f A Yazan : Şarlot Prim KA tercüme kalb ve his romanı Gen; - 1 — aA SA AR AA e K el ğ “":ılıî"""' İayanıp da, bah %m geç Mehtaba bürünmüş Slnadan ı"'_""'m. Rözlerinden atüyordu * Yaşlar döküldüğü ı.,",:îıb..,. Waa Si M * Yyak , diye, düşündü &, — Pllüya “.ub"'l' daka beş saat Tengini değiştir te ae TESÜ Boçm S Gerid, Hai Veyn bunün N RBözl ' m:ıl;ı""" bir ruya gör eh kizla berabe Yözüne sarih dü- T Ayai dam altında ti A TE TU - & Te Ta yukardan nehre akan — bir küçük çağlayanın çıkardığı şesler arasında.. ve lordla beraber Zideceklerini ha * gideceğini dü kendini kaybedi Çekti, Acaba ken Kti y tyn adeta dî'irıl Za ne a run bu güzel çehredle azametli olmakla v..,n Pöyliye beraber tatlı tezahürünü seyretti. Son- x T * MA x &e 'eti . Tülygiyt At komiy; tenezzül ede | ** ü ı“ryı — Bundan mağrur bir kız olamaz! men_ Hwî u kahvealti masa: nda | Hükmüne vardı. e çiek LA Si ea Kızın gürürü kendişini pek alâka- İüay » Saları $ Bir güneş gibi : K h Mt bade hir şekild dar etmiyordu. Şatoda nasıl olsa bir Nut #ekilde top | hafta kaldıktan sönra gidecek belki de Leydi Lilyes'in yüzünü avdette birda ha göremiyecekti. Ömrünün bir hafta- lık zamanını Böyle bir cennette geçir- dikten sonra tekrar dünyaya dönecek bir adamdı. İşte bu kadar., Kitaplardan birinde, aya Sçık olarak, bu aşk uğrunda ölen bir adamın hikâye Veyii Bt ) N'r' "clıı;ı *mizı bir gül vardı ğ Bölerek nezaketle se *yn, Gotdona v NÇ Kizin elini, Mira yttğını — görünce, zabi K için hayatını fe ayer yatRünu düşündü ee çi kendisine dörkdü, bariz 4 &ğ&h.vı:::hhn fay içip içmedi sini o_lmu'mqıu. Kc:-.ı.lııânîu 6: î—;lLîId İ b €Vap verirken Bt kı;ın_—_.îş:k olması bundan fari ir B EAĞİ N“ugdj ki itadesinin | *” miydi? n ütana, e | ., Damarlarınde setddetli biriptilânın Bi Bd cereyanını hissediyor ve buna karşı ko- Bik, vi h Li yamazka ytldıta Gşık olari bir ateğ bö- hl,!. “f'fl' ç ;:-'_îha Eızırhm.mıh_ A. | Seğine benziyeceğini pek âlâ anlıyordu. Hayy *h;,m'"m günüydü. Gökeç | Heydi Lilyes'den parlak bir yıldız, ken Vüzg Tah Ut Darçası bile bokün disinden hakir bir ateş böceği nerede 8ug hiuh VA İtttg < Lord " ve gürültü. ğ :"*.*#:t" Vülere ğti bulunabilirdi? Lord Odlinin söze başlaması üzerine Veyn kendisini topladı. Gözlerini genç kızın yürzünden ayırdı. Lord - kendisin- den kanal meselesi hakkında izahat is- tiyordu. — Bugün insanlar su altında ve ha- vada dolaşabiliyorlar. Bu gülişle daha neler yapmıya muktedir olabilirler der- siniz? Bu bahis Veyn'in en çok alâkadar olduğu meselelerden biriydi. Ta yuka. Gij ç GA Tüzel bi dedi. Biz hazıtız )h M m' B uç dört sa- “eceğimizi anla- yan tavırla durur- a » Leydi Lilyes'in “Hmez. misi- tıdan nehre akan biz küçük çağla hatitce ek nın çıkardığı sesl da ve gözleri e eli, ğ ler arasında ve gözleri Nt hişşe e