Dış Siyasa: Medeni — — dünyanın aksülameli Yazan : Şekip Gündüz Japon tayyareleri Çindeki İngiliz sefirinin otomobilini mitralyözle tara. yıp betbaht adamın belkemiğine kur. şun sıktıkları günlerde Londra buku. meti Tokyoya “şiddetli”" bir nota gön. dermişti. O zaman, Tokyonun cevabı henüz hazırlanmadan, biz bu sütunda göyle bir tahmin yürütmüştük : *“Japon hükümeti bu notaya yüzde yüz menfi bir cevab verecektir, Zira Tokyo, notalarla ıslahı mümkün olmı. yan bir cihan felâketi halini almıştır. Onun cevabi notasımda, “eh... ne ya. palım? Kabahat İngiliz sefirindedir, O, tayyarelerimizin ateş sahası içine gelmiş ve istiye istiye kendini vurdur. muştur. Sefiriniz zorla elimizi kana bulattığı için bizim sizden tarziye is. temiye hakkımız vardır.,, demesi bile kabildir.., Çok geçmedi, meselenin tahmin et. tiğimiz tecelliye ulaştığı görüldü. Amerika Cumhurrelsi Ruzveltin Şi. kago nutku ve Amerikanm Uzak Şark hâdiselerinde Japonyaya açıkça âaleyh- tar bir tavır takınması da, bugün, Her tarafta “beklenilmedik bir hâdi: se", bir “sürpriz” suretinde telâkki e- diliyor, Biz ise yine bu sütunlarda Üc ay evvel, iki ay evvel ve bir ay evvel yani muhtelif zamanlarda bunun bir “tarihi zaruret" olduğunu söylediği. mizi hatırlryoruz. Acaba bu iki isabetimizi göze vur. maktân maksadımız nedir? Kendimizde peygamberane kehanet. Terde bulunmuş olmak gibi bir kudret mi vehmediyoruz? Hayır... Bu iki tahminde hiçbir fev. kalâdelik olduğuna kani değiliz ki bu günkü söylediklerimizde böyle bir kast aranabilsin. Idam Talıbıyle Seyit iz 8 (Hususi) — Tünceli nin elebaşrsı Seyid dumumilik — tarafından esine — sevkedildiler. — vE sergerdelerin Türk Cumhuriyet Bayramımızda Ankaranın misafirleri Iran Hariciye Nazırı da geliyor Dost İranm hariciye nazırı Samyi bu aym yirmisinde Ankarada bulun - mak Üzere İstanbula gelecektir, Dost ve müttefik devletin hariciye nazırı ağlebi ihtimal ayın 19 unda İstanbul. la gelecek ve o gün Ankaraya hareket ederek aym 20 sinde Ankarada bulu. nacaktır. Dost memleket nazırı şimdi Alman. yada bulunmaktadır. Ziyaret resmi o. Jacâktır. Yunan Başvekili Atina, 7 (A. A.) — Bağvekil M. Me. taksasın Ankara seyahatinde kendisi. ne aşağıdaki zevat refakat edecektir: Orta Elçi M; Papadakis, Hariciyo Nezareti daire direktörlerinden M. Romanos, Kustaz ve Andrulis, Başve- kâlet yaveri binbaşr Erbilis, Hariciye nezareti ataşelerinden M. Papadopu. lcı. Atina ajansı genel direktörü M. Ve. klarellis de heyete refakat edecektir. Balkan Erkâmhatbiye Reisleri içtimar Balkan Erkânıharbiye reisleri içti. Mm41 bu ayın 28 inde Ankarada yapı. heıktq. Bu toplantı ikinci içtima ola. BıYkınlı ııılsı!'lrler ertesi gunu bü. ı ! “Biz sadece Jâponyayı iyi tanımış olduğumuzu ve Uzak Şark hâdiseleri. ni iyi bir zaviyeden görmüş bulundu. ğumuzu ve görmekte devam attiğimi. ı zi iddia edeceğiz. Zıra, Amerika tara. fımdan, dünya