lınhî macera ve aşk e>m>>ı razan: (Vâ - Nü) yyda Sudanlıya dedi ki: “Bütün bu cina- yetleri senin için y apıyorum, sevgilim! Niçin kızıyorsun ? Geçen kısımların hülâsası — | Giridden İtalyaya doğru giden bir gemideyiz. Küçük Osman, papanın evlâtlığı olmuştur. Ben de onun la, Taşıyım, Osmanın muarefe peyda et tiği ve seviştiği Ayda, papaya hedi- ye giden oariyelerin en wyanığı, en akıllısıdır. Onun siyasi roller oyna. ması bDekleriyor. Aydanın kendine âşık altı tane kölesi vârdır. Bunları genç cariyo, Osmana olan aşkı yü- zünden birer birer öldürüyor. . . * Bu gefer, Ayda, girdiği diğer oda- da, pek feci bi rmânzarayla karşılaştı. Zebella gibi bir zenci. Kölelerin en muazzamı, en iri kıyı mı, buydu, Bizim mahut Sümbül nın hâzâ nüshal saniyesiydi. - Gözleri kan çanağına dönmütü. Dudakları ta- kallus etmiş, beyaz ve yamyam dişleri görünüyordu. Ayda heyecanla: — Ramarama! . dedi, Bu, zencinin adıydı. — Ayda,, Sen.. Ben ha? — Evet., Ben.. Fakat sen ne öluyor- sun?, — Ne olduğumu göreceksin.. Zenci, ikl bacağını ayırmıştı. Yere sapsağlam basıyordu. Bacakları bü- külmüştü. Kolları yanma sarkmıştı. Hücüm etmeğe müheyya bir hali var. di. adam, Habeşli de değildi i üstelikl.. — Vuracağım.. dedi. Ayda, sesini yumuşatarak: — Niçin, Ramarama! — Biliyorum.. Beni buraya Fakat vermiyi — Demek k!-nd 1 kurtarmak içi — Yanlış anlama, Ayda., Seni vur- mamımn zebebi, bambaşkadır.. Zannet- me ki beni öldüreceksin diye, canım, kanım fedadır,. Ben, b senin uğrunda feda etmeğe hazırım.. Lâkin ukaxı ne olacak.. için böyle zenciydi Seni keseceğim!, . öldürmek için gr'.ılin,. ben meydan Sana, canı söyliyorsun, — Çünkü her şeyi anladım.. Sen ya, nımdaki kamaralarda kapalı duran iki ki i öldürdün.. Beni de öldürmeğe geldin,. Bunun sebebi, herhalde eski fşıklarını ortadan kaldırmaktır. Ye. niden birini seviyorsun.. Kendini ona hasretmek istiyorsun.. — Bildin. — Gördün mü ya., Bildim., Zenci bir kahkaha attı, — Sus. Hızlı bağırma,, İşitecekler, — İşltsinler.. Korkacak bir gey kal- madı., İlk önce seni, sonra kendimi öl. — Ramarama!.; Ne oluyorsun? — Ne olup ne olmadığımı ben bili- yörum. — Delirdin mi? — Hayır! — Nodir bu halin ya? — Akıllandım! — Hiç de akıllanmışa benzemiyor. Sun. Zira, seni bu derece çıldırmış gör- memiştim. — İşittim, gördüm, Ayda, — Neyi? Sağını ve solunu gösterdi . — Bunları! Kadının kaşları endişeyle çatıldı: — Ya?. — Evet, bu iki kamarada geçen fa, elayı gördüm.. Anlaşılıyordu ki, bu geminin mima, risinde kışkançlık esasları dikkate alm mamıştı. Za bu odaların eaki sahi- | beleri olan cariyeler adam nulmazlardı ki.. Hem on da yalnız yatıp kalkarlardı. Geminin sahibi içlerinden birini gözüne kestir. diği zaman kendi odasına getirirdi. Hoş, yanına da gitseydi aldırdığı mı düreceğim.. Ramarama!. Son süzlerim! dinle! Zenci kaldırdığı bıçağı indirdi, — Söyle., — Vaziyeti anlanuşam, lâkin, “yarı yarıya ! — Nasıl.yarı yarıya? — Şöyle ki, ben, cidden bütün eski asıklarımı orladı dırarak kendimi bir Insana hasretmek istiyorum, — Ah.. Onu bir bulsam, Sudanlı dişlerini gıcırdattı — O kadar