Gökündü. | parlıyarak cevap verdi: “Atedemedi, Lord m"'“ Oturmasını Şinin ,,er_’: Yerine getir- — İnsan kuğöretinin hududu yoktur. Dünyanın ihtiyarladığını — söyliyenler var.. Fakat bece dünya daha çocukluk sözle- tüne bakt; :'"' verdiği | devresindedir. eç muh,nd'i','"_"!'l" Leydi Lilyes büyük - bir alâka - ile M kızın iradeyi sin irade- | kendisini dinliyordu. Güzel gözlerini hilıkılm. Burın“:,_ genç mühendisten ayırmadan sordu: i == Baybilnlü — Çocukluğu bu hakle bulunan dün- l g di Daha "'::*"WC ya yetiştiği zaman ne şekle girer acaba? h!ehi.:ıuıiin dörinliki A — Bunu kimse bilemez. İlim henüz 9 Muvaffak lerine Ö- | Çoçukluk halinde, önünde, daha katet- î N Sâklardı, g Olamadan | mek mecburiyetinde bulunduğu birçok Pİr Zarif bi €ydi Lilyes | yo Ivar. Ne olurdu ömrüm uzun olsaydı | Dazan y::m"" tü- | da son keşiflerin ortaya attığı 'ihtimal İ büye dU | Ve KU W' lerden nasi) istifade edilebileceğini gö- j ! & 'ün '“Yuynîîı güneş | rebilseydim! p N — Bunu ben de isterdim. ;- « i,.?'“' de kendi- | | —— Etrafımızda birçok gizli şeyler e £ Oldu, AYatının en ue | var, İnsanlar gün gelecek, bunlarr bi- lı,"':m_ ı*'ıhı_—,mü İ mühen. | rer birer ortaya çıkarmış bulunacaklar. y "ü._fıu.,ğ:* Lilyey vaç beyit o D Eski insanlar, bugünkü - keşifle- *.n Hudaklarında | *i rüyalarında bile görmezlerdi değil | 'q,_, ÜŞ getce dön- | mi? (Devamı yarın) P < _:—o Si heredi — ——— - SSt S Türleşge , , Sohra söz sö. Bi a & aŞ Adamı de bahsettiler. H Gözleçe ” büyük bi zlerimi V. bir hazla €Yn'in yüzüne ,——Mğ_—— 'E âg Nün RMI ğ | 463 sene evvel bugün | Arap ve Berberiler Sabahtan akşama kadar süren kanlı bir harbe giriştiler 150,000© insan öldürüldü Arablarla Berberiler arasındaki — düşman, bk, tarihte zaman zaman Sen Bartelmi kafe, Hlmar kadar Korkünç, tüyler ürpertidi çar, pışmalara yol açmıştır. Burada, bu çarppışmalardnan iki misal ve,| rçceğiz, TAA yılı 20 temmiuz günü. 11f0 sene evvel bügün, Kırvano gelen Borberilerle Araplar karşt kargiya düştüler.. Arah askerleri her yöre 'din kuvveti ile suldıriyor ve çok defa ölümü göze almış ol- duklarmdan müvaffak oluyorlardı. bu kargı laşışta Berkerilerin Arablardan çok — Datün olduğu meydanda 1di.. Arablar, buna rağ, men harp etmeğö karar verdiler. Gazvetlil Eegaf denen bu harbi bir Arab| tarihi yu satırlaria ifade ediyor: “Arab ümerasi bermutat İcliçlarıinin Ka yışlarını kopararak bizzat muhacimata rak ettilence de Berberliler Arabları ihala 'erek eümlesini kılıçtan geçirmişlerdir... Bu mağlübiyet şimali Afrikada büyük bir. kargaşalık tevlit etti. Ahali Jayan ederek bükümetin nzletmiş olduğu bir valiyi tekrar mevkilre getirdi. Emevi bükümdarı Hüşşam bü haberi işi, Hince gen dereca hiddetlendi. Kendi azlettiği walinin tekrar yerine getirilmesinin itade et tiği mana açıktı. Halk feraalını beğenmalyore, du, — Tatikam, dedi intikam alacağım. İsyazır çıkaranları ve İsyanr himaye edenleri — e| şiddetil cezalarla cezalaadıracağım. Hüşşam bu intikam için bir de yemin et.