| N Sevin Arkadaşma si S Te Bugün,hiç tanımadığım birisi İ bana telefon etti, büyük kızımla ev: | lenmek istediğini söyledi. — Sen ne cevap verdin? — Hay hay! dedim, maalmem- nuniye, baş üstüne, l Fakat azizim felâkete bak ki se- | yide müstakbel damadımın | im olduğunu sormağı unuttum: A, » bilrsiyorum! b | dini bil Sarhoş — Geç bayan geç, korkma ser sım tutuyorum, düşmez! öp NO Yöparsmş serseri — Ka) arsı! Kalp okup olmadığına ba. | —A vustralya körikatürü — | ş — Havvanın, kemiğinden ya uz. Bunun bir liyat olduğunu Ademin kaburga pıldığnı biliyorsu- Operatör işi, bir ame inkâr edemezsiniz ya! imar: | — Fakat dedi ondan & taraf karmakarışıktı; maine! Verildi. Bu d a B ten Vermenin bir ini- marlık işi olduğu da muhakkaktır. £ — Diplomat muzafferane gülümse» di i i — Fakat, dedi, ortalı herhale f daha önce birisi kem © Hanım nine ile mülâkat Destlar Balıkpazarı meyhanesinde karşı- lıklı hem atıştırıyorlar, hem de soh» bet ediyorlardı: — Dünyada dostluk denen şey yoktur azizim, şu arka masada otu: ran yok mu, zavallı iflâs edince dost- larmın yarısı hemen yüz çevirdi. Öteki sordü: — Ya ötekiler? — Ötekilerin iflâsten daha ha: berleri yok! Hakkın var! — Baba bana beş kuruş verir misin? — Koca adam (oldun, benden beş kuruş istemeğe utanıyor mw sun? — Hakkın var baba, bana bir li- ya ver! — İşte yeni baban oğlum. Çocuk — Pek âlâ anne. Yalmz kat'i nim mektep vazifelerimi iyi yapıp Ayı topa tutacaklar, Güneşi yere indireceklermiş ! — Kimler tutacaklarmış? Onu bana değil, gidin de mahalle kadımlarma sorun! Geçen günkü gazetelerden biri: “Aya mermi wtaoaklarmış:,, Diye bir yazı yazmış. Bu yazıdaki sözler, döne dolaşa bazı mahalle ka. | barek ay dede topa tutulacak mı? dınlarının ağzında bu şekli almış: Ayı topa tutacıklarmış! — Bu mesele, acaba doğru mu, ya. lan mı bay oğlum? Diye işi bana soran Yaşlı hatuna ben de şunu sordum: — Kimdeti duydun bunu? — Kimden duyacağım, dedi, sizin güzeteleriniz yazmış! — Peki, Ayı kimler topa tutacak- Jarmış bakayım? — İngilizlerle İtalyanlar! — Ne için tutacaklarmış, yoksa 14- panynda olduğu gibi ayda da karışık. liklar mi çıkmış? — Artık orasını bilmem! Meseleyi gazetede çorapçıların dâmadı oku. muş! Biraz duraladıktan sonra! — Hem, yalnız bu kadar değil. Hat- a, bir İtalyan teyyaresisi günesin ha- raretini telsiz telgrafla çalıp dünyaya indirecek, güneşi de gök yüzünde buz gibi bir kar topuna döndürecekmiş! — Yanaa? Daha neler olacakmış bakayım? — Deha meler olacağını biz ne bile. lim, bunları hep 8İZ gazeteciler bilirsi- niz! Bunlar! yazan da siz, çizen del — Bir sayfaya dizen de! — Bak, ne güzel söyledin! Bir sayfaya dizen de. Sonra bizleri üzüm üzüm üzen de! — Peki ama, bunda pe var üzüm üzüm üzülecek analık? — Daha ne olacâk? Ay topa tutu- Yursa dünyadan hayır kalır mı hiç? -—- Neden kalmasın? — O koskoca topu yiyince param parça olacak ay, tepemize inip bizi tuzla buz etmez mi? — Merak etme yahu! Tepemize ine. cek olan şey iki üç yüz kiloluk tayya- re bombası değil! Ay bu, yani bembe- yaz, yumuşacık, hallaç pamuğu. gibi bir şey! — Yağma yok! Onun içinde öyle koskoca dağlar, taşlar, ormanlar, ka. yalar varmış ki: — Sen, bunları kimden öğrendin? — Komgunun liseye giden kizi ân- isttı bize bunları! Onun için ya diyo- rum, şimdi ay topa tutulup tuzla buz oluncâ orağaki koskoca kayalardan biri başımıza inerse! — Tuzla buz olan gey de artık kaya maya kalmaz. Bütün o kayalar, taşlar, ormanlar, dağlar hep toz halinde ve tıpkı kudret helvası gibi aşağı dökü. Tür. — Hay ağımı öpeyim senin! Lâkin ay bu hale gelirse biz sonra yaz gece. leri ay mehtabi yerine gökte ne sey- redeceğiz? , — Zühre var, onu seyrederiz! I | — Zühre pek küçümencik canım! — Merak etme, bizim Tasathanee! | bay Fatin.okur, üfler onu büyültür, | — Şakayı bırak da kuzum, bude.! diklerimiz gerçekten olacak mr, yara, dana kurban olduğum nur yüzlü mü. — Haasyır... Ay topa tutulmayacak; yalnız, bu yaz sonlarında Amerikslı ha. va mühendisi buradan aya gâyct büyük bir top mermisi yollayacakmış! — Bu, neye imiş sanki? — Bakalım, ayda ne var, ne yok;ora. dakiler ne âlemdeler! Bunu anlamak içini Jar varmış! — Kimi var diyor, kimi yok