sıyasa alanıma yapılan q son çıkışı, Japonyanm bıyık altımndan gülerek karşılıyacağınt bildiren dün. kü yazımız da bugün hâdiseler ve ge- len haberler tarafından tamamiyle te. yid ve ispat edilmişlir. Dünya sulhünü korumak mı ,(istiyo. ruz? Akdenizden korsanlığı, İspanya. dan canavarlığı kaldırmak mı istiyo. ruz? Bazı Avrupa milletlerinden, baş. ka milletlerin dahill sıyasalarma mü. dahale etmemelerini mi istiyoruz? Gizli politikanın, kulis pazarlıklarmın, umumi endişenin bertaraf olmasını mı istiyoruz? Bunların temini her şeyden evvel Uzak Şark - işine, Uzak Şark belâsna bir nihayet vermekle mümkündür. Zira dünyanın bugünkü haline girişinde, 932 de bu Uzak Şark. tan alman Mançuo kuo nümunesinin fevkalâde büyük bir rölü almuştur. Ve dünyanım bugünkü halinden çıka- mamasında en büyük rolü oynıyan yi- ne ayni Uzak Şarkta yeni bir Mançuo kuo nümunesi verilmek İistenmiş ol- ması keyfiyetidir. Japonyanım Milletler Cemiyeti ve Amerika kargısında hâlâ “ben - bildi. ğimden vazgeçmem. İstediğimi yapa- cağım” demesi, dünyayı batırmak, medeniyeti mahvetmek istemesi mâ. nasına alınmazsa ve bu- manada ba. reketler kargısında medeniyetin - ve dünyanm reaksiyonu en kuvvetli mü. eyyidelere malik bulunmazsa bu dün. ya hakikaten batar ve bu medeniyet hakikaten mahvolur. üöp GÜNDÜZ. BAA G ae ceZzaslı Rıza ve avenesi - ağır ceza mahkemesıne verildi ceza kanununun 149 uncu maddesinin ikinci ve üçücü fıkralarına göre cezalan dırılmasını istemiştir. * Wt Türk ceza kanununun maddesi şudur (Madde 149 — Her kim hükümet aleyhine halkı silâh ile isyana veya Türkiye ahalisini birbiri aleyhine silâh landıran müukateleye teşvik eylerse, 15 seneden aşağı olmamak üzere, ağır hap. se konulur. Eğer bu teşvik 'neticesi olarak isyan veya kıtal zuhur etmiş isce bunâ gebebi- yet veren veyahut asilere kumanda eden kimseler idam ölünur, Bu isyana iştirak etmiş - olanlar altı seneden az olmamak üzere ağır hapse Adliye binasında Yangın başlangıcı tehlikeli olmadı Dün yeni postane arkasında, posta- neye ait kömlrlerin kızıştığı görülmüş itfaiyeye telefon edilmiştir. Gelen itfa- iye açtığı kömürlen'n üzerine *u sık- miştir. Bu sabahki gazetelerin yazdığı gibi 149 uncu alevler çıkmamış ve adliye binası bir tehlikeye maruz kalmamıştır. Italyada dahili istikraz yapılıyor Roma, S (A. A.) — Kiısmen 1941 Roma. beynelmilel sergisinin masraf . larıma karşılık olmak üzere 400 mil. yon liretlik bir istikraz çıkarılması kararlaştırılmıştır. Bu istikraz, dama muharrer 500 liretlik 800 bin tahvil. den terekküb edecek ve yüzde beş fa. iz getirecektir, HABER -— “Akşam postast Ka Istanbul ' Üniversitesinîn randmanı 189 genç tabip Memleket ve ulus sevgilerindeki şahsi feragat Döse'u nisbetinde bizi Üni versiteye bağlamış olacaktır Yazan: Nizametlin Nazif İstanbul Üniversitesi ders yılma Birdi. Gençler yeni bir hızla, bilgi ka- lesine