| liklen gonra yeni vali ve emir tayin etme, &e başladı. Fakat Jayan- karşısında tutun-| mak mümkün olmuyordu. Mağlübiyetler bir| birini takip ediyordu. En zon tedbir olarak Kelb aşiretine met, sup Hanzalayı Afrikaya umuml vali tayin| etti: — Her şeye nibayel ver, Düşmanları ma&, Vüp ederek muln ve sükün tesis et.. Zaferden sülh ve sükündür ki halkt bi- Yeni umumü vali Afrika yolunu tuttağu| vakit Herberiler çoktan hazırlığa başlamış üç yüz bindan fazla asker toplamışlardı. Vali vaziyeti pek çabuk anladı. Fakat ne yapabilirdi. Kuçamazdı. Mevcut Kuvvetleri ile de mukabele etmek, harbe girişmek mu, hakkak sürette mahvolmal: demekti Rir gün şehindeki Camit Kebir önünde kürsüye çıktı ve halka nutuk vermeğe baş. ladı. — Bu barp hepimizin ölümü — veya bir kısmımezın sağ kalması İle neticelenecektir. Berberiler galip geldikleri takdinde — kadın, erkek, çoluk goccuk bir tek canlı insab bi rakmayacaklar, keskin Jalıçları — yorulmak| bilmeden, merhamet etmeden — kecsecektir, Dinleyiniz, zurların Önüge Kadar ilerllyen Berberiler vahşi hayvanlar gibi bağrışıyor, ornları Biran burada yanımızda — (arzediniz. ona güre hüküm veriniz. Bu harbr beptmizin Bilâh kullanmamızla kazanabiliriz. Binlerce insan bağrışlılar: — Hepimiz, hepimiz. — O halde herkes slahlanmın. Bir müddet sonra erkeklerle teraber karı | lart ve hemşerilerinin de sıtâhlanmış olduk. ları görüldü. Bu manzara, cesaretin en yükzek Ve erle, gilmesini vermeğe xAfı geldi. Şehrin muha | fazaar bir. kadin ihtiyat kuvvetins birakıl, dıktan sotıra bütün Bür gece hazırlıktan Bon-. Ta sabah namazından sonra çığlıklarla — anl.| dirildi. Harpsabahtan güneş batıncaya kadar din. meden sürdü. — Berberiler hiç görmedikleri bir harple karşılaşıyorlardı. — Küvvetlerinin, | Kat kat üstünlüğüne rağmen şaşırdılar, İnti, Zamı temin edemedikten başka kırdlan ceşa. Tet ve maneviyatı da takyiye edemaden hava Kararırken kaçımaya başladilar. Beksen bin Berberi ile bu miktara yakın Arap, mubarebe sahasında — kanlar içinde kakir ve sağ kalanlar — günlerce cesşetleri Bömmekle uğraş ç Niyazi Ahmet Ton Ton amcanın ilmi — mesalsi Yorgun argın kulübeme döndüm. Yatağıma uzandım. Uyumak üzereyim. Fakat dikkatimi bir manzara celbetti : Bir örümcek bir köşede bir ağ kur - muştu. Kendi de, köşenin en karanlık bir tarafina geçmiş, bekliyordu. Gözü- mü karanlığa alıştırdığım için vazıh su rette görebiliyordum. Odada sinekler uçuyordu. Bunlardan bir tanesi, ağa çarptı: Yazız.