3 Mayıs 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

3 Mayıs 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gr A Ağ e Her hakkı abam Hadiye'ye aittir. yi Şimdi baba kı£ masada karşılıklı oturmuşlardı. “Kar gibi beyaz bir örtü ile örtülü masada çiçekler, fo- yant tabaklar ,yemişlikler siralan- . miştir. O gün sofraya en nadide yemişler getirilmişti, Taze bir ekmek kokusu yemiş kokulariyle karışmıştı. Neclâ bütün bu dekor ortasmda giydiği gül kurusu benekli beyaz ince muslin robiyle bu sessiz kayın, gam ormanlarma gömülen köşkü geneliğinin şaşaalariyle aydınlatmak için tâ uzaklardan gelmiş insandı. Küçük bir periyi hatmlatıyordu. Genç kız yolda geçirdiği maceraları büyük bir neşe ile anlatıyordu. Bü- tün tavırları ve vaziyetleri bu sessiz. köşe ile gittikçe daha fazla imtizaç etmiş gibi görünüyordu. Kadri kızında farkettiği bu be nimseme ile derin bir sevinç duydu. Bu sevinci şu sözlerle anlatmağa uğraşıyordu. —Neclâcığım seni karşımda gör mekle duyduğum sevinç öyle bü yük, öyle tuhaf ki; bana sen daha evvelki gün karşımda oturuyordun gibi geliyor. Hatta her gün... Ora- da oturuyotdun.” Buraya o kadar « çok yakışıyorsun ki sen olmadığın vakitlerde burasının nasil olduğunu Kendi kendime hatırlamağa uğraşr yorum. Senip gülüşlerin.. Senin avıltılarm... Anlamıyorum şimdiye kadar bunlarsız nasıl yaşıyabilmi- şim?. Genç Kız sevinçler — Güzel babacığımd dedi. Artık beni yanından ayırmağı aklma bile getiremezsin. . Burada senin yanın da duyduğum zevki ve sevinci anla- tamam. Göfeceksin babacığım, İki- miz iğin fasil güzel bir hayat temin edeceğim. İstiyorum kibenim ya” nımda çok çok bahtiyar olasın. Ve tam bir istirahat içerisinde yaşıya- sın. Erkek tebessüm etti. Birdenbi- re içerisinde büyük bir heyecan duy du, Gözleri yaşardı. Neclânın geldiği dakikadan - iti- baren burada her şey sükün içerisine de, her şey ya ve keyifliydi. Ta- biat bile bu büyük,sevince iştirak et miş gibi görünüyordu. Baba bu sakin, bu sükünetli saa detinin devamından gayri hiç bir şey istemiyerek gülümsüyordu. mi Aim Bütün pencereler biribiri ardısıra çıldı. Kanatları duvarlara dayandı. Neclânm penbe yüzü bir saniye kar dar pencerede de görünüyor, sonra açılma sırası öteki pencereye geli yordu. , Bir müddet #sonra bütün köşk koru üzerindeki bu açık pence relerden giren sabahım taze havasiy- le çalkanıyordu. Havalar daha oldukça serin gi diyordu. Neclâ yakıcı sıcaklar bir. denbire basmadan evvel evini bir an evvel tanzim etmek arzusundaydı. Yapacağı bazı değişikliklerle çocukluğunun en tatli hatralariyle dolu köşkün içerisini daha konforlu, daha modern bir hale getirecekti. Fakat köşkün eski usuldeki çok sa» de ve zarif, oymalı tirşe renkli cep- hesini hiç bir şeye değişmezdi. Zemin katındaki üç büyük cam- İr kapıyla, kaleye benziyen koyu kırmızı yüksek bacaklariyle burası- nın gözleri okşiyan hoş bir güzelliği vardı. Köşkün yalnız zemin katındaki salonu oldukça güzel bir surette dör şenmişti. Kadri buraya koyduğu