saldırmış bulunuyorlar. İstanbul Üniversitesinin, kadrosu içinde yer alan gençliğe bu yil geçen yıldan çok faydalr olabilmesini te. menni ederim. ... . — İstanbul Üniversitesinin çarhla. rından göçen yı! aldığımız randmanı beğeniyor muyuz? — Elbette beğeniyoruz... — Bu randmanı çokluk ve kıymet bakımlarından — memleket” — irfanma faydalı olmuş addediyor muyuz? — Hayhay... — Memleket ırfa:ıı tatmin edilmiş midir? — Zira memleket o kadar derecesi yüksek, o kadar Sayısı bol bir münev. ver kütle kazanmak hırst içindedir ki bu harsın İstanbul Üniyersitesinin bu yıl verdiği bilânço ile tatmin edilmiş olacağını sanmak mumkıhı değildir. * Evef mümkün değildir. Üniversite. ye, dünyanm en Zor sahasında başar. dığı işleri beğendiğimizi göylemek na. sıl bir vatandaşlık vazifesi ise, randı. manını hiç olmazsa bir misli daha art- tiramamasıma sebeb olan — paslardan çarhlarını temizlemesini istemek de üzerimize düşen ayrr bir vazifodir. " Üniversite ynlnıı irfan kadromuza 189 münevver kazandırmış olmuyor, ayni zamanda sağlık ordumuzun 189 muh- telif mıntakada 189 yeni karargâh ku. Tabilmesine de imkân vermiş oluyor. Memlekette girişilmiş bulunan sağ. lik mücadelesinde tıp kadromuza te. vecclih eden vazifeyi, mesuliyetinin bü yüklüğünü ve zorluğunu bilerek kabul edecek olan bu 189 genç tabib, bizi, memleket ve ulus sevgilerindeki “şah. «i ferağat” dose'u nispetinde üniversi. teye bağlamış olacaktır. Bu yıl 189 diploma dağıtan tıp fa. kültesi bu adedi gelecek yıllar daha çoğultamaz mı? Çoğaltmaması için çoğaltamaması. na sebeb olan yanlışlıkları mutlaka ve bir an evvel tasfiye etmesi lâzımdır. Bunların başında imtihan usülleri ve imtihanların “cereyan tarzı" geliyor. Bu yıl tıb fakültesinin bazr smifla. rında tek bir dersten kalan talebenin sayısı hiç ihmal edilemiyecek dere- cededir. Düşününüz bir kere... Talebe bir ders grupundan, faraza “teşrih, fiziyoloji, ensaç ve kimya,, dan imti. han yeriyor, yalnız kimyadan muyaf. fak olamamış Sayılryor ve sınıfta kea. İtyor, Bu talebe bu yıl, kimyadan gay- Ti derslerden en mükemmel notlari al. miş olsa, gelecek yıl, yine, bir daha | — ayni derslerden İratihana — çekilmesi lâzım. Bu ne işkencedir! Hele talebe fakirse iş büsbütün feci. dir: 1 — Yüurddâ kalryorsa mutlaka çı. karılacaktır. 2 — Askeri kısımdaysa mutlaka a. laya gönderilecektir. 3 — Belki babası, anası bu halden kızıp Üniversiteye devam etmesini mümkün kılan fedakârlıklara devam etmek istemiyecekler dir. İlâh... Burada da Üniversitenin diğer bazı şubelerindeki şartlar tatbik edilemez mi? Kimya dedim de hatırıma geldi. Kimya dersi bu yıl bazı smıflarda hakikaten büyük facialar yapmıştır. Bunun Ordinaryliz Profesörü Dr. Lip- gitz notları veren yegâne salâhiyet. tir. E, bu salâhiyet dil bilmiyör. 