diyor! — Bizim eski muhtarm kaynanası çok şeyler bilir. Onun söylediğine bakı- hırsa buradan ölenlerin ruhları hep aya yıldızlara gidermiş? » — Gideral. — Ah, ne olur, şw Amerfkanıı mimen. dise bir mektup göndersem de ayda bi. | zimkinin ruhunu bulup onunla görüşse! — Mühendisin kendisi gitmiyor şim. | dilik! Önce mermiyi aya yollayacak, Amatör şoför (Telgraf tamircisine) | — Korkmayın, artık mahirleştim, yol | henarındakilere çarpmıyorum. ia da By | L Kadın şoför (polise) — Ne aksilik! İyi gittiğim saman görmüyor da hep böyle hatalarımı yakalıyorsunuz, | — İngiliz karikatürü — oradan alacağı karşılık üzerine icap e. derse kendisi sonra gidecek! — Aman erlâtcığım, sen gazetecisin böyle şeyleri her gün okur, yazarsın! Senden çok rica ederim, bu işe göz ku. lak olda Amerikanlının kendisi gider. ken bana haber ver. Ben de ne yapıp yapıp dişimden tırnağımdan arttırmış olduğum beş on paramla bizim rahmet. li efendiye buradan hiç olmazsa ufak te. fek bir iki hediye göndereyim! — Fakat, bu işler olup biten? kadar, sakın senin rahmetli bayın, seni kendi yanına çekmesin! — Çenen tutulsun, bak yediğin nane. yel Ben daha çok yaşayacağım ayol! — Burada çok yaşamışsın, birazda ayda yaşarsın yahu! — İstemem.. Ay da senin olsun; gü- neş de.. Güneş dedim de hatırıma gel- di: Ya o İtalyan teyyarecisinin telsiz telgrafla güneşin hararetini çalıp dün. yaya indireceğine ne dersin? — Fena mı analık, daha ne istiyor. sun? Odun, kömür, soba mangaj para. sından kurtulur; zemherinin ortasında bile yollarda incecik birer patiska en- tarj ile buram buram terleriz! — Aman, ben o kadar sıcağa daya- namaaaam! Zaten #icağa hiç yüzüm yoktur yavrum! Ben Himgma bile git, ğim zaman sıcaktan bafakanlarım tutar, |* içime baygınlıklar gelir; onun için ana kadına söyler, daima #oğuklukta yıka. pırım! — Şu halde Italyan tayyarecisi telsiz telgrafla güneşin hararetini aşırıp bu- taya indirirse sen o kadar sıcağa nasıl dayanacaksın? — Şimdiki evi kiraya verip Sütlüce- deki buz fabrikasma yakın bir eve ta- şınırım! — Amma da yaptın ha, bayan teyre. ciğim! Hiç © kadar sıcağa kar, buz da- yanır mr? — Aman sende, şimdiden onun tasa- sını çekecek değilim a.. Ne yapalım, elle gelen düğün bayram der, #ecsrim! Yal, nız aklımın ermediği şu ki herif telsiz telgrafla güneşin hararetini nasıl aşa- ğıya indirecek acaba? — Sana bunu söyliyen de yanlış söy- lemiş! Meselenin aslı öyle değil! — Ya nasl ya? — Telsizleri, radyoları ortaya çıka, ran Markoni adındaki meşhur bir kâ- şif, şimdi de tadyo ile bir yerden baş- ka bir yere elektrik tereyan ve kuvvet. lerini nakledecekmiş! — Haaa! Desene ki mesele bundan ibaretmiş.. Ayol, onu bizim arka 80- kakta oturan Vahit de yapıyor.. — Hangi Vahit! — Hani şu Acı çeşmede dükkünt var, elektrikçi Va! — Hay bu aklımla, bu zekânla, bu ferasetinle aşayasın anakk! — Ağsamin.. Cümlemiz birlikte! Kadın şimdi hem yürüyor, hem de bir &lini gözlerine siper etmiş, içi hâlâ kuş. kulu, başı havada, güneşi dikizliyordu! Osman Cemal KAYGILI surette kapılandırmadan önce be. yapamadığım da bir kontrol etsen! Çalışkan evlât! Adamcağız, oğlunun karnesini görür görmez yıldırımla vurulmuşa döndü. Ve açtı ağzını, yumdu gö- zünü; — Yedirdiğim ekmek gözüne, dizine dursun nankör! Mektebine dünya kadar para veriyorum, kitap- | ların keza! Çocuk itiraz etti: — Mektepten seni aldatmışlar baba, Senden o kadar fazla isteme- ğe hakları yok. Çünkü smıfta ben» den az çalışan, benden az istifade & den bir tek talebe yok! — İşi becerebilecek misiniz? — İş mi? Siz işmi yaptıracaksınız? Ben iş başı aradığınızı sanmıştım! — Artık Kuşlar kışı geçirmek için cenuba git. tiler? ; gelebilira'n o kooağığım, Fikri nelse... Kadın (kocasma dert yanarak) — Sabahtan akşama kadar doleşti- ğım halde işlerimin yarısını bile biti- remedim. Öyle yoruldum ki yarı ca- nım çıktı. Erkek (dalgm ve bitmiyen işi düşünerek) — Sen zaten her işi ya- rım bırakırsın! Hesap Anne — İki, üç daha, ne eder? Çocuk —?... Anne — Demin sana üç kuruş vermiştim. Şimdi de iki kuruş veri» yorum. Cebindeki para ne kadar ol- du? Çocuk — Yedi kuruş oldu. Anne — Yedi kuruş mu? Çocuk — Evet! Cebimde iki ku İ ruş daha vardı! n w d 7