geniş bir yazıhaneyi karmakarışık kâğıtlara doldurmuştu. Yemeğini de her gün burada yiyordu. Eski koltuğunu kışın şöminenin yanıma, yazın da kapının yanma çekiyor, her akşam dalgın düşünceli burada piposuu içiyordu. Bütün vaktini bu geniş odada me Yalaz ge Yazan: Naciye izzet bir odadan başka köşkün bütün oda ları gilitli bulunuyordu. Neclânm gelmesiyle köşke genç lik ve hayat da beraber girmişti. Bü tün pencereler sabahın altın işıkları- na veya muhteşem bir günün gele- ceğini haber veren yumuşak ve ince seslerine karşı açılıyor ve gülüyor du. Genç kız daha geldiğinin ertesi günü her tarafı tetkik etmiş, bod- rumlar veya büyük dolaplarda kapa* h kalmış birçok kıymetli eşyayı göz” den geçirmişti. Şimdi odasının parkesi üzerinde” ki yığmların beyaz müslinler arasr- na oturmuş durmadan kesip biçiyor du. Bu birkaç gün devam etti. Bir hafta sonra babaşnı elinden ; tuttu. Odasınm eşiğine kadar getirdi. Baş- tan başa her şey'değişmişti. Demode tahta karyola yek ok muş, bunun yetine dantelli zarif yastıklarla bir divan kaim olmuştu. Eski Şam basması ea rin yerini şimdi kolalı, dantelli, be yaz muslin perdeler tutuyordu. Şö mine üzerindeki guguklu bir saat, küçük komodindeki bir Venüs hey- keli, duvarlar zarif bir şekilde konu lan yağlı buya resimler bu çok sade odaya hoş bir istil vermeğe kâfi gelmişti. — Bravo Neclâciğım: Odan & deta göze görünmiyen bir peri eliyle tanzim edilmiş gibi bir şey olmuş.. — Salonu da biraz değiştirmek- liğime müsaade eder misin babacrr ğım? — Olur Neclâcığım... Çok mem nun olurum.. Bana gençliğimi hatır. latıyorsun. Annenin yaşadığı günleri yeniden doğuruyorsun, Bu sözlerden cesaret alan genç kız evinher tarafına saldırmağa başladı. Her şey altüst oldu. Yalnız siyaset icabı olarak Ayse ninenin mutfağına hiç ilişmedi. De ha doğrusu Ayşe nine yeni bir aşçı için mutfağın tertibatını İüzümun- dan bile fazla buldu! İhtiyar kadma mutfağınm çok mükemmel bulduğunu söyliyerek kompilimanlar yaptı. Böylece bu çalışmaları arasında kadından bü. yük yardımlar gördü. Baba ile kızın salonda değil, mutfağa yakın kü- çük bir odada yemek yemeleri ka rarlaştırıldı. — Yemekleri tâ salona götür. mek için çok yoruluyorsun Ayşe ni- ne. Böyle sana daha kolay olacak. Bundan çok memnun olan ihti- yar kadın genç hanımına elinden geldiği i kadar yardım etti. Yeni ye mek odasının masa örtülerini, per- delerini, pencelerine varıncaya ka- dar hiç şikâyetsiz yıkadı. “Kofaladı ütüledi. : — Ah küçük hanmıcığım böyle eski, paçavra gibi şeylerin bu kadar güzel olacağı kimin hatırma gelir. Salonda köşeye bir divan konul muştu. Üç büyük yaylı koltuk üze rine divanla bir örnekte, benbe ze- min üzerie mavi kuşlu kreton bös- ması kaplanmıştı. Birkaç etajer.. camlı kapılardaki ayni mavi kuşlu basma perdeler. Her yerde, divanda, koltuklar üzerinde göze çarpan renklerdeki yastıklar.. Her tarafta rengârenk çiçeklerle dolu toprak vazolar... Bütün bunlarm hepsi şüphesiz ki birgün içerisinde yapılmamıştı! Haftalar, hatta