asabiyete hacet yuk, sev- gilim! O adanı burada., — Nerode? — Karşımda!.. Sensin Ramarama!. Ben, bütün o füzuli erkekleri ortadan kaldırarak, kendimi sana - hasretmek istiyorum.. Zaten bunu sen de benden kaç defa istem g miydin?.. Düşün- düm, taşındım, nihayet buna karar verdim.. Ve yaptım da yapacağımı iş. bu anda neşeli görmek istiyo- , halbü ki., (Devamı var) KURUN doktoru olurdı Çünkü, cariyelerin . üçüyle dördüyle birden zevk ve safa etmek de eski efendilerin adetleri arasında de. ğil miydi. Fakat simdi vaziyette hayli de; lik vardı, Zira, bunlar cariyeler de, , kölelerdi. Erkeğin izzeti nefsi mcv.'ıu—ı bahisti. Kıskançlığı harekete gelmişti, Bilhassa bir zenci kıskançlığı. Bu Necaetin Atasaguı | | Her gün 16,30 dan 20 ye kadaı | Lâlelide Tayyare apartımanlarında daire| 2 numara 3 de haştalarını kabul eder Cumartesi günleri 14 den 20 ye kadar smwayene parasızdır. H ABER Akşam poslast 1 Çocuk haftası | Hediye hazaııanların adlarını yazıyoruz 26 Habiran tarihli bilmecemizi halle. | denler: BİR ELEKTRİK FENERİ KAZANAN Birinci: Nadide Şen, Be/oglu Nis so- kak 15 numara. KRİSTAL ŞİŞE İÇİNDE BİR BÜYÜK LOSYON KAZANAN İkinci?* Leman, Aksaray Lâleti cad - desi 44. İKİ ŞİŞE ESANS KAZANAN Üçüncü: Kâzım Hızal, Fatih 13 üncü ilk okul. MÜREKKEPLİ KALEM KAZANANLAR 1 — Retai, Edirnekapı Acıçeşme; 2 — İsa, Tramvay Şirketinde Vatman; 3 — H. Mehpare, İstanbul İztiklâl lise. Si 302; 4— Kemal Demir, Şehremini Saray meydanı caddesi; 5 — Şükriye, posta memuru Hikmet Hıfzı kızı; 6 — Zeki, Vefa lisesi 392, 8 — Nüri, Gelen. bevi orta okul, 9 — İclâl Erenköy kız lisesi, 10 — Ziya Denizyollarında ka - marot. BİRER KURŞUN DOLMA KALEM KAZANANLAR 11 —Burhan Hozacı, Edirnekapı Çı. narlıçeşme caddesi; 12 — Mehpâre Or- taköy Sadettin sokak 11; 13 — Yaşar Saylı, Kabataş lisesi 1692; 14 — Tahsin Akbudak, Gazi Osmanpaşa orta mekte- biş 15 — Rahmi Ersavaş, Kabataş lise: si 46 kul; 17 — Suzan Baru, Beyoğlu Tozko- paran, 18 — Muzaifer İstanbul Erekek lişesi 1444, 19 — Yurdagül, Sirkeci es. ki Aydın oteli karşısında 1 No.; 20 — Sabriye Sonat, Kadıköy kız sanat oku. hunda 442 No.; 21 — İ, M. Musli Ka - sımpaşa; 22 — Sen Şefik, Şehremini: 23 — İ. Billür, Iulır*ek:rı Sarmaşık sokak 55: 24 — Hay Kadirga 3 üncü okul, 25 — Mehlika Ortâköy 33 üncü okul, BİRER KALEM TRAŞ KAZANANLAR 26 —Müuzafler 3 üncü ilk okul441; 27 — Ekmekçi Enyer, Şehtetâini;-28 — M. Ersan, Kumkâpı “Nişanca " çıkmazı; 29 — Fatma Mukaddes Şehremini; 30 *— Kemal Dikolcay, Kadırga 3 üncü ilk ekul 31 — Seyfeddin; Kumkapı otta o. | kul; 32 — 8. Dikolcay K. O, O.: 33 — $. Muzaffer, Kumkapı Türkeli-cadde . si: 34 — Meki, Ortaköy Papazoğlu - so- kak 11: 35 — Abdullah — Şehremi 36 —A, Arslancan, Şehremini meydan ca! İ is; Saray lesi, HABER AKSAM POSTASI YOARE Evi Istanbul Ankara Caddesi Posta, kutusu : İstanbul 214 Telgrat adrı 1ŞtâNDU! HABER Yazı işiari telotonu , 22871 idare ve iân 24370 ABONE ŞARTLARI 2508'ler taso e oo . 580 £ 1400 KF * avlik — 150 . 