'reı-. cüman doçent b hıtqh_v mu - Bulunur a... İnsanlık - hali bu . yandınız .. Acaba bu yıl - kimyadan dönen ta. lebeler arasında bu tarzda "yınmış olanlar yoök mudur? Kıymetli bir mü. nevvor olduğunu bildiğimiz tıb fakül. tes! dekanı bu cihet üzerinde biraz daha fazla meşgul olsa, sanırım ki fa. kültelerinin randmanı — bugünkü yüzdelerinden — çok — yukarıya çı. kar, Pek haklı olarak — şöy - le bir talepte bulunmak mümkündür: 'Tek dersten dönen, (bilhassa kimya- dan dönen) talebeler bu yıl dil bilen ve doğrudan doğruya not vermek hak. kını haiz olan profesörler tarafından bir kere daha imtihan edilmelidirler. N'ıııuhNAZlF Konya vapuru Iskenderunda Türklerin fevkalâde tezahürleriyle karşılandı Antakya 7 (Hususi) — İskeadenina ilk gelen Türk yapuru, Konya, hiç bir proğram olmadığı halde Türk ve Ale- vilerle diğer Hataylıların sonsuz teza- hüratına vesile teşkil etmiştir. İlk Türk vapurunu görmek, Cılgala- nan Türk bayrağını öpmek için - civari böyterten. Amtakyadan binlerce Türk | İskenderuna koşmuştu. Vaptir idken » derun limanına gizince kayıklar ve mo- törlerle beş bin Tück vapurun ttrafını çevirdi. Fakat bu esnada bir hâlitce çık- masma ramak kaldı. İnzibatı temin e- demiyecekleri vahimesine düşen polis- temiz vapura pis kıyafetle (!) pirile - miyeceği bahanesiyle halkr varurdan uzaklaştırmağa başladılar. Geminin süvarisi Adil kaptan, der - hal icap eden yerlere müracaât etti. Bu nun üzerine sandallar serbest bıra - kıklı. Halk vapuna çıktı. Türk bayra » ğina yüzünü sürenler ağlıyoz ve vapur da bulunanları da ağlatıyordu. Bu hal tam altı saat sürdü. Konya vaptırtına gelenler çayla ağırlandılar. Seçimi kontrol komisyonu Cenevre, 7 (ALA.) — Milletler Ce- miyeti konseyi İskenderun Sancağında yapılacak ilk intihabatı kontrola mur beş kişilik komisyonun azasını ta- yin etmiğtir! Azalar bir Belçikalı, bir Holindalı, bir tagiliz, bir Norveçli, bir İswiçreli- dir. Buü azalar tayinlerini kabul etmişler- dir, 11 Teşrinievvelde Cenevrele - bu- luşatak ve sonra Sancağa gidecekler - dir. Vekiller heyeti Ankara, 8 (Telefonla) — Dün ak - şam üzeri Celâl Bayarın reisliği altın - da yapılan İcra Vekilleri heyeti top - lantısı geç vakte kadar sürdü, $ —— Yeni mebus — namzetleri Meclisin açılmasından evvel yapılaca- A anlaşılan mebus intihabında üç mün. halden birine Başvekâlet sabık hususi kalem müdürü sefaret müsteşarı pyeli Vedidin partice namzet ıC—dlıutL söylenmektedir Denizde yıngııı & Silivriden Zonguldağa saman götür- mekte olan Abdullah kaptâna ait motör bu sabah Ahırkapı önlerinde yanmaya başlamıştır. Tufaiye Çağrılmış. motör yanmadan söndürülm 'alnrız motördeki sa. / 8 İLKTEŞRİN — 1937 Müsamereci talebe DUNRU yaztmı oküyan bir af kadaş (1): "Hayret ettim, de- di; sen talebenin - tiyatro oynımll' ne kadar heves ettiğini bilmiyor mü- sün? Her yıl mekteblerde talebe ınü—’ samere vermek ve bu müsamernede kik | çük veya büyük bir piyesi temsil eti mek-ister, Halk evleri gençleri di | temsil