aylar geçti! Kadri kı zının ev için gösterdiği bu büyük a” lâkadan çok mesut elinden geldiği kadar yardım etti. Hatta bir radyo ısmarladı. Bunu birdenbire Neclâ- ya getirmekle çok hoş bir sürpriz | yapmış oldu. Şu ıssız köşecikte bu çok kiymetli bir eğlenceydi. Baba Kanser kurbanı: için yatak me çekiliyordu. Bir de © Âyşeninenin mut- fağiyle * çatı arasındaki “yattığı m rm m ordusu neden mağlüp oldu? Kabahat Aptullah Paşada mıdır ? Osmanlı ordusu Umum erkânı harbiye reisi Ferik Izzet Paşa tarafından yapılan ii | karşı taarruz plânı,, Yazan: Sadık Duman ile tiğireni Bunlardan anlaşıldığı üzere tek» mil kıtaatiyle kalabilen fırkalar Edir nedeki onuncu ve İstanbuldaki ü- çüncü fırkalardı. Diğer fırkalar ve Edirne kalesinin ihtiyat topçusu se ferberlikten evvel © garnizonlardan uzaklaştırılmış bulunduğundan ve bu kuvvetler ekseri levazımatını gar nizonlarda terketmiş olduklarından seferber olabilmeleri için evvelemir- de “depolarının bulunduğu yerle- re,, avdetleri icap ediyordu. Hazerde yapılan intizamsızlıklar la seferberlik sırasmdaki yolsuzluk- lar işleri arap saçma çevirmişti. Bir çok ikmal efradı (başlarında bir memur bulunmadığından) nereye iltihak edeceklerini - bilmedikleriti- den, beyhude Yere iskele ve: istas- yonlarda açbiilâç beklettirilmişlerdi. Her kıtadan muhtelif istekler vüku buluyor; ancak hangi işiri hangi ma kam tarafından yapıldığı bilinmedi- inden, işler alt üst oluyordu. Bü- tün bu kargaşalığa; - sefetberliğin verdiği sermesti de karişımca, çok mühim olan ilk günler beyhude ye- re ziyan olundu. Halbuki hasımları” mız seferberlik işini (bize nazaran) bir yıldırım süntiyle neticelendiri- yorlardı. Kıtalarm muayyen zamanda mü- rettep mahallerine © gelememeleri yüzünden harekât plânı tatbik edile» miyordu: Umumi karargâha yapılan müracaatte ise şu cevap edilmişti: *““Teahhüre sebebiyet vetenler hakkın da badehu muamelei kanuniye ya" pılmak üzere kıtaatın, mevcutlariyle nakliyat ve yürüyüş cetvelleri ah- kâmına tab'an sevk ve tahşidi.,, Bu tarzı hareket seferberliği büsbütün karıştırmış ve tesri değil, bilâkis geciktirmiştir. Redifler, diğer tıkaata nazaran seferberliklerini vaktinden evvel tamamlamışlar, fakat mustahfazların sevkleri, uzun boylu muhaberelere sebebiyet vermiş ve vakit kaybettir. mekle beraber ayni zamanda birinci ve üçüncü kolorduların birçok kuv- vetlerini hat boyunda — bekletmek mecburiyeti hasıl olmuştu, Şar kordusunu teşkil eden kuv- vetlerin harp nizamları ilk verilen esasa göre hayli tedilâta uğradığı halde, ordunun Kırklareli — Has. köy hattında tecemmüü israr olur nuyordu. Bu yüzden on altıncı kol ordu asla teşekkül edemediği gibi, on yedinci kolordu dapek zayıf kalmıştı. Bulgaristana karşı yapılacak bir harbin plânı Bulgaristana karşı yapılacak her hangi bir harpte takip edilecek hattı hareket İzzet paşa tarafından 1325 senesinde o hazırlanmıştı. (*). Bu projenin hulâsası şuydu: “Bulgarlarm Trakya darülhare- kâtından taarruz eylemeleri ağlebi | ihtimaldir. Her ne kadar Edirne Tar burada sıkılacağından evvel | ce çok endişe etmişti. İ Günün mühüm'bir kısınını gez” mekle, her yeri teftiş etmekle geçir- diğinden genç kızın yalnızlıktan şi“ kâyet edeceği korkusiyle kalbi çok üzüntüdeydi. Fakat Neclâ bütün bu meşgulir yetleri arasında çok çevik, çok canlı ve vaktin nasıl geçtiğini bile anlamı- yordu. Baba her defa evine gelir ken kızımın kKahkahalarına veya şar kılarınt işiterek yüreği müsterih olu. yordu. Neçlâ hakikaten mesuttu. Bu canlı bu se;best hayat bir müddet | için ona kâfi gelmişti. (Devam var) Bülgaristamla yapılacak bir harbin plân hazirlıyan İzzet (Paşa) mevkii müstahkemi ile Meriç ve Ar. da nehirleri birer müâni iseler de Ma kedonya cihetine nazaran harekâtı askeriyeye daha müsaittir. » Ayrıca bu mıntakadaki rumların Bulgarlaş- miş olmaları ve islâm ahalinin de harp ve darp ile pek meluf olmama" ları bu taraftarı taarruz etmelerini muhtemel kılar, İstanbul ile E dirne arasındaki asil hattı müvasala- mız, hududa ve düşmanım üssülhate kesine nazaran mail olduğnudan ve ortasında İstıranca gibi bir isyan menbar bulunduğundan bizim için mahzurludur. Bunun en fenası pe- yitahtın bu darülharekât üzerinde bulunmasıdır. « Her ne kadar Bul garlarm İstanbula gelmeleri ihtima- li zayıfsa da hiç olmazsa yaklaşma. ları, bir takım siyasi mahzur ve ka- rışıklıklar tevlit edebilir. Bulgarların kuyvei kulliyelerini bu cihete top lamaları garp hudutlarmı açık bira- kırsa da ihlâl çeteleriyle birkaç fır kaları uzun zaman askerlerimizin taarruzunu oyalıyabilir. Biz Solya- Yı zaptetsek dahi — coğrafi vaziye- t dolayısiyle — Bulgarlarm Çorlu- ya gelmeleri kadar haizi ehemmiyet olamaz. Makedoriyaya ise — Av- rupadaki siyasi vaziyet yüzünden — bir taarruz yapamazlar, yeter ki Avusturya ve Sırbistanla bir anlaş- ma yapmasınlar. Buna rağmen bi- zim her ihtimale karşi her iki kısım” da da düşmanın dörtte üçü kadar bir kuvvet toplamamız lâzımdır. Bu- nun için Edirne cihetine evvelâ b- rinci müfettişlikdeki bütüri nizami" ye ve redif kuvvetleri, saniyeni üçün cü müfettişlikten iki nizamiye fır «Big iki derif fırkası getirilmeli” ir, Düşman bizden evvel seferberli- ğini ikmal edebileceği için, evvele mirde müdafaa hususunun nazarı dikkate alınması lâzımdır. Bulgar ların üssülharekâtı Edime havalisin de hududun etrafında olup; Tunca, Meriç havzalarında cenup ve şark istikametlerine müteveccih olan iki battülharekât dahi biribirine yakın olarak memlekete girmeğe müsait. tir. Ayrıca Rodop ve Kırcaali cihet lerinden Akdeniz sahillerine ve Kırk larelinin şarkından İstıranca silsile” si yoluyla | İstanbula, şimendifer hattına taarruza müsait iki yol da- ha varsa da bunlardan birincisi mu- ayyen bir hedefe vasıl olmadığından ve ahalisinin şecaati yüzünden — geçen muharebede Ruslarm uğrad:- ğı kahramanca mukavemet gibi — buradan'bir “taarruz beklenemez. (Buna rağmen mahalli halka dağıtır € HEMMİ X 3 MAYIS — 1937 (8mekli Erkânıharp Binbaşı) Imak üzere 10.000 