Başvekil nisanda - Yunanistana gidiyor | Rusyada Türk - Yunan anlaşma misakına munzam muahed3 parafe edilii Ankaza, 28 (A. A.) — 30 teşriniev- vel 1939 tarihli Türk » Yunan dostluk bitaraflık, uzlaşma ve hakem muahe- denamesile, 14 eylül 1933 tarihli Türk Yunan samimi anlaşma (misakına munzam muahedename bugün saat 19 da hariciye vekâlelinde Yunan buşve. kili ve hâricfye nazırı ekselâns Metak- sas ile Türkiye hariciye vekili Dr. Tevfik Rüştü Aras tarafından parafe edilmiştir. © Bu muahede, »isan ayı zarfında Sormamamal Celâl Bayar'n Yunan başvokilinin ziyaretini iade etmek Üze- re hariciye vekilimizle beraber Yuna, nistanı ziyareti esnasında başbakanı-. mız tarafından Atinada imza edilecek- Parafe edilen muubedenamenin met- nini aynen neşrediyoruz: 30 teşrinisvwet 1930 tarihli Türk . Yunan dostluk, bitaraflık, uzlaşma ve hakem mwakedenâmesi #e 15 eyldi 1932 tarikli samimi anlaşma misakına saril Bciedename. Türkiye ile Yunanistan kendilerini teyemmüben birlestiren bağları daha ziyade tekâmül ettirmek arzusu ile mütehassis oldukları ve kendilerini reitakabilen taahhüt altında bulundu. ran iki taraflı ve çok taraflı tmushede, an'esma we uzlaşmaları herhangi bir surette ihlâl etmiyecek munzam bir Taiaheğdename akdini arzı ettikleri €i- hetle sexmdaki hükümleri kararlaştır- mıs'ördır: Birinet made — İki yüksek âkit ta- raftan biri, bir veya birkaç devlet ta. rafmdan sebebiyet vetilmiyen bir ta- aruz uğradığı takdirde diğer yüksek âkit taraf, mezkür devlet veva devlet- lerin a#kerlerini, silâhlatınt, harp mü- himmatlarımı geçirmek veya erzak, hayvanat ve salre tedarik etmek ve mi- hayet risat halindeki ordularını geeir. ; mek veyahut askeri keşiflerde bulun. mak Üzere kendi topraklarından isti- fade etmesine icab'nda silâhla müma- naat ederek bitaraflığını muhafaza et- meyi taahhüt eder. , - , İkinci madde — İki yüksek #kit ta. rafından biri ücüncü bir veva birkaç devlet tarafımdan hasmane bir hare kete uğradığı takdirde diğer Arit taraf varİyete çara bulmak Üzere bütün gay- retlerini sarfeyliyecektir. Bu gayretle- ye rağmen muharebe bir emrivaki ola- cak olursa, her iki âkit taraf, kendi ü menfaatlerine uygun bir hal ine vâsıl olmak maksadile, Yı yeti hayırhahane bir zihniyet ve itina ile tekrar tetkik etmeyi taahhüt eder. ler. Üşüncü madde — İki yüksek âkit taraf, Kendi toprakları üzerinde diğer memleketin huzur ve emniyetini boz - mak veya hükümetini değiştirmek maksadını güden teşekkül ve tecem- muların vücüt bulmasına ve İkame - tine ve yine diğer memlekete karşı propaganiz veyahut herhengi bir bas. ka vasta ile milendele tasavvurunda bulunan sh:s veya tecemmuların ika. tatürkün beyanatı Baytarsi: | incide ; detildir. Bu beraberlik mantığın devamlı ien3larına dayanır. İdeollerimizin tabak” kuk edeceğine am © emaiyetimiz vardır. Tesanüdümüzün temeli ne kadar sağlam olursa bütün dünyaya göstereceğimiz ör- nek o kadar mükemmel olacaktır. Bu örne- ğin her türlü tahminlerden üstün olacağı us konsatim vardır. Uzun sulh devreleri tarihte (o sadirdir. İçinde bulunduğumuz devreyi olduğu kadar uzatınak