6 — Şevket Kasımpaşa Orta o. | Yazan: Morls Löblan “Yeşil çâyır,, hâdisesinden s;ınra hiç bir şef söylememek için aramızda yemin ettik — Alışık sözü fazladır. Lâkin, böy. | le bir gey ilk 'defa olarak vaki olmu - yor. Zavallı arkadaşım Fansi çok me . nadığını söyler misiniz? | — Hayır.. — Fakat bir şeyler hatırlayabiliyor « sunuz her halde. phem olarak evet. Kendi dim. Yoksa başka türlü Bütün — Gayet em malik di hareket ederdim. Bana gelince. hatırlayabildiğim bir erkekten i tir. O kadar. özleri genç kadın, âdeta vakar | yordu. Belliydi ki bu - kadın dini bedenen — vermenin — tek 1 bündan zevk duymaktı. Pat . ü kimin öl. bilmiyo; um. Belki Jülodur. Bu bir 3 Fakat emin: değilim. Feryat eder etmez üzerine eğildiğim zaman he nüz sarhoşluğun tesiri altındaydım. Bir uhran olduğu. nu zannettim ve zannedersem bunu ye. rimide de göyledim.. Lâkin etrafıma ba. kınca ortada kimsenin kalmadığını gör- düm, Yalnız ben, Fansi ve yerdeki ce . set vardı. Üç erkekle kadın, doğ. rusunu isterseniz oldukça alçakçasına bizi bırakıp kaçmışlardı. Fansi ile ben, La Piyerözü kendine getirmek için bir hayli uğrâaştik. Fakat onun ölmüş oldu. ğunu anlayınca aklımız başımıza gel - | di, müthiş bir korku ile etomobilimize | bindik ,kaçtık. —Başka hiç bir şey olmadığına emin | misiniz?. İ Genç kadın başını kaldırdı. Gözlerini | Patrise dikerek dedi ki: —- Yomq*;ım)i hep bu kadar.... Patris onun Samimmi olduğuna emin . di. Şimdi kadın heyecanla soruyordu; — Fansiyi ne yaparlar? Tevkif edil. diğindenberi acaba ne oldu? Ne gibi bir tehlikeye maruz? - Nerededir?. — Her halde polis müdüriyetinde . dir. Kendisini sorgüya çekmişlerdir.. — Zavallı Pansi! Gayet nazik, za . vallı, biçaredir. Eminim ki ceyap vere . miyecektir. Zorla söyletemezler yal.. — Bu gibi hallerde suçluları söylet. mek için bir çok vasıtalar kullanırlar ... İzabella titredi: — Zavallı Fans an, bunun sadece asabi evvelce ıraıınıda . Lâkin eminim ki | | | dansları . Tursak, hiç birlmiz bir”şey söylemiye < ceğiz. Bilhassa, "Yeşil Ç diseden sonra bunu yertin mize teyit ettik: Bir şey bilmiyoruz. Bir şeyden haberimiz yok. O kadar, Sustu. Nefes aldı. Patrise sordu: — Six ne dersiniz Böyle yapmakla iyi mi yaptık? Ben de yakalanırsam sus . malımıyım? Patris derhal cevap vermedi. En iyi ilde nasıl bir şey tavsiye edebilece . şel Suhibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Başıldığı yer (VAKIT) matbacsı gini düşünüyor gibiydi. Hakakaten için den müthiş bir mücadele geçiriyordu. Eğer iki dansöz, evvelce kararlaştır . dıkları gibi susarlar ,bir şey söylemez. | lerse, kendisi ve karısı için tam bir ©* niyet vardı. Fakat mesleki varifesi: danı, onu böyle hareketten menediyt'” du. Hakikati saklayamazdı. Nihayet kin bir sesle: — Size, dedi, ne olabileceğini $Öf * liyeyim. Polis, raporunu'tahkikat İf * kimine yerecek. Hâkim de, tetkik ©* tikten sonra muhakkak arkadaşınızı * kif eçlecek. — Net... Fansi hapis mi edilecek? — Evet.. Sonra da cinayet mal mesi.. Ve belki de mahkümiyet?. Patris ayağa kalktı: — Hayır! dedi, eminim ki hayıff? Ona karşı vazih bir itham yok. kuk bakrmından cinayetle itham bilecek bir unsur yok.. Hâkim sirit arkadaşınızın hiç bir suretle