martin depolarfiğ gönderilmiştir.) Eğer düşman, Kırklarelinin şar © kından ve Ergene havzasmın sarp keçi yollarmdan © ilerlemek isterse bu, kendisini zayıf düşüreceğinden bizim için < faydalıdır. Yalnız bu © mmtaka ahalisinin kâmilen Bulgat olması demiryolunun sıkı surette muhafazasını lüzumlu kılar, En münâsip yer olarak Meriç mntakası kalıyorsa da, buradan ya: “ pilacak bir taarruz Edirne mevkii müstahkemine ve Meri; hatt mi dafaasına çarpacaktır. Ayrıca Dime” toka önünde tesis olunacak muvak* kat istihkâmlar müdamaayı kuvvet lendireceği gibi taarruzu da müm kün kılar. Bunun için düşrnanın, Edirne ile Kırklareli arasından ilerlemesi ib” | timali kuvvetlenmiş olur. Bu şekil de Edirnenin, İstanbulla muvasalasi derhal kesilmiş ve Meriç hattı mü dafaasınm arkası ve hiç bir tabii ma- hiaya rastlanmadan Erkene hattı ve stanbul yolu ele geçmiş olur, Buna rağmen Bulgarların — sefetberlik* teki süratlerine güvenerek — bir kısım kuvvetleriyle ayni Meriç hat“ © tından ilerlemek istemeleri de uzak bir ihtimal değildir. Bu vaziyete göre Trakya ordusunu Kırcaali, Di © metoka, şimendifer hâttı ve Misa | civarında tabiye ve taksim edilmeli mütebaki kuvvetde Yenice —— M. köy hattında toplanmalıdır. Bu ki vetten bir fırkanın Azadlı mevki ifrazı ve Kırklarelinin kuvvetli bi müfreze ile işgal altında bulundu” rulması da lâzımdır. Bir süvari fır kası ise İstıranca dağlariyle Tumca nehri arasındaki araziyi, bir liva sü- vari de Hasan Mustafa paşa ve Me ricin iki tarafını, Tunca ile Arda a* © rasint tarassut edecektir. i Hudutların tarassudu"'ora kıta" tı tarafından yapılmalıdır. Bunların gerisine istinat olarak Kırklareli ve Vizedeki kuvvetten nihayet bir ta bur ve bir miktar süvari sevkolum" © duğu gibi bunlara da istinat olan geride ikinci bir hattın tesisi icap « der. Devletliağaçtan Tuncaya ka dar olan hudut kısmı, hudut kıtaat ve süvari bölükleriyle emin olunur. © Tunca ile Meriç arasına Cesir Mus © tafa paşada bulunacak süvariden © bir alay ve buna istinat olarak da bir” Piyade alayı tahsis edilir. Bu kuvvet” ler taarruz vukuunda Edirneye doğ? du ricat ederek, piyadeler kale mut hafızlığına, süvariler de Edirnenin şarkındaki ordu kısmı küllisine hak ederler. Dimetokadaki 8 j yedif ve seyyar topçu kuvvetleri düf mann hududu tecavüzünü mütes” kip Ardaya kadar ilerliyerek Orte köydeki nizamiye alayi ile muvas#” | la tesis ve düşmanın geçmesini gü leştirirler, sonra süvari vasıtasiY teması muhafaza ederek Dimetok#' ya çekilirler. Eğer düşman kuvvei külüiyesiye” le Meriç ovasından ilerliyecek olu?” sa Edirne — Dimetoka hattında $$" detli bir müdafaa vuku bulacakti” Burada fazla kuvvet toplanmışsi bunlar düşmanın yan ve gerilerit © tehdit etmelidir. Müdafaa hat tenuptan çevrilmek istenir kuvvetimiz tecemmü etmiş bulun v sa bu hattım ilerisine geçilerek Çi manın gerileri tehdit olunur, Merici geçerken yanları İİ suretiyle galeyana bir mukabele?” bulunulur. (Devamı var) iğ Sadık DUMAN

Bu sayıdan diğer sayfalar: