göz salatas Meşhur Fransız muharsiri Guy de Maupassant'ın bir hikâyesi var: Aç bir adam bir vagon kompartımanında ıstırap çeken bir süt raslar, Sütninenin memeleri sütle Adam bunu emerek hem bından kurtarır; hem de kendi karnı- nı doyurur. Ona benzer bir hikâye duyrtum. >» * tolmuştur. kadını aza. Bir köy düğünündeydik. Davul zur. na çalıyor. Yeşil bir ormanın yama. cinda kadınlar, çarşaflarina bürünerek tek gözleriyle bakıyorlar. Erkekler, meydanda bir halka teşkil etmiş. İşte, güreş bu meydanda oluyor. i En dikkati calib pehlivanlar değil, Zira, bunlar, ne Kara Ali, nede Dinar- h yahut Mülâyim... Civar köylerin giir büz delikanlıları... “Başaltı,, için on, “baş” için de on beş lira konulmuş. Bunu aralarında haketmek için didi. niyorlar. Hayır! Daha ziyade çarpığ- maları şeref için!... Zira hangi Türk köyünde pehlivanlıkta galebe çalmış bir delikdhlımın yüksek mevkii yok, tu Buna rağmen, peblivanlardan faz- Ja, onların reisi mesabesinde olun ak sakallı dinç bir ihtiyar gözüme çarpı. yor. O, elinde bir değnek, adetâ ha. kemlik ediyor. Halka (o pehlivanları takdim eden odur. Evvelâ meydan boşken haykiriyor: —- Hey! Pehlivanlar! pehlivanlar!.. Var mı baş için güreşecek? Güreşecekler ortaya çıkıyor. İhtiyar, bu şerefli çarpışma için namzetliğini koyanları halka mers- simle tanıtıyor, Sonra yağlanma fas. İı başlıyor. Gençler, meydan orta- sında bir kenara konulmuş bir kazan; dan zeytinyağını avuç avuç alarak vücutlarına, kisbetlerine sürüyorlar, İhtiyarın an'anevi rutku işte o zaman başlıyor: — Bahar oldu açtı güller, ötmeye başladı bülbüller, pehlivanlık istiyor gönüller... Bursalı Rıza pehlivanım güneştir. Bakışları ateştir. “akat Ke- maliyeli Mehmet pehlivanı sorarsanız © da Rıza pehlivana eştir. Elindeki değnek! iki pehlivanın birden sırtına ufki surette koymuştur. Şairane başlayıp kahramanlığı teşvik eden bazan beliğ, bazan nlikteli teker. lemeleri böyle irticalen devam edip du ruyor.. İşte, alaturka yağlı gürsş oyunun. da böyle hakemlik vazifesini gören a- dama cazgır diyorlar. İsterseniz ca. hilliğime verin: İstanbulda ku tabiri işitmemiştim. Bursa taraflarında dny- dum. Rumelinde de kullanıldığını Bursadaki Bulga' muhacirlerden öğrendim. Lâkin “cazgır,, m nasıl te, $ekkül etmiş bir kelime olduğuna da- ir halâ akıl erdiremedim. Zannederim ki, yağlı güreş ve cazgır'm tekerleme. 1 sözleri, Şamanilik zamanından Türk lere yadigâr kalmış âdetlerdendir. Pek bati surette cereyan eden gü. Teşlerden ziyade cazgırı gözlerimle ta- kip ediyordum. O, hiçbir $eve dikkat HABER AKŞAM POSTASI DARE EV! Istanbul Ankara Caddesi > Posta kutusu : İstanbul 214 | Telgraf adresi; istanbul HABER Yazı işleri telofonu . 21459 idare ve han 24370 ABONE ŞARTLARI Türkiye Eenebi Senelik #400kr 270066. Saylık 720 . 1450 , 3 aylik 400 Bo * ayık oO1S9 . o 300 Sahibi ve Neşriyet Müdürü: Masan Rasim Us Basıldığı yer (VAKİT) matbaası Zeytin yağlı HABER — Akşam postası amca Falcı .!! etmiyormuş gibi duruyor, fakit peh. Hvanların hâreketindeki h.