Pariste “ Yalan Fransız zabıtası gazetecilere muamelesini nasıl Kanuni “talıkikat ve takibatı işkü) etmemek,, kaygusiyle vuku bulmuş b.r hâdiseyi saklıyan polisle gâzeteiine heyecanı (haberler yetiştirmek işti, yen gazeteci arasında ötedenbeti, ber memlekette dalma mücadele ve yapılır; meselenin iç yüzünü evvel öğrenmek yarışı... Bu iki şahsiyet arasında #rk sık i lâflar çıkar ve bu ihtilâflar bazan eğ- lenceli,'bazan da hiç hoş olmıyan sah- neler ve vak'alar doğurur. Bu “hoş olmıyan vaziyetler,, ekseri- ya gazetecilerin başlarına gelir. Mese- lâ gazeteci filân daire âmirinin vazife itibariyle alâkadar bulunduğu bir res- mi müessesede bir hâdise cereyan etti- ğini havâdis şeklinde yazar. O âmir he- men “tekzib, i dayar ve aynen neşri- ni İster. Gazete, mevzuu bahis hâdisenin ce- reyân etti bir bakıma isbat edebi- lecek vaziyettedir; fakat göstereceği şahitler © zatın emrinde bulunduğu için isbat edemez. Ya o miri memek mecburiyetini duymakta veya bir onun hususi vazifesi ve salâhiyeti do- | Tayısiyle buna imkân bulamamaktadır Çar ve nâçar susar, Gazeteci en aşağı yirmi bin kişinin | bildiği bir hâdiseden bahsetmiştir. Bu bâdisenin yazılması - şuyuu değil, çün- kü buna maddeten imkân yoktur. - mahzurlu görülünce ertesi gün "tek - zib,, damlar: neşredilir, Zavallı gaze teci mütalez beyan edemez, “ey kai. ler! Yazdığım doğrudur, isterseniz bu- nu hâdisenin dedikodusunu duyan tin- lerce kişiye sorup öğrenebilirsiniz !,, bi- Te diyemez. "Tekzib,, i sineye çeker. Bunu istismar eden rakiplerinin şama- talarma göz yumar. Çekingen ve ketum olan polisler, gâzetecilerin işlerini bir hayli güçleş- tirirler. (Bazı yazı ve fotoğrafların neşri polisin işine gelirse tabil o 23 - man işler değişir.) Zahiri ahbaplığa rağmen, polisle pa- zeteci arasındaki münasebat hiç te sa- mimi değildir. Çünkü iki mesleğin tevlit ettiği, tabil anlaşamamazirk var- dır. Maamafilı, bugün, gazetecileris iyi münasebatta bulunmanın çok daha iyi olduğunu nazarı itibara alan anlayışlı yüksek memürlar sayesinde gazetetiler le polisler epey dostlaşmuşlardır. Aşağı yukarı, dünyanın her tarafın. da hasıl ölan bu tahavvül, bilhassa Fransız gazetecilerini (sevindirmiştir. Çünkü Fransa polisiyle gazetecileri arasındaki ihtilâr, bir aralık © kadar vahim bir bal almıştı ki, adliye sarayı nm bir yerine şöyle bir levha asılmış - ir. “Köpeklerin ve gazetecilerin hüra- dan geçmeleri memnudur!.,. Maamafih o zamanlar, gâzeteriler « kanun müsait olduğu için - Fransız polisinden mükemmel bir intikam 2l - mayı unutmamışlardı. Mademki onla rın yüzlerine kapılarını kapatıyor, ba- vadis vermek istemiyorlardı, şu halde olar da havadis icat edeceklerdi. Ni- tekim öyle yaptılar ve bir çok heye - 284 — #Panim Kıra külçe Olduğumu sından Biiyor? dive söylendi. Bu defa iy! <e mahvoldüm, fakat eğer... ayağa kalktı v6 biddetie vestivre dotru o yürüdü Team vapkasımı almak Üzere numarasını uzattığı saman. kendisine düşman