ın Kurtulmak için çırpındı sinek. Fa . kat imkânı yok. Örümcek ağı sinek kâ- ğıdından betterdir. — Yakalanan küçük hâyvan, ayağını kanadını, hez kımılda- tışta biraz daha sarılır, biraz daha zin . cirlenir... Zaten kürtaracak vaziyette bile olsa.. İmkân mı var kurtulmasıma?. Demin- denberi köşede pinekliyen örümcek, yerinden fırladı. Mânia atlıyan at nasıl, Koşarsa, öyle koşuyor.. Yahut, başka bir teşbihle, usta bir kanuncunun eli bu saz aleti üzerinde nasıl koşarsa... İşte, sineği, yakaladı. Esir edip karanlık kö- şeye çekti.. Başında uğraşıyor. Ne yapıyor?, Bit kitapta okumuştum: Örümceğin başı Üzerinde yüzlerce gözlü varmış. Bu gözler, bizimkiler gibi müteharrik değilmiş te sabitmiş.. Örmümcek göz. lerinden her biriyle ayrı istikamete ba- karmış. — ÜÖyleyse, odanın her tarafındaki sinekleri ayni zamanda görüyor. — Ne müthiş avcı ! Ş Evet ,ne müthiş avcı!.. Zira, şikârını öldüremiyor da,, Elleri ayakları | bağlı bir surette saklıyor. Arada sırada, iğne- gini ensesine batırarak usatesini emi yor. Sonra, başka bir kahavlatı, yahut, öğle — akşam yemekleri için saklıyor... Taze taze... Köşede.. Serinliğin frijide. rindel, n aB £ » Birdenbire tavan — açıldı.. İçeriye bir takım ipler uzandı. Beni zincirle bağladılar. Bir vinçle yukarı çektiler. Fakat bu da ne?... Kulübemin civa - rında bu derece tertibat ta nasıl hasıl oldu birdenbire, — Ah, âlçak.. Sen buradaydın ha?.. diyorlar. — Fakat ben size ne yaptım? — Daha ne yapacaksın?.. Sen, kurtla kuzu hikâyesini bilmiyor musün? Ku- xunun kurda yaptığı bütüin fenalıkları yaptın... Görüyorum: Dey gibi mahlüklar.. Liliput hikâyeleri gibi.. Sakallarını oynota oynata kahkaha - lar atıp, dişlerini ;öıuriyorlıt. İşte, enseme bir bıçak dayadılar.. — Ölmüyorsun! Meraklanma.. Yal . nız bitaz karını alıyoruz!.. dediler, Çırpındım.. — , Sonra, boynuma bandaj yaptılar. — Bir daha acıkmca yine İçeriz! - deyip uykuya yattılar: Şimdi ben, elim ayağım bağlı, katil- lerimin uyanmasını bekliyorum. Korku ve dehşet içinde... DARLARLI “Birdenbirç uyandım.. Oh.. ç Hakikat değilmiş... Kâbus geçirmi . şim!. Sinek ağların içinde vizıldiyordu. Örümcek hazım üykusuna dalmıştı. Karyolamda ayağa kalktım. Bir dar- be ile ağı bozdum. Örümceği öldürdüm. Sineği azat ettim — Menhüs hayvan.. Melun örümcek ! » diye homurdandım., Sonra, giyindim. İşime gittim. İşim, ağıllarımızdadır. Binlerce inek. lerimiz, koyunlarımız var. Kapıyı aç « tım. İçeriye girdim, Vaktiyle yalnız çocuğuma talisis ettiğim sarı inek beni görünce meledi. Sütünü sağmağa uğra- şıyorlardı. Çoban Recebe: — Naşıl? , dedim. » Nafile efendim. » — Öyleyse sütü adamakıllı azaldı demektir.. Bunu kasaplık hayvanlar a- rasına koy.. — Başüstüne bayım. Hiâlâ: — Mel'un örümcek! -diye düşünü . yorüm . Hatice SÜREYYA Kİ TETNTİ LN AT İstanbul Dördüncü İcra Memurlu. gundan: Hasan Ramiye 2100 lira mukabilinde birinel derecede ipotekli paraya çevril- mesine karar verilen ve tamamına 