gnyreti ve hüsnüniyeti sarfelmeliyiz. Milletleri idare ödenler İ man dünya yüzünde yüksek #denle doğru yailaşmak içim deyi neler gelirse hepsini YAPIMANYI Zoya mümkün için eklen gelen için ilk ve en müşkül vazife, sahsi gurüra kapılmaktan kendilerini korumaktır. Herkesi memaun edecek bir adalete varmak güçtür, Mattak mania bir hettaniyet belki Diçhir za kurulsmıynenktir. Bununla beraber bölün kuvve'lerimizi bo çevirmeli ve buna | üm) metine asla meydan vermemeği teah- büt ederler. Dördüncü madde — Yüksek Akit ta- raflar karşılıklı, iki veya bire b 'araf- lı olmak üzere sikdettikleri halen mer'i taahhütlerinin işbu muşhedename hü, kümlerinden ayrı olarak tesirlerini ta. mamile İcrava devam edeceğini karar- Tastırmıslardır. Peşinci madde — Tasdikname'erin teatisi tarihinden itibaren mer'iyete sından bir sene evvel yüksek âkit ta- raflardan hiçbiri canibinden feshedil. mediği halde ayni müddetle mer'i ka. lacak ve hep bu suretle devam eyliye- cektir. Yüksek âkit taraflar 30 teşrinlevvel 1930 tarihli Türk - Yunan dostluk, bi- taraflık, uzlaşma ve hakem muahede. namesi ile 14 Eylül 1933 tarihli sa. mimi anlaşma misakmın meriyet müd- detine müteallik hükümlerine rağ. men, İşbu muahede gibi ayni milddet zarfında, mer'i olacağını kararlaştır « mıslardır. Aksarayda esrarlı bir hadis3 Dün gece Aksarayda kasten yangın çıkarmak istiyen bir adam yakalan . mıştır. Bir muharririmizin yaptığı tahkikata göre vak'a öyle meydana çıkmıştır: Horhor caddesi bekçilerin- den birisi dün gece saat bire doğru dolaşırken Aksarayda Horhor hama. mnın kapısı yanındaki boş ve biribi- Tine bitişik iki dükkân içinde bir patır- tt işitmiştir. Bekçi kapısı olmıyan bu dükkânlardan birine girmiş, fakat di. Zer dükkân kapısından karanlıkta bir adamın fırladığını görmüştür. Bekçi de arkasından fırlamış, yuka- rıya doğru koşan adama durmasını ih. tar etmiştir. Meşhul adam bekçinin ihtarına aldırış etmeyip koşmakta devam edince bekçi Üst üste Istimdad düdükleri öttürmüz, bir yandan da ko- şan adamı takipten geri ka'mamıştır. Bekçi iki el silâh da atınış, fakat ala- bildiğine kozan adam bunlara da e. hemmiyet vermiyerek karanlıkta ka - yıplara karışmıştır. Silâh seslerine ve düdüklere yetisen devriye memurları beke'den vak'a hak kında malümat almeca doğruca meçhul adamım çıktığı dükkâna gitmişlerdir. Elektrik Itmba'arıyla aydınlatılan ta, mamen ahsan ve harap olan dükkân- lardan birinin üst katındaki odası ile alt katında vere dökü'müş gazlerle bir kutu kibrit, bir boş gaz tenekesi bir Palto ve bir şapka bulunmuştur. Pal tonun cebinde çıkan bir kâğıttan bun. larm, harap dükkânlarm karşısında 88 numaralı kerestesi dükkânmm sa- hibi Ahmede ait olduğu anlasılmış, ad. resi tesbit eğlen Ahmet, bir müddet sonra evinde bulunmustur. Paltosuz ve Sapkasız o'an keresteci Ahmet, Ak- siray karakoluna getirilmiş, barap dükkânlar muhafaza altına almmıştır. Gaz döktilmüş dükkândan on beş gün evvel bir yangın başlangıcı olmus, söndürülmüştü. Tahkikata bu sabah nöbetçi müddelumumi muavini elkoy- muş, Aksaray merkezine giderek Ah met ve bazı kimseleri sorguya çekmiş- tir, Ahmedin karşısındaki haran dük kân'arı neden yakmak istediği tahki- kat sonunda an'aşılacaktır. HABER istanbulun en çok satılan hakiki | akşam gazetesidir. İlânlarını | HABER'e verenler kör ederler. —— HARE — Âlim oral Sovyet | Moskova; 28 (A.A.) — Royter ajin- sı bildiriyor? 