et- | nazikleştirmişti ? Paris polis müdürlüğünde gazetecile- re mahsus mükellef oda canlı ve uydurma haberlerle yalnız polis teşkilâtını değil, kabineyi de he- yecan ve velveleye verdiler. | o“Sirkten kaçarak şehirde dolaşan kaplanlar), (polis mildürünün odasın- daki zehirli yılan), (sokaklarda faali- yette bulunan haydutlar), (şehrin en kalabalık yerlerinde bulunan kuduz fareler), (karısının dostunu hayvanat bahçesindeki boğa yılanına yutturan ko ca) ve daha buna benzer binbir türlü uydurma havadis bir aralık öyle vahim bir vaziyet uyandırdı ki, “tekzip,. ler- le halledilemiyen mesele mebusan meclisine bile aksetti, Neticede İç ay süren “uydurma vadis seferberliği, nden sonra, p müdüriyeti “pes, dedi ve gazetecileri günlük hâdiseler hakkında haberdar etmeğe başlad. O zamandanberi Paris polis mldü - | rünün odası yanındaki bir oda garete- | cilere tahsis edilmiş ve burası hususi te | lefonla gazete idarehânelerine bağlen- mişter, Yeni neşriyat Yeni Türk Eminönü halkevi tarafmdan her ay | çıkarılmakta olan “Yeni Türk,ü ıncı sayısı çıkmıştır. Bu sayrda: H. Namık Orkun, M, Şakir Ülkütaşır, Tahsin Bangıoğlu, Raşit o Gökdemir, | lüsi, Bedriye Yeğinsoy gidi tarınmış im İ zaların yazıları vardır « ! Halk bilgisi haberleri Eminönü halkevi dil, tarih ve edebi. yat şubesi tarafından her ay ç:karılmak tâ olan “Halkbilgisi baberleri,; mecmua sının 70 inci sayısı çıkmıştır. Bu sâyı- da: Şair Eyüp Sabrinin koşmaları) Veh bi Cem Akşun, (İstanbul O masalları), Naki Tezel, (iki desten); H.T. Dağlroğ lu, (Kadirli Tehçesi) O. Bahadıroğlu gi bi tanınmış imzaların yazıları vardır. Halkbilgisi haberleri memleketimiz. de çıkan yegâne ve çok kiymetli folklor i 267 — Önlünde Iki kişi durdu ve Herbör bayretinden dona kaldı. Bunlar RüM Şer! tonla polis bafiyezi Staflorddu. li olu cağım diye murlda efesim tike. İm 288 — Du aralık, Rübi Şarlton, dudakla. İ formalar lisan dersleriyle beraber çık. i Bir hayır sahibi ara- İ 68 numarada Hüseyin imzasiyle aldığı- Kibar hırsız — A EYE HABER — Akşam posisat BÜ geek MEZA Cavap Varalım Kız da Sizi sevmelidir Eğer böyle ise hemen nişanlanır ve üç sene beklersiniz Kavak meydanir.dan K. Atalay im. s#asiyle aldığımız bir mektupta deniyor kis “Aşkr ilk defa olarak sekiz ay ev- vel Lâlelide tattım. O zamana kadar sev mek ve sevilmenin ne olduğunu bilmi. yordum. Sevenlerle alay eder, aşka inanmazdım, Fakat başıma gelince ne amansız bir ateş o olduğunu anladım. Sevgilimi göremediğim için ıstırabım kat kat artıyor, Ailesi çok (o müteassıp insanlar oldukları için onu hemen hiç yalnız sokağa İarakmıyorlar. o Hayata atılmama daha üç sene vâr. Haydi bu kadar müddet bekliyeyim, fakat ya kızı başkasına verirlerse... Çok müşkül mev | kideyim. Bana bir tavsiyede bulunmanı, | 2 riça ederim.,, CEVABIMIZ: Mademki bu kızı şiddetle sunuz, o halde şimdiden ailesine müra. caatle İstiyebilirsiniz, Hayata atılmanız için geçmesi icap eden üç seneyi nişanlı olarak beklemeniz