vır yız! A SEYLANLA Yazan: Ş. Rober Düma 2 Çeviren: FP. K. İşareti öğrendim. Artık bana mübalâğacı diyemezsin. İşte bak. M şaşmış, sonra inanmamış yorsunuz? söyle miyette bir dosyayı öyle herkese göste- rirler ne diye bana öğünmek arz suna di nu izamu yok ki... Si- zi zaten 8 nazarımda osason büyüksünüz. Ayrıca vasıtalara no Tüzüm var? Gülümsiyerek, şakacı bir tavırla, ilâ, ve etti: — Israr ederseniz mübalâğa ettiğini- zi sizi cürmümeşhud halinde yakalıyarak de onun daktilosu old malâmatı vardı, Alman kimyevi ariyle evrâk teati ettik-, le evrakm birinci sayfasının üst sol köşesinde hususi dir; birkaç haff ve birkaç rakam... Me. ettiğimi fargödelim. sen İçinde mez. Mü, işaretleri €nizle anlamak mümkündür, etmiyorum. — Ben ds zaten şaka söylüyorum. Böy 1e bir tecrübe ya; k niyetinde de de. Eilim, size inanıyorum, delile ispa- ta nö'hacit! —“Demek batın inanmiyorgunuz? pek. &İâ, dösyanm İşaretini sire söyliyece- anlama, Ben sadece çaka , S$vni kızdırmak istedim. Dosya- eti beni alâkadar ct- dar etmez. Fukat ben ispat için bu işare- i rar ediyorsun? seni gidi İ- natçı seni! etimden &tmenizi asla in Lizet.,. Bon yalancı ve mübalâğacı değilim. Boni böyle tanıma - Bizt İster , acele bir evraki Yönun muay kumandan Dranj dasına gi Kumandanın birkaç gi beri mi gaz evrakını tet meşgul ole siliyordu. Kapıyı vürdu. Kun i ne Flider (m tildi: de bi vo) — Giririz, MİTAZAMEERLDE ÇE DE SURE GELE DEE EZ Azikla maşuk arusında bir müsavat vardır kl bu, bence, bir nda asla görülmeme yoksa cemiyet y lilmez felâketler başgösterir. Bir hiç olan erkek, ertici bir şeydir; fakat ondan da müthiş bir gey vardır ki o da hiçleştirilm kektir. Bir gün gelecek, sen Makumer'i ak bir erkek g ğ hküm edeceksin: iradesi kal- cak, artık köndi kendisi değil, senin isted gekle sok ; sen onu © kadar kondi tabiatına uyduracaksın ki i yerine bir tek kişi bulunacak, bu bir tek kişi de bir mahlük olacak; bundan sen de ıstırab çekccek- mak tenezxülünde bulunduğun za 8 yaparsak yapalım, biz kadı, vashsus olan meziyetleri edinemöyiz; bu m mlu olduğunu sö öderim, bu muvakkat ayrılıkla kendi k bulmağa ç ç Sün, âşk sayesinde elde ettiğin nüfu icradan çökin Bu nüfuz, bu sulta bir hareketinde, bir gitmek ist 1 Kardescilim, sen, an- bir öv hanunı değil, çılgın bir aşk kar ün olduğumu gözlerinle gördün, ümid in; fakat ben onun b muyum? he »İn mümescili diye hürmet nlara müralik diyec nenin dediği gi Benim Kw irlerimi, kanaatlerimi, nasibatlerimi ai ında ve sükütunda bildiriyorum; fakat Yemin ederim ki, meleğim, o zaman bile ona karst hiçbir üztünlük takınmıyorum. Herkesin yanında olduğu gibi başbaşa geçirdiği köndimi #taatli'hir sevce diye göstermese, onun Fransez artişilerinden Vera Köoren) Çeviren: nefsin? itimadı kalmaz. Kardeş ükemmeli o zim, üklük hissi uyandım *n bilsen ne büy her hususta pek be sandın; bu, benim için büyi Nlöre masaya yaklaştı. — Acele imzalanaenk bazı evrak var kumandan. — Pek âlâ. Veriniz. Mülâzim kâğıdı uzattı ve hürmetkâra- ne bir tavırin Amirinin koltuğunun gerisi ne çekildi, Masanın üzerinde Almanlar- dan çalınan evrak duruyordu. Wülâzim evrakın Üzerindeki işareti, kumandan imzalanacak evrakı tetkik ederken, ha- fızasında tutmak için bol bol vakit bul- du. O gün öğle üzeri lokantada buluştuk- ları vakit sevinçten mülâzimin etekleri gil çalıyordu. — İşareti öğrendim. Atık bana mü- sin, Unutmamak için not