2776 lira kıymet taktir edilen Langada Bos tancıbaşı mahallesinde Tutmaklıdede sokağında atik 34 mükerrer NO, lı sağ tarafı 2098 ve 2099 harita numaralı Bol tarafr 2133 çap numaralı arkası Be- lediye malı arsalar cephesi tariki âm ile mahdut bir kıt'a arsa elyevm ha « nenin evsafı aşağıda yazılıdır: Bodrum kat — Zemini toprak ve otrafı sıvasız ve basık tavanlı bir oda ve içinde bir kapısı vardır. Zemin kat — Çift kanatlı ve kısmen camlı demir bir kapıdan içeriye giril- dikte zemini karismen bir koridor Üe zerinde bir oda, bir halâ ve zemini ka- rismen ve maltız ocaklı ve sabit teneke Hbir mutfak ve etrafr kısmen beyaz çi ni döşeli bir yıkanma mâhalli vardır. Birinci kat — Tahta merdivenle ç- kılır, bir sofa üzerinde biri küçük ve diğeri cumbalı olmak üzere 3 oda bir halâ. İkinci kat — Bir sofa Üzerinde yan. Tarında iki dolaplı olan bir oda ve zamini çimento ve etrafı divar' korku. luklu tarasa vardır. Bina tam kâğir ve dahili aksam ahşaptır. Sahast — 81 — 75 metre murabbar olup bundan 65 — 75 metre murabbar kâgir hane ve kalan kısmı bahçedir. Binada elektrik tertibatı mevcuddur, Yukarıda evsafı ve mesaha ve hü- dutları gösterilen gayri menkulün ta- mamı açık arttırmaya vaz edilmiştir. Arttırma bedeli pegindir. Arttırmaya iştirak edecek olan müşterilerin kıy- meti muhamminenin yüzde yedi buçuk nisbetnide pey akçesi veya milli bir bankanım teminat mektubunu hâmil olmaları icap eder. Vergi, tanzifat; ten viriye, vakıf icareleri ve tefviz bedeli Batış bedelinden çıkarılacaktır. Yüz. de iki buçuk dellâliye müşteriye aid. dir. Arttırma şartnamesi 30 / T / 937 tarihine müsadif cuma günü dairede mahalli mahsusuna asılacaktır. Birin- €i arttırma 31 / 8 / 937 tarihine mü- Badif salı günü dairemizde- saat on dörtten on altıya kadar icra edilecek birinci artırmada bedeli kıymeti mu- hammenenin ©6 75 ini bulduğu taktir- do üste bırakılır, Akgi taktirde son arttırmanm taahhüdü baki kalmak ü- zere artttrma on beş gün daha tem - did edilerek 15.9.987 tarihine mü- sadif çarşamba günü saat 14 den 16 Ya kadar dairede yapılacak ikinci art- tırma neticesinde en son arttıranın üstünde bırakılacaktır. 2004 NO. ir icra ve iflâa kanununun 126 neı mad- desine tevfikan hakları tapu sicillerile sabit olmatyan ipotekli alacaklarla di- ğer alâkadaranın ve irtifak hakkı sa» hiplerinin bu haklarını ve hususile fa» iz ve masarife dair olan iddialarmı ilân tarihinden itibaren 20 gün zar « fında evrakı Mmüsbiteleriyle - birlikte dairemize bildirmeleri lâzımdır. Aksi taktirde hakları tapu sicilleriyle sabit olmayarlar satış bedelinin paylaşma- sından hâriç kalırlar. Daha fazla malmat almak istiyen. lerin 934 / 4410 No lı dosyada mevcud evrak ve mahallen haciz- ve takdiri kıymet raporunu görüp anlayacakla - rı ilân olunur. (V, P. 1652)