pek âlâ mümkün- dür, Böylece kızın başkasına verilmesi. ne meydan vetmemiş olursunuz, Bunun | la bersber ataba kız da sizi seviyor mu? Hislerinizden haberdar mıdır? Buna da- ir bir şey yazmadığınız için vaziyetiniz üzerinde daha geniş bir miitaleada bu. İanamıyoruz. Unutmaymız ki muvaffak olmanız için kızın da sizi sevmiş olması ilk şarttır. “ Pardaya ,, formaları Ayvansaraydan (M. Y.) imzasiyle mektup gönderen okuyucumuza cevap- tir: Neğrettiğimiz Pardayanlar serisi şimdiye kadar sekiz (kitap olmuştur. Bunlardan yalnız birkaç gür evvel meş. ri tamamlanan “Pardayanın oğlu,, ro. mana ait eksik formalarınızı kütüpha- nemizden tamamlıyabilirsiniz. Esasen bu seviyor- maktadır. Fakat Pardayan serisinin di. ğer romanlarına ait formalar maalesef mevcut değildir. yan genç mektepli Eyüpte Kalenderhane (o Gaddesiride muz bir mektupta deniliyor ki: “Orta okulu bu sene bitirdim. 16 ya, şındayım. Bir annem var. Çok fakir ol duğumuz için bir liveye yatık olarak gir mek teşebbüsünde bulundum. Kabul etmediler, Mektebe girsem bile annem tamamen kimsesiz kalacak, bunun için tahsile devam edememek mecburiyetin- deyim. Bana bir iş verecek bir hayır se. Ver zat çıkar ümidiyle bu vaziyetimi ga- zetenize yazmanızı rica ederim, Annemi sığındıracak bir yer bulu- | nursa ben tahsile devam et rum, Olamazsa herhangi bir İşte çalış- mak arzusundayım. İstiyenlerin yuka- redaki adresime bildirmeleri TİM.,, mecmuasıdır. Bu İlmi mecmuayı Tarih. gilere, cdebiyatçılara ve dilcilere tavsiye | ederiz, l yah Ri sa doğr tedi ve elini uzat orun çehresind hir tahavyli gördü, bakışlarında hüzün ve | Şüpi i onu bir hayli üzmüş. | maruz ıstırap gibi bir şev Kaldığı ölüm tehi t0. | Bize öyl i böyleze kolaylıkla çıkarıldı. | İ sık sik toplanarak ha der ve güzel bacak m Şikâyetler, temenniler Bir gazinodaki garip usul Müşteriler iki defa bir şey içmeğe mecbur edilir mi ? “H. M, Ş.,, imzasiyle aldığımız bir | pta şöyle deniliyor: “Geçen cumartesi günü saat Salacak plâjına gitmiştim. Diğer lenler gibi 25 kuruş banyo ücreti ver- dim, fakat içeride (soyunmak için bir kabine aradım, o bulamadım. Nihayet plâj sahibi bana soyunmak için açıkta bir yer gösterdi. Çarnaçar orada 80; klum ve eşyamı bir adaşı teslim rek denize girdim, Banyodan s« karıdaki gazinoda bir kahr dan sonra, biraz iler'de bir ran bir arkadağımın yanı, man garson baş utuma dik bir şey içmek mecburiyetinde olduğu. | öyledi, Üç beş masa ötede içtiğimi gördüğü halde tekrar bir mekti üşte | ge ttiğim za- ; tekrar | mu kahve | şey | içirmekte ısrar etti, nihayet ik'nci defa | bir şey içmek mecburiyetinde kaldım. Bu doğru müdür?,, Okuyucumuz şikâyetinde haklıdır. geliyor ki garsonun bu mua. melesi swiece şahsi ve para kazanmak gayretindendir. Gazino bundan haberi olmadığını zannediyo- | rüz; Gazino müstericinin iyi kontrol etmesi ayni zamanda müşle- ri kaçırmamak noktasından kendi men. | faati içabındandır, Bu satırlarla kendisi ni ikaz etmiş olacağımızı umuyoruz. Altın yiyen > beygirler ! Almanyada kaçakçılık tekâmül ediyor Almanyadan sermaye ihraç edenler, ölüm cezasma çarpılırlar. Fakat insan ların buluşları .