ettim. İşte hak. nk cüzdanmdan bir kâğıt parçası çıkarıp Ernaya uzattı. Puslada şunlar yaztlıydı! K. F.D, 23241 Casus kadının tı: “Yaygelm âzim gururla soruyordu: ihninde bir şimşek çak- i dosyanin İşareti!,, inandınız mı? zl inanmak için böyle delil- zum var Tm: sanıyorsun Aleksi? etinin verdiği bü — Dosyanın üzerinde bu işaretten başka soğuk damgayla yazılı iki kelime de vardı: “Streng geheim,.. Erna anlamamış görünerek sordu: Era gülm giç zap — Almanca biliyorsunuz demek7 diye sordu. — Hayır. Bir lerden biri, yüzba- 4 Bonun söylemişti. Siz0 ondan bahset- nu bana bizdeki 2 *im değil mi? Ceznirde onun maiye- tinde bulunmuştum. Bak Lizet, ne garib Benua sokaktan or, Hani şurada durup birisiyle ko. aşlıyan lâcivert elbiseli adam, ağıdır ama, bizim yolun karşı tarafındaki kaj- dırımda konuşun iki kişiyi, gösteriyordu. — Evet. Öyle iyi kalplidir ki, benli bir kardeş gibi sever. (Devam: var) Ye oda bir zi Nurullan ATAÇ kimseye edilecek iyiliğin minaet altında birukmıyanıdır, onda bir NI nıdır; böyle gösterilmeden edilen feda- ik zevkleri var. Bak! seni de aldattım, Lul,yi , önün meziyetlerinin kendinde olduğunu ük bir şeref, iftihar edilecek bir şey de. lar felâketin, sefaletin, yalnızlığın, dil Bir kaç dönüm toprak sati alsaydık, bugün larımız bir çok mily olacaktı la Bir hayli düşündükten, bol paçala” yındaki tozları fiskeleriyle sildikten cevap verdi; — Tom, bak sana söyliyeyim: Ba. na öyle geliyor ki, şurada kar: turup beklersek, muhakkak he sisi gelir, bu milyonu bize verir. Yas pacağımız şey, sabırlı olmak ve boyuna beklemek!., Maykla aramızda geçen konuşmayı burada tekrar edişimin sebebi O var. Maykın hakk: vardı. Evet hiç yanılma” muştı. Ama kendisi söylediğinin farkın. da değildi. Bu konuşma, Oklahomalıla- sn Şimdi (Osage memleketi) dedikleri köşede olmuştu. Hükümet burasını ker muzr derililerin Osage kabilesine tahsis etmişti, Eğer Maykla ben, or&ğa oturup hiç depreşmeden bekleseydik ve Uzunca zaman sürecek olan bu bekleyişimizde bir kaç dönüm toprak satın alsaydık , bugün bir çok milyonlarımız olacaktı. O gün Maykla yaptığımız tuhaf mü- kâlemede, milyonların tam üstünde © turuyormuşuz da haberimiz yokmuş! Burada sonradan dünyanın en zengin gar madenleri fışkırdı. Estesi gün iki üç klübeden ibaret bir köye yaklaşırken bizi gören bir kaç kişi hemen atlarının kolanlarını sıkış - tırarak dört nala kaçtılar. Birisinin bin. diği at kır, ötekinin yağımı. Biz Lu kaçışa bir mâna verememekle betaber Aldırmadan yolumuza devam ettik. Poncay: dığımızda, çarşı meyda" nında, bir gün evvel Deveyde banka- nın nasıl soyulduğunu ve hursızların 8500 dolarla sevişmış olduğunu anlattı Tar. Bu adamlardan birisi kır, öteki ya- gız birer atla kaçmışlarnış. Yolda gör. müz süvarilerin peşine düşme - mekle ne kadar zarar uğramış olduğu- mu şöyle bir hesapladım, Banka hesa- bıma tam 4250 dolar ilâve etmek elim- de iken fırsatı kaçırmışım. Milyona varmak için geriye 750 dolar ka. Jacaktı. O vakitlerde Oklahoma vilâyetinde bir çok bankalar soyuluyardu. Banka idareleriyle ekspres mücsseseleri çalı” an parayı isirdat edene mükâfat ola- rak yüzde elli veriyorlardı. Tandıklardan birisinden bir mektup aldım; beni Devey şekrine çağrıyordu. Hayırlı bie iş ümiğiylee atıma atladım ve caddeyi tuttum Bu adamı eskiden . beri tanırdum. Devey bankasının iki de. fa soyulduğunu her ikisinde de bir ç0X tali onun bir di paraların