey elde edemedik; Flip nazik, ince ruhlu bir zattı. Kra- liçe Margarite gönlünü kaptırması ken- disi için büyük bir felâketti, Daha on' yedi yâşında iken Sorbon » da tez verebilecek bir halde bulunuyor. du. Annesinin ihtimamı sayesinde bu vaziyete gelmişti. Babası da o zigran lar pek ehemmiyet verilen beden ter- biyesine, kılıç ii gok! dikkat etmişti, - Şen, nazik, güzel, gatuk bir genç, asi kadınlarıytahayyil ettikleri bir genç olmuşt, Yaradılışı itibariyle daha, kaba, *da- ha gâbi olam İsardeşi Göotye, bir türlü okumaktan zevk almamıştı. Ne denebi. Miçdi?. Bu taraftan eksik veya hiç bulunmu” yan istidadı kendisini avcıliğta göster « is. İnatçı ve merakli: bir avcıydı.. Günlerce bir kekliğin peşinde do Yaşmal usanmaz, onu avlamadan râ. hat etmez, avını omuzunğa getirmek - ten büyük bir zevk alırdı. Babasmın Şatosuna yn Züman Üstü başı par- rül bu. ok siç olan araziye girmekten oralarda av- lanmaktan ileri geliyordu. Pariste büyük eğlenceler yapılacağı havadisi çıktığı zamanda bu iki genç, işte anlattığımız vaziyetteydiler. Kral Filip, üç oğlunu, Navar kralını, dö Puvatiyeyi, Kont dö Lamarşı, Bur gonya dükünün Margarit, Blânş ve Jan adındaki üç kızıyla evlendiriyordu, Senyör dö Nel, zevcösi ve iki oğlu, bu eğlencelerde bulunacaklardı. Hareket edecekleri gündü. Senyör “Tierri Paristen gelen bir adamla uzun uzadıya görüştükten sonru neşesini kaybetti, Hattâ sarandı. Kendisiyle karısının Parise gitmiyecekelerini, fakat hasetçi- lerine ekmeklerine yağ sürmemek için ailelerini oğullarının temsil edeceğini bildirirken şunları ilâveyi unutmadı: — Bana bu hakareti reva gören man- kör kralla, beni ezmek istiyen Marin. yinin ve beni çekemiyen herkesin gö- züne aile bayrağımı sokunuz, Onu yük- seltiniz. Tki kardeş böylece kırk kadar as kerle yola çıktılar, Filip babasının &n. dişesinden mütceşsirdi. Götyeye gelin- ce o, Pariste bir kaç gün serbest ser « Best gezebilmek, askerlerden işittiği meyhaneleri odolaşabilmek düşüncesi- le âdeta sevinçliydi. « Düğün şenlikleri malümdur. Bun. landan bahsedezek değiliz. Yalız bu vesileyle yapılan cirid oyununda Filip dö Nel, üç şövalyeyi mâağlüp etmiş ve birinciliği kazamıştı. O gün çelik zırh elbisesini giymişti.. Galibiyetinden sonra kadınları selâm lamak için mızrağını eğerek, atını oy- natarak meydanda "dolaştığı sırada hü- kümdar ailesinin oturduğu loca önün , den geçerken başını kaldırarak bakmış»