17 Mart 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

$ kederden mi Üni birkaç gündenberi güzetesinde iş bulmuştu. karşı yorgun argın evine Zaman aheste adımlarla has Uykusu buhranla ge- ? O, demin hayalinde de sobanih' harıl harıl yandığını görmüştü. Fa* kat baktığı zaman, soğuk küllerden başka bir şeyin olmadığını anladı. Kadm;ince sesile tekrar söze — Dinlef e diyordu. - Paramızı Oda soğuk ve perişan hal | alır almaz, başka bir yere taşınırız... a tıda yaşadıkları bel N , kocasını görür gör i dir ; Bike » gel yanma! Snu daha hastalanmış sa” la yaklaştı. Üç aydan" “iL gitgide eriyordu. Fakat Rüyret sarfederek rahat” tmamağa çalışıyordu. | anla hastaneye gitmekten pek Kğ goyu kazanmışız! dedi. Yatağın kenarma oturdu I Pakyan bir sevinçle dinledi. kuvvetli, dinç bir adamdı. Tap karısının aksine... , asabi bir sevinele ağlama bin bir mabrumiye- "ay *1 bir bilet almışlardı. Kor Çaşimda da ayni biletin ya- eyi £ Ö gün koşarak gelmiş, almiş, müjde vermiş. diğ Fahire! Biletimize on | “ütü. Ben gazeteye baktım. tidip hisseme düşen parayı Yarın arkadaşlara ziyafet e 1 * demiş. P ei bu sözlerini s& inlemiş, sonra müte- kendi kendin saba sahi mi? Rüya görme ” demiş, kocamın geri Miele nel ; doğru mu? Yanlış iv ia tereddüde kızıyordu. yl sarılıyor, onu ikna, et iy T, fakat mahut öksürük Mendile sarılıyordu... Mm sarsıyordu. ar üzmemek için ba- çe <vetl diyordu. © hiçbir zaman böyle, Ni gi biyere saa* A i ummuyordu. Soyan ordusunda egilerden nefret Ah, mek dersi! rn gazetesi Berlin mu. ordusuna, Sovyet Kus- ürer sistemli bir su- ay, Rusyadan nefret etmek “olu olan “Bolşevik aleyh. Mağ? * Ye götürülmektedir. Ne leri gösterilmektedir. i tarı “ders, komünist ir. Askere alınanlar, un, Yanda bulunan ve açlık a öldürülmüş Rusların re- Muhtelif yerlerinde ko. İ adr verilmiş olan ha» gs yayıldığı ve yalnız Ya İle Japonyanm bu- Yatak odamızı mavi ile döşeriz... Büyük yaldızlı bir de ayna alırız. Erkek te bu tatlı hayale kendini koyuverdi. hat ederiz! - dedi. Fahire, sözüne devam etti: — Evimi hergün çiçekle doldura- cağım... Sonra, güzel abajurlu bir de lâmba alacağım... Pencerelere yeni moda tül perdelerden asacağım... İşte, uyku gelinciye kadar bu ha- yal böyle devam etti. Öğleye doğru Emin, karısınm boğuk boğuk öksürüklerile uyandı. Fahire'nin ağzma tuttuğu mendil kan icinde kalmıştı. Haberdar edilen iyi kalpli bir komşu, doktora koştu. Hekim ka* dını müâyene ettikten sonra bir hasta arabasının gelerek kadmı hastaneye kaldırması o İüzumunu söyledi. Emin, koşarak, karşıdaki kahve nin telefonuna gitti. Yolda oklına piyango bileti geldi. O çıkarken za” ten karısı da ona nefes nefese: — Gazeteye bakmağa unutma! - demişti; Tereddüt etti, Neye komşunun çocuğu gelme- mişti, Gözlerile sokakta onu aradı, fakat bulamadı. Elleri ütriyerek listeye baktı, Evet, numaraları ka- zanıyor. Fakat bin lira... Kendileri” ne yüz lira isabet edecek... Demek, komşunun çocuğu yan- İş görmüştü! Avdette bu havadisi karısma na sıl vereceğini düşünüyordu. Kapısr nm önünde, gitmek üzere olan dok- tora rastladı. ol. Karınm hastalığı epey ağırdır. Ve teselli eden birkaç söz söyle- dikten sonra, çekildi, gitti. Yalnız kalınca, delikanlı, aptal laşmış gibi duvara dayandı. Frm dan ekmek alan bir çocuk onu o halde gördüğü zaman şaştı ve anne- sine haber vermek Üzere koşarak evine gitti, Karısınm odasma girdiği zaman artık kararını vermişti. Büyük bir metanetle, yüzüne, bir neş'e maskesi takarak, 1ire'ye baktı. Odada birçok komsu bayan yy freş İ lar toplanmıştı. Genç kadın, koca” wp, “etmek dersi verildiğini | sınm bakışlarma dikkat edip (iyi bir havadis olduğunu anladı. Zira onu hiçbir zaman bu kadar neş'eli görmemişti. Gözlerile sordu! Erkek, başını sallıyarak, “Evet!” işareti verdi. O zaman, kadın, sevinçle kocası nın boynuna sarılarak, yavaşça: — Oh, ne iyi... Göreceksin, vak Vahi iyileşeceğim. * İyileşir iyileşmez de adaya gideriz! Dedi. Emin, karısmı göğsüne bastırdı ve artık rahat rahat ağladı. Çünkü sevinçten mi, kederden mezdi tal VE an koyduğu üzerine bir | mi ağladığını kimse far - . Rihayet bulmaktadır.,, Nakled N Gl ayi