çbir tefer rüatı kaçırmıyordu. Bilhassa bellibaş. lı vazifesi, elinde bir mesjil bulun- durmaktı. Yağa bulanmış olar deli, kanlılar, aralarında dalaşirken, zey. tinyağı gözlerine de keçiyor, cazgır mola veriyor, onların yüzünü siliyor. du. Bu hareket ayni müsabaka içinde belki kırk elli defa tekerrür etti. Hay. di bu neyse, Fakat daha garip bir ha reket yapılıyordu: gahir muzip zeytin. yağı yakuz kirpikleri ıslatmakla kel- göz kapaklarının içine kadar mıyor, zazgır, ME. geçiyordu. Bunun üzerine, meden süt emen bir çocuk gibi. pehii. vanın gözünü dudakları arasına ala. rak emiyor, emiyordu. Bu da yağı güreşin bir âdetiymiş meğer. Yeni öğ rendiğim için beni öffedin. i lrkiarın $ira, Frengiyi ve sair basta yetini düşünerek, eski pehlivana, gü- reşten sonra: | — Yahu, baba.. - değinı, - Bu göz emmek öldürücü bir şeydi * > — Öldürücü mü? . diye güldü. . Bi- lâkia, yaşatıcı... İhya edici. Gözleri daldı: — Gida, gida, . deği, - Bi hayatı- mı buna meğyunum! Ve anlattı: ,. “Büyük harp seneleriydi - Açlıktan İmali gevriyordu. Yalnız vesika ek. meği yiyordum: tava ekme: Sen bs- »im peblivanlığıma, dinç “i:udur.a bakma, bay, Balkan harbinde eli ol. duğum için, umunu harpte #skere a. lınmzmıştım. Zira para et çeeğimi anlamışlardı. Huiâse geçine gordum mily si şt bo Wu Tse gördeyi besliz gün'nısılsa bir güreş müraba- kası tertip edilmiş. Merak bu va, sey. retmeye gittim. Oyunlar harp zengin. lerinden birinin bahçesindi Çocu: ğu şünnet mi oluyo: nuş ne. Syre biş, ladık. Tabii, heves, eski inevlek. Di. rur muyum ya. Meydana yaklaştım. Pehlivanlar ö tanıdılar... Merhaba, merhaa, “Baktım, ortada bir kadan. İçine nefis zeytinyağiarını boca etiler, Öz le ya: harp Zengini bu... Makine yağ" ile pehlivan yağlıyacak değil ya. İşte şimdi de gördüğün gibi, arkadaşlara yardım etmeye başladım. Alpıiarında" şakır şakır yağlar akıyor, gözlerine, ki:piklerine doldu mu, bana “yc11” di- ye İşaret ediyorlar. Ve ben yaklaşıyo. rum. Emiyorum. Aman yarabbi nasıl zevkle, lezzetle, İştiba ile emiyorum, bilemezsiniz. E nekadar olsa serde tokeözlülük de var, kıtlık çekmeme rağmen Şu harp zengitinin ziyafet sofruına ya. | naşmasmı gönlüm İstemedi. Halbuk! günlerce açtım. Emin olun hayatımı | o emdiğim Zeytinyağlarmdan «ldiğim | aya medyunum. Zira, damarları” | ma yepyeni bir kuvvet yayıldığını duy dum. O emdiklerim olmasavdı cidden açlıktan o geberecektim. Zeytinyağı göz salatasının ölüm değil, 4'rim ge- tird.ğini şimdi anladınız mı bayım. | Onun için aleyhinde bulunmayız bu #- Tonton Kızıl | sacayak Çelik yüreğin Yazan : Niyazı Anmet 2522 sene evvel bugün kardeşçe Hadise milâttan 585 yıl önce ve mayısın 28 inci günü vaki oldu. Ya- ni tam 2522 sene evvel bugün. Bu satırları okuyanlar, belki mi lâttan önce vuku bulan bu hadisenin hem de günü ile tesbitinin imkânı olmadığını söyliyeceklerdir. Böyle bir suale verebileceğim cevap şu dur: — Bu meraka haklı olarak düşe- bilir ve sorabilirsiniz. Tarih ve gü- nün nasıl tesbit edildiğini izah et miyen bir kozmografya - bu güneş tutulma hadisesini şöyle kaydeder: “güneş tutulma hakkında eski Yunan | ve Roma tarihcilerinin öserlerinde İ bazı malümata tesadüf olunmakta- dır. Bu malümat, bazı mühim vaka- ların tarifi sırasmda münasebet ge- tirilerek verilmiştir. Şimdilik gayet sahih bir surette tertip ve tanzim e- dilen güneş ve ay tutulma cetvelle- rinin