çalınmış olduğunu bankadan mevduatını çektiği lerinin de paralarını kaybe siyle bankaya yatırmadıkis Malümya, o vakitler, şimdiki ka kasalarındaki paralar sigöl yordu, Bu tanıdık beni uzuf raşa tuttu; — Tomi, kulaklarını aç, Sen, Terpas ta otururken zorl! hep seni koştururlardı. Bunlari gelir, gittiğin yetden eli bo$ din.. Devey şehrinin inzibat S#' boştur. Belediye reisi ari?" Senin kim olduğunu kengisi9€! tım, İşi bankacılara da çıtlat” hirâ am ve asayişi tesis hepimiz inanıyoruz. Hem bak yim, bu iş devamlı bir vazife? — Peki öteki çavuşa ne — Talihi yardım etmedi, # Hem artık burada değil! — Nereye gitti.?. Bizim tanıdık sesini yavaş — Ya Arkanrasta ve yahut da gömüldü; çünkü her iki YE cesedini arayıp soracak ars vardı. — Niçin öldü?, Biraz yutkunduktan göni verdi; — Tom, seni aldatmakta pi” j Bu sn inzibat çavuşu katleği” Jatayım da bak; Herif zateö a çıkan jki KİS” Al ar i deşik oldu. # gi Az daha soruşturunca anla! | vuş burada ancak üç ay k | yapabilmiş. Kendisinden evr” dalyesinde yedi hafta kadar İ daha evvelkisi de ilk ayi dar yaşamış!.. i Evet bu devamlı bir işti a” ömrü vefa etmiyordu. Nede © lar aylık sığırtmaçlıktan bin idi; hem de işin ucunda bol vardr, di Arkadaşıma biraz düşün€” 9 akşama doğru kararımı vere€fi ledim, Kasabayı dolaşmağa © ikagoya bir mektup gön postahaneye uğradım. Yazi önüne kocaman harfli bir JA ; Muvakkaten kent© i a yetle Bek Morgan diye li tutup getirene 5000 dolar MX rileceği yazılıydı. Faki Zunüz gibi babalık da etmezseniz betbaht olur, — Buna imkân mi var?? dedi, Birdenbire durdu, 8: muştu. Fakat benim İçin o kadarı kâfiydi. Böyle $ uçurumü i yuvarlanacı > abes in birkaç gün sorra herhalde daha çok goyle” ; Sf ğim, bir gün bu adam kuvvetsiz kalacak, #€“ siye doyacak, kendisini - & gında iradesiz, haysiyetsiz .ö &za, kendisini bütün yaptıklarından peşiman edecek; < için de ağır olacak, çünkü son de kendini kabahati p et, hürmet etmeğe alışık olmadığın o adamı bor © hyaçaksın. Bunları iyi düşün. Hor görme, bir gal geklidir, Senin kalbinde asalet olduğu için, Felipe fedukürlikları hutırlârsın; fakat bu İlk ziyafete sAN aşmiş demiyeceğim a decek; © zaman içind? yeni bir Ced tiklerini iki yıldır rahat, sardet ve ümid de tekrsr elde € i Felipe'yi pek de ğ, © banıme- 3 hodzl ancak bir zaman için gi iş, silip hme yatrucuğum, sana bu acı hakikatleri söy- Gelelim yine sana: gördüklerime bakılırsa sen $i i » için seviyorsun. Babamın söyle cindir, Sana, bir gün kocanla konuştuk” ! alayım; fakat bunu kendisine kat'iyyen söyle- miyeceksin, d ni bildi ecöktin, Seni ikimiz de bir hayli methettik; benim seni sevilen bir kardeş gibi sevdiğimi görünce © da açılmıştı, Kendisine İsrkettirmeden onu dertlerini dözmeğe hazir bir hale getirdim ve o zaman: isim, seni çek sev sonunu anl imkân bıralımıyan karı ile koca) olur. Bilinem bw bizim Işik utanacak bir şey mif lecek bir şey midir? bu nazik noktayı ben hallede” lar ancak bizi seven erkeğe karşı müşkülpesentliğ dan çok şeyler istiyoruz. ge Lula'tiğln, hönüz iş işten geçmeden değiş, HANDE de Mnkumer'e, benim VEstorad'a ettiğim münmele?i ss” çekten üstün olan o adamın gönlünde yatan arsin Simdiki halinle sanki sen onun üstünlüğünden Jm1İk* yeti yorsun. Bak, ben, rlelâde bir adamı üstün bir day büyük bir adamı bir dâhi elmeğe çeliştan, YEDİ şe zi kendi iyiliğin için değil, onun iyiliği, için gösterse wi maz mi7 n.