ilağp banal 2 ——— - A — Şöyle, adaya gider, bir istira- | — Oğlum! - dedi. * Çok metin | Vediler arasında li Yazan: Niyazi Ahmet 495 sene evvel bugün Transilvanyaya gelen. Mezid Bey oğlu ile beraber öldürüldü Düşman kumandan esirleri öldürtürken zevk ve neşe içinde yemek yiyiyordu Osmanlı Türkleri devrinde yapı: | İan muharebeler çok kanlı v sızdı. Düşmanlar, daima fec lere uğrarlardı. Bu sütunlarda sık sik işaret etmek istediğim bir nokta var: Yabancı tarihler, ekseriya gö- lip gelen Türkleri itham için çok insan öldürdüklerini yazarlar. Bir tarihçi için bunu silâh kullanmak hiç de yerinde değildir. Türk, kab- raman olduğu kadar kendi apar lan haksızlığı affetmez. Birçok kan- lı harpler, yapılan haksızlığa karşı olmuştur. Fakat düşmanlar hiç bir vakit böyle yapmamışlardır. Onlar ele geçirdikleri yerleri yakıp yık- makla milletlerinin gururlarını art- tırmağa çalışmışlardır. Bugün bu nun pek canlı bir misalini görecek- siniz. 1442 yılı 17 mart günü, 495 se- ne evvel buğün, imparator Mezid bey Eflâke geçerek Transilvan yaya gitmişti. Meşhur Jan Honyad, harekete O geçmiş (o bulunuyordu. Türk sipahileri, Mezid beyden şu, emri almışlardı: | — Honyadı diri veya ölü getire- ceksiniz. | Sipahilere, Honyadın atı, elbi- sesi ve silâhları tarif edilmiş bulu- nuyordu. Jan Honyad, kurulan duzağı casusları vasıtasiyle haber aldı. Va- ziyet tehlikeliydi. Hemen okumam | danlardan Simon de Remeny çağır dı: — Çabuk elbiselerini çıkar, bar na ver,, Sen de al benim elbiselerimi giy, benim atıma bin.. emrini verdi. Jan Honyad plânmda muvaf. fak oldu. İlk çarpışmada Mezid bey oğlu ile beraber öldürüldü. Birçok esir alındı. Honyad, getirilmekte olan esir leri görünce: — İştahlı bir yemek yiyeceğim.. diyerek sofrasını kurdurdu. Sonra: Şimdi esirleri öldürünüz.. Diye bağırdı. Kumandanı bir taraftan yemek | yiyor, bir taraftan esirlerin öldürü- lüşlerini zevk ve neşe içinde seyre" | diyordu. Hammer bu vakayı şöyle anlatı. yor: *“Honyad, dağlar üzerinde Türk başlarından tepeler yaptırarak Kızıl kale geçidinden Alplara geçip Efla- | ka girdi; TTunanm iki sahilindeki memleketleri kâmilen tahrip eyle | di.,, Muzaffer kumandanın ordusu” | na verdiği kati emir şuydu: -— Nerede olursa olsun, gördü- ğünüz her Türkü merhametsizce öldüreceksiniz. çoluk, çocuk, ihtiyar Türk, insafsız- Alınan emir yerine getiriliyor, | öldürülüyordu. i Bu vakaya, herhangi bir müter lâa ilâve etmek lüzum (yoktur. | Türk ordusu,- ancak harpte galip gelmek için düşmanını tepelemiştir Fakat günahsızları daima acımiş ve | ca himaye etmiştir. | H. Ertana: Abdülmecidin isimleriyle tesbit edilmiş kırk çocuğu vardı. Buların üçü ölü doğmuştu. Maalesef tanzimattan sonraki vukuat bir kül halinde toplânama- mıştır. Bu devri aydınlatan birkaç yazma eser vardır. Biri neşredilme- miş Lütfi ibi, diğeri gene neş- redilmemiş Tezakiri Cevdet, bunlar- dan başka bazı tetkik yazıları vardır. Abdülmecit veremden ölmüştü. Muğlada A. İhsun Güneşe: — Müntehibatı Evliya Çelebi, Evliya Çelebinin bazı yazıları hulâsa edilerek çıkarılmış bir kitaptır. Bü- taduki bahislerin mufassalınt Evliya Çelebi seyahatnemesinin — birinci cildinde bulabilirsiniz. Sorduğunuz vaka tamamiyle Hurafedir. Maama- fiih tarif edilen yer'İstanbulda hâlâ vardır. Fakat herhangi bir yere kud- siyet izafe etmek Çelebinin sık sık baş vurduğu bir usuldür Şinasinin traşlı geldiği için mec- listen kovulduğu doğrudur. Fakat Şinasi bir yenilik olsun diye traş ol- mamış. Saçına ve sakalına ariz clan bir hastalıktan dolayı mecburen tras olmuş ve onun kurbanı gitmişti, i NA, Yarın Çanakkalede 18 mert lak b Dr. Nihad Tözee üni sin Git «Frengi v ührevi hastaliklar mure Camiye kargı Na. m Perşe: a kadar hasi Diş Doktoru Übeyt Ölçer Cumartesinden mnada hergün hastalarnı kabul eder. Edirnekapı, imrük Tramvay AKSAM POSTASI ISARE EVİ Istanbul Ankara Caddesi Ponta kutusu » İstanbul 214 Telgraf aoresi; israndul HABER Yazı işleri telofonu ; 23472 dara ved < 24370 ABONE ŞARTLARI Türkiye © Ecmel 1400 wr 210046 730 . »as9 .. «99 « 800 180 . 300 Senesi Suhibi ve Neşriyat Müdürü; Masan Rasim Us Basıldığı ver (VAKİT) matbaasi