yardımiyle hadisenin ne vakit vaki olduğu ve olacağı sıhhatle ta- yin olunabilir. Herodot'un söyledi” ğine göre eski Yunan âlimlerinden Miletli Tales bir güneş tutulmasını vukuundan evel keşif ve ihbar etmiş tr. Cetvele göre bu güneş tutulma- nm milâttan önce 585 yılı mayısın 28 inci günü vuku bulduğu anlaşıl miştir, İşte görüyorsunuz ki ilim adam- larihih yorulmak Bilmiydi çalışma» ları neticesinde milâttan önce vuku bulan güneş tutulmayı gününe ka- dar tesbit etmek mümkün olmak- tadır. Tarihin tesbit ettiği bu ilk güneş tutulma hadisesinin çok meraklı ve enteresan bir ciheti daha vardır. İ Onu da anlatalım: Lidya hükümdarı Alyati kendi İ memleketine iltica eden Skityalıları Midya hi tümdarı Riahsar'a teslim etmediğinden dolayı iki hükümdar i arasında şiddetli bir harp çıkmıştı. | Muharebe muhtelif fasılalarla ği” beş sene sürdü. Altıncı senesiydi. Kiahsar: — Bu yıl düşmanımı mağlüp e- deceğim... diye ahdetmiş bulunu- yordu. Fakat Alyati de bütün kuvvetini İ soplamış bulunuyordu. İki taraf ar- tık ya tamamiyle mahvolmak ve ya- i hut tam manasiyle muzaffer olmak azmiyle sahaya çıkmış bulunuyor Tardı. İşte bu iki ordu da milâttan 585 ne evvel bugüh karşı karşıya gelmiş- lerdi. Kan ırmak gibi durmadan akacak, bhançerler vücutları parçalıyarak ke. mikleri vatırdatacaklardı. İki taraf yaklaşıyordu. Gözler korkunçlaşmış, dsi maceraları eller silâhlarda kenetlenmişti. Ku- detin! (va-Nü) 40 diyor, muhakkak bir muzafferiyet NÖBETCi ELİNDE BİR DEMİR TUTUYOR ... ARKA TARAF. TA ELİNDE TABANCA BİR ÇiNLi GVZLENMİŞDİ :.. sene evvel 28 mayıs günü, 2522 se. | Lİ İ| Tarihin tesbit ettiği ik güneş tutulma hâdisesi oldu Aynı gün, beş senedir harbeden iki ordu, karanlık dakikalardan sonra barıştılar mandanlar azim ve sebat tavsiye e- ümidini kuvvetlendirmek için elle rinden geleni yapıyorlardı. Tam bu esnada kızgın güneş is1- ğını szaltmağa, göz kamaştırıcı man- zaralar kararmağa başladı. İki ta- raf neye uğradıklarını anlıyamıyor- lardı. Güneş gök yüzünde gittikçe kayboluyor, yerini sonsuz karanlı - ğa bırakıyordu. Hırs ve intikamla kızaran göz- ler şimdi korku O ve dehşetle etrafa bakıyordu. Harp, müzafferiyet çoktan unutulmuştu. Güneş tekrar neşe ve ümit veriti ışıklarını etrafa saçmağa başladığı vakit beş senedir çarpışan ordularda harp edecek kuvvet kalmamıştı ve iki taraf da artık harp etmek istemi» yordu. Tarihce malüm olan bu ik gü- meş kutulma hadisesi işte gene tari hin en meshur harbini sulh ile sona erdirmiş oldu. —— ul. Devren satılık veya kıralık dükkân İşlek bir yerde tütün, pul, tayya- bileti ve saire satmağa elverişli bir tarafı boya salonu, ortadan bölmeli, askerlik dolayısiyle acele satılıktır. Görüşmek için adliye karşısında Kr: nacıyan han yanında kunduracı dük kânıma müracaat, (V. P, 1436) AÇLIK Refik Ahmed SEVENGİL Yeni çıktı Dağıtma yeri VAKIT Kütüpanesi Fiatı 50 kuruş z | ; i i : Yazan: i ; ! i i sasseseren Üroloğ . Operatör Bevliye mütehassısı Karaköy — Ekselsiyor mağazası yanında. Her gün öğleden sonra 2 den Se kadar: Tel: 41255 Göz Hekimi Dr. Şükrü Ertan Cağaloğlu Nuruesmanıye cad. Nu « (Cağaloğlu Eczanesi vanında» Telefun. 22566 NÖBETCİ VSTALIK. LA ELİNDEKİ DE MİRİ YERE Arm...