dmy':, alâkanız olmadığını tesbit edince serbest bırakır. İzabella geniş bir nefes aldı. cürü gözlerini avukata dikerek: —Bunu, dedi, bana temin N"tw misiniz izi temin ederira ki kat'ı KAf tim budur! . İzabella devam etti: — Demek size göre, Fansi, ei yere polisle mücadele edeceğine diklerini sölemelidir. Öyle mi?. — Bence öyle.. İzabella bir an düşündü, sordu! — Fansi aleyhine bir karar verilif rilmez bir avukat tutabilir, değil — Tabit.. $ — Sizden onun avukatı olmanıf ca edebilir miyim?, ” Patris tereddüt etmedi. Kcnd:'î,& bilvasıta alâkadar olduğu bir işi ne alamazdı: — Hayır, dedi, kabul edemem. İzabella titredi: — Neden? Sizin yardımınız onu k" Patris şaşırmış, bir sebep ıny“& Müphem olmakla beraber şu sebebi terdi — Bir avukat almak, bilhassa “’j muş bir avukat almak hemen insanın suçlu olduğu kanaatini UF dırır. Masum kimse, kendini ıdzlf"(, rakır, Brrakmız; adliye kendisi bir * kat tayin etsin. Ve emin olunuz &w kadaşınız hiçbir tehlikeye mın” Kildir. Ve şayet, siz de yık:lım J"' bana haber veriniz, ve gelip beni * görünüz — Teşekkür ederim. Aıî:;;; müdafaasını derhal kabul cti M mütcessifim. Lâkin, belki de h#j Kalktı. Kibar bir hareketle mı'ı/ istedi. Patris ona yaklaştı, müA ı'y izamanda tekdir eden bir u: — Ne diye, böyle, bayağı, adi gey' ler önünde dansediyorsunuz, siz€ şır mi?, l İzabella sakin bir sesle cevap "::Ş — Biz halk önünde- değil, , kendimizin önünde dansediyoru” pe' zar gıcuı çayırda, âlnız, hemtfi emen yalnızdık, Buylc danst” in bir sarhoşluk, bizi Ş'“w’ bir mestidir. Ne zaman açık “wp dansetmek imkânmı bulursak M “,) met edemeyi (Devamt ; çi 140 — Pencereye vardı ve Bgirmeden cwılhuıqıyınlyınıınyııqn temin eden husuat bir âletle sürmeyi oynattı. Oda YA Kİrdi. Fakat aman yarubbim ne scak!. Adeta cshenneme girmiş gibi oldu. . Apartımanım vaziyetini iyico bildiği için, elektrik Mizbasını kullanmağa — lüzum gör yoeden yürümeğe başladı. M1 — Kendisini manlalara karşi koru mak için kollarını uzatmış biraz tereddütle flerliyorda. Birdenbire hir güçlükle karşılaş mak ihtimalini düşünüyordu. Fakat bu de vamlı ve boğuk hırıltı nedir? Rüzgâr mıdir acaba ? Kasaya yaklaştı, kolaylıkla açtı ve mü cevhorleri yerlerine koydu. Ertesi günü Jo zef Mayerin nekadar hayret edeceğini düşü nerek gülümsedi. Hırıltı daba fazla şiddet kesbetmişti. Balkona çıktı ve koyu tabakalar halinde yükselen dumant gördü.. Yangın var | dı, '! 142 — Parmaklığın Üzerine eğlldi ve av Tuda fışkıran alevleri gürdü. Bir kapı, Mnı!i €ım yağmuru içinde devrildi. .Duman — daha: centilmen fazla koyulaştı ve boğazını tıkamağa başladı, Tehlikeden kurtulması için derhal kaçması Tazımdı. 143 — Evet ama, ya oruda ikamet eden ve hiçbir şeyden şüphe etmeden uyuyan ra, valbılar? Eğer derhal Imdat işareti vermesme felâköt muhakkaktı. Şahsi emniyetine ge. dinca, buna hiç de aldırmıyordu. Bunca insa. mek bile, onda alçaklıktı. 144 — Bir kapıya döğ: N yumruklar indirmeğ'e başla: Piğamalı bir adam kapıyı açtı f mazkeli adamı görünce dehşet çığlık kopardı. Kara götge bu adamf 'T Mayer olduğunu derbal tanıdı.