kolları teşkil edip birtakım pi | yesler oynuyorlar. Bütün bunları unus tup gençlerde tiyatro aşkı, hevesi ol madiğını, tiyatro mektebine çok mü « | racaat olmamasını tabil gördüğünü | söylüyorsun. Gerçekten hayret ettimi sen hiç etrafma bakmityor musurni ...W İ Asıl işim mekteblerde olduğu içif talebenin müsamere tertibine ne kâ- dâr heves ettiğini bilirim, Halk evleri gençlerimin - ki çoğu mekteb veyaünik versite talebesidir - tiyatro faaliyeti | lerinden de haberim var; hatta sırf onlar için yazılmış manzum, ııe.nı" bir tiyatro edebiyatı bulunduğunu Üî unutmuyorum, Fakat, âdetlerim hilil fıma, dünkü fikrimde ımrar edeceğim Talebede görülen müsamere tertibl “temsil” hevesl gerçekten tiyatro a4f- kt değildir; hele o hevesin tiyatrö mektebine götürmesi hiç beklenilme& Müsamereye, temsile heves eden tâs lebe arasında çalışkanları yoktur miyeceğim; fakat gayet azdır. risi mekteb inzıbatına, muntazam çalışmaya zor tahammül eden, lerin çoğunda kötü numara alan cuklardır. Onlarda, arkadaşlarının Taşmasını sersemlik sayan; ni yetişmiş, üstün kimseler bir ruh sezilir. Seziiir değil, bunu çıkça söylerler, Onların tiyatro tebine gitmeleri pek kabil günkü © mektebin de inzibatını edemezler, Onlar hemen sahneye Çi Mak, kendilerini göstermek isterler: Zaten müsamere, - “temsil” hev; gösteren gerek çalışkan, gerek temii Ieı Malelaş, DU işi Gelnen Dermyen vasli bir oyun, bir eğlence sayar. En muv: fak olanlar arasımnda bile tiyatro natini kendilerine meslek edinmek İ tiyenler, hiç yoktur denecek azdır. İçlerinden heveskâr, * gçıkar, Halbuki tiyatro —mektebi, yatro sanatini sadece bir. oyun mıyan, onu ciddiye alıp kendine m lek edinmek istiyen talebe arar, Hi hangi bir ihtisas mektebi, heveski sleyhindedir, öyle olmağa mecburdi Bütün bunlara . her memleket Kkımın öldüğü gibi - bizim hall asirdır bir tiyatro edebiyatları duğu, büyük sahne sanatkârları tirmiş oldukları haldeo Avrupa mi leri de aktöre, aktörlüğe pek hürmt' le bakmazlar, O halde tiyatro mektebi açılmı doğru, lüzumlu bülmüyör müyut” Bilâkis. O mekteb gençlerimizde * yatro hevesinin uyanmasına sebeb © labilir. Zaten herhangi yeni bir mü” : teb, bir ihtiyacı karşılamak için ğll, o ihtiyaer yaratmak için ”i İ Yıllar geçtikçe o da talebe bulur. — 4 Nurullah ATAÇ (1) Hiraf edeyim bi bu arkü movhum bir şahtatır, y Garbi Anado manevraları .: (Baş tarafı 1 bir Ürenle manevra sahasına hareket * |* yer, u Izmirde İzmir 8 (Telefoala) — Birinci ordü t tişi 'örgünerel Fahreddin Altay, Traki'i Âi , nel müfettişi Kâzım Dirik, korgenersl Omurdağ, Sahit Seyum, Cemil Cahit mir, İnönü vapurile buraya geldiler. lıdılyeler Fğe manevralarında hazır 'yük rütbeli askerlerimize verilmek Ü tanbul darpbanesine ismarlanmış ol0 datyeler bitirilmiş dün' başvekâlete SÖT E miştir. e $ bin adet basılmış olanr — mad santim genişliğinde sarı renkte v yapılmıştır. İ