2 Martta, askeri mahkeme mühim bir davayı rüyete başlıyacaktır. Maznunlar 22 kişidir. Aralarında Bu- harn, Rikof, Yagoda, Kırestinski, Ra- kovski, Rozenhaltz ve İvanoif gibi eski diplomatlar, * gazeteciler ve devlet a- damları vardır. Bunlar tedhişçilik, Sovyetler Birliği- ni tahrip, ve bilhassa Ukranyayı, Gür- ciatanı, Azerbycanı, Ermen'stam ve V.lâdivostok'u Sovyetler (Birliğinden ayırmağa çalışmak cürümleriyle itham edilmiş bulunuyorlar. Ayrıca dört doktor, yeni profesör Levni, Pletnef, Kazakof ve Maksimof ta sülkastçilikle itham olunmuşlar o ve muhakemeye verilmişleröir Bu dört doktor, Maksim Gerkiyi ve Yagodaan sonra G, P. U, reisliğine ta- yin edilmiş olan Menzlinskiyi, devlet plânları dairesi reisi Kutbişefi zehirle yip öklürmekle de müttebemdirler, Muhakeme aleni olacaktır. Sovyet ujansının verdiği ma'ümat Moskova, 28 (A.A.) — Tas ajansı bildiriyor Sovyetler Birl'ği iç komiserliği “Sağ cenah ve Troçkistler bloku,, ismi ve rilen suikastçi gurup hakkındaki tabki- katı bitirmiştir. Tahkikat, bu grupun Sovyetler Birliğine düşman olan bazı yabancı, devletler n cwus teşkilâtları idin tertip edildiğini göstermiş- a bir çok idarecileri, bir çok yular bu casus hizmetleri iç n çalışmış- lardır. Suikast fikrinin başında millet Müşmanı Troşki bulunmaktadır, Troç- kinin 1921 denberi bir yabancı casus teşkelâtiyle ulâkadar olduğu sabit olmuş tur, Blok şeflerinn ekserisi, sabotaj, iftirak, tedisiş leraatlarına Troçki, bu- harin ve Rikofun emirleriyle ve bazı yabancı devletler erkân: harbiyelerinin hazırladıkları geniş mikyasta plânlar dairesinde devem ed yorlartdı. Müttehimlerin, Kuibişef, Mejinski ve Gorkinin öldürülmeleri tertibatını idare etmişlerdir. Bu işte mahkemeye sevke- dileeçk olanlır şunlardır; Buhar'n, Rikof, Yagola, Krestinski, Zakovski, Rozenholtz, Feyzullah Ho- cast, Şarangoviç, Zubaret, Bulanof, Le- vin, Pletnef, Kakakof, Meksimof ve Kriuçkof. Mahkemeye 2 mart 1938 de Sovyetler Birliği temyiz mahkemesitin askeri heyeti önünde başlanacaktır. . Rikot —Sovyetler Birliğinin Molotof- tan evvelii 'cra komitesi reisi (Başve- kil) idi, Evvelâ nefye mahküm edilip aftolunmuş, sonra bir kaç ay evvelk. “Troçlist suikastlerden birine dahil adiedilerek fevkalâde askeri mahkeme tarafından 10 yıl ağır hapse mahküm R'üowiki — Aslen Bulgardır. İhtilâ- Hin ilk günlerinde Leninin itimadını ka- zanmış ve Çiçer nin Haric'ye Komiser- iğ! zamanında Sovyet diplomasisinin en parlak erkânından âddediliyordu. Rakovski Sovyetler Birliğinin Paris ve Londra Büyük elçilikler.nde bulun- muştur. Yazoda — Sovyet ihtilâl'nin baska- gocındaki Trör devrinde büyük bir xol oynamış olan Sovyet gizli emn'yet teş- kilâtının banisi addedilen ölü Derjinsk” nin yanında yetişmiş ve onun ölümün- den sonra yerine geçmiş, G.P. U. nin şefi