ân.ütenahidir Al man sermayesi her şeye rağmen hudut haricine çıkmakta devam ediyor, Kurnaz bir sermayedar, bundan bir müddet evvel, bakın ne yapmıştır: adam, daha Hitlerin 800 bin marklık Fransız eshamı almıştı. Bir gün, Fransız kumpanyasma bir mek tup yazarak, bu eshamı kaybetti binaenaleyh numaralarını gönderi ve icap &den işin yapılmasını bildirmiş müstecirinin garsonları ve Bu zengin mevkii iktidara gelişinden evvel, tir. Bunu mütcakip te bütün eshamı yakmıştır , Altı ay sonra, Fransız şirketi, bu | © iş için Parise gelmiş olan mevzuu ba his Alman sermayedarına, yaktığı es hamın yerine diğer eshamı vermiş ve pa ta böylece, çok basit bir şekille AT man hudutları haricine çıkmıştır. Bir Alman da, bütün servetini eski bir otomobille harice çıkarmış, oo hiç kimse bundan şüphelenmemiştir. Çünkü, kurnaz adam eski arsbası nm bazı ufak tefek alesamını halis plâtinden imal ettirmiştir. Diğer bir sermayedar da, © ecnebi memleketindeki suğ ortağına bir çok at Tar satmıştır, Bu atlara, arpavla beraber altın da yedirilmişti. Bittabi bütün atlar, bu alışmadıkları yemden öldüller; fakat Alman hududu Altınlar haricinde... Cellâdın kanlı baltası tirdikça, kaçakçılık usul! ediyo: Cc te en a tilmen 29 — “Tvek, diye murıldandı, sağ ve salim o'arak kurtuldum”, Stafford biz ke. narda dürüyurdu. Rbi devam etil; “Ağahe yimin bana çeklirdiklerini bir bilseniz! Mu hakkak ki deliş di. Böni kaçultuğı o akşam Dünyan güzel bacâ bir kızı,, gi ya kn inin 09 ak yn ir bl çıkan giy u içir iatingef Mist Bi turlar yes a hiyelir / ( ür. raki Buranma ve o manlar e bacakları ranovs e yoktu. 3: yak Baranovatın bacekları lerinden d'zlerine ve dizi sf larma kadar kuvvetli, Müt 4 mahir birer dansöz baca kalmıyor, ayrı zamanda güzellik taşıyor, Sanatkâr'diyor ki: “BU hangi zaviyeden seyre kusurlu bit yanına ras i Baranova, diğer balet di g bi bacaklarında adale pedi tir. Yani dansetmek neticeyi ları kadın bacağı olmaktâ daleli birer erkek bacağ! miştir. e çe Takdirkâr m eğ ne göre, Baranovanın z daretçlin olmaktan ziyade ve rün adalelerini andırmaki* düz ve gayet güzel gurett? miş adaleler. Baranova, ucunda dansettiği zamani” tâ sıkışmıyor gibi görül Bacaklarınm bu dere” “va kendisine bildirildiği ; ii a hayret içinde gelme gey klarırım, vasatın erke / s*1iğe malik olduğunu bil kat onlar, artistieri yay yif yoki siyeti olduğundan haberi We Dansözlerin bacaklar y masmmı, tabli bir sey ta Tensaibi ve biçimleri mek susl © bir takdiri celbef kendisini sahnede zarif İatsiracak vasıtalar 59 Fransızlar, İngiliz ve gı” nispetle bacak güzelliği” ça hemmiyet vermekte sam'armdan, höykelt : toğrafçılarından te Nİ NN ? ederler. Ve bunl Li ar ar te” bir taşla iki kuş la söylüyordu. Evet # neler tertip ettiğini la bir yatın a tunu tuttuğunuz y