olmuştu. G. P. U. teşkilâtının daha siyode genişletilerek kemisar- 1 k biline konulmasından sonta Yiro- da kom'zer olmuş ve Zinoviyefin kur- şuna dizlimezinden bir müddet sonra suls'imalle itham olunarak işten atılmış ve tevkif edilo'şti, Buharin — Rus Bo'şetk partisinin en büyük Marks'st münsvveri âddedi- len Buhar'n Leninin en yakın şakrdi ve çalışmasını takdiri; takip ettiği bir pazti arka'aşıydı, Buharin, Marks'zmin Leninist telâk. kilsrini nizariye hal'ne koyrn adamdı Bilha:sa 920 den 930 yılına klar Rue Bolş:v'k parüs'nce ve Üçüncü enter. na'yana'za büyük bir kıymet olarrk ka- bal eğ'imiş. bulunuyordu, Eukaririn ezerleri dünçama hemen her Öne tor- cüme çdilmiş ve dünyanın dört bir kö- gesine dikkatle yayılmıştı. Rus komü- ie “ları duyuluyor. Holivut | esrarı , Ifşa eden: Marlen D'trin girin ayini mi mmm İSMİ. bakar ninni ik İİ Marlen Ditrih'in tali" ine kin besliyen kadın ” — Hello Marlen! Söylendiğine göre Hollivndda da çalışmak istemiyorsu « nuz, doğru mu? Mar'en genliyerek, vagonun ilk ba. samağma çıkmıştır. Yorgun görünü - yor, Beyaz çehresinde, ancak kırmızı dudakları yaşıyor. Gülümsemek ve cevab vermek mecburiyetinde olduğu. un biliyor. — Hello, çocuklar? Tabil, yine Hol- İvudda çalışacağım. Fakat, eğer ben- den biktnizsa, o zaman gidip Avrupa. da film çevireceğim. Bir basamak daha çıkarak gülüm- süyor. Fotoğraf makinelerinin tiktak. — Oradaki erkeklere gelince, hoşu - ma gitmeleri için, hepsi de sakallarını kestirdiler, 3 Herkes kahkahalarla gülüyor. Par - maklar, şapkaları, enseye doğru iterek memnun çehreleri meydana çıkarıyor. — He'lo Marlen, güzel bir fotoğraf çekelim! Marlen iiliyor, zenel biletriyi boy. nundan tutarak, gefketli bir tavır ta- kmıyor. Mağnezyum ampulleri boğuk seslerle infilâk ediyor, Aerkgöz fotoğ. rafçılar, gazete idarehanelerine doğru kosmıya baslıyorlar. Marlen de, eliyle veda ederek vagona çıkıyor. Bir sevki- tab'fyle, basımı, kırmızı mantolu meç bul kadına doğru çeviriyorum. Çehre. si, ümitsizlikten sapsarı kesilmiş. Hep yalnız duruyor. Tren sallanarak duman erkarıyor. Kontrolcular bağırıyorlar, Birdenbire, bir çift, koşarak geliyor. Erkek solu- yor... Kâdm, sıska ve kıvırcık saçlıdır. İkisinin de başı açıktır, paltosuzdur, bagnjları yoktur. Erkeğin üzerinde bir smokinle beyaz yelek ve göğsünde sun'i bir papatya var. Kadın ise koyu sarı ipekten bir rob giymiştir. Tren hareket ediyor, onlar da elleriyle bir sürü hareket yapıyorlar. Kontro'eular onları kavrıyarak bir vesona tıkivor. lar. Gazsteciler alay ederek bu bekle- nilmedik sahnenin fotoğraflarını alı yorlar. İ Güvde bie mura"erivet i Marlen, kompartimanınm dar yatağı | üzerinde, paket'eri ve valizleri arasm. da oturuyor. Sadece şapkasmı çıkar - mıştır, Ve yanağı üzerine düşmüş olan uzun, sarı sac demetini eliyle yukarı. ya do”ru kaldırıyor. — Bu adamlar ciddan tahammülsüz. İnsan altı ay için gitti mi, onların na- zarında tekrar yabanet oluyor. Fena & damlar değil, fakat hiebir sey affet. mezler, Her gün, muvaffakıyeti yeni den e'de etmek, her gün yeni bir mu. zafferiyöt kazanmak lâzım. Nevyorkta bunu iyi hiscettim. İngilterede çevir- diğim bir filmi için bana kızıyorlar, Ho Kvudda bınu nasıl karşılıyacaklar? Ben, büyük D'trih olan ben, öyle his- sediyorum ki, her şeye yeniden dala, mam, onları tekrar kazanmam Tâzım- “gelerek, Halbuki, o kadar bitkinim ki... Mantozunu çıkarmadan uzarm'»#tır. Ben hiçbir şey söylemiyorum. Bans m —— nist Partisi büyük organlarından İz- vestiya gizetezini de yülarca bu adamın idareslae tevdi: etmek: kendisine karşı duyduğu itimadı bir de bu suretle İz- bar etmişti, Bu zat ta İzvestiya Başmuharrirli ğisdin geçen yıl selsdlip (Troekici) ve (Yaban divlet'er'n casusu) olmak cürümleriyle mubakeme edilmiş ve 10 yü bap'e mahküm edilmişti, Diğsr maznunlar da Şovystler Birliği teriinin mal sahalarında muhte- TE Kizmetls-4- bulunmuş ve yakm za- | manlara kı'or ksadlerin» mühim va- zifelsr tevdi edilmiş meşhur simalar- dandır, yi gülümsemeye çalışıyor. Sonra > duvara doğru çeviriyor. Uzun v* ellerinin çözüldüğünü, geri kim bir hareketle yatağa görüyorum. Uyuyor. Yavaşça ayarı? çıkarıyorum. Tren o şekilde tan:'m edimi K dört gün müddetle içinde kalan YO cular, orada bütün tetirahatlerisİ min edebiliyorlar. Herkesin bir kabi neye malik olduğu hususi 5 ayrıca da gündüzleri kai celeri açılan ve biribirlerinde” perdelerle ayrılan dar yataklı e lar vardır. Bundan başka bir röstoran ve içinde berber, bel — Gu ve radyo bulunan bir vagon d8 Ve, nihayet trenin arkasına de ir li bir vagon , bar takılmıştır. yeti Oruya gidiyorum... Hemen kimseler yok. Yolcular Ya bagajı açıyorlar! yahud da girmdiden uyup rib çift var. g On'nra baktığımı görünce, erd Tümsliyor, bana göz kırpıyor ve pe beni, kendileriyle beraber içki : Buna bir mâni görmüyor ve yeri rma oturuyorum. Birkaç kısa sonra, bana derhal kendilerinde? > ediyorlar, bir ay kalmak üzere “ yorka gelmişlerdi, alelâcele mecburiyetindeydiler ve bir ziya 5 daha treni kagıracaklardı, Otelâ mış olan bagajları on'ara bilâns”* hak edecekti, Aslen Arizona Tarı da Vilkokstu. sö Bir hayli konuştuktan sonr# ye yorgunluk alâmetleri gi j Onlarm yanmdan ayrılıyoru” e bir sigara yakıyor ve arka sahanlığ çarkıyorum. davet ediyor. se sediyorlar, Garbi Amerikada nasında saatlerini şaşırdıklarmd!” nin Flagstaff gehrindi o” t lendiler ve ladı, ge Şiddetli, fakat geçici olda len bir yağmur, yüzümü gö i kadındır. Hareketsiz bir tukta oturmaktadır. Onun yanma oturuyorum. uzun bir zaman geşiyor. Bilmen! evve'â onun süz söyliyeteğini »i yorum ve fithakika, par” virmed'ği halde sesini — Ditrihle mi seyahat Siz sinemayla mı meşgul ol Çabucak hayır, diyorum « ge inkisarı hayale uğrattığını rum . ve hemen ayni cuma geşiyorum. — Ya siz? Holivuda mi vuz? gk 7 Kerene ridectğim 2 Herhiii Basta ei olduğumu ke nuz? m — Siremayla mr mena ge Bu defa cevab vermiyor” g0 wn bir şülküttan sonra devi” rum, di — Biraz evvel, gürdş v dum, gi — Evet, ben sizi sürdün sr dn dolaşryordunuz palibe? e TD zin bir polis, vevehut da ne 9 hafız'armdan olduğunuzu vE dan fena bir hare'ettan âlleindilm, Ne #'ve e bir ta bulamssım? Pen Marlen 